Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

SÜT Bankası/ Kardeşliği..! (1 Kullanıcı)

SÜT Bankası/ Kardeşliği..!

  • SÜT BANKASI kesinlikle olmaz...

    Oylama: 0 0.0%
  • İkisi de olur...

    Oylama: 0 0.0%
  • İkisi de olmaz...

    Oylama: 0 0.0%

  • Kullanılan toplam oy
    1

hudavendigar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Kas 2006
Mesajlar
735
Tepki puanı
1
Puanları
0
İhtiyaç olduğunda neden olmasın ? ...; Doğum anında ömrü biten Anneler var...Sütü yetersiz veya olmayan Anneler var...
Anne ve Babalar birlikte veya tek başlarına karar verecekler...En uygun süt anneyi bulup sıkıntıyı gidereceklerdir...

Peygamber Efendimizin Süt Kardeşlerinin ''KAAB Hz.leri ''İstanbul Eyüp te Mubarek Kabirlerinin olduğunu da bu arada hatırlatmak isterim...

Selamlar...

Emzirecek olan kadın, bebeğin süt annesi olacaksa o kadının bütün kimlik ve açık adreslerini bizzat yerinde görüp, ondan sonra ona göre emzirmeye çalışılmalıdır.Bunda sakınca olmaz.Bu şekilde muamele ve anlaşma resmiyete dökülürse sorun çıkmaz.
 

nemire(MERHUM)

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2012
Mesajlar
679
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
74
İhtiyaç olduğunda neden olmasın ? ...; Doğum anında ömrü biten Anneler var...Sütü yetersiz veya olmayan Anneler var...
Anne ve Babalar birlikte veya tek başlarına karar verecekler...En uygun süt anneyi bulup sıkıntıyı gidereceklerdir...

Peygamber Efendimizin Süt Kardeşlerinin ''KAAB Hz.leri ''İstanbul Eyüp te Mubarek Kabirlerinin olduğunu da bu arada hatırlatmak isterim...



Selamun Aleykum

Muhterem Üstadım ; Evet peygamberimiz'in s.a.v süt annesi vardır.Ancak süt annesi bellidir süt bankasında ise hiç bir şey belli değildir.İkisi birbirinden çok ayrı şeylerdir.Bu konuda kesinlikle fetva önemli değildir Takva önemlidir.ayrıca dinimizde nesep çok önemlidir.bu söylediklerimin doğrultusunda fikrinizi almak isterim.
Selam ve saygılarımla.
 

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
66
Aleykum Selam...;
Size tamamen Katılıyorum... Bir sonraki yazıya bakarsanız iyi olur... 4. sh.da...
 

nemire(MERHUM)

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2012
Mesajlar
679
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
74
tamam dikkatimden kaçmış şimdi bakarım. Baktım ve aynı fikirde olduğumuzu gördüm .

Selam ve saygılarımla.
 

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
66
Sayın nemire;

Yaklaşık 1500 yıldır...takip edileninden olmak lazım...
 

hudavendigar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Kas 2006
Mesajlar
735
Tepki puanı
1
Puanları
0
Mezheblerin farklılığını kabul etsek de din farklılığı bu meselede pek olumlu görülmüyor.Zira emzirilen bebek büyüyünce hangi dinden olacağını nasıl bir ortamda yetiştirileceğini iyi bilmek lazımdır ki müslüman bir bebek kafirlerin veya hıristiyan veya yahudi kadınların elinde heba olmasın..O bebek büyüyünce din değiştirme meselesi de ayrı bir sorun olacağını da unutmayalım.

Yıllar geçtikçe ülkemize turist olarak gelen hıristiyan kadınlar, anne sütüne ihtiyacı olan sahipsiz müslüman bebekleri emzirip sonradan onları alıp ülkelerine götürürlerse akibeti ne olur diye hiç düşündünüz mü?..Bu meseleyi devlet büyüklerimiz veya diyanet hocalarımız hiç düşünmüşler midir?Veya yıllar geçtikçe para kazanmak için ülkemize yoğun bir şekilde hıristiyan kadınların gelmeyeceğini düşüne bilirmisiniz?İsteğe bağlı razı olunursa eğer,zannedersem ülkemize yoğun turist akını olacağa da benziyor.Bu, ülkemiz açısından maddi yönde çok iyi olur ama ilerisi çok sakat bir durumdur..

Nereden baksanız bu proje hep pürüzlü, sakat, sorunlu ve faydasız olacağı ta başından kesinlik kazandı.. İnşaallah bu projeyi rafa kaldırırlarda dahada tartışma olmaz ülkemizde ...
 

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
66
Mezheblerin farklılığını kabul etsek de din farklılığı bu meselede pek olumlu görülmüyor.Zira emzirilen bebek büyüyünce hangi dinden olacağını nasıl bir ortamda yetiştirileceğini iyi bilmek lazımdır ki müslüman bir bebek kafirlerin veya hıristiyan veya yahudi kadınların elinde heba olmasın..O bebek büyüyünce din değiştirme meselesi de ayrı bir sorun olacağını da unutmayalım.


Bebek Baba soyundan kabul edilir ve buna göre işlem görür...
 

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
66
Soyu ve dini oluşmadan ömür biterse...Baba soyu ve dini ona verilir...
 

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
66
Büyüdükten sonrasını kendi iradesi oluşturur sanırım...Süt kardeşlik bağı ile diğer dinler arası problem olmaz sanırım ama akraba bağı var olabilir...Doğrusunu Allah C.C. bilir...
 

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
66
Biz harmanlayalım soru ve düşünceleri...İlgililer mutlaka çözüm bulacaktır...sanırım...
 

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
66
Kişisel düşüncem Bankasal değil... Ailesel hukuk oluşturulmalı...
 

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
66
Anne sütü karşılığı yardım... anneye olabilir gibi..Karşılıklı anlaşma galiba...
 

hudavendigar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Kas 2006
Mesajlar
735
Tepki puanı
1
Puanları
0
Anne sütü karşılığı yardım... anneye olabilir gibi..Karşılıklı anlaşma galiba...

Biz toplumsal ve dini olarak olarak neslimizin akibetini düşünürken,devletimiz bu projenin rağbet görmesi için para veya başka yardımlar önereceğini gözönünde bulundurursak ve de böyle bir ortam oluşturulursa şayet, zaten ülkemizin fakir ve yoksul orta hallinin toplam durumu takriben % 75 civarındadır.Geri kalan kısmı ise tuzukuru ve zengin olanlardır.Bu yüzde % 75'lik duruma yardım etmek veya para söz konusu olursa gelecekte neslimizin büyük bir kısmı hep süt kardeşlikten ibaret olacağını düşünmemiz lazımdır.Çünkü bu işler hep para ve yardıma dönüştürülürse evliliklerin çok aza indirileceği göz önünde bulundurulacağını hiç hesap etmişler midir?Hem üstelik bu proje ek gider bütçesi gündemini beraberinde getirir.

Evet yine tekrar ediyorum bu proje pürüzlü, sakat ve sorunludur..Ülkeye fayda değil hep zarar getireceğini aklımızdan çıkarmayalım..Kısacası; yıllar geçtikçe öz ve süt kardeşlerin bir arada yaşayacağı ülkemizde dünyada en çok bizde olacağı da kesindir.Ne trajı komik bir ülke olacağımızı tüm dünya bize nasıl bir gözle bakar yahu!..Eğer bu proje çok rağbet görürse bekar gençlerimiz, orta yaşlı olanlarımız evini barkını bırakıp ta gurbet ellerde evlenebilme teşebbüsünde bulunacağından şimdiden beni olumsuz etkilemeye başladı.Bu proje bize göre olamayacağı kesindir.

Bunlar akıllıca işler değildir.Ülkemizin nesli açısından tehlikeli ve olumsuzdur.Ben asla korkak birisi de değilim.Sağduyulu olmak için illa ki alim, profesör olmaya da gerek yoktur.Ben her zaman ülkemizin geleceğini düşünenlerdenim.Akıllıca olan, faydalı hizmetlere de şapka çıkarırım.Lakin bu proje hiç de hoş değildir.Bana hak veriyorsunuz değil mi?
 

hudavendigar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Kas 2006
Mesajlar
735
Tepki puanı
1
Puanları
0
Ülkemizin kaynakları henüz işletilmiş ve tükenmiş de değildir.Eğer tüm gelir kaynakları harekete geçirilirse sözümüz olmaz.Lakin vaziyet şimdilik biraz kötü durumda olduğu için bu teklif pek olumlu görülmüyor.
 

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
66
Biz siyasetten anlamayız o iş siyasetçilerin işi ,Biz siyasetten anlamayız... Cevap vermemiz mümkün değil...
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,236
Tepki puanı
7,588
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya

Süt bankasına Osmanlı formülü

Sağlık Bakanlığı, Osmanlı döneminde uygulanan ‘süt kütüğü’ üzerinde duruyor.
Buna göre süte ihtiyacı olan bebekler hekimler tarafından tespit edilecek.
Sütannenin kimliği çocuğun kütüğüne işlenecek.
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, projenin gönüllülük esasına dayalı olduğunu hatırlattı.
Kamuoyuna rağmen bir iş yapmalarının söz konusu olmadığını belirtti ve süt bankası kurulması halinde bir çocuğa sadece bir annenin süt vereceğini söyledi.

Anne Sütü Bankası kurulması halinde sütannenin kimliği çocuğun kütüğüne işlenecek.
Süt bankalarına kurulacak elektronik kayıt sistemi otomatik olarak Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’ne veri aktaracak.
Süt veren annenin hastalıkları bulaştırıcılık durumunun bilinmediğine dikkat çeken bakanlık, bebeğe hastalık bulaşmamasını önemsediklerini kaydediyor ve şu açıklamayı yapıyor:
Osmanlı döneminde süt kütüğü uygulaması var.
Süt bankacılığı uygulaması ile süt kütüğü yeniden başlayacak.
Süte ihtiyacı olan bebeklerin hekimler tarafından belirleneceği sistemde anne sütü imkânından annesinin yeterli sütü olmayan ya da hiç sütü olmayan bebekler yararlanacak.
Süt alma süresini de yine hekimler belirleyecek.
Konu ile ilgili bir yasal planlama gerekiyor.
Hem Nüfus Kanunu’na bir madde eklenmesi hem de Süt Bankası Yönetmeliği çıkarılmasına ihtiyaç var.
Süt Bankası açmak isteyenlerin ise Sağlık Bakanlığı’ndan izin alması gerekiyor.
Bu kurumların da açılışı ve yürütülmesinin sıkı bir şekilde kontrol edilmesi gerekiyor.”

Alıntı-Zaman
 

hudavendigar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Kas 2006
Mesajlar
735
Tepki puanı
1
Puanları
0

Süt bankasına Osmanlı formülü

Sağlık Bakanlığı, Osmanlı döneminde uygulanan ‘süt kütüğü’ üzerinde duruyor.
Buna göre süte ihtiyacı olan bebekler hekimler tarafından tespit edilecek.
Sütannenin kimliği çocuğun kütüğüne işlenecek.
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, projenin gönüllülük esasına dayalı olduğunu hatırlattı.
Kamuoyuna rağmen bir iş yapmalarının söz konusu olmadığını belirtti ve süt bankası kurulması halinde bir çocuğa sadece bir annenin süt vereceğini söyledi.

Anne Sütü Bankası kurulması halinde sütannenin kimliği çocuğun kütüğüne işlenecek.
Süt bankalarına kurulacak elektronik kayıt sistemi otomatik olarak Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’ne veri aktaracak.
Süt veren annenin hastalıkları bulaştırıcılık durumunun bilinmediğine dikkat çeken bakanlık, bebeğe hastalık bulaşmamasını önemsediklerini kaydediyor ve şu açıklamayı yapıyor:
Osmanlı döneminde süt kütüğü uygulaması var.
Süt bankacılığı uygulaması ile süt kütüğü yeniden başlayacak.
Süte ihtiyacı olan bebeklerin hekimler tarafından belirleneceği sistemde anne sütü imkânından annesinin yeterli sütü olmayan ya da hiç sütü olmayan bebekler yararlanacak.
Süt alma süresini de yine hekimler belirleyecek.
Konu ile ilgili bir yasal planlama gerekiyor.
Hem Nüfus Kanunu’na bir madde eklenmesi hem de Süt Bankası Yönetmeliği çıkarılmasına ihtiyaç var.
Süt Bankası açmak isteyenlerin ise Sağlık Bakanlığı’ndan izin alması gerekiyor.
Bu kurumların da açılışı ve yürütülmesinin sıkı bir şekilde kontrol edilmesi gerekiyor.”

Alıntı-Zaman

Osmanlı döneminde süt kütüğü uygulaması var.

Hani delil- belge göstermemişler?.Osmanlıyı kullanmalarına hazmedemem.Varsa delillerini göstersinler.Milleti kandırabilirlerse bu proje tutabilir ama Osmanlı nasıl ve ne şekilde yaptığını incelemeden çalışmalar sakat olur..Bu proje çalışmaları emin ellerde olmalıdır.Aksi takdirde kıyamete kadar bunun hesabını vermek zorunda kalırlar.
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,236
Tepki puanı
7,588
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Hani delil- belge göstermemişler?.Osmanlıyı kullanmalarına hazmedemem.Varsa delillerini göstersinler.Milleti kandırabilirlerse bu proje tutabilir ama Osmanlı nasıl ve ne şekilde yaptığını incelemeden çalışmalar sakat olur..Bu proje çalışmaları emin ellerde olmalıdır.Aksi takdirde kıyamete kadar bunun hesabını vermek zorunda kalırlar.

Takip etmeye devam inşallah...
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,236
Tepki puanı
7,588
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Sütkardeşliği ve aileler arasında tespit ve tescili üzerine

Anne sütünün çocuk sağlığındaki önemini anlamış olan ilim adamları çareler arıyor, gerekirse anne sütlerini bir bankada toplayarak ihtiyaç içinde olan çocuklara anne sütü içirmeyi hedefliyorlar.

İşte burada, süt veren anne ile süt alan çocuk arasında çok önemli haklar da doğuyor.
Sütünü veren anne, çocuğun sütannesi, çocuk da o annenin süt çocuğu oluyor.
Böylece süt çocuğu ile sütannenin diğer çocukları arasında sütkardeşliği akrabalıkları oluşuyor, birbirleriyle evlenme haramlığı da başlıyor.

Bu yüzden, bu kardeşlerin birbirlerini ömür boyu kesin olarak bilip tanımaları gerekiyor ki, büyüyünce kardeşler arasında haram olan bir evlilik yapma hatası söz konusu olmasın.
Çünkü öz anneden doğan kardeşlerin kendi aralarında evlenmeleri nasıl haram oluyorsa, süt emen yabancı çocuğun da bu kardeşleriyle evlenmeleri aynı şekilde haram oluyor, geniş bir akraba çerçevesi söz konusu oluyor böylece.
Bu sebeple, kardeşlerin birbirlerini tanıyıp süt kardeşi olduklarını bilmeleri, evlenmelerinin haram olduğunu hatırlamaları mecburiyeti geliyor!

Demek ki, anne sütü çocuk için ne kadar önemli ise bu sütü veren anne ve çocukları ile emen yabancı çocuk arasında meydana gelen evlenme haramlığının tespit ve tescili de öylesine önemlidir ki, ileride bunlar bacı kardeş evliliği yapma gibi bir faciayla karşılaşmasınlar. Böyle bir sütkardeşi evliliği yapıldığı ortaya çıkınca da, yapılan bu haram evliliği bozup kurulmuş yuvayı yıkma mecburiyetinde kalmasınlar!

Süt bankalarının bu konuda (tarafların birbirlerini tanımadan) yapacağı isim ve adres tespit ve tescilinin gereken tanışma ve korumayı tam olarak sağlayamayacağı yorumu da yaygın bulunuyor..

Zaten İslam tarihi boyunca uygulamalardan anladığımız kadarıyla sütkardeşliğinin tespit ve tescili, önce süt emziren anne ile emen çocukların aileleri arasında yapılmış, sütkardeşliğinin meydana getirdiği evlenme haramlığına ait bilgiler ilgili şahıslar ve aileler arasında ilan edilip fakında olunması sağlanmıştır.

Nitekim Nisa Suresi ayet 23’te açık şekilde anlatılan bu sütanne ile sütkardeş haramlığı, tarih boyunca büyük bir dikkat ve titizlikle hep anlatılmış, asırlar boyunca bu kuvvetli anlatım ve inanç sayesinde sütkardeşle evlenme haramlığının bilincinde olunarak gereken hassasiyet gösterilmiştir.

Bugün de aynı şekilde bu kesin hükmün ilgili sütanne ve kardeşler arasında tescil ve tespiti yapılarak ilan edilip bu konudaki hassasiyetin kuvvetlendirilmesine ihtiyaç vardır. Yani sütkardeşliğinin getirdiği haramlık hükmünü önce aileler bilip düşünmeli, bu konuda ön tespit ve tescilleri kendi aralarında yaparak aile bireyleri kendi aralarında uyarıda bulunmalılar.

Nitekim sütkardeşliği haramlığının oluşmasına sebep olan şu önemli bilgilerin de yine aile bireyleri tarafından bilinerek tescil ve tespitlerini de bu bilgilere göre yapmaları gerekmektedir:

Önemli bilgiler:

1- Süt emen çocuk, iki yaşı içinde iken emmelidir ki, sütkardeşliği haramlığı gerçekleşmiş olsun. İki yaşını geçmişken emmeler sütkardeşliği haramlığı getirmez.

2- Hanefi’ye göre, sütü bir defa emmesi yeterlidir. Emdiği süt çocuğun midesine indiği anda sütkardeşliği gerçekleşmiş olur.

3- Şafii’de ise, beş defa emmiş olmalıdır ki, sütkardeşliği haramlığı oluşsun. Beşten az emmeler haramlık getirmez.

4- Haramlık getiren süt, emerek alınabileceği gibi, herhangi bir kaptan içerek de alınabilir.

5- Süt bir ilaca, suya karıştırılarak verilirse hangisinin çoklukta olduğuna bakılır. Süt çoğunlukta ise haramlık getirir, azınlıkta kalırsa haramlık getirmediği kabul edilir.

6- Ana sütü özelliğini yitirecek şekilde kaynatılır, peynir, yoğurt haline getirilirse bu süt de haramlık getirme vasfını kaybetmiş sayılır, yasak getirmez.

7- Sütkardeşliğiyle oluşan haramlığın geniş sınırını Peygamberimiz (sas), “Neseb bakımından haram olanlar, sütkardeşliğiyle de haram olur!.” hadisiyle haber verip uyarıda bulunmuştur. Bu geniş haramlık sınırından dolayı hanımlar mecbur kalmadıkça yabancı çocuk emzirmekten kaçınmalı, beylerinin izni olmadan yapacakları emzirmenin mekruh olduğunu da bilmeliler.

Ahmed ŞAHİN-Zaman
 

hudavendigar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Kas 2006
Mesajlar
735
Tepki puanı
1
Puanları
0
Sütkardeşliği ve aileler arasında tespit ve tescili üzerine

Anne sütünün çocuk sağlığındaki önemini anlamış olan ilim adamları çareler arıyor, gerekirse anne sütlerini bir bankada toplayarak ihtiyaç içinde olan çocuklara anne sütü içirmeyi hedefliyorlar.

İşte burada, süt veren anne ile süt alan çocuk arasında çok önemli haklar da doğuyor.
Sütünü veren anne, çocuğun sütannesi, çocuk da o annenin süt çocuğu oluyor.
Böylece süt çocuğu ile sütannenin diğer çocukları arasında sütkardeşliği akrabalıkları oluşuyor, birbirleriyle evlenme haramlığı da başlıyor.

Bu yüzden, bu kardeşlerin birbirlerini ömür boyu kesin olarak bilip tanımaları gerekiyor ki, büyüyünce kardeşler arasında haram olan bir evlilik yapma hatası söz konusu olmasın.
Çünkü öz anneden doğan kardeşlerin kendi aralarında evlenmeleri nasıl haram oluyorsa, süt emen yabancı çocuğun da bu kardeşleriyle evlenmeleri aynı şekilde haram oluyor, geniş bir akraba çerçevesi söz konusu oluyor böylece.
Bu sebeple, kardeşlerin birbirlerini tanıyıp süt kardeşi olduklarını bilmeleri, evlenmelerinin haram olduğunu hatırlamaları mecburiyeti geliyor!

Demek ki, anne sütü çocuk için ne kadar önemli ise bu sütü veren anne ve çocukları ile emen yabancı çocuk arasında meydana gelen evlenme haramlığının tespit ve tescili de öylesine önemlidir ki, ileride bunlar bacı kardeş evliliği yapma gibi bir faciayla karşılaşmasınlar. Böyle bir sütkardeşi evliliği yapıldığı ortaya çıkınca da, yapılan bu haram evliliği bozup kurulmuş yuvayı yıkma mecburiyetinde kalmasınlar!

Süt bankalarının bu konuda (tarafların birbirlerini tanımadan) yapacağı isim ve adres tespit ve tescilinin gereken tanışma ve korumayı tam olarak sağlayamayacağı yorumu da yaygın bulunuyor..

Zaten İslam tarihi boyunca uygulamalardan anladığımız kadarıyla sütkardeşliğinin tespit ve tescili, önce süt emziren anne ile emen çocukların aileleri arasında yapılmış, sütkardeşliğinin meydana getirdiği evlenme haramlığına ait bilgiler ilgili şahıslar ve aileler arasında ilan edilip fakında olunması sağlanmıştır.

Nitekim Nisa Suresi ayet 23’te açık şekilde anlatılan bu sütanne ile sütkardeş haramlığı, tarih boyunca büyük bir dikkat ve titizlikle hep anlatılmış, asırlar boyunca bu kuvvetli anlatım ve inanç sayesinde sütkardeşle evlenme haramlığının bilincinde olunarak gereken hassasiyet gösterilmiştir.

Bugün de aynı şekilde bu kesin hükmün ilgili sütanne ve kardeşler arasında tescil ve tespiti yapılarak ilan edilip bu konudaki hassasiyetin kuvvetlendirilmesine ihtiyaç vardır. Yani sütkardeşliğinin getirdiği haramlık hükmünü önce aileler bilip düşünmeli, bu konuda ön tespit ve tescilleri kendi aralarında yaparak aile bireyleri kendi aralarında uyarıda bulunmalılar.

Nitekim sütkardeşliği haramlığının oluşmasına sebep olan şu önemli bilgilerin de yine aile bireyleri tarafından bilinerek tescil ve tespitlerini de bu bilgilere göre yapmaları gerekmektedir:

Önemli bilgiler:

1- Süt emen çocuk, iki yaşı içinde iken emmelidir ki, sütkardeşliği haramlığı gerçekleşmiş olsun. İki yaşını geçmişken emmeler sütkardeşliği haramlığı getirmez.

2- Hanefi’ye göre, sütü bir defa emmesi yeterlidir. Emdiği süt çocuğun midesine indiği anda sütkardeşliği gerçekleşmiş olur.

3- Şafii’de ise, beş defa emmiş olmalıdır ki, sütkardeşliği haramlığı oluşsun. Beşten az emmeler haramlık getirmez.

4- Haramlık getiren süt, emerek alınabileceği gibi, herhangi bir kaptan içerek de alınabilir.

5- Süt bir ilaca, suya karıştırılarak verilirse hangisinin çoklukta olduğuna bakılır. Süt çoğunlukta ise haramlık getirir, azınlıkta kalırsa haramlık getirmediği kabul edilir.

6- Ana sütü özelliğini yitirecek şekilde kaynatılır, peynir, yoğurt haline getirilirse bu süt de haramlık getirme vasfını kaybetmiş sayılır, yasak getirmez.

7- Sütkardeşliğiyle oluşan haramlığın geniş sınırını Peygamberimiz (sas), “Neseb bakımından haram olanlar, sütkardeşliğiyle de haram olur!.” hadisiyle haber verip uyarıda bulunmuştur. Bu geniş haramlık sınırından dolayı hanımlar mecbur kalmadıkça yabancı çocuk emzirmekten kaçınmalı, beylerinin izni olmadan yapacakları emzirmenin mekruh olduğunu da bilmeliler.

Ahmed ŞAHİN-Zaman

1- Süt emen çocuk, iki yaşı içinde iken emmelidir ki, sütkardeşliği haramlığı gerçekleşmiş olsun. İki yaşını geçmişken emmeler sütkardeşliği haramlığı getirmez.


Bu süt kardeşliği bir emmelikte olsa yine haramlılığı devam eder.Bu fetvanın delili de yok.Zira bu şekilde amel edilse o zaman süt kardeşliği asla yine ortadan kalmaz.İbn-i Abidin'e göre; 2,5 yaşını geçmiş bir çocuğu zaruret olmadan emzirmek haramdır..


İki yaşından küçük iki çocuk, aynı kadından süt emince, süt kardeşi olur.
Bir çocuk, bir kadının sütünü emince, bu sütün hasıl olmasına sebep olan erkek, bu çocuğun süt babası olduğu gibi, bu erkeğin babası da, süt dedesi, anası da, süt ninesi, kardeşleri de süt amca ve süt halası olur.

Çocuğun, süt anası ve süt babası ile ve bunların anaları, babaları ve kardeşleri ve çocukları ve her kuşaktan torunları ile evlenmesi, ebedi haramdır. Bunlarla soydan akraba olsaydı, yine evlenemezdi. Bu çocuğun çocukları, bunun süt anası veya süt babası ile evlenemez. Çocuğun hanımı, çocuğun süt babası ile ve çocuğun kocası da, çocuğun süt anası ile evlenemez. Aynı kadından emen oğlan ile kız, süt babaları başka olsa ve başka yıllarda emmiş olsalar bile, birbiri ile ve birbirlerinin çocukları ve torunları ile evlenemez.


SÜT KARDEŞLİĞİ İLE İLGİLİ FETVALAR


SONUÇ OLARAK DİYEBİLİRİZ Kİ; BU HÜKÜMETİMİZ, ÜZERİNE BÜYÜK BİR VEBAL ALMIŞTIR.EN İYİSİ BU SÜT BANKASI PROJESİNDEN DERHAL VAZGEÇMESİDİR.ZİRA BUNDA DİNİMİZE GÖRE HİÇBİR RAHATLIK VE SERBESTİYET YOKTUR.BU PROJE SIKINTILI VE SAKINCALIDIR.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt