Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Dua Adabı ve Makbul Olduğu Zamanlar (2 Kullanıcı)

AFRA_NUR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Ocak 2007
Mesajlar
2,128
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
54
rabbim razı olsun senden kardeşim selam ve dua ile...
 

gul_i rana

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2007
Mesajlar
979
Tepki puanı
0
Puanları
0
Essalamun aleykum ve rahmetullahu ve berakatuhu daimen ve ebeden insaAllah Talip amca Rabbim razi olsun.B)
 

HHHHHHHHH

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Ocak 2008
Mesajlar
10
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Duanin Kabul Edilmeyeceğinden Endişe Etmek

Duanin Kabul Edilmeyeceğinden Endişe Etmek

DUANIN KABUL EDİLMEYECEĞİNDEN ENDİŞE ETMEK

İnsanın hayatı boyunca almış olduğu telkinler, zamanla hayatın akışı içerisindeki inanılmaz mucizeleri göz ardı etmesine neden olur. Bu yüzden birçok insan, dünyadaki olayların başıboş ve tesadüfi bir biçimde işlediğine zamanla kendisini inandırır. Aslında Allah'ın varlığına inanmıyor değildir, en azından bunu kesin olarak reddetmemektedir. Ancak dünyanın Allah'tan bağımsız olarak işlediğini, O'nun olayların akışına hiçbir müdahalesinin olmadığını, ya da "mucizeler" aracılığıyla binlerce yılda bir müdahale ettiğini düşünür.

Allah'ı gerektiği gibi takdir edemeyen bu insan, doğal olarak Allah'ın dualara icabet eden sıfatını da kavrayamaz. Dua etse bile Allah'ın duasına icabet edeceğinden şüphe içindedir.

Oysa mümin dua ettiği zaman Allah'ın kendisini işittiğini ve duasına her ne şekilde olursa olsun icabet edeceğini bilir; çünkü olayların başıboş ve tesadüfi bir biçimde değil, Allah'ın belirlediği kadere göre geliştiğinin, O'nun dilediği şekilde yürüdüğünün farkındadır. Bu nedenle, duasına karşılık görmemek gibi bir kuşkusu yoktur. Bu samimi ruh haliyle dua edenin duasını da Allah makbul görür ve kabul eder. Allah, Kuran'da şöyle buyurmaktadır:

Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm. Öyleyse, onlar da Benim çağrıma cevap versinler ve Bana iman etsinler. Umulur ki irşad (doğru yolu bulmuş) olurlar. (Bakara Suresi, 186)

Allah, başka ayetlerde de "... sıkıntı ve ihtiyaç içinde olana, Kendisine dua ettiği zaman icabet eden..." (Neml Suresi, 61-62) olarak bildirilir ki, bu da yine samimi duaların Allah Katında mutlaka karşılık göreceğinin ifadesidir.

Dolayısıyla duayı, Allah'ın yardımından kuşkuya düşmeden, kabul olacağına kesin olarak iman ederek dile getirmek gerekir. Aksi bir tutum içinde bulunan, yani Allah'ın icabetine karşı kuşku ile yaklaşan kişi ise, daha başlangıçta Kuran mantığı ile ters düşmüştür.

Bu nedenle dua eden kişinin sahip olması gereken en temel iki özellik, Allah'a karşı samimiyet ve güvendir. Allah kullarının Kendisine yakın olmasını ister. Samimi bir ruh hali içinde istenen güzel şeylere karşılık verir. İnsanı sadece bir su damlasından yaratan, yeryüzünü yoktan var eden Allah için, herhangi bir kişinin duasına karşılık vermek çok kolaydır. Yapılması gereken tek şey inançla ve sabırla istemektir.

Dua konusunda belki de en büyük tehlike, kabul olmayacağı endişesiyle dua etmekten vazgeçmektir. Bu, pek çok yönden hatalı, hatta cahilce bir tavırdır. Öncelikle belirtmek gerekir ki, ayetlerde vurgulanan "duaya icabet" bir şeyin "aynen gerçekleşmesi" anlamına gelmez; çünkü insan, daha önce de belirttiğimiz gibi, bazen kendisi için zararlı olan bir şeyi Allah'tan talep ediyor olabilir. "İnsan hayra dua ettiği gibi, şerre de dua etmektedir. İnsan, pek acelecidir" (İsra Suresi, 11) ayeti, bu durumu açıklamaktadır.

Duada istenilen şeyin geciktirilerek verilmesinin veya tamamen farklı bir şekilde icabet edilmesinin bir nedeni, Allah'ın insanları imtihan etmesi de olabilir. Allah, kullarının sabrını denemek ve onları olgunlaştırmak için vereceği nimetleri belirli bir hikmete göre belirli sürelerin sonunda verebilir.

Bu ve benzeri nedenlerden ötürü duada istenilen herşeyin hemen gerçekleşmesini bekleyemeyiz. Büyük İslam alimi Bediüzzaman'ın belirttiği gibi, Allah dua konusu olan şeyin daha azını verebilir, belki de mükafat olarak daha fazlasını verebilir, ya da yukarıda saydığımız nedenlerden ötürü hiç vermeyebilir. Ancak her durumda da Allah Kendisine dua edenin duasına icabet etmiştir.
 

Dağ Çiçeği

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Ara 2007
Mesajlar
1,779
Tepki puanı
0
Puanları
36
Yaş
53
Emeğine sağlık kardeşim
Allahıma şükürler olsunki dualarımız var.B)
 

isranurr

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Ağu 2007
Mesajlar
814
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
S.a

Emeğinize Yüreğinize Sağlik.hayirli Günler.a.e.o
 

EYYUP1453

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Ocak 2008
Mesajlar
6
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
emegine yüregine saglık Allah razı olsun..
 

isranurr

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Ağu 2007
Mesajlar
814
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
Allah Razi Olsun Kardeşim.çok Faydali Bir Paylaşim Olmuş.hayirli Akşamlar
 

nazgul

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Mar 2007
Mesajlar
6
Tepki puanı
0
Puanları
0
allah razı olsun kardeşim herkesin tüm duaları kabul etsin cenabı hakkım
 

ashab_kiram

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Kas 2007
Mesajlar
650
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Dua, adeta Rabb’imize arz ettiğimiz bir dilekçeye benzer. Bu dilekçe ile gönlümüzü her şeyi yaratan, mutlak güç ve kudret sahibi Yaratıcı’mıza açarız.
Nasıl ki günlük hayatımızda yazdığımız dilekçelerde bazı kabul şartları istenir; aynen bunun gibi Cenab-ı Hakk’a yaptığımız dualarımızda da adab kabilinden bazı esaslar vardır. Şimdi isterseniz bunların neler olduğunu beraberce öğrenelim:

1 - Evvela abdest alıp kıbleye yöneldikten sonra ellerimizi açıp Rabb’imize “Elhamdülillahi Rabbi’l-alemin” diyerek hamd ü senada bulunmalıyız. “Elhamdülillahi Rabbi’l-alemin”, gökleri ve yeri yaratan, kalbimden geçenleri bilen, bütün isteklerimi yerine getirmeye muktedir Allahım, Sana şükürler olsun.” anlamına geliyor.

2 - Rabb’imize hamd ettikten sonra ikinci olarak Efendimiz’e (sallallâhu aleyhi ve sellem) “Esselâtü ve’s-selâmu ala rasûlina Muhammedin ve ala âlihi ve sahbihi ecmaîn” diyerek salât u selâmda bulunmalıyız. Bir Hak dostunun ifadesiyle bu, âdeta, bir kapıyı vururken, o kapının önünde duran, o kapının kilit ve anahtarlarını elinde tutan Zât’a selâm vermek gibidir. Gönülden gelerek getirilen böyle bir salat o kapının açılmasına vesile olacaktır.

3 - İstenilen şeylerin Cenâb-ı Hak tarafından kesinlikle kabul göreceğine gönülden inanarak dua etmeliyiz. Sadece ellerimizi değil gönlümüzü de açarak içten gele gele, yana yakıla yalvarmalıyız. Yaptığımız dualarımızın kabul edilmediğini düşünmemeliyiz. Nitekim duâ, eğer şartlarına uygun yapılmışsa muhakkak kabul görür. Ancak kabul ediliş keyfiyeti, bizim istediğimizin aynı olmayabilir. Bazen bizim istediğimiz, bizim için hayırlı olmadığından, bir rahmet eseri olarak Cenab-ı Hak bize, istediğimizi değil de esas istememiz gerekeni ihsân buyurur. Bazen de duâmız âhiretimiz hesabına kabul görür.

4 - Duamızı yine salât ve selâmla bitirmeliyiz. Bu şekilde yaptığımız duayı adeta iki salavat arasına alarak Cenab-ı Hakk’a takdim etmiş olacağız.

5 - Dualarımızda ısrarlı olmalıyız. Bir kere istedikten sonra olmuyor diye tekrar istememek yanlıştır. Nitekim “İnsan, ben Allah’tan istedim de bana isteğim verilmedi demediği ve istemeye devam ettiği müddetçe, istediği kendisine verilir.” hadis-i şerifi bu hakikati belgeler mahiyettedir.

6 - Duamızı bitirdikten sonra “amin” demeliyiz. Bu kelime, “Allah’ım! Yaptığım duamı kabul eyle.” anlamına gelir. Bir sahabi şöyle anlatıyor: Bir gece Rasulullah ile dışarı çıkmıştık. Dua eden bir adama rastladık. Allah Rasulü durup onu dinlemeye koyuldu. Sonra da şöyle buyurdu: “Eğer sonunu iyi bağlarsa, istediklerini hak eder.” Cemaatten birisi, “Ey Allah’ın Rasulü! Duayı nasıl bitirmesi gerekir?” diye sorar. Allah Rasulü ise “Amin kelimesi ile. Eğer böyle bitirirse, istediği kendisine verilir.” buyurur.

7 - Sadece ihtiyaç ve sıkıntı anında değil, genişlik ve rahatlık içinde bulunduğumuz zamanlarda da dua etmeliyiz. Nitekim Efendimiz bir hadislerinde, “Kim sıkıntı ve güçlük içinde bulunduğu zamanlarda duasının kabul olunmasını isterse, bolluk ve mutluluk zamanlarında çok dua etsin.” buyurarak bu hakikati dile getirmiştir. Kur’an-ı Kerim’de Allah, bize kendisine nasıl dua etmemiz gerektiğini ifade ediyor. “Allahümme” veya “Rabbena” ile başlayan bütün ayetler dua ayetleridir. Bu ayetleri okuyarak Rabb’imize dua edebiliriz. Bunun dışında dua kitaplarında “me’surât” diye geçen bizzat Efendimiz’in yaptığı duaları da yapabiliriz.

8 - Hadis-i şeriflerde duanın kabul edilmesine en elverişli vakitler olarak şu zaman dilimlerinden bahsedilir: Gecenin son üçte birlik kısmı. Farz namazların sonrası. Secde esnasında yapılan dualar. Hac veya umrede yapılan dualar. Ezan okunduğu vakit. Ezanla kamet arası. Yağmur yağdığı zaman. Kur’an hatminden sonra. Gözlerimiz iman hassasiyetiyle yaşardığı zaman. Bizi sadece Allah’ın gördüğü tenha yerler.

9 - Yine hadislerde şu kimselerin yaptığı duaların red olunmayacağı haber veriliyor: Evine dönünceye kadar hacının ve gazinin duası. İyileşinceye kadar hastanın duası. Mü’min bir kimsenin, diğer mü’min kardeşi için gıyaben yaptığı dua. İftar edinceye kadar oruçlunun duası. Adaletli devlet başkanının duası. Babanın evladına duası. Esma-i Hüsna, salih ameller, peygamberler ve diğer büyük zatlar ile tevessül edilerek yapılan dualar. Misafirin ev sahibine duası. Mazlumun duası.


ALLHA RAZI OLSUN KARDEŞİM.BNE BİLMİYODUM BU KONUDA BİŞEY AMA SAYENDE ÖĞRENDİM.ALLAHA EMANET OL
 

yurtlu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Ocak 2008
Mesajlar
736
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Konum
istanbul
Dua Hakkinda önemli Bilgiler

Dua Hakkinda önemli Bilgiler

Duanın kabul olması için

Kur’an-ı kerimde, (Dua edin, duanızı kabul ederim), hadis-i şerifte ise, (Rabbiniz kerimdir, kendine açılan eli boş çevirmekten hayâ eder) buyurulduğu halde, bazı dualar niçin kabul olmuyor?

CEVAP

Duanın kabul edilmesi için bazı şartlar vardır. Duanın kabul edileceğinden şüphe etmemeli, şartlarına riayet edilip edilmediğinden şüphe etmelidir. Gereken şartlara riayet etmeden duanın kabul edilmesini beklemek uygun olmaz.

Önce çalışmak, sonra dua dinin esası!

Kabul edilir ancak, çalışanın duası!

Duanın kabul edilmesi için gereken şartlardan bir kısmı şöyle:

1- Haram lokmadan sakınmalıdır!

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Haramdan sakının! Midesine haram lokma girenin kırk gün duası kabul olmaz.) [Taberani]

Sad bin Ebi Vakkas hazretleri dedi ki: Ya Resulallah, dua buyur da, Allahü teâlâ, benim her duamı kabul etsin!

Cevabında buyurdu ki:

(Duanızın kabul olması için helâl lokma yiyiniz! Çok kimse vardır ki, yedikleri ve giydikleri haramdır. Sonra ellerini kaldırıp dua ederler. Böyle dua nasıl kabul olunur?) [Şir’a]

Yine buyurdu ki:

(Duanın kabul olması için iki şey gerekir. Duayı ihlâs ile yapmalıdır. Yediği ve giydiği helâldan olmalıdır. Müminin odasında, haramdan bir iplik varsa, bu odada yaptığı dua kabul olmaz.) [Tergibüs-salât]

2- İtikadı düzgün olmalıdır.

Sapıkların, mezhepsizlerin, duaları kabul olmaz. Hadis-i şerifte, (Bid’at ehlinin duası ve ibadetleri kabul olmaz) buyuruldu. (İbni Mace)

Âyet-i kerimenin, duanın tesir edebilmesi için, okuyan ve okunan kimsenin buna inanması ve okuyanın itikadının düzgün olması, Allah rızası için okuması, kul hakkından sakınması, haram yememesi ve karşılığında ücret istememesi şarttır.

3- Uyanık kalble ve kabul edileceğine inanarak dua etmelidir.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Allahü teâlâya, kabul edileceğine tam inanarak dua ediniz! Biliniz ki, Allahü teâlâ gafil bir kalb ile yapılan duayı kabul etmez.) [Şir’a]

4- Dualarım niçin kabul olmuyor dememelidir.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Allahü teâlâ, duanızı kabul eder. Dua ettim, hâlâ duam kabul olmadı diye acele etmeyiniz! Allah’tan çok isteyiniz! Çünkü kerem sahibinden istiyorsunuz.) [Buhari]

İstenilen şeyin olmaması, duanın kabul olmadığını göstermez. Onun için duaya devam etmelidir! Duanın kabulünün gecikmesinin başka sebepleri de vardır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Mümin dua edince, Allahü teâlâ, Cebraile, “Ben onu seviyorum, isteğini hemen yerine getirme!” Facir, [günahkâr] dua edince de “Ben onun sesini sevmiyorum. İsteğini hemen yerine getir” buyurur.) [İbni Neccar]

Şu halde, duanın kabulünün gecikmesi zararlı değildir.

5- Bela gelmeden önce çok dua etmelidir.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Sıkıntılı iken duasının kabul edilmesini isteyen, refah zamanında çok dua etsin!) [Tirmizi]

Ebu İshak hazretlerinden dua istediler. Dua etti. Duasının kabul edildiğini gören bir talebesi, (Efendim, bu duayı bana da öğretin, ihtiyaç halinde ben de edeyim) dedi. Buyurdu ki: (Duamın kabul edilmesinin sebebi, otuz yıldır kıldığım namazlar, ettiğim dualar ve haram lokmadan sakınmamdır.)

6- Duaya hamd ve salevatla başlamalıdır.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Ey namaz kılan, acele ettin. Namaz kıldıktan sonra dua ederken önce Allahü teâlâya layık olduğu şekilde hamd et, sonra bana salevat getir, sonra dua et!) [Tirmizi]

7- Yalvararak dua etmelidir.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Gafil olan kalb ile yapılan dua makbul değildir.) [Tirmizi]

Hz. Davud zamanında kuraklık oldu. Halk dua etmek için aralarından üç âlimi seçtiler.

Âlimlerden biri şöyle dua etti: (Ya Rabbi, Kitabında kendimize zulmedenleri affetmemizi bildirdin. İşte biz, nefslerimize zulmettik. Senden af diliyoruz. Bizi affet!)

İkinci âlimin duası da şöyle: (Ya Rabbi, Kitabında köleleri, azat etmemizi bildirdin. İşte biz kul olarak huzurundayız. Bizleri azat eyle!)

Üçüncü âlim de şöyle dua etti: (Ya Rabbi, Kitabında, kapımıza gelen saili kovmamamızı, yüz çevirmememizi bildirdin. İşte biz de sail olarak huzurundayız. Senden rahmet istiyoruz. Bizi boş çevirme!)

Duaları kabul olarak rahmet yağdı.

8- Sebeplere yapışmadan istemek kuru bir temennidir.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Çalışmadan dua eden, silahsız harbe giden gibidir.) [Deylemi]

9- Günah işlemeyen dil ile dua etmelidir.

Peygamber efendimiz, (Allahü teâlâya günah işlemeyen dil ile dua edin) buyurdu. Böyle bir dilin nasıl bulunacağı sual edilince, (Birbirinize dua edin! Çünkü ne sen onun, ne de o senin dilinle günah işlemiştir) buyurdu. [Tergibüs-salât]

10- İsm-i azam ve esma-i hüsna ile dua etmelidir.

Gafletle dua etmektense hiç dua etmemek daha iyi değil mi?

CEVAP

Gaflet içinde olduğunu söyleyerek, duayı bırakmak doğru değildir. Kalbine geldiği gibi dua etmek, ezberlediği duayı okumaktan daha iyidir. (Bezzâziyye)

Dua dinin direğidir. (Allahü teâlâ indinde duadan daha şerefli bir şey yoktur), (Düşmandan kurtulmak, bol rızka kavuşmak için dua edin! Çünkü dua, müminin silahıdır) hadis-i şerifleri duanın önemini açıkça bildirmektedir. Allahü teâlâdan bir şey istememek ise çok kötüdür. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Allahü teâlâ, kendisinden bir şey istemeyene, dua etmeyene gadap eder.) [Tirmizi]

Başka bir hadis-i şerifte, (Dua ibadettir) buyuruldu. İbadeti terk etmek ise hiç uygun değildir. Kur’an-ı

kerimde mealen buyuruluyor ki:

(Bana dua edin kabul edeyim. [Bana halis kalb ile dua ederseniz kabul ederim.] Bana ibadet etmek istemeyenleri, zelil ve hakir eder, Cehenneme atarım.) [Mümin 60]
 

gülnisa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Ocak 2008
Mesajlar
11,851
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
50
Eline Koluna Sağlik .allaha Emanet Ol
 

leni

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
253
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
eline emeğine sağlık kardeşim ALLAH razı olsun inşallah
 

orkide

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Eki 2006
Mesajlar
192
Tepki puanı
0
Puanları
0
Çok teşekkür ederim arkadaşım..Allah razı olsun...
 

talipamca

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Eki 2007
Mesajlar
1,472
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
66
Teşekkür Ederim..

Teşekkür Ederim..

Essalamun aleykum ve rahmetullahu ve berakatuhu daimen ve ebeden insaAllah Talip amca Rabbim razi olsun.B)

VeAleynaAleykümSelamVeRahmetullahiVeBerekatuhu
Ebeden ve daimen inşaAllah-u Teala..
Amin..Sizden de inşaAllah..
Selam ve baki dua ile Allah(CC)'a emanet olunuz..
 

Rabia-Adeviye

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Ocak 2008
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Duamiza Engel

Duamiza Engel

Duanın etkisinin ortaya çıkmasını engelleyen afetlerden biri kulun acele etmesi, kabulünün geciktiğini düşünüp kederlenmesi ve duaya devamı terketmesidir. Bu kişi bir tOhum saçan veya ağaç diken, sonra onun bakımını yapan, sulayan, sonra da olgunlaşmasını ve toplanacak hâle gelmesini beklemeyip terkeden gibidir.

(İbni kayyım elcevziyye) allah ondan razı olsun


Sahîh-i Buhârî'de, Ebû Hureyre'nin (r.a.) rivayetiyle geçen bir hadiste Rasûlullah (SAV):

"Sizden her birinizin duası, acele etmediği ve "İşte ben Rabbime dua ettim ve kabul buyurmadı" demediği sürece kabul olunur."

Sahîh-i Müslim'de de, peygamberin (SAV) şu hadisi geçmektedir:

"Bir kul günahı veya akrabasıyla dargınlığı gerektirecek bir şey dilemedikçe ve acele etmedikçe duası daima kabul olunur."

Peygamber'e (SAV) "Yâ Rasûlullah, o acelecilik nedir?" diye soruldu:

"İnsan, dua ettim dua ettim, de duamın kabul edildiğini hiç görmedim, der. Dileğinin gecikmesinden dolayı usanır da duayı terkeder." diye cevap verdi.

buhari kitabutdeavat 22​
 

Im_muslim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Eki 2007
Mesajlar
3,194
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
ALLAH razı olsun kardeşim emeğinize sağlık...RABBİM duaları kabul olunanlardan eylesin...
 

gülnisa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Ocak 2008
Mesajlar
11,851
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
50
SELAMUNALEYKUM
ALLAH RAZI OLSUN
TUM Kardeşlerımın duası kabul olsun
amın
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt