Esselamu aleykum
Sözlerin te'sir etmesi için evvela kendi nefsimize nasihat etmeli ve o nasihatları tutmalıdır.Aksi hâlde sözlerimiz te'sir etmez.
BİR KISSA
''Evliyanın büyüklerinden birine kadının biri çocuğunu getiriyor.Benim çocuğum çok tatlı yiyor.Bu yüzden hastalandı.Yeme diyoruz dinlemiyor,yine yemeğe devam ediyor.Şuna nasihat eder misiniz ? diye rica ediyor.O evliya 40 gün sonra getirin diyor.40 gün geçiyor,çocuğu getiriyor.Mübarek zat çocuğa dönüp:
TATLI YEME ! diyor.
Kadın ''
40 gün bunu demek için mi beklettiniz'' diye düşünüp,pek taaccüb ediyor.O evliya da:
Siz geldiğinizde ben yeni tatlı yemiştim.Hâlâ tadı damağımda idi.O hâlde tatlı yemeyi bırak deseydim sözüm te'sir etmezdi.Siz gittikten sonra 40 gün boyunca ağzıma tatlı koymadım ki ; sözüm te'sir edebilsin diyor
O günden sonra çocuk tatlı yemeyi bırakıyor.''
Hikmet ehl-i zatlar buyuruyor ki:
''Lisan-ı hâl,lisan-ı kâlden entaktır.''
(Yani emir ve yasaklara uyan,bununla hâl olmuş kimse ; onu yapmayın,bunu yapmayın deyipte,kendisi yapandan iyidir.Hâl ehlinin sözleri te'sir eder.Kendi uygulmadığı hâlde başkasına yapmayın diyenin sözleri te'sir etmez!)
Gavsus Sakeleyn Mahbub-i Subhâni Abdulkadir-i Geylani hazretleri ''radıyallahu teâlâ anh'' buyuruyor ki:
Ey Oğul ! Önce nefsine öğüt ver,onu yola getir,sonra da başkalarını...
Senin henüz ıslaha muhtaç hallerin var,bunu sende biliyorsun !
Bunu bildiğin halde başkalarının ıslâhı ile uğraşma yolunda nasıl başarılı olabilirsin ?
Gözlerin bir adım öteyi görmüyorken,körleri neyle yola getirme sevdasındasın ?
Bu itibarla tevbe istiğfara devam etmelidir.Ve de dinimizi doğru bir şekilde öğrenmelidir.Bunun için ''
Allahım (celle celaluhu) dinimi doğru bir şekilde öğrenmek isityorum.Nasib et'' diye dua etmelidir.Ve hergün ''
Allahım Bilerek yahut bilmeyerek küfre sebep olan bir söz söyledim veya bir iş işledimse tevbe ettim.Pişman oldum.Beni affet.'' diye tevbe etmelidir.
Nitekim Peygamber efendimiz sallallahu teâlâ aleyhi ve sellem buyuruyorlar ki:
''
Öyle bir zaman gelir ki ; kişinin imanı gider de haberi olmaz.Halbuki ondan gömleğin çıktığı gibi iman çıkmış olur.''
ve yine Habib-i Azam,Rahmeten lil alem buyuruyorlar ki:
Kıyamet yaklaştıkça fitneler çoğalır. Gece başlarken karanlığın artması gibi olur. Sabah evinden mümin çıkan, akşam evine kâfir olarak döner. Akşam mümin iken, gece safalarında imanları gider, kâfir olarak sabaha çıkarlar. Böyle zamanlarda kenarda kalan, ileri atılandan, oturan ayakta olandan, ayakta olan, yürüyenden, yürüyen de, koşandan hayırlı olduğu için evinizde oturun, fitneye karışmayın! [Ebu Davud]
''
Kişi gece mü'min yatacak , sabah kâfir olarak kalkacak veya bunun tersi olacak.'' [Ahir zaman âlametleri]
"
Ahir zaman da iman'ì elde tutmak,Kor ateşi elde tutmaktan daha zordur." [Ahir zaman âlametleri]
Bu yüzden küfre sebep olan sözleri,işleri öğrenmelidir.Bunlardan sakınmalıdır.Yukarıda bildirdiğimiz şekilde her gün tevbe etmelidir.İlim öğrenmelidir.
Şimdi günümüzde çoğu müsliman kısaltmalara gidiyorlar.Allah celle celaluhu yazacakları yerde
(cc) yazıyorlar.Salevat yazacakları yer de
(sav) şeklinde saygı ifadelerini kısaltıyorlar.Bu asla caiz değil.Bunlardan sakınmalıdır.
Mirat-i Kâinat kitabında ve de
İmam-ı Şa'rani hazretlerinin ''kuddise sirruh'' beyanlarında bunları yapmak şiddetle men' edilmiştir.Şimdi yaratmayı insanlar için kullanıyorlar.
(hâşâ ve kellâ) Yarattı,icat etti,mucit diyorlar.Bu sözleri çok tehlükelidir.Bunlardan pek sakınmalıdır.İlim azaldı,cehalet yayıldı.Âhir zemân fitneleri bir,bir tezahür ediyor.Bir fitne de sizin şikayetçi olduğunuz durumdur.Bu durumda yapmanız gereken ilim öğrenmek,tevbe istiğfar etmek.Ve de Doğru bir ilmihâl okumanızdır.Bu zemânda bir misli olmayan
SEADETİ EBEDİYYE TAM İLMİHÂL kitabı ucsuz,bucaksız ilim deryasıdır.Ve de
İSLAM ÂHLAKI ve de
MEKTUBAT-I RABBANİ kitablarını (bu 3 kitabı) okursanız,bu okuduklarınızı eşinize (yumuşak söyliyerek) anlatırsanız ya da ona okutursanız Te'sirini ziyadesiyle o da görür siz de görürsünüz.Bu kitabları satında alabilirsiniz.Dilersiniz aşağıdaki adresten online okuyabilir hatta dinleyebilirsiniz.
Hakikat Kitabevi'nin yaynlarnn tamamn sesli olarak dinleyebilirsiniz... .:.: www.dinimizislam.com :.:.
Bir kimse suâl etmiş ki:
Allah’ın mucizesi demek caiz midir?
Cevab:
Caizse de, her kelimeyi yerli yerinde kullanmalıdır. Allah’ın kudreti, Allah'ın hikmeti demelidir. Sihir, istidrac, keramet, mucize gibi harikaların hepsini yaratan Allahü teâlâdır. Peygamber, Allah’ın kudreti ile birçok harikaların meydana gelmesine sebep olur. Peygamberlerin elinde meydana gelen mucizelerin yaratıcısı da Allahü teâlâdır. Nitekim Allahü teâlâ, peygamberlerine verdiği mucizeleri bildirdikten sonra
(Bunları yapan biziz) buyuruyor. (Enbiya 79)
Allahü teâlâ, sevdiği insanlara, iyilik, ikram olmak için ve azılı düşmanlarını da aldatmak için, bunlara, âdetini bozarak, sebepsiz harika şeyler yaratıyor.
1- Peygamberlerden, meydana gelen harikalara
(Mucize) denir.
2- Evliyadan meydana gelen harikalara
(Keramet) denir.
3- Evliya olmayan müminlerden meydana gelen harikalara
(Firaset) denir.
4- Fâsıklardan, günahı çok olanlardan, zuhur edenlere
(İstidraç) denir. Allahü teâlânın aldatarak, nimet şeklinde gösterdiği musibettir. Bu, onun Cehenneme gitmesine sebep olur.
5- Kâfirlerden zuhur edenlere ise
(Sihir), yani büyü denir.
Dediğimiz gibi ilim öğrenmelidir.Yukarıda verdiğimiz dinimizislam sitesini takib etmenizi ısrarla tavsiye ederiz.Ayrıca Aşağıda bildirdiğimiz duaları da -uygun olarak- yaparsanız,dilekleriniz kabul olur inşâallahu teâlâ
Evliyanın büyüklerinden Abdulehâd Serhendi hazretleri buyuruyor ki:
(70 kere “Yâ Allah, Yâ Rahmân, Yâ Rahîm, Yâ Kaviyyü, Yâ Kâdir” okuyup da dua eden, ne isterse istesin, Cenâb-ı Hak duasını kabul eder ve ne muradı varsa verir.)
DUALARIN DİLEK VE MURATLARIN KABUL OLMASI İÇİN
1- Maddi veya manevi bir isteği olan kimse, gece, gusledip veya abd1est alıp, iki rekât namaz kılsa, her rekatında bir Fatiha ve üç İhlas okusa, selamdan sonra secdeye gidip,
(Ya Rabbi, benim isteğimi Ebu Bekr-i Sıddık hürmetine yerine getir) diye dua etse; Allahü teâlâ, isteğini verir. (Menakıb-ı ciharı yari Güzin)
2- (70 kere “Yâ Allah, Yâ Rahmân, Yâ Rahîm, Yâ Kaviyyü, Yâ Kâdir” okuyup da dua eden, ne isterse istesin, Cenâb-ı Hak duasını kabul eder ve ne muradı varsa verir.)
Allah rızası için okumalı. Bir seferde 70 defa okumalı, 71 olsa olmaz, yanına başka isim konsa olmaz, bu bir şifredir. İsm-i a’zam, ism-i Celal, Esma-ül Hüsna’dır. Her namazdan sonra okuyana ne mutlu! Hiç olmazsa günde bir defa okumalı.
3- Dua izinli okunmalı! Bir hacetin hâsıl olması için dua okunurken, tesir etmesi, üstadın izniyle okumalı. Üstad vefat etmişse, kitabından öğrenip okumak da izin almak olur. İzin alan, izin verenin vekili olur. Vekilin okuması, üstad gibi tesirli olur.
4- Çocuklarını idarede sıkıntı çeken kişiye Peygamber efendimiz, (Neden istiğfar etmiyorsun? Ben günde yüz defa istiğfar ederim) buyurmuştur. İstiğfar edileceği zaman yüz defa
(Estağfirullah min külli mâ kerihallah, Estagfirullahel’azîm ellezî lâ ilahe illâ hüvel hayyel kayyûme ve etûbü ileyh) demeli ve manasını düşünerek söylemeli. Manası şöyledir:
(Razı olmadığın şeylerden, yaptıklarımı affet ve yapmadıklarımı yapmaktan koru! Kendisinden başka ilah bulunmayan Hay, Kayyum ve Azim olan Allah’a istiğfar eder ve günahlarıma pişman olup O’na sığınırım.) [Azim, zatı ve sıfatları kemalde; Hay, ezelî ve ebedi bir hayatla diri olan; Kayyum, zatıyla kaim olan, yarattığı her şeyi varlıkta durduran demektir.]
5- Dileğine kavuşmak için, iki rekât namaz kılıp, sevabını silsile-i aliyye denilen âlimlerin ruhuna hediye etmeli, bunların hürmeti için diye dua etmeli. Mesela,
(Yâ Rabbi, hayırlı bir çocuk nasip eyle) diye dua edip, (Bu duamı Silsile-i aliyye büyükleri hürmetine kabul eyle) demeli. (Mekatib-i şerife)
Sabah ve yatsı namazından sonra Silsile-i aliyye’nin isimlerini, sonra Fatiha okuyarak ruhlarına gönderip, onları vesile ederek yapılan dua kabul olur. Tecrübe edilmiştir.
6- Ayât-i hırz, usulüne uygun okunur ve yanında taşınırsa, murat hâsıl olur.
7- Adakta bulunmalı. Mesela,
(Şununla evlenirsem veya şu işim olursa, sevabı Seyyidet Nefise hazretlerine olmak üzere, Allah için, üç Yasin okumak nezrim olsun) denince, bu dileğin kabul olduğu tecrübe edilmiştir.
8- Kör bir zat gelip,
(Ya Resulallah! Allahü teâlâya dua et, gözlerim açılsın) dedi. Peygamber efendimiz de, (Güzel bir abdest al! Sonra, “Yâ Rabbi! Sana yalvarıyorum. Sevgili Peygamberin Muhammed aleyhisselamı araya koyarak, senden istiyorum. Ey çok sevdiğim Peygamberim Muhammed aleyhisselam, seni vesile ederek, Rabbime yalvarıyorum. Senin hatırın için kabul etmesini istiyorum. Ya Rabbi, bu yüce Peygamberi bana şefaatçi eyle! Onun hürmetine duamı kabul et!”) duasını okumasını söyledi. O da, abdest alıp dua etti. Hemen gözleri açıldı. (Tirmizi) Bu duayı okuyanlar, maksatlarına kavuşmuşlardır.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allah’tan veya insanlardan bir isteği bulunan, güzelce abdest alıp iki rekât namaz kılsın! Sonra Allahü teâlâya hamd etsin, Resulüne salevat getirip, şu duayı okusun!
Lâ ilâhe illâllah-ül-halîm-ül-kerîm. Sübhânallahi Rabb-il-arş-il-azîm. Elhamdü lillâhi Rabbil âlemin. Es’elüke mûcibâti rahmetike ve azâimi mağfiretike vel ganîmete min külli birrin vesselâmete min külli ismin lâ teda’ lî zenben illâ gafertehü velâ hemmen illâ ferrectehü velâ hâceten hiye leke rıdan illâ kadaytehâ yâ erhâmerrâhimîn.) [Halebi] [Bu duayı İslam harfleriyle yazıp doğru olarak okumak gerekir.]
Hacet namazı iki, dört veya on iki rekât olarak kılınır. Birinci rekâtta Fatiha ve üç Âyet-el kürsi okunur, diğer rekâtlarda Fatihayla birer kere İhlâs ve Muavvizeteyn [iki kul e’ûzü] okunur. Yahut her rekâtta Fatiha, Âyet-el-kürsi ve İhlâs okunur.
9- Bir başka hacet namazı da şöyle:
Yatsı namazını kılıp vitri kılmadan önce, dört rekât namaz kılınır. Birinci rekâtta bir Fatiha, üç Âyet-el-kürsi okunur. İkinci rekâtta Fatihadan sonra üç İhlâs ve Muavvizeteyn [yani iki kul e’ûzü] okunur. Üçüncü rekâtta ilk rekâtta okunanlar okunur. Dördüncü rekâtta ise ikinci rekâtta okunanlar okunur. Namazdan sonra dileğini ister.
(İmad-ül-islam)
Türkçe olarak şöyle dua etmek de olur:
(Ya Rabbi! Sana yalvarıyorum. Âlemlere rahmet olarak gönderdiğin Sevgili Peygamberin Muhammed aleyhisselamı araya koyarak, senden istiyorum. Ey çok sevdiğim Peygamberim Muhammed aleyhisselam! Seni vesile ederek, Rabbime yalvarıyorum. Senin hatırın için kabul etmesini istiyorum. Ya Rabbi! Bu yüce Peygamberi bana şefaatçi eyle! Onun hürmetine duamı kabul et!)
Bu duayı müslümanlar, her zaman okuyup maksatlarına kavuşmuşlardır. Bu duaları bir kere okuyup bırakmamalı. Kırk gün ve daha fazla kadar devam etmek iyi olur.
Ayrıca ; Ashab-ı Bedir'in ''rıdvanallahü teâlâ aleyhim ecma'în'' isimlerini okumak,bu büyükleri vesile ederek düa etmek pek çok fâidelere sebeptir.Bunlardan biride düanın kabûl olmasıdır.O yüzden bu büyüklerin isimlerini ardından 3 ihlas-ı şerif,1 fatiha-ı şerif okumak,çokça iyi olur,büyük fâidelere,nimetlere sebep olur.
Son olarak:
Ölçüyü tutturanın,düaları kabûl olur,evliyalar divanına kaydolur,Allahü teâlâ'nın hıfz-ı emanında olur.Ona kimse zarar veremez,biiznillah.Ölçüyü kaçıran kimse ne yaparsa yapsın,dûaları tesir etmez,rezil ve rüsvay olur,zelil olur.Ölçü emredileni yapmak,yasak edilenden sakınmaktır.Ehl-i sünnet itikadı üzere olmaktır.Bu ölçü üzere olabilmek dûasıyla,inşâallahü rahmân.
Ve de mutlaka Ashab-ı Kiramın ve evliyay-ı izamın (rıdvunallahu teâlâ aleyhim ecmâin) hayatlarını okuyunuz,okutunuz.Her gün bir evliyanın hayatını okusanız,muhabbetiniz artar.İnsafla eşinize de okutursanız ya da okursanız,onunda muhabbeti artar.Dünyaya ilgisi kesilir.Ashab-ı kiramin hayatlarını okursanız,günahları mahveder,imanı kuvvetlendirir.Bunun için önce kendi nefsime ve size nasihatım her gün mutlaka büyüklerin hayatlarını okumak ve de ilim öğrenmektir.
[Osman ünlü hocanın sohbetlerini -eşinizle birlikte- dinleminizi de tavsiye ederiz.]
Daha yazılacak çok şey var.Amma velakin zemânımız yok.Zemânımız olduğu vakit daha detaylı yazarız inşâallahu rahman
''Aranılan hazînenin nîşanını verdim sana
Belki sen varırsın,biz varamadıksa da''