Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

CİHAD ERLERİ*ÇEÇENLER (2 Kullanıcı)

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
CEVHER
Namlunun hışmına tutsak olmuştu gözler. Göklerde esaretin hüznü vardı. Utancın gözyaşları gibiydi yağmur. Yorgun tarih kanlara bulanmış, tertemiz bedenleri sayarken, kurak bir çöl rüzgarının senfonisinde. Çaresizliğin feryatlarını duyar gibiydi. Oysa suskunluk göz yaşlarıyla kutsanmış, mazlum öfkesinin fırtınalarını gizliyordu. Elveda elveda hüzün şimdi kıyam zamanıdır. Şerefli bir direniştir ufukta gülen. Kaybol kaybol ihanetin kancık iklimi.

Şimdi özlem en delişmen çığlığıyla hucüm ediyor gözlerimize. Ve bir yürek büyüdükçe büyüyor, gözleri kamaşıyor Moskofun. Ağıtlar yükselirken emperyalist medyadan, dağların bağrında ayı avına çıkıyor güzellik savaşçıları. Ey Şamil ! kafkasyanın korkusuz arslanı. Yiğit imam senin özgürlük çağrına Lebbeyk dedi dört bir yanda yiğitler. Lebeyk dedi bir Cevher. Varsın uçaklarla vursun kahpe Moskof, füzelerle vursun. Kavga yürek ister, ey Cevher. Sevda ister delicesine, iman ister. Ey Cevher özgürlüğe adanmış güzel mücahid, bilki senin destanınla büyüyecek çocuklar. Şehadetin direniş tohumları serpecek, dört bir yanına dünyanın. Bilki toprak bir çoşkun cezbenin gülümseyişinde. Sana selam duruyor.
Ve bizler yani Muvahidler, kıyam dergahında senin yüzünü dostların arasında görüyoruz. Selam olsun sana ve tüm şehidlere



Selam olsun sana çeçen şehidi
Destanınla titrer kafkas dağları
Yılladır görmedi böyle yiğidi
Hıçkırır sarsılır kafkas dağları


Ey Şamil torunu ey yiğit Cevher
Şehadetle toprak alnından öper
Kafir Moskof sanır bu kıyam biter
Oysa cevher dolu kafkas dağları

Zulmün karşısında izzetle durdun
Mümince direndin mümince vurdun
Mazluma şevk verdin gönüle taht kurdun
Sana kucak açtı kafkas dağları

Ey Şamil torunu ey yiğit cevher
Şehadetle toprak alnından öper
Kafir Moskof sanır bu kıyam biter
Oysa cevher dolu kafkas dağları

Şehadet ödülü sana yar oldu
Kıyamınla dünya Rus'a dar oldu
Oturmak tartışmak bize ar oldu
Şehadet çağrısı kafkas dağları

Ey Şamil torunu ey yiğit cevher
Şehadetle toprak alnından öper
Kafir Moskof sanır bu kıyam biter
Oysa cevher dolu kafkas dağları
Şehidler kervanı/8
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Dağıstan'da 5 direnişçi Şehid Edildi

11 Ocak 2010
Rus polisinin Dağıstan düzenlediği operasyonda 5 direnişçi şehid oldu
Rus polisinin Dağıstan'ın Mohaçkale kentinde düzenlediği operasyonlarda 5 direnişçinin hayatını kaybetti. Dağıstan İçişleri Bakanlığı sözcüsü Mark Tolchinsky , iki direnişçiyi takip ettiklerini söyleyerek, direnişçilerin bir eve saklandıklarını, kendilerinin evin etrafını sardıklarını belirtti.

Sözcü daha sonra direnişçilerin teslim olmaları yönünde çağrıda bulunduklarını öne sürüp direnişçilerin teslim olmadıklarını ileri sürdü. Daha sonra eve operasyonda bulunduklarını kaydeden sözcü iki direnişçiyi öldürdüklerini söyledi.

Mark Tolchinsky ayrıca Cumartesi günü düzenledikleri operasyanda Kumtorkala bölgesinde bomba yüklü araçta bulunan üç direnişçiyi de öldürdüklerini öne sürdü.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Umarov'un Yardımcısı Geshaev Şehid Oldu


22 Ocak 2010Anadolu Haber
Çeçenistan'ın Rus yanlısı lideri Ramzan Kadirov, İslam Emiri Umarov'un yardımcısının şehid olduğunu ilan etti.
Çeçenistan'ın Rus yanlısı lideri Ramzan Kadirov, bugün sabah Rusya basınına yaptığı açıklamasında, Kafkasya İslam Emiri Dokko Umarov'un yardımcısı Chengizkhan Geshaev ve üç direnişçinin şehid edildiğini açıkladı.

Ria Novosti'nin haberine göre Kadirov, çeçen direnişçilerin Farandi and Chicki şehirleri arasındaki bir ormanlık alanda kuşatmaya alındığı ve tasfiye edildillerini söyledi.

Kadirov "Geshaev, çok sayıda polis ve güvenlik görevlisinin öldürüldüğü saldırılara katılmıştı" dedi.

el Cezire televizyonu ise Rus kaynaklara dayanarak yayınladığı haberinde, 4 Çeçen direnişçinin bir kontrol noktasında dur ihtarına uymadığını, bunun üzerine çıkan çatışmada şehid olduğunu bildirdi.

Kadirov'un bu açıklaması henüz İslam Emirliği kaynakları tarafından doğrulanmadu. Bilindiği üzere Kadirov, Çeçen halkı ve direnişçilere karşı yürüttüğü psikolijik savaş kapsamında sık sık Umarov'un vurulduğu yönünde açıklamalarda bulunmuştu. Kadirov'un bu açıklamalarının gerçek dışı olduğu bir süre sonra açığa çıkmıştı.

Kafkasya'daki direnişin tamamen bitirilmesi için Rusya tarafından desteklenen Kadirov, İslam Emiri Umarov'un tasfiye edilmesi için geniş çaplı bir operasyona dün başlamıştı.

Kadirov'un başlattığı bu operasyonun Rus özel birlikleriyle koordineli bir şekilde devam ettiği biliniyor.

isra
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Çeçen savaşı tanığından Kafkasya

06 Şubat 2010
1995'de meydana gelen Rus-Çeçen savaşına tanıklık eden, ''Çeçenya Günlüğü"nün müellifi Thomas Goltz, Kafkasya'yı değerlendirdi.
Ryskeldi Satke -1995 yılında Çeçenya-Rusya savaşına şahit oldunuz ve “Çeçenya Günlüğü” adlı kitabınızı kaleme aldınız. Kendini bağımsız ilan eden Çeçenya ve Kremlin arasındaki çatışmanın başlaması üzeriden 15 yıl geçti. Çeçenya çatışmasının Rusya için bittiğini düşünüyor musunuz? Yoksa Kuzey Kafkasya'da daha büyük çaplı bir kısır döngü turunun başlarında mıyız?
Thomas Goltz –
Bu soruyu sorumlu bir şekilde cevaplandırmak çok zor benim için. Neredeyse on yıldır bölgeden uzak kaldım ve bilgilerimi açık kaynaklardan ediniyorum. Bunlardan bazılarına göre Kadirov (vahşete dayalı olarak) kendisine (ve dolayısıyla Çeçenya'ya) Dudayev ve Maşhadov'a nasip olmamış bir fiili bağımsızlık bahşeder şekilde gücünü pekiştirdi. Diğer bazılarına göre çok sayıda polisin öldürülmesi ve İnguşetya'daki diğer şiddet olayları yaklaşan daha büyük bir şiddetin ayak sesleridir.

RS – Gürcistan ve Rusya arasındaki siyasi bir kriz, 2008 yazında Güney Osetya'da tam bir savaşa yol açtı. Almanya'da haftalık yayınlanan Der Spiegel, başında Heidi Tagliavini adlı Kafkasya uzmanı İsviçreli bir diplomatın bulunduğu AB soruşturma komisyonuna ait raporun özetini yayınlanmıştı. Buna göre her iki taraf da suçluydu fakat Gürcistan Cumhurbaşkanı Sakaşvili, Güney Osetya'daki Rus askerlerine karşı bir askeri operasyon düzenleyerek kışkırtıcı bir rol oynadı. Diğer yandan ABD, Kremlini öfkelendiren Gürcistanı destekliyor. Rusya-Gürcistan çatışmasında sizin benimsediğiniz görüş nedir? NATO'nun Doğu'ya doğru genişlemesine karşı Rusya'nın saldırgan tutumunun Gürcistan'daki savaşla bir ilgili var mıdır sizce?

TG – Gürcistan Günlüğü adlı kitabımın güncellenen son bölümünü okumanızı tavsiye ederim çünkü dile getirdiğiniz tüm meselelere değinmektedir. 2008 yazında yaşanan olaylar, “Teksas Çözümü'nün” mükemmel bir tekrarı olduğunu söyleyeceğim. Yani 1846'da ABD-Meksika arasındaki savaş. ABD, Louisianna'ya saldırsın diye Meksika'yı kışkırtıp durmuştu; Amerikan kuvvetleri belirli bir noktada ezici bir güçle tepki verip Teksas'ı ele geçirdiler. Böylece Teksas “bağımsız” bir ülke oldu ve sonra da (bir köle eyâlet olarak) Amerika tarafından emildi. Subay olarak o savaşta bulunan Ulysses S. Grant, hâtıratında Meksika/Teksas savaşının “Amerikan tarihindeki en haksız ve emperyal savaş” olduğunu, doğrudan doğruya Eyâletler Arası Savaşa/Sivil Savaşa yol açtığını kaydetmiştir. Başka bir ifadeyle, ahmaklığı yüzünden Sakaşvili'nin işlediği suç her ne olursa olsun (ABD ve Batının Savaşvili'nin kaderi yüzünden III. Dünya Savaşı tehlikesi atlattığı inancı dâhil), 2008 yazında yaşananları Rusya'nın doğrudan kışkırtmasının bir sonucu olarak görüyorum. Şayet Sakaşvili Ağustos'ta tepki vermesiydi, Eylül'de veya Ekim'de başka bir kışkırtma gelecekti.

RS – Türkiye ve Kafkasya siyasetine son birkaç yıldır boru hattı projeleri hâkim. Nakil güzergâhları çevresindeki meselelerin karmaşıklığına bakınca Nabuko projesinin şansı nedir? Nitekim Rusya ile savaşta Gürcistan'daki durumu gördük. Bu boru hattının güvenilirliği hakkında ciddi kaygılar oluşmuştu.

TG – Bölgedeki boru hattı politikası kafa karıştırıcı ve çelişkili. Rusya teorik olarak Nabuko'ya karşı, Türkiye ise bu projenin lehinde. Öyle ki bir kimse bu iki devletin rekabet içinde olduğuna inanabilir. Ama gelin görün ki Moskova ve Ankara, diğer boru hatlarıyla ilgili olarak anlaşma üstüne anlaşma imzalıyorlar... Her neyse, Nabuko'nun yaşayabilmesi için, Azeri doğalgazına ilave olarak hiç değilse bir kaynak daha olmalıdır – ya Türkmenistan (İran veya Hazar altından), İran yahut da Irak – ve tüm bu kaynakların hepsi de sorunlu (Amerikan dahli yüzünden özellikle de İran). Türkiye - Ermenistan yakınlaşmasını da duruma ekleyin, ki kilit ülke Azerbaycan'ı yabancılaştırmaktadır (gazını şu an Rusya'ya satıyor). Gerçekten çok karmaşık bir resim çıkıyor ortaya! Bakü-Tiflis-Ceyhan projesi için de aynısı söyleniyordu 1990'ların sonlarında – Haydar Aliyev'in siyasi iradesiyle halledildi yine de. Kim bilir?

RS – Türkiye ve Ermenistan, diplomatik ilişkileri başlatan ve iki ülke arasındaki sınırları açan tarihi bir anlaşmaya 2009 Kasım'ında imza attılar. Azeri yetkililer kızgın bir şekilde tepki verdiler ve böyle bir anlaşmanın Azerbaycan'ın ulusal çıkarlarıyla doğrudan çeliştiğini söylediler. Azerbaycan'ın sert muhalefeti karşısında Türkiye ve Ermenistan arasındaki anlaşmanın geleceği nedir sizce?

TG – Türkiye'nin Ermenistan'la (o da en iyi halde) soğuk bir ilişki uğruna Azerbaycan'la ilişkilerini büsbütün feda edebileceğinden şüpheliyim fakat daha önce Türkiye kendi ayağına kurşun sıkmıştı ve bunu bir kez daha yapabilir.

RS – Türkiye son yıllarda İran'ın nükleer faaliyetleri hakkında ABD'yle olan dâhil, İran ve Batı arasında arabuluculuk faaliyetleri yürütüyor. İsrail'in Gazze saldırısı öncesinde Suriye-İsrail dolaylı görüşmelerinde Türkiye'nin rolüne şahit olduk. Bazı batılı uzmanlar, bir NATO müttefiki olarak, Türkiye'nin bölgedeki nüfuzuyla önemli bir rol oynadığına inanıyorlar. Sizin kanaatinize göre, Türk dış politikasında proaktif girişim yönünde bir değişim söz konusu mu? Türkiye'nin Afganistan'da güvenilir bir oyuncu olabileceğini düşünüyor musunuz? Zira Türk askerleri Afgan ordusunun eğitimine katkıda bulunuyor ve Afganistan altyapısını inşa çabalarına katılıyor.


TG – İki farklı soru var burada. Birincisi, Türkiye'nin “Komşularla Sıfır Problem” gibi bir proaktif dış politikasıyla ilgili. Bu bakımdan, Suriye, Irak, Yunanistan, Balkanlar, Rusya ve en son İran politikalarında bazı ilginç değişimlere elbette ki şahit olduk. Tüm bunların nereye kadar sürdürülebileceği veya ne kadarının sadece basın manşetinden ibaret olduğu ayrı bir mesele. Afganistan'a gelince, bir NATO üyesi olarak, Türkiye katılmak zorundaydı (ve çatışmanın ilk safhasında hevesle yaptı bunu) ama askeri birliğinin muharebede kullanılması taleplerini tutarlı bir şekilde geri çevirdi ve dahlini eğitimle sınırlandırdı. Dolayısıyla, Türkiye'nin duruşu başlangıçtan beri tutarlı; değişen şey, savaşın doğası, ABD dahlinin düzeyi ve ABD'nin Türkiye ve diğer NATO üyelerine karşı kızgınlığı oldu zira en baştaki oyun planından ayrılmıyor ve genişletilmiş savaşa çekilmeyi reddediyorlar. Eski ya da yeni Türk dış politikasıyla bir alakası yok bunun; yaklaşık 50 yıldır bir NATO üyesi olarak taahhütleriyle alakalı.

RS – Afganistan'da Amerikan ve NATO askeri harekâtı başlayalı 9 yıl oldu. İstikrarsızlaşmış bir Afganistan'ın bölgedeki siyasi istikrarsızlığı tırmandıracağını düşünüyor musunuz? Çin'in Sincan eyâleti de buna dâhil. ABD ve NATO, Afganistana siyasi denge getirebilecek mi?


TG – ABD/NATO'nun Afganistan yaklaşımı hakkında hayli karamsarım fakat Afganistan'dan derhal çekilmeleri ve kartların olduğu yerde devrilmesine izin vermeleri dışında benim çözümüm diye sunacağım pek bir şey de yok. Bu çok da sorumlu bir yaklaşım değil, biliyorum. Sincanla ilgili olarak, başarısızlığın evvela Pakistan için onun ardından da Orta Asya'daki eski Sovyet cumhuriyetleri için sonuçları var, ki ben daha ziyade bunlar hakkında kaygılanıyorum.

RS – Gürcistan, Ukrayna ve Kırgızistan'da yapılan renkli devrimler eski Sovyet cumhuriyetlerindeki bir siyasi boyutu değiştirdi, Rusya, komşu devletlerdeki yeni herhangi bir gelişmeye muhalefet eder hale geldi. Ruslar ve Çinliler, bu devrimlerin arkasında ABD Dışişleri Bakanlığının olduğuna inanıyorlar. Rusya'nın Ukrayna ve Gürcistana karşı yaklaşımı, o tarihten sonra daha saldırgan bir hal aldı. Kremlin politikası, Ukrayna ve Rusya arasında yaşanan ve AB'de doğalgaz sıkıntısı da doğuran doğalgaz ihtilafında doğrudan bir role sahipti. Güney Osetya'daki Gürcistan-Rusya savaşı, Kremlin'in sert çizgisinin bir diğer örneğidir. Kırgızistanla ilgili olarak ise 2005 lale devriminin beklenen değişimi getirmediği söylenebilir. Dahası, Kırgızistan tekrar otoriteryan bir rejimin eline düştü. Renkli devrimlerde ABD Dışişleri Bakanlığı rol oynadı mı sizce? Sizin görüşünüze göre, Rusya'nın sert tutumuna rağmen Gürcistan ve Ukrayna yakın gelecekte AB ile bütünleşir mi?


TG- ABD Dışişleri Bakanlığının renkli devrimlerde doğrudan rol aldığını hatta aracı bir rol oynadığını bile sanmıyorum her ne kadar Soros Vakfı gibi yarı resmi kurumlar haddi aşacak denli destekçisi idiyse de. Kırgızistan'daki lale devrimi, gül ve turuncu devrimlerini alkışlayanları hayal kırıklığına uğratmış olabilir ama bu sözümona iki devrim, frene basma tehlikesiyle karşı karşıya ve Azeybaycan'da başarısız olan renksiz devrim ise kötü bir şakaydı. Gürcistan veya Ukrayna'nın AB veya NATO'ya katılmasına gelince: Boşu boşuna nefesinizi tutmayın!

RS – İnsan hakları konusunda zayıf bir sicili olmasına rağmen Kazakistan, eski Sovyet cumhuriyetleri arasında AGİT başkanlığı (2010'da) yapan ilk ülke. O aynı Batı demokrasilerinin teşvik ettiği temel ilkelerin çiğnenmesine batıda göz yumulduğunun teyididir bu. Sizin kanaatinize göre, AB'nin Kazakistan'la ilgilenmesi için doğal kaynaklardan başka ne sebep var?

TG- Doğal kaynaklar. Nokta.

Kaynak: Ohmy News


Dünya Bülteni için çeviren: M. Alpaslan Balcı
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Çeçen Lider Umarov şehit mi oldu?

images


Rus kaynaklarının verdiği çelişkili bilgilere göre Kafkasya Emiri Dokko Umarov ve Komutan Amir'in dün başlatılan operasyonlarda şehid edildiği bildirildi.


İşgal medya haber kaynakları dün sabah (28 Mart Pazartesi) İnguşetya'nın Sunja bölgesi Yukarı Alkun köyünde meydana gelen çatışmalar ile ilgili çelişkili bilgiler vermeye devam ediyor.

FSB-KGB nin haber kaynağı «Live News» % 99 güvenle Kafkasya Emirliği Emiri Ebu Usman Dokku Umarov'un şehadeti hakkında garanti verdi ve değişik versiyonlarda bu haberi savundu. Ancak Rus haber ajansı Ria-Novosti «medya raporlarını başarısız buldu» ve en az 8 defa «öldürüldüğü iddia edilen yasadışı militanların savaş bölgesindeki kalıntılarının genetik incelemesinin yapılmadan isim vermenin hatalı olacağını» Rus Ria-Novosti haber ajansına göre «veriler geçersiz» ve «önümüzdeki bir haftadan önce genetik incelemenin bitmesi imkansız»

Diğer işgal medya kaynakları ise değişik versiyonlarda aynı haberi defalarca yorumladılar ve Kafkasya Emirliği Emiri Ebu Usman Dokku Umarov, Amir Supyan ve Amir Khamzat'ın şehadetinde ısrar ettiler.

Bazıları ise «Kafkasya Emirliği Riyadus Salihin (Şehidler Taburu) tüm Mücahidlerinin Sunja bölgesi ormanlık alanındaki üslerinde imha edildiğini» duyururken, bazı medya ise «bir kaç Mücahidin hava saldırılarında öldürüldüğünü» yazdı.

Bu arada Kremlin çetesinin sözcüsü Anatoly Safonov, «ben savaş uzmanı değilim ama Kafkasya Emirliği Emiri Ebu Usman Dokku Umarov'un ölümü hakkında kesin bir şey söylemek erken» dedi. NAC «Ulusal Anti-Terörizm Mücadele Komitesi» çete temsilcisi Nicholas Sintsov «orada bir mücadele olduğu gerçek» demekle yetindi ve öldürüldüğü iddia edilen Mücahidler ile ilgili ne bir kanıt ne bir isim veremedi.

Diğer taraftan, FSB «özel kuvvetler» çete lideri yardımcısı, Sergey Smirnov ise Kremlin'deki patronu Medvedev'e raporunu sundu ve Kafkasya Emirliği Emiri Ebu Usman Dokku Umarov'un ve diğer Mücahidlerin adını anmadan 28.Mart .Pazartesi günü İnguşetya'nın Sunja bölgesi Yukarı Alkun köyünde gerçekleştirdikleri başarılı özel operasyonu» ve FSB «özel kuvvetler» çetesini övdü.

Bu bağlamda anonim işgal medyası bazı üst düzey FSB «özel kuvvetler» çetesi yetkililerine atıfta bulunarak çeşitli versiyonlarda söylenti üzerine haber yaratmaktan ileri gidemedi ve şimdiye kadar kamu oyuna kafirlerin iddialarını destekleyen bir isim veya bir kanıt sunulamadı.

Hatırlatalım ki, Rusya kuklası Çeçenyan'ın baş mürtedi Kadirov'da geçtiğimiz üç sene içinde defalarca yandaş işgal medyasına «Kafkasya Emirliği Emiri Ebu Usman Dokku Umarov'un şehadeti hakkında» yalan beyanlarda bulunmuş ve «Emir Ebu Usman'ın hasta olduğunu öldüğünü» ya da doğruluğu kanıtlanmamış ve düzmece bir «sözde özel operasyonda öldürüldüğünü» iddia etmişti

Çeçenonlıne'nın verdiği bilgide ise, İnguşetya-Çeçenistan sınırındaki Sunja bölgesinde büyük bir hareketlilik yaşanıyor. Sunjan bölgesinin ormanlık alanında uçak ve helikopterler ile ağır bombardıman yapıldığı ve sonrasında işgal güçleri silahlı bir çatışma çıktığı duyuruldu.

işgal güçlerinin helikopter destekli hava saldırısında Riyadus Salihin komutanı Amir Khamzat'ın da öldürülen 17 Mücahidin arasında olduğu iddia edildi ve hatta Emir Dokko Umarov'u da öldürdüklerini iddia ettikleri 17 kişi arasında olduğunu duyurdu.

Sunjen bölgesinin Verkhni Alkun köyünde de dün mücahitlere yardım ettiği düşünülen Aslan Tseçoyev öldürüldü. Dünkü operasyonlarda verilen son bilgilere göre, FSB ve MVD birimlerinden enaz 3 işgal askerinin öldüğü belirtilmektedir.

İşgal güçlerinin 17 mücahidin ve bazı emirlerin şehit olduğu konusundaki haberler netliğini kazanmaz iken bölgeden sağlıklı haber almanın zor olduğu belirtilmektedir.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Supyan Abdulayev Şehid Oldu!
images



Kafkas direnişinin lideri Doku Umarov'un yakın arkadaşı ve direnişçilerin önde gelen isimlerinden Supyan Abdulayev'in öldürüldüğü doğrulandı

Kafkasya Emirliğinin resmi internet sitesi Kavkaz Center’dan bugün yapılan açıklamada, Doku Umarov’un yakın arkadaşı ve direnişçilerin önde gelen isimlerinden Supyan Abdulayev’in öldürüldüğü doğrulandı.

28 Mart’ta İnguşetya’nın Sunjen bölgesinde düzenlenen hava saldırısı ve karadan yapılan operasyon sonucunda 17 direnişçinin öldürüldüğü bildirilmişti.

Önceki gün öldürülenler arasında Abdulayev’in bulunduğu, ayrıca Doku Umararov ve Emir Hamzat’ın da öldürülmüş olabileceği kaydedilmişti. Dün verilen resmi olmayan bilgiye göre, ele geçirilen cesetler arasında Umarov’un doktoru Yusup Butukayev’in teşhis edildiği bildirildi.

Kavkaz Center, Supyan Abdulayev ile ilgili “Emir Supyan: Cihad içinde 17 yıl” başlığıyla yayınladığı mesajda, Abdulayev’in Kafkasya’daki mücahitlerin en tecrübeli komutanlarından biri, genç Müslümanlar için akıl hocası, mücahitler için bir eğitmen ve Emir Doku Ebu Osman’ın (Umarov) en yakın arkadaşı olduğu ifade edildi.


Kaynak: Ajans Kafkas
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
«Kafkasya'nın Sesi» Dergisinin 15. Sayısı Çıktı

Başlıca gayesi, İslam ümmetinin kanayan yaralarından Kafkasya coğrafyasında yaşanan gelişmeleri Türkiye kamuoyuyla paylaşmak ve bu bölgeyle ilgili hassasiyeti diri tutmak olan Kafkasyanın Sesi dergimizin Nisan-Mayıs sayısı, Allahın izniyle çıkmıştır.

Başlıca gayesi, İslam ümmetinin kanayan yaralarından Kafkasya coğrafyasında yaşanan gelişmeleri Türkiye kamuoyuyla paylaşmak ve bu bölgeyle ilgili hassasiyeti diri tutmak olan Kafkasya’nın Sesi dergimizin Nisan-Mayıs sayısı, Allah’ın izniyle çıkmıştır. Bu sayıda, bir süredir Kafkasya’daki İslami mücadeleyi sabote etmeyi amaçlayan ve uluslar arası bir boyut kazanan çeşitli komplolarla ilgili bazı yorumların yer aldığı açıklamaları kapak konusu yaptık. Yine her sayıda olduğu gibi bölgede son bir ayda meydana gelen olaylar, çeşitli analiz yazıları ve Müslümanlara faydalı olacağını düşündüğümüz nasihatler ile “Bağımsız İslami Kafkasya” mücadelesinde iz bırakan şehidlerimiz hakkında yazılan bazı makaleleri sizlere sunmayı uygun gördük.

Ayrıca 1990’larda başlayan Kuzey Kafkasya’daki mücadelenin ilk günlerinden bu yana içerisinde olan ve liderlerin baş danışmanı, yeni gelen neslin de öğretmenliğini yapan Şeyh Supyan Abdullayev’i ve diğer tüm şehidlerimizi şükran ve rahmetle anıyoruz. Allah’ın selamı ve rahmeti üzerinize olsun...

Sipariş için : 0533 573 03 64

Kafkasya'nın Sesi

k_sesi_15_sy.jpg
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
110e.jpg

Ruslar'dan Camiye cezalandırma baskını

fuhus-sebekesinin-sifir-kilometre-araclarina-jandarma-baskini-1.jpg


Silahlı ve maskeli işgalci ve kukla çeteleri geçen Cuma, Cuma namazı sırasında Dağıstan'ın Magaramkent bölgesindeki Sovietskoye köyündeki yerel bir cami ye baskın düzenledi.



Yerel sakinlere göre, ölümle tehdit edilerek "polis merkezine" götürülen Müslümanlar orada acımasızca dövüldü.

Müslümanlar kameraya alındı, parmak izleri alındı ve sakallı erkekler özel bir vahşilikle dövüldü. Rus haydutları sakallı erkeklerin saç ve sakallarının yarısını kesti. Bu aşağılamadan sonra Müslümanlar bir ya da iki kişi halinde özel bir odaya alındı ve bu odada coplarla acımasız bir şekilde dövüldü.

Camiye baskınla başlayan bütün bu olaylara ağır sözler, sözel aşağılamalar ve ölüm tehditleri eşlik etti.

Kaynaklara göre, İslam dinine ağır sözlü hakaretler yapıldı. İşgalci ve kuklaları Müslümanları döverken "Allah'ınız nerede, neden size yardım etmiyor ??? diye bağırıyorlardı.

Kavkaz Center
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Kadirov'un seks kölesi skandalı!

cecen-askerlerin-seks-kolesi-skandali-1555010.JPG


Kuzey Kafkasya'daki Rus işgali altında ki, Çeçenistan'da, kadınlara karşı uygulanan şiddet ve sapıklıkların Rus işbirlikçisi Ramazan Kadirov'un askeri birliklerine kadar uzandığı ortaya çıktı



İngiliz Sunday Times gazetesi, Kadirov’un askerleri tarafından seks kölesi olarak tutulan kadınlarla ilgili korkunç gerçeği gün yüzüne çıkardı. Zalina İsrailova (33) adlı genç kadının, Kadirov’un askerleri tarafından seks köleliğine zorlanıp daha sonra da öldürüldüğünün ortaya çıkması insan hakları örgütlerini ayağa kaldırdı.

Bütün gün dayak
İsrailova’nın kabusu Kadirov’un birliklerinden bir askere aşık olup ondan bir kız çocuğu dünyaya getirmesiyle başladı. Üç ay sonra başka bir kadınla evlenmeye karar veren asker, kızını da alarak İsrailova’yı terk etti. İsrailova 2008 yılının sonlarına doğru bir gün Kadirov’un askerleri tarafından kaçırıldı. Kadirovsti olarak bilinen birliğin yeraltı sığınağına götürülen İsrailova burada diğer 10 kadınla birlikte aynı odada kalıp 4 ay boyunca tecavüze uğradı. Şişelerle bile tecavüz eden askerlerin işkence yaptığı kadınlardan ikisi çocuk doğurdu, birçoğu düşük yaptı. Kaçmaya çalışanlar ve bitkin düşenler öldürüldü.

Türkiye’ye geldi
İsrailova ise kendisine acıyan bir gardiyanın yardımıyla kaçmayı başardı. Kaçtıktan sonra St. Petersburg’a yerleşen kadın tedavi sürecinin bir bölümünü de Fransa ve Türkiye’de geçirdi. Geçtiğimiz nisan ayında akrabaları tarafından Çeçenistan’a geri çağırılan İsrailova evine döndüğünde öldürülerek bilinmeyen bir yere gömüldü. Namus cinayetlerini desteklemesiyle tanınan Kadirov’un liderliğindeki Çeçenistan’da geçtiğimiz aylarda hayat kadını olduğu iddia edilen 7 genç kadın ölü bulunmuştu. Bu kadınların Kadirov’un askerlerinin seks köleleri olabileceği düşünülüyor.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
'Kadirov Meşrulaştırılmaya Çalışılıyor!'

10194.jpg


İmkander Başkanı Murat Özer, Çeçenistan daki işbirlikçi Kadirov yönetimini meşrulaştırma çabalarına Müslümanların sessiz kalmamasını istedi.

Basın açıklamasının tam metni:
Rusya’nın Kafkasya’daki işgalini ve İşbirlikçi Kadirov Yönetimini Meşrulaştırma Çabalarına Karşı Sessiz Kalmayacağız!
Başta Çeçenistan olmak üzere tüm Kuzey Kafkasya’yı işgali altında tutan Rusya’nın propaganda savaşında ikinci perde aralanmış bulunmaktadır. Daha önce, Çeçenistan’da Rus yanlısı işbirlikçi Kadirov tarafından, Putin imzalı özel davetiyelerle Türkiye’den işgal altındaki Çeçenistan’a bir ziyaret düzenlenmişti. Bazı muhafazakar-İslami yayın organlarında yazılar yazan kişiler ve çeşitli STK başkanlarının da katıldığı bu ziyaret programı başta derneğimiz olmak üzere çeşitli İslami Kurum ve dernekler tarafından tepkiyle karşılanmıştı. Ne yazık ki bu ziyaret sonrasında, özel uçaklar, limuzinli servisler ve beş yıldızlı otellerde ağırlanmalar karşılığında Rus işgalini masum gösteren yazılar kaleme alınmıştı.
Şimdi, Rus destekli Ramzan Kadirov yönetimi tarafından ikinci bir propaganda ve dezenformasyon çalışmasıyla daha karşı karşıyayız. Rus Hükümeti tarafından tahsis edilen iki uçakla, Kadirov tarafından yaptırılan camiyi açma bahanesiyle, çoğunluğunu iş adamlarının oluşturduğu, gazeteci-yazar, belediye başkanı ve akademisyenlerden müteşekkil bir grup, Çeçenistan’a götürülmüşlerdir.
Çeçenistan’da işgalin ortadan kalktığı, ülkenin müreffeh ve insanlarının mutlu olduğu yalanına inandırılmaya çalışılan heyet, eğer akıl ve vicdan sahibiyse, nasıl bir ihanet senaryosunun figuranı durumuna düşürüldüğünü anlamış olmalıdır. Eğer bu yalana inanmışlarsa, kendilerini Çeçenistan’a ilk indiklerinde havaalanında karşılayan devasa boyuttaki Vladimir Putin ve Medvedev portrelerini görmemiş olmalıdırlar.
Semalarında Rus bayrağı dalgalanmasın diye binlerce şehid verdiğimiz Gazi Grozni’mizin sokaklarındaki Rusya Bayraklarını da görmemiş olmalıdırlar. Çeçenistan’ın tüm yer altı zenginliklerini ve petrolünü sömüren ve geri kalan az bir miktarı da işbirlikçisi Kadirov’un kişisel ihtiyaçları ve sapkınlığıyla meşhur olmuş kirli zevklerine harcasın diye Çeçenistan’da bırakan işgalcilerin meş’um yüzlerini görmek için daha başka hangi kanıt aranmaktadır.
Çeçenistan’ın mücahid devlet başkanı Şehid Abdülhalim Sadullayev’in mübarek naşını kamyon arkasına bağlayıp, yerlerde sürükleyen ve ayaklarıyla tekmeleyen Ramzan Kadirov isimli düşük seviyeli bir hainin masasında iftar eden, O’nun Çeçen halkından çaldığı paralarla yaptırdığı Dırar Mescidi’ni törenle açan kişiler, hem tarih önünde, hem de 250 bin şehidimizin aziz hatırası önünde mes’uldürler.
Bu kişiler yaptıkları bu hatadan dolayı, derhal Türkiye halkından ve İslam Ümmetinden özür dilemeli, af ve mağfiret kapılarının açık olduğu bu mübarek Ramazan Ayında tövbe etmelidirler. Aksi takdirde Kafkasyalı mücahidlerin ve şehidlerin emanetleri olan hanımları, yetimleri ve çocuklarıyla ilgilenmeyi ibadi bir görev telakki eden İMKANDER camiası olarak, bu ihanetin peşini bırakmayacağımızı, her platformda bu kişileri ve ihanetlerini ifşa edeceğimizi ilan ediyoruz.

Kahrolsun İşgalci Rus Emperyalizmi!
Yaşasın Bağımsız İslami Kafkasya!
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Şehitlerin Cenazeleri Bugün Fatih'ten Kaldırılacak

14448502.jpg


Zeytinburnu'nda namaz çıkışı şehit edilen 3 çeçen gazinin cenazeleri 18 Eylül 2011 Pazar günü öğle namazını müteakiben Fatih Camii'nden kaldırılacak.

İMKAN-DER’den yapılan açıklamada “Rus işgaline karşı direnen Müslüman Kafkas halklarının yanında olduğumuzu göstermek için tüm Müslümanları cenaze namazına bekliyoruz.” denildi. İstanbul Zeytinburnu’nda dün gerçekleşen silahlı saldırıda mülteci 3 Çeçen gazi şehit edilmişti.
ŞEHİTLERİN EŞLERİ KONUŞTU
İnsanı Müdafa ve Kardeşlik Derneği (İMKAN-DER) Zeytinburnu'nda dün düzenlenen silahlı saldırıyla ilgili bugün Topkapı'daki Eresin Otel'de bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda cinayetlerin arkasında Rusya'nın olduğu ifade edildi.
imkander-cecen-gazi-suikast-zeytinburnu01.jpg

Toplantıya saldırıda şehit düşen Çeçen direnişçiler Hamzat lakaplı Çeçen komutanBerg Khazh Musavei'nin eşi Şahide Musavei, Zavrbek Amriev'in eşi Malika Amriev ve Çeçen komutan İmran Abdülazimov'un yanı sıra Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya da katıldı.
Toplantıda, Çeçen direnişçilere komutanlık yapan Berg Khazh Musavei'nin, direnişler sırasında yaralandığına ilişkin görüntüler de basına dağıtıldı.
imkander-cecen-gazi-suikast-zeytinburnu02.jpg

Toplantıda konuşan İMKAN-DER Genel Başkanı Murat Özer, cinayetlerin arkasında Rusya'nın olduğunu söyledi. Özel, "Çeçenistan'ı işgal ederek 250 bin masum insanı katleden Rusya, cinayetlerini dünyanın farklı coğrafyalarına taşımaya devam ediyor. Rus istihbaratı ve tetikçileri, benzer cinayetler işlemiştir. Aynı şekilde daha önce Türkiye'de 2 Çeçen komutanı suikast sonucu öldüren Rus istihbaratı, dün İstanbul'un orta yerinde gerçekleştirdiği cinayetle katliamlarına yeni bir halka ekledi. Rus işgaline karşı direnirken yaralanmış ve ailesiyle Türkiye'ye sığınmış Hamzat ve iki arkadaşı şehit edildi. Bunun, işlenen karanlık cinayetin devamı olduğu açıktır." ifadelerini kullandı.
ceccen-mucahid-gazi-hamzat_bergkhazh-musavei_rustem-altamirov_zavrbek-amriev_zeytinburnu02.jpg

Murat Özer, daha önce öldürülen Çeçenlerin katillerinin yakalanmamış olmasından duyduğu üzüntüyü dile getirerek sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye emniyet güçlerinin, yaşanan bu açık katliamdan sonra nasıl bir tutum takınacağını merakla izliyoruz. Türkiye'ye yerleşmek zorunda kalmış Çeçen kardeşlerimizin maruz kaldıkları bu vahşet karşısında yetkililer ve kamuoyunun sessizliğini sürdürmesi kabul edilemez. Türkiye hükümeti kendi topraklarına sığınmış yasal oturma izni verdiği insanların bu şekilde katledilmeleri karşısında derhal harekete geçmeli ve Rus devletinin arkasında olduğu bu cinayetlerin hesabını sormalıdır."
imkander-cecen-gazi-suikast-zeytinburnu04.jpg

"EŞLERİMİZİN KATİLLERİNİN BULUNMASINI İSTİYORUZ"
Hamzat'ın eşi Şehide Musavei de şunları söyledi: "Buraya rahat yaşamak için geldik. Eşim Cuma günü şehit oldu. Daha önce de benzer olaylar oldu. Biz katillerin bulunmasını istiyoruz. Hükümetin bu konuyla ilgilenmesini istiyoruz. Sanki katil biziz gibi, polis evimize gelip arama yaptı. Olayın çözülmesini istiyorum."
Saldırıda ölen Zavrbek Amriev'in eşi Malika Amriev de gözyaşlarına hakim olamayarak, "Eşimle buraya güzel günler geçirmek için geldik. 6 aylık bir kız çocuğum var. Eşim dün şehit edildi. Katillerin bulunmasını istiyorum." ifadelerini kullandı.
imkander-cecen-gazi-suikast-zeytinburnu03_ridvan-kaya_murat-ozer_imran-abdulazimov.jpg

Toplantıda son olarak söz alan Çeçen komutan İmran Abdülazimov ise sürekli tehdit aldığını söyledi. Abdülazimov, "Biz, öleceğimizi bilerek bugünlere geldik, bu işleri yaptık. Yapanları mafya olarak gösteriyorlar ama bu cinayetler Rusya tarafından yapılıyor." dedi.
Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya da daha önce Çeçen direnişçilerin Türkiye'de birçok defa suikasta uğradığını ancak bu sikastlarla ilgili herhangi bir işlem yapılmaığını hatırlattı. Suikastların engellenememesi ve katledilen Çeçenlerle ilgili herhangi bir sürecin yaşanmamasının yeni suikastlara zemin hazırladığını belirten Kaya, Zeytinburnu'ndaki katliamı da bu çerçevede değerlendirdi.
Şehitlerin cenazesi 18 Eylül Pazar günü öğle namazından sonra Fatih Camii'nden kaldırılacak.
HAKSÖZ
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Bu kafir RUS şerefsizler çeçenya da yenemedikleri mücahitleri, yaralanıp gazi olunca kalleşce pusuya düşürüyorlar Türkiye de...Bu kaçıncı oldu..Duysunlar seslerini..İktidar bu operasyonları durdursun, katilleri yakalasın.Amerikalı yada israilli öldürülse emin olun 24 saat içinde bulurlar..Müslümanlar şehid edilince kimsenin kılı kıpırdamıyor..
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Bir ermeni için ''hepimiz ermeniyiz' diyenler vardı..
BAKALIM BUGÜN TÜRKİYEDE HEPİMİZ ÇEÇENİZ DİYEN KAÇ KİŞİ ÇIKACAKK.!!

ÖNEMLİ BİR DUYURU!!!

KAFKAS ÇEÇEN YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİ BUGÜN SAAT 15:00'DA TAKSİMDE RUS KONSOLOSLUĞUNUN ÖNÜNDE ZEYTİNBURNU'NDA VURULAN ÇEÇEN KARDEŞLERİMİZ İÇİN,PROTESTO MİTİNG VE BASIN AÇIKLAMASI YAPIACAKTIR. !!!
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
hepimiz çeçeniz,
hepimiz filistiniz,
hepimiz afganız,
hepimiz ıraklıyız,
hepimiz osmanlıyız......
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Çeçen Şehitler Fatih'ten Uğurlandı (FOTO)

cecen-sehitler-cenaze-namazi-fatih05.jpg


Zeytinburnu'nda suikast sonucu şehit edilen Çeçenler Fatih Camii'nde kılınan cenaze namazı sonrasında Hakk'a uğurlandılar.

Zeytinburnu’nda Cuma günü uğradıkları silahlı saldırı sonucu şehit edilen üç Çeçen gazi Hamzat komutan lakaplı Musaevi Berkkhazh, Rustam Altemirol, Zavrbek Amriev’in cenaze namazları bugün öğle namazını müteakiben Fatih Camii’nde kılındı.
Namaz sonrasında cinayetler telin edilerek Rus terörünün Türkiye’de de faal olması kınandı.
cecen-sehitler-cenaze-namazi-fatih02.jpg

Çok sayıda Türkiyeli Müslümanın katıldığı cenaze namazına Berkkhazh, Altemirol ve Amriev’in ailelerinin yanı sıra, İmkan-Der, Özgür-Der, İnsani Hak ve Özgürlükler Platformu, Özgür Kudüs Platformu, Mazlumder, Hayder, Mustazaf-Der temsilcileri ve Türkiye’de yaşayan Çeçenler de katıldı. Katliamın sorumlusunun Rusya ve işbirlikçi Kadirov yönetimi olduğu ifade edilirken, katillerin bir an önce bulunması için hükümete çağrı yapıldı.
Cenaze namazını Mazlumder yönetim kurulu üyesi Ramazan Beyhan kıldırdı. Namaz sonrasında Rus terörünü telin eden sloganlar atıldı. Tevhid bayraklarının yanı sıra Çeçen direnişçilerini temsil eden flama ve Çeçen şehiğtlerin resimleri de taşındı.
cecen-sehitler-cenaze-namazi-fatih07_ridvan-kaya.jpg

“BİZ BU KARDEŞLERİMİZE ENSAR OLAMADIK!”
Cenaze namazından ardından Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya bir konuşma yaptı. Kaya, “Vahşi bir devlet terörünün kurbanı olan üç insanın cenazesi için burada toplandık. Bizler bu kardeşlerimizin yaşadıkları sıkıntılarını yeterince idrak edemedik. Bizler bu kardeşlerimize gerektiği gibi sahip çıkamadık. Biz bu kardeşlerimize ensar olamadık. Eğer biz bu kardeşlerimize gerektiği gibi sahip çıksaydık ve daha önce şehit edilenler için gerekli tepkiyi gösterseydik bu Rus katiller bu kardeşlerimizi şehit etmeye cesaret edemezlerdi. Bu kardeşlerimiz sahip çıkılmayı hak ediyorlardı. Onlar Rablerinin istediği gibi bir hayat yaşamak, özgür ve bağımsız topraklarda bu hayatlarını yaşamak için mücadele ettiler. Allah şehadetlerini kabul etsin.” dedi.
cecen-sehitler-cenaze-namazi-fatih09_murat-ozer.jpg

“HÜKÜMET KATİLLERİ BULMALIDIR!”
Rıdvan Kaya’nın ardından konuşan İmkan-Der Başkanı Murat Özer ise hükümete ve yetkililere seslendi: “Bu, Türkiye’de işlenen yedinci cinayet. Dünyanın başka ülkelerinde de Rusya bu kahpece ve kalleşçe cinayetleri işliyor. Ama her yerde elini kolunu sallayarak bu kadar rahat cinayet işleyemiyor. Avusturya’da benzer şekilde bir cinayet işledi Rusya. Avusturya hükümeti derhal bunu soruşturdu, işbirlikçi Kadirov hükümetinin azmettirici olduğuna hükmetti ve Putin’den Kadirovu teslim etmesini istedi. Bizim Türkiye’deki hükümetten talebimiz budur acilen bu soruşturmanın tamamlanıp katillerin bulunmasını istiyoruz. Buradaki Çeçenlerin güvenliğini sağlamak emniyet teşkilatının görevidir. Bu şehit edilen Çeçenlerin biri 1 aylık, biri 6 aylık biri de 1 yaşında olan çocukları var. Bu çocuklara ve ailelerine sahip çıkmamız lazım.” şeklinde konuştu.
cecen-sehitler-cenaze-namazi-fatih08_cemal-cinar.jpg

“CİNAYETLERE GÖZ YUMANLAR HESAP VERMELİ!”
İstanbul Mustazaf-Der Yönetim Kurulu Üyesi ve İnsani Hak ve Özgürlükler Platformu Başkanı Cemal Çınar da yaptığı konuşmada, “Allah kendi yolunda öldürülenlerin ölü olmadığını bize bildiriyor. İnşallah bu şehitler yeryüzünde şu anda kalpleri çalıştıkları halde izanı ve şuuru ölmüş insanların uyanışına vesile olur. Üç Çeçen kardeşimizi şehit edenler aslında bu kurşunları Türkiye’ye sıkmışlardır. Onlar Türkiye’nin misafiriydi. Basın işlenen bu cinayetleri yeterince görmediği gibi. Yöneticiler bunlarla ilgilenmedikleri için bunun hesabını vermek zorundalar.” ifadelerini kullandı.
1996'da Çeçen direnişine dikkat çekmek için Trabzon-Soçi seferini yapan Avrasya Feribotu'nu kaçıran grubun lideri Muhammed Emin Tokcan da cenaze namazındaydı. Tokcan, yaptığı konuşmada “Cinayetlerle korkutmaya uğraşıyorlar. Ama kimse korkmuyor. Her ölü daha çok insanı bir araya getiriyor. İstenilen olmayacak. Herkes daha güçlü bir şekilde bir araya gelecek. İstedikleri hedefe ulaşamayacaklar. Her cinayette daha da insanlar kalabalıklaşacak. Haksızlığa ve özgürlüğe karşı mücadelemiz sürecek.” dedi.
Cenaze törenine katılan eski milletvekili Fethullah Erbaş da 3 Çeçenin katillerinin bulunması için Türkiye hükümetinin Rusya ve Çeçenistan’a baskı yapmasını istedi.
cecen-sehitler-cenaze-namazi-fatih03.jpg

Eylem boyunca topluluk tarafından sık sık tekbir getirildi ve sloganlar atıldı: “Şehitlerin Kanı Katilleri Boğacak!”, “Katil Rusya Kafkasya’dan Defol!”, “Yaşasın Çeçenya Direnişimiz!”, “Kafkasya’ya Selam Direnişe Devam!”, “Kukla Kadirov Hesap Verecek!”, “Çeçen Şehitlerimiz Onurumuzdur!”
Protesto sonrasında şehitlerin cenazeleri omuzlara alınarak cenaze araçlarıyla tekrar morga götürüldü. Şehitlerin annelerinin cenazeyi görme istekleri nedeniyle şehitlerin defin işlemi ailelerinin kararıyla daha sonra toprağa verilecek.
HAKSÖZ-HABER
cecen-sehitler-cenaze-namazi-fatih04.jpg

cecen-sehitler-cenaze-namazi-fatih05.jpg

cecen-sehitler-cenaze-namazi-fatih06.jpg

cecen-sehitler-cenaze-namazi-fatih11.jpg

cecen-sehitler-cenaze-namazi-fatih12.jpg

cecen-sehitler-cenaze-namazi-fatih12_esleri.jpg

Şehitlerin eşleri ve çocukları...
Haksöz
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Katil Rusya'yı Protestoya Davet

312805_10150302203636622_690121621_7971661_1413631506_n.jpg


Geçtiğimiz Hafta Zeytinburnu'nda 3 Çeçen Kardeşimizi Şehid Eden Katil Rusya'yı Protesto Ediyoruz.


Geçtiğimiz Hafta Zeytinburnu'nda 3 Çeçen Kardeşimizi Şehid Eden Katil Rusya'yı Protesto Ediyoruz.

PROTESTO VE BASIN AÇIKLAMASINA DAVET:

Derneğimiz Rus Konsolosluğu Önünde çeşitli STK ve Siyasilerle Birlikte Kafkasya'da Devam Eden İşgal ve İstanbulda'ki Cinayetlerle Alakalı Bir Basın Açıklaması ve Protesto Gösterisi Yapacaktır.

Herkes Davetlidir.

Tarih: 24 EYLÜL 2011 Cumartesi -Bugün-

Saat: 13:00 Galatasaray Lisesinin Önünde Toplanılacak ve Rus Konsolosluğuna Yürüyüşe Geçilecek.

Yer: Taksim-İstiklal Caddesi Galatasaray Lisesi Önü


İMKANDER
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Rus devlet terörü, konsolosluk önünde protesto edildi
8796SANY0090.JPG


Geçtiğimiz hafta, İstanbul Zeytinburnunda sokak ortasında bir suikast sonucu katleden üç Çeçen Gazinin katillerinin bulunması çağrısıyla, Rusyanın İstanbudaki Konsolosluğu önünde bir protesto düzenlendi

İMKANDER, ÖZGÜRDER ve Saadet Partisi İstanbul İl Teşkilatıyla çeşitli kitle örgütlerinin temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen eylem, Galatasaray Lisesi önünden, Konsolosluğa doğru yapılan yürüyüşle başladı.

Sık sık, “Katiller Bulunsun, Hesap Sorulsun”, “Kahrolsun Rusya, Yaşasın Bağımsız Kafkasya”, “Dokko’ya Selam, Direnişe Devam”, şeklindeki sloganların atıldığı eylem, konsolosluk önündeki basın açıklaması ile devam etti.

Eylemi yöneten Murat Ayar, toplanma sebeplerinin Rusya’nın Türkiye’ye kadar uzanan cinayetlerini kınamak ve Türkiye Hükümeti’ne katillerin yargı önüne çıkartılması çağrısında bulunmak olduğunu ifade etti.

Özer: Rusya İfşa Olmuştur

Eylemde ilk olarak söz alan İMKANDER Genel Başkanı Murat ÖZER, “Cinayetlerin üzerinden bir hafta geçmesine rağmen Türkiye Hükümeti’nden, İçişleri Bakanlığı’ndan ya da Emniyet Genel Müdürlüğü’nden konuyla ilgili hiçbir açıklama yapılmamış olmasının kabul edilemez olduğunu” söyledi.

5215SANY0129.JPG


İşlenen cinayetlerin Rus istihbaratının işi olduğunun açık bir şekilde ortaya konduğunu ifade eden Özer, “Türkiye Hükümeti’nin, işlenen bu cinayetlerin arkasında olduğu artık kendi basını tarafından dahi kabul edilen Rus Hükümeti’ne gereken cevabı vermelidir” dedi. Murat Özer, “İstanbul’un orta yerinde gerçekleşen ve tetikçilerin hangi otelde konakladığı, kiralık araba ya da arabaların nereden temin edildiğinin dahi medya tarafından ortaya çıkartıldığı böylesi bir cinayetin kamera görüntüleri, neden hala medya ile paylaşılmamıştır?” diyerek Türkiye Hükümeti’ne seslendi: “Türkiye Hükümeti, kendi topraklarında işlenen bu cinayetin peşine düşmeli ve faillerinden hesap sormalıdır. Çeçen gaziler; Berg-Khazh Musaev, Rustam Altemirov ve Zavrbek Amriev’in katilleri, azmettiricileri ve bu katliamın arkasındaki siyasi irade yargı önüne çıkartılıncaya kadar, her platformda bu konuyu gündemleştireceğiz.”

“Cinayetler Aydınlatılsın, Türkiye Hükümeti Hesap Sorsun”

Özer’den sonra söz alan ÖZGÜRDER Genel Başkanı Rıdvan Kaya, Türkiye’de işlenen cinayetlerden konusunda Türkiye Hükümeti’nin suskunluğuna değindi. Kaya, cinayetlerin üzerine gidilmemesi durumunda, işgalcilerin bu vaziyetten cesaret alacaklarını ve cinayetlerine devam edeceklerini söyledi. Rıdvan Kaya, Türkiyeli Müslümanların Bağımsız İslami Kafkasya idealinin destekçisi olduğunu vurgulayarak; yeryüzünde Allah’ın dininin hakimiyeti için mücadele eden tüm mücahidleri selamlıyoruz” dedi.

905SANY0150.JPG


Eylemde bir konuşma yapan Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Selman Esmerer’de Türkiye Hükümeti’ne seslendiği konuşmasında, yetkilileri göreve davet etti. Esmerer, Kafkasya’nın Türkiye’den ayrı düşünülemeyeceğini vurguladığı konuşmasında: “ Burası İstanbul, sadece Türkiye’nin değil, tüm İslam aleminin kalbi. Bu cinayetlerin burada gerçekleşmesi bizi tarifi mümkün olmayan bir acıya sevk etmiştir. Bu katillerin bulunup, yargı önüne çıkartılması bu hükümetin boynunun borcudur. Bizler, bağımsız bir kafkasya kurmak için mücadele eden kardeşlerimizin yanındayız” dedi.
6072SANY0162.JPG


Bizi Öldürerek Bitiremezsiniz!

Eylemde son olarak, Türkiye’deki muhacir aileler adına Rusça yazılmış bir bildiri, Kafkasyalı bir kadın tarafından okundu. Rusya’ya seslenen kadın, “Bizi öldürerek bitiremezsiniz” şekilnde konuştu. Duyguku anların yaşandığı eylem rusça, çeçence ve türkçe sloganların atılmasıyla bitti.

2535SANY0089.JPG







1469SANY0170.JPG












5211SANY0096.JPG




6875SANY0113.JPG








BASIN AÇIKLAMASI METNİ

RUS DEVLET TERÖRÜNÜN HESABI SORULMALIDIR!

KATİLLER YARGI ÖNÜNE ÇIKARTILSIN 24.09.2011

Çeçen savaş gazilerine yönelik gerçekleştirilen suikastların üzerinden bir hafta geçti. Cinayetlerin işlendiği ilk günden itibaren, bu saldırının arkasında Rus istihbaratının olduğunu ilan etmiş, tetikçilerin ise farklı kimlik ve uyruklara sahip olabileceğini vurgulamıştık.

Rusya ve işbirlikçisi Kadirov’un Türkiye’deki uzantıları aracılığıyla medya üzerinde oluşturulmaya çalışılan dezenformasyona rağmen, artık Türkiye medyasında, işlenen cinayetlerin Rus istihbaratının işi olduğu apaçık bir şekilde ortaya konulmuştur.

Medya aracılığıyla kamuoyuyla paylaşılan bilgilerde, Rus ajanlarının isim ve kimlik bilgilerinden, Türkiye’ye ne zaman giriş yaptıklarına kadar pek çok ayrıntı bulunmaktadır. Bir hafta boyunca suskunluğunu koruyan Rus basını, istihbarat birimlerinin ve ajanlarının ifşa edilmesi üzerine, şimdi yanıltıcı haberlerle kamuoyunun dikkatlerini başka yöne çevirmeye çalışmaktadır. İstanbul’da katledilen Çeçen savaş gazisisi Berg-Khazh Musaev (Hamzat) ile bu yılın Ocak ayında Rusya’daki Domodevo Havalimanı’na yönelik bombalı saldırı arasında ilişki kurmaya yönelik haberler, Rus Hükümeti’nin çaresizliğini ve savaş hukukunu hiçe saydığını bir kez daha ortaya koymuştur.

İki yıldır Türkiye’de zor ekonomik şartlar altında ailesiyle birlikte sığınmacı olarak ikamet eden bir savaş gazisinin Moskova’da eylem düzenlediğini iddia etmek ancak Rusya gibi sicili bozuk bir emperyal devlete yakışır. Çeçen gazinin bu tarz bir saldırıyla ilişkisi olduğunu iddia eden Rus Hükümeti, bugüne kadar neden interpole başvurmamış, resmi olarak Türkiye’de ikamet eden bir kişinin ifadesine başvurmak için neden Türkiye’den talepte bulunmamıştır? Bu iddiaların tamamı, Türkiye’de işgalci ve zalim kimliğiyle bir kez daha gündeme gelen Rusya’nın, gündem saptırma çabasından başka bir şey değildir.

Rusya, tıpkı terör devleti İsrail gibi topraklarını işgalden kurtarmaya çalışan özgürlük savaşçılarını dünyanın farklı coğrafyalarında mafya usulü yöntemlerle katlederken ifşa olmuştur. En temel insan haklarını ve savaş hukukunu hiçe sayan bu tutum kabul edilemez. Rus basınına göre suikastı gerçekleştiren Aleksandr Zhirkov, Türkiye’ye Rus Dışişleri Bakanlığı’nın verdiği diplomatik pasaportla 2 Eylül’de giriş yapmıştır. Türkiye Hükümeti, işlenen bu cinayetlerin arkasında olduğu artık kendi basını tarafından dahi kabul edilen Rus Hükümeti’ne gereken cevabı vermelidir.

Cinayetlerin üzerinden bir hafta geçmesine rağmen Türkiye Hükümeti’nden, İçişleri Bakanlığı’ndan ya da Emniyet Genel Müdürlüğü’nden konuyla ilgili hiçbir açıklama yapılmamış olması da kabul edilemez. İstanbul’un orta yerinde gerçekleşen ve tetikçilerin hangi otelde konakladığı, kiralık araba ya da arabaların nereden temin edildiğinin dahi medya tarafından ortaya çıkartıldığı böylesi bir cinayetin kamera görüntüleri, neden hala medya ile paylaşılmamıştır?

Türkiye Hükümeti, kendi topraklarında işlenen bu cinayetin peşine düşmeli ve faillerinden hesap sormalıdır. Çeçen gaziler; Berg-Khazh Musaev, Rustam Altemirov ve Zavrbek Amriev’in katilleri, azmettiricileri ve bu katliamın arkasındaki siyasi irade yargı önüne çıkartılıncaya kadar, her platformda bu konuyu gündemleştireceğimizi kamuoyuna duyururuz.

Murat Özer

İMKANDER Genel Başkanı
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Ölüm listesindeki Çeçenler konuştu!

134920110929025227980.jpg


İstanbul'da üç Çeçen sokak ortasında öldürüldü. Türkiye'de çok sayıda Çeçen var ve bir çoğu adlarının Kadirov'un ölüm listesinde olduğunu düşünüyor. Anlattıkları ise çok çarpıcı

Çeçen uyruklu üç kişi İstanbul'da sokak ortasında gündüz vakti susturuculu silahla öldürüldü. Ölenlerden biri önemli bir muhalif Çeçen komutandı. Sokak ortasında infaz edilen üç Çeçen'in eşleri düzenledikleri basın toplantısında son dört yılda, bu olayla birlikte yedi Çeçen'in öldürüldüğüne dikkat çekerek, ortaya çeşitli iddialar attılar. İddialardan en çarpıcı olanı, Rusya lideri Putin'in talimatıyla Çeçen lider Ramazan Kadirov'un, bağımsızlık mücadelesinde Ruslara karşı savaşan Çeçenler'den bir infaz listesi hazırladığı ile ilgili olandı. Eşlerine göre öldürülen Çeçen direnişçilerin ismi Kadirov'un bu ölüm listesindeydi.

Türkiye'de yaklaşık 2 bin Çeçen yaşıyor. Bunların arasında Kadirov'un ölüm listesinde olan başka isimler de var mı? Bu sorunun peşine düştük... Zeytinburnu'ndaki saldırıda iki korumasıyla birlikte öldürülen Hamzat kod adlı Çeçen komutan Berg Khazh Musavei, Ruslara karşı savaşırken yaralandığı için İstanbul'a gelmişti. Çeçen direnişinde komuta kademesinde yer alan isimlerden biriydi.

Ayrıca direnişin simge ismi, komutan Dokka Omarov'un da yakın adamıydı. İstanbul'da bir buçuk yıl boyunca istihbarat servislerinden köşe bucak kaçmış ama infazdan kaçamamıştı...

Tıpkı Musavei gibi Ruslara karşı savaşan ve yaralanıp Türkiye'ye gelen başkaları da var. Onlar kendi isimlerinin de Kadirov'un listesinde olduğunu düşünüyor. Tabii bir devlet başkanının hazırlattığı ölüm listesini görmeleri mümkün değil ama Avrupa'da ve Türkiye'de işlenen Çeçen cinayetlerine bakınca tüm işaretler, sıranın onlara geldiğini gösteriyor.

Kadirov'un listesinde kendi adlarının da olduğunu söyleyen Çeçen direnişçilerle görüştük. Üçü de savaşta yaralanıp Türkiye'ye gelmişler. Ölüm tehlikesi altında yaşadıkları için fotoğraflarını çekemedik, tabii isimlerini de yazamıyoruz. Ama Kadirov'un ölüm listesinde olan direnişçilerin anlattıklarını sonuna kadar dinledik.

"Öldürülebileceğimin farkındayım"

Röportaja Türkiye'ye en son gelen Çeçen militandan başladık. 31 yaşında. Savaşta hangi uzvunu kaybettiğini söylememizi bile istemiyor. 19 yaşında üniversite ikinci sınıf öğrencisiyken, dağa çıkıp savaşmaya başlamış. "Dört yıl savaştıktan sonra yaralandım ve evden çıktım" diyor. Çeçen direnişçiler ülkelerinden ev diye bahsediyorlar.

• Çeçenistan'dan çıktıktan sonra nereye gittiniz?
Para karşılığında Avrupa'ya geçiren insanlar var, bilirsiniz, onlar geçirdi sınırdan beni. Önce Belçika'ya gittim sonra da buraya geldim. Annem, babam ve iki kardeşim hâlâ Çeçenistan'da. Çeçenistan'dan çıktığımdan beri sekiz senedir ailemle telefonla bile konuşmadım. Onlarla irtibata geçmezsem, onları rahat bırakırlar diye arayıp sormadım. Ama öyle olmamış. Biz küçük bir halkız, insanlar birbirlerini tanıyorlar, ailemin durumunu başka insanlardan öğreniyorum. Ne öldürüp acılarına son veriyorlar ne de rahat yaşamalarına izin veriyorlar. Sürekli tutuklayıp cezaevine koyuyorlar. Nedensiz götürüyor, sonra da nedensiz salıyorlar.

• Ölen Hamzat kod adlı Çeçen komutan Musavei'yi tanıyor muydunuz?
Tanıyordum tabii. Aklı fikri Çeçenistan'da olan biriydi. Oradaki durumla ilgili çok endişeli ve üzgündü... Telefonla da, yüz yüze de konuşsak sürekli Çeçenistan'dan bahsediyordu.

• Öldürmek için neden onu seçtiler?
Nedeni çok basit, çünkü o buradaki Çeçenlere öncülük ediyordu.

• Kendi hayatınız için endişe ediyor musunuz?

Bu yola her şeyin olabileceğini bilerek çıktık. Burada ölümler ilk değil, ikinci değil, üçüncü değil. Artık bana da böyle bir şey olabileceğini biliyorum, öldürülebileceğimin farkındayım yani. Ama korkmuyorum, Allah'ın yazdığından kaçamayız.

• Sizce kim öldürdü Hamzat'ı, yani sizin de peşinizde olanlar kimler?
Tam olarak bilemeyiz tabii ama ya Kadirovcular ya da Ruslardır...

• Kadirov'un listesinde kimler var?
Kadirov'un hoşuna gitmeyen herkesin ismi olabilir o listede. Ama asıl olarak bizim gibi diasporada hükümet aleyhine konuşan ve tabii savaşta da yer alan insanlar...

"Çeçenistan'a döneyim diye aileme işkence yapıp bırakıyorlar"

Çeçen direnişler, ülkelerinden uzakta, her gün öldürülme korkusuyla yaşıyor. Listede ismi olan diğer Çeçen savaşçı 28 yaşında. Dağlarda dört yıl savaştıktan sonra yaralanıp çıkmış Çeçenistan'dan. Üç senedir Türkiye'de yaşıyor. Ama bütün ailesi Çeçenistan'da. Ailesi ile ilgili "Annem, babam ve bir kardeşim var orada, şimdilik öldürmediler ama arada alıp götürüyor, işkence yapıp bırakıyorlar. Onlara işkence yapınca biz Çeçenistan'a döneriz diye düşünüyorlar ama dönemeyiz..." diyor.

• Hamzat takip ediliyordu ve farkındaydı, siz takip ediliyor musunuz?
Evet, takip edildiğimizin farkındaydık. Hatta Hamzat'ları takip eden arabayı birkaç kere görmüştük. Zaten böyle bir saldırı bekliyorduk. Biz eve girerken veya evden çıkarken tehlikeden kaçtığımızı düşünmüyoruz. Çeçenistan'da değil, Türkiye'de de her an her şey olabileceğinin farkındayız. Zaten savaşta yaralanıp buraya gelen çoğumuzu takip ettiklerini biliyoruz.

• Ölüm listesinde adınızın olduğunu nasıl bilebiliyorsunuz?
Avrupa'ya kaçan Çeçen direnişçiler var. Onların da Çeçenistan'da tanıdıkları var. Bizim onlardan öğrendiğimiz şu; bu liste Avrupa'da yakalanan bir Kadirov'cunun üzerinden çıkmış. Zaten Çeçenistan'da savaşan bizim gibi direnişçilerin ailelerinin tamamı ülkeden çıkamıyor. Kadirovcular onları rahat bırakmıyor, tehdit ediyorlar. Ailelere, "Getirin oğlunuzu sizi rahat bırakalım, onları buraya getirmezseniz başınız beladan kurtulmaz" diyorlar. Kadirov'un elinde yurt dışına kaçan direnişçilerle ilgili bir liste var. Kadirov bizi ve ailelerimizi tehdit olarak görüyor. Liste bizim elimizde olmadığı için tam olarak bir şey diyemem ama tahminlerimize göre direnişçi olup da Çeçenistan'dan çıkan herkes onların gözünde hedef.

"Kadirov için çalışan bir adam Avrupa'yı ve Türkiye'yi gezip bilgi topluyor, ölüm listesi de böyle oluşuyor"

15 yaşında savaşa katılan, vücudunun neredeyse yarıya yakınını kaybeden bir başka direnişçi ise katillerin neden yakalanamadığını sorguluyor; "Burada röportaj yapanların akrabalarını yakalayıp öldürüyorlar. O yüzden ne isim ne de fotoğraf vermek istiyorum. Biz orada dağda savaşıyorduk, dağda bizi yakalayıp öldüremedikleri için, buradalar. Bizi öldürmeleri önemli değil, biz şehit olduğumuza inanıyoruz. Ama önemli olan katillerin yakalanmaması. Daha önceki suikastlarda öldürülenlerin katilleri de yakalanmadı. Biz biliyoruz ki onları Ruslar öldürdü, peki neden yakalamıyorlar?

• Ruslar olduğundan nasıl böyle emin olabiliyorsunuz?
Bunu Ruslar yapmazsa kimse yapmaz, çünkü yapmak isteyecek başka kimse yok. Biz ne mafya¬yız, ne de suç örgütü... Ruslar dı¬şında kim bizi öldürmek ister ki?

• Sizin adınız da listede mi?
Kadirovcuların arasında bütün Avrupa'yı gezen bir kişi var. Hatta buraya da geldi. Bu adam diasporadaki Çeçenlerle ilgili bilgi topluyor. Kadirov'un bir koruması Avrupa'ya kaçmıştı. Bu adam Avrupa'ya gitti ve o kaçan korumayı öldürttü. Aynı adam Beykoz' a gelip orada da iki gün geçirdi, bunu da biliyoruz. Aslında onun gibi Kadirov için çalışan bir sürü Çeçen var. Bu adamlar Avrupa'ya ve Türkiye'ye gidip oradaki direnişçileri tespit ediyor ve Kadirov'a bilgi veriyorlar. O ölüm listesi de böyle oluşuyor zaten. O listede Kadirov'a ve Rusya'ya karşı olan hepimizin ismi var, benim eşimin bile ismi var.

"Azerbaycan istihbaratı bana 'seni öldürmek için geliyorlar, seni koruyamayız, hemen ülkeden çık' dedi"
Fotoğrafını çekebildiğimiz ve adım açık açık yazabildiğimiz tek kişi Çeçen Komutan İmran Abdülazimov. Yaşadıkları yüzünden adı sanı, yüzü bilinir bir insan Abdiilazimov. Oğlu İslam bize tercümanlık yaptı. Ona da önce Kadirov'un listesini sorduk. Bize yaşadığı film gibi olayları anlattı... "Bütün Çeçenler biliyor o listeyi ve herkes adı o listededir diye korkuyor. Hepimiz olabiliriz çünkü biz de Hamzat gibi savaşıyorduk ve sonra buraya geldik. Kadirov'un adamları Çeçenistan'da 200 bin kişiyi öldürdü, bunun 45 bini çocuk. Silahsız insanlar korkuyor orada. Silahı olanlarsa dağa çıkıp savaşıyor zaten. Ben de savaşıyordum. Yaralandıktan sonra Azerbaycan'a geçtim. Ama Ruslar beni buldu ve orada uzun kalamadım."

• Nasıl buldular sizi?
Azerbaycan'da takip ediyorlardı beni, farkındaydım. Bir gün evde otururken, Azerbaycan antiterör ekibinden olduğunu söyleyen birileri eve geldi. Bana "biz seni seviyoruz ama burada kalamazsın, seni koruyamayız. Ruslar seni öldürmek için geliyorlar, hemen ülkeden çık" dediler. Ben de Türkiye'ye kaçtım.

• Peki, Türkiye'de başınıza benzer bir durum geldi mi?
Buraya geldikten sonra bir ay bile olmamıştı ki bir gün yabancılar şubesinden polisler geldi. Baskın gibiydi, binanın elektriğini kestiler, İmran Abdülazimov ile görüşme yapmak istediklerini söylediler, ben de karşılarına çıktım. Benimle konuşacaklar ve ben geri döneceğim sanıyordum. Ama yabancılar şubesinde beni tam 45 gün tuttular. Bu sırada sivil toplum kuruluşlarına haber verdik. Bir gün aldılar beni, havaalanına götürüyorlardı, Ruslara teslim edeceklerdi ki, içerden "IMKANDER"e haber uçuruldu. Ailemi de yanına alan dernekten arkadaşlar havaalanına yetişti. Tam uçağa bindirileceğim sırada ailemi orada görünce direnmeye başladım. Olay çıkardım masanın üzerindeki pasaportumu alıp yırttım. Pasaport yırtılınca ve olay medyaya yansıyınca geri adım attılar. O olaydan sonra Türkiye Cumhuriyeti'ne iltica başvurusu yaptım. Ama 2, 5 yıl oldu, başvuruma hâlâ cevap gelmedi. Biz Çeçenler hepimiz Rus vatandaşı olduğumuz için, iltica başvurum reddedilirse, Rusya' ya teslim edileceğim. Ama gitmek istemiyorum.

• Tehdit ediliyor musunuz?
Evet. Telefonla ve e-mail'le tehditler alıyorum, daha çok telefonla ama... Kadirovcular "bu işleri" bırakıp Çeçenistan'a dönmemi istiyorlar, yoksa öleceksin diyorlar. Onlara katılmamı istiyorlar...

İMKANDER Genel Başkanı Murazt Özer:
HAMZAT'IN KALBİNE SIKMIŞLAR EN SON

Hamzat buradaki ailelerin temsilcisiydi. Ama Rusya, Hamzat'ın müfrezesi ile beraber savaşta kendisine büyük zararlar verdiğini biliyordu. İpuçlarını siz birleştirin. Profesyonel bir suikast bu, polisle konuştuğumuzda bize söylenen bu. Çok kısa süre ateş edilmiş, kurşunların hiçbirisi boşa gitmemiş, maktullerin tam öldürücü yerlerine ateş edilmiş. En son arabadan inip Hamzat'ın yanına gelip bir de kalbine ateş etmişler, öldüğünden emin olmak istemişler. Kullandıkları kalaşnikof mermisi gibiymiş, daha önceki Çeçen cinayetlerinde de aynı tip bir mermi kullanılmış. Bu merminin Rus askeri istihbaratı GURU'nun kullandığı bir silahtan çıktığını söylediler bize. Yakın mesafede kullanılan susturuculu bir silahmış bu, ama 7,65 milimetre çapındaki mermiyi değil, kalaşnikof mermisini atıyormuş. 2009 yılında Zeytinburnu'nda Hamzat'tan önceki aile temsilcisini de öldürmüşlerdi. 0 öldürülmüş, yerine Hamzat gelmişti. Çeçenler bundan sonra bir temsilci seçseler de ismini söylemeyecekler."

Yeni Aktüelhttp://www.yeniaktuel.com.tr/
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
İşte 3 Çeçenin Rus Ajanı Katilleri (FOTO)

cecen-katili-ajanlar_ayupov.jpg


İstanbul'da, üç Çeçen gaziyi sokak ortasında infaz eden Rus ajanların Türkiye'ye geliş-gidişleri kameralara takıldı.

Sekiz kişi oldukları tespit edilen ajanlar arasında kadınların da olduğu tespit edildi.
16 Eylül Cuma günü Zeytinburnu ilçesinde sokak ortasında üç Çeçen gaziyi şehit eden Rus ajanların izi bulundu.
Habertürk'ün haberine göre, İstanbul'a geliş-gidişleri sırasında kameralara takılan Rus ajanların tebdili kıyafet yaptıkları ortaya çıktı.
cecen-katili-ajanlar_4.jpg

Zeytinburnu'ndaki vahşi cinayetten 15 gün önce ajanlardan biri Türkiye'ye giriş yapıyor. Hemen sonraki gün de ikinci ajan giriş yapıyor. Bunlar suikastı planlayan ilk timin elemanlarıydı. İstanbul'da Gülhane'de bir araya geldiler. Bunların hemen ardından tetikçi ve istihbaratçılar İstanbul'a geliyor.
cecen-katili-ajanlar_3.jpg

SEKİZ KİŞİLİK EKİP
Tarih 16 Eylül 2011'i gösterdiğinde ise iki tetikçi Zeytinburnu'na gidiyor. Daha önce güzergahları tespit edilen Çeçenler sokak ortasında vahşi bir şekilde öldürülüyor. Ajanlar suikastın hemen ardından Güngören'e kaçıyor. Buradan araç değiştirdikten sonra Şişli'ye geçiyorlar. Toplamı sekizi bulan ajanlar bir sonraki gün Türkiye'yi terk ediyor.
cecen-katili-ajanlar_2.jpg

Ajanlar arasında kadınların da olması dikkat çekti. Özellikle Türkiye'den çıkışları sırasında dikkat çekmemek için bazı kadın ajanlar Müslüman görüntüsü vermek için başörtüsü takıyor.
cecen-katili-ajanlar_ayupov.jpg

NAZİ HAYRANI AJAN
Çeçenleri katledenler arasında bulunan Nadim Ayupov isimli ajanın tüm ekibin beyni olduğu iddia ediliyor. İddiaya göre Ayupov tam bir Nazi hayranı.
 

hasgül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Mar 2009
Mesajlar
1,965
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Bu kafir RUS şerefsizler çeçenya da yenemedikleri mücahitleri, yaralanıp gazi olunca kalleşce pusuya düşürüyorlar Türkiye de...Bu kaçıncı oldu..Duysunlar seslerini..İktidar bu operasyonları durdursun, katilleri yakalasın.Amerikalı yada israilli öldürülse emin olun 24 saat içinde bulurlar..Müslümanlar şehid edilince kimsenin kılı kıpırdamıyor..

İktidar daha içimizdeki şerefsizlere operasyon yapamıyor, daha onları durduramıyor. Tvlerden kürsüden sarkarcasına baba yiğit sözler söylerler ancak ama iş icraata gelince balon gibi sönerler.
Bu içimizdeki şerefsizler, Allahsızlar kitapsızlar (böyle demeyi kendşme hak görüyorum çünkü çoluk çocuk kadın erkek demeden zalimce öldüren kimselerin iman taşımadığına inanıyorum) için neden timler oluşturulmuyor?
Müslümanlıktan dem vuran takkeliler neden Allahu Ekber diyip dağlardaki inlere girmiyor.
Yazık Müslümana, yazık bu dine, yazık bize tühhh bize, yuuhh bize
Atalarımızın kemikleri sızım sızım...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt