DUA
DUA
S.A
Yalnızlığın pusu kurduğu karanlıklarda yön çiziyorum. Uzak sesler yakınlaştıkça düşlerimi erteliyorum. Hıçkırıklar düğümleniyor boğazımda, içimden çığlık atıyorum gecenin en zor anında. Yoksa ben, yitirilmiş bir zaman mıyım? “Pişman oldum.” Deyişim, gecenin üçünü gösteriyor yine… Her şey yabancı.. yıldızlar ağlıyor halime, kayıyor ay buğusu gözlerime… Şimşekler çakıyor ansızın, ardından rahmet sarıyor bütün bedenimi. Alıp getiriyor beni, bir rahmet damlacığı Sen’in gazabını geçmiş merhamet okyanusuna. Yudum yudum içerken, kayboluyorum rahmetinin enginliğinde.
Gönül biganeliklerle doldu taştı. Ya fani sevgisiydi kapkara gönlümün sebebi, yahut Sen’i unutuşumun cezası günahlarım… Ve gün ışığını beklerken yöneldim kapına, dilimde tül tül dualarla… Affını mazhar eyle! Kıtmir edalı, boynu tasmalı ama Sana sevdalı kuluna…
Ya Rab! Affını ihsan eyle nur sızmamış her halimize. Ağırlığından ezilmiş günah defterlerimize. Günbatımlarının kuşattığı aciz sözlerimize, dile getiremediğimiz tövbe yüklü cümlelerimize… Ört üzerlerini Settar isminle çirkinliklerimizin…
Ya Rab! Esirgeme “sevgi” dediğin, o anlaşılmaz kalb anahtarını… Mühürleme tahtını kurduğun şu kalbi sensizlikle. Bizi bize bırakıp, yapayalnız koyma karanlıklarda.
Ya Rab! N’olur Günyüzü göster bize, güneşi avuçlayalım sımsıkı. Tüllensin yeniden sevgimiz…
Ya Rab! Ümit bahşet’.. Ümit olsun yeni doğan sabahlarımızın adı… Bir güvercin kanadında, yahut mor menekşe akşamlarda… Buz kesilmiş hayallerimizin yamacında beklerken, ümit yeşertsin dualarımız. Rüzgarın hayhuyuna takılıp sararan ömrümüze bir çiğ düşsün ümitten yana. N’olur hiç solmasın ümidin yedi rengi içimizde…
Ya Rab! Unutturma kendini .. unutur senden gayri her şeyi. Beyhude geçen günlerimizin alaca karanlığına takılıp kaldığımız “mecazi sevdaları.” Şu ritmi bozuk kalb atışlarımıza şifa sun..acı veren isyan günlerimize, diz üstü çöktüğümüz kara gecelerimize. Yağmuruna hasret bıraktığımız gönül mevsimlerine… Yalvarıyorum! Rahmetini lutfet günün birinde.
Ya Rab! Barış lutfet, sekineler indir meleklerin nurdan kanatlarıyla, taştan da katı yüreklere… Ve silah gölgesinde gözyaşı döken masum çocuklara, güzel günler lutfeyle…
Ya Rab! Dindir içimizdeki acıları Bembeyaz tebessümler nakşeyle dudaklarımıza..ölümü değil umudu bekleyenlere, bugünü değil, yarını arayanlara, güller sunualım ışık süvarilerimizle… Yaşayan değil, yaşatan olalım… Dalgalı denizlerde alabora olanları, tanımadığı sularda yitip gidenleri, sahil-i selamete ulaştır.Günyüzü göster bize, güller açsın solgun ve yorgun şehirlerimizde. Rahmetinin serinliğini indir toprağımıza…
Ya Rab! Zaman ve mekanları aşkın bir surette gidelim Peygamber-i Zişan’ın şefkat iklimine. İklimi sarsın bizi tül tül ve biz gönül kadehlerimizde sunalım dostluğumuzu… Katık edelim gözyaşlarımızı, ‘vuslat’ı yaşayalım.
“Bir ticaret yapmadım, nakd-i ömür oldu heba,
Yola geldim; lakin göçmüş cümle kervan bihaber…
Ağlayıp, nalan edip, düştüm yola tenha,garib;
Dide giryan, sine biryan, akıl hayran bihaber…”
HAYIRLI AKŞAMLAR ALLAH A EMANET OLUN