Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Tefekkür damlaları (4 Kullanıcı)

yarensin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Eyl 2008
Mesajlar
978
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
allah razı olsun süperdi...nasihat şiir hepsini okudum....emeğine sağlık....
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
1. Sana kötülük yapan kimseyi ona iyilik yaparak cezâlandır.

2. Hakîkatı anlayana kadar din kardeşinin davranışını iyiye yor.

3. Müslüman kardeşinin ağzından çıkan bir lakırdıyı iyiye yorman mümkün oldukça kötüye yorma.

4. Kendini töhmet altında bırakacak işlere mübâşeret eden, kendisi hakkında kötü düşünenleri kınamasın.

5. Sırrını gizleyen murâdına erer.

6. Sâdık arkadaşlar edin, gölgelerinde yaşarsın. Çünkü sâdık dostlar, huzurlu anlarda süs, sıkıntılı demlerde silahtır. 7. Seni ölüme götürse de doğruluktan ayrılma.

8. Seni ilgilendirmeyen işe karışma.

9. Henüz vukû bulmamış şeylerden sorma.

10. İhtiyâcını, onu gidermeni istemeyenlere iletme.

11. Yalan yere yemîni hafîfe alma, ALLAH seni helâk eder.

12. Kötülüklerini öğrenmek düşüncesiyle de olsa fâcirlerle arkadaş olma.

13. Düşmanlarından uzak dur.

14. Güvenmediğin dostlarından sakın. Güvenilir kimse de ALLAH'tan korkandır.

15. Mezarlıklarda derin saygı içinde ol.

16. Tâat ânında kendini zavallı gör.

17. Günah işlemek istersen sonunu düşün.

18. Herhangi bir işinde, ALLAH'tan korkanlarla istişâre et.

19.Günah ve harama düşme endişesiyle şüpheli şeylerden uzak durmadıkça…….
AKLIN FAYDASI OLMAZ

20.İlmin olmadıkça….ERDEMİN FAYDASI OLMAZ

21.ALLAH’a karşı alçak gönüllü bir duyarlılık sevgi ve ürperti duyguları taşımadıkça….. KURTULMANIN FAYDASI OLMAZ

22.Adalet olmadıkça… YÖNETİMİN FAYADASI OLMAZ

23.Edep olmadıkça.. ASALETİN FAYDASI OLMAZ

24.Cömertlik olmadıkça.. ZENGİNLİĞİN FAYDASI OLMAZ

25.Güven olmadıkça.. SEVİNCİN FAYDASI OLMAZ

26.Kanaat olmadıkça….. FAKİRLİĞİN FAYDASI OLMAZ

27.Alçak gönüllülük olmadıkça.. YÜKSELMENİN FAYDASI OLMAZ

28.ALLAH’ın başarıya ulaştırması olmadıkça. ÇALIŞMANIN FAYDASI OLMAZ
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
Osman Nuri Topbaş Efendi'den Mesajlar

Osman Nuri Topbaş Efendi'den Mesajlar

Hakîkat-i Muhammediyye’ye yaklaşabilmek, akıldan ziyâde gönül ve teslîmiyet işidir. Hakîkat-i Muhammediyye karşısında bizim idrâkimiz, metafizik hâdiseleri kavrama husûsunda bir çocuk idrâkinden farksızdır.

Aşk tohumu, ancak O’nun muhabbet toprağında yeşerir. O, gönle bereket ve feyiz menbaıdır. O’nun muhabbet toprağı, nice taşlaşmış gönülleri bir mücevher sâfiyetine yükseltmiştir.

Fahr-i Kâinât Efendimiz’in hayatı; bütün renk, âhenk ve çeşnisiyle en müstesnâ çiçeklerle bezenmiş bir cennet bahçesini andırır ki, arayanlar, kendileri için güllerin en güzellerini o gülistanda bulabilirler.

Cenâb-ı Hak, İslâm ile murâd ettiği “kâmil insan” modelini, Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in şahsında sergilemiş, O’nu bütün insanlık âlemi için emsalsiz bir örnek şahsiyet kılmıştır.

Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm-’ın sîreti; berrak bir ayna gibidir ki, her insan orada içini ve dışını, sözünü ve amelini, ahlâkını ve âdâbını seyredip seviyesini müşâhede ile durumunu mîzân edebilir.

Nerede bir güzellik varsa, O’ndan bir akistir. Âlemde bir çiçek açılmaz ki, O’nun nûrundan olmasın! O ki, O’nun hürmetine varız. O, solmayan, aksine gün geçtikçe tâzelik ve tarâveti daha da artan, serâpâ nûrdan ibâret bir gonca-i ilâhîdir…

Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Cenâb-ı Hakk’ın var ettiği en büyük ilâhî sanat hârikasıdır. Zâhir ve bâtın îtibârıyla her bakımdan öyledir. En mükemmeldir, en mükerremdir ve en sevgilidir. Öyle ki beşeriyet tarihinde birer hakîkat kutbu olan sâlihler, asfiyâ, evliyâ, hukemâ ve cihangirler, ancak O Örnek’ten bir akistir. O Örnek’ten bir cüzdür. O Güneş’ten akseden bir mehtaptır. Zîrâ O, bütün âlemlere, Hâlık-ı Zülcelâl’in bir rahmetidir, lutfudur, armağanıdır.

Hazret-i Peygamber’in muazzez varlığı, beşer için bir muhabbet melcei ve feyz kaynağıdır. Ârifler bilirler ki, mevcudâtın varlık sebebi, Nûr-i Muhammedî’ye duyulan muhabbettir. Bu sebeple bütün kâinât, Varlık Nûru Hazret-i Muhammed Mustafâ -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e ithaf edilmiştir.

Hazret-i Peygamber’e muhabbetin en güzel ve mânâlı tezâhürü, O’na ittibâdır. “Seven sevdiğinin her şeyini sever” düstûrunca Habîb-i Kibriyâ’ya fiilen ve hâlen ittibâ şarttır. Ayrıca Rasûlullâh Efendimiz’e muhabbet, mâsivâdan herhangi bir varlığa temâyüldeki tehlikelerden de münezzehtir.
__________________
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
Bir mü’min kulun gönlü, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e ne kadar muhabbetle dolarsa, o kadar azâb-ı ilâhîden uzaklaşmış olur. Bu, Cenâb-ı Hakk’ın yüce bir vaadidir. Âyet-i kerîmede buyrulur: “(Ey Rasûlüm!) Sen onların içinde iken Allâh, onlara azâb edecek değildir!..” (el-Enfâl, 33)

Bugün nâil olduğumuz îman topluluğu, asr-ı saâdetin kudsî mîrâsının bereketidir. Bizler, artık sahâbî olma imkânına sâhip değiliz. Ancak âyet-i kerîmede buyrulduğu üzere “onlara güzellikle tâbî olan” (et-Tevbe, 100) mü’minlerden olup Hak Teâlâ’nın rızâsına nâil olma imkânımız bâkîdir.

Âkıbetini düşünen her akıl sahibi, kolayca anlar ki, sonsuz isteklere, zevk u safâlara, gel-geç fânî sevdalara bir sınır çizmek, muhabbetleri ilâhî maksada yönlendirmek, yaratılış gâyesinin zarûretidir.

Vâsıl-ı ilallâh olabilmenin sırrı, Allâh’ın kitabına ve Varlık Nuru’nun sünnet-i seniyyesine, yâni yüksek ahlak ve davranışlarına hulûsi kalb ile yakınlaşabilmek, Allâh ve Rasûlü’nün sevdiklerine muhabbet, zıtlarına da nefretledir.

Seherlerde getirilen salevât-ı şerîfenin kıymeti pek yücedir. Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e karşı bir muhabbet ve heyecan vesilesidir.

Seherde başlayan tevhîdin rûhâniyeti günlerimizi ve gönüllerimizi ihâta ederse, son nefesimiz yâni dünyâda her şeye büyük vedâ ânı da, kelime-i tevhîdin rûhâniyeti ile inşâallâh bir şeb-i arûsa dönüşür.

Gece, tatlı ve yumuşak yatakları sırf Allâh Teâlâ’nın rızâ-yı şerîfi için terk ederek ilâhî huzura yalnızca muhabbet ve aşk sebebiyle baş koyma zamanıdır.

Gönüllerde aşk ve muhabbet-i ilâhiyyenin şiddeti ne kadarsa, gece namazına ve tesbihâta rağbet ve riâyet de o derecede tezâhür eder.

Muhakkak ki mü’min, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- karşısında ilâhî ürperişlerini ve bediî duygularını hissettiği, rûhunu nefsâniyete âit bütün çizgi ve görüntülerden boşalttığı vakit, O’nunla aynîleşme, O’nun muhabbetinden hisse alma yolundadır.

Gönüller muhabbet-i Rasûlullâh’ta ne mertebeye vasıl olursa, dünyâda nâil olunacak huzur ve saâdet, âhirette ulaşılacak makam, o nisbette yüce olur
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
Tabiatta gizlenen dost yüzünü göremeyen gönüller âmâdır. Tabiatla konuşamayan insanın rûhu dilsizdir.

Kalblerdeki muhabbet, bütün mahlûkâtı kuşatıcı mâhiyette olursa, sahibini kâmil bir mü’min, diğer bir tâbirle hakîkî bir âşık, yâni Hak Dostu eyler.

Kul, ancak mâsivâ engellerini aştığı takdirde muhabbet ve dostluğun gerçek hazzını yaşayabilir.

Allâh için gerçek dostluk, bedenleri ayrı olan iki varlığın bir kalbde yaşamasıdır.

Bir kimsenin sevdiğiyle beraber olması demek; onunla sözde, özde ve davranışta aynı duyuş, düşünüş, hissediş ve yaşayış hâlinde olması, yâni “sevdiğini” gösterecek aynîlikler ve beraberliklerin mevcut bulunması demektir.

Dostluk, iki gönül arasındaki cereyan hattıdır. Bu cereyanla, yâni muhabbet neticesinde sevilenin her hâli, sevgisi nisbetinde sevene sirâyet eder.

İki din kardeşi, birbirini yıkayan iki el gibidir. Tıpkı Muhâcir ve Ensar gibi…

Bakış ve görüşlerin seviye kazanması, kâinat sayfalarındaki esrar ve hikmeti gerçek mânâsıyla telâkkî edebilmek, ancak gönül âleminde derinleşerek gerçek dostluğu yaşayabilmeye muvaffak olabilen ilâhî aşk ve vecd kahramanlarının işidir.

Muhabbeti lâyıkına, husûmeti de müstahakkına tevcih edebilmek, sahibini âbâd ederken, aksine, muhabbeti nâ-lâyıkına, husûmeti ise gayr-i müstahakkına tevcih, bunu yapanı, bu tevcihlerdeki şiddet nisbetinde bedbaht kılar.

Tabiattaki kudret akışları ve ilâhî muhabbet tecellîleri, fânîleri Büyük Dost’a, yâni Cenâb-ı Hakk’a ulaştıran ulvî birer basamaktır. Bu basamakları aşanlar, gerçek dostluğun lezzetini tadarlar.

Dostluğun merkezine Allâh ve Rasûlü’nü yerleştirenler, bütün mahlûkât ile dost olurlar.

Hakk’ın dostluğuna nâil olanlar, dostluğun güler yüzünü yalnız insanda değil, dünyâya hayat hâlinde serpiştirilmiş bütün nebâtatta ve hayvânatta bile müşâhede ederler.

Kur’ân’ın emir ve nehiylerini her dilden öğrenebiliriz. Lâkin onun feyiz ve rûhâniyetini yalnız kendi lisânından alabiliriz

Yüce Rabbimiz; “Kur’ân okunduğu zaman onu dinleyin ve susun ki size merhamet edilsin.” (el-A’râf, 204) buyurur. Bu bakımdan samîmî bir gönülle Kur’ân’ı dinleyip mânâsında derinleşerek kalblerini ihyâ edenlerin hâli, ilâhî rahmeti kucaklama hâlidir.

Cenâb-ı Hakk’ın insana dünyâdaki lutuf ve ikramlarının en büyüklerinden biri, onu Kur’ân-ı Kerîm’e muhâtap kılmış olmasıdır.

Zerre kadar bir tohumun münbit bir toprak vâsıtasıyla koca bir çınar hâline gelerek kazandığı muazzam haşmet gibi, bizdeki tefekkür ve hissiyâtın Kur’ân’la beslenip güçlenmesiyle ulaşılacak kalbî duyuş ve hakîkatler ne muhteşemdir!..

Kur’ânlaşan mü’min gönülleri, şu koskoca kâinâtın bir yelpâze misâli dürülüp içine sığdığı minyatür bir âlem olma keyfiyeti içindedir.

Cihân, âdeta sessiz bir Kur’ân; Kur’ân da sesli bir cihân olduğuna göre; ehl-i Kur’ân da, her ikisinin kavşağında bulunan bir irfan mihrâkı ve tecellî âbidesidir.

Kâinât, sıfât-ı ilâhiyyenin fiilî, Kur’ân-ı Kerîm ise kelâmî bir tezâhürüdür. Kur’ân-ı Kerîm, kelâm sıfatına bürünmüş bir kâinat demektir.

Kur’ân-ı Kerîm, nur ve zulmeti yaratan Allâh -celle celâlühû- tarafından insanları zulmetten nûra çıkarmak için kalb-i Muhammedî’ye inen bir kitâb-ı ilâhîdir.

Bu hayat yolculuğunun meçhullerini mâlum kılan, sorularını çözüme kavuşturan, karanlıklarını aydınlatan; akıl ve kalb için her bakımdan tatminkâr delilleri ihtivâ eden yegâne ilâhî kitap, Kur’ân-ı Kerîm’dir.
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
Pişman olacağın, dizlerini dövecegin o gün gelmeden aklını başına al...

Anne karnındaki bebeğin ağzı vardır, gözü vardır, kulağı vardır, eli vardır, ayağı vardır. Bütün azaları tam tekmil verilmiştir.
Halbuki bunların hiçbirine ana rahminde lüzum yoktur. Orada çocuk, gıdasını göbeğinden annesine bağlı bir hortumla almaktadır.

Simdi bu çocuk:
- Ya Rabbi!, şu hortum bana yetmektedir. Peki şu ağıza, su göze, şu kulaga, şu ele, şu ayağa ne luzum var. Bunların tamamı hiç bir işe yaramamaktadır? dese...
Herhalde şöyle bir cevap alacaktır:
- Acele etme ey kul! Sen kısa bir müddet sonra öyle bir aleme gideceksin ki burada 'her şeyim' dedigin hortum, orada hiçbir şeye yaramayacak, kesilip atılacak. Lüzumsuz sandığın ağız, göz, kulak gibi şeylerde en luzumlu azaların durumuna gelecek.



O çocuk bu gerçeklere akıl sır erdiremese ve bir inkarcı olarak dünyaya gelse, hakikaten ana rahminde herşeyi demek olan hortumun işe yaramadığını, onu doğurtan doktorun
onu kesip attığını; lüzumsuz sandığı ağız, göz gibi azalarının devreye girdiğini, onlarsız olunmayacagını anlasa utanır mı, utanmaz mı?
Ana rahminde kendisine söylenenlere inanmadığı icin dizlerini dovermi, dovmez mi?
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
Güzel bir kadın namusuna çağırdığı zaman 'Ben Allah'tan korkarım' diyen gençlerimiz kurtuluşumuzun tek reçetesidir."

Ali Ramazan Dinç Hocaefendi

Gençler;"Ben bekarım,gencim ne olacak"demesinler.Bir tek şeriatçı gencin yüzünden Kainat ayakta durur.Bir tek şeriat-ı muhafaza etmeyen gencin yüzünden Kainat yıkılır

Mahmut Ustaosmanoğlu


“Kendini övmek, rüzgârla karın doyurmaya benzer.”

İmam Buhari


İyinin daima iyi, kötünün daima kötü kalmasının yegâne garantisi, ilahi yasalardır.

Mustafa İslamoğlu


"Bir adamın sorusundan, onun ne derece akıllı olduğu anlaşılır."

Hz. Ömer (r.a.)
 

T.Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Tem 2007
Mesajlar
939
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
güzel bir paylaşım Allah c.c. razı olsun
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
Her sözün doğru olmalı; fakat her doğruyu söylemek, doğru değil.
Herşeyi maddede arayanların akılları gözlerindedir, göz ise maneviyatta kördür.
Bir derdin dermanı, başka bir derde zehir olabilir. Bir derman, haddinden geçse, dert getirir.
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
Güzel gören güzel düşünür güzel düşünen hayatından lezzet alır. (Bediüzzaman Said Nursi)

Tatlı suyun başı kalabalık olur. (Mevlana)

Kurdun elinden çobanlık gelmez. (Sadi)
Eğri ok doğru yol almaz. (Hz. Ali (r.a))

Hiçbir acı cehaletten daha fazla zahmet verici değildir. (Hz. Ali (r.a))

İnsanı maskara eden dilidir. (Sadi)

Ham düşünceleri ancak akıl pişirir. (Firdevsi)
Fırsatlar da bulutlar gibi çabucak geçer gider. (Hz. Ebubekir (r.a))

Hasedciye rahat kötü huyluyu da şeref yoktur. (Ahnef bin Kays)

Çocuklarınızı kuzu gibi büyütmeyiniz ki ileride kuzu gibi güdülmesinler. (Şeyh Sadi Sirazi)
 

Kur'ana sevdalı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Ara 2008
Mesajlar
2,706
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
48
Hz. Lokman:
“Ey oğul!

Dünya derin bir denizdir, pek çok insan onda boğuldu.
-Gemin takva
-Yükün iman,
-Halin tevekkül olsun.

Umulur ki kurtulursun...!

Rabbim sizden razı olsun kardeşim,çok güzel bir paylaşım bunlar.
Rabbim hak yoldan,hidayetten ayırmasın inşaallah.
 

ayşe.a

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Tem 2008
Mesajlar
3,140
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
selamun aleyküm kardeşim emeğine sağlık çok güzel bir paylaşım olmuş Rabbim razı olsun..
selam ve dua ile...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt