Dikenler de sever,
Hem de hiçbir zaman kavuşamayacakları bir güzele
Gül dikenle bir hoştur…
Dikenler de ağlar
Gülüne uzanan ellere akıtır gözyaşlarını,
Her damla kızıl kan dikeni gül eyler…
Diken gülün bekçisidir,
Kapı kuludur her an sevgilisinin
Korur sevdiceğini yalancı âşıklardan
Gül kendine âşık olanı ancak solup da başını bedenine düşürünce görür,
Mevla’m her kula gönül denen bir gül vermiştir,
Ona diken olarak aklı vermiştir,
Nefis denen yalancı sevgili her an kalbimizde bahar esintileri estirmeye çalışmakta
Her gör ki çoğu zaman nefsin dikeninin heveslerini kanatmaktadır,
Gönül denen gülse hep kendinden bilmekte,
Ve daha da kibirlenmektedir,
Ne zaman ki günahlar gönül gülünü soldurmaya başlar
O zaman ah ben ne yaptım der de boynunu büktüğünde,
Aklı yetişir gönlün imdadına,
Tövbe suyu ile yıkan,
Muhabbet güneşinde yan,
Dua ile yeşer,
Aşk ile kök sal,
Maneviyat ile başını kaldır,
Zikir ile sallan der,
Aklımızı gönlümüzün kapısında bekçi yapmadıkça
Nefis belası gezinecektir bir bülbül edasıyla
Her daim gönlümüzün semaların da.…
Alıntıdır..