Evlenmekle ilgili olarak Kur’ân-ı Kerîm’in Nûr Sûresi’nde şöyle buyurulur:
"İçinizden bekârları ve kölelerinizden, câriyelerinizden iyi davranışta olanları evlendirin! Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi lutfu ile onları zenginleştirir. Allah, (lutfu) geniş olan ve (herşeyi) bilendir." (104)
EVLİLİĞİN HİKMETLERİ
“O Allah ki, sizi bir tek canlıdan yarattı ve bundan da, gönlü kendisine ısınsın diye eşini yarattı.” (Araf, 189) “O Allah’ın delillerinden biri de, kendilerine ısınmanız için size içinizden eşler yaratması, birbirinize karşı sevgi ve şefkat var etmesidir.” (Rum, 21) Abdullâh İbn-i Mesûd radiyallâhu anh anlatıyor: Nebî sallallâhu aleyhi ve sellem ile bulunduğumuz sırada Resûlullâh şöyle buyurdu: “Kimin evlenmek külfetine gücü yeterse evlensin! Zîrâ tezevvüc, gözü haramdan son derece muhafaza eder. İffeti de o nisbette korur. Nikâh masrafına muktedir olmayan kimse de oruç tutsun: Zîrâ oruç, sâim için şehveti keser.” Yeni evlenen Cabir bin Abdullah’a Allah Resulü şöyle buyurur: “Âilene karşi âkil ol, reşid, bagli ol! Allâh'dan evlâd taleb ediniz!”
“Evleniniz, çoğalınız, ben kıyamette sizin çokluğunuzla övüneceğim”
EVLİLİĞİN HÜKÜMLERİ
Farz evlilik: Eğer insan, kendini muhafaza edemiyorsa, harama düşme ihtimali varsa, evlenmesi farzdır.
Sünnet evlilik: Harama düşme ihtimali olmadığı halde vakti geldiğinden dolayı ve Efendimiz’in sünnetine tabi olmak için evleniyorsa bu, sünnet evliliktir.
Haram evlilik: Evlendiğinde eşine zulmedecekse, haram yedirecekse, bakımını görümünü yapamayacaksa bu şahsın evlenmesi haramdır.
Görüldüğü gibi evlenmek, Kur’ân-ı Kerîm’in emridir. Bu emir, mükellefin evlenme ihtiyacı ve durumuna göre farzdan harama doğru derecelenir.Hadîs-i şerîfde: "Kişi evlenmekle dîninin yarısını tamamlamış olur. Diğer yarısı için de Allah’dan korksun!" (105) buyurulur.
Bir başka hadîs-i şerîfde de Peygamber (s.a.v.) Efendimiz:
"Size dîninden ve huyundan memnun olduğunuz bir kimse kız istemeye gelince, onu evlendiriniz. Eğer (böyle) yapmazsanız, yeryüzünde fitne ve büyük fesad zuhur eder."
"Yâ Rasûlallah! dediler, eğer onda fakirlik ve soy asâletsizliği varsa?
Hz. Peygamber (s.a.v.):
"Size dindarlığını, huyunu beğendiğiniz bir adam gelince onu evlendiriniz!" (106) buyurdu ve bunu üç defa tekrar etti.
Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz âile ocağında karı-kocanın mes’ûliyetlerini şöyle belirtir:
"Dikkat ediniz ki, hepiniz çobansınız. Ve her biriniz güttüğünden sorumludur. Devlet reîsi bir muhâfızdır. Ve maiyyetindekilerden (emri altındakilerden) mes’ûldür. Erkek, ev halkının üzerinde bir muhâfızdır. O da ev halkından mes’ûldür. Kadın da, kocasının evinde bir çobandır ve güttüğünden sorumludur. Hizmetçi, efendisinin malı üzerinde bir bekçidir ve ondan mes’ûldür. Hulâsa, sizin her biriniz bir çobansınız ve beklediklerinizden mes’ûlsünüz." (107)
Sehl b. Sa'd Saidî (r.a.) şöyle rivayet etmiştir:
Bir kadın Resulüllah'a (a.s.) gelerek: "Ey Allah (c.c.)'ın Resulü! Kendimi sana hibe etmeye geldim" dedi. Hz. Peygamber (a.s.), kadına bakarak onu tepeden tırnağa süzdü. Sonra başını eğdi. Kadın Peygamber'in kendisi hakkında bir hüküm vermediğini görünce bir yere oturdu. Bu arada ashaptan birisi ayağa kalkarak: "Ey Allah (c.c.)'ın Resulü! Eğer senin bu kadına bir ihtiyacın yoksa onu benimle evlendir" dedi. Resulüllah ona: "Yanında (mehir verecek) bir şey var mı?" diye sordu. O zat: "Yemin olsun hayır! Ey Allah (c.c.)'ın Resulü!" dedi. Resulüllah: "Evine gidipte bak, bir şey bulabilir misin?" buyurdu. O zat gitti, sonra dönüp geldi ve: "Hayır vAllah (c.c.)i Ey Allah (c.c.)'ın Resulü! Hiçbir şey bulamadım" dedi. Resulüllah: "Demirden bir yüzük olsun bak" buyurdu. O zat yine gitti. Sonra dönüp gelince: Hayır Ey Allah (c.c.)'ın Resulü! Demirden bir yüzük dahi bulamadım. Ancak işte kaftanım (Ravi Sehl Bu şahsın bütün malı bundan ibaretti, demiştir.) Bunun yarısı kadının olsun, dedi. Bunun üzerine Resulüllah: "Senin izarını ne yapsın? Onu sen giymiş olsan, kadının üzerinde bir şey kalmayacak; kadın giyse senin üzerinde ondan bir şey kalmayacak!" buyurdu. Adam bulunduğu yere oturdu. Bir hayli oturduktan sonra kalktı. Dönüp giderken Resulüllah onun çağrılmasını emir buyurdu. Adamı çağırdılar, gelince Peygamber ona hitaben: "Kur'an'dan ezberinde ne var?" diye sordu. O sahabe: "Filan ve filan sureler ezberimde," diyerek bildiği sureleri saydı. Resulüllah (a.s.): "Bu sureleri ezberinden okuyabilir misin?" diye sordu. O zat: "Evet" cevabını verdi. Resulüllah: "Haydi git! Ezbere bildiğin surelerle o kadına malik kılındın" buyurmuştur.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2554
Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Evli insanın kıldığı iki rekat namaz, geceyi ibadetle geçiren ve gündüzleri de oruç tutan bekar insanın (ibadetinden) daha hayırlıdır."
Men la Yehzuruh'ul-Fakih, c. 3, s. 384
Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Uyuyan evli kimse Allah nezdinde geceleri ibadet eden gündüzleri ise oruç tutan bekardan daha üstündür."
Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Ümmetimin iyileri evliler, kötüleri ise bekarlardır."
Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Evlenen kimse dininin yarısını korumuş olur. (Başka bir hadiste de şöyle buyurulmuştur. Geri kalan yarısı hususunda da Allah'tan korkmalıdır."
Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Cehennem ehlinin çoğu bekarlardır."
Men La Yehzuruh'ul-Fakih, c. 3, s. 384
Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "En kötü ölüleriniz bekarlardır."
et-Tehzib, c. 7, s. 239
çııÖÖçşResulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Her kim Allah'a temiz ve tahir olarak (günahsız bir şekilde) kavuşmak istiyorsa evlenmelidir."
Men La Yehzuruh'ul-Fakih, c. 3, s. 385
Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Evlen, aksi takdirde Hıristiyan ruhbanlarından (Başka bir rivayette ise, "Şeytanın kardeşlerinden") olursun."
Bihar'ul-Envar, c. 103, s. 221
İlahi Rahmetin ve Güzel Ahlakın Anahtarı Evliliktir.
Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Göklerin rahmet kapısı dört yerde açılır: Yağmur yağarken, çocuk anne ve babasının yüzüne bakarken, Kabe kapısı açılırken ve nikah kıyılırken."
Bihar'ul-Envar, c. 103, s. 221
Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Bekar çocuklarınızı evlendirin, zira bu vesile ile Allah ahlaklarını güzelleştirir, rızıklarını genişletir ve haysiyetlerini/mürüvvetlerini çoğaltır."
Bihar'ul-Envar, c. 103, s. 222
Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Evlenin ve bekarlarınızı evlendirin. Zira evlilik çağına eren kızlarını ve kız kardeşlerini kolayca evlendirip, düzene koyması, her Müslüman erkeğin en büyük mutluluğudur."
el-Kafi, c. 5, s. 328
Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Allah azze ve celle'ye İslam'da nikah ile kurulan evden daha sevimli hiçbir şey yoktur. Allah azze ve celle'nin en çok buğz ettiği şey ise, İslam'da ayrılık, yani talak ile dağılan evdir."
el-Kafi, c. 5, s. 328
Evlilikte Acele Etmek
Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Bekar kızlar, ağaçtaki meyveler gibidir. Meyveler yetişir de toplamazlarsa, güneş bozar ve rüzgar dağıtır. Bekar kızlar da işte böyledir; kadınların derk ettiğini derk ettikleri zaman artık onları evlendirmekten başka bir çare/ilaç yoktur. Aksi takdirde fesada düşmeyeceklerinden emin olunamaz. Zira şüphesiz onlar da insandır. (beşeri iç güdülere sahiptir.)"
el-Kafi, c. 5, s. 337
Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: Gençliğinin başında evlenen genç kimse için şeytan şöyle feryat eder: Eyvahlar olsun bana, eyvahlar olsun bana, dininin üçte ikisini benden korudu."
Bihar'ul-Envar c. 103, s. 221
Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Ey gençler, evlenmeye gücü yetenleriniz evlensin. Zira evlilik gözlerinizi (günahlar peşinde koşmaya) kapar ve ırzınızı korur."
Müstedrek'ül-Vesail'uş-Şia, c. 14, s. 153
Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz ki Peygamber (erkekler için) dünyayı terk edip evlilikten kaçınmayı nehy etmiş ve kadınları da nefislerini evlilikten alıkoymaktan sakındırmıştır."
Müstedrek'ül-Vesail'uş-Şia, c. 14, s. 248
Şer'i Evliliğe Yardımcı Olmak
Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Allah bir araya getirsin diye (mümin ve mümine kulun) helal evliliği için çalışan kimseyi, Allah da cennette Hur'ul-Ayn ile evlendirir. Bu yolda attığı her adım ve konuştuğu her kelime için kendisine bir senelik ibadet sevabını verir."
Bihar'ul-Envar, c. 103, s. 221
Emir'el-Müminin İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Şefaatlerin en üstünü Allah bir araya getirsin diye iki kişi arasında (evlilik konusunda) şefaat etmendir."
et-Tehzib, c. 7, s. 415 ve el-Kafi, c. 5, s. 331
İmam Kazım (a.s) şöyle buyurmuştur: "İlahi rahmet gölgesinden başka hiç bir gölgenin olmadığı günde şu üç kişi Allah'ın arşının gölgesinde gölgelenirler: Müslüman kardeşini evlendiren, ona hizmet eden ve sırrını gizleyen kimse."
Bihar'ul-Envar, c. 74, s. 356
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Bir bekarı evlendiren kimse, Allah'ın kıyamette kendisine (rahmet gözüyle) bakacağı kimselerdendir."
et-Tehzib, c. 7, s. 404
İmam Kazım (a.s) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz ki kıyamet günü Allah-u Teala'nın elinin altında bir gölge vardır ki altında Peygamber, Peygamberin vasisi, mümin bir kulu azad eden mümin, mümin bir kulun borcunu ödeyen mümin veya mümin bir kulun evliliğini üstlenen mümin dışında hiç kimse gölgelenemez."
Bihar'ul-Envar, c. 74, s. 256
Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Bir araya gelsinler diye iki müminin evliliği hususunda çalışan kimseyi Allah azze ve celle, her biri inci ve yakuttan köşkler içinde bulunan bin Hur'ul-Ayn ile evlendirir."
Vesail'uş-Şia, c. 20, s. 46
İman ve Doğruluk Gölgesinde Evlilik
İmam Cevad (a.s) şöyle buyurmuştur: "Dininden ve emanetdarlığından razı olduğunuz birisi sizinle evlenmek isterse onunla evlenin."
Men La Yehzuruh'ul-Fakih, c. 3, s. 393
Adamın biri İmam Hüseyin (a.s)'ın yanına gelerek şöyle dedi: "Benim bir kızım var, onu kiminle evlendirmemi istersin?" İmam Hüseyin (a.s) şöyle buyurdu: "Allah azze ve celle'den sakınan kimse ile evlendir. (zira bu şahıs) onu severse kendisine ikram eder, buğz ederse asla zulüm etmez."
el-Müstetref, c. 2, s. 218
Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Kızını fasık biri ile evlendiren şüphesiz ki onunla sıla-i rahimini (yakınlığını) kesmiştir."
el-Müheccet'ül-Beyza, c. 3, s. 94
Evlilikte Erkeğin Niyeti
284-Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Bir kadınla sadece yüzünün güzelliği için evlenen kimse (din ve ahlakını göz önünde bulundurmayan kimse) şüphesiz ki onda sevdiği şeyi bulamaz. Her kim de bir kadınla malı için evlenirse Allah da onu o malıyla baş başa bırakır. O halde siz dindar olanlarını seçiniz." (Zira bütün hayır ve saadet onun varlığında gizlidir.)
et-Tehzib, c. 7, s. 399
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her kim bir kadınla malı için evlenirse Allah onu o malıyla baş başa bırakır. (Yani zorluklar karşısında ilahi inayet ve lütuftan mahrum bırakır.)
el-Kafi, c. 5, s. 333
Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Her kim bir kadınla malı için evlenire Allah onu o malına havale eder. Her kim bir kadınla güzelliği için evlenirse onda istemediği şeyleri görür. Her kim de bir kadınla dini için evlenirse Allah bütün o güzellikleri kendisi için bir araya toplar."
et-Tehzib, c. 7, s. 399
Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Her kim bir kadınla güzelliği için evlenirse Allah o kadının güzelliğini kendisi için bir günah ve azab sebebi kılar."
Vesail'uş-Şia, c. 20, s. 53
İmam Seccad (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah azze ve celle ve sıla-ı rahim için evlenen kimseye Allah mülk ve keramet tacını giydirir."
Men La Yehzuruh'ul-Fakih, c. 3, s. 385
Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Kadınlarla güzelliği için evlenmeyin. Zira güzelliği iffetsizliğine neden olabilir. Kadınlarla malı için de evlenmeyin, zira malı da tuğyan ve isyanına neden olabilir. Kadınla dini için evlenen kimseye, Allah bütün bu güzellikleri bir araya toplar."
el-Müheccet'ül-Beyza, c. 3, s. 85
Geçimini Temin Etmek
Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Melundur, ailesini zayi eden/muhtaç bırakan kimse melundur."
Men La Yehzuruh'ul-Fakir, c. 3, s. 168
Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Her kim hanımının kötü ahlakına sabrederse (küstahlığı sebebiyle ona kızmaz onu dövmez, kötü laf etmez, iyi geçindirir ve ayni ile mukabelede bulunmazsa) sabır mükafatını Allah’tan dilemelidir. Allah-u Teala şükredenlerin sevabını mutlaka verecektir.”
Men La Yehzuruh’ul-Fakih, c. 4, s. 16
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ailesinin geçimi için çalışan kimse Allah yolunda cihad eden kimse gibidir.”
el-Kafi, c. 5, s. 88
Men La Yehzuruh’ul-Fakih, c. 3, s. 168
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Erkek için ailesini zayi etmesi/nafakasız terk etmesi kendisine günah olarak yeter.”
Men La Yehzuruh’ul-Fakih, c. 3, s. 168
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ailesinin sorumluğunu üstlenmek erkeğin saadet ve mutluluğundandır.”
Men La Yehzuruh’ul-Fakih, c. 3, s. 168
Bihar’ul-Envar kitabında Peygamberden şöyle nakledilmiştir: Osman b. Maz’un’un eşi Ümmü Seleme’nin evine geldi. Ümmü Seleme kendisine, “Neden güzel koku sürünmüyor, süslenmiyor, kına ve benzeri şey kullanmıyorsun?” diye sordu. O şöyle dedi: Şüphesiz ki eşim Osman b. Maz’un falan günden beri bana hiç yaklaşmamıştır. Ümmü Seleme, “Neden?” diye sordu. O şöyle dedi: “O kendine kadını haram kılmış ve kenara çekilmiştir.” Bunun üzerine Ümmü Seleme Resulullah (s.a.v)’e bunu haber verdi. Resulullah (s.a.v) ise hemen ashabını toplayarak onlara şöyle buyurdu:
“Kadınlardan yüz mü çeviriyorsunuz, şüphesiz ki ben kadınların yanına gidiyorum, gündüzleri yemek yiyorum, geceleri uyuyorum. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse şüphesiz ki benden değildir.”
Bihar’ul-Envar, c. 93, s. 73
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kim GEÇİM korkusu ile evlilikten kaçınırsa Allah azze ve celle’ye kötü zanda bulunmuştur. (Allah’ı kullarına rızık vermekten aciz kabul etmiştir.)