Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Başucu Kitabınız Var mı? (1 Kullanıcı)

nuuur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Ara 2009
Mesajlar
166
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
benimde gece baş ucumda bir kitabım var ve okumadan uyuyamıyorum alışkanlık oldu ...

iyi bir yöntem herkesin uygulamasını tavsiye ederim..
RABBİME emanet olun
 

no_education

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Eki 2010
Mesajlar
10
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Evet var fırsat buldukça okuduğum ve huzurlandığım..
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39
1 sayda da olsa okuyalım inşaallah..
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,772
Tepki puanı
8,005
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,772
Tepki puanı
8,005
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Esselamûaleykum...

Esselamûaleykum...

Yeni Başucu Kitabım...

112805.jpg


...
Önemli olan dosdoğru namaz kılmanın ne olduğunu anlama ve uygulama yolunda ve bilincinde olmaktır.
Çünkü kılarken maddî ve manevî şartlarına riayet, ihlas ve huşû sebebiyle bir namazla diğeri arasında binlerce derece fark olabilir.
Yeter ki sürekli daha iyisini yakalama yolunda olalım...
 

sumisali33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Kas 2010
Mesajlar
93
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Baş ucumda kitabım yok düşüne bilen bir aklım var Akletmek başlı başına bir iştir Gördüğümüz, duyduğumuz, dokunduğumuz, yiyip içtiğimiz ve kokladığımız şeyler hakkında düşünerek, muhakeme ve mukayese yaparak, teemmül, tefekkür ve tezekkür ederek bir sonuca varmaktır

Doğru kararlar verebilmek, doğru inanıp, doğru davranmak için; insanın bütün özelliklerini devreye koyarak afakta ve enfüste (kainatta ve kendi nefsinde) bulunan Allah’ın ayetlerini görmek, anlamak, duymak, tatmak, hissetmek için bu özelliklerin hepsine ihtiyaç duyulmaktadır. İnsan, taş ile pamuk arasındaki farkı dokunarak, acı ile tatlıyı tadarak, doğadaki güzel ve çirkin sesleri duyarak, tabiatın göz dolduran renklerini görerek anlar ve onlar hakkında doğru kararlar verir.
selametle
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,772
Tepki puanı
8,005
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Baş ucumda kitabım yok düşüne bilen bir aklım var Akletmek başlı başına bir iştir Gördüğümüz, duyduğumuz, dokunduğumuz, yiyip içtiğimiz ve kokladığımız şeyler hakkında düşünerek, muhakeme ve mukayese yaparak, teemmül, tefekkür ve tezekkür ederek bir sonuca varmaktır

Doğru kararlar verebilmek, doğru inanıp, doğru davranmak için; insanın bütün özelliklerini devreye koyarak afakta ve enfüste (kainatta ve kendi nefsinde) bulunan Allah’ın ayetlerini görmek, anlamak, duymak, tatmak, hissetmek için bu özelliklerin hepsine ihtiyaç duyulmaktadır. İnsan, taş ile pamuk arasındaki farkı dokunarak, acı ile tatlıyı tadarak, doğadaki güzel ve çirkin sesleri duyarak, tabiatın göz dolduran renklerini görerek anlar ve onlar hakkında doğru kararlar verir.
selametle

Farklı bakış açınız için teşekkürler...
Rabbimizin ilk emri ' OKU ' dur...
Hayırlı ve güzel kitapları okuyalım inşallah...
 

sumisali33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Kas 2010
Mesajlar
93
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Farklı bakış açınız için teşekkürler...
Rabbimizin ilk emri ' OKU ' dur...
Hayırlı ve güzel kitapları okuyalım inşallah...

oku emrinden kasıt yani Rabbinin ismiyle (oku) oku ama neyi sana inen kuranı( Yaratan Rabb'inin ismiyle oku) biz bize inen kuranlan emrolunduk
Allah'ın bu emri uygulanmadığı, Kuran ayetleri gereği gibi okunup öğrenilmediği takdirde, sayısız hurafenin dinin içine girmesi de elbette kaçınılmaz olur. Kuşkusuz Kuran'ın öğrenilmesinin ardından da uygulanması gelir. Kimileri Kuran'ı yalnızca okumakla yetinir, böylece üstüne düşen görevi yerine getirdiğini düşünür. Halbuki Kuran okumak başlıbaşına ibadet olsa bile, asıl yapılması gereken kitapta okunanları uygulamak, günlük hayata geçirmektir. Çünkü, "…insanları yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım." (Zariyat Suresi, 56) ayetinde bildirildiği gibi Allah, bütün insanları bu dünya hayatında Kendisi'ne kulluk etsinler diye yaratmıştır. Kulluk etmek isteyenler için de bir rehber olarak Kuran'ı indirmiştir:
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,772
Tepki puanı
8,005
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
oku emrinden kasıt yani Rabbinin ismiyle (oku) oku ama neyi sana inen kuranı( Yaratan Rabb'inin ismiyle oku) biz bize inen kuranlan emrolunduk
Allah'ın bu emri uygulanmadığı, Kuran ayetleri gereği gibi okunup öğrenilmediği takdirde, sayısız hurafenin dinin içine girmesi de elbette kaçınılmaz olur. Kuşkusuz Kuran'ın öğrenilmesinin ardından da uygulanması gelir. Kimileri Kuran'ı yalnızca okumakla yetinir, böylece üstüne düşen görevi yerine getirdiğini düşünür. Halbuki Kuran okumak başlıbaşına ibadet olsa bile, asıl yapılması gereken kitapta okunanları uygulamak, günlük hayata geçirmektir. Çünkü, "…insanları yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım." (Zariyat Suresi, 56) ayetinde bildirildiği gibi Allah, bütün insanları bu dünya hayatında Kendisi'ne kulluk etsinler diye yaratmıştır. Kulluk etmek isteyenler için de bir rehber olarak Kuran'ı indirmiştir:

Allah Celle Celalühu razı olsun kardeşim...
Hem Kur'an-ı Kerim' i, hem Hadis-i Şerifleri hem de bunları bizim kıt aklımıza yakınlaştıran kitapları okuyalım inşallah...
Selam ve DUA ile...
 

sumisali33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Kas 2010
Mesajlar
93
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
İşte insanın görevi budur, Allah'ın ayetlerini görmek... Böylece, kendisini ve tüm diğer varlıkları yaratan Rabbimizi tanıyacak, O'na yakınlaşacak, varlığının ve hayatının anlamını çözecek ve kurtuluşa ulaşacaktır.

selametle
 

Beautiful_1064

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Ağu 2009
Mesajlar
951
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
37
LeyLa iLe mecnun......................nusret özcan:a12: ;)
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,772
Tepki puanı
8,005
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
böyLe bir payLaşım düşünüp hazırLadığınız için asıL size teşekkürLer:a12: benimkide emeğe katkı;)
emeğinize sağLık..
seLam ve dua iLe..

İnşallah okuyup, tavsiyelere uyup, faydalananlardan oluruz kardeşim...
Selam ve DUA ile...
 

Nazar57

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Ağu 2008
Mesajlar
1,308
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Esselamunaleyküm verahmetullah..
Üzüntüsüz Yaşamak -Vehbi VaKKASOĞLU
975-7055-48-4.jpg
 

ibra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Eyl 2009
Mesajlar
6,106
Tepki puanı
12
Puanları
38
Yaş
30
Konum
Konya
SARIKAMIS-BEYAZ-HUZUN-ISMAIL-BILGIN__17869191_0.jpg

Çok güzel bit kitap :)
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
images

Büyük Muztaribler
"Düşünce Tarihine Bakış"
kimdir4.jpg

Herşeyin sonsuza kadar birbirleriyle irtibatlı olduğu bir kâinatta, bütün şuurlar da birbirleriyle bağlantılıdır. Görünüşlerimiz ne olursa olsun, bizler sınırları olmayan varlıklarız; insanoğlu, şuurun derinliklerinde tektir... Hakikat-i Ferdiye: Âdem Peygamber’den kendisine gelene kadar hiçbir Nebî yoktur ki, cismanî cismi bakımından en son olsa da, ilmini Allah’ın Sevgilisi’nden almış olmasın. Çünkü O, hakikati ile mevcuttur ve bu da, “Âdem henüz su ile toprak arasında iken ben Peygamber idim” meâlindeki sözü ile sabittir. Başka Peygamberler, ancak ümmetlerine gönderildikleri zaman Nebî olmuşlardır. Ferdî hikmetin Allah’ın Sevgilisi’ne nisbet edilmesi, ilk yaratılan –yâni Feyz-i Mukaddesten gelen ilk tecellinin O’nun ruhu veya nuru olmasından ve bu suretle “Hakikat-i Muhammediyye” denilen ilk varlığın O’ndan başlamış ve Nübüvvet O’nda sona ermiş olmasındandır... Hakikat-i Muhammediyye, Akl-ı evvel, Akl-ı küll... Yaradılış bahsinde aklın, “ruh” ve “nur” mânâsına gelişi, ruh’a nisbetle “akıl” bahsinde de onun “karışık” bir mahiyet belirtmesinin bilinmesi, gerek “müteal-aşkın” alan ve “kablî-tecrübe öncesi” bilgi ve gerekse duyu verilerine dair tecrübelerin “hadiseye yanaşan insan şuuru” hikmeti çerçevesinde “hüküm” bazında terkibî bir mahiyet belirtmesi açısından mühim.

Kâinat, insan için, insan da Allah’ın marifetine ulaşması için yaratıldı; Allah’ın marifeti?.. Allah’ın sırrı insan, insanın en büyük sırrı Allah; tesir edici eser hüviyetindeki insanda, –âlemde insan!–, aşkın ve sonsuz bir şey, ama yine insan haddinde kalan. Yaratmak, Allah’a mahsus; ya insan? Varlık kendinden yaratılan murad... Hakikat-i Ferdiye hikmetini, çemberi kendine nisbetle tâyin eden merkez diye alırsak, merkezle çember arasında yer alan her duruşun, merkez ve çembere nisbet keyfiyeti ayrıdır; bu misâl çerçevesinde, insan soyunun avam ve havas bakışı boyunca, eşyanın ve bâtının hakikatinin görünüşü, duyudan fikire değişir.
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,772
Tepki puanı
8,005
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Esselamunaleyküm verahmetullah..
Üzüntüsüz Yaşamak -Vehbi VaKKASOĞLU
975-7055-48-4.jpg

SARIKAMIS-BEYAZ-HUZUN-ISMAIL-BILGIN__17869191_0.jpg

Çok güzel bit kitap :)

images

Büyük Muztaribler
"Düşünce Tarihine Bakış"
kimdir4.jpg

Herşeyin sonsuza kadar birbirleriyle irtibatlı olduğu bir kâinatta, bütün şuurlar da birbirleriyle bağlantılıdır. Görünüşlerimiz ne olursa olsun, bizler sınırları olmayan varlıklarız; insanoğlu, şuurun derinliklerinde tektir... Hakikat-i Ferdiye: Âdem Peygamber’den kendisine gelene kadar hiçbir Nebî yoktur ki, cismanî cismi bakımından en son olsa da, ilmini Allah’ın Sevgilisi’nden almış olmasın. Çünkü O, hakikati ile mevcuttur ve bu da, “Âdem henüz su ile toprak arasında iken ben Peygamber idim” meâlindeki sözü ile sabittir. Başka Peygamberler, ancak ümmetlerine gönderildikleri zaman Nebî olmuşlardır. Ferdî hikmetin Allah’ın Sevgilisi’ne nisbet edilmesi, ilk yaratılan –yâni Feyz-i Mukaddesten gelen ilk tecellinin O’nun ruhu veya nuru olmasından ve bu suretle “Hakikat-i Muhammediyye” denilen ilk varlığın O’ndan başlamış ve Nübüvvet O’nda sona ermiş olmasındandır... Hakikat-i Muhammediyye, Akl-ı evvel, Akl-ı küll... Yaradılış bahsinde aklın, “ruh” ve “nur” mânâsına gelişi, ruh’a nisbetle “akıl” bahsinde de onun “karışık” bir mahiyet belirtmesinin bilinmesi, gerek “müteal-aşkın” alan ve “kablî-tecrübe öncesi” bilgi ve gerekse duyu verilerine dair tecrübelerin “hadiseye yanaşan insan şuuru” hikmeti çerçevesinde “hüküm” bazında terkibî bir mahiyet belirtmesi açısından mühim.

Kâinat, insan için, insan da Allah’ın marifetine ulaşması için yaratıldı; Allah’ın marifeti?.. Allah’ın sırrı insan, insanın en büyük sırrı Allah; tesir edici eser hüviyetindeki insanda, –âlemde insan!–, aşkın ve sonsuz bir şey, ama yine insan haddinde kalan. Yaratmak, Allah’a mahsus; ya insan? Varlık kendinden yaratılan murad... Hakikat-i Ferdiye hikmetini, çemberi kendine nisbetle tâyin eden merkez diye alırsak, merkezle çember arasında yer alan her duruşun, merkez ve çembere nisbet keyfiyeti ayrıdır; bu misâl çerçevesinde, insan soyunun avam ve havas bakışı boyunca, eşyanın ve bâtının hakikatinin görünüşü, duyudan fikire değişir.

Tavsiyeleriniz için teşekkürler...
Okumak ve okutmak duasıyla inşallah...
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,772
Tepki puanı
8,005
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Annelerimiz Ezvac-ı tahirat Dr.Hilal KARA-Abdullah KARA okudum ve çok hoşuma gitti

Kısa Surelerin Tefsiri Prof.Dr.Davut AYDÜZ

Teşekkürler Kardeşim...
Okuyalım, tavsiye edelim, okutalım inşallah...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt