Cennet Aguşunu Açmış
Cennet Aguşunu Açmış
Çeçenistan…
Yazılmamış kahramanlık destanlarının ülkesi… İmam Hamzat’ın, Şeyh Şamil’in torunlarının diyarı… Özgürlüğün pek uğramadığı, işgal ve zulümlerin eksik olmadığı talihsiz belde… Anaların yiğitler doğurduğu, bebeklerin direniş türküleriyle büyütüldüğü düşler ülkesi… Adı, hüzün ve acı ile beraber anılan, yürekler yakan nağmelerin bestelendiği coğrafya…
Yazık, binlerce kez yazık ki dünkü kaderin neyse bugün de aynısını yaşıyorsun… Yüzyıllardır katil Rusların tasallutundan, düşmanlık ve cinayetinden bir an için kurtulamadın. Hep mazlum, hep mağdur, hep ezilen, sömürülen, canının ciğerini yitiren; ama hiç teslim olmayan izzetli duruşunla durdun karşımızda. Ruslar, kalabalık it sürülerinin, nazenin bir ceylanın bedenine üşüşmesi gibi saldırdılar toprağına… Vahşetin her türlüsünü, zulümlerin en katmerlisini yaptılar. Sizler ey Çeçenler, tarihinizi kanla yazdınız, sınırlarınızı hançerinizle çizdiniz. Bir avuçtunuz, azıksızdınız, Allah(cc)’tan başka hiç kimseniz yoktu. İşte Ahulgoh kalesinde kuşatıldınız… On binlerce kişiden oluşan, zamanın son teknolojisine sahip topları, tüfekleriyle sizi çepeçevre kuşatan Ruslara yine de teslim olmadınız. Şeyh Şamil ve bir avuç kahraman, ateşin yakmadığı İbrahim (as) misali o cendereden kurtuldu. İşte Grozni… Bu kez Şamil Basayev ve beraberindeki emsalsiz yiğitlerle; “buradan kuş olsalar uçamazlar!” denilen bir kuşatmayı yarıp heybetli dağlara vararak cihadınıza devam ettiniz. Başınıza gelen musibetler sizi sıktıkça, sizler Allah(cc)’a daha fazla yöneldiniz. Savaş tandırı kızıştıkça kahramanlık öyküleriniz diyarları aştı, dört bir yana yayıldı.
Ne acı ki bu acıklı tarihiniz bugün de değişmedi… Değişen dünya, değişen düzenler, değişen sınırlar sizin için hiçbir şey değiştirmedi. İnsan hakları, her ulusun kendi kaderini belirleme hakkı size gelince unutulup gitti. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra onlarca ulus bağımsızlığını ilan etti, sadece Çeçenistan’ın bağımsızlığına saygı gösterilmedi… Çeçenistan bağımsızlığını ilan ettikten sonra Ruslar derhal işgale yeltendiler. Neden? Çünkü burası bir İslam Cumhuriyeti olarak bağımsız olmuştu da ondan… Rusların ülkeyi işgal etmesine, akla hayale gelmeyecek vahşetleri uygulamasına, istediği gibi cinayetler işlemesine hiç kimse sesini çıkarmadı. Dünya işlenen cürümlere kulak tıkadı… Keşke sadece seyirci kalsa, hiç tepki vermeseydi. Ama bunu da yapmadı. Zalim Ruslara karşı vatanını savunanlara hemen ‘Terörist’ damgasını vurdular. Terör ve terörist… Maalesef günümüz dünyasında bu iki kelime en çok korkulan sözcükler haline geldiği için bu damgayı bir kere yediniz mi artık kendinizi ifade edebilmeniz çok zordur. Nerede emperyalizme karşı onurlu bir savaş veren insanlar çıkarsa, derhal terörist oluveriyorlar(!) Bugün vatanlarını koruyan Çeçenlere, Filistinlilere, Iraklılara terörist diyorlar. Şu sıralar bazı kavramlar insan zekâsıyla alay edercesine değiştirilmiş durumda. Örneğin Irak’ı işgal edip her türlü zulmü yapan, burada yazmaktan dahi hayâ ettiğim melanetleri işleyen Amerika, Irak’ı özgürleştiriyormuş. Daha önce Afganistan’ı da özgürleştirdiği gibi… Çeçen halkını katleden Ruslar ise huzuru sağlamak için orada bulunuyormuş…
Rahmetli Şamil Basayev meşhur Budennovsk kasaba baskını sırasında kendisiyle röportaj yapan bir gazetecinin: “Sizin için terörist diyorlar, buna ne diyeceksiniz?” sorusuna çok vakur, çok sakin bir üslupla şu unutulmaz cevabı vermişti: “Bizim için kimin ne dediği hiç önemli değil. Biz Allah için, Allah rızası için savaşıyoruz. Hiç kimse bilmese de yüce Allah bunu biliyor ve bu bize yeter!”
Evet, dünyanın hepsi bir olup Çeçenistan’ı işgale gelse bile, bu kahraman milletin yine de direneceğinden hiç kuşkum yok. Bu insanların imanlarına gıpta etmemek, imrenmemek elde değil… Üstad Bediüzzaman’ın dediği gibi “Hakiki imanı elde eden, kâinata meydan okuyabilir.” Ümmet onları unutmuş gözüküyor, dünya zaten gözlerini kaybedeli asırlar oldu; ama bu müminler, yarı aç yarı tok, Allah için beldelerini kâfirlere karşı koruyorlar. Bu karanlık çağı kanlarıyla aydınlatıyorlar. İçlerinden çıkan Aslanlar, Şamillerle Ruslara kök söktürüyorlar. Dedeleri Şeyh Şamil’in torunları olduklarını dost düşman herkese gösterdiler, gösteriyorlar… Bu yiğitlerin kazandığı her zafer müminlerin kalplerindeki hüzünleri gideren bir rayiha olurken, kâfirlerin katılaşmış kalplerine korku salan bir fırtına oluyor adeta… Dayanın aslanlar, direnin yiğitler; ümmetin salihlerinin duaları sizinledir… Ha gayret kahramanlar, dünya kâfirlerin olsa ne yazar, yarın ruz-i mahşerde adalet divanı var. Dökülen her damla kanınız, arş-ı alayı titretiyor. Bedrin nişanlı meleklerinin saf saf inmesi pek yakındır. Bu değersiz dünya hayatını cihadınızla taçlandırdınız, cennet aguş-u nazdaranesini açmış sizi bekler..
İnzar Dergisi