Mustafa Cilasun
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 22 Haz 2007
- Mesajlar
- 4,488
- Tepki puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 67
- Konum
- Kayseri
- Web Sitesi
- www.facebook.com
Halimde eylediğiniz sürur!
Halimde eylediğiniz sürur!
Çok kıymetli ve tefekkür ehli bir okurum (reyyann) hanımefendi kardeşim, bir sayfama halimi duygulandıran ve yüreğinin güzelliğinden sürur salan kanaatini ve teveccühünü sayfama eklemiş.
Duygulandım, onurlandım ve bu sevincimi sizlerle paylaşmayı arzuladım, zira yazmak ve hali anlatmak bakımdan sizlere ola yakınlığım yüreğimle farkım müsaviliğindedir, arz ediyorum efendim…
Talihi Rana, bahtı cennet olasıca dediğim…
Satırlarınızda ;
Bazen ;
İstanbul benim canım;
Vatanım da vatanım...
İstanbul,
İstanbul...
Diyen Necip Fazıl'ı…
Bazen ;
Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım
Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım
Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydım
Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım
Mısralarıyla Nurullah Genç’i…
Bazen ;
Mona Roza, siyah güller, ak güller
Geyve’nin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Mona Roza siyah güller ak güller
şiirinin sahibi Sezai Karakoç'u…
Bazense ;
O'na dair satırlara istinaden yorum yapamadığım, divan edebiyatının idolü olarak gördüğüm İskender Pala'yı buluyorum, görüyorum..
Nur alası, nur olası, nur olup bu alemden çıkası… Gözü, gönlü nurlanası…
Kaleme kuvvet, yüreğe sağlık, cedde rahmet...
Vakt-i Cuma… Duaların makbul olduğu vakitte, dualarınızda yer almak duasıyla...
Benim cevaben yazdığım:
Zaferinizle bu bedbin ve zavallılığı soluyan nefesi meftun eylediniz... Bilesiniz...
Ruhumun seyrinde, umutlarla şakıyan bir meşale misali yücesiniz... Bilesiniz...
Edebin yudumlandığı, edebiyatın sazendeleri üstatlarla anılmak...
Ne diyeyim ki yüreğinizin asudeliğine karşı...
Fazlasıyla hak ediyorsunuz, niyazlar için şimdi müsterih olunuz...
Fakir sefilliğimden sudur edecek dileklerimle...
Emanet sayfama fevkalade renk kattınız takdirler sizin hakkınız...
Bu anlamda kalbinizi, ruhunuzu sahibine bırakırız...
Halimde eylediğiniz sürur!
Çok kıymetli ve tefekkür ehli bir okurum (reyyann) hanımefendi kardeşim, bir sayfama halimi duygulandıran ve yüreğinin güzelliğinden sürur salan kanaatini ve teveccühünü sayfama eklemiş.
Duygulandım, onurlandım ve bu sevincimi sizlerle paylaşmayı arzuladım, zira yazmak ve hali anlatmak bakımdan sizlere ola yakınlığım yüreğimle farkım müsaviliğindedir, arz ediyorum efendim…
Talihi Rana, bahtı cennet olasıca dediğim…
Satırlarınızda ;
Bazen ;
İstanbul benim canım;
Vatanım da vatanım...
İstanbul,
İstanbul...
Diyen Necip Fazıl'ı…
Bazen ;
Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım
Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım
Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydım
Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım
Mısralarıyla Nurullah Genç’i…
Bazen ;
Mona Roza, siyah güller, ak güller
Geyve’nin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Mona Roza siyah güller ak güller
şiirinin sahibi Sezai Karakoç'u…
Bazense ;
O'na dair satırlara istinaden yorum yapamadığım, divan edebiyatının idolü olarak gördüğüm İskender Pala'yı buluyorum, görüyorum..
Nur alası, nur olası, nur olup bu alemden çıkası… Gözü, gönlü nurlanası…
Kaleme kuvvet, yüreğe sağlık, cedde rahmet...
Vakt-i Cuma… Duaların makbul olduğu vakitte, dualarınızda yer almak duasıyla...
Benim cevaben yazdığım:
Zaferinizle bu bedbin ve zavallılığı soluyan nefesi meftun eylediniz... Bilesiniz...
Ruhumun seyrinde, umutlarla şakıyan bir meşale misali yücesiniz... Bilesiniz...
Edebin yudumlandığı, edebiyatın sazendeleri üstatlarla anılmak...
Ne diyeyim ki yüreğinizin asudeliğine karşı...
Fazlasıyla hak ediyorsunuz, niyazlar için şimdi müsterih olunuz...
Fakir sefilliğimden sudur edecek dileklerimle...
Emanet sayfama fevkalade renk kattınız takdirler sizin hakkınız...
Bu anlamda kalbinizi, ruhunuzu sahibine bırakırız...