Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Giden sensin gelen biziz amerika... (1 Kullanıcı)

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Prof. Halaçoğlu AB'ye 10 yıl ömür biçti
images


''AB, hammadde stoklarını ve merkezlerini kaybetmiştir." diyen Gazi Üniversitesi Stratejik Araştırma Merkezi (GSAM) Müdürü Prof. Dr Yusuf Halaçoğlu, AB'nin 10 yıl içinde çökeceğini ileri sürdü.

Gazi Üniversitesi Stratejik Araştırma Merkezi (GSAM) Müdürü Prof. Dr Yusuf Halaçoğlu, ''AB, hammadde stoklarını ve merkezlerini kaybetmiştir. Bu çok uzun sürmeyecek, 10 yıl sürmeyecek bir zamanda AB çökecektir. Bunu bir tarihçi olarak söylüyorum'' dedi.

Prof. Dr. Halaçoğlu, Atatürk Üniversitesi (AÜ) Türk Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Müdürlüğü tarafından organize edilen etkinlik kapsamında, A.Ü Kültür Merkezi'nde ''Ortadoğu ve
Kafkasya'daki son gelişmeler'' konulu bir konferans verdi.

Japonya'dan Rusya'ya, Avrupa ülkelerinde hatta Hindistan'a kadar nükleer enerji merkezi varken, bunun Müslüman ülkelerde yapılmasına karşı çıkıldığını dile getiren Halaçoğlu, İran'ın nükleer enerji merkezi kurmaya kalktığında buna Amerika ve Avrupa ülkelerinin karşı çıktığını anımsattı.

Amerika ve Avrupa ülkelerinin bir meselesinin de Yugoslavya'yı parçalamak olduğunu ifade eden Halaçoğlu, şunları kaydetti:

''Birden bire Yugoslavya'da etnik gruplar adında her bir grup, devletçikler kurdu ve bunu batı destekledi. Batı, 'Burada her devlet kendi kaderini tayin etmelidir ve kendi devletini kurma hakkına sahiptir' dedi. Avrupa ve ABD, hemen arkasından birbirinden ayırırken Yugoslavya'yı, Kıbrıs'ı neden birleştirmeye çalışıyor? Çünkü Kıbrıs stratejik bakımdan çok önemli bir yere sahip. Ekonomik açıdan da çok önemli. Zor zamanlarda çıkarılmaya başlanan doğalgaz zenginlikleri herkesin ağzının suyunun akmasına neden oluyor. Gazi Magosa dahil olmak üzere, Güney Kıbrıs'ta trilyonlarca metreküp doğalgaz rezervleri tespit edildi.''

Kıbrıs'ta geçenlerde açılan pankartın tesadüfü olmadığına dikkati çeken Halaçoğlu, çünkü birileri tarafından finanse edilen kişilerin Türkiye'ye karşı bir kampanya başlattığını ve bu kampanyaya göre Türkiye'nin Kıbrıs'tan çıkması gerektiğini söyledi.

Türkiye'nin buradan çıkmadığı takdirde, Kıbrıs'taki rezervlerin doğrudan işletilmesinin pek mümkün olamayacağını vurgulayan Halaçoğlu, ''İşte bunu yutmadan Kıbrıs halkının yanında olmak gerekiyor. Dolayısıyla böyle bir hadise Kıbrıs'ta meydana geldi. Başka yerde ayırmaya giderken burada birleşmeye gidip Kıbrıs Türklerini Güney Kıbrıs Rumları'na teslim etme nedenlerinin altında ne olduğunu daha iyi değerlendirmek gerekiyor'' diye konuştu.

Kıbrıs'ın 1571'de Osmanlı'nın idaresine girdiğini hatırlatan Halaçoğlu, hemen 1572'de Anadolu'dan 12 bin 800 ailenin Ermenek, Bor ve Mut bölgesinden Kıbrıs'a nakledildiğini ifade etti.
-''KIBRIS TOPRAKLARI İÇİN YENİDEN DAVA AÇILMALI''-
Lala Mustafa Paşa bu bölgeyi fethettikten sonra ''Lalapaşa Mustafa Vakfı'' adı altında vakıflar kurduğunu anlatan Halaçoğlu, şöyle konuştu:
''Buranın valiliğini yapan Abdurrahman Paşa Vakıfları da vardır. 100'e yakın vakıf vardı. Kıbrıs'ın üçte ikisi vakıf arazisidir. Yani İtalya üssü dahil olmak üzere tümüyle Abdurrahman Paşa Vakfı'na ait arazilerdir. İngilizler 1877 yılında burayı aldıkları zaman vakıf arazilerine müdahalede bulunmadılar. Ancak 1912'de bu vakıf arazileri Rumlara verilmeye başlandı. Türkiye Cumhuriyeti, AHİM'in karaları doğrultusunda kuzey ve güney Kıbrıs'a, birisine 1,1 milyon avro, birisine de 980 bin avro tazminata mahkum edildi ya aslında her ikisinin de arazisi vakıf arazisidir. Bu vakıf arazileri için tekrar dava açılması gerekiyor. Ama o vakıf arazisi varisleri, 1912'den buyana alamadıkları vakıf gelirlerini talep etmeleri gerekiyor. Bütün Kıbrıs için 100 milyonlarca dolar tazimata mahkum edilebilir. Kıbrıs bu durumda, Türkiye ile masaya oturmak zorunda kalır.''


Mısır'da, Tunus'ta, Libya'da, Yemen'de son zamanlarda ayaklanmaların ortaya çıktığına da değinen Halaçoğlu, ''İlginçtir, ayaklanma olan ülkelerde yabancı, batı şirketlerinin petrol anlaşmalarının sona erme tarihine bir iki sene kalmıştır. Yeni anlaşmaların kimlerle yapılacağın çok iyi değerlendirmek gerekir'' dedi.
Mübarek'in Mısır'ı 42 yıldır idare ettiğini anımsatan Halaçoğlu, ''Batı dünyası ve Amerika Birleşik Devletleri Mısır halkının baskı altında kaldığını ilk defa bugün mü görüyor? Libya'da Tunus'ta diktatörler tarafından yönetildiğini yeni gördü? Hayır. Tabii ki görmüyor. Ekonomik çıkarları şu anki yönetimle çalışmayı gerektiriyordu. Bugünden sonra ortaya çıkacak olan yeni yönetim kim olacak? Bütün bunlar göz önünde bulundurulması gerekiyor'' şeklinde konuştu.


AMERİKA İSTENMEYEN DEVLET !

Amerika Birleşik Devletleri'nin Irak Savaşı'nda yaptığı katliamlar ve zulümler nedeniyle İslam dünyasında çok büyük bir prestij kaybettiğini ifade eden Halaçoğlu, şöyle devam etti:
''Amerika artık istenmeyen bir devlet haline geldi. Böyle olunca buralara müdahalesi söz konusu olamayacak. Türkiye önemli bir rol üstlendi Gazze meselesinde. Böylece Arap idarecileri değil de kamuoyu nezdinde prestij kazandı. Bu prestiji bir yerde Arap ve İslam dünyasında Türkiye'nin söz sahibi olmasına yol açtı. İşin ilginç tarafı, o zamana kadar 30-40 senedir herhangi bir harekette bulunmayan ülkelerde halk hareketi başladı. Amerika Başkanı Obama, bu konularla ilgili doğrudan doğruya Türkiye ile muhatap olup, Türkiye'nin görüşünü almaya başladı. Normalde Türkiye'den fikir olması mümkün değil. Zannediyorum Kafkasya politikasının iflası, Afganistan'da başarısız olması, bu yöne itti.''
Türkiye'nin Ortadoğu ve Kafkasya'da çıkarlarını gözetmek zorunda olduğunu vurgulayan Halaçoğlu, ''Komşuları ile ilişkilerini de iyi idare etmek zorundadır. Benim düşüncem, Türkiye bu konularda daha bağımsız hareket edebilmek için her şeyden önce Avrupa Birliği adı altındaki düşüncelerden vazgeçmesi gerekir. AB, hammadde stoklarını ve merkezlerini kaybetmiştir. Bu çok uzun sürmeyecek, 10 yıl sürmeyecek bir zamanda AB çökecektir. Bunu bir tarihçi olarak söylüyorum.''
Prof. Dr. Halaçoğlu, AB ekonomisi içerinde son derece zor durumda olan ülkelerin olduğunu ve bu ülkeler yardım yapılması durumunda milliyetçi firiklerin buna tepki göstereceğini, dolayısıyla rekabetten çatışma çıkacağını iddia etti.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Amerika İslami Diriliş Bekliiyor!

images


Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yaşanan isyan hareketlerinin, bölgedeki politikaları daha din temelli bir hale getireceğine inanan Obama yönetimi, ayaklanmaların yaşandığı ülkelerde İslami hükümetlerin kontrolü ele geçireceği düşünüyor.

Obama yönetimi, bölgede İslami hükümetleri destekleyen çeşitli hareketleri tespit etmeye başladı bile. Beyaz Saray tarafından başlatılması talimatı verilen değerlendirme, Müslüman Kardeşler ve El Kaide gibi örgütler arasında büyük ideolojik farklılıklar tespit etti. Yapılan iç değerlendirme, ABD’nin bölgede nasıl bir yol izleyeceğini konusunda belirleyici olacak.

Yürütülen değerlendirmenin içeriği hakkında bilgi vermek istemeyen, Obama yönetiminden üst düzey bir yetkili, “Bu ülkelerin politikalarında İslam’ın yer almasından korkmamalıyız… Değerlendirmelerimiz politik parti ve hükümetlerin İslam’la olan ilişkileri değil, davranışları” dedi.

İslami hükümetlerin barındırdığı ideoloji, Taliban’ın ilkel acımasızlığından, Türkiye’de laik politik sisteme öncülük eden İslam kökenli Ak Parti’ye kadar çok geniş bir yelpazeye sahip.

OBAMA ELEŞTİRİLİYOR

Son haftalarda yaşanan devrimlerden hiçbiri açık bir şekilde İslam yanlısı değildi, ancak isyanların dini güçlerin yükselişine neden olabileceğinden endişe ediliyor. Örneğin, bu hafta içinde, Yemen’den güçlü bir dini lider, ABD’nin desteklediği Ali AbdullahSalih hükümetinin İslami düzenle yer değiştirmesi çağrısı yaptı.

Mısır’da ise nüfuzlu bir İslami düşünür, Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’in devrilmesinin ardından anayasal değişikliklerin taslağının hazırlanmasında ön safta yer alıyor. Bir dizi İslamcı parti ise devrim sonrası reformlarda veya protesto hareketlerinden nasıl büyük bir rol oynayabileceklerinin tasarısını yapıyor.

ABD Başkanı Barack Obama, göreve geldiğinde “İslam’la yeni bir başlangıç” konusunu gündeme getirmişti. Obama, İslami inancı ve demokratik politikaların uyumsuz olmadığını öne sürmüştü. Ancak bu hareketiyle, dini yasalara dayanan hükümetlerin demokratik reformları engelleyeceği ve Batı’nın değerlerini yok edeceğinden korkan, bazı dış politika pragmatistlerini ve İsrail gibi müttefiklerini alarma geçirdi.

ABD istihbarat topluluğunda, dış politika çevrelerinde bulunan yetkililer ve Cumhuriyetçi Parti üyeleri ise Obama’nın İslami hareketleri kabul etmeye hazır olmasının, karşısındaki riskleri görmesine engel olduğunu belirtiyor. Politikacı ve analistler, İslami hareketlerin benimsediği yaklaşımların laik devletleri ABD’nin amaçlarına ters düşecek şekilde İslami devletlere dönüştürdüğünü ifade ediyor.

Obama ise bu tehlikeyi göz ardı etmekle eleştiriliyor.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
ABD kendi askerlerini vurdu !

images


İşgal ettiği ülkelerde yüzbinlerce sivili katleden ve daha sonra da yanlışlık oldu bahanesine sığınan ABD bu sefer kendi askerlerini öldürdü. Pentagon şaştı kaldı.



Afganistan'ın güneybatısındaki Helmand bölgesinde 2 Amerikan askerinin, ABD'ye ait pilotsuz uçağın açtığı ateşte öldüğü bildirildi.

Amerikan ordusundan bazı yetkililer, ilk kez böyle bir olayın meydana geldiğini belirtti.

ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, denizciler Jeremy Smith (26) ve Benjamin Rast'ın (23) ölümünün araştırıldığını belirtirken, adının açıklanmasını istemeyen bir askeri yetkili ise, askerlerin düşman ateşinde öldüğünü ifade etti.
 

recep__kita

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Nis 2011
Mesajlar
20
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
ABD daha kim oldukları belli değil soyları bile yok katil şerefsizler ne istediniz Iraktaki onca masum insandan
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Süper Güç ABD'nin Kasırga ile Savaşı!



Kendisini süper güç gören ve dünyanın jandarmalıını üstlenen ABD'nin birkaç gündür özellikle güneyini etkileyen şiddetli fırtına ve hortumlarla başı belada.Bir kaç günde 246 kişinıin hayatını kaybettiği kasırgaya karşı ise ABD savunmasız olduğunu itiraf etti.


Mayıstan bu yana yaşanan felakette 460 kişi yaşamını yitirdi.ABD'nin Missouri eyaletinin güneybatısındaki Joplin'de kasırgada ölenlerin sayısının 116'ya çıktığı bildirildi.

Joplin kenti Belediye Başkanı Mark Rohr, enkaz haline gelen bir hastanenin önünde yaptığı basın açıklamasında, dünden beri etkili olan kasırganın kentte büyük tahribata yol açtığını da belirtti.

Rohr, kentin güney kesimindeki işyerleri ve evlerin büyük hasar gördüğünü, bölge sakinlerinin çoğunun tahliye edildiğini kaydetti.

Missouri Valisi Jay Nixon bölgede olağanüstü hal ilan etmiş ve yardım çağrısında bulunmuştu.

ABD'de Mayıs başından bu yana kasırgalar yüzünden 400'den fazla kişi hayatını kaybetti.

Bağımsız çalışan foto muhabiri John Miller, Home Depot, Walmart gibi büyük mağazaların, benzin istasyonları ve binaların yıkıldığını belirtti ve ''Hom Depot binasının bir kısmı bir aracın üstüne devrildi, itfaiyecilerle kurtarma görevlilerinin bu aracın içinde küçük bir kızı çıkardıklarını gördüm'' dedi.

Missouri Valisi Jay Nixon çaresiz olduklarını belirterek olağanüstü hal ilan etti ve yardım çağrısında bulundu.


586920110523033556224.jpg


952220110523115322702.jpg



368820110523115327772.jpg


281220110523115452204.jpg
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Irandan-abdye-siber-saldiri-b.jpg


ABD'ye Siber Saldırı!

Tüm dünyanın en büyük silah şirketlerinden Lockheed Martin'in sistemleri hack'lendi

29 Mays 2011, 14:53
kullanici.png
Anadolu Haber


ABD’nin en önemli silahlarını tasarlayan ve üreten Lockheed Martin’den kimin ne tür bilgiler çaldığı henüz bilinmiyor. Fakat adının açıklanmasını istemeyen üst düzey bir yetkili “hassas bilgilerin” ayrı bir kapalı ağda saklandığını, bu nedenle ele geçirilmiş olmalarının mümkün olmadığını söyledi. Şirkette teknolojik güvenliğin kişiye özel şifrelerle sağlandığını belirten uzmanlar saldırının çok etkin bir ekip tarafından yapıldığını tahmin ediyor.

Çin hükümeti tüm dünyada siber saldırılarıyla tanınıyor. Lockheed Martin, ABD için F-35 jetleri üretiyor, şu anda özel bir lazer silahı üzerinde çalışıyor. ABD ordusu 2009 yılında Lockheed Martin ile 39 milyar dolarlık anlaşmalar yapmıştı.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
kuzeyin_oglu_amerikalilarin_parasini_kabul_etmedi_3.jpg


Kuzeyin Oğlu Amerikalıların parasını kabul etmedi

Karadeniz'in hırçın çocuğu Volkan Konak'tan Amerikan kanalına büyük rest!

Ünlü türkücü, geçtiğimiz yıllarda SHOW TV'de yayınlanan 'Kuzey'in Oğlu' isimli televizyon programıyla ekranlardaki başarısını kanıtlamıştı. Canlı olarak ekrana gelen programda sevilen parçalarını seslendirerek milyonları kendisine hayran bırakan Konak, TNT kanalının yöneticilerinden aynı formatta program hazırlaması üzerine teklif aldı.


AMERİKAN KANALI DEYİP REDDETTİ


10 program yapması karşılığında 2 milyon TL gibi astronomik bir ücret teklif edilen Konak, hiç düşünmeden parayı elinin tersiyle itti. Ünlü türkücü, televizyon yöneticilerine reddetme gerekçesini ise TNT'nin Amerikan kanalı olması şeklinde açıkladı.

PEPSİ'Yİ DE KABUL ETMEDİ

Daha önce de bir çok reklam filmi teklifi alan ve bunlar arasında 2 milyon euro'ya varan rakamları reddeden Konak, en son Pepsi'nin
1 milyon dolarlık teklifini kabul etmemişti. 'Kuzey'in Oğlu' lakaplı şarkıcı kendisine yapılan 1 milyon dolarlık teklifi firmanın Amerikan sermayesi olması sebebiyle reddettiğini açıklamıştı.
 

İPARHAN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Ağu 2010
Mesajlar
279
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Takdire şayan bir davranış...kaliteli kişiliğini ortaya koyan bu davranışını tebrik ediyorum...örnek alınması temennilerimle...
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
[h=2]Basından Notlar[/h]



grafik.jpg




IMF’YE ŞOK ÜSTÜNE ŞOK


Fransız Savcılığı IMF Başkanı Lakarde hakkında inceleme başlattı. Ne olacak bu IMF’nin hâli?.. Güzel güzel dünyayı sömürüp keyiflerine bakarken, birden bir kuyuya düştüler. Ne olduğunu kendileri de anlayamadı…

Şimdilerde biraz ayıkıyorlar sanki. Ama iş işten geçti.

Christine Lagarde IMF’nin ilk kadın başkanı. Kendisinden önceki başkan Dominigue Strauss, bir otel çalışanı kadına tecavüze yeltenmekten mahkemeye verildi, muhtemel Fransa cumhurbaşkanlığından da oldu. Yani, ahlâksızlık diz boyu.

Lagarde hanımsa 400 milyon dolarlık bir akçeli işten dolayı savcılıkça incelemeye alınmış… Vay anam vay. Bizde diyorduk ki, bu adamlar batıyorlar, kendilerine biraz çeki düzen verirler. Ama nerede! Battıkça batıyorlar. Anlayacağınız Abbas yolcu bağlasan durmaz.



İTALYA BATACAK, İSPANYA SIYIRABİLİR


Nasıl yani?

İngiltere merkezli düşünce kuruluşu Ekonomi ve İş Dünyası Araştırmaları Merkezi (CEBR), “İtalya’nın muhtemelen temerrüde düşeceğini, İspanya’nın ise güçbela bu durumdan kurtulabileceğini” bildirmiş.

Hadi iddia oynayalım! İtalya batarsa İspanya sizin olsun, İspanya batarsa İtalya bizim. Diyeceksiniz ki, İspanya’nın sıyırabilme ihtimâli var haksızlık olmuyor mu? Doğru.

Espri bir yana asıl mesele şu; bu adamlar kendi sistemleri için artık bu tür şeyleri günlük meseleler gibi konuşuyorlarsa bu iş bitmiş demektir. Yani, Batı’nın suyu ısındı.



SAVAŞ İHTİYACI KAÇINILMAZ OLDU


ABD eski müsteşarı ve Wall Street Journal’de editörlük yapmış Paul Craig Roberts böyle diyor.

Ekliyor: “21. yüzyılın ikinci on yılı başlarken, ABD ekonomisi Aralık 2007’de başlayan ‘Büyük Ekonomik Durgunluk’un yaralarını saramadı.
(…)

2011 yılı süresince ekonomik iyileşme umutları ortadan kalkınca, savaş ihtiyacı daha kaçınılmaz hâle geldi.”

Kıyamete giden yol adlı makalesinde mevzuyu temellendirmiş. Detaya gerek yok. 21. yüzyılın sonuna ulaşırlarsa kendilerini şanslı hissetsinler.

Asıl söylemek istediğimiz şu, yaralı hayvan tehlikelidir. Robertsin ifadeleri de bunu net biçimde açıklıyor.

Fransa, İngiltere yakında ses verir. Almanya en sona mı kalacak acaba?.. Batı zulmün çarklarına taşıdığı kanda boğuluyor… Başka ne olabilirdi ki?



GİDENİN RESMİ


20 Temmuz 2011 tarihli Star Gazetesi’nde “İşte batmakta olanın gidenin resmi” başlıklı köşeyazısında Cemil Ertem şöyle demiş:

“Dünya ekonomisinin durumu tam ‘tencere dibin kara, seninki benden kara’ misali... Aşağıda bir grafik göreceksiniz, New York Times’dan aldık, Avrupa’nın nasıl bir batağın içinde olduğunu gösteriyor. Herkes herkese borçlu yani batarlarsa hep birlikte batacaklar.”

Ertem, Times’in grafikte ABD’nin borçlarını kasıtlı olarak göstermediğini söyleyip kendisi yayınlamış. Yani anlayacağınız bunlar ABD’siyle Avrupa’sıyla topyekûn batıyorlar. Cinnet günleri yakındır.



ABD VATANDAŞLARINA İŞVERENLER


“Dünyayı sarsacak 10 yıl başlıyor” adlı makalesinde de şunları söylemiş Cemil Ertem:

“…Yani ABD, kendisi için önümüzdeki on yılı belirlerken bir yerde dünyanın da gelecek on yılını belirliyor. Buna pekala John Reed’den hareketle ‘dünyayı sarsacak on yıl’ diyebiliriz.

Çünkü bu, ABD’nin yalnızca ekonomisini yoluna koyması anlamına gelmiyor. ABD’nin neredeyse IMF’nin geçmişte kalmış ortodoks programlarını uygularcasına başta savunma harcamaları olmak üzere, bir çok önemli kalemde trilyonluk kısıntılara gitmesi tam anlamıyla tarihi bir geri çekilme olarak okunmalıdır. Bütçede yapılan kısıntılar, şu sıralar Cumhuriyetçilerin Obama’ya karşı zaferi olarak anlatılsa da, işin özü çok daha derin bir yeniden yapılanmaya, daha doğrusu ‘geri çekilmeye’ tekabül ediyor. Tek kutuplu bir dünyada geçerli olabilecek bütün dengeler ABD’nin aleyhine çözülüyor...”

Bu geri çekilmenin nasılını anlatırken şöyle demiş Ertem:

“Peki bundan sonra ne olacak; bir kere ABD’nin var olan sistemi hemen sonlandırması mümkün değil, bu yüzden ABD’nin yalnız borçlanma hızı düşecek, borçları yine artmaya devam edecek. 2012-17 arası kritik; bu süreçte ABD’nin toplam borcu yaklaşık 25 trilyon doları bulacak, işşiz sayısı artacak ama ABD, eskisine nazaran daha az savunma harcamaları ile yeni bir dengeye gelmeye çalışacak. ABD vatandaşları alışık oldukları refahı, bu süreçte ‘dünyanın güneyinde’ bulmaya çalışacak. Yani şimdinin ‘gelişmekte olan’ ülkelerinde iş arayacaklar. Dünya, yeni bir para birimi bulana kadar altının yıldızı hep parlayacak ve dolar giderek rezerv para olmaktan çıkacak.”

Yani; yeşil kart alarak ABD vatandaşı olmaya gayret edenler boşuna çaba sarfetmesinler… Birkaç sene sonra iş bulmak için buralara dönmeleri zarurî görünüyor.

Kaldı ki, biz Ertem’in yorumlarını bile aslında gerçeğe çok yakın bulmuyoruz. Yıkım daha hızlı, daha şiddetli ve daha şok edici olacağa benziyor. Yaşayıp göreceğiz.


DÜNYA YENİ BİR EKONOMİK KRİZLE DAHA SALLANDI

Basından dikkat çeken yazı ve haberleri takib ederken 5 Ağustos 2011 tarihli bir habere gözümüz değdi. En yeni kriz haberi olarak dikkatimizi çeken satırlar şöyle:

“Dünya ekonomisine yönelik endişeler giderek derinleşiyor. Büyük çöküşün sinyalini zaten hafta başında almıştık. Fakat en şiddetli sarsıntı dün hissedildi. Dünya borsaları topyekün"ikinci dip geliyor" dedi ve yeni bir düzeltme başladı. Bu endişeyle birlikte piyasalardaki satışlar 2008 krizini andırır nitelikteydi. Öyle ki, "kara perşembede" ABD borsalarındaki bir günlük düşüşler bu krizin ardından en kötü perforfmansa işaret ediyor. Yatırımcı dün adeta bütün varlıklardan çıkarak nakde döndü. Dünya hisse senedi piyasalarıdnaki kaybın 4.5 trilyon dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Asya'dan Avrupa'ya, Avrupa'dan Amerika'ya tüm göstergelerin rengi kırmızıydı. Hem de öyle böyle değil! Yüzde 5'leri geçen düşüşlerden bahsediyoruz...” (Haber Türk)

Evet…

Dünya yeni bir krizle daha sallandı. Ama bu sallantıları çok arayacakları zamanlar da yaklaşıyor. Şiddetin, sallantının, sarsıntının hakikisine hazır olmalı insanlık.

Sodom ve Gomore’ye melunlukta rahmet okutan Batı’nın çöküşü belki de son kez insanlığa ibret olarak gösterilecek. Bu düşüncelere inanmakta güçlük çekenler yakın maziye dönüp baksınlar; neler söyleniyordu, neler oldu?.. “ABD külli iradedir” diyen budalalar vardı yakın mazide. Ya şimdi? Güneye iş bulmaya gidecek zavallı ABD vatandaşlarından bahsedilir oldu.

Aynen bunun gibi, bugünden yarını görüp ferasetli tesbitler yapanlara inanıyoruz, zira onların doğru çıkan sözleri şimdi söylediklerinin teminatıdır. Halep oradaysa arşın burada; hadi bakalım.


FLAŞ… FLAŞ… FLAŞ…

Bakmayın “Flaş” diye tekrarladığımıza. Normal haberlerin abartılı olarak verilmesine haber bültenlerinden alışığız, bizim ki o mânâda bir Flaş! Yoksa, kayda değer bir şey yok.

Haber şu: “S&P ABD’nin kredi notun düşürdü.”

Bu haberin devamında şu başlık: “Piyasanın gözü Pazartesi’nde.”

Bu pazartesileri daha sık yaşayacakları dönem yakındır. Bin kez söyledik, bu kriz 1929’daki BÜYÜK krize benzemiyor. Daha mı küçük? Hayır. Sadece vasfı başka. Büyüklük küçüklük ekonomik krizlerde bir şey ifade ediyor olabilir. Ama kriz SOSYOLOJİK ise AHLÂKÎ ise mesele bitmiştir demektir. Bu yüzden diyoruz ya; çok pazartesiler bekleyecekler. Hani; bu pazartesi ne olur? Biraz düzelir miyiz, daha mı çok batar vs. vs. vs…

Titanik kayalara toslamış. İçeride zamparalar, iflah olmaz kumarcılar hâlâ iş başında. Önce kaptan telaşlanır bu durumlarda, sonra tayfalara sirayet eder, mesele filikalara atlayıp can kurtarmaya sıçrayınca bütün gemi ayaktadır.

Şimdilik tayfalarda biraz hareketlenme görünüyor. Yolcuların paniklemesi yakındır.

Haber şu:

“DÜNYANIN en büyük ekonomisi olarak 1917 yılından bu yana ülke notu “AAA” olan ABD, dün tarihinde bir ilk yaşayarak not kaybına uğradı. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor's’un (S&P) ABD’nin uzun vadeli notunu bir puan düşürerek “AA+" ya indirdiğini açıkladı. Geçen hafta dünya borsalarında yaşanan 2.5 trilyon dolarlık kaybın üzerine gelen bu haber, haftasonu olmasına karşın uluslararası arenada bomba etkisi yarattı. Ne 1929’daki Büyük Buhran’da, ne 2’nci Dünya Savaşı ne de 2008-2009’da neden olduğu küresel kriz sırasında ülke notuyla ilgili bir tehlike yaşamayan ABD’nin karşılaştığı bu durum, “Süpergüç gücünü kaybediyor” yorumlarına neden oldu. ABD Hazine Bakanlığı’na göre ise karar ‘hatalı’.” (Hürriyet, 6.8.2011)

Hata AHLÂKSIZ oluşlarında. Bir anlasalar!



KAYDA DEĞER HABER

ABD Afganistan’da yıllardır ne arıyor dersiniz?

Belasını!

Buluyor mu?

Evet!

“Bütçe kesintisi 2.4 olsun. Hayır olmaz 4.4 olmalı. Yapamayız! Hayır yapacaksın” itiş kakışları yaşayan ABD ekonomisi, Afganistan’a darbe üstüne darbe yiyor. Bu gidişle 4.4 de kesmeyecek. Bizden söylemesi… AHLÂK dibe vurmuşsa ayakta kalmak imkânsızdır.

Habere bakalım:

“Afganistan’daki NATO gücüne ait bir helikopter dün gece orta kesimlerindeki Vardak bölgesinde düştü. Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, olayda 31 ABD, 7 Afgan hayatını kaybettiğini bildirdi.” (Hürriyet, 06.08.2011)

Karzai ABD devlet başkanı Obama’ya başsağlığı dilemiş… ABD’nin MORT olmasında sonra da aynı hassasiyeti bekleriz Karzai başkandan!

Askerler Özel Kuvvetler’e mensubmuş.

Üst düzey bir ABD’li helikopter vurularak düşürüldü demiş.

Ve…

On yıldan fazla süren savaşta ilk kez bir olayda bu kadar kayıp vermiş ABD… Nedendir acaba?

Çöküntünün esintisi ABD’li askerleri ulaşmış anlaşılan… Adamlar orada savaştıkça ülkelerinde bütçeden kesinti yapma kavgası kızışıyor, sistem çöküyor. Ve, attıkları her kurşun sistemin çöküşü olarak ciğerlerine saplanıyor; asker de bunu görmeye başladı herhalde.

Şehid Usame bin Laden ABD’nin çöküşünü rakamlarla vermişti. Hesab adamıymış demek. O’nun derdi, Titanik batarken kumar oynayanlardan çok farklı. O insanlığın ızdırabını duyuyordu, bunlar zampara kumarcılar.

Sonuca yaklaşıyoruz.

Unutmadan; Taliban eylemi üstlenmiş!
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
İngiltere'de 7 Şehirde Yeni Olaylar

12763.jpg



İngiltere'deki kundaklama ve yağmalama olaylarının ardından başkent Londra sakin bir gece geçirirken, aralarında Manchester ve Liverpool'un da yer aldığı 7 şehirde olaylar yaşandı.

Londra'nın Tottenham semtinde hafta sonu siyahi bir gencin polis tarafından vurulmasının ardından başlayan şiddet olaylarının dördüncü gecesi, toplam 16 bin polisin görevlendirilmesinin de etkisiyle başkentte sakin geçti.

Ancak Manchester, Salford, Liverpool, Wolverhampton, Nottingham, Leicester ve Birmingham şehirlerinde şiddet olayları yaşandı.

Manchester ve Salford'da gençlerden oluşan kalabalığın bazı binaları ve araçları ateşe verdiği, olaylarda 47 kişinin gözaltına alındığı bildirildi.

Liverpool'da isyancılar ve polis arasında çatışma çıkarken, Birmingham şehir merkezinde bir grup genç mağazalara zarar verdi.



Parlamentoya Olağanüstü Çağrı...

İngiltere Başbakanı David Cameron, yaz tatilinde olan parlamentoyu olağanüstü toplantıya çağırdı.

Olaylarda şimdiye kadar ülke genelinde 500'den fazla kişi gözaltına alındı.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Batı'nın Çökme Zamanı Geldi

resim196895_1.jpg


Yunanistan'da başlayan toplumsal patlama, İspanya, İsrail ve İngiltere'ye sıçrarken, olayların bütün Avrupa'ya yayılmasının kaçınılmaz olduğuna işaret eden uzmanlar, Bu kriz değil, Batı sisteminin çöküşüdür dediler.

Yunanistan’da başlayan toplumsal patlama, İspanya, İsrail ve İngiltere’ye sıçrarken, olayların bütün Avrupa’ya yayılmasının kaçınılmaz olduğuna işaret eden uzmanlar, “Bu kriz değil, Batı sisteminin çöküşüdür” dediler.

Dünyayı sömüren Batı sonunda kendi çöküyor. Ekonomisi çöken Yunanistan’da başlayan toplumsal patlama, İspanya, İsrail ve İngiltere’ye de sıçrarken, İngiltere’de bir siyahînin polis ateşiyle öldürülmesi sonucu başlayan olaylar yüzünden Londra günlerdir savaş alanına döndü.

Diğer Avrupa ülkeleri, olayların kendilerine de sıçramasından endişe ediyor. Özellikle başkentlerde toplumsal olaylara karşı sıkı güvenlik tedbirleri alınıyor. Almanya’da Berlin Eyaleti İçişleri Bakanı Ehrhart Körting Berlin’in Londra’dakine benzer bir olaya karşı hazırlıklı olduğunu açıkladı.

Kröting, “Umarız Londra’dakine benzer bir durumla karşı karşıya kalmayız” dedi. Ancak uzmanlar, olayların tüm Avrupa’ya yayılmasının kaçınılmaz olduğunu ifade ederek özellikle Müslümanların hedef olacağı konusunda uyarıyor.

PROF. ŞEN: OLAYLAR TÜM AVRUPA’YA YAYILIR

Yeni Akit’e konuşan Türk-Alman Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı (TAVAK) Başkanı Prof. Dr. Faruk Şen, olayların Almanya ve diğer Avrupa ülkelerine sıçramasının beklenmesi gereken bir durum olduğunu ifade ederek, “Sömürgecilik geçmişi sebebiyle İngiltere Avrupa’da yabancılara en alışık ülke. Ancak görülüyor ki ekonomik kriz ortamında bunun bir önemi olmuyor. Eylül ayından itibaren yabancılara dönük saldırılar daha da artacaktır. Zira kriz derinleştikçe sorumlusu olarak başta Müslümanlar olmak üzere yabancılar hedef haline gelecektir. Avrupa’nın önemli politikacıları hala Avrupa Birliği’ni bir Hıristiyan topluluğu olarak söylerken, krizin sorumlusu olarak ülkedeki Müslümanları hedef göstermiş oluyorlar” dedi.



PROF. GÜNDOĞAN: BORCA DAYALI PARA SİSTEMİ ÇÖKÜYOR



Saadet Partisi GİK üyesi Prof. Dr. Mete Gündoğan ise Avrupa ülkelerinde yaşanan toplumsal olayların, çöken sistemin yan sonuçları olduğunu ifade etti. Gündoğan, “Düne kadar bu insanları çağırdılar, Avrupa’yı imar ettiler.

Yabancılar tuvaletleri temizlediler, en pis işlerini yaptılar. Ancak şimdi sistem çökmeye başlayınca Avrupalıların kendileri de lağım işlerine kuyruğa girmeye başladılar. Sistemin çökmesinin sorumlusu olarak da yabancılar gösterildi” diye konuştu.

Olayın sadece bir ekonomik kriz olarak adlandırılamayacağını ifade eden Gündoğan, “Borca dayalı para sistemi basamak, basamak çöküyor. Bu bir kriz değil, sistemin çöküşüdür. Piyasada bedeli olan para 70 trilyon dolar, 720 trilyonun karşılığı yok” dedi.

“ALTERNATİF PARA KREDİ SİSTEMİ GELİŞTİRİLMELİ”

Türkiye’nin hala güven veren ülke durumunda olduğunu ifade eden Gündoğan, “Hükümetin çok acil yeni bir para kredi sistemi geliştirmesi lazım. TL uluslararası finans piyasasına bağlı olduğu için tehlike TL için de var.

Ancak borca dayalı olmayan yeni bir para kredi sistemi oluşturabilir ise Türkiye geleceğin tek süper gücü olabilir. İlk planda koparmak istenmiyorsa yeni bir ölçü aracı olan bir para kredi sistemi geliştirilebilir” dedi.

habervaktim
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
'Amerikan İmparatorluğu' çöküyor mu?

amerikan-imparatorlugu-cokuyor-mu.jpg


Zaman gazetesi yazarı Şahin Alpay, 'Amerikan İmparatorluğu' çöküyor mu?' başlıklı makalesinde ABD'nin büyük bir çöküş yaşadığına işaret ett

21. yüzyıla girildiğinde ABD, dünyanın yegane süper devleti ve iradesi önünde durulamaz bir güç gibi görünüyordu. Onyıl sonra bugün durum çok farklı.

2008'den bu yana içinde yaşadığı derin ekonomik kriz, Irak ve Afganistan'dan çekilme arayışı ve başka gelişmeler, Amerikan "imparatorluğu"nun ya da dünya hegemonyasının çökmekte olduğuna dair tartışmayı büyüttü. Bu tartışmada ileri sürülen temel argümanları bu ve gelecek yazılarda okurlarımın dikkatine getirmek istiyorum.

ABD'nin "aşırı emperyal yayılma" nedeniyle gerileme sürecine girdiğini ilk söyleyen, bundan 13 yıl önce, 1998'de yayımlanan "The Rise and Fall of Great Powers / Büyük Devletlerin Yükselişi ve Çöküşü" başlıklı kitabıyla, ABD'nin Yale Üniversitesi'nin ünlü İngiliz asıllı tarihçisi Paul Kennedy olmuştu. Kennedy, iki yıl önce yayımlanan, "American power is on the wane / Amerikan gücü zayıflıyor" başlıklı makalesinde de, 2008'de patlak veren krizin en çok ABD'ye darbe vuracağını yazdı. Bunun birinci temel nedeni olarak Amerikan ekonomisindeki kronik bütçe ve ticaret açıklarına; ikinci temel neden olarak da askeri yayılma ve harcamalarına işaret ediyor ve şöyle diyordu: "Öteki büyük devletlerle karşılaştırıldığında bu ülkenin demografik alanda, yüzölçümü - nüfus orantısında, ham madde kaynaklarında, araştırma üniversiteleri ve laboratuvarlarında, esnek işgücünde vesaire büyük üstünlükleri var. Ancak bu üstünlükler, Washington'da on yıla yaklaşan bir süredir devam eden sorumsuzlukların, Wall Street ile uzantılarındaki azgın açgözlülüğün ve ölçüsüz denizaşırı askeri maceraların gölgesinde kalmış bulunuyor." (Wall Street Journal, 4 Ocak 2009).

Amerikan imparatorluğunun çökmekte olduğunu söyleyenlerin bir diğeri, ABD'nin Harvard Üniversitesi'nin ünlü tarih profesörü Neill Ferguson. "The Rise and Fall of the American Empire / American İmparatorluğu'nun Yükselişi ve Çöküşü" başlıklı kitabı 2004'te yayımlanan Ferguson'a göre, bütün karmaşık sistemler aniden ve felaketli bir şekilde işlemez hale gelir. "Büyük devletler ve imparatorluklar, karmaşık sistemlerdir... Bu sistemler bir süre istikrarlı bir şekilde işler, dengede görünürler, fakat gerçekte sürekli olarak uyum sağlama çabasındadır. Ne var ki, bir an gelir 'kritik eşiğe' ulaşırlar. Küçük bir tetikleyici dengeden krize geçişi ateşleyebilir; tek bir kum taneciği koca bir kum yığınının devrilmesine ya da Amazon'da kanat çırpan bir kelebek İngiltere'nin güneydoğusunda fırtınaya neden olabilir."

Ferguson'a göre, imparatorlukların çoğunun çöküş nedeni, mali krizlerle; yani gelir ve giderler arasındaki büyük dengesizlikler ve kamu borcunun finanse edilememesiyle ilgilidir. ABD'nin 2009'daki açığı, 60 yıldır görülmeyen 1,4 trilyon dolar ve GSMH'nın yüzde 11,2'sine ulaşmış durumda. Kamu borcunun 2008'de 5,8 trilyon dolardan 2019'da 14,4 trilyona yükseleceği hesaplanıyor. Bugün için dünya ABD'nin krizi aşabileceğini, durumu idare edebileceğini varsayıyor. Ne var ki bir gün rastgele kötü bir haber - örneğin bir mali kuruluşun ABD'nin kredi notunu düşürmesi - sistemin sürdürülebilirliğine olan güveni yıkabilir. Bugün içinden geçilmekte olan krizin bir sonraki aşaması, Obama yönetiminin aldığı önlemlere güvenin çökmesi olabilir. "İmparatorlukların davranışı da bütün karmaşık sistemler gibidir. Bilinmeyen bir süreyle dengede gibi görünürler. Ve sonra, aniden, çökerler." (Foreign Affairs, March - April 2010.)

Geçen yazımda 1980'de Sovyet İmparatorluğu'nun on yıl içinde dağılacağını öngören Norveçli barış araştırmaları kurucusu Johan Galtung'un da 2000'den bu yana "Amerikan İmparatorluğu"nun, en geç 2020 yılında çökmesini öngördüğüne ve bunun için saydığı nedenlere değinmiştim. "The Fall of the US Empire / Amerikan İmparatorluğu'nun Çöküşü" başlıklı kitabı 2009'da yayımlanan Galtung'u, diğerlerinden ayıran taraf, kriz sonunda ABD'de demokrasinin yıkılıp, yerini faşizmin alabileceğini söylemesi. Galtung'un yakından bakılmaya değer görüşleri başka bir yazının konusu.

Zaman Gazetesi
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
İngiltere'de isyan cezaevlerini doldurdu

110810-londrayan.jpg


Normalde cezaevi nüfusunda azalma yaşanan aylarda bu kez artış görüldü. Nedeniyse isyanlar ertesinde hapse atılan şüpheliler.

İngiltere'de özellikle gençlerin katıldığı isyan dalgası, çatışma ve yağmanın ardından geçen hafta boyunca her gün yüz kişinin hapse atıldığı ve cezaevlerinin kapasite fazlası karşısında zorlandığı açıklandı.

Cezaevleri müdürleri açıklamalarında İngiltere ve Galler bölgesinde geçen hafta hapse atılan 677 kişi ile birlikte toplam 86.608 kişinin cezaevinde olduğunu belirtti.

Cezaevi Müdürleri Derneği, tutuklamaların aynı oranda artmaya devam etmesi durumunda cezaevlerinin dolacağını açıkladı.

Ağustos ayı, normalde, daha az duruşma yapılması nedeniyle İngiltere'de cezaevi nüfusunda azalma yaşanan bir ay.

Ancak, bu yıl Londra, Manchester, Birmingham ve diğer bazı kentlerdeki şiddet olayları ve protestolar nedeniyle tutuklamalarda ciddi bir yükseliş yaşandı. Özellikle Londra'daki hücrelerin doluluk oranı yüksek.

Cezaevlerinin dolmasına karşı alınması planlanan önlemler arasında iki kişilik hücrelere ek bir yatak yerleştirilerek bu hücrelere üç kişinin yerleştirilmesi de var.

Bu arada, geçen haftaki isyanlara karışanların aşırı ağır cezalara çarptırıldığını söyleyen insan hakları grupları kaygılarını dile getirmişti.

Howard Cezai Reform Birliği adlı örgüt, işlenen suçlarla mahkemelerin verdiği cezaların orantısız biçimde ağır olduğunu açıklamıştı.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
ABD 6 Şiddetli Depremle Sarsıldı!

701920110823092646508.jpg


ABD'nin başkenti Washington DC'nin yakınlarında Virginia'da 6,0 büyüklüğünde dperem meydana geldi. Deprem New York'ta da uzun süreli hissedildi.

ABD'nin Virginia eyaletinde meydana gelen depremin büyüklüğü 5,9 olduğu bildirildi.

ABD Jeolojik Araştırma Merkezi, merkez üssü Virginia eyaletinin başkenti Richmond olan ve daha önce 6 büyüklüğünde olduğu bildirilen depremin büyüklüğünü 5,9 olduğunu duyurdu.

Yerin 6 kilometre altında, başkent Washington'a 139 kilometre uzaklıkta meydana gelen depremin ülkenin doğu sahillerinde hissedildiğini açıkladı.

Depremden sonra Pentagon ve Capitol binalarının yanı sıra New York'ta mahkemelerin boşaltıldığı, Washington'da çalışanların sokaklara döküldüğü belirtildi.

İtfaiye ve acil durum yetkilileri de sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden çok sayıda çağrı aldıklarını, depremde ölen ya da yaralanan olduğuna ilişkin henüz haber alınmadığını söylediler.

Reuters muhabiri de depremin, Kanada'nın Toronto kentinde bile hissedildiğini söyledi.

Bomba korkusu yarattı

ABD'nin Virgina eyaletinde meydana gelen deprem, Amerikalılarda "bomba" korkusu yarattı.

Mesai saati sırasında meydana gelen depremin hemen ardından iş yerlerini boşaltan başkentliler, soluğu cadde ve parklarda aldı. Özellikle iş yerlerinin ağırlıklı olduğu Virginia'da caddeler bekleyen insanlarla doluştu.

Amerikalıların birçoğu, depremin yarattığı şok etkisiyle uzun süre işine dönmek veya evine girmek istemezken, bazıları ise binalara tekrar giriş yapmaya başladı.

Ancak, 11 Eylül saldırılarının 10. yılının yaklaştığı bir sırada meydana gelen deprem, Amerikalılarda "bomba" korkusu da yarattı.

Sarsıntının birden geldiğini belirten Michele Watson, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, bunun önce yeni bir bombalı saldırı olduğunu zannettiğini ve çok korktuğunu söyledi. Watson, daha önce Irak'ta çalıştığını ve birden kendisini tekrar orada hissettiğini dile getirdi.

Bir yandan depremle sallanırken diğer yandan da ellerindeki işleri bitirmeye çalıştıklarını anlatan Watson, ancak ekiplerin çok iyi çalıştığını ve binaları çok kısa sürede, panik yaşanmadan boşalttıklarını kaydetti.

Alison Smith de deprem dolayısıyla sallanırken hiçbir yapmadan beklemenin kendisini çok korkuttuğunu söyledi.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
ABD'de yarın öğle sonrası felaket var

359420110826091835699.jpg


ABD Başkanı Obama, yarın öğleden sonra New York'a ulaşacak kasırga için 'Tarihi bir kasırga olacak' derken şehirde olağanüstü hal ilan edildi.

New York Valisi Andrew Cuomo, ülkeye yaklaşan İrene kasırgasına önlem çerçevesinde, New York kentinde yarın öğle saatlerinden itibaren toplu taşıma araçlarının çalışmayacağını bildirdi.

Valilikten yapılan açıklamada, öğle saatleri civarında metro ve otobüslerin son seferlerini yapacağı belirtildi.

Valilik, kasırganın saatteki rüzgar hızının 96 kilometreye çıkması halinde kentteki önemli köprüler ve alçaktaki Hudson Vadisi'nin kapatılacağını da kaydetti.

NEW YORK'TA ZORUNLU TAHLİYE EMRİ VERİLDİ

New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg, Irene kasırgası vurmadan önce, kentin alçak bölgelerde yaşayanların zorunlu tahliye edilmesi talimatını verdi.

Bloomberg, düzenlediği basın toplantısında, 250 binden fazla kişiyi kapsayacağı tahmin edilen tahliyelerin barınaklar açılır açılmaz başlayacağını belirtti.

Daha önce zorunlu tahliye yapmadıklarını söyleyen Bloomberg, ''Fırtınanın çok ciddileşmesi ihtimali olmasaydı bunu şimdi de yapmazdık'' dedi.

Kasırganın ABD'nin doğu kıyılarında etkili olması beklenirken, özellikle New York'u vuracağından endişe ediliyor.

Öte yandan New York eyaletinin yanı sıra New Jersey ve Philadelphia eyaletlerinde de toplu ulaşım sisteminin çalışmayacağı belirtildi. New Jersey'de toplu ulaşım sisteminin New York'ta olduğu gibi yarın öğle saatlerinde Philadelphia'da ise pazar öğle saatlerinde duracağı kaydedildi.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
New York hayalet şehire döndü

m_times_k.jpg


ABD'nin New York kentini de etkisi altına alması beklenen Irene kasırgası öncesi şehirde tedirgin bir bekleyiş kendisini hissettiriyor.

Edinilen bilgiye göre, ABD'nin Kuzey Carolina kıyısını vuran Irene kasırgası New York'a doğru ilerliyor. Yetkililerin tarihi bir felaket olabileceğini ifade ettiği ve şehrin alçak kesimlerinde yaşayan yaklaşık 370 bin kişinin evlerini boşaltmasını istediği Irene kasırgasıyla ilgili tedirgin bekleyiş, New York;un cadde ve sokaklarında hissediliyor. Sabahın erken saatlerinden itibaren turist akınına uğrayan ünlü Times Meydanı bugün tarihinin en sakin günlerinden birini yaşadı. Meydana çıkan ve çoğu zaman trafiğin kilitlenme noktasına geldiği cadde ve sokaklar bugün adeta sessizliğe büründü.

Kasırgadan birinci derecede etkilenmesi beklenen Wall Street bölgesinde boş sokak ve caddeler dikkati çekti. Öğleden sonra seferlerin durdurulacağı açıklanan, bölgenin ana ulaşım aracı metro seferleri de neredeyse boş vagonlarla gerçekleşti. Bazı metro istasyonlarındaki bilet turnikeleri de kapatılarak binişler ücretsiz olarak yapıldı.

Wall Street bölgesinde bulunan ve ekonomin kalbi olarak nitelenen New York Borsası binasında da yaklaşan kasırga öncesi bir takım önlemler alındığı gözlendi. Yetkililerin, kasırganın etkisine bağlı olarak kapatılması ihtimali üzerinde yedek bir plan geliştirdikleri kaydedilen tarihi New York Borsası binasının girişleri kum çuvallarıyla yükseltildi. Bölgede faaliyet gösteren ve genellikle yoğun müşteri potansiyeli olan birçok restoran ve işletme yetkililerin uyarısı üzerine bugün açılmazken, açılan iş yerleri beklediği ilgiyi bulamadı.

Şehrin özellikle kıyı kesimlerdeki sokakları tamamen boşaldı. Bu sokaklardaki birçok iş yeri geçici olarak yaptıkları duvarlarla işletmelerini koruma altına almayı tercih etti. Alçak kesimlerde yer alan birçok binanın yola bakan ızgaraları da kum çuvallarıyla kapatıldı.

Irene kasırgasının yarından itibaren New York'u etkisi altına alması bekleniyor.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
6 Amerikalı'dan biri aç ve ölümle yüzyüze

kaddafi-nin-cokusu-kimlere-yarayacak_m.jpg


2007 yılı sonunda çıkan ABD gayrı menkul ve bankacılık krizi 20 milyon Amerikalının devletten gıda yardımı almasına neden oldu.


Kriz sırasında 2.4 milyon çocuk fakirlik sınırında yaşamaya mahkum olurken, 17 milyon çocuğun da gıda kaynakları "güvenli" değil. Bu demek oluyor ki bu çocuklar açlıkla mücadele etmek zorunda kalabilir.

Kısaca her 6 Amerikalıdan birinin yeterli yiyeceği yok!

Açlığın Tanığı adlı yardım programının kurucusu Dr. Mariana Chiltoni krizin orta sınıfa büyük zarar verdiğini belirtiyor.

Krizden önce 26 milyon Amerikalı devletten resmi olarak yiyecek yardımı alırken, bugün bu rakam 46 milyona çıkmış durumda.

Acı tablonun kelimenin tam anlamıyla yaşandığı yerlerden biri ise Philadelphia'da bulunan St Christopher's Hastanesi. Hastaneye acil durum müdahalesi için günde getirilen 250 çocuktan yarısının aç olduğu belirtiliyor.

Doktorlar kimi anne ve babaların utanarak çocuklarını getirdiklerini, bazılarının 18 aydır işsiz olduğunu vurguluyor. (USASABAH)
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Kasırga New York'u yerle bir etti

280811_irene2.jpg


ABD’nin New Jersey eyaletinde 8 kişinin ölümüne neden olan Irene kasırgası New York'da da hayatı felç etti.ABD resmen çaresiz!

Tropikal bir fırtınaya dönen Irene Kasırgası’nın New York içlerine doğru ilerlediği bildirildi. Milyonlarca insanı elektriksiz bırakan kasırga, yer yer sele dönen yoğun yağışla insanları korkutmaya devam ediyor.Kayıpların en aza indirilmesi için önceden verilen alarm ile boşaltılan şehirde, henüz büyük bir zarar yaşanmadığı bildirildi. Oluşan sellerin de küçük çaplı olduğu vurgulandı. Şehirde pek çok insan huzursuz bir şekilde, pencerelerine vuran rüzgar ve yağmurun sesi ile uyansalar da, pencerelerinden güçlüce esen rüzgarı seyrettiler.
Fakat kasırganın şiddeti tropikal fırtınaya dönüşmüş olsa da Eastern Seaboard ilerleyerek, yağmur ile ıslanmamış yer bırakmıyor. Staten Adası’nda mahsur kalan 60 kadar kişi ise, itfaiye çalışanlarının botlarla ve Westchester County milli savunma takımlarının beş tonluk hummer araçlarıyla kurtarılmaya çalışılıyor.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt