Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Dur Yolcu Başörtülüsün... (1 Kullanıcı)

sewim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Ağu 2009
Mesajlar
201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
yazık çok yazık.....
bir bez parçası neleri engelliyomuş...
benim beynimi düşündüklerimi örtmüyo örtüm...
bunu düşünen sorun eden konusan ve tercüman olan küçücük beyinli insanları siddetle kınıyorum....
yakıştıramıyolarsa ağızlarınada almasınlar...
o insanlar dillerine doladıkça örtümü ben yüceliyorum...
iyiki diyorum iyiki başımda iyiki gönlümde iyiki dilimde......sevgilerimle..........
 

Gönül_Hecesi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Tem 2010
Mesajlar
72
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
27
S.A paylaşımlar çok güzel Allah senden razı olsun dinimiz islam olmasına rağmen başörtü nedeniyle dışlanıyoruz.Neyse Allah bildiği gibi yapsın ne diyeyim.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
S.A paylaşımlar çok güzel Allah senden razı olsun dinimiz islam olmasına rağmen başörtü nedeniyle dışlanıyoruz.Neyse Allah bildiği gibi yapsın ne diyeyim.
Aleyküm Selam kardeşimiz...
Allahcc senden razı olsun inşaALLAH...
Rabbimize emanetsin...
O EN GÜZEL VEKİLDİR...
BESMELE...SELAM....DUA...
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
İzmir'de tesettürlü bayana saldırı...

07 Ağustos 2010
Tesettürlü mayoyla denize girince saldırıya uğradı
Çeşme'de tesettürlü mayo ile denize giren Hatice Şenocak ve çocukları asker eşininsaldırısına uğradı. Şenocak, suç duyurusunda bulundu.

İzmir'de öğretmenlik yapan Hatice Şenocak, tesettürlü mayoyla denize girmek isteyince, plajda başka bir kadının sözlü ve fiziksel şiddetine uğradı. Çeşme'de çocuklarıyla plaja gelen Hatice Şenocak, 'haşema' olarak bilinen ve başı da örten özel mayo ile denize girmek istedi. Şenocak, çocuklarıyla yüzerken, Birsel Pehlivan adlı bir kadının saldırısına uğradı.

'ÖRÜMCEK DENİZİ KİRLETİYORSUN'
Şenocak, başından geçen çirkin saldırıyı Yeni Şafak'a anlattı. Çocuğuyla birlikte yüzmek istediğini söyleyen Şenocak, "Adının Birsel Pehlivan olduğunu sonradan öğrendiğim kadın, 'örümcekler, utanmıyor musun denizi kirletmeye, Atatürk Cumhuriyetini kirletiyorsunuz' diye bağırarak hakaretler etti. Yanımda çocuğum vardı. Onlara, bari çocuğumu sahile çıkarayım dediysem de dinlemediler. Beni tartaklayarak sahile çıkarmaya çalıştılar. Jandarmayı çağırdık. Jandarmaya da ben asker karısıyım, hiçbir şey yapamazsınız' dedi.

SEN DE MAYO GİYECEKSİN
Pehlivan'ın küçük oğlunun koluna tırnaklarını geçirdiğini anlatan Şenocak, "Ardından jandarma çağırdık, geldi. Jandarma iyi niyetliydi. Kadın 'ben asker karısıyım Bunlar böyle denize girmeyecek' dedi. Jandarma da çaresiz kaldı" şeklinde konuştu.

Olayla ilgili Hatice Şenocak'ın avukatlığını ise savcılık görevinden isitifa ederek İzmir'de avukatlık yapmaya başlayan eski Cumhuriyet Savcısı Gültekin Avcı üstlendi. Gültekin Avcı, Memur-Sel İlçe Başkanı Abdurrahim Şenocak'la birlikte Çeşme'de dün olay tespiti yaptı. Avcı ise "Birileri ülkenin tek sahibi olduğunu zannediyor. Asıl bu zihniyet Türkiye'yi kirletiyor" dedi. Denizde yüzerken saldırıya uğrayan Şenocak, 3 günlük doktor raporu aldı. Olayın yaşandığı 4 Ağustos'ta şikayetçi olan genç öğretmen, dün de savcılığa suç duyurusunda bulundu. ( Yeni Şafak)
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
ibrahimozdabakkarikaturky4.jpg
 
F

FiSeBiLiLLaH

Bu rotary külübü Mason kuruluşudur.Masonlarla Kemalistlerin nasıl kanki olduklarını halk bi bilse yolda gördüğü kemalistin suratına tükürürdü.Çocuklarınızı ehlinizi ve en önce kendinizi bu küfür ehli kemalist ve masonlardan koruyun kardeşler.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Başörtüsüne İnanılmaz Hakaret
resimyok.gif



Hürriyet yazarından başörtüsüne inanılmaz hakaret!.. Başörtüsüne "fesat simgesi" diyen Hürriyet yazarı bir de dindarlığından dem vuruyor...

12 Ekim 2010, 14:19
kullanici.png
Anadolu Haber


"Türban faşist gömleği gibi, gamalı haç gibi" diyen Hürriyet yazarı fetvayı da verdi! İşte o şok sözler...

Özdemir İnce / Hürriyet

Türban fesadı


Türban bir fesadın (komplo, conspiration) simgesidir. İsteyen ne yaparsa yapsın, CHP ne derse desin, bu saptamamdan bir milim geri adım atmam. İmam hatiplerle birlikte Türkiye’yi bölen paylardan biridir. Üç bilinenli denklemin bir bilineni!

Türbancılar, kendilerine yakıştığı için taktıklarını söyleseler ağzımı açıp konuşmam. Bireysel tercihtir. Siyasal tercihin simgesi olarak sunsalar, o zaman tartışma başka boyut kazanır. Aslına bakarsanız, yakışma gerekçesini ileri sürseler de inandırıcı olmaz. Tek tip başlığın, kefen benzeri tek tip beden sargısının yakışması mı olur? Zevkler elbette tartışılmaz(!).

ENAYİ YERİNE KOYUYORLAR

Ama işe dini inançlarını, Kuran’ı, inanç özgürlüğünü, insan haklarını karıştırıyorlar. Ve AKP iktidarı ile Diyanet İşleri Başkanlığı’nı arkalarına alıp insanı enayi yerine koyuyorlar. Türbanın Kuran’a dayalı hiçbir dayanağı bulunmadığı tarafımdan onlarca kez kanıtlanmıştır. Önümüzdeki günlerde kanıtlamaya devam edeceğim.

Kuran başlarını örtsünler demiyor; cinsel organlarını (farj, furuj) saklasınlar, göğüslerini (yakalarını, memelerini) örtsünler, diyor. Başlarını, saçlarını örtsünler demiyor. Harama bakacak gözler, boyalı dudaklar, pembeleştirilmiş yanaklar açıkta, ama saçlar kapalı. Saçlar mı cinsel, yüzler mi cinsel? İnsan aklına hakaret edilmesin lütfen.

Kuran’a göre göğüslerini ne ile örtecek dikkatsız mümine (inanan)? Hımar (çoğulu: Humur) ile örtecek. Hımarın İslam’la herhangi bir ilişkisi var mı? Yok! İslam öncesi dönemde Arapların ve Yahudilerin güneşten sakınmak için başlarını örttükleri bir giysi parçası.

Buyursunlar, imamlar, hacılar, hocalar, imam hatipliler, ilahiyatçılar yazdıklarımın tersini kanıtlasınlar. Benim için işin dini yönü demir kapı ile kapanmış ve mühürlenmiştir.

SÜNNİ OLMAYANLARA BASKIDIR

Buyursun siyaset bilimciler, tartışalım: Türban simgesi insan hakları, özgürlükler bağlamında tartışılabilir mi? Tartışılamaz! Bakın neden? Türban, kamusal alanda bir dinsel simge olarak Sünni İslam anlayışının, Müslüman olmayan azınlıklar ve Sünni olmayan Müslümanlar üzerinde bir baskı aracıdır. İnsan haklarına aykırı bir durum. Laik bir toplumda, kamusal alanın din ve inanç özgürlüğü bağlamında nötr olması gerekir. Oysa türban, bu nötr alana yapılan saldırıdır (tecavüz, ihlal, violation). Ve laiklik saldıranı değil saldırılanı korur. Laiklik, zaten bireyi ve toplumları dinlerin saldırısına karşı korumak için ortaya çıkmıştır.

Gelelim modern mahremcilerin abrakadabrasına: Onların sosyolojik saptamalarına göre, mutaassıp, muhafazakâr ailelerin kızları türban sayesinde evden dışarı çıkıp kamusal alanda boy gösterebiliyor ve üniversiteye gidebiliyormuş. Yoksa evden dışarı adım atamazlarmış! Şecaat arz ediyorlar: Hani türban kızların özgür tercihleri idi? Çoğu Cumhuriyet karşıtı ailelerin 18 yaşından büyük vatandaşlara yaptıkları baskının özgürlük ve insan hakları ile neresi örtüşmekte, tepeden tırnağa ihlal değil mi? Anayasa Mahkemesi ve Danıştay, AİHM kararlarına gönderme bile yapmadım. Buyurun sofraya!

Daha iyi anlaşılması için yazıyorum: Türban, kahverengi faşist gömleği gibi, gamalı haç gibi bir simgedir. Daha önce de arz etmiş idim!
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Polis başörtülü öğrencileri dövdü



Mısır'da polisler El-Ezhar üniversitesi kapısında aranmayı reddeden başörtülü kızları tekme tokat dövdü.

14 Ekim 2010, 22:03



Mısır'ın Zakazik vilayetinde El-Ezhar üniversitesi İslami araştırmalar fakültesi bölümünün kapısında 10 Ekim'de çekildiği iddia edilen görüntülerde görevli yüzbaşı polis, aranmayı reddeden bir grup başörtülü kız ögrenciyi tekme tokat dövüyor. Şiddetten payını alan 22 yaşındaki Sümeyya Şerif'in beyin kanaması geçirdiği diğer bir öğrencinin de kolunun kırıldığı belirtiliyor
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Asıl Provokatör, Yasakçı Devlettir
Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, yaptığı açıklamada provokasyon ithamlarını da kıyasıya eleştirdi. Ve devlete yönelik bakın ne söyledi...

Başörtüsünü şurada ya da burada yasaklamanın hiçbir meşruiyeti ya da mantığının olamayacağını ifade eden Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, yaptığı açıklamada provokasyon ithamlarını da kıyasıya eleştirdi.

Devletin inançlara müdahale etmesinde provokasyon aramayanların halkın İslami değerlerine sahip çıkmasını provokasyon olarak nitelemelerini edepsizlik olduğunu belirten Rıdvan Kaya, ilköğretim okullarında kız çocuklarının başörtülü öğrenim görme talepleri karşısında takınılan saldırgan tavırların hastalıklı kafanın ürünleri olduğunu ifade etti.

Gerek laik çevrelerde gerek liberal çevrelerde ve gerekse Müslüman kamuoyuna seslenen kimi yayın organlarında ilköğretimde başörtülü okuma taleplerinin mahkûm edilmesinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Kaya, "Kimseye inancımızı dayatmıyoruz, kimsenin de inancımızı yok saymasını hoş karşılamayız." dedi.

İşte Özgür-Der Genel Merkezi'nden yapılan açıklamanın tam metni:

qJLvODjl.jpg


ASIL PROVOKATÖR YASAKÇI DEVLETTİR!

Başörtüsü yasağı Türkiye'nin tüm üniversitelerinde 28 Şubat darbe sürecinden bu yana insani, ahlaki ve hukuki hiçbir sınır tanınmaksızın vahşice icra edildi. Bu zulmün uygulanmasında kimisi karar verici pozisyonunda, kimisi icracı, kimisi ise destekçi olarak, akademisyeninden siyasetçisine, hukukçusundan gazetecisine kadar pek çok kişi fiilen rol aldı. Son dönemlerde yaşanan gelişmelerle birlikte ardında sayısız mağdur ve onulmaz acılar bırakan bu büyük çirkinliğin artık daha fazla sürdürülemeyeceği anlaşılmış görünüyor. Ne var ki, boyunlarında kıyamete kadar bu zulmün sorumluluğunu taşıyacak olan işkenceci güruh kirli geçmişleriyle yüzleşip, halktan özür dileyeceklerine şimdilerde yeni yasaklar ihdas ederek zorbalıklarını devam ettirme çabasındalar.

xttUtoFH.jpg


Zaten fiilen uygulanması imkânsız hale gelmiş olan üniversitede başörtüsü yasağının kaldırılmasına onay verme "lütfu"nda bulunabileceklerini beyan ediyorlar! Mamafih bunun karşılığında çeşitli tip ve markalarda yeni yasaklar öneriyorlar. Yüksek öğrenimde başörtüsü ile okunmasına rıza göstermenin bedeli olarak hem ilköğretim ve lise öğrencileri hem de kamu personeli için başörtüsünün kesin biçimde yasaklanmasını talep ediyorlar. İslami kimlik ve talepleri toplumsal hayattan dışlamaya yönelik dayatmalarda bulunuyorlar. Oysa başörtüsünü şurada ya da burada yasaklamanın hiçbir meşruiyeti ya da mantığı olamaz. Yasakçılık nasıl üniversitede kabul edilemezse, diğer alanlarda da kabul edilemez. Allah'ın emri olarak başörtüsü takan insanlar "inançları ile eğitim hayatları" veya "inançları ile çalışma hayatları" arasında tercihe zorlanamaz.

Çocuklarımızın Ne Giyeceğinden Size Ne?

Kendilerinde Müslümanların nasıl yaşaması gerektiği hususunda kurallar koyma, norm belirleme yetkisi vehmeden bazı hastalıklı kafalar tam bir despotik yaklaşımla başörtüsünün ilköğretimde kesinlikle olamayacağı, kamuda hizmet verenlerce asla takılamayacağı türünden fetvalar vermekten çekinmiyorlar. Bunlara soruyoruz: Size ne? Başkalarının giyimleri sizi neden ilgilendiriyor?

İlköğretimde başörtüsü takılır, takılmaz tartışması yürüten siyasetçiler, gazeteciler bizim çocuklarımızın ne giyip ne giymeyecekleri hususunda karar verme, söz söyleme, kanaat belirtme yetkisini nereden almışlar? Biz size bu yetkiyi vermedik! Siz ancak kendi çocuklarınızın kıyafetlerine karışabilirsiniz! Bizim çocuklarımız üzerine söz söylemeye kalkışmanız ise tam bir ölçüsüzlüktür, edepsizliktir!

MXqq5lDx.jpg


Ya Sizin Çocuklar… Onlar Başörtüsüzlüğü Kendileri mi Seçtiler?

Çocuklar kendi iradeleriyle örtünmüyorlarmış, ailelerinin baskısıyla hareket ediyorlarmış! Nereden biliyorsunuz, hiç konuştunuz mu, araştırdınız mı? Pozitivist teoriler ışığında müneccimlik yapmanızdan gerçekten bıktık! Belli ki, başörtüsüzlüğü asıl, baş örtmeyi anormal algılayan bir perspektiften baktığınızdan çocuklarımızın kendi iradeleriyle başlarını örtebileceklerini bir türlü kabullenemiyorsunuz. Oysa kendinizi hapsettiğiniz dar bakış açısının dışına bir çıkabilseniz sizinkinden farklı hayat algısı ve tercihlerine sahip milyonlarca insanın mevcudiyetini görürsünüz! Kaldı ki, neden hep bizim çocuklarımızı tartışıyoruz? Ya sizinkiler? Onlar örneğin başörtüsüzlüğü kendi iradeleriyle mi seçtiler? İçine doğdukları çevrenin, yetiştirdiğiniz kültürün, aşıladığınız değerlerin sizin çocuklara da İslami kurallara uzak bir hayat algısını ve örneğin başörtüsüzlüğü dayattığını neden düşünmüyorsunuz?

Yağma yok! Biz sizin köleniz falan değiliz! Parya muamelesini de asla kabul etmeyiz! Kimseye inancımızı dayatmıyoruz, kimsenin de inancımızı yok saymasını hoş karşılamayız.


wol_error.gif
Resmi tam görebilmek için buraya Tıkla

AjlRXVDm.jpg


Provokatörlük Suçlaması Aşağılık Kompleksidir!

Bu konuyla ilgili olarak yasakçı Kemalist koronun koparttığı vaveylanın etkisi altında kalan İslami duyarlıklı kimi şahıs ve çevrelerin takındığı tutumun da büyük bir ayıp ve sorumsuzluk olduğunu vurgulamayı gerekli görüyoruz. İslam'ın emirlerine uygun bir tarzda çocuklarının eğitim görmesini talep eden insanları komploculukla, provokatörlükle suçlamak olsa olsa derin bir aşağılık kompleksi içinde olunduğunu gösterir. Bu kişiler ve çevreler İslami kimliklerinin gereğini yerine getirme çabası içinde olan insanların haklı taleplerini desteklemek, zalimane bir dayatmaya karşı ortaya koydukları çabaları yaygınlaştırmak yerine Kemalist yasakçıların çok sevdiği niyet okuyucu tutumlar takınarak provokatörlük ithamında bulunuyorlar. Neyin karşılığı olarak? Düzen çevrelerinden aferin almak için mi? Oysa bilmelidirler ki, bu zavallı tutumlar sahiplerine ahrette vebal, dünyada ise büyük bir utançtan başka bir şey sağlamayacaktır.

AK Parti, Provokasyonu Devletin Dayatmalarında Arasın!

Yine bu çerçevede ilköğretim öğrencilerinin başörtülü okuma taleplerini provokatörlükle suçlayan AK Parti hükümetinin Eğitim Bakanı ve diğer yetkililerine asıl provokasyonu, yönetmeye çalıştıkları devletin dayatmalarında aramaları gerektiğini hatırlatıyoruz. İlla da bir provokasyondan söz edilecekse, bir yandan zorunlu eğitim adı altında çocuklarımızı zorla okula çağıran ama aynı zamanda kendi belirlediği kılık kıyafet içinde gelme mecburiyetini dayatan anlayışın provokasyonun kaynağı olduğu görülmelidir. İnsanların inancını, temel tercihlerini dikkate almak yerine eğitimde Kemalist dogmalarla çocuklarımızın zihinlerini şekillendirmeye kalkmanın kendisi provokasyonun ta kendisidir!

Çocukları ailelerinin mensubu olarak değil de devletin tapulu malı gibi gören otoriter anlayış artık sorgulanmalıdır. Ve mutlaka TC devleti de temel insan haklarına saygı duymayı öğrenmelidir. Bugün TC devletinin model kabul ettiği Batılı ülkelerin Fransa hariç tümünde, ilköğretimde çocuklar başlarını örtebilirken, Fransa'da dahi özel okullarda herhangi bir başörtüsü yasağı bulunmazken, hangi pedagojik, psikolojik, sosyolojik gerekçeyle ilköğretim okullarında okuyan çocuklarımıza başörtüsü yasağı dayatıldığının izahını hiçbir hükümet yetkilisinin yapabileceğini sanmıyoruz.

Bu yüzden herkesi tutarlı, ahlaklı, muhataplarına saygılı olmaya çağırıyor; zorbalığı, dayatmayı her yerde reddediyor, başörtüsüne egemenlerin lütfettiği kadar değil, koşulsuz, sınırsız özgürlük talep ediyoruz!"
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Ankara'da başörtüsüne özgürlük eylemi

images


Ankara'da toplanan başörtüsü mağdurları ve destekçileri başörtüsüne özgürlük için eylem yaptı.

31 Ekim 2010


İnanç Özgürlüğü Hareketi ve Dünya Demokrasi Hareketi üyelerinin öncülüğünde Ankara'da toplanan başörtüsüne özgürlük destekçileri eylem yaptılar.

Abdi İpekçi Parkı'nda "başörtüsü yasağını" protesto eden kadınlar, maket hapisten parmaklıklar kırılarak çıkarıldı. Dünya Demokrasi Hareketi "Özgürlük Platformu" üyelerinin bulunduğu grup, Çanakkale'de "Dur Yolcu" yazılı tepenin fotoğrafının bulunduğu ve yazının "Dur Başörtüsü" olarak değiştirildiği dövizlerle Sıhhiye'deki parkta toplandı. Burada, üç başörtülü kadın, hazırlanan ve üzerinde "Başörtülülerin özgürlük alanı" yazılı maket hapsin içine girdi. Hapisteki kadınlardan Sema Sevencan, platform adına hazırlanan açıklamayı okudu. Sevencan, Türkiye'de yıllardır inançlarının tartışıldığını, yorumlarda bulunulduğunu ancak hiç kimsenin bu konunun mağduru insanların düşüncesini, ruh halini, sıkıntılarını sormadığını söyledi.

İnançlarından ötürü özgürlüklerinin kısıtlanmasının, "kutsal" ve "dokunulmaz" kabul edilen kamusal alanlardan dışlanmalarının ve ötekileştirilmelerinin bir utanç olduğunu dile getiren Sevencan, başörtüsü sorununun insan hakları ve özgürlük sorunu olduğunu dile getirdi. Sevencan, şöyle konuştu:


"Bu sorun, farkılıklardan korkanların özgür yaşam alanlarını kendilerinden başka kimseyle paylaşmama sorunudur. Korkularının tutsağı olmuş, dar düşünceli insanların sorunudur. Bu sorun, başörtülülerin sorunu değil, siyasetçilerin sorunudur"

Konuşmanın ardından maket hapsin parmaklıkları kırılarak başörtülü kadınlar serbest bırakıldı.

Öte yandan, Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu üyeleri de parkta "başörtüsüne özgürlük" eyleminin 248'incisini gerçekleştirdi. Burada yapılan açıklamada, her seçim sürecinde kanayan bir yara haline gelen başörtüsü sorununun yine gündemde olduğunu belirtilerek, bir seçim süreci daha beklenilmesinin istenmediği kaydedildi.

Açıklamada, sorunların ertelenmeden çözülmesi gerektiği ifade edildi.
 

kurt26

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
24 Ağu 2010
Mesajlar
731
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
başörtü serbest olacak günü görecezmi bilemiyorum.
yazık..böyle önemli sorun nasıl çözülmeden bırakılır.
veya nasıl başörtü sorun olarak görünür.
anlaşılmacak kadar aptalca.
ALLAH akıl fikir versin.
dinimizi özgürce yaşamayı nasip etsin.amin.
 

Gülfidan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Nis 2008
Mesajlar
679
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Biz laikiz bu sebeple başını aç diyeceksen

öncelikle ben müslümanım demiyeceksin!

devletin başındaki adamlara soracak olursan

Hem laiktir hem müslüman.

murdar ile mis bir olur mu.

Hz Muhammed as. a uyarız müslümanız mahşerde var bilmem ne diyorlar

aynı zamanda laik olabilmeyi kabul ediyorlar.

Benim içime sinmiyor.

Müslüman laik olamaz. Ya müslümansındır yada laik.

Baş kaldırmaya gücleri yetmiyor.

İkna odalarına girip ikna olup cıkıyorlar.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
başörtü serbest olacak günü görecezmi bilemiyorum.
yazık..böyle önemli sorun nasıl çözülmeden bırakılır.
veya nasıl başörtü sorun olarak görünür.
anlaşılmacak kadar aptalca.
ALLAH akıl fikir versin.
dinimizi özgürce yaşamayı nasip etsin.amin.
Gönlüne bereket gönüldaşımız...
Rabbimize emanetsin...
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
İkna Odası'nın canlı şahidi

images


İkna Odası'nın canlı şahidi Başını aç koluma gir dendiğini açıkladı işte detaylar..

15 Kasm 2010
kullanici.png
Anadolu Haber



Hanife Gökdemir isimli ikna odası mağduru o anlarda neler yaşandığını 5N1K'da Cüneyt Özdemir'e anlattı.

Hanife Gökdemir isimli ikna odası mağduru o anlarda neler yaşandığını 5N1K'da Cüneyt Özdemir'e anlattı. İkna odalarının mucidi CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Nur Serter, öğrencilerden habersiz yapılan ikna odaları kayıtlarını vermemekte direnirken ikna odası mağduru Gökdemir o odada yaşananları 5N1K'da anlattı.

Mağdur Hanife Gökdemir ikna odalarında yaşanan olayları anlatıp " İçerde tanımadığımız daha önce fakültede hiç görmediğimiz bayanlar ve daha sonradan öğrendiğimiz bir kesin kanıt yok ama Çağdaş Yaşamı Destekleme ve Atatürkçü Düşünce Dernekleri'nden gelmişler" dedi.

BAŞINI AÇ KOLUMA GİR

Hanife Gökdemir 5N1K'da şunları söyledi:

Orada onuruz inciniyor,psikolojik işkenceye maruz kalıyorsunuz. Sizin kendinize ait bir fikriniz, bir inanışınız ve bir yaşam tarzınızın olamayacağı buranın tabir-i caizse kendi Cumhuriyetlerinin olduğu yani o odanın içinde konuşulan diyaloglar bunlar sadece benim yaşadıklarım bir de arkadaşlarımı dinlediğim zaman çok farklı şeylerle karşılaşıyoruz. Burs teklif etmekten tutunda tehdit, altı aydan bir yıla kadar okuldan uzaklaştırma, başını açacaksın ve koluma girip benimle bir tur atacaksın kampüste yada başını kayıt için açtın ama o da yetmez "buradan başı açık çıkman gerek" dendi.

İstanbul Üniversitesi Tarih bölümü okuyordum. Başarılı bir öğrenciydim ilk tercihim olarak girmiştim. İkinci sınıfta kayıt yaptırmak için gittiğimizde zaten başörtüsü yasağı ile karşılaşacağımızı biliyorduk ama buna rağmen belirlenen tarihlerde gittik. Diğer öğrenciler gibi kuyrukta beklerken iki üç bayan biz sıradaydık bizi ayırdı. Orada normalde orada olmayan paravan gibi sonradan konuşmuş , etrafı örtülmüş bir mekan bir odaya alındık. Tabi tedirgin oluyorsunuz neden diğer öğrencilerden ayrılıyoruz . Zaten başörtüsü sorunu gündemde olduğu için diğer öğrenciler tarafından bu anlaşılıyor. Onur kırıcı bir durum. İçerde tanımadığımız daha önce fakültede hiç görmediğimiz bayanlar ve daha sonradan öğrendiğimiz bir kesin kanıt yok ama Çağdaş Yaşamı Destekleme ve Atatürkçü Düşünce Dernekleri'nden gelmişler. Bize "başınızı açmanız gerekiyor" önümüze bir anket koydular bu ankette şahsi fikirlerimiz hangi liseden mezun oldunuz? başınızı neden kapattınız ? Aile zoru ile mi kapattınız ? Hangi gazete okuyorsunuz? gibi özenle sorular yazılmış.

Eğer kayıt olmak istiyorsanız da kendi el yazınız ile okulun kılık-kıyafet yönetmeliğine uyacağıma söz veriyorum yazacaksınız. Ben sözlü olarak direniş gösteriyorum ama sizin hayatınıza dair sizden daha iyi bilir tarzda cevaplarla her yolu deniyorlar.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Örtü yasağı sırası Kafkasya'da

images


Kuzey Kafkasya'nın en büyük üniversitesi başörtülü Müslüman öğrencilerin üniversiteye alınmayacağını açıkladı.

Kuzey Kafkasya'nın en büyük üniversitelerinden Pyatigorsk Dil Üniversitesi rektörü Alexander Gorbunov, üniversiteye hicablarıyla ve başörtüleriyle gelen öğrencilerin eğitim hakkını yasakladı.

Başörtülü öğrencilerden 'aşırı' görünümlü öğrenciler olduğunu iddia eden Gorbunov, tepki çeken açıklamasında piercingli öğrenciyle dini gereği tesettüre giren öğrencileri aynı kefede değerlendirdi.

Alexander Gorbunov, üniversitelerin seküler eğitim kurumları olduğunu iddia edip ancak seküler kıyafetlilerin eğitim alacaklarını ileri sürdü.

Rusya Müftüsü Ravil Gaynuddin, ülkedeki Müslümanların demokratik bir ülkede özgür şekilde yaşadıklarını iddia etmişti.

Öte yandan Azerbaycan Eğitim Bakanı Misir Merdanov, ortaokullarda başörtüsünün yasaklandığını söylemişti.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Kılıçdaroğlu türban yasağına saygı istedi

images


Seçim öncesinde başörtüsü sorununu çözmek için vaatlerde bulunan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Danıştay'ın hukuk tarihine geçecek sebeplere dayandırarak verdiği son karar için merakla beklenen yorumunu yaptı.




CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Danıştay 8. Dairesi'nin üniversitelerde görev yapacak akademik personel için yapılan ALES sınavına başörtüsü ile girilemeyeceği kararını değerlendirdi. Yargı kararlarına herkesin saygı duyması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Biz de saygı duyacağız." dedi.

Erzurum'da bulunan Kılıçdaroğlu Habertürk'ün sorularını cevapladı. CHP Lideri, Danıştay'ın kararıyla birlikte, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay'ın daha önce verdiği kararları hatırlattı.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
images

Basın açıklaması metni;

Kitlelerin, duygusal nutukların, süslü lafların,boş vaatlerin peşinden koştuğu günlerde; kolay olanı değil doğru olanı seçen bir avuç inanmış insan tüm itirazlara, küçümsemelere, tepeden bakışlara rağmen yola koyuldular.

Hiçbir maddi getirisi olmayan,tersine sürekli fedakarlığı gerektiren bir yoldu bu…

Menfaat hesabı yapmaksızın,çıkar dengelerini gözetmeksizin, dobra, harbi, kitabın ortasından konuşan bir avuç inanmış insandılar.

Köprünün altından çok sular geçti ve akıl verenler,dudak bükenler şimdi başladıkları yerlerden çok uzaktalar.

Politika sahnesinden bir çok aktör iddialarını da yanlarına alarak başka rollere soyundular.

Verilmiş sözler, yapılmış ahidler çabuk unutuldu.

İktidar sarhoşluğu birçoklarının dengesini bozdu adımlarını şaşırttı.

Ama bu adamlar hep buradaydılar.

Doğruyu savundular, “sağlarına sollarına bakmaksızın ben varım” diyerek bir adım öne çıktılar ve bu bir adımı mevzi edinip terk etmediler.

Sözlerini namus bilip, en güzelini eğip bükmeden ve usanmadan söylediler.

Evet ana haber bültenlerinde göremediniz onları ama amel defterlerine ve tarihe silinmez harflerle raptettiler sözlerini.

Küçük görülen amellerin nasıl biriktirilip gürleştirileceğini öğrendiler.

Mütevazi, küçük ama kararlı adımların nasıl sağlam yollar açtığını gösterdiler.

Sabrın ve Direnişin boş laf ve ucuz kahramanlıkları nasıl buharlaştırdığını kanıtladılar.

Evet, bu adamlar kadını erkeği çocuğu genciyle tam 200 haftadır buradalar.

Hakk’a şahit olma bilinci ve iradesiyle yürüyüşü devam ettiren Akyazılı Başörtüsüne Özgürlük Platformu’ndan bahsediyorum.

Buradaki kardeşlerimizi tek tek övecek değilim, zira yaptıkları şey tek tek kahramanlıklar değil; onların başardığı bundan çok daha önemli bir şeyi; tek başına kusurlu, hatalı, unutkan,z alim olan “insan”ın, Allah yolunda bir araya geldiklerinde nasıl doğruyu, güzeli temsil eder hale geldiklerini göstermeleridir.

Bugün milyonluk şehirlerin cesaret edip gösteremediği kararlılığı sabrın ve iradenin bir ilçede başarılabileceğinin örneğidir Akyazı.

İşte bu yüzden eğer Urfa’ya Şanlı, Antep’e Gazi diyorsak Akyazı’da “Sadık” sıfatını göğsünde liyakatle taşımaya layıktır.

Kardeşler ilk günden beri söylediğimiz gibi “Başörtüsü” hepimiz için bir “Furkan” bir imtihan olmuştur.

İnananlar açısından O’na layık olma taşıdığı anlama sahip çıkma sorumluluğudur Başörtüsü.

Başörtüsüne sahip çıkma iradesi, her türlü zulme ,haksızlığa tavır alma sorumluluğunun ifadesidir.

Başörtüsü mücadelesi halkın bir kısmına karşı değil, örgütlü zulme, ideolojik zorbalığa karşı bir mücadeledir.

Başörtüsü İslam’ın emri Müslüman kimliğin ayrılmaz bir parçasıdır..başörtüsü mücadelesi meşruluğunu Hakk’tan ve halkından alır ve hesabını yalnızca Hakk’a ve Halkına verir.

Başörtüsü yasağına sessiz kalmak diğer zulüm ve haksızlıklara karşı durma iddiamızı geçersiz kılar.

Kendi meselesini çözemeyen bir topluluk, yaşadığı toplumun hangi meselesinde söz sahibi olabilir.

İşte bu sorumluluktur ki Türkiye Başörtüsü Platformlarını İzmit’ten Van’a , Ankara’dan Antalya’ya Afyon’dan Bursa’ya, Konya’dan Sakarya’ya kadar yüzlerce haftadır bulundukları mevzilerde tutuyor.

Ve daha adil , daha insanca bir ülkeyi yaratıncaya kadarda belki daha yüzlerce hafta bu mevzileri tutarken göreceksiniz onları.

Ve bu yürüyüş öğrenerek, sınanarak ve olgunlaşarak devam edecek.

Bugün tuttuğumuz mevzileri birer direniş mektebi kılacağız.

Lafımızı eğip bükmeden söyleyecek ve söylediğimizin arkasında duracağız.

Lugatımızdan bıkkınlık, ümitsizlik kelimelerini çıkaracağız.

Bize güvenenlere ve bizimle olanlara asla ihanet etmeyeceğiz.

Nokta kadar menfaat için virgül kadar eğilenlerle hesabımızı kesecek, güven ve dayanışma temelli yeni kardeşlikler kuracağız.

Sözlerime son verirken, siz değerli Akyazı halkını ve sesimize ses katan tüm dost ve kardeşleri Türkiye Başörtüsü Platformları adına saygıyla selamlıyorum.

Yaşasın BAŞÖRTÜSÜ DİRENİŞİ

Yaşasın HAK VE ADALET MÜCADELEMİZ

AKYAZI BAŞÖRTÜSÜNE ÖZGÜRLÜK PLATFORMU adına

Kadrican MENDİ

(Türkiye Başörtüsü Platformları)
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
images

Müslüman kadın niçin mi örtünmektedir? Söyleyelim...
Biz, İlahî Kanun’la uyum içine girmek için, Allah’ın yeryüzündeki halifesi olan “insan”ın temsilcisi olma haysiyetini taşımak için örtünüyoruz, bu bir!
Biz, Allah Resulü’nün, Hayber’in fethinde Hz. Aişe’nin örtüsünden yaptığı “sancak-bayrak”ın, İslâm’ın “fetih ve zafer” sembolü olduğunun şuurunda olarak örtünüyoruz, bu iki!
Biz, Medine’de, müslüman kadının başörtüsüne hakaret eden yahudiyi bir kılıç darbesiyle yere seren yiğit sahabînin “şehadet”ine “şahidlik” etmek için örtünüyoruz, bu üç!
Biz, Maraş’ta müslüman kadının örtüsüne el uzatan Fransızları temizleyerek kurtuluş savaşını başlatan Sütçü İmam’ın “imân öfkesini” ve “vatan sevgisini”, vatan hainlerine her an hatırlatmak için örtünüyoruz, bu dört!
Daha sayalım mı niçin örtündüğümüzü, yoksa kifayet eder mi?
 

Mihrace24

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Ocak 2011
Mesajlar
720
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
37
ünüversitede basörtüsü sorunu çözülse ne olacakki yine karma sınıflarda erkek hocalardan ders alacaklar bu caizmi ki?
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt