Bana duanı söyle, Amin diyeyim!..
Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah’ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki “Rabbimiz, Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek Yücesin, bizi ateşin azabından koru.” “Rabbimiz, şüphesiz Sen kimi ateşe sokarsan, artık onu ‘hor ve aşağılık’ kılmışsındır; zulmedenlerin yardımcıları yoktur.” “Rabbimiz, biz: “Rabbinize iman edin” diye imana çağrıda bulunan bir çağırıcıyı işittik, hemen iman ettik. Rabbimiz, bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve bizi de iyilik yapanlarla birlikte öldür.” “Rabbimiz, elçilerine va’dettiklerini bize ver, kıyamet gününde de bizi ‘hor ve aşağılık’ kılma. Şüphesiz Sen, va’dine muhalefet etmeyensin.” Nitekim Rableri onlara (dualarını kabul ederek) cevab verdi:
“Şüphesiz Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden bir işte bulunanın işini boşa çıkarmam…” (Al-i İmran Suresi, 191-195)
(Ey Muhammed!) De ki: “Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin! (Furkan 77) Rabbimiz böyle buyuruyor. Her vakit, ayakta, otururken, işimiz esnasında, namazlarımızda, namazlarımızdan sonra, nimete erdiğimizde, hasta olduğumuzda kısacası hayatın her anında ve her mekanında dua ediyoruz.
Öyleyse Arkadaşlar: Dilinden düşürmediğin, en çok ettiğin duanı paylaş bizimle...
Başkaca bir izah gerekir mi efendim?
Buyrun öyleyse.

“Şüphesiz Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden bir işte bulunanın işini boşa çıkarmam…” (Al-i İmran Suresi, 191-195)
(Ey Muhammed!) De ki: “Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin! (Furkan 77) Rabbimiz böyle buyuruyor. Her vakit, ayakta, otururken, işimiz esnasında, namazlarımızda, namazlarımızdan sonra, nimete erdiğimizde, hasta olduğumuzda kısacası hayatın her anında ve her mekanında dua ediyoruz.
Öyleyse Arkadaşlar: Dilinden düşürmediğin, en çok ettiğin duanı paylaş bizimle...
Başkaca bir izah gerekir mi efendim?
Buyrun öyleyse.