Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

NİÇİN NAMAZ KILARIZ? (1 Kullanıcı)

abı_hayat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eyl 2008
Mesajlar
5,186
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
41


Allah razı olsun, faydalı bir paylaşım olmuş.......
 

yalinsak

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Şub 2009
Mesajlar
120
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Allah cümlemizden razı olsun..
 

edam005

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Ara 2008
Mesajlar
982
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
Rabbiim sizlerdende razı olsun kardeşlerim..
 

berat05

Yönetici
Katılım
26 Eki 2007
Mesajlar
7,764
Tepki puanı
1,036
Puanları
163
Yaş
49
Konum
Gönlün olduğu yerde
Güncelleme

Güncelleme

İZMİR NAMAZA SAHİP ÇIKTI

İzmir namaza sahip çıktı

Yeni Asya Gazetesi İzmir Temsilciliği tarafından Balçova Termal Tesisleri’nde düzenlenen “Namazımıza Sahip Çıkıyoruz” isimli program halktan yoğun ilgi gördü. İzmirliler, toplantının düzenlendiği Balçova Termal Tesisleri’ndeki üç bin kişilik Kardelen Salonu’nu tıklım tıklım doldurdu. Konuşmacı olarak Av. Ahmet Yılmaz, yazar Cemil Tokpınar, yazar Senai Demirci ve oyuncu Yaşar Alptekin katıldı.

Konuşmacılar, geçen günlerde İstanbul Bağcılar’daki bir lisede namaz kılan öğrencilerin kamuoyuna suçlu gibi yansıtılmasına tepki gösterdi.

Senai Demirci, “Laik bir ülkede çocuklara namaz kılmaları için bodrum katları gösterilmez, güzel yerler gösterilir” dedi.

Kamusal alan tartışmalarına da göndermede bulunan Demirci, “Kamusal alan, bizim alanımız değil. Namaz kılan kılmayan, başı açık örtülü diye bir ayrımımız yok. Birileri zannediyor ki başı açık olanlarla örtülü olanların bitmek bilmeyen bir kavgası var. Birileri bizi bir taraftan böldüğünde biz de diğer taraftan bölmeyiz.” şeklinde konuştu.

“Namazla Yeniden Doğum” isimli bir kitap yazan Alptekin ise 3 yıldır namaz kıldığını söyleyerek, “Namaza başladığım günü doğum günüm olarak kabul ettiğim için 3 yaşındayım” dedi.

Annesinin ve babasının hayır duâsını aldığı için değiştiğini düşünen Alptekin, gençlere şu tavsiyede bulundu: “Sonra kılarım diye namazı ertelemeyin. Camilerden çıkarken birbirinize gülümseyin, kutlayın. Namaza başladıktan sonra bana sosyete İslâmcısı dediler, delirdi dediler, şeriatçi dediler, hiç rahatsız olmadım. Sadece duâ ettim onlar için. Hiç kızgınlığım yok, yalnızca üzülürüm onlara. Namaza başladıktan sonra, bakan gözlerim gören gözler oldu.” Alptekin, İzmir hakkındaki görüşlerini ise şöyle dile getirdi: “İzmir’e daha önce turistik amaçlı gelmiştim. O zamanlar kendimi zengin zannederdim ama şimdi manevî zenginlik hissediyorum. İzmir’de ne kadar çok akrabam olduğunu bugün fark ettim.”

Namaza başladığı zamanlarda geçmişe dair büyük pişmanlık duyduğunu belirten Alptekin, “İlk bir bir buçuk ay çok ağladım. ‘Rabbim beni neden seçti, ne yaptım da beni bataklıktan kurtardı?’ diye düşündüm. Sonra birisi bana, ‘Sen annenin ve babanın hayır duâsını almışsın,’ dedi. O zaman fark ettim, Rabbim’in beni neden seçtiğini,” diye konuştu.

Alptekin, kitabı yazma sürecine ilişkin olarak da “Kitabımı ben yazmadım ki, Rabbim yazdırdı” dedi.

Yazar Tokpınar da namazın önemini anlattığı konuşmasında, Bedir Savaşında Nisa Sûresi’nde yer alan üç ayetle namazın ertelenmeyip kılınması istendiğini belirterek, “Çünkü namaz rahmettir, zafere vesiledir. Bugün İslam âleminin çektiği sıkıntıların en büyük sebeplerinden birisi İslam ümmetinin namaz kılmamasıdır.” Dedi.

Türkiye’de namaza olan ilgisizliğin korkunç bir problem olmasına rağmen sorumluların gereken ilgiyi göstermediğini belirten Tokpınar, “Bugün dine duyarlı gazete, TV, radyo, dergi ve yayınevlerinde bile namaza gerektiği gibi sahip çıkılmıyor, namaz anlatılmıyor. Oysa namazla ilgili binlerce yazı, haber, kitap, CD, film, yarışma olmalı” şeklinde konuştu.

Namaz Gönüllüleri Platformu olarak namazı ülke gündemine getirip vazgeçilmezliğini ispat edeceklerini belirten Cemil Tokpınar, “Bir gün televizyonu açtığınızda bir namaz filmiyle karşılaşacaksınız. İnşallah milyonlara namazı anlatacağız” müjdesini verdi.

__Alıntıdır__
 

AY-YA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Ara 2008
Mesajlar
2,370
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
'' neden ve niiçin NAMAZ''

'' neden ve niiçin NAMAZ''

rahim.jpg


Anne karnındaki bir çocuğun ağzı vardır, gözü vardır, kulağı vardır, eli vardır, ayağı vardır. Bütün aza ve cihazatı tam tekmil verilmiştir. Halbuki bunların hiçbirine orada lüzum yoktur. Orada çocuk, gıdasını, göbeğinden annesine bağlı bir hortumla almaktadır.
Simdi bu çocuk:
-Ya Rabbi! dese, su hortum bana yetmektedir. Pekiyi şu ağza, şu göze, şu kulağa, şu ele, şu ayağa ne lüzum vardı. Hiçbir işe yaramamaktadırlar?
Herhalde ALLAH’dan şöyle bir cevap alacağı muhakkak:
- “Acele etme kulum, aklın almadığı şeye de burnunu sokma. Sen kısa bir müddet sonra öyle bir âleme gideceksin ki burada ‘her şeyim’ dediğin hortum, orada hiçbir şeye yaramayacak, kesilip atılacak. Lüzumsuz sandığın ağız, göz, kulak gibi şeylerde en lüzumlu cihaz durumuna geçecek.”

rahim-2.jpg
O çocuk bu gerçeklere inanmasa ve bir inkârcı olarak dünyaya gelse hakikaten hortumun işe yaramadığını, ebenin onu kesip kaldırıp attığını; lüzumsuz sandığı ağız, göz gibi cihazların devreye girdiğini, onlarsız olunmayacağını görse utanır mı, utanmaz mı? İnanmadığı için dizlerini döver mi, dövmez mi?
Şu anda bizde, tıpkı o çocuk gibi bir ananın karnındayız. 9 ay, 9 sene veya 90 sene sonra bir başka dünyaya doğacağız. O dünyanın adı ahiret. Biz şu anda dünya anamıza maddi hortumlarla, midemiz ile bağlı durumdayız.
Eğer biz:
-”İşte geçinip gidiyoruz. Ya Rabbi! Şu Namaza, oruca, hacca, zekâta, dine, imana, İslam’a ne lüzum vardı?” Dersek Rabbimizden söyle bir cevap alacağımız muhakkak!
- “Ey kullarım! Kısa bir müddet sonra bu dünyadan çıkacaksınız. Öyle bir âleme götürüleceksiniz ki orada ‘her şeyim’ dediğiniz bu maddi hortumların hiçbiri işe yaramayacak. Lüzumsuz sandığınız namaz gibi, zekât gibi, hac gibi ibadetler de en lüzumlu şeyler durumuna geçecek. Orada insanlara arabasına, parasına, servetine ve suretine göre değil; kalbine ameline ve ibadetine, namazına göre değer verilecek.
Yani namazınız, zekâtınız, orucunuz, haccınız, hayır hasenatınız, ahirette sizin için her şey olacak. El olacak, ayak olacak, dil olacak, dudak olacak, villa olacak, havuz olacak, senet olacak, berat olacak, uçak olacak, sonu olmayan zenginlik ve saadet olacak kısaca Cennet olacak.
Eğer biz bilgiçlik eder, fen ve teknik asrında olduğumuzla şımarır, Rabbimizin hikmet lisanıyla buyurduğu bu gerçekleri kabul etmez, ibadetsiz bir tembel veya bir inkârcı olarak ahirete gider, gerçekleri görürsek utanmaz mıyız? Hakikaten her şeyim dediğimiz hortumlarımızın, yani arabamızın, apartmanımızın, paramızın, pulumuzun hiçbir işe yaramadığını müşahede ederek, ibadetlerin her şey olduğunu anlasak o anne karnında ağzı lüzumsuz gören çocuk gibi mahcup olmaz mıyız? Dizlerimizi dövmez miyiz? Keşke inansaydık, keşke namazımızı kılsaydık, orucumuzu tutsaydık, zekatımızı tam verseydik, ALLAH için yasasaydık, eşsiz insan şanlı Peygamber Hz. Muhammed ( s.a.v)’in yolunda yürüseydik demez miyiz?

rahim-3.jpg

Pişman olacağın, dizlerini döveceğin o gün gelmeden aklını başına al…
 

yalinsak

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Şub 2009
Mesajlar
120
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
çok haklı ve etkileyici bir konuya değinmişsin,emeğine sağlık ALLAH razı olsun.

şükretmessek verilenler elimizden alınır ve ne ekersek onu biçeceğimiz bir alemdeyiz.
 

elifffff

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Ağu 2008
Mesajlar
1,217
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
36
Namazda iken, Namazda Olmak Gerekir

Namazda iken, Namazda Olmak Gerekir

Mevlâna Hazretlerinin Müritlerinden biri “Efendim namazda iken nasıl olmak gerekir?” şeklinde bir soru sorması üzerine, Mevlana: “Namazda iken namazda olmak gerekir” diye cevap vermiştir.

Bunun manası şudur: Namaz kılarken, kişinin namazda olduğunu unutmaması, namazın gereklerini yerine getirmesi, fikren, aklen, okuduklarını, yaptıklarını takip etmesi, Allah’ın huzurunda olduğunun idrakinde olması, namaz miracına yakışır bir şekilde, dünyadan sıyrılması, kendini yalnız namazla meşgul etmesi, başka meşgaleleri geride bırakması, “Namazda iken namazda olma”nın birer açılımıdır.

Bu yazımızda, bu açılımları Gazali’nin de işaret ettiği (İhya, 167-169) birkaç basamakta açıklamaya çalışacağız:

1. Kalbin huzuru: Kalbin namazda hazır bulunup görev alması demektir. Kalıbını Kâbe’ye doğru yönelten kulun, kalbini de Hakiki mabud olan Allah’a yöneltmesi bu huzurun temel esprisidir.

Dünyevî meşgalelerden kurtulmuş, miraç yolculuğuna başlamış, kesretten vahdete/yaratıklar meclisinden sıyrılıp Yaratanın huzuruna çıkmış, ilâhî huzurdaki duruşunun idrakine varmış bir kalp, gerçek huzura kavuşur ancak ve namazın huzuruna huzur katmış olur.

Huzuru kazanmak: Huzuru kazanmak, kalbi namazda hazır etmek için, namazın en önemli bir görev olduğuna inanmakla mümkündür. Çünkü kalp, mutlaka bir şeylerle meşgul olacaktır, tembel ve boş duramaz. Duygu ve düşüncelerimizde hangi konuya öncelik verirsek, gönlümüz de ona önem verir ve onunla meşgul olur. Kalbin namazda devreye girip hazır olması için, ona namazın önemini hatırlatmamız gerekir. Kişinin himmeti neredeyse, kalbin kıymet ölçüsü de oradadır.

2. Zihnin kavraması/anlaması: Bundan maksat namazdaki söz ve hareketlerin ne anlama geldiğini kavrayıp bilmektir. Bazen kalp okunan lafzın yanında hazır olduğu halde, onun manasıyla ilgilenmemiş olabilir. Oysa, daha önce hiç akla gelmeyen güzel incelikler namazda insanın zihnine, kalbine gelebilir ve bunlarla çok güzel bir rotaya girebilir. “Namaz her türlü kötülük ve hayasızlıktan alıkoyar” (Ankebut, 29/45) mealindeki ayette bu gerçeğe de işaret edilmiştir.

Namazdaki söz ve hareketleri anlamanın yolu da her şeyden önce kalbi devreye sokmaktan geçer. İnsan zihni, kalbinin önem verdiği konulara yönelip orada yoğunlaşır.

3. Tazim göstermek: Namaz kılan kimsenin, huzurunda bulunduğu yüce Allah’ın sonsuz büyüklüğünü kavraması, ona karşı saygıyla dolması namazı namaz yapan unsurlardan biridir. Zaten namaz ve ibadetin farz kılınmasının en büyük hikmeti, Allah’ın azametini kalplere yerleştirmektir.

Tazimin kaynağı iki şeydir:

• Her şeyin dizgini elinde, her şeyin anahtarı yanında—ilim ve kudretiyle—her şeyin yanında hazır ve nazır olan Allah’ı yakından tanımak. Ki bu imanın gereğidir.

• Her şeyiyle Allah’a muhtaç olan kendi nefsinin fakirliğini, acizliğini, hakirlik ve küçüklüğünü idrak edip bilmek. En küçük bir varlık olarak en büyük bir varlığın huzurunda olduğunu anlamak ve bu saygının bir sonucu olarak da içinde huşu duymaktır.

4. Heybet/Mehabet: Bu kavram, ileri derecede büyük görülüp de saygı duyulan bir varlık karşısında hissedilen ürperti duygusu anlamına gelir.

Mehabetin kaynağı da Allah’ı yakından tanımaktır. “Kulları içinde Allah’a karşı gereği gibi saygı duyup ürperti hissedenler ancak âlimlerdir” (Fatır, 35/2 mealindeki ayette belirtildiği üzere, Allah hakkındaki ilim ve bilgi arttıkça, ona karşı duyulan saygı ve mehabet de o nispette artar.

Rivayete göre Hz. Aişe şöyle demiştir:

“Hz. Peygamber Efendimiz (S.A.V.)’le normal sohbet ederdik. Namaz vakti gelince sanki ne biz onu tanımışız, ne de o bizi tanımış..” (Gazali, İhya, I/160). Bu tavır, Allah’a karşı duyulan saygının olduğu kadar, görev sorumluluğundan kaynaklanan bir kaygının da ifadesidir.

5. Reca/Ümit: Öyle sultanlar var ki, insanlar onların büyüklükleri karşısında korkup ürperir fakat onlardan iyilik namına bir şey ümit etmez. Namaz kılan kimse ise, sultanlar sultanı olan Yüce Allah’ın huzurunda; bir yandan büyüklük ve azameti karşısında ürperti duyup iki büklüm olurken, diğer taraftan iman ettiği sonsuz rahmetini ve kılmakta olduğu namazın büyük bir mükâfatını ümit etmektedir.

6. Haya duygusu: Bu duygu yukarıda arz edilen unsurların bir süspansiyonu hükmündedir. Mehabetinden ürperdiği, rahmetini ümit ettiği Rabbinin huzurunda olduğunu düşünen bir kulun içinden şimşekler gibi çakan, kalbinin derinliklerinden kopup gelen nefsinin kusur saçan sinyalleri onun bütün benliğini sarar da benzi sararmaya başlar.

HER yönden kusur ve ayıplarla kirlenmiş bir kimlikle, her yönden mükemmel, kusurlardan uzak kutsal bir varlığın karşısında olduğunu, şanına layık bir tarzda kulluğunu sunamayacağının endişesini taşıyan ve bunu idrak eden kimsenin öz benliğini utanç ve hayanın kaplaması kadar tabii bir şey olamaz....


(alıntıdır)
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
42
Konum
sakarya
Kalbin namazda devreye girip hazır olması için, ona namazın önemini hatırlatmamız gerekir. Kişinin himmeti neredeyse, kalbin kıymet ölçüsü de oradadır.

selamun aleykum kardeşim.Hani öyle anlar oluyorki bazen kalbe öyle ilham ediliyorki günahı sevabı tüm ibadetleri basit görüyoruz,görevden ibaret sayıyoruz ibadettlerimizi.Bu durum hasıl olunca bazen bende öyle hiddetleniyorumki kendime:(.Selam ve dua ile kalınB)
 

AY-YA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Ara 2008
Mesajlar
2,370
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
gözlerine sağlık güzel kardeşim ders almamız dileğiyle hayırlı sabahlar...
 

elifffff

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Ağu 2008
Mesajlar
1,217
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
36
Kalbin namazda devreye girip hazır olması için, ona namazın önemini hatırlatmamız gerekir. Kişinin himmeti neredeyse, kalbin kıymet ölçüsü de oradadır.

selamun aleykum kardeşim.Hani öyle anlar oluyorki bazen kalbe öyle ilham ediliyorki günahı sevabı tüm ibadetleri basit görüyoruz,görevden ibaret sayıyoruz ibadettlerimizi.Bu durum hasıl olunca bazen bende öyle hiddetleniyorumki kendime:(.Selam ve dua ile kalınB)

aleyküm selam kardeşim....
öyle haklısınız,bazı zamanlar bende çok kızıyorum kendime....
dünyanın boşvermişliğine kayıyor yolum, nefis kocaoğlan kandırıyor yine beni....
Rabbim yolundan ayırmasın bizleri,
yanılıp sürçtüğümüzde rahmetiyle kaldırsın bizi yerimizden...
günahlarımızı bağışlasın...

muhabbetle,
Rabbime emanetsiniz....
 

mir_erhan

Moderator
Katılım
13 Ara 2008
Mesajlar
6,148
Tepki puanı
502
Puanları
83
Yaş
44
Allah razı olsun..
çok güzel çok hoşuma gitti okumak ellerine sağlık...
Rabbim onlardan ve sizden razı olsun
selam ve dua ile
 

nrydmrl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2008
Mesajlar
471
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
ALLAH razı olsun paylaşım için çok güzeldi..selam ve dua ile..
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt