Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Yürekçe (4 Kullanıcı)

Şule_i cevval

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2010
Mesajlar
155
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Selamün aleyküm Vaktileyl kardeş, bu paylaşımlar çok güzel; alıntı mı, size mi ait? Gönülgözü açık birisiniz zannederim. Allaha emanet olunuz...
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
Kimseden Teşekkür Bekleme !!!

İnsan vardır ;

İnançlıdır.

Elde ettiğinden fazlasını başkası için de ister.

Bunun için,

Hep mutludur.

Huzurludur.

Örnek insandır.

Ölüp gitse de ;

Kalplerde özel yeri vardır.

**
İnsan vardır ;

İnkarcıdır.

Doyumsuzdur.

Takdir edilince hoşlanır,

Fakat takdir etme duygusundan yoksundur.

Nefsinde gurur,

İçinde hep “BEN” duygusu vardır.

Ve o “BEN” e mahkumdur.

İşinde ona mahkumdur.

Sözünde ona mahkumdur.

Sosyal ilişkilerinde ona mahkumdur.

Ona göre;

Hep kendi işi, davranışı doğrudur.

Hep kendi sözü doğrudur.

Hep kendi görüşü doğrudur.

Hep kendisi üstündür ..

***
İnsan vardır;

Kendini yaratanı tanısın,

O’nu ansın,

O’na şükretsin diye yaratıldığı halde..

O başkasını tanımakta,

Başkasını anmakta,

Başkasını saymakta,

Başkasına şükretmektedir!..

Neden mi ?

Çünkü;

İnkar duygusu nefse hoş gelir.

Karşı koyma ve başkaldırma dürtüsü,

Nefsi tatmin eder.

İçteki “ben” i kamçılar.

İyiliği unutmayı,

Bir özellik, bir ayrıcalık sayar…

Ulu yaratıcıya karşı bile

Şükretmeyi unutturur!..

***
Şu halde ;

“Ben” mahkumları arasında,

Kimseden teşekkür bekleme !..

Biri senin iyiliğine karşı kötülük yaparsa...

İyi anıları yakıp yok ederse ...

Tüm iyilikleri unutursa;

Sakın şoka girme !..

Hayrete düşme !...

Unutma ki;

İyilik yaptığın için ;

Düşmanların çoğalabilir.

Seni çekemeyenler olabilir.

Hatta ;

Dışlanabilir,

Unutulabilirsin !..

Yine de gam yeme !..

Çünkü;

Bazen insan nankördür.

***
Bir anayı, bir babayı düşün !..

Evladını yetiştirmiş ...

Yedirmiş, içirmiş, giydirmiş ...

Eğitmiş, öğretmiştir !..

Uyuyuncaya kadar, hep uykusuz kalmış,

Onu doyuruncaya kadar aç kalmış,

Rahat etmesi için yorulmuştur!..

Ne var ki;

Bazen çocuk,

Büyüyüp güçlenince,

Kendi kendine yetince,

İçindeki “ben” kabarınca ;

Anasını, babasını dışlamış,

Dahası ;

Ağır sözler söylemeye,

Zulmetmeye,

Onlara el kaldırmaya başlamış !..

Fakat ne gam !..

Sütü bozuk,

Kişiliksiz kimseler

İyilikleri unutsa da,

Hiçbir şeyi unutmayan birine,

Yüce yaratıcıya güvenmek gerek !..

Öyle ise ;

Kimseden teşekkür bekleme !..

* *
Hiçbir şey,

İyilik yapmana engel olmamalı ...

Başkasını düşünmekten,

Hakkı söylemekten,

Seni alıkoymamalı ...

Ümitsizliğe düşmeye,

Neden olmamalı ...

Yapacaksan ;

İyiliği teşekkür için değil.

ALLAH için yap !..

Ve her zaman

Kazançlı sen ol !..

Unutma !..

Kindarın kini sana zarar veremez !..

Ve sen,

İyilik yapabildiğin için şükret !..

Şükret ki ;

Sen iyisin, o kötü !..

Şükret ki;

Sen doğru yoldasın, o yanlış yolda ...

Şükret ki;

Sen mutlusun, o mutsuz !..

**

Kimseden Teşekkür Bekleme !..

Birine hediye ettiğin kalemle o,

Seni hicvedebilir, yerebilir,

Dayanması için verdiğin bastonla,

Senin başını yarabilir.

Tutmak için aldığı elini,

Hatta ısırabilir ...

Zîra

Aşağılık yaratık,

Kendini yaratana karşı,

Büyütene karşı,

Eğitene karşı..

Bu denli nankör olursa ;

Diğer varlıklara karşı,

Onun daha iyi olması beklenemez !..

Öyle ise ;

Yaptıkların için,

Yapacakların için,

Kimseden teşekkür bekleme !..

Ve bil ki ;

Her şeyi iyi bilen,

Her şeyi iyi değerlendiren,

Çok güçlü,

Çok yüce..

Bir yüce yaratıcı vardır !...

O, sana ve herkese yeter !...




"Yazılar ölü gerçeklerdir. Ne zaman yaşanırsa o zaman dirilir."
(Seyyid Kutub)
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
hayatadair.jpg


Geçen sene bu zamanlardı.
Uzaklarda bir şehirde ufacık bir evde kalıyordum.
Geceleri, pencereden durmaksızın yağan kara bakardım, bir elimde sahlep bir elimde sigaram olurdu.
İşte bu anlarda sana yazılar yazardım kulağına okumak için, yazar değildim ama yazardım sana, şair değildim ama şiirlerimde sadece sen vardın...

Şimdi ise geçen sene senin varlığınla girdiğim yeni yıldan sensiz ayrılıyorum.

"Evlenirsin çocuğun olur
Beni koyup gitme ne olursun..."

Ne kadar da gerçek ne kadar da acı bir sözmüş meğer

"üzülme anla artık , belki de huzur buldu" çalıyor şuan. Huzuru ve mutluluğu bulduğunu söyledin en son konuşmamızda , bana sadece dua etmek kaldı... Seni kaybettim , o gözlerdeki o sevgiyi kaybettim. Yeni yılına eşsiz mutluluklar içinde giriyorsun. Mutluluğunu istemeyen taş olsun, yeni yılın kutlu olsun...

Sadece helalleşmek kaldı senle "Işığım"...

Tüm söyleyeceklerim boğazıma takılıyor şu an
Susuyorum
Bu gece seni uğurluyorum kendimce...


Fatih Ahmet Selvi
 

ŞEB-İ ARUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Mar 2008
Mesajlar
1,904
Tepki puanı
0
Puanları
36
Yaş
37
Konum
"Lâ taknetû min Rahmetillâh"
İfadesizim bugün ve üzülüyorum nede seviniyorum..

İfadesizim çünkü istemiyorum hiçbir duyguyu bedenimde barındırmayı..

Ve hiçbir duygunun kulu kölesi olmayı..

En büyük eylemim eylemsizlik içinde susuşum..

Hayra alametmidir bilmem ama ruhum dinleniyor..

Ben istemiyorum bu çırpınışlar içinde yokoluşları...
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
Üzüntüler üzülmeye değmez…
Hadi tevekkülle gül


GURBET GÖMLEK gömlek…
Yalnızlık katmer katmer…
Avuç içleri açıkta, yürek yağmalanıyor…
Gönül hüzünle örtülü…

Yalnızlık denizinde yüzmeyi bilmiyorsan,
öğrenmekten başka çaren var mı?
Yakın kim? Sevgili ne kadar sayar?
Aşk ne işe yarar?

Kalp kaynamadan hikmet taamları nasıl pişer?
Öyle acı ateşler vardır ki ancak kalp bilir tadını.
Kim nasıl tarif edebilir onu?
Kelimeler kaybolur, sözler sükût eder, sazlar kırılır acıdan…

Sen varsındır, bir de senle beraber kederin…
Kelimesiz ve sessiz konuşursun kederinle…
Kimse duymaz, kimse görmez seni…
Gecenin koynunda iniltilerle inliyorsundur…

Kesret kanatır yaralarını…
Kalabalıkların kabullenişi kandırıcıdır…
Araftasındır…
Kaçmak istersin de kaçamazsın Kaf dağlarının ardına…

Yollar kıvrılır durur önünde…
Düğüm düğüm döner uzayıp giden günler…
Bir ağaç ararsın gövdesine yaslanacağın,
gölgesinde serinleyeceğin…
Sıcak rüzgâr kumuyla vurur yüzüne…

Yüzün yere eğik yürürsün gündüz ve gecede…
Gece ve gündüz eşittir şavksızlıkta…
Gün ışığında kandil de olsa elinde bir işe yaramaz…
Leylasızsındır Mecnun çöllerde…

Göğe bakarsın, bakışların Ay’sız yere düşer…
Tesellisizdir yıldızlar…
Siyahî bulutlar gezinir üstünde,
sığınacak sıcak bir sevgi,
saracak bir şefkat ararsın…
Üşürsün…

Bülbüller çile çınlatır kulaklarına…
Gözlerin görmez olur gül güzelliğini…
Ellerin kanar çiçek dikenlerinden…
Düşüncelerin darmadağın…
Duyguların durgun ve donuk…

Hikmet açlığından yüreğine taş bağlayasın gelir,
sökecek bir taş bulamazsın…
Baka kalırsın yol üstünde…
Yürümeye mecalin yoktur…
Kalkıp koşmak istersin, kayarsın…

Her yeri karamsarlık karanlığı mı kaplamış?
Hiç mi ışık yok?
Yollar bitmiş, her şey tükenmiş mi?
Kalp kimsesiz mi?
Kapılar kapalı mı?
Sevgi serap olmuş, şefkat kaçmış mı?
Vefa ulaşılamaz mı olmuş?
Dostluklar tüketilmiş, hoşgörü hiçliğe mi atılmış?
Anlayışlara duvar mı örülmüş?

Ne arıyorsun, nerede arıyorsun?
Karanlık olmadan ışık,
hastalık olmadan şifa,
dert olmadan deva,
sıkıntı olmadan ferahlık bilinebilinir mi?
Bilinirlik bilinmezlik örtüsünün altında…
Zıtlar dünyasının izafiliğinde üzülüp sevinmiyor muyuz?

Görünmek isteyen Rahmet,
dert, keder olmadan nasıl bilinecek ve görülecek?
Keder kader değil, asıl keder kaderi kabullenememek…
Rahmeti itimat onun celbine vesile, tenkit ise terkine…

Her şey geçicilik nehrinde akarak eriyor…
Nehir ne kadar çağlasa da sükun denizi hepsini yutuyor…
Ömür uzun değil, ölüm uzak değil…
Uzun olan elemlere götüren emeller…

Yerin renkli çiçekleri kara topraktan,
göğün aydınlık yıldızları karanlıktan çıkmıyor mu?
Yıldız ve çiçeği buluşturan yakınlık, görmeyi
“görmek”le mümkün…
Karanlıkta hikmet ışıkları çakabiliyorsan
gurbet gömleği vuslat elbisesine dönüşüyordur…

Yalnız olan yalnızlıktır…
Kainat sevgi hamurunda şefkatle yoğrulmuşsa
küreler ve kalp birbirinden uzak değildir…
Sonsuzluk soluklarımız kadar yakındır…

Kabuğunu kırmayan çekirdek çürümeye mahkumdur…
Kalp kabuğunu kırmadıkça,
dert yalnızlığında yokluklara yuvarlanacaktır…

Kabuk acı ile çatlar,
sonrasında şefkat gövdesi sevgi dalları üzerinde
hikmet meyveleri görünür…
Böylesi bir ağaç olmak için acıya sabır,
kedere kabullenmek gerekiyor…

Bir acı çekirdek yüzlerce tatlı meyveye
“meyve” veriyor…
Toprak altında yalnız olan çekirdek,
göğün göğsüne sevgi ve şefkat nişanesi olarak asılıyor…



Acıların açtığı kapıdan sabırla yürüyen,
ömür ağacında sonsuzluk meyvelerini yetiştiriyordur…
Üzüntüler üzülmeye değmez…
Hadi tevekkülle gül,
o da gülsün…

HÜSEYİN EREN
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
Yusuf
kadar iffetli nefislerimiz,Yakup kadar sabırlı bekleyişlerimiz,Meryem
kadar masum duruşlarımız,Muhammed’ (s.a.v) temsil edecek kadar samimi
inancımız olsun.../amin/
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
İnsanLarda modası geçmeyen iki şey vardır; KadınLarda GÜZEL AHLAK , erkekLerde ise EFENDİLİK'tir.. .
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
69848_151334461576224_151200324922971_264515_1672085_s.jpg


Çalınan her kapı hemen açılsaydı,

ümidin, sabrın ve isteğin derecesi anlaşılmazdı.

Bir kelebek avcısı bile çalıların yırttığı ayaklarla koşmak zorundaysa,
...
hayatın anlamını eliyle koymuş gibi bulmak kimin harcı?!...”
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
67553_151332798243057_151200324922971_264508_142771_s.jpg


Gençliğin dost olmadığını Bir gün sen de anlarsın.
Akşamları hüzünlü yatar,
Sabahları, yorgun kalkarsın yataktan.
Gök mavidir,Çimenler yeşil.
Ama,Sen, o sevecen kadın değilsin.
...Acılar yumak yumaktır içinde,Umutlar kar gibi erimiştir elinde
Gök yine mavidir,Çimenler yeşil
Kuşlar keyfince öter dallarda,Sen ötemezsin
Coşku gitmiş,Heyecan bitmiştir.
Bir ağır yüktür Sırtında zaman.
Taşı, taşıyabilirsen..



Ahmet Ulukaya
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
Bu dünyadan en çok anladığım şu ki, bu dünya insanın bütün duygularına karşılık gelecek yer değil. Hep bir tarafımız eksik kalıyor. Mutluluklarımız hep gülüşümüzde donuyor. Her mutlu an, onun geçebileceği düşüncesiyle mutlu olamıyor, mutlanamıyor, devam edemiyor, yüzü ekşiyor. İnsan bu fenayı gördükçe hayat yükü daha da ağırlaşıyor. Hem bu kadar duygun olacak ama bu hayat ve dünya yetmeyecek. Bunun bir anlamı olmalı demiştim bir gün. Bunun bir anlamı olmalı. Bu kadar güzellikler bu kadar çabuk geçip gölgelenmek için değildir dediğimde, anlamlar açılmaya başlamıştı dünyamda
 
Y

YAGMURBEY

selamın aleyküm KARDEŞ

yazdıklarını zevk ile okuyorum her daim

ellerine sağlık

ALLAH a emanet kal
 

_YUSUF_

Yönetici
Katılım
26 Haz 2008
Mesajlar
4,070
Tepki puanı
1,043
Puanları
113
Yaş
43
Bezen her söz insanın en derin hücrelerine kadar işleyeyip insanı hüzünlendirebiliyor.Acep bu, sözdenmi söyleyendenmidir çözemedim
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
Bazen susmak çare gibi gelir.
Haykırmak çare olabilecekken sana, seçmezsin seçemzsin o yolu.
Tıkanır kalır kalbinin girişinde son yediğin lokma.

Ama biliyor musun farkında olmasanda hisseder bir yerde birileri seni.
Paylaşır dilinden dökülmeye gücü olmayan kelimeleri.
Bazen hissedemediklerini bile hisseder belki...

Hissedememek diye bir şey de yok aslında.
O kadar çok hisle dolusundur ki ayırt edemediğin için hissizsindir...
Oysa bir açılsa o gönül kim bilir ne destanlara başlangıç açılacaktır...
Dilden dile...

Bazen kırılırsın, incinirsin, incitirsin kendini.
Ama çaresi yoktur böyle geçecektir gelenler.
Böyle gidecektir.

Belkide bir şeylere kefarettir.

Sabredersin, sabredersin ve sabredersin...

Sabretmelisindir...

Hayat budur, böyle bir sınavdır...

Sevmedikçe sevilmedikçe, bir yerde birilerinin seni düşündüğünü bilmedikçe,
İnsansı bir yalnızlığa gömüldükçe sınavdan kalırsın.

Ve inanıyorum ki herkesin bir yerlerde bir düşüneni bir seveni, sevdiği vardır...
 

İPARHAN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Ağu 2010
Mesajlar
279
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Kimseden Teşekkür Bekleme !!!

İnsan vardır ;

İnançlıdır.

Elde ettiğinden fazlasını başkası için de ister.

Bunun için,

Hep mutludur.

Huzurludur.

Örnek insandır.

Ölüp gitse de ;

Kalplerde özel yeri vardır.

**
İnsan vardır ;

İnkarcıdır.

Doyumsuzdur.

Takdir edilince hoşlanır,

Fakat takdir etme duygusundan yoksundur.

Nefsinde gurur,

İçinde hep “BEN” duygusu vardır.

Ve o “BEN” e mahkumdur.

İşinde ona mahkumdur.

Sözünde ona mahkumdur.

Sosyal ilişkilerinde ona mahkumdur.

Ona göre;

Hep kendi işi, davranışı doğrudur.

Hep kendi sözü doğrudur.

Hep kendi görüşü doğrudur.

Hep kendisi üstündür ..

***
İnsan vardır;

Kendini yaratanı tanısın,

O’nu ansın,

O’na şükretsin diye yaratıldığı halde..

O başkasını tanımakta,

Başkasını anmakta,

Başkasını saymakta,

Başkasına şükretmektedir!..

Neden mi ?

Çünkü;

İnkar duygusu nefse hoş gelir.

Karşı koyma ve başkaldırma dürtüsü,

Nefsi tatmin eder.

İçteki “ben” i kamçılar.

İyiliği unutmayı,

Bir özellik, bir ayrıcalık sayar…

Ulu yaratıcıya karşı bile

Şükretmeyi unutturur!..

***
Şu halde ;

“Ben” mahkumları arasında,

Kimseden teşekkür bekleme !..

Biri senin iyiliğine karşı kötülük yaparsa...

İyi anıları yakıp yok ederse ...

Tüm iyilikleri unutursa;

Sakın şoka girme !..

Hayrete düşme !...

Unutma ki;

İyilik yaptığın için ;

Düşmanların çoğalabilir.

Seni çekemeyenler olabilir.

Hatta ;

Dışlanabilir,

Unutulabilirsin !..

Yine de gam yeme !..

Çünkü;

Bazen insan nankördür.

***
Bir anayı, bir babayı düşün !..

Evladını yetiştirmiş ...

Yedirmiş, içirmiş, giydirmiş ...

Eğitmiş, öğretmiştir !..

Uyuyuncaya kadar, hep uykusuz kalmış,

Onu doyuruncaya kadar aç kalmış,

Rahat etmesi için yorulmuştur!..

Ne var ki;

Bazen çocuk,

Büyüyüp güçlenince,

Kendi kendine yetince,

İçindeki “ben” kabarınca ;

Anasını, babasını dışlamış,

Dahası ;

Ağır sözler söylemeye,

Zulmetmeye,

Onlara el kaldırmaya başlamış !..

Fakat ne gam !..

Sütü bozuk,

Kişiliksiz kimseler

İyilikleri unutsa da,

Hiçbir şeyi unutmayan birine,

Yüce yaratıcıya güvenmek gerek !..

Öyle ise ;

Kimseden teşekkür bekleme !..

* *
Hiçbir şey,

İyilik yapmana engel olmamalı ...

Başkasını düşünmekten,

Hakkı söylemekten,

Seni alıkoymamalı ...

Ümitsizliğe düşmeye,

Neden olmamalı ...

Yapacaksan ;

İyiliği teşekkür için değil.

ALLAH için yap !..

Ve her zaman

Kazançlı sen ol !..

Unutma !..

Kindarın kini sana zarar veremez !..

Ve sen,

İyilik yapabildiğin için şükret !..

Şükret ki ;

Sen iyisin, o kötü !..

Şükret ki;

Sen doğru yoldasın, o yanlış yolda ...

Şükret ki;

Sen mutlusun, o mutsuz !..

**

Kimseden Teşekkür Bekleme !..

Birine hediye ettiğin kalemle o,

Seni hicvedebilir, yerebilir,

Dayanması için verdiğin bastonla,

Senin başını yarabilir.

Tutmak için aldığı elini,

Hatta ısırabilir ...

Zîra

Aşağılık yaratık,

Kendini yaratana karşı,

Büyütene karşı,

Eğitene karşı..

Bu denli nankör olursa ;

Diğer varlıklara karşı,

Onun daha iyi olması beklenemez !..

Öyle ise ;

Yaptıkların için,

Yapacakların için,

Kimseden teşekkür bekleme !..

Ve bil ki ;

Her şeyi iyi bilen,

Her şeyi iyi değerlendiren,

Çok güçlü,

Çok yüce..

Bir yüce yaratıcı vardır !...

O, sana ve herkese yeter !...




"Yazılar ölü gerçeklerdir. Ne zaman yaşanırsa o zaman dirilir."
(Seyyid Kutub)

Hepsi birbirinden güzel,ama bu hepsinden güzel...İyilik Allah rızası için olmadıkça boş ve anlamsızdır.Karşılığını insanoğlundan beklediğimiz sürece sonu hüsran,hayal kırıklığı olabilir...

Emeğinize sağlık...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt