Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark
SÜNNET YERİNE KAZA NAMAZI KILMAK (1 Kullanıcı)
- Konuyu başlatan Ravza_Nur
- Başlangıç tarihi
- Durum
RE: SÜNNET YERİNE KAZA NAMAZI KILMAK
BEN DE AYDINLADIM SAYENIZDE KARDESIM SUUNETIN YERINE KAZA NAMAZLARINI KILMA KONUSUNU BENDE DUYMUSTUM AMA TARAFTAR OLMADIM KAZA KALMIS NAMAZLARIMI KILABILIRIM INSALLAH OMRUM YETERSE AMA SUNNETLERI BIR DAHA KILAMAM VE KENDIM ACIMDAM SUNUDA DUSUNDUM GUNDE KAC KERE SEVGILI PEYGAMBERIMIN SUNNETLERINI UYGULUYORUM ?
INSALLAH NRABBIM BUNDAN SONRAKI OMRUMUZU YASARKEN NAMAZLARIMIZI AHSADANLARDAN ETMEZ BIZI AMIN
SELAM VE DUALARLA
BEN DE AYDINLADIM SAYENIZDE KARDESIM SUUNETIN YERINE KAZA NAMAZLARINI KILMA KONUSUNU BENDE DUYMUSTUM AMA TARAFTAR OLMADIM KAZA KALMIS NAMAZLARIMI KILABILIRIM INSALLAH OMRUM YETERSE AMA SUNNETLERI BIR DAHA KILAMAM VE KENDIM ACIMDAM SUNUDA DUSUNDUM GUNDE KAC KERE SEVGILI PEYGAMBERIMIN SUNNETLERINI UYGULUYORUM ?
INSALLAH NRABBIM BUNDAN SONRAKI OMRUMUZU YASARKEN NAMAZLARIMIZI AHSADANLARDAN ETMEZ BIZI AMIN
SELAM VE DUALARLA
RE: SÜNNET YERİNE KAZA NAMAZI KILMAK
s.a. Arkadaşlar ne güzel konuşuyorsunuz. Benim diyeceğim de odur ki; kaza namazı var diye sünnet bırakılamaz. Kazaları yavaş yavaş kılmalıyız. ve Rabbül Alemin de bildiğimiz gibi kazası olanların sünnetlerine bkaacağını ve kazaları o şekilde affedeceğini biliyoruz inş.
Amellerin en güzeli azda olsa daimi olanıdır. Onun için kaza namazlarınıda yavaş yavaş kılmalıyız.
Allhualem.
s.a. Arkadaşlar ne güzel konuşuyorsunuz. Benim diyeceğim de odur ki; kaza namazı var diye sünnet bırakılamaz. Kazaları yavaş yavaş kılmalıyız. ve Rabbül Alemin de bildiğimiz gibi kazası olanların sünnetlerine bkaacağını ve kazaları o şekilde affedeceğini biliyoruz inş.
Amellerin en güzeli azda olsa daimi olanıdır. Onun için kaza namazlarınıda yavaş yavaş kılmalıyız.
Allhualem.
RE: KAZA NAMAZI
RE: KAZA NAMAZI
Vaktinin dışında kılınan namaz.
Kaza; hüküm ve karar verme, yerine getirme demektir. Bir görevin vakti geçtikten sonra yapılması, Cenab-ı Hakk'ın ezelî ilminde belirlenmiş bulunan kader yazısının, uygulama zamanı geldikçe gerçekleşmesi. Bu sonuncu anlamda "kaza" bir kelâm terimidir. Namazın şer'an belirlenen vakti dışında kılınması anlamındaki 'kaza" ise bir fıkıh terimidir. Namazın vakti içinde kılınmasına "edâ" bir eksiklik yüzünden yeniden kılınmasına "iâde" denir.
İslâm'da namaz, oruç ve hac gibi ibadetler için belirli ifa vakitleri konulmuştur. Bu vakitlerin kaçırılması hâlinde artık edâ değil, kaza söz konusu olur. Farz namazların kendi vakitleri içinde kılınması farzdır. Özürsüz olarak bir namazın vaktini geçirmek büyük günahlardan sayılmıştır. Mücerred olarak namazın kazası ile, bu kimsenin üzerinden namaz borcu düşerse de, geciktirmekten dolay meydana gelen günah devam eder. Bunun için, namazı kaza eden kimsenin, ayrıca Allâh'a tevbe etmesi gerekir. Bir de mebrûr hac büyük günahlara keffâret olduğu için hac yapanların, daha önce namazı özürsüz olarak vaktinde kılamamaktan doğan günahlarının da affedileceği umulur. Düşman korkusu ve hamile kadının çocuğunun ölümünden korkması gibi ciddi özürlerle farz namaz kazaya bırakılabilir. Yolcunun, hırsız ve yol kesicilerden korkması da düşman korkusu kapsamına girer (İbnü'l Hümâm, Fethu'l-Kadîr, Mısır 1389/1970, I, 485 vd.; el-Fetâvâ'l Hindiyye, Beyrut 1400/1980, I, 121 vd.; İbn Âbidin Reddu'l-Muhtâr ale'd-Dürri'l-Muhtâr, İstanbul 1984, II, 62).
Günlük işler, sanat ve meslekler, aile fertlerinin geçimini sağlamak için yapılan çalışma ve yolculuklar namazın geriye bırakılması için özür sayılmaz. Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle buyurulur: "Öyle erkekler vardır ki, onları ne bir ticaret, ne bir alış-veriş, Allah'ı anmaktan, namazı dosdoğru kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyamaz. Onlar, dehşetinden kalblerin ve gözlerin ters döneceği günden korkarlar" (en-Nûr, 24/37).
Hz. Peygamber'e hangi amelin daha faziletli olduğu sorulunca; "ilk vaktinde kılınan namazdır" cevabını vermiştir (bk. Ebû Dâvud, Salât, 9; Tirmizi, Mevârit, 13; Ahmed b. Hanbel, Müsned, VI, 374, 375, 440)
Hendek Savaşı'nda Rasûlüllah (s.a.s)'i, müşrikler dört vakit namazdan alıkoymuşlar, hatta gecenin de bir bölümü geçmişti. Sonunda Allah elçisi, Bilâl-i Habeşi'ye ezan okumasını emir buyurdu. Bilâl ezan okudu, sonra kâmet getirdi ve öğleyi kıldılar. Sonra kâmet getirerek ikindiyi, sonra yine kâmet getirerek akşam namazını, sonra tekrar kâmet getirerek yatsıyı kıldılar. Ebû Saîd el-Hudrî (r.a) bu sırada Su âyetin indiğini nakleder: "Allah kâfirleri öfkeleriyle geri çevirdi. Hiç bir şey elde edemediler. İman edenlere savaşta Allah'ın yardımı yetti. Allah mutlak kudret sahihidir her şeye galiptir" (el-Ahzab, 33/25). Ancak Hendek Savaşı sırasında, henüz korku namazı ile ilgili âyet inmemişti. Yüce Allah bu âyette şöyle buyurur: "Eğer korku içinde bulunursanız, yaya olarak veya binekli iken namazını kılın. Güven içinde bulunduğunuzda da bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği şekilde Allah'ı zikredin" (el-Bakara, 2/239; bk. en-Nisâ. 4/101-103).
Hz. Peygamber bazı gazvelerinde, daha sonra ashab-ı kiram mecusîlerle yaptıkları savaşlarda "korku namazı" kılmışlar. Düşman korkusu yüzünden namazı kazaya bırakma yolunu tercih etmemişlerdir. Bunun kılınış biçimi ile ilgili olarak (bk. Korku Namazı).
Korku namazı Ebû Hanîfe ve imam Muhammed'e göre, düşman, sel baskını, yangın vb. korkulu zamanlarda başvurulacak olan ve kıyamete kadar yürürlükte bulunan bir namazdır. Bu durum İslâm'ın namaza ve onun cemaatle kılınışına verdiği önemi göstermektedir. Ölüm tehlikesi gibi ağır şartlar oluşmadıkça, güç yettiği ölçü ve şekilde, ayakta, oturarak, yatarak, gerektiğinde yalnız, başın iması ile namazın kılınmasının istenmesi, namazın belirlenmiş olan vakti içinde kılınmasını sağlamak amacına yöneliktir.
Rasûlüllah (s.a.s), namazın ancak iki durumda kazaya kalması halinde mü'minin özürlü sayılacağını ifade etmek üzere şöyle buyurmuştur: "Kim uyur kalır veya unutarak namazı vaktinde kılmamış bulunursa, onu hatırlayınca kılsın" (Tirmizî, Salât, 16, Mevâkit, 53; İbn Mâce, Salât, 10). Burada yalnız uyku ve unutma halinde vaktinde kılınamayan namazın kalasından söz edildiği için ibn Hazm gibi bazı bilginler bir mazeret olmaksızın namazını kasten kılmayanların, daha sonra bunu kaza edemeyeceklerini fakat bunun yerine Allah'a tevbe ve istiğfar etmenin daha uygun olacağını söylemişledir (İbn Rüşd, Bidâyetü'l-Müctehid, Terc. Ahmed Meylânî, İstanbul 1973, I, 268).
RE: KAZA NAMAZI
Vaktinin dışında kılınan namaz.
Kaza; hüküm ve karar verme, yerine getirme demektir. Bir görevin vakti geçtikten sonra yapılması, Cenab-ı Hakk'ın ezelî ilminde belirlenmiş bulunan kader yazısının, uygulama zamanı geldikçe gerçekleşmesi. Bu sonuncu anlamda "kaza" bir kelâm terimidir. Namazın şer'an belirlenen vakti dışında kılınması anlamındaki 'kaza" ise bir fıkıh terimidir. Namazın vakti içinde kılınmasına "edâ" bir eksiklik yüzünden yeniden kılınmasına "iâde" denir.
İslâm'da namaz, oruç ve hac gibi ibadetler için belirli ifa vakitleri konulmuştur. Bu vakitlerin kaçırılması hâlinde artık edâ değil, kaza söz konusu olur. Farz namazların kendi vakitleri içinde kılınması farzdır. Özürsüz olarak bir namazın vaktini geçirmek büyük günahlardan sayılmıştır. Mücerred olarak namazın kazası ile, bu kimsenin üzerinden namaz borcu düşerse de, geciktirmekten dolay meydana gelen günah devam eder. Bunun için, namazı kaza eden kimsenin, ayrıca Allâh'a tevbe etmesi gerekir. Bir de mebrûr hac büyük günahlara keffâret olduğu için hac yapanların, daha önce namazı özürsüz olarak vaktinde kılamamaktan doğan günahlarının da affedileceği umulur. Düşman korkusu ve hamile kadının çocuğunun ölümünden korkması gibi ciddi özürlerle farz namaz kazaya bırakılabilir. Yolcunun, hırsız ve yol kesicilerden korkması da düşman korkusu kapsamına girer (İbnü'l Hümâm, Fethu'l-Kadîr, Mısır 1389/1970, I, 485 vd.; el-Fetâvâ'l Hindiyye, Beyrut 1400/1980, I, 121 vd.; İbn Âbidin Reddu'l-Muhtâr ale'd-Dürri'l-Muhtâr, İstanbul 1984, II, 62).
Günlük işler, sanat ve meslekler, aile fertlerinin geçimini sağlamak için yapılan çalışma ve yolculuklar namazın geriye bırakılması için özür sayılmaz. Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle buyurulur: "Öyle erkekler vardır ki, onları ne bir ticaret, ne bir alış-veriş, Allah'ı anmaktan, namazı dosdoğru kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyamaz. Onlar, dehşetinden kalblerin ve gözlerin ters döneceği günden korkarlar" (en-Nûr, 24/37).
Hz. Peygamber'e hangi amelin daha faziletli olduğu sorulunca; "ilk vaktinde kılınan namazdır" cevabını vermiştir (bk. Ebû Dâvud, Salât, 9; Tirmizi, Mevârit, 13; Ahmed b. Hanbel, Müsned, VI, 374, 375, 440)
Hendek Savaşı'nda Rasûlüllah (s.a.s)'i, müşrikler dört vakit namazdan alıkoymuşlar, hatta gecenin de bir bölümü geçmişti. Sonunda Allah elçisi, Bilâl-i Habeşi'ye ezan okumasını emir buyurdu. Bilâl ezan okudu, sonra kâmet getirdi ve öğleyi kıldılar. Sonra kâmet getirerek ikindiyi, sonra yine kâmet getirerek akşam namazını, sonra tekrar kâmet getirerek yatsıyı kıldılar. Ebû Saîd el-Hudrî (r.a) bu sırada Su âyetin indiğini nakleder: "Allah kâfirleri öfkeleriyle geri çevirdi. Hiç bir şey elde edemediler. İman edenlere savaşta Allah'ın yardımı yetti. Allah mutlak kudret sahihidir her şeye galiptir" (el-Ahzab, 33/25). Ancak Hendek Savaşı sırasında, henüz korku namazı ile ilgili âyet inmemişti. Yüce Allah bu âyette şöyle buyurur: "Eğer korku içinde bulunursanız, yaya olarak veya binekli iken namazını kılın. Güven içinde bulunduğunuzda da bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği şekilde Allah'ı zikredin" (el-Bakara, 2/239; bk. en-Nisâ. 4/101-103).
Hz. Peygamber bazı gazvelerinde, daha sonra ashab-ı kiram mecusîlerle yaptıkları savaşlarda "korku namazı" kılmışlar. Düşman korkusu yüzünden namazı kazaya bırakma yolunu tercih etmemişlerdir. Bunun kılınış biçimi ile ilgili olarak (bk. Korku Namazı).
Korku namazı Ebû Hanîfe ve imam Muhammed'e göre, düşman, sel baskını, yangın vb. korkulu zamanlarda başvurulacak olan ve kıyamete kadar yürürlükte bulunan bir namazdır. Bu durum İslâm'ın namaza ve onun cemaatle kılınışına verdiği önemi göstermektedir. Ölüm tehlikesi gibi ağır şartlar oluşmadıkça, güç yettiği ölçü ve şekilde, ayakta, oturarak, yatarak, gerektiğinde yalnız, başın iması ile namazın kılınmasının istenmesi, namazın belirlenmiş olan vakti içinde kılınmasını sağlamak amacına yöneliktir.
Rasûlüllah (s.a.s), namazın ancak iki durumda kazaya kalması halinde mü'minin özürlü sayılacağını ifade etmek üzere şöyle buyurmuştur: "Kim uyur kalır veya unutarak namazı vaktinde kılmamış bulunursa, onu hatırlayınca kılsın" (Tirmizî, Salât, 16, Mevâkit, 53; İbn Mâce, Salât, 10). Burada yalnız uyku ve unutma halinde vaktinde kılınamayan namazın kalasından söz edildiği için ibn Hazm gibi bazı bilginler bir mazeret olmaksızın namazını kasten kılmayanların, daha sonra bunu kaza edemeyeceklerini fakat bunun yerine Allah'a tevbe ve istiğfar etmenin daha uygun olacağını söylemişledir (İbn Rüşd, Bidâyetü'l-Müctehid, Terc. Ahmed Meylânî, İstanbul 1973, I, 268).
RE: SÜNNET YERİNE KAZA NAMAZI KILMAK
ARKADAŞIM BU SÖZ ANCAK CEMAATİ TERK ADENİN SÖZÜ OLABİLİR BU İSE EN HAFİFİYLE HANEFİLERDEKİ FETVAYA GÖRE YANİ : TAHRİMEN MEKRUHTUR. EN AĞIRINI VAR SEN HESAPLA...
SÖZÜN ÖZÜ EVDE NAMAZIN FARZI KILINMAZ YA DA KILINMAMALI FARZ MANAZIN YERİ CAMİDİR. SELAMETLE KAL!
ARKADAŞIM BU SÖZ ANCAK CEMAATİ TERK ADENİN SÖZÜ OLABİLİR BU İSE EN HAFİFİYLE HANEFİLERDEKİ FETVAYA GÖRE YANİ : TAHRİMEN MEKRUHTUR. EN AĞIRINI VAR SEN HESAPLA...
SÖZÜN ÖZÜ EVDE NAMAZIN FARZI KILINMAZ YA DA KILINMAMALI FARZ MANAZIN YERİ CAMİDİR. SELAMETLE KAL!
RE: SÜNNET YERİNE KAZA NAMAZI KILMAK
SELAMÜN ALEYKÜM KAZA NAMAZI DURURKEN SÜNNET VE NAFİLE NAMAZLA MEŞGUL OLUNMAZ GÖRÜŞÜNE KATILIYORUM.ÇÜNKÜ BORCU OLAN KİMSE ACİLEN ÖNCE BORCUNU ÖDEYECEK DAHA SONRA İNFAK YAPABİLMESİ GİBİ.SÜNNETLERİN YERİNE KAZA NAMAZLARI KILMAK SÜNNETLERİ HAŞA BEĞENMEYEREK VEYA HAFİFE ALARAK TERK ETMEK ANLAMINA GELMEZ.KOLAYLAŞTIRMAK LAZIM.BU KONUDA İMAM ŞAFİİ NİN GÖRÜŞÜNE UYULSA DAHA İYİ OLUR İNANCINDAYIM .YANILIYORSAM ALLAH AFFETSİN .
SELAMÜN ALEYKÜM KAZA NAMAZI DURURKEN SÜNNET VE NAFİLE NAMAZLA MEŞGUL OLUNMAZ GÖRÜŞÜNE KATILIYORUM.ÇÜNKÜ BORCU OLAN KİMSE ACİLEN ÖNCE BORCUNU ÖDEYECEK DAHA SONRA İNFAK YAPABİLMESİ GİBİ.SÜNNETLERİN YERİNE KAZA NAMAZLARI KILMAK SÜNNETLERİ HAŞA BEĞENMEYEREK VEYA HAFİFE ALARAK TERK ETMEK ANLAMINA GELMEZ.KOLAYLAŞTIRMAK LAZIM.BU KONUDA İMAM ŞAFİİ NİN GÖRÜŞÜNE UYULSA DAHA İYİ OLUR İNANCINDAYIM .YANILIYORSAM ALLAH AFFETSİN .
RE: SÜNNET YERİNE KAZA NAMAZI KILMAK
sa arkadaşlar bukonu hakkında bişey söylemek istiyorum anlamadığım bir nokta var siteye bu soruyu sorduğumda cevap aynen şu oldu kazaları kılmakta zorlanıyorsan sünnetleri terkedebilirsin şimdi ben ne yapayım siz sünnetler terk edilmez diyorsunuz burdan bir arkadaş bana mail atmış ordada tam tersi olarak farz borcu olanların sünnettelerle uğraşmalarının vakit kaybı olduğu bir ehemmiyetinin olmadığı anlatılıyordu.yeni olduğum için bilgilerim çok az lütfen yardımcı olun
sa arkadaşlar bukonu hakkında bişey söylemek istiyorum anlamadığım bir nokta var siteye bu soruyu sorduğumda cevap aynen şu oldu kazaları kılmakta zorlanıyorsan sünnetleri terkedebilirsin şimdi ben ne yapayım siz sünnetler terk edilmez diyorsunuz burdan bir arkadaş bana mail atmış ordada tam tersi olarak farz borcu olanların sünnettelerle uğraşmalarının vakit kaybı olduğu bir ehemmiyetinin olmadığı anlatılıyordu.yeni olduğum için bilgilerim çok az lütfen yardımcı olun
RE: SÜNNET YERİNE KAZA NAMAZI KILMAK
Allahü teala ya ham olsun Peygamber efendimize (sallallahu aleyhi ve sellem)salatü selam olsun.Kıymetli abilerim ablalarım şu hususa dikkat ediniz lütfen!Sünnetlere kazaya niyet eden bir kimse sünneti terk etmez.Sünnet olan farzlardan önce ve sonra hepinizin bildiği gibi namaz kılmaktır.O nedenle sünnetlere kazaya niyet ederek bu günahların en büyüğünden bütün müslümanların acilen kurtulması gerekir.ayrıca tevbe istiğfar gerekir.Çünkü her boşa geçen namaz kılacak zaman müddetince günaha girer.Ayrıca size sünnetlerin yerine kaza kılmaktan başka kaza namazı kılmayın diyen mi var?sünnetlere kazaya niyet ederek 1 günlük ve her namazın ardından da kaza namazı kılarsanız her gün 2 günlük kaza namazı kılmış olursunuz.Herkes Allahü tealanın dini hakkında konuştuğunuda unutmasın yarın ahirette sorarlar sonra benim kullarımı boşuna meşgul ettin demez mi?
Ehli sünnet sevgisi ruhları kirden temizleyen en kuvvetli rüzgardır...
Allahü teala ya ham olsun Peygamber efendimize (sallallahu aleyhi ve sellem)salatü selam olsun.Kıymetli abilerim ablalarım şu hususa dikkat ediniz lütfen!Sünnetlere kazaya niyet eden bir kimse sünneti terk etmez.Sünnet olan farzlardan önce ve sonra hepinizin bildiği gibi namaz kılmaktır.O nedenle sünnetlere kazaya niyet ederek bu günahların en büyüğünden bütün müslümanların acilen kurtulması gerekir.ayrıca tevbe istiğfar gerekir.Çünkü her boşa geçen namaz kılacak zaman müddetince günaha girer.Ayrıca size sünnetlerin yerine kaza kılmaktan başka kaza namazı kılmayın diyen mi var?sünnetlere kazaya niyet ederek 1 günlük ve her namazın ardından da kaza namazı kılarsanız her gün 2 günlük kaza namazı kılmış olursunuz.Herkes Allahü tealanın dini hakkında konuştuğunuda unutmasın yarın ahirette sorarlar sonra benim kullarımı boşuna meşgul ettin demez mi?
Ehli sünnet sevgisi ruhları kirden temizleyen en kuvvetli rüzgardır...
RE: SÜNNET YERİNE KAZA NAMAZI KILMAK
Arkadaşlar sünnet namazları kılın,mesela sabah namazının sünneti bütün dünya malından hayırlı,Öğle namazının sünnetini kılmayan Efendimizin şefaatine nail olamıyor....
Kıldğınız vakit namazının ardından o vaktin geçmiş kaza namazını kılabilirsiniz...
Şaban Şahan
Arkadaşlar sünnet namazları kılın,mesela sabah namazının sünneti bütün dünya malından hayırlı,Öğle namazının sünnetini kılmayan Efendimizin şefaatine nail olamıyor....
Kıldğınız vakit namazının ardından o vaktin geçmiş kaza namazını kılabilirsiniz...
Şaban Şahan
RE: SÜNNET YERİNE KAZA NAMAZI KILMAK
selamün aleyküm arkadaşlar size ne hadis i şerif yazacağım ne ayeti kerime manası.....ne de büyüklerin bir sözünü....
kaza namzı kılması gerekn kimse sünnet kılamaz diye bir şey olamaz...bu Zekeriya Beyaz gibi yeni yetme hocaların(!) çıkartmasıdır...bunların fetvalarına itibar olunmaz!!!
kaza namazı borcu olan bir müslüman sünnet kılabilir ve diğer zamanlarda da kaza namazını kılar....
hele hele kaza namazı borçlusu hçbir sünneti kılamaz çünkü sünnetin yerine kaza edilmeli denirse, bu hiç kabul edilemez....
şimdi düşünsenize diyelim ki ben öğle ikindi namazını kılmadım,kzaya kaldı,ee akşam namazının sünnetini de bu yeni yetmelerin fetvasıyla kılmadım....ikindi namazının mı kılacağım?
o zaman kılmadığım akşam naaının sünneti nolacak nereye gitti o?
olmaz kardeşim onların syledikleri gibi olmaz.....
bir müslüman bütün namazlarını kazaya bırakmış olsa bile(böyle bir müsüman yoktur yeryüzünde herhalde),namazın sünnetini kılabilir.
yerine kaza namzı kılacak diye bir şey yoktur.....
selamün aleyküm arkadaşlar size ne hadis i şerif yazacağım ne ayeti kerime manası.....ne de büyüklerin bir sözünü....
kaza namzı kılması gerekn kimse sünnet kılamaz diye bir şey olamaz...bu Zekeriya Beyaz gibi yeni yetme hocaların(!) çıkartmasıdır...bunların fetvalarına itibar olunmaz!!!
kaza namazı borcu olan bir müslüman sünnet kılabilir ve diğer zamanlarda da kaza namazını kılar....
hele hele kaza namazı borçlusu hçbir sünneti kılamaz çünkü sünnetin yerine kaza edilmeli denirse, bu hiç kabul edilemez....
şimdi düşünsenize diyelim ki ben öğle ikindi namazını kılmadım,kzaya kaldı,ee akşam namazının sünnetini de bu yeni yetmelerin fetvasıyla kılmadım....ikindi namazının mı kılacağım?
o zaman kılmadığım akşam naaının sünneti nolacak nereye gitti o?
olmaz kardeşim onların syledikleri gibi olmaz.....
bir müslüman bütün namazlarını kazaya bırakmış olsa bile(böyle bir müsüman yoktur yeryüzünde herhalde),namazın sünnetini kılabilir.
yerine kaza namzı kılacak diye bir şey yoktur.....
RE: SÜNNET YERİNE KAZA NAMAZI KILMAK
BEN DE KAZA NAMAZININ AYRICA KILINMASINDAN YANAYIM YANİ SÜNNETLERDE KILINMALI.HALA AKLINDA SORU İŞARETİ KALAN KARDEŞLERİM SÜNNETLERİ TERKEDİP YERİNE KAZA NAMAZI KILNCAMI İÇİNİZ DAHA RAHAT OLUR YOKSA HEM SÜNNETİMİZİ HEMDE KAZA NAMAZLARIMIZI KILINCAMI İÇİNİZ DAHA HUZURLU OLUR ŞİMDİ DÜŞÜNÜN BAKALIM SİZCE HANGİSİ DAHA MAKBUL OLUR ALLLAH KATINDA ONA GÖRE DAVRANIN BEN ŞUNU KENDİ FİKRİMİ SÖYLİM BEN SÜNNETLERİMİ TERKEDEMEM HERŞEYE ZAMAN AYIRABİLİYORUZDA GÜNDE 5 VAKİT KILDIĞIMIZ NAMAZIN ARKASINDAN BİRDE KAZA NAMAZI KILMAYAMI VAKTİMİZ KALMIYOR ZATEN FARZ NAMAZLARI ÇOK ÇABUK BİTİYOR ÖYLE DEĞİLMİ?
BEN DE KAZA NAMAZININ AYRICA KILINMASINDAN YANAYIM YANİ SÜNNETLERDE KILINMALI.HALA AKLINDA SORU İŞARETİ KALAN KARDEŞLERİM SÜNNETLERİ TERKEDİP YERİNE KAZA NAMAZI KILNCAMI İÇİNİZ DAHA RAHAT OLUR YOKSA HEM SÜNNETİMİZİ HEMDE KAZA NAMAZLARIMIZI KILINCAMI İÇİNİZ DAHA HUZURLU OLUR ŞİMDİ DÜŞÜNÜN BAKALIM SİZCE HANGİSİ DAHA MAKBUL OLUR ALLLAH KATINDA ONA GÖRE DAVRANIN BEN ŞUNU KENDİ FİKRİMİ SÖYLİM BEN SÜNNETLERİMİ TERKEDEMEM HERŞEYE ZAMAN AYIRABİLİYORUZDA GÜNDE 5 VAKİT KILDIĞIMIZ NAMAZIN ARKASINDAN BİRDE KAZA NAMAZI KILMAYAMI VAKTİMİZ KALMIYOR ZATEN FARZ NAMAZLARI ÇOK ÇABUK BİTİYOR ÖYLE DEĞİLMİ?
RE: ve aleyküm selam
RE: ve aleyküm selam
Esedturkey kardeş iyi oku lütfen zekeriya zındığıyla sünnet yerine kaza kılmalı diyenleri bir tutmak insafsızlıktır vede hastalıktır.
Farz namazı özürsüz vaktinde kılmamak büyük günahtır. Acele kaza etmek gerekir. Zaruri işler haricinde kaza etmeyi geciktirmek de büyük günahtır. (Berika)
Önem verip de, tembellikle farz namazı terk etmek büyük günah olur. (Dürr-ül Muhtar, Cevhere)
İmama, sabah namazının 2. rekatında yetişen, sünneti kılmaz, imama uyar. Çünkü sünnet, cemaatten hasıl olan 27 farz sevabından birisine bile yetişemez. (Redd-ül Muhtar)
Şimdi soruyorum sabah namazının sünnetine vacip diyen alimler olduğu halde cemaat sevabından mahrum kalmamak için bu sünnet bile terk edilirken yukarıda bahsedilen büyük günahtan kurtulmak için insan elinden geldiği kadar çok namazını kaza etmeli değil mi?Sünnetler terk edilmiyor ki zaten sünnet namaz kılma vaktinde farz kılıyosun anlıycağın o vakitte namaz kılmak sünnet.Tekrar söylüyorum yarın öbür gün toprağın altına giricez onu düşünelim arkadaşlar eğer ki garantiniz varsa daha çoook kaza namazı kılacak vaktim var benim diye buyrun devam edin.Ama insanları da peşinizden sürükleyip Her kim kötü bir çığır açarsa ondan onada günah yazılır hadisine muhatap olanlardan olursunuz.Hakkınızı helal edin ama işin aslını gözünüzü kapatıp 1.kıyametiniz kopunca anlıyacaksınız.
Doğru yolda olanlara selam ederim.
RE: ve aleyküm selam
Esedturkey kardeş iyi oku lütfen zekeriya zındığıyla sünnet yerine kaza kılmalı diyenleri bir tutmak insafsızlıktır vede hastalıktır.
Farz namazı özürsüz vaktinde kılmamak büyük günahtır. Acele kaza etmek gerekir. Zaruri işler haricinde kaza etmeyi geciktirmek de büyük günahtır. (Berika)
Önem verip de, tembellikle farz namazı terk etmek büyük günah olur. (Dürr-ül Muhtar, Cevhere)
İmama, sabah namazının 2. rekatında yetişen, sünneti kılmaz, imama uyar. Çünkü sünnet, cemaatten hasıl olan 27 farz sevabından birisine bile yetişemez. (Redd-ül Muhtar)
Şimdi soruyorum sabah namazının sünnetine vacip diyen alimler olduğu halde cemaat sevabından mahrum kalmamak için bu sünnet bile terk edilirken yukarıda bahsedilen büyük günahtan kurtulmak için insan elinden geldiği kadar çok namazını kaza etmeli değil mi?Sünnetler terk edilmiyor ki zaten sünnet namaz kılma vaktinde farz kılıyosun anlıycağın o vakitte namaz kılmak sünnet.Tekrar söylüyorum yarın öbür gün toprağın altına giricez onu düşünelim arkadaşlar eğer ki garantiniz varsa daha çoook kaza namazı kılacak vaktim var benim diye buyrun devam edin.Ama insanları da peşinizden sürükleyip Her kim kötü bir çığır açarsa ondan onada günah yazılır hadisine muhatap olanlardan olursunuz.Hakkınızı helal edin ama işin aslını gözünüzü kapatıp 1.kıyametiniz kopunca anlıyacaksınız.
Doğru yolda olanlara selam ederim.
- Durum