Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Çocuklarımıza '' Dini Eğitim'' i nasıl veriyoruz ? (1 Kullanıcı)

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
46
Önemli bir konuya değinmişsiniz daha önce okuduğum önemli din büyüklerinden Celaleddin-i Devani (Kuddise Sirruh)un bu nasihatları istifadeli olacaktır diye düşündüm.İnşallahü teala dualarınızı bekleriz.
Celâleddîn-i Devânî hazretleri çocuk terbiyesine çok önem verilmesini sık sık anlatırdı. Bir seferinde buyurdular ki:

"Çocuk dünyâya gelince, yedinci günü ona isim koymalıdır. Düşünüp iyi bir isim koymalıdır. Çünkü rastgele bir isim konursa, ömür boyu ona sıkıntı verebilir. Bunun için çocuğa iyi isim koymaya dikkat etmek, çocuğun babası üzerindeki haklarındandır.

Süt emme zamânı bitince, terbiyesi ile meşgûl olmalı, kötü ahlâk ve huy edinmesine engel olmalıdır. Çünkü çocukların kâbiliyetleri kemâl üzeredir. Tabiatının meyli ise kötülükleredir. Çabuk bozulabilirler. Bunun için iyi ahlâklı olmasına dikkat etmeli ve bunda bir sıra gözetmelidir. Çocukta ilk görülen, göze çarpan duygu hayâdır. Hayânın çokluğu, fazîlete işârettir. Çocukta hayâ hasleti görünce, daha çok ihtimâm etmelidir.

İlk terbiye, çocuğu kötü arkadaşlardan men etmek, alıkoymaktır. Çünkü, çocukların rûhu temiz bir ayna gibidir. Karşısında olanı hemen tutar, alır. Bundan sonra İslâmın şartlarını, dînin emirlerini ve sünnetin edeblerini öğretmeli ve bu öğretme işine devâm etmelidir. Öğrenmek istemezse müsâmaha etmemeli, devâm etmelidir. Gerekirse, azarlamalıdır. Fakat yaşı ve kâbiliyeti de göz önünde bulundurmalıdır. Nitekim dînimizin hükmüne göre, yedi yaşında namazı öğretmeli, kıldırmalıdır. Eğer on yaşına gelir de kılmazsa, azarlamalı, hattâ dövmelidir. İyileri övmeli, kötüleri ayıplamalı ve böylece iyiliğe teşvik etmelidir. Kötülükten, çirkin işlerden men etmelidir. İyi bir iş yaparsa, onu övmeli, âferin demeli, kötü bir iş işlerse, ayıplayıp korkutmalıdır. Elden geldiği kadar açık sitem etmeli, yanlışlıkla yaptı, unutarak etti deyip, cür'etini arttırmamalıdır. Gizli bir şey yapmışsa, yüzüne vurmamalı, hayâ perdesini yırtmamalıdır. Tekrar yaparsa, yalnız bir yerde, onu tembih etmeli, azarlamalıdır. Yaptığı o işin, çok çirkin olduğunu söylemeli, bir daha yapmaması için korkutmalıdır. Sık sık azarlamamalıdır. Yoksa azarlamak, ayıplamak âdet hâline gelir. "İnsanlar yasaklara karşı meyilli ve harîs olurlar." sözü gereğince, tekrar yapmaya koyulabilir. Bunun için iyi idâre etmelidir.

Çocuğun nazarında yemeyi, içmeyi, iyi elbise giymeyi önemsiz göstermeli, süslü elbiseler, renkli kumaşlar kadınların beğeneceği şeylerdir, erkekler böyle şeyleri sevmez demelidir. Hep yemeye, içmeye düşkün olmaması için uyarmalıdır.

Önce yemek yemenin edeplerini öğretmelidir. Yemek yemekten maksad, bedenin sıhhatini korumaktır, lezzet almak değildir demelidir. Yemek ve içmek ilâç gibidir, onunla açlık ve susuzluk giderilir demelidir. İlaç belli miktârda alındığı zaman faydalı olduğu gibi, yemek ve içmek de, açlığı ve susuzluğu giderecek kadar olursa faydalı olur demeli, çeşitli yemeklere alıştırmayıp, bir yemekle yetinmeye alıştırmalı, iştihâsını zabt ettirmeli, istediğini değil, bulduğunu yemeğe alıştırmalı, lezzet ve zevklere önem vermemesini öğretmelidir. Zaman zaman çocuğa kuru ekmek vermeli, zaman olur ki, ondan başka bir şey bulamadığı olur. Onun için öyle alıştırmalıdır. Bu edebler, zengin olmayanlar içindir. Zenginler yaparsa daha iyi olur. Eti normal yedirmelidir. Yemekten hemen sonra mümkünse su içirmemelidir.

Her ne kadar alkollü içkilerden sakınmak herkese lâzım ise de, çocuklara akıllarına göre anlatıp, men etmek husûsunda çok söylemeli, rûha da, bedene de çok zararlıdır demelidir. İnsanın, kızgınlığını, sinirini, hayâsızlığını arttırır ve bu hâller onda meleke, alışkanlık hâline gelir demeli, böyle kimselerle düşüp kalkmaktan, arkadaşlık etmekten kesin olarak men etmelidir.

Çirkin sözleri, dînimize uymayan sesleri dinlemekten men etmelidir. Vazîfelerini bitirmeden ve sıkıntı çekmeden yemeğini vermemelidir.

Kapalı ve gizli işlerden onu men ederek, kabahate karşı cesâretini kırmalıdır. Gündüz ve gece çok uyutmamalı, yumuşak elbiselere alıştırmamalı, yaya yürütmeli, bineğe binmesini öğretmeli, oturma, kalkma ve konuşmanın edeplerini anlatmalı, kadınlar gibi süslenmemesini, vakti gelmeyince yüzük takmamasını söylemelidir. Babasıyla ve dünyâ malı ile arkadaşlarına övünmekten men etmeli, yalan söylemekten sıkı men etmeli, doğru veya yalan yemin etmemesini tembih etmelidir. Çünkü yemin, herkes için kötü bir şeydir. Uygun olarak yapılırsa da mekrûhtur. Ancak din için faydalı olursa, câizdir. Büyüklerin yemin etmeye ihtiyâcı olsa da, çocukların hiç ihtiyâcı yoktur. Büyüklerin yanında susup oturmasını, sorulursa, kısa cevap vermesini öğretmeli, hep iyi konuşmayı âdet etmesini anlatmalıdır. Büyüklerin çocuklarına bu edebler daha çok lâzımdır.

İlim öğrenmeye çok teşvik etmelidir. Hoca dövse de, kayırmamalı, lüzumsuz yere çocuğu azarlamamalıdır. Dayağa ihtiyâc olursa, bir daha yapmaması için önce kuvvetli azarlamalıdır.

Çocuğu cömerdliğe alıştırmalı, mal ve mülkü gözünden düşürmelidir. Çünkü para ve mal sevgisinin zararı, zehirden çoktur. İmâm-ı Gazâlî hazretleri; "Yâ Rabbî, beni ve çocuklarımı putlara tapmaktan uzak tut!" meâlindeki İbrâhim sûresi: 35. âyetinin tefsîrinde buyuruyor ki: Putlardan murâd, altın ve gümüştür. Yâni İbrâhim aleyhisselâm; "Beni ve çocuklarımı altına ve gümüşe tapmaktan, kalbimizi onlara bağlamaktan koru!" diye duâ ediyor. Çünkü bütün kötülüklerin menşei; parayı, dünyâyı sevmektir.

Boş zamanlarında çocuklara oyun oynamak için izin vermelidir. Ama sıkıntılı ve zor oyunlar ve kötülüğe sebep olacak alışkanlıkları veren oyunlardan sakındırmalıdır. Bu edebler herkes için iyidir. Gençler için ise, daha iyidir. Anlama yaşına gelince, ona dünyâ malından esas maksadın, sıhhati korumak olduğunu anlatmalı, dünyâyı âhirete sermâye yapmayı tembih edip, öğütlemelidir.

Eğer ilim sâhibi olacaksa, ilim tahsîli için gerekli terbiye verilmelidir. San'at sâhibi olacaksa, dînî vecîbeleri öğrenip yaptıktan sonra, o sanatla meşgûl etmelidir. Burada en iyisi, çocuğun tabiatine, yâni kâbiliyetine bakmalı, durumunu incelemeli, neye istidâdı olduğunu sezmeli, kâbiliyetinin hangi ilim ve sanata daha yatkın olduğunu anlayıp, o tahsîl ve sanata vermelidir. Zîrâ Peygamber efendimiz; "Kişi ne için yaratılmışsa, o işi ona kolaylaştırılır." buyurdular. Herkesin her sanata kâbiliyeti olmaz. Belki herkesin bir sanata istidâdı olur. Bunun altında derin bir sır vardır. Böyle olmasının sırrı, cemiyetlerin ayakta durması ve insanların düzenli, tertipli ve herbirinin ayrı işler görerek, birbirinin eksik taraflarını gidermesidir. Çünkü bir kimse bir sanata istidâtlı ise, küçük bir gayretle onu öğrenir. O işe istidâdı yoksa, ona boşuna emek verip, boşuna ömür tüketir. Eğer çocuğun bir sanata karşı kâbiliyeti yoksa, onu başka sanata vermelidir. Bunda da, çocuğun o işi yapamayacağını iyice anlamalıdır. Değilse ümitsizliğe, başarısızlığa kapılır. Bir sanatı öğrenince, geçimini ondan sağlamasını emretmelidir. Onun zevkini alıp daha iyi yapmaya çalışmalı ve o sanatın inceliklerini öğrenmeli, branşında ihtisâs yapmalıdır.

Çocuğa büyüklerin âdeti olan temiz, tayyib bir kazanç getirecek iş yaptırmalıdır. Baba veya anasından kendine ulaşana güvendirmemelidir. Çünkü babalarının malı, parası ile gururlanan, övünen zengin çocukları, sanat öğrenmekten mahrûm olmuşlar, durumları değişince de sıkıntıya düşmüşlerdir.

Çalışma, kazanma ve bir ev idâre etmeyi başardığında, onu evlendirmeli ve kazancını ayırıp, ona vermelidir."


Evliyalar Ansiklopedisi
güzel noktalara değinilmiş kardeşim Allah razı olsun paylaşım için. Allaha emanet olun.
 

gulmelekgul

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Haz 2007
Mesajlar
66
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Konum
konya
selamün aleyküm çocukların kur'an öğrenmeleri için çok güzel setler var hatta ben kızıma fıkıh,akaid,siyer,ahlak,diye bi set aldım çok faydalı oldu harekeleri öğrenirkende hafıza tekniklerinden faydalanabilirsiniz mesela;esre terlik,üstün başımın üstünde şapka,ötre öpücük yada toka,cezm sonraki harfi tut bu şekilde anlatınca daha verimli oluyor en azından çocukların soyutu somuta çevirmelerine yardımcı oluyor.Benim kızım kur'an öğrendikten sonra kendiliğinden okuma yazmada öğrendi.Küçük yaşta verilen kur'an eğitimi her yönden daha verimli oluyor,bu arada Allah'ın isimlerinide her isme bir parmak ve ilahi şeklinde öğrettim.
 

cerennurum

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ara 2007
Mesajlar
1,298
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
bursa da ki sübyan okulunu soran nuru secde kardeşim elmasbahçelerde bu şekilde 3 tane okul var düşünürsen adresini veririm
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
46
selamün aleyküm çocukların kur'an öğrenmeleri için çok güzel setler var hatta ben kızıma fıkıh,akaid,siyer,ahlak,diye bi set aldım çok faydalı oldu harekeleri öğrenirkende hafıza tekniklerinden faydalanabilirsiniz mesela;esre terlik,üstün başımın üstünde şapka,ötre öpücük yada toka,cezm sonraki harfi tut bu şekilde anlatınca daha verimli oluyor en azından çocukların soyutu somuta çevirmelerine yardımcı oluyor.Benim kızım kur'an öğrendikten sonra kendiliğinden okuma yazmada öğrendi.Küçük yaşta verilen kur'an eğitimi her yönden daha verimli oluyor,bu arada Allah'ın isimlerinide her isme bir parmak ve ilahi şeklinde öğrettim.
aleyküm selam kardeşim bahsettiğiniz seti bilmiyorum okuldan önce öğrendiğine göre 5-6 yaşa uygun bi set olmalı. yani bize göre. yayın evini söylermisiniz bize inceleyelim. tabi cim diye öğrendiği harfi ce ye dönüştürmek yeniden öğrenmek gibi şu anda. oğlum için zor olduğunu biliyorum. inşallah kavrar en yakın zamanda. bugün baya bi başımı döndürdü yanlız. inşallah şu dikkat dağınıklığından kurtuluruz Allah yardımcımız olsun. duaları öğretirkende parmakla ezberletmeyi tavsiye ediyorlar. her parmağa iki kelime gibi. paylaşımınız için teşekkür ediyorum.
 

ayşe-rana

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
1,732
Tepki puanı
46
Puanları
48
Yaş
51
aleyküm selam ayşe rana kardeşim evet çok yardımcı oldun ben de hemen oyun hamuru alıcam ya da kendim yapmayı denerim bi. hafif gölgelenmiş şekilde çizicem harfleri oğluma çizdiricem. en büyük sıkıntımdan biri oğlm hiç boyama yapmıyor. yani çizim yapmayı bilmiyor. içinden gelmiyor çocuğun yoksa yaşıtları baya boyama yapıyorlar. Allah içinden verir inşallah. peki kızın harfleri öğrendikten sonra harekeler vs nasıl öğrendi? Kuran a geçti mi? yoksa sadece harfleri mi öğrendi? onun haricinde Allahı Peygamberi nasıl anlatıyrlardı?

SETİN ELİF BA KİTABINI ÇALIŞIYORLARDI.tahtada yazıyla çalışma yapıyorlardı.istersen yayınevini tlf nu vereyim.kızım kurana geçti.başka bir setten de fıkıh,akaid,siyer vs.kitapları vardı.bence kendi kendine uğraşmak yerine bu setlerden faydalanabilirsin.çocuklar kitabı çok seviyorlardı.
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
46
ayşe kardeşim elif ba Kuran öğreniyorum seti aldık bizde çok güzel resimli tekerlemeli. birinci kitap harflerin öğretildiği kitap güzel. cd side çok güzel. evet o yayınevinin adını alsaydım netten araştırır bakardım. fıkıh siyer dediğin seti.
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
46
"rabbi yesir ve la tuassir rabbi temmin bil hayr"

manası
ALLAHım kolaylaştır,zorlaştırma ve işimi hayırla tamamla."


küçüklere ilk öğretilecek dualardan biri arkadaşlar.
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
46
Uyurken Okunacak Duâ

Yatağa girince:
Allâhümme bismike emûtü ve ahyâ
 

cerennurum

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ara 2007
Mesajlar
1,298
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
uzundur bedenim, kaleme benzerim, adım elif'tir benim. yaş grubuna göre kitap 5-6 yaş grubu için.
selamünaleyküm bu anlattığın kitabın yayınevini söylermisin yarın çarşıya çıkıcam bir bakayım hayırlı sabahlar
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
46
uzundur bedenim, kaleme benzerim, adım elif'tir benim. yaş grubuna göre kitap 5-6 yaş grubu için.
selamünaleyküm bu anlattığın kitabın yayınevini söylermisin yarın çarşıya çıkıcam bir bakayım hayırlı sabahlar
aleyküm selam canım mesajlarımda yazdım aslında muştu yayınlarının kitaplarından. üç kitap üç cd geldi bize. Kuran öğreniyorum seti. nettende bakabilirsin, inceleyebilirsin. var tanıtımı. Allaha emanet ol. hayırlı günler.
 

gulmelekgul

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Haz 2007
Mesajlar
66
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Konum
konya
selamün aleyküm sıla1 kardeşim setin yayın evi;YASİN yayınevi,konuları şiir şeklinde anlattığı için okul öncesine uygun anlaşılır.
SELAM VE DUA İLE
 

BULENT TUNALI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Ağu 2007
Mesajlar
2,307
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Konum
BURSA-m.k.paşa
Web Sitesi
www.bilsankimya.com
Dünyâ; nîmetleri, muhabbetleri, emel ve hülyâlarıyla önümüze serilmiş geniş bir imtihan sahasıdır. Mal, mülk ve evlâd gibi dünyâya âit kıymetler de, âhiret sermâyesi yapılmak gâyesiyle tasarrufu bize bırakılmış imtihan mevzûlarıdır. Dolayısıyla dünyânın imkânlarını âhiret saâdeti için bir vâsıta hükmünde tutmak zarûrîdir. Âyet-i kerîmede buyrulur:
“Servet ve oğullar, dünyâ hayâtının süsüdür; bâkî kalacak olan amel-i sâlihler ise Rabbinin nezdinde hem sevapça daha hayırlı, hem de ümit bağlamaya daha lâyıktır.” (el-Kehf, 46)
Mâl, mülk ve evlâd, Hak yolunda sarf edildiğinde birer “zînet” olurken, hevâ ve heves uğrunda şuursuzca kullanıldığında “fitne” hâline gelivermektedir.
Bir mü’minin en yakın mîrasçıları kendi evlâdlarıdır. Onlara bırakılacak hakîkî mîrâs ise ebediyet zenginliğidir. Yavrularımıza fânî varlık ve lezzetleri değil; eskimeyen, solmayan ve tükenmeyen bir saâdeti mîras bırakmamız gerekir. O da, Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in bize emânet olarak bıraktığı Kur’ân-ı Kerîm ve Sünnet-i Seniyye’dir. Bu mukaddes mîrâsın evlâdlarımıza intikâlinde gösterilecek îtinâ büyük bir sadaka-yı câriye olurken, bunun ihmâli ise, her anne-baba için büyük bir âhiret felâketidir.
Âyet-i kerîmede buyrulur:
“Ey îmân edenler! Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden koruyunuz!..” (et-Tahrîm, 6)
 

gulmelekgul

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Haz 2007
Mesajlar
66
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Konum
konya
Dünyâ; nîmetleri, muhabbetleri, emel ve hülyâlarıyla önümüze serilmiş geniş bir imtihan sahasıdır. Mal, mülk ve evlâd gibi dünyâya âit kıymetler de, âhiret sermâyesi yapılmak gâyesiyle tasarrufu bize bırakılmış imtihan mevzûlarıdır. Dolayısıyla dünyânın imkânlarını âhiret saâdeti için bir vâsıta hükmünde tutmak zarûrîdir. Âyet-i kerîmede buyrulur:
“Servet ve oğullar, dünyâ hayâtının süsüdür; bâkî kalacak olan amel-i sâlihler ise Rabbinin nezdinde hem sevapça daha hayırlı, hem de ümit bağlamaya daha lâyıktır.” (el-Kehf, 46)
Mâl, mülk ve evlâd, Hak yolunda sarf edildiğinde birer “zînet” olurken, hevâ ve heves uğrunda şuursuzca kullanıldığında “fitne” hâline gelivermektedir.
Bir mü’minin en yakın mîrasçıları kendi evlâdlarıdır. Onlara bırakılacak hakîkî mîrâs ise ebediyet zenginliğidir. Yavrularımıza fânî varlık ve lezzetleri değil; eskimeyen, solmayan ve tükenmeyen bir saâdeti mîras bırakmamız gerekir. O da, Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in bize emânet olarak bıraktığı Kur’ân-ı Kerîm ve Sünnet-i Seniyye’dir. Bu mukaddes mîrâsın evlâdlarımıza intikâlinde gösterilecek îtinâ büyük bir sadaka-yı câriye olurken, bunun ihmâli ise, her anne-baba için büyük bir âhiret felâketidir.
Âyet-i kerîmede buyrulur:
“Ey îmân edenler! Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden koruyunuz!..” (et-Tahrîm, 6)
Selamün aleyküm çok güzel bir yazı olmuş,çocuklarımızın eğitimi için çok uğraşıyoruz,hatta kendi yaşantımızda düzeltmeler yapıyoruz fakat çocuklarımızı tv den nasıl koruyacağız evet biz koruyoruzda korumayanların çocuklarıyla oynuyorlar nasıl engel olacağız?Çocuk dizileri küçüklerin oynadığı pembe diziler gibi adeta,Bez bebek,selena,sihirli annem,cedric vs.vs...ve konuları aşk aşk aşk hemde küçücük sabiler arasında yaşanan aşk...Yabancı filmelerde bile öyle değil konu macera dostluk...şimdi ben bu beyinleri yıkanmış çocuklarla aynı okullara yollayacağım çocuklarımı,bu konuda rtük e çok yazdım defalarca ama hiç ilgilenen olmadı tamam sihir,peri hadi neyse ama bu çocuklar arasındaki kız erkek ilişkisi kalkmalı kaldırılmalı bu konuda çok endişeliyim çünkü görüyorum ki çocuklar çok etkileniyorlar burda sokağın tüm çocukları bizim bahçede oynar şimdilik görüp müdahale edebiliyorumyeni okula başlayan kızımı burdaki islamii anlayışa sahip çok disiplinli bir özel okula yazdırdık ama bizim 2 çocuğumuz daha var maddi olarak bunu altından kalkamayız çok külfetli oluyor devlet okullarında ise durum içler acısı...
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
46
Dünyâ; nîmetleri, muhabbetleri, emel ve hülyâlarıyla önümüze serilmiş geniş bir imtihan sahasıdır. Mal, mülk ve evlâd gibi dünyâya âit kıymetler de, âhiret sermâyesi yapılmak gâyesiyle tasarrufu bize bırakılmış imtihan mevzûlarıdır. Dolayısıyla dünyânın imkânlarını âhiret saâdeti için bir vâsıta hükmünde tutmak zarûrîdir. Âyet-i kerîmede buyrulur:
“Servet ve oğullar, dünyâ hayâtının süsüdür; bâkî kalacak olan amel-i sâlihler ise Rabbinin nezdinde hem sevapça daha hayırlı, hem de ümit bağlamaya daha lâyıktır.” (el-Kehf, 46)
Mâl, mülk ve evlâd, Hak yolunda sarf edildiğinde birer “zînet” olurken, hevâ ve heves uğrunda şuursuzca kullanıldığında “fitne” hâline gelivermektedir.
Bir mü’minin en yakın mîrasçıları kendi evlâdlarıdır. Onlara bırakılacak hakîkî mîrâs ise ebediyet zenginliğidir. Yavrularımıza fânî varlık ve lezzetleri değil; eskimeyen, solmayan ve tükenmeyen bir saâdeti mîras bırakmamız gerekir. O da, Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in bize emânet olarak bıraktığı Kur’ân-ı Kerîm ve Sünnet-i Seniyye’dir. Bu mukaddes mîrâsın evlâdlarımıza intikâlinde gösterilecek îtinâ büyük bir sadaka-yı câriye olurken, bunun ihmâli ise, her anne-baba için büyük bir âhiret felâketidir.
Âyet-i kerîmede buyrulur:
“Ey îmân edenler! Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden koruyunuz!..” (et-Tahrîm, 6)
çocuklarımızda bizler için imtihan. ilerde anne baba bize neden gerekli bilgileri öğretmediniz doğru yolu göstermediniz diye yakamıza yapışmamaları için Allahın peygamberin yolunu öğretmek zorundayız. heba olan hayatlar az değil. belki anne babalar sudan ayaklarını üşütecek, derslerini etkileyecek diye çocukların namaz ve Kuran gibi ibadetlerden alıkoyuyorlar. belki acıyorlar sabah namazına kaldırmıyorlar. ama ileriyi düşününce asıl merhametsizlik bu. uğraşmayın kendinize eziyet etmeyin de diyorlar başörtüsü konusunda. işte bu da imandaki noksanlıklardan ileri geliyor. düşünülmüyor ki bu dünya geçici meslek sahibi olmak şart ama bu dünyada kalacak mesleklerde, paralarda, kazanılan mal mülkte neden geçici dünyadaki menfaat için bizi ahiret mutluluğuna ulaştıracak taşları çocuklarımızın önünden kaldıralım? onları küçük yaşta mutlaka farz olan ibadetlere alıştırmalıyız. bu konuda kafa patlatmalıyız çocuklarımızı hatta yeğenlerimizi nasıl daha iyi yetiştirebilirz?

paylaşımınız için Allah razı olsun. şimdiki çocuklar geleceğin nesilleri...
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
46
Selamün aleyküm çok güzel bir yazı olmuş,çocuklarımızın eğitimi için çok uğraşıyoruz,hatta kendi yaşantımızda düzeltmeler yapıyoruz fakat çocuklarımızı tv den nasıl koruyacağız evet biz koruyoruzda korumayanların çocuklarıyla oynuyorlar nasıl engel olacağız?Çocuk dizileri küçüklerin oynadığı pembe diziler gibi adeta,Bez bebek,selena,sihirli annem,cedric vs.vs...ve konuları aşk aşk aşk hemde küçücük sabiler arasında yaşanan aşk...Yabancı filmelerde bile öyle değil konu macera dostluk...şimdi ben bu beyinleri yıkanmış çocuklarla aynı okullara yollayacağım çocuklarımı,bu konuda rtük e çok yazdım defalarca ama hiç ilgilenen olmadı tamam sihir,peri hadi neyse ama bu çocuklar arasındaki kız erkek ilişkisi kalkmalı kaldırılmalı bu konuda çok endişeliyim çünkü görüyorum ki çocuklar çok etkileniyorlar burda sokağın tüm çocukları bizim bahçede oynar şimdilik görüp müdahale edebiliyorumyeni okula başlayan kızımı burdaki islamii anlayışa sahip çok disiplinli bir özel okula yazdırdık ama bizim 2 çocuğumuz daha var maddi olarak bunu altından kalkamayız çok külfetli oluyor devlet okullarında ise durum içler acısı...
aleyküm selam kardeşim haklısın. sihirli diziler çoğalmıştı bir ara. biz seyretmiyoruz. dediğin gibi burada da var öyle bir okul ama özel. Allah hayırlı öğretmenlere çattırsın bizleri artık. bugün de trt çocukta izliyorum zonguldak ereğlide bir heykel var sunucu ve çocuklar heykelin etrafında çocuğun biri heykeli tanıtıyordu. heros muymuş neymiş mitolojide onun heykeliymiş çocuk bi güzel ezberlemiş anlatıyordu ciddi ciddi. sanki gerçekmiş gibi. çocukların kafası neyle dolduruluyor. ama Kuran öğrensin dediğimizde dersleri var oluyor.
 

ayşe-rana

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
1,732
Tepki puanı
46
Puanları
48
Yaş
51
ayşe kardeşim elif ba Kuran öğreniyorum seti aldık bizde çok güzel resimli tekerlemeli. birinci kitap harflerin öğretildiği kitap güzel. cd side çok güzel. evet o yayınevinin adını alsaydım netten araştırır bakardım. fıkıh siyer dediğin seti.

yasin yayıevine ait.diğer arkadaşlar da vermiş sanırım.Rabbim kolaylıklar versin.cümlemizin yavrularını ilam ahlakı üzere yetiştirmeyi nasip etsin.
 

Kur'ana sevdalı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Ara 2008
Mesajlar
2,706
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
49
Sıla 1 kardeşim şu an nerelerdesiniz?yani kur'an öüretiminde.Ben çoktan girememiştim bu konuya,Rabbım sizlere kolaylıklar versin.
Benim öğrencilerim 8 yılllık eğitimden sonra gelenler.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt