Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

ŞİİR ODASI (2 Kullanıcı)

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Seviyorum Rabbim seni​


Aşkın aldı benden beni,
seviyorum Rabbim seni!
Senin sevgin, pek tatlıymış,
seviyorum Rabbim seni!

Ne varlığa sevinirim,
ne yokluğa yerinirim.
Aşkın ile zevklenirim,
seviyorum Rabbim seni!

Emrettin ibadetleri,
Övdün iyi hasletleri,
verdin sonsuz nimetleri,
seviyorum Rabbim seni!

Ne nankörsün ahmak nefsim
Zevki için, bana kıydın!
Ben hakiki zevki buldum,
seviyorum Rabbim seni!

İbadetlere yapışmak,
dünya için de çalışmak,
Maksadım sana kavuşmak
seviyorum Rabbim seni!

Sevmek lâfla olmaz Hilmi,
Rabbin, çalışınız dedi.
Hâlinden de anlaşılsın;
seviyorum Rabbim seni!

İslam düşmanları nice,
çatıyor dine sinsice.
Çalış sen de gündüz gece,
seviyorum Rabbim seni!

Aşık tembel oturur mu?
Maşuka toz kondurur mu?
Düşmanı sustur da, söyle:
Seviyorum Rabbim seni!

 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Silsile-i aliyye


Nebi, Sıddîk ve Selman, Kasım, Cafer, Bistami,
irfan kaynağı oldu, Ebül-Hasen Harkani.

Ebu Ali Farmedi geldi sonra bu meydana,
çok Veli yetiştirdi, hem Yusüf-i Hemedani.

Abdülhalık Goncdüvani, marifetler semasında,
dünyayı aydınlattı, hem Arif-i Rivegeri.

Mavera-ün-nehr ili, Tur-i Sina gibi oldu,
nurlandıranlardan biri, Mahmud-i İncirfagnevi.

Ali Ramitenidir Azizan ve piri Nessac,
çok keramet gösterdi, Muhammed Baba Semmasi.

Seyyid Emir Gilal de, ilim deryasında sadef,
andan meydana geldi, Behaüddin-i Buhari.

Alaüddin-i Attar, zamanının kutbu idi,
Yakub-ı Çerhide oldu zahir, envar-ı rahmani.

Ubeydüllahi Ahrar ve kadi Muhammed Zahid,
Derviş Muhammed geldi ve Hacegi Muhammed Emkenegi.

Baki billahdan gelen, nurlara kendi de katıp,
binlerce kalb temizledi, İmam-ı Ahmed Rabbani.

Urvet-ül-vüska Masum ve Seyfeddinle seyyid Nur,
ve Mazherle Abdüllah, sonra Halidi Bağdadi.

Feyiz verdiler bunlar da, sonra bu nuru Abdüllah,
Anadolu’ya yaydı, hem de Taha-yı Hakkari.

Hem seyyid-i Salih de, kardeşin yerini tutup,
fena-fillaha kavuştu Sıbgatullah-i Hizani.

Bu üç Velinin sohbetlerinde yükselip,
Mürşid-i kâmil oldu, seyyid Fehim-i Arvasi.

Bu otuzdört Velinin kalbleri, bir ayna gibi,
yaydılar hep cihana, envâr-ı Resulillahi.

Bütün bu nurlar en son, toplandı bir hazinede,
ismi bu hazinenin: Abdülhakim-i Arvasi.

Dua edeceğin zaman, Silsileyi oku heman!
Salihleri söyleyince, yağar rahmeti Rahman!

Selam olsun, dua olsun, bu yazardan daima,
Silsile-i aliyyenin ervahına ya Sübhan!
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Süs ve ziynetine bakma


Gel aldanma bu dünyaya, sonu viran olur, bir gün,
senin bu sürdüğün demler, elbet yalan olur, bir gün.

***

Gel ey âkıl visal iste, uyan artık hevâdan geç!
heman ruyi cemal iste, yeter, hubbi sivâdan geç!

Gönül mülkün tertemiz et, gider kirleri, pasları,
hülus ile ibadet et, ucub ile riyadan geç!

Bilirsin, bu fenâ mülkü, değildir kimseye bâki,
bekâyı lâ yezâl iste, bu mülkü bi vefâdan geç!

Paraya pula aldanma, seni avlamasın dünya!
süs ve ziynetine bakma, çürük olan binadan geç!
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Şükür Hakka, daim sözü dağların​


Kış günleri gidip, bahar gelince,
açılır gafletten, gözü dağların.
Donanır, süslenir, gonca güllerle,
geçmez bülbüllere, nazı dağların.

Gece gündüz, tesbihledir işleri,
Allah, Allah söyler, daim kuşları.
Göklere uzanmış, sanki başları,
dua kıblesine, yüzü dağların.

Kudretten, hepsine, hulle biçilir,
Hak rahmeti, üstlerine saçılır,
Türlü türlü, çiçekleri açılır,
Cennet-i a’lâdır, yazı dağların.

Bakıp doyulmaz, yeşil alanlara,
hidayetler olur, Hakdan anlara.
Esen yeli, safâ verir canlara,
miskü anber kokar, tozu dağların.

Bir yanda, zanbaklar, bir yanda lâle,
ırmakları benzer, âb-ı zülâle,
(Sebbe-ha) manası, geliyor dile,
şükür Hakka, daim sözü dağların.
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Üç şey lazımdır önce​



Herkese üç şey çok lazımdır önce,
biri, iman edinmektir iyice,

Biri, İslam’a uymaktır her yerde,
fıkhı iyi öğrenmeli elbette.

Bir de ihlastır, her işte daima,
şöyle ki, hiç olmaya ucb-ü riya.

Bu üçü birden tahakkuk etmeli,
böyledir, İslamiyet’in temeli.

Hem bu ihlas olmasa, makbul değil,
tasavvuftur ihlasın kaynağı bil!​
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Veliyyi kâmil​



Zahirde muhtaç görünür hizmete,
bâtını imdat ediyor herkese.
Zahirine bakan aldanır elbet,
Özünü görene ulaşır himmet.

Hak teâlâ dostlarını gizledi,
bâtını zahirle mestur eyledi.
Zahirleri İslamiyet miratıdır,
batınları Hakkın nazargâhıdır.

Aşıka dertlerin verdiği safa,
dediler ki, nimetlerde yok asla.
Gafiller buna inanmazlar amma,
Kur’anda bildiriyor Hak teâlâ.

Veli sohbetinde bulunsa kişi,
kalb gözü açılır, nur dolar içi.
Nefsin arzuları hoş gelmez olur,
bu sırrın perdesi hemen çözülür.

İslamiyet'e yapış, bir Veli ara!
bulmazsan, sevmek de yetişir sana!
Bu iki nimete ermiş olanlar,
Veliyyi kâmilden feyiz alırlar.

Resulün kalbinden fışkıran nurlar,
muhabbet yolundan bunlara akar.
Abdülhakim Arvasi, Veli idi,
sözleri, işleri, buna delil idi.

Seyyid Fehim’den, almıştı icazet,
her halinde görünürdü keramet.
Arifi tanımak zor olur sanma!
Her işi uygundur Resulullaha!

Sözü, işi, Peygambere uymayan,
her ne derse desin, durma kaç ondan!
Amel, yapılan işler demektir.
Amel ve iman İslamiyet’tir.

İman inanmaktır, amel yapmak,
ikisi iledir Müslüman olmak!
İnananlar yetmiş üç fırka oldu,
hak yolu yalnız, (Ehl-i sünnet) buldu.​
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Yalvar güzel Allaha​


[size=4]
Öğüdüme darılma
Yalvar güzel Allaha!
Yolundan hiç ayrılma
Yalvar güzel Allaha!

Namazını kılarak
Orucunu tutarak
Zekatını vererek
Yalvar güzel Allaha!

Bir gün gözlerin görmez
Kulakların işitmez
Bu fırsat ele girmez
Yalvar güzel Allaha!

Sağlığı ganimet bil
Her saati nimet bil
Yalvarmayı izzet bil
Yalvar güzel Allaha!

Ömrü boşa geçirme
Nefsine kuvvet verme
Başkalarını yerme
Yalvar güzel Allaha!

Fırtına gibi esme
Salihlere hiç küsme
Allah’tan ümit kesme
Yalvar güzel Allaha!

Seherde yağar rahmet
Bilmelisin ganimet
Gitsin kalbdeki zulmet
Yalvar güzel Allaha!

Allah'ın adın yâd et
ruhun ve kalbin şâd et
Bülbül gibi feryat et
Yalvar güzel Allaha!​
[/size]
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Yürü dünya yürü​


Dünya geçicidir, burda kalınmaz,
ne kadar mal olsa, murad alınmaz,
gafil olma sakın, geri dönülmez!

Yürü dünya yürü, sonun virandır,
bin yılından sonra, ahir zamandır.

Hâlıkın dururken, mahluka tapma,
şeytana uyup da, yolundan sapma,
haramlara dalıp, dinini yıkma!

Yürü dünya yürü, sonun virandır,
bin yılından sonra, ahir zamandır!

Azık topladın mı yola çıkmaya?
Işık edindin mi aydınlanmaya?
İki melek gelir sual sormaya.

Yürü dünya yürü, sonun virandır,
bin yılından sonra, ahir zamandır!

Ölünce, çözerler belin, kuşağın,
gözüne görünmez, oğlun, uşağın,
yakasız kefendir, örtün, döşeğin.

Yürü dünya yürü, sonun virandır,
bin yılından sonra, ahir zamandır!

Paran, apartmanın arkada kalır,
ummadığın gelir, hepsini alır,
gayrılar yer, içer, senden sorulur.

Yürü dünya yürü, sonun virandır,
bin yılından sonra, ahir zamandır!

Münker Nekir gelir, çınarlar gibi,
gözleri yanıyor, şimşekler gibi,
sorguya çekerler, gök gürler gibi,

Yürü dünya yürü, sonun virandır,
bin yılından sonra, ahir zamandır!

Cehennemin, yedi türlü yapısı,
herbirinin ateşlendir kapısı,
seksen yıllık yoldan gelir kokusu.

Yürü dünya yürü, sonun virandır,
bin yılından sonra, ahir zamandır!​

 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Yüzün dön, iltica eyle​


Ölüm vardır, gafil olma, sakın meyletme dünyaya!
Kapılma mal-ü emlake, sakın aldanma dünyaya.
Çalış emr-i ilahiyi yettikçe icraya!

Gelenler hep sefer eyler, muhakkak dar-ı ukbaya!
Yüzün dön, iltica eyle, Cenab-ı Zât-ı Mevlaya!

Bu dünya bir köprüdür, her gelen bir bir geçer durmaz!
Hani aba-ü ecdadın, ne oldu, kimseler sormaz.
Hani annen, baban nerde, bu dünya kimseye kalmaz.

Gelenler hep sefer eyler muhakkak dar-ı ukbaya.
Yüzün dön, iltica eyle, Cenab-ı Zât-ı Mevlaya!

Ecel bir gelir, ondan aceb kurtulan var mı?
Hiç ölmem diyenler ölmüş, bakın hiç kurtulan var mı?
Hani şahlar ve sultanlar, bakın hiç nişan var mı?

Gelenler hep sefer eyler muhakkak dar-ı ukbaya,
Yüzün dön, iltica eyle, Cenab-ı Zât-ı Mevlaya.​
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Ah nideyim ömrüm seni


Yok yere geçirdim günü
Ah nideyim ömrüm seni
Seninle olmadım gani
Ah nideyim ömrüm seni

Geldim ve geçtim bilmedim
Ağlayıp gussa yemedim
Senden ayrılam demedim
Ah nideyim ömrüm seni

Hayrım şerrim yazılacak
Bir gün mezar kazılacak
Benzim şeklim bozulacak
Ah nideyim ömrüm seni

Gidip geri gelemezsin
Gelip beni bulamazsın
Hep benimle kalamazsın
Ah nideyim ömrüm seni

Hani sana güvendiğim
Güvenip de sevindiğim
Hepsi kaldı kazandığım
Ah nideyim ömrüm seni

Miskin Yunus gideceksin
Acep sefer edeceksin
Hasret ile kalacaksın
Ah nideyim ömrüm seni

 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Allah yolunda


Doğru gidelim Allah yolunda
Feryat edelim Allah yolunda

Bir yılı bir gün gelecek o gün
Ak olsun yüzün, Allah yolunda

Derdine düşme, yolundan şaşma
Sınırı aşma, Allah yolunda

Yunus'un sözü, kul olmuş özü
Kan ağlar gözü Allah yolunda
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Aşkın aldı benden beni



Aşkın aldı benden beni bana seni gerek seni
Ben yanarım dün ü günü bana seni gerek seni

Ne varlığa sevinirim ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum bana seni gerek seni

Aşkın aşıklar öldürür aşk denizine daldırır
Tecelli ile doldurur bana seni gerek seni

Aşkın şarabından içem Mecnun olup dağa düşem
Sensin dün ü gün endişem bana seni gerek seni

Sofulara sohbet gerek ahîlere ahret gerek
Mecnunlara Leyla gerek bana seni gerek seni

Eğer beni öldüreler külüm göğe savuralar
Toprağım anda çağıra bana seni gerek seni

Miskin Yunus benim adım gün geldikçe artar odum
İki cihanda maksudum bana seni gerek seni​

 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Aşkın ile aşıklar
Aşkın ile aşıklar
Yansın ya Resulallah
İçip aşkın şarabın
Kansın ya Resulallah

Seni seven her kişi
Verir yoluna başı
İki cihan güneşi
Sensin ya Resulallah

Seni seviyor Subhan
Oldun kamuya sultan
Canım yoluna kurban
Olsun ya Resulallah

Feda Yunus'un canı
Nur kapladı cihanı
Âlemlerin sultanı
Sensin ya Resulallah
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Aşkın odu ciğerimi


Aşkın odu ciğerimi
Yaka geldi, yaka gider
Garip başım bu sevdayı
Çeke geldi, çeke gider

Tak etti firak canıma
Aşık oldum cananıma
Aşk zincirin dost boynuma
Taka geldi, taka gider

Sadıklar durur sözüne
Gayri görünmez gözüne
Bu gözlerim dost yüzüne
Baka geldi, baka gider

Bülbül eder ah-u figan
Hasret ile yandı bu can
Benim gönülcüğüm ey can
Haktan geldi Hakka gider

Bitmez ayrılık savaşı
Onulmaz bağrımın başı
Gözlerimin kanlı yaşı
Aka geldi, aka gider

Miskin Yunus'un sözleri
Coşturur hep bülbülleri
Dost bahçesinin gülleri
Koka geldi, koka gider
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Aşksızlara verme öğüt



Aşksızlara verme öğüt öğüdünden alır değil
Aşksız âdem hayvan olur hayvan öğüt bilir değil

Kara taşa su koyarsan elli sene ıslatırsan
O taş yine kara taştır hünerli taş olur değil

Taştan çıkar türlü sular ayağında pişer neler
Cahil gönlü taştan beter cahil yola gelir değil

Şah balaban şahin doğan güzel övmüş onu öven
Doğan zayıf olur ise doğanlıktan kalır değil

Güneşler güneşi gitti ahireti teşrif etti
Cahil onu öldü sanır o hiç ölmez ölür değil

Yunus olma cahillerden ırak kalma ehillerden
Cahil salih olur ise cahillikte kalır değil

 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Bilmeyenler bilsin ki



Bilmeyenler bilsin ki aşk bir güneşe benzer
Aşkı olmayan gönül sanki taşa benzer.

Taş gönülden ne biter dilinde ağı tüter
Çok yumuşak söylese sözü savaşa benzer.

Aşk dolu gönül yanar yumuşar muma döner
Kararır taş gönüller sarp katı kışa benzer.

***

Senin aşkının oku, demirden taştan geçer
Aşkına düşen kişi can ile baştan geçer.
Gece gündüz eder zâr, aşkın ile olur yâr
Endişesi sen olan yemekten aştan geçer.

Aşkına düşenlerin yanar durur yüreği
Sana veren kendini lüzumsuz işten geçer.
Başında aklı olan ücretle amel etmez
Her güzele kapılmaz, göz ile kaştan geçer.

Gerçek aşık olasın, can vermeye ivesin
Dostla pazarlık eden nice bin baştan geçer.
Yunus’un gönül evi doludur Hak sevgisi
Tercih eden sohbeti dosttan tanıştan geçer.

 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Bir kez gönül yıktın ise



Bir kez gönül yıktın ise bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi elin yüzün yumaz değil

Ne erenler geldi geçti, bunlar yurdu kaldı göçtü
Kanat açıp Hakka uçtu hümâ kuşudur kaz değil

Yol odur ki doğru vara, göz odur ki Hakkı göre
Er odur alçakta dura yüceden bakan göz değil

Doğru yola gittin ise er eteğin tutun ise
Bir hayır da ettin ise birine bindir az değil

Yunus bu sözleri çatar, sanki balı yağa katar
Halka mallarını satar yükü cevherdir tuz değil
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Bu dünyadan gider olduk



Bu dünyadan gider olduk
Kalanlara selam olsun
Bizim için hayır dua
Kılanlara, selam olsun

Ecel büke belimizi
Söyletmeye dilimizi
Hasta iken halimizi
Soranlara, selam olsun

Tenim ortaya açıla
Yakasız gömlek biçile
Bizleri ılık su ile
Yuyanlara, selam olsun

Azrail alır canımız
Kurur damarda kanımız
Yıkayıp da kefenimiz
Saranlara, selam olsun

Veda ettik postumuza
Gider olduk dostumuza
Namaz için üstümüze
Duranlara, selam olsun

Dünyaya gelenler gider
Dönüşsüz bir yola gider
Bizim halimizden haber
Soranlara, selam olsun

Miskin Yunus söyler sözün
Yaş doldurmuş iki gözün
Bizi bilmeyen ne bilsin
Bilenlere, selam olsun
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Canım kurban olsun senin yoluna



Canım, kurban olsun senin yoluna,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed!
Gel şefaat eyle kemter kuluna,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed!

Mümin olanların çoktur cefası,
Ahirette olur zevk-u safası.
Onsekizbin âlemin Mustafası,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed!

Yedi kat gökleri seyran eyleyen,
Kürsinin üstünde cevlan eyleyen,
Miracda, ümmetin Haktan dileyen,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed!

(Yunus) neyler iki cihanı sensiz,
Sen hak Peygambersin şeksiz şüphesiz!
Sana uymayanlar, gider imansız,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed!​
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ŞİİR ODASI

Canlar feda yoluna



Canlar feda yoluna bu can kaygısı değil
Sen can gereksin bana cihan kaygısı değil

Canlar içinde cansın, bize iki cihansın
Hem din ile imansın, iman kaygısı değil

Yaramı yuyup sildim yaram kimdendir bildim
Bendeki yâr kaygısı yaram kaygısı değil

Sırrı açığa verdim saklamam gayri derdim
Apaçık seni gördüm, gizli kaygısı değil

Derman ola mı bana derdim benim kim ona
Dertli varayım sana derman kaygısı değil

Gelin aşık olalım aşka dönüp duralım
Baygın halde yatmışım dönmek kaygısı değil

Aşkın zehirli oku saplandı yüreğime
Aşkın için öleyim okun kaygısı değil

Can ü gönülü nittim aşkın oduna attım
Doğruyu da unuttum şüphe kaygısı değil

Aşkın burcundan uçtum dönüp dolaşıp geçtim
Ben dost ile buluştum dönmek kaygısı değil

Denizlere dalmışım ne sedefler bulmuşum
Cevher olup gelmişim deniz kaygısı değil

Durduğum yer Tûr ola, baktığım dîdâr ola
Ne hacet Musa bana, sen ben kaygısı değil

Bu Yunus’u andılar, kervan gitti sandılar
Ben menzile eriştim kervan kaygısı değil
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt