Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

şimdi sıra erkeler de.... (1 Kullanıcı)

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
selam ve dua ile kalın selametle inşALLAH...

sana katılıyorum,çok önemli bi konya değinmişsin..bu gençler yarının geleceği... onlar bu tür meziyetlerle yetişirse ,gelecek nesillere ne verebilirler diye düşünmeden edemiyor insan..ailelere çok görev düşüyo bence..evladını karşısına almadan güzellikleri aşılayabilmek çok önemli..çocuğunu gözardı etmemeli gençtir yapsın demek çok yalnış..sonradan dizlerine vursalar ne fayda iş işten geçtimi yapıcak bişey kalmaz..allah ıslah etsin... HASBİN ALLAH NİMEL VEKİL...
 

kasirga

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
142
Tepki puanı
0
Puanları
0
ES SELAMUN ALEYKUM KARDEŞİM,,,
BİLMUKABELE..

TESETTURUN ABARTILARAK SİYASET MEYDANLARINDAKİLER GİBİ ARAMIZDA AYRILIĞA DÜŞÜRÜLMESİNDEN SONRA BÖYLE BİR KONUYU AÇMAYI DÜŞÜNMÜŞTÜM FAKAT İMKANIM OLUP İNTERNETE FAZLA GİREMEDİM. SENİN YAZINI GÖRÜNCE ÇOK SEVİNDİMMM. RABBİMM BÖYLE BİR YAZIYI YAZAN KARDEŞİMDEN RAZI OLSUN..

EVETTT, BAYANLARIN BİR NEBZE OLSUN GİYİMİNDEN KUŞAMINDAN İNANÇLI OLUP OLMADIĞINIZI ANLIYORSUNUZ. FAKAT BAYLARIN GENELDE HEPSİ BİR GİBİ. İNANÇLI OLANIN BİR FARKI OLMALI..
KOT MODA OLMUŞ, KUMAŞ PANTOLAN GİYEN AZ..BADİ TARZI TİŞÖRTLER, GÖMLEKLER ... ŞİMDİLERDE MODA OLMUŞ, GÖMLEĞİN SADECE Bİ TARAFI DIŞARI ÇIKARILIYOR...ZİBİDİ TARZI İŞTE.. KİMİSİDE MAFYA DİZİLERİNİN ETKİSİNDE KALMIŞ, HAVA OLSUN DİYE ONLAR GİBİ GİYİNMEYE VE KONUŞMAYA ÇALIŞIYOR (raconlu filan, kaba saba konuşmalara şahid oldum- kendini bi şey sananlar) , HELE SAÇ MODELLERİ, AŞIRI JOLELİ SAÇLAR , İLGİNÇ KESİMLİ SAKAL VE BIYIKLAR...
OTURUŞUYLA KALKIŞIYLA , DURUŞUYLA İNANÇLI OLDUĞUNU GÖSTEREN VAR MI? ..ELBETTE VARDIR AMA AÇIKCASI BEN BURALARDA ÖYLELERİNİ GÖREMİYORUM. AKSİNE ÖYLE GÖRÜNEN AMA İNANÇLI OLAMAYAN İNSANLARI GÖRDÜM. EN AZINDAN ÇALIŞANLAR MESAİ SAATİNDE DOĞRU DÜZGÜN GİYİNİYOR.TABİ BURDA DA NİYET AMAÇ FARKLI..

SAHİ NE OLMUŞUZ, NE OLUYORUZ? BAY - BAYAN .. DİNİN MODASI OLUR MU? NEDİR BU GÖSTERİŞ MERAKIMIZ, NEDİR BU KIYAFETİMİZLE SAYGI GÖRMEYE ÇALIŞMAMIZ?

bi itirafta bulunayım, gurbete ilk geldiğim senelerde kıyafetim dolayısıyla horgörülmeye aldırış etmiyordum.. büyüdükçe önemli yerlere girip çıkma zorunluluğu olunca kıyafetlerim giderek şıklaştı. dolabıma bakıyorum, eskiyi düşünüyorummm.. ne oldun ne oldun diyorum. şunlara bak eskisinden eser yok. tek sığındığım şeyy Allaha şükür genel görünüm ve şekil olarak kıyafetlerimdeki standartı değiştirmemem.. sadece şıklaştılar, biraz pahalılaştılar açıkcası ara sıra yine bazı şeylere muhatap kalıyorum ve seviniyorum, demeki hala bende kalan bir şeyler var diyorum. hep övülmek iyi değildir, diyorum..

İNŞALLAH KIYAFETİYLE, DURUŞUYLA BEN İNANÇLIYIM DİYE HAYKIRANLARDAN OLURUZ.

RABBİM BİZİ DORU YOL ÜZERİNDE SABİT KIILSIN..

SELAM VE DUA İLE...
 

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
aleykümselam kardeşim..bir forum açılacak kadar yorumunuz isabetli ve yerinde tespitleriniz ile katkı sağlamış oldu..selam ve dua ile kalın selametle...

KİMİSİDE MAFYA DİZİLERİNİN ETKİSİNDE KALMIŞ, HAVA OLSUN DİYE ONLAR GİBİ GİYİNMEYE VE KONUŞMAYA ÇALIŞIYOR (raconlu filan, kaba saba konuşmalara şahid oldum- kendini bi şey sananlar) ,

ES SELAMUN ALEYKUM KARDEŞİM,,,
BİLMUKABELE..

TESETTURUN ABARTILARAK SİYASET MEYDANLARINDAKİLER GİBİ ARAMIZDA AYRILIĞA DÜŞÜRÜLMESİNDEN SONRA BÖYLE BİR KONUYU AÇMAYI DÜŞÜNMÜŞTÜM FAKAT İMKANIM OLUP İNTERNETE FAZLA GİREMEDİM. SENİN YAZINI GÖRÜNCE ÇOK SEVİNDİMMM. RABBİMM BÖYLE BİR YAZIYI YAZAN KARDEŞİMDEN RAZI OLSUN..

EVETTT, BAYANLARIN BİR NEBZE OLSUN GİYİMİNDEN KUŞAMINDAN İNANÇLI OLUP OLMADIĞINIZI ANLIYORSUNUZ. FAKAT BAYLARIN GENELDE HEPSİ BİR GİBİ. İNANÇLI OLANIN BİR FARKI OLMALI..
KOT MODA OLMUŞ, KUMAŞ PANTOLAN GİYEN AZ..BADİ TARZI TİŞÖRTLER, GÖMLEKLER ... ŞİMDİLERDE MODA OLMUŞ, GÖMLEĞİN SADECE Bİ TARAFI DIŞARI ÇIKARILIYOR...ZİBİDİ TARZI İŞTE.. KİMİSİDE MAFYA DİZİLERİNİN ETKİSİNDE KALMIŞ, HAVA OLSUN DİYE ONLAR GİBİ GİYİNMEYE VE KONUŞMAYA ÇALIŞIYOR (raconlu filan, kaba saba konuşmalara şahid oldum- kendini bi şey sananlar) , HELE SAÇ MODELLERİ, AŞIRI JOLELİ SAÇLAR , İLGİNÇ KESİMLİ SAKAL VE BIYIKLAR...
OTURUŞUYLA KALKIŞIYLA , DURUŞUYLA İNANÇLI OLDUĞUNU GÖSTEREN VAR MI? ..ELBETTE VARDIR AMA AÇIKCASI BEN BURALARDA ÖYLELERİNİ GÖREMİYORUM. AKSİNE ÖYLE GÖRÜNEN AMA İNANÇLI OLAMAYAN İNSANLARI GÖRDÜM. EN AZINDAN ÇALIŞANLAR MESAİ SAATİNDE DOĞRU DÜZGÜN GİYİNİYOR.TABİ BURDA DA NİYET AMAÇ FARKLI..

SAHİ NE OLMUŞUZ, NE OLUYORUZ? BAY - BAYAN .. DİNİN MODASI OLUR MU? NEDİR BU GÖSTERİŞ MERAKIMIZ, NEDİR BU KIYAFETİMİZLE SAYGI GÖRMEYE ÇALIŞMAMIZ?

bi itirafta bulunayım, gurbete ilk geldiğim senelerde kıyafetim dolayısıyla horgörülmeye aldırış etmiyordum.. büyüdükçe önemli yerlere girip çıkma zorunluluğu olunca kıyafetlerim giderek şıklaştı. dolabıma bakıyorum, eskiyi düşünüyorummm.. ne oldun ne oldun diyorum. şunlara bak eskisinden eser yok. tek sığındığım şeyy Allaha şükür genel görünüm ve şekil olarak kıyafetlerimdeki standartı değiştirmemem.. sadece şıklaştılar, biraz pahalılaştılar açıkcası ara sıra yine bazı şeylere muhatap kalıyorum ve seviniyorum, demeki hala bende kalan bir şeyler var diyorum. hep övülmek iyi değildir, diyorum..

İNŞALLAH KIYAFETİYLE, DURUŞUYLA BEN İNANÇLIYIM DİYE HAYKIRANLARDAN OLURUZ.

RABBİM BİZİ DORU YOL ÜZERİNDE SABİT KIILSIN..

SELAM VE DUA İLE...
 

an6arali

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Eki 2007
Mesajlar
16
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
erkeklerin nasıl giyineceği konusunda bir fikri ya da belli bir kriteri olan var mı?
1.acaba erkeklerin saçı uzun olamaz mı
2.acaba erkekeler fazlasıyla yüzük bileklik kolya takamaz mı
3.acaba pantolanda ölçü ne

ve en önemlisi insanları kılık kıyafeti ile yargılamak ne kadar doğru...................
 

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
erkeklerin nasıl giyineceği konusunda bir fikri ya da belli bir kriteri olan var mı?
1.acaba erkeklerin saçı uzun olamaz mı
2.acaba erkekeler fazlasıyla yüzük bileklik kolya takamaz mı
3.acaba pantolanda ölçü ne

ve en önemlisi insanları kılık kıyafeti ile yargılamak ne kadar doğru...................

AŞKA-MECNUN FORUMUNDAN ALINTIDIR...

ERKEĞİN GİYİNİMİ NASIL OLMALIDIR?

Kadın giyimini en azından ana hatlarıyla belirten nasların bulunmasına karşılık, erkeğin elbise şeklinden bahseden pek o kadar nas mevcut değildir. Kur`an-ı Kerim bu mesele üzeride durmaz. Sünnet`te de bir kaç ana esasa temas edilmekle, mesele gayrımüslimlere benzememe şartıyla örfe bırakılmıştır. Mamafih, fukaha mevcut naslardan hareketle, yine de bazı genel hükümler çıkarmışlardır. Buna göre elbisenin:

1- Avreti örtecek ve insanı sıcak ve soğuğa karşı koruyacak kadarı farzdır. Tıpkı yeme ve içmenin ihtiyaç miktarının farz olduğu gibi.

2- Zarûret miktarını aşarak, zineti temin edecek ölçüde izâr, ridâ, sarık ve gömlek giyerek takımı tamamlamak müstehaptır. Zira Allah, nimetinin eserini kulu üzerinde görmekten hoşlanır. (Fetâvâ-yi Ankaravî, I/167.)

3- Bayramlarda, cum`alarda muhtaçları rahatsız eder görünümler olmaması kaydıyla, güzel ve kaliteli elbiseler giymek mübahtır.

4- Kırmızı ve bazılarına göre sarı renkte elbiseler giymek mekruhtur. Dürrü`l-Müntekâ`da sünnetin hilâfına giyilen her türlü elbisenin mekruh olduğu da ilâve edilmiştir, (Dürrü`l-Müntekâ, (Dâmâd kenarında) N/532.)

5- Kibirlenmek amacıyla giyilen elbise, erkeğin saf ipekten dokunmuş olarak giydiği elbise ve gayri müslimlerin özel elbiselerine benzeyen elbise haramdır.

(Başkalarına benzeme konusu, psiko-soyal ve itikâdî yönlerden incelenmeye değer bir konudur. 1920`li yıllarda Şeriatın yürürlükten kaldırılması çalışmaları arasında, Islam`a has kiyâfet şekillerinin de buna parelel olarak değişmesi gereği kaçınılmaz görülüp, bunların yerine başkaları arandığı sıralarda, Mısır Din Işleri Riyâseti bir bildiri yayınlayarak, başkalarına benzeme açısından "Kubbe`a, ya da Bernita" (fötr Sapka) denen giysinin câiz olamyacağı neticesine varmış, Allâme Muhammed Bahit aynı gayeyle hazırladığı ve 1926`da neşredilen risâlesinde; sarık giymenin bir sünnet ve müslümanları başkalarından ayıran bir şiar olduğu, kubbe`a`nın ise, gayr-i müslimlerin şiari olduğundan giyilmesinin câiz olamayacağı, fes de bir hususiyet ifade etmeyip, müştereken giyilen bir elbise çesidi olduğundan, giyilmesinde mahzur olmayacağını tasrih etmiş ve meseleye sosyolojik açıdan da bakarak, Endülüs`ün inkiraz bulmasını, bu şiarların muhafaza etmediklerine bağlamıştır. Aynı yıllarda Tanta Ensitüsü Uleması, hazırladıkları ortak beyannamede, gayr-i müslimlere benzeme konusunu, Kitap, Sünnet ve Hulefâ-i Râşidin devrindeki uygulamalar nokta-i nazarından ele alarak "kubbe`a" giymenin haram olduğu neticesine varmışlardır. Yine aynı yıllarda, içlerinde Muhammed Ebû Zehrâ`nın da bulunduğu on beş kişilik tahassus uleması, meseleyi son derece etraflı bir şekilde ele almış, âdetlerin akidenin emâreleri olduğunu vurgulayarak, Hz. Ebû Bekr`in saç şekillerini gayr-i müslimlere benzetenlerin -bu işin gayr-i müslimlere has bir iş olması halinde- akidelerini sormaksızın öldürülmelerini emretmesine dikkat çekmiş, fukahanın "teşebbüh" konusundaki görüşlerini sıralamış ve son bölümde meselenin yine sosyolojik yönünü ele alarak, milletlerin Şahsiyeti konusunda sosyal varlığa en tehlikeli ve en zararlı olan şey`in, başkalarını taklid olduğunu anlamış ve Ibn Haldun`un şu sözleriyle meseleyi bağlamıştır:

"Bu yüzdendir ki, mağlubun; giymesinde, içmesinde, selamlaşmasında, bunları benimsemede ve şekillerinde ve diğer durumlarında gâlibe benzemeye çalıştığını görürsün. Bu noktadan meseleyi, sebep ve illet tesirini göz önünde bulundurarak inceleyen, bütün bunların istilâ belirtileri olduğunu görecektir."

Bütün bunlardan ötürü "teşebbüh"ün sınırlarını tesbit etmek önemlidir. Zira Allah Rasülü, çevre memleketlerden gelen bazı elbiseleri giymiş; (Meselâ, "Yemen`den gelen bir izar ve mülebbede dedikleri bir kisâ içerisinde iken kabzedildi." rivayeti mevcuttur. Ebû Davûd, N/368) bazılarının da yırtılıp başka elbiselere çevrilmesini emretmiştir. (Bk. Ebû Davûd, N/385 Fetâvâ-yi Hindiyye`de Ebû Yusufun: "Allah Rasûlü, ruhbanların giydiği tüylü ayakkabı giydi" sözü ile, kulların salahına olan konularda teşebbüh`ün zarar vermediğine işaret ettiği kayıtlıdır. (Fetâvâ-yi Hindiyye V/293

Erkek elbisesi konusunda söylenebileceklerin bazıları da şunlardır:

Erkek elbisesinin darlığı konusundaki nehiyler, kadın elbesisinde olanlar kadar sarih değildir. Hatta Imam Şa`rânî`nin nakline göre Ebû Zerr`in: "Allah Resulü, sert ve dar giy ki, iftihar sende mesağ bulamasın, buyurdu" dediği vakidir. Ancak kadınların giymelerinin yasaklanışını gerektiren illetin erkeğin dar giymesi halinde de mevcut olması, erkek elbisesinin de dar olmasını mekruh kılar. Fakat bunun erkekte de avret sınırı için gerekli olduğu, bedenin avret olmayan yerlerini örten elbiselerin dar olmasının ancak sahih örfe muhalefeti halinde mekruh olacağı açıktır. Başaçık gezmenin kerâhati da keza örfle sabit olabilir. Çünkü bu konuda hükme mesned olacak bir nas yoktur. Hatta Imam Şa`r-ânî`nin nakline göre Abdullah b.`Ayf, yaz-kış başı açık gezerdi. Sarığı da, takkesi de yoktu. Bir yığın saçı vardı. (Imâm Sa`rânî, Kesfu`l-Gumme, I/l98.)

Bu konuda Imam Sâtibî şunları söyler:

"Meselâ erkeklerin başlarının açık olması, yerine göre değişir. Bu haraket doğudaki memleketlerde mürüvvet sahipleri hakkında çirkin bir hareket sayıldığı halde, batıdaki (Islam) memleketleride çirkin sayılmaz. Bu değişiklige göre, şer`î hükümde değişiklik arzeder. Onun içindir ki doğuda erkeğin başının açıklığı, adâlet vasfını lekelediği halde, batı (Islâm) memleketlerinde adâletini lekelemez. (es-Sâtibî, el-Muvâfâkât. )

Altın yüzük ve altın süs eşyası, erkekler için haramdır. Kibri için olmamak kaydıyla sümkürmek, ya da abdest ıslaklığını silmek gayesiyle, üzerinde mendil taşımakta bir mahzur yoktur. (Dâmâd, N/537.) Avreti örten kadarı kîfâyet etmekle beraber, erkeğin kamis (gömlek), izâr ve sarık olmak üzere üç parça elbise içerisinde namaz kılması müstehaptır. Bunlara gücü yeterken, sadece izârla namaz kılması mekruhtur. (Tahtâvî, Ala Merâki`l-Felâh,170. ) Kadının da kamîs, izâr ve başörtü olmak üzere yine üç parça içerisinde namaz kılması müstehaptır. Altını gösterecek kadar ince elbiseyle kılınan namaz câiz değildir. (Fetâvâ-yi Hindiyye, I/45, 46. ) Es-Sübkî, Şafiî fukahâsından Ahmed b. Isâ`nın kadınların cilbâb örtünmelerini emreden ayetteki hükme gösterilen, "Hür ve namuslu oldukları tanınıp, fâsıkların onlara eziyet etmemesi" illetinden, âlimlerin ve sâdâtın uyguladıkları değişik elbise ve sarık giyme işinin (ilmiyye kisvesinin) -her ne kadar selef bunu yapmamışsa da- güzel bir şey olduğu hükmünü istinbat etmiştir. Çünkü bunda onların tanınmaları, böylece de söyledikleriyle amel edilmesi için belirlenmeleri sözkonusudur. Bu güzel bir istinbattır" der. (Alûsî, XXN/90. )Sirvâl (bacağın yarısına kadar uzanan donlar) sünnettir. (Fetâvâyi Hindiyye, V/293. )Kalensuve (takke, terlik) giymekte bir beis yoktur. Bunun tilki gibi hayvanların kürkünden olması da uygundur. Yabani hayvanların derilerinden kürk yapmak câizdir. (Fetâvâ-yi. Hindiyye, V/291-293.)
 

an6arali

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Eki 2007
Mesajlar
16
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
teşşekkür ederim kardeşim allah razı olsun.........
anladığım kadarıyla erkeklerin saç uzatmasında ,yüzük veya kolye takmasında ,ya da çok dar olmadıktan sonra kot pantolon giymesinde herhangi br sorun yok............


ERKEĞİN GİYİNİMİ NASIL OLMALIDIR?

Kadın giyimini en azından ana hatlarıyla belirten nasların bulunmasına karşılık, erkeğin elbise şeklinden bahseden pek o kadar nas mevcut değildir. Kur`an-ı Kerim bu mesele üzeride durmaz. Sünnet`te de bir kaç ana esasa temas edilmekle, mesele gayrımüslimlere benzememe şartıyla örfe bırakılmıştır. Mamafih, fukaha mevcut naslardan hareketle, yine de bazı genel hükümler çıkarmışlardır. Buna göre elbisenin:

1- Avreti örtecek ve insanı sıcak ve soğuğa karşı koruyacak kadarı farzdır. Tıpkı yeme ve içmenin ihtiyaç miktarının farz olduğu gibi.

2- Zarûret miktarını aşarak, zineti temin edecek ölçüde izâr, ridâ, sarık ve gömlek giyerek takımı tamamlamak müstehaptır. Zira Allah, nimetinin eserini kulu üzerinde görmekten hoşlanır. (Fetâvâ-yi Ankaravî, I/167.)

3- Bayramlarda, cum`alarda muhtaçları rahatsız eder görünümler olmaması kaydıyla, güzel ve kaliteli elbiseler giymek mübahtır.

4- Kırmızı ve bazılarına göre sarı renkte elbiseler giymek mekruhtur. Dürrü`l-Müntekâ`da sünnetin hilâfına giyilen her türlü elbisenin mekruh olduğu da ilâve edilmiştir, (Dürrü`l-Müntekâ, (Dâmâd kenarında) N/532.)

5- Kibirlenmek amacıyla giyilen elbise, erkeğin saf ipekten dokunmuş olarak giydiği elbise ve gayri müslimlerin özel elbiselerine benzeyen elbise haramdır.

(Başkalarına benzeme konusu, psiko-soyal ve itikâdî yönlerden incelenmeye değer bir konudur. 1920`li yıllarda Şeriatın yürürlükten kaldırılması çalışmaları arasında, Islam`a has kiyâfet şekillerinin de buna parelel olarak değişmesi gereği kaçınılmaz görülüp, bunların yerine başkaları arandığı sıralarda, Mısır Din Işleri Riyâseti bir bildiri yayınlayarak, başkalarına benzeme açısından "Kubbe`a, ya da Bernita" (fötr Sapka) denen giysinin câiz olamyacağı neticesine varmış, Allâme Muhammed Bahit aynı gayeyle hazırladığı ve 1926`da neşredilen risâlesinde; sarık giymenin bir sünnet ve müslümanları başkalarından ayıran bir şiar olduğu, kubbe`a`nın ise, gayr-i müslimlerin şiari olduğundan giyilmesinin câiz olamayacağı, fes de bir hususiyet ifade etmeyip, müştereken giyilen bir elbise çesidi olduğundan, giyilmesinde mahzur olmayacağını tasrih etmiş ve meseleye sosyolojik açıdan da bakarak, Endülüs`ün inkiraz bulmasını, bu şiarların muhafaza etmediklerine bağlamıştır. Aynı yıllarda Tanta Ensitüsü Uleması, hazırladıkları ortak beyannamede, gayr-i müslimlere benzeme konusunu, Kitap, Sünnet ve Hulefâ-i Râşidin devrindeki uygulamalar nokta-i nazarından ele alarak "kubbe`a" giymenin haram olduğu neticesine varmışlardır. Yine aynı yıllarda, içlerinde Muhammed Ebû Zehrâ`nın da bulunduğu on beş kişilik tahassus uleması, meseleyi son derece etraflı bir şekilde ele almış, âdetlerin akidenin emâreleri olduğunu vurgulayarak, Hz. Ebû Bekr`in saç şekillerini gayr-i müslimlere benzetenlerin -bu işin gayr-i müslimlere has bir iş olması halinde- akidelerini sormaksızın öldürülmelerini emretmesine dikkat çekmiş, fukahanın "teşebbüh" konusundaki görüşlerini sıralamış ve son bölümde meselenin yine sosyolojik yönünü ele alarak, milletlerin Şahsiyeti konusunda sosyal varlığa en tehlikeli ve en zararlı olan şey`in, başkalarını taklid olduğunu anlamış ve Ibn Haldun`un şu sözleriyle meseleyi bağlamıştır:

"Bu yüzdendir ki, mağlubun; giymesinde, içmesinde, selamlaşmasında, bunları benimsemede ve şekillerinde ve diğer durumlarında gâlibe benzemeye çalıştığını görürsün. Bu noktadan meseleyi, sebep ve illet tesirini göz önünde bulundurarak inceleyen, bütün bunların istilâ belirtileri olduğunu görecektir."

Bütün bunlardan ötürü "teşebbüh"ün sınırlarını tesbit etmek önemlidir. Zira Allah Rasülü, çevre memleketlerden gelen bazı elbiseleri giymiş; (Meselâ, "Yemen`den gelen bir izar ve mülebbede dedikleri bir kisâ içerisinde iken kabzedildi." rivayeti mevcuttur. Ebû Davûd, N/368) bazılarının da yırtılıp başka elbiselere çevrilmesini emretmiştir. (Bk. Ebû Davûd, N/385 Fetâvâ-yi Hindiyye`de Ebû Yusufun: "Allah Rasûlü, ruhbanların giydiği tüylü ayakkabı giydi" sözü ile, kulların salahına olan konularda teşebbüh`ün zarar vermediğine işaret ettiği kayıtlıdır. (Fetâvâ-yi Hindiyye V/293


Erkek elbisesi konusunda söylenebileceklerin bazıları da şunlardır:

Erkek elbisesinin darlığı konusundaki nehiyler, kadın elbesisinde olanlar kadar sarih değildir. Hatta Imam Şa`rânî`nin nakline göre Ebû Zerr`in: "Allah Resulü, sert ve dar giy ki, iftihar sende mesağ bulamasın, buyurdu" dediği vakidir. Ancak kadınların giymelerinin yasaklanışını gerektiren illetin erkeğin dar giymesi halinde de mevcut olması, erkek elbisesinin de dar olmasını mekruh kılar. Fakat bunun erkekte de avret sınırı için gerekli olduğu, bedenin avret olmayan yerlerini örten elbiselerin dar olmasının ancak sahih örfe muhalefeti halinde mekruh olacağı açıktır. Başaçık gezmenin kerâhati da keza örfle sabit olabilir. Çünkü bu konuda hükme mesned olacak bir nas yoktur. Hatta Imam Şa`r-ânî`nin nakline göre Abdullah b.`Ayf, yaz-kış başı açık gezerdi. Sarığı da, takkesi de yoktu. Bir yığın saçı vardı. (Imâm Sa`rânî, Kesfu`l-Gumme, I/l98.)

Bu konuda Imam Sâtibî şunları söyler:

"Meselâ erkeklerin başlarının açık olması, yerine göre değişir. Bu haraket doğudaki memleketlerde mürüvvet sahipleri hakkında çirkin bir hareket sayıldığı halde, batıdaki (Islam) memleketleride çirkin sayılmaz. Bu değişiklige göre, şer`î hükümde değişiklik arzeder. Onun içindir ki doğuda erkeğin başının açıklığı, adâlet vasfını lekelediği halde, batı (Islâm) memleketlerinde adâletini lekelemez. (es-Sâtibî, el-Muvâfâkât. )

Altın yüzük ve altın süs eşyası, erkekler için haramdır. Kibri için olmamak kaydıyla sümkürmek, ya da abdest ıslaklığını silmek gayesiyle, üzerinde mendil taşımakta bir mahzur yoktur. (Dâmâd, N/537.) Avreti örten kadarı kîfâyet etmekle beraber, erkeğin kamis (gömlek), izâr ve sarık olmak üzere üç parça elbise içerisinde namaz kılması müstehaptır. Bunlara gücü yeterken, sadece izârla namaz kılması mekruhtur. (Tahtâvî, Ala Merâki`l-Felâh,170. ) Kadının da kamîs, izâr ve başörtü olmak üzere yine üç parça içerisinde namaz kılması müstehaptır. Altını gösterecek kadar ince elbiseyle kılınan namaz câiz değildir. (Fetâvâ-yi Hindiyye, I/45, 46. ) Es-Sübkî, Şafiî fukahâsından Ahmed b. Isâ`nın kadınların cilbâb örtünmelerini emreden ayetteki hükme gösterilen, "Hür ve namuslu oldukları tanınıp, fâsıkların onlara eziyet etmemesi" illetinden, âlimlerin ve sâdâtın uyguladıkları değişik elbise ve sarık giyme işinin (ilmiyye kisvesinin) -her ne kadar selef bunu yapmamışsa da- güzel bir şey olduğu hükmünü istinbat etmiştir. Çünkü bunda onların tanınmaları, böylece de söyledikleriyle amel edilmesi için belirlenmeleri sözkonusudur. Bu güzel bir istinbattır" der. (Alûsî, XXN/90. )Sirvâl (bacağın yarısına kadar uzanan donlar) sünnettir. (Fetâvâyi Hindiyye, V/293. )Kalensuve (takke, terlik) giymekte bir beis yoktur. Bunun tilki gibi hayvanların kürkünden olması da uygundur. Yabani hayvanların derilerinden kürk yapmak câizdir. (Fetâvâ-yi. Hindiyye, V/291-293.)
 

kasirga

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
142
Tepki puanı
0
Puanları
0
teşşekkür ederim kardeşim allah razı olsun.........
anladığım kadarıyla erkeklerin saç uzatmasında ,yüzük veya kolye takmasında ,ya da çok dar olmadıktan sonra kot pantolon giymesinde herhangi br sorun yok............

es selamun aleykum kardeşim,

saç uzatma konusunda bildiğim bir iki şeyi paylaşmak istedim. eski türklere baktığımızda hiç birinin kısa saçı olmadığını görüyoruz. hatta Hz. İsa -a.s.- hakkında bir yazı okumuştum ortada da hz.isa -a.s.- ın saçının küt olduğu ve her bir telinde adete yağmur damlaları varmış gibi güzel olduğu yazıyordu. edindiğim bir bilgiye görede çok kısa saç modası batıdan alıntıdır. batının etkisiyle gelmiş. o kadar benimsenmişki şimdi uzun saçlılara tuhaf bakıyoruz. açıkcası kadına benzemediğiniz sürece çok uzun olmadıkça bir mahsuru olduğunu zannetmiyorum. hatta Efendimiz-s.a.v.- in yatmadan her gece kıbleye dönüp saçını taradığı ve saçını ortadan ikiye ayırdığını haliyle bunu yapmanın sünnet olduğunu öğrendim -Doğrusunu Allah bilir-
açıkcası bir hareketi yatığında içinde imanın konusunda ufak bir şüphe bile olursa dahi o hareketten kaçınmak daha makbuldur. bu açıdan erkek için küt saçın bir sakıncası olmadığını düşünüyorum.
saç, sakal , giyim kuşam konusunda olsa bile müslüman olmayanlara benzemekten sakınınız. imanınız duruşunuza yansısın. aranızda fark olsun (misal babam hep top sakal bırakanlara kızar, top sakal yahudi adetidir der)

Allaha emanet olunuz.
Yaradan bizleri her yönüyle iman edenlerden nasip etsin. Rabbimizin izniyle imanımız öyle bir hal alsınki, kalbimizi aşıp yüreğimizi sarsınki, giyimi,kuşamı,saçı,sakalı süsü,modayı, gösterişi vs. düşünmeye fırsat olamayalım inşallah. o zaman inancımızda inşallah her halimizle daha doğal ve daha samimi olacaktır.

selam ve dua ile...
 

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
ALLAH cc razı olsun katkılarınızdan dolayı..selametle...

es selamun aleykum kardeşim,

saç uzatma konusunda bildiğim bir iki şeyi paylaşmak istedim. eski türklere baktığımızda hiç birinin kısa saçı olmadığını görüyoruz. hatta Hz. İsa -a.s.- hakkında bir yazı okumuştum ortada da hz.isa -a.s.- ın saçının küt olduğu ve her bir telinde adete yağmur damlaları varmış gibi güzel olduğu yazıyordu. edindiğim bir bilgiye görede çok kısa saç modası batıdan alıntıdır. batının etkisiyle gelmiş. o kadar benimsenmişki şimdi uzun saçlılara tuhaf bakıyoruz. açıkcası kadına benzemediğiniz sürece çok uzun olmadıkça bir mahsuru olduğunu zannetmiyorum. hatta Efendimiz-s.a.v.- in yatmadan her gece kıbleye dönüp saçını taradığı ve saçını ortadan ikiye ayırdığını haliyle bunu yapmanın sünnet olduğunu öğrendim -Doğrusunu Allah bilir-
açıkcası bir hareketi yatığında içinde imanın konusunda ufak bir şüphe bile olursa dahi o hareketten kaçınmak daha makbuldur. bu açıdan erkek için küt saçın bir sakıncası olmadığını düşünüyorum.
saç, sakal , giyim kuşam konusunda olsa bile müslüman olmayanlara benzemekten sakınınız. imanınız duruşunuza yansısın. aranızda fark olsun (misal babam hep top sakal bırakanlara kızar, top sakal yahudi adetidir der)

Allaha emanet olunuz.
Yaradan bizleri her yönüyle iman edenlerden nasip etsin. Rabbimizin izniyle imanımız öyle bir hal alsınki, kalbimizi aşıp yüreğimizi sarsınki, giyimi,kuşamı,saçı,sakalı süsü,modayı, gösterişi vs. düşünmeye fırsat olamayalım inşallah. o zaman inancımızda inşallah her halimizle daha doğal ve daha samimi olacaktır.

selam ve dua ile...
 

an6arali

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Eki 2007
Mesajlar
16
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
allah razı olsun kardeşim............
 

seyyar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Eki 2007
Mesajlar
36
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Bence Biz Erkekler Mümkünse şalvar Değise Bol Kumaş Giyinmeliyiz Yani Dişaridan Bakildiğinda Da Mümin Olduğumuz Anlaşilmali...
 

susuzyaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Kas 2007
Mesajlar
140
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
SELAMÜN ALEYKÜM. YAZIYI OKUDUĞUMDA ANLAYIŞINIZA SIĞINARAKTAN <<<SÜPERSİNİZ>>> DEDİM KENDİ KENDİME. ALLAH RAZI OLSUN. SANKİ HARAMLAR , EDEP, TERBİYE SADECE KADINLARDA OLMALIYMIŞ GİBİ HEP BUNUN ÜZERİNE FORMLAR AÇILIYORDU.
TOPLUMUMUZDA GENELDE ŞÖYLE BİR ANLAYIŞ VARDIR. ERKEĞİN YAPTIKLARI YADA YAPMADIKLARI HİÇ FARKEDİLMEZ BİLE. AYNI ŞEYLER BAYANLARDA GÖRÜLDÜĞÜNDE
HARAM İŞLENMİŞTİR , NAMUS ELDEN GİTMİŞTİR VS.. VS...
GELELİM GİYİM KUŞAMA. GÜNÜMÜZ GENÇLERİN GİYİMİ İÇLER ACISI ... HELE BAZILARINI GÖRÜYORUM DA AĞLASAM MI GÜLSEM Mİ ŞAŞIRIYORUM..........
BAZILARIDA BEN BURDAYIM DERCESİNE 1 ŞİŞE PARFÜMÜ ÜZERLERİNE BOŞALTMAZLAR MI???
NE DİYİM DUA ETMEKTEN VE YAŞANTIMIZLA ÖRNEK MÜSLÜMANLAR OLMAKTAN BAŞKA NE YAPABİLİRİZ. ÖNCE KENDİMİZDEN , NEFSİMİZDEN BAŞLAMALIYIZ .
ALLAH DOSTU BİR ZATIN YANINA SÜREKLİ BAL YİYEN BİRİNİ GETİMİŞLER. BAL YEMEK HASTALIK KALİNE HALİNE GELDİĞİ İÇİN ZATTAN YARDIM TALEP ETMİŞLER.
ALLAH DOSTU ŞİMDİ GİT 40 GÜN SONRA GEL DEMİŞ. HERHANGİBİR DEVA , ÖNERİ SÖYLEMEYİŞİNE AKIL ERDEREMEMİŞLER AMA DEDİĞİNİ YAPMIŞLAR.
40 GÜN SONRA GELDİKLERİNDE ŞİMDİ ONA BAL YEMEMESİ KONUSUNDA SÖYLEYECEKLERİ VARDI. ÖNCEKİ SEFER KENDİSİ DE BAL YEMİŞTİ. KENDİ YAPMADIĞI BİRŞEYİ BAŞKASINA YAPTIRMASI TESİRİNİ GÖSTERMEYECEĞİ İÇİN 40 GÜN O BALIN VÜCUDUNDAN ÇIKMASINI BEKLEDİ........

SELAM VE DUA İLE YARADAN'A EMANET OLUN...


bu anlattığınız kişi Abdülkadir geylani hazretleridir.
 

Nihle

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Kas 2007
Mesajlar
15
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Misal dar giyinmek...Kot pantolon...ilk aklıma gelen

Kadınlar kadar erkeklerinde kılık kıyafetlerinde, sünneti ölçü almaları,vücud hatlarını belli edicek şekilde dar giyinmemeleri...şu zamanda fazlasıyla dikkat çeken ravaçda olan...badiler...düğmeleri zor iliklenen gömlekler..vs...örnekleri çoğaltabiliriz...
 

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
geflete düşmeyipte farkında olanlar ümidi ile..selametle...

Misal dar giyinmek...Kot pantolon...ilk aklıma gelen

Kadınlar kadar erkeklerinde kılık kıyafetlerinde, sünneti ölçü almaları,vücud hatlarını belli edicek şekilde dar giyinmemeleri...şu zamanda fazlasıyla dikkat çeken ravaçda olan...badiler...düğmeleri zor iliklenen gömlekler..vs...örnekleri çoğaltabiliriz...
 

EL_ENSARİ

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Kas 2007
Mesajlar
49
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
van-vakti kerdeşime cevap:nasıl kadının süsü tessettür ve ziynet ise,erkeğin süsüde sünnet olan sakal,gümüş yüzük,sürme,saça sürmek için zeytin yağı,sarık ve cübbedir.
 

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
cevabınıza dahil olarak....paylaştığınız için ALLAH cc razı olsun...sünnetlere düşkün,bağlı halis kullardan RABBİM bizleri eylesin..selam ve dua ile....

van-vakti kerdeşime cevap:nasıl kadının süsü tessettür ve ziynet ise,erkeğin süsüde sünnet olan sakal,gümüş yüzük,sürme,saça sürmek için zeytin yağı,sarık ve cübbedir.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt