RE: "SORULARLA DİNİMİZİ ÖĞRENELİMMİ?"
karapece yazdı:
SORU;AVUCUNA ALDIĞI SUYUN BİR KISMIYLA MAZMAZA GERİ KALANIYLADA İSTİNŞAK YAILSA CAİZ MİDİR?
- Abdullah İbnu Zeyd radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalatu vesselâm'ı bir avuç su ile hem mazmaza hem de istinşak yaparken gördüm, bunu üç kere yapmıştı.''
ben bu kadar buldum.ancak müsadenizle bilgi paylaşmak isterim sizlerle.:
Abdestin Farzları
1. Yüzü bir kere yıkamak. Çünkü yüce Allah: "Yüzlerinizi yıkayın." (el-Maide, 5/6) diye buyurmuştur. Bundan maksat da suyu yüzün üzerinden akacak şekilde bırakmaktır. Çünkü gasl (yıkamak) akıtmak demektir. Mazmaza ve istinşak da buna dahildir. Çünkü burun ve ağız yüzün sınırları içerisindedir. Kasten ya da yanılarak bunların terkedilmemesi gerekir. Çünkü sahih sünnet bunlar hakkında varid olmuş bulunmaktadır. Lakît b. Sabra Radıyallahu anh'ın rivayet ettiği hadise göre Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur: "Abdest aldığın takdirde ağzını çalkala." [Ebu Davud, I, 100, H. no: 144; el-Albâni, Sahihu Sunen-i Ebi Davud, I, 30 H. no: 131'de sahih olduğunu belirtmiştir.] Ayrıca Ebu Hureyre Radıyallahu anh'dan şöyle dediği rivayet edilmiştir: Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki: "Sizden herhangi bir kimse abdest aldığı takdirde burnuna su versin, sonra onu dışarı çıkarsın." [Muslim, I, 212, H. no: 237]
Burna alınan suyun dışarı çıkartılması uykudan uyandıktan sonra alınan abdestte icab eder. Çünkü Ebu Hureyre Radıyallahu anh'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: Rasûlullah Sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki: "Sizden herhangi bir kimse uykudan uyandı mı üç defa burnuna su alıp dışarı çıkarsın. Çünkü şeytan geceyi onun burun deliklerinde geçirir." [Muslim, I, 212-213, H. no: 238]
2. Dirseklerle birlikte ellerin yıkanması. Çünkü yüce Allah: "Dirseklere kadar ellerinizi yıkayın." (el-Maide, 5/6) diye buyurmaktadır. Burada "ila (kadar)" lafzı "beraber (mea)" anlamındadır. Muslim'de Ebu Hureyre'den şöyle dediği rivayet edilmiştir: "...Sonra pazusuna geçinceye kadar sağ elini yıkadı." [Muslim, I, 126, H. no: 246]
Dirsek ise kol ile pazu arasındaki eklem demektir. Sünnette bunun delilleri pek çoktur.
3. Başın tamamını mesh etmek. Kulaklar da kapsamına girer. Bu hükmün sebebi de yüce Allah'ın: "Başlarınıza mesh edin." (el-Maide, 5/6) buyruğudur. Burada "be (e,a)" fiilin mefule (fiilden etkilenen nesneye) yapıştırılması, bitiştirilmesi anlamını ifade eder. Yani meshetme işini başlarınıza bitiştirerek yapınız. Kulakların başın kapsamına girmesi ise Peygamber efendimizin: "Kulaklar baştandır." diye buyurmuş olmasıdır. [İbn Mâce, I, 152, H. no: 443; el-Albâni, Sahihu Sunen-i İbn-i Mace, I, 74, H. no: 357'de sahih olduğunu belirtmiştir.]
4. Ayakları topuklarla birlikte yıkamak. Çünkü yüce Allah: "Her iki topuğunuza kadar ayaklarınızı da (yıkayın)." (el-Maide, 5/6) diye buyurmuştur. Buradaki "ayaklarınızı da (ve erculekum)" buyruğundaki lam harfinin nasb ile okunması yıkama emrinin kapsamı içerisine girmesi içindir. Rasûlullah Sallallahu aleyhi vesellem'ın fiilî ve kavlî uygulaması olarak tevatüren sabit olan da budur. Abdullah b. Ömer Radıyallahu anh'dan şöyle dediği rivayet edilmiştir: Bir seferde Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem bizden geri kaldı. Bize yetiştiğinde ikindi vakti çıkmak üzereydi. Bunun için biz de abdest alıp ayaklarımıza mesh etmeye koyulduk. Sesi çıkabildiği kadarıyla -iki ya da üç defa-: "Ateşte yanmaktan ötürü topukların vay haline!" diye buyurdu. [Buhârî, I, 49] (Ayak topukları ayağın oynama yerindeki sağ ve solda bulunan çıkıntı kemiklerdir. Yoksa topuk kelimesiyle taban kasdedilmemektedir)
Su değmeden küçük dahi olsa herhangi bir bölümü yıkamadan bırakmak caiz değildir. Çünkü Ömer b. el-Hattab Radıyallahu anh'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: Bir adam abdest aldı, ayağı üzerinde tırnak kadar bir yeri (yıkamadan) bıraktı. Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem onu görünce: "Geri dön güzelce abdest al" diye buyurdu. [Muslim, I, 215, H. no: 243]
5. Kur'ân-ı Kerim'in zikrettiği şekilde farzlar arasında sırayı gözetmek. Çünkü bizler başa meshetme emrinin yıkanması emredilen diğer azalar arasında sözkonusu edildiğini görüyoruz. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın. Başlarınıza mesh edin. Her iki topuğunuza kadar ayaklarınızı da (yıkayın)." (el-Maide, 5/6)
Ayrıca Cabir Radıyallahu anh'dan gelen rivayete göre Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur: "Allah'ın (buyruğunda) zikrederek başladığı ile siz de başlayınız." [Nesâî, V, 236 -lafız ona ait-; Musned, III, 294; el-Fethu'r-Rabbani, XII, 73, H. no: 274'de: Bu babın hadisinin senedi ceyyiddir, demektedir.]
Bu buyruk her ne kadar (Safâ ile Merve arasında) sa’y hakkında verilen bir emir ise de abdest hususunda da Allah'ın başa aldığı ile başlamaya delildir.
Buna göre abdest alan kişi eğer yüzünü yıkamadan önce herhangi bir azasını yıkamak ile başlayacak olursa sadece onun yüzünü yıkadığı kabul edilir, çünkü sıralamayı gözetmemiş olur. Aynı şekilde bir kimse tek bir defada bütün abdest azalarını yıkayacak olursa, sadece yüzünü yıkadığı kabul edilir.
6. Abdest azalarını arka arkaya yıkamak (müvalât): Bu sözü geçen abdest azalarını arka arkaya yıkamak demektir. Herhangi bir azayı yıkamayı daha önce yıkadığı uzuv kuruyuncaya kadar geciktirmemelidir. Mesela yüzü kuruyuncaya kadar ellerini yıkamayı geciktirmemelidir ve diğer azalar için aynı şey söylenir.
Eğer abdest alan kişi sakalının arasına suyun girmesini sağlamak, yahut suyun azalarının dış taraflarının her yerine ulaşması için suyu ****ürmek ya da bir vesveseye kapılmak gibi bir sebeple uğraşacak olursa -mesela azasını iki defa mı üç defa mı yıkadığında tereddüt ederse- yahut abdest azalarına bitişik bir kiri izale etmekle uğraşırsa bunun bir zararı yoktur. Çünkü bütün bu hususlar abdest almak fiilleri ile alakalıdır.
Abdest azalarını yıkarken abdest alan kimsenin su bulmak yahut bir necaseti gidermek, yahut abdest azaları dışındaki bir yerdeki bir kiri gidermek gibi bir işle uğraştığı için abdest azalarını ardı arkasına yıkamaya kesinti verecek olursa, durum farklıdır. Bu takdirde eğer daha önce yıkanan organ kuruyacak olursa müvâlât gerçekleşmemiş olur.
Bu farzlardan herhangi birisini terketmek yahut meşrû’ olan şekle göre yapmamanın -sünnetlerden farklı olarak- abdesti bozacağı ve kişinin yeniden abdest almasını gerektirdiği anlaşılmalıdır.
selam ile...