PALAVRADAN DÜNYANIN İCATÇILARI ULUSALCI-ERGENEKONCULAR
İcat ettikleri palavra dünyalarını bir güzel süslemişler ve öylesine keyif sürüyorlardı ki, bu keyfin bozulmaması için en küçük şeylere bozuluyor, kaş çatıyorlardı.
Memleket, içindekilerle birlikte onlara zimmetliydi. Her kim bu zimmete yan bakarsa hâin ilân edilirdi vs…
Şapka düşünce hâliyle kel de göründü. Saçı dökülmüşlere kel’lik yakışırken bu taifeye kel-keleş hâlleriyle kellik hiç yakışmıyor. Zira, bugüne kadar çevirdikleri dolaplar tüm çirkinliği ile görünüyor.
Sivil bürokrasi de kümelenmiş kısmı, askeri vesâyetin devam etmesi için bütün güçlerini kullanıyorlar, askere karşı yapılan en küçük eleştiriye tahammül edemiyorlardı… Sonra devran değişmeye başladı. Adamlar birer birer Silivri’ye gönderildiler. Evraklar ortalığa yayıldıkça omuzu kalabalıkların oyunları da fâş olmaya başladı. Sivil sahibler(!) galeyana geldiler. “Ordu zayıflatıldı, savaş çıksa bu orduyu komuta edecek general yok” zırvalamaları başladı…
Şimdi anlıyoruz ki, bu generaller yüzünden çok rahat yapılacak hamleler yapılamamış. Kıçlarını koltuklarından kaldıramadıklarını Osman Pamukoğlu Paşa defalarca haykırmıştı televizyon ekranlarından; tınmadılar.
Aziz Üstel şöyle diyor:
“Deniliyor ki 15 yıldır Kazan Vadisi’ ne ilk kez giriliyor! Neden? Kazan Vadisi’nde PKK’nın uyduruk mahkemeler kurduğunu, Hakkari halkını haraca kestiğini, vergi topladığını, yargılayıp onlarca insanı ipe çektiğini duymamış mıydı istihbarat birimleri ! Dahası, PKK’nın “”efsane kampı Kavaklı” Hakkari’ye sadece 30 kilometre mesafede. Bu kamp ve daha nice, yıllardır yanına bile uğranmayan silah, cephane, erzak ve uyuşturucu dolu kamplar yerle bir ediliyor; etkisizleştirilen katil sayısı 120’ yi aşıyor.Ve ben soruyorum, neden bu daha önce yapılmadı? Örneğin İlker Başbuğ, Yaşar Büyükanıt Genelkurmay Başkanı iken bu kamplar ölüm tacirlerine barınak oluşturuyor ve biz bunu izliyor muyduk boş gözlerle! Hayır. Herkes biliyordu, hepsinin haberi vardı! Alın size Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel. “”Aman efendim zayiat veririz Kazan Vadisi’ ne girersek” “ diyenlere “PKK’nın kökü kazınmadan bir yere gitmem!” Kazan’a da girilecek, her mağaraya, her kovuğa da! ”” diyor ve askerin başında harekâtı yönetiyor! Helal olsun! Geçmişin genelkurmay başkanlarının kafaları ve gönülleri Silivri’ye odaklanmıştı. İrtica Eylem Planları, andıçlar, seçilmişlere yönelik türlü çeşitli tezgahlardı tümünün kafasını meşgul eden. Onlarca öldürülen vatan evladının ardından ağlamanın ve de “kanları yerde kalmayacak” gibisinden bayat laflar etmenin dışında hiçbir şey yapılmadı. Ergenekonun’ palavra olduğuna halkı inandırmak için harcandı bütün çabalar.” (24 Ekim 2011, Star)
Sivil askeri, asker sivili destekledi, sonuna kadar direndiler. Fakat yenildiler. Yenilgileri, bugüne kadar ‘en güvenilir kurum TSK’ palavrasının da açığa çıkmasına sebeb oldu. Zimmetlerine yan bakıldığında kaşları çatılan bu zevat, milletin vergileriyle ellerinde bulundurdukları silâhları istismar ederek ve de parmaklarını sallayarak; unutmayın hâ, en güvenilir kurum biziz, diyorlardı. Gönüllü Kemalistlerle, yağdanlık taifesi “ne demek paşam; alkışlıyoruz’, modunda her zaman hazırolda durdular.
Şimdi büyü bozuldu. Bundan böyle, yavaş yavaş ordu, milletin gözünde en güvenilir kurum olmaya doğru hızla ilerliyecek. Ulusalcı, Ergenekoncu Kemalistlerin hızla tasfiyesi gerekiyor. Ki, Ordu-Millet ne demek anlaşılsın!
KÖKLER’inden kopuk bir ordunun milletini sevk ve idare etmesi mümkün değildir; edemediler. Fakat, kemikleşmiş yapının hemen çözülmesini de beklememek lâzım. Şivaye, şivaye! Not: Ulusalcı- Kemalist taife, generallerin tutuklanmasından sonra orduyu övme konusunda pek gevşediler. Nedendir? Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’i takdir eden bir Ulusalcı-Ergenekoncu gördünüz mü? Silivri’dekilerin yerine gelenler Yunanlılar olmasın sakın!
FURKAN DERGİSİ