Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

namaz (1 Kullanıcı)

yaren_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
21
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: NAMAZ KILMAYANDA BULUNAN EKSİKLİKLER.....

RE: NAMAZ KILMAYANDA BULUNAN EKSİKLİKLER.....

s.a bunları namaz namaz değilde 5 vakit olarak değerlendirsek daha iyi olmazmıydı teşekkürler bilginiz için B)
 

esracinaryucel

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: NAMAZ KILMAYANDA BULUNAN EKSİKLİKLER.....

RE: NAMAZ KILMAYANDA BULUNAN EKSİKLİKLER.....

slm
 

offectionner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: NAMAZ KILMAYANDA BULUNAN EKSİKLİKLER.....

RE: NAMAZ KILMAYANDA BULUNAN EKSİKLİKLER.....

werdiğiniz bilgilerden dolayı tşk edrim bunlar her müslümanın bilmesi gerektiği konular diye düşünüyorum Allah hepimize ibadet aşkı wersin
 

zeynep1111

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Tem 2006
Mesajlar
477
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: NAMAZ KILMAYANDA BULUNAN EKSİKLİKLER.....

RE: NAMAZ KILMAYANDA BULUNAN EKSİKLİKLER.....

Günahtan korunmanın
en güzel çaresi namaz

Sevgili din kardeşlerim!
Beş vakit namazda huzur vardır. Mânevî feyizler ve ruhsal zevkler vardır. Bunların da ötesinde nice sırlar ve nice hikmetler vardır ki, dil ile anlatılamaz, kalem ile yazılamaz ve akıl bunları kavrayamaz.
Dost ve düşmanın bildiği bir gerçek vardır. Beş vakit namazlarını Kur'an'ın ve Sünnet'in belirlediği kurallar içerisinde inanç, bilinç, huşû ve ihlâs ile dosdoğru kılanlar, alkol, kumar, uyuşturucu, fuhuş, hırsızlık, dolandırıcılık, rüşvet, faiz ve adam öldürme gibi büyük ve çirkin suçları işlemedikleri gibi, güçleri nisbetinde küçük günahlardan da sakınırlar.
Tüm bunlara rağmen, insan bir beşerdir ve beşer hatasız olamaz. Bu açıdan bakıldığında, beş vakit namazı kılan müslümanların da yanılgıya düşebileceği ve küçük de olsa bazı günahları işleyebileceği bir gerçektir.
Günahlardan korunma açısından en etkili ve en güvenilir silah, namaz olduğu gibi, günahların imha ve yok edilmesinde en etkili ve en güvenilir silah, yine namazdır.
Müslim'in rivayet ettiği bir hadiste peygamberimiz:
"Bir kişi güzelce abdest alsa, tırnak altlarına kadar bedenindeki (abdest organlarındaki) günahları dökülür." buyurmuştur.
Müslim, Tirmizî ve İbn Mâce'nin rivayet ettikleri bir hadiste Peygamberimiz: "Büyük günahlardan sakınıldığı sürece beş vakit namaz ile cuma namazı diğer cumaya kadar, arada işlenen günahlara kefârettir (onları örter, gizler.)" buyurmuştur.
Buhârî ve Müslim'in rivayet ettiği bir hadiste ise Peygamberimiz:
"Sizden birinizin kapısı önünden bir nehir aksa ve (o kişi) her gün beş defa bu nehirde yıkansa, o kişide kir diye bir şey kalır mı?" (diye sorunca) sahâbe:
"Hayır, kir diye bir şey kalmaz." dediler.
Peygamberimiz: "Beş vakit namaz da böyledir. Allah, namaz ile günahları giderir." buyurdu.
Sahâbeden biri, bize göre küçük; ama ona göre dağlar gibi büyük bir günahın içinde kendini buluvermişti. Allah'ı hatırladı, hemen tevbeye başladı ve ağlayarak mescide gitti. Allah korkusundan tir tir titreyerek ve ağlayarak ikindi namazını güçlükle kıldı. Namazdan sonra Peygamberimize yaklaştı, ağlayarak suçunu anlattı ve ne yapması gerektiğini sordu. Peygamberimiz daha cevap vermeden Cebrâil geldi ve "Hasenât seyyiâtı giderir" âyetini getirdi. Bunun üzerine Peygamberimizin yüzü güldü ve ağlamakta olan sahâbeye: "Kıldığın ikindi namazı ile o günahın bağışlandı." müjdesini verdi.

Ya namaz kılmayanlar!
Namaz kılmayanların kulakları çınlasın ve Allah onlara da beş vakit namazı düzenli bir şeklide kılmayı nasip eylesin. (Amin.)
Beş vakit namazı inanç, bilinç ve ihlâsla kılanlar, büyük günahlardan sakınmaları koşulu ile abdest almaya başladıkları anda, damlayan abdest suları ile birlikte günahları dökülmeye başlar.
Namaz için el bağlayıp, Allah huzurunda dikildikleri ve gönülleri Yüce Mevlâ'ya yöneldiğinde günahları incelerek zamanla yok olur gider.
Günahları yoksa?
Aldıkları sevapları katlana, katlana amel defterlerine yazılır, gönülleri nurlanır ve onlar daha kârlı çıkarlar.
Ya namaz kılmayanlar?
Onların işi gerçekten zor, hem de çok zor. Neden mi?
Abdest, namaz gibi günahsavar silâhlardan ve ibadetlerden yoksun olanların, en küçük günahları affedilmeksizin zerre zerre amel defterlerine yazılır ve gönülleri günahlarla kararır.
Sürekli biriken ve büyüye büyüye altından kalkılamaz hâle gelen günahlarına her gün, günde beş vakit kılmadıkları namazların büyük günahları da eklenince, sırat köprüsü bu yükü çekemez ve bunlar cehenneme yuvarlanır giderler.
İşin çok daha acı bir yönü var.
Alınları secde görmeyenler, günde beş defa Allah'a isyan edenler, Kur'an'a sırt çeviren ve ezana kulak tıkayanlar… Sanki onlara günah işleme hakkı ve imtiyazı verilmiş gibi, kendileri güle oynaya ve açıkça günah işlerlerken…
Hacıların, hocaların ve beş vakit namazı kılan müslümanların en küçük günahlarını eleştirir dururlar.
Yüce Allah insanları İslâm fıtratı üzere ve eşit şartlarda yaratmıştır. Dili, rengi ve ırkı ne olursa olsun, herkes Allah'ın kuludur ve Hz. Âdem ile Havva'nın torunudur.
Ruh bedende ve can tende olduğu sürece tevbe kapısı herkese açıktır.



HER NAMAZ KİŞİYİ KÖTÜLÜKLERDEN

KORUYABİLİR Mİ?

Abdullah b. Abbas Hazretlerinin sohbetine gelenlerden biri, gözlerini haramdan koruyamadığını; bir diğeri, dilini yalandan ve gıybetten koruyamadığını; bir diğeri, kızdığı zaman öfkesine hâkim olamadığını ve bir diğeri de aşırı dünya sevgisinden dolayı haram kazançtan kendini koruyamadığını söylediler ve kurtuluş için bir çözüm önermesini rica ettiler.


Abdullah b. Abbas, her birine, "Namazı daha güzel, daha doğru kıl!" diye cevap verince, dinleyenlerden biri: "Ya Abdullah! Arkadaşlarımız sana ayrı ayrı şikâyetlerde bulundular. Sen ise, her birine namazı daha güzel ve daha doğru kılın diye cevap verdin. Dayandığın kaynak nedir?" der. Ona cevaben:
"Sana vahiy olunan kitabı (Kur'an'ı) oku ve namazını dosdoğru ve güzelce kıl. Kuşkusuz namaz (her türlü) fuhşiyattan ve münkerattan korur." (Ankebût, 45) âyetini okuyunca, dinleyenlerin hepsi tatmin oldular ve Allah'ın kesin teminatına güvendiler. Namazın, sahibini (kılan kişiyi) her türlü kötülüklerden koruyacağı kesindir ve Allah'ın teminatı altındadır.


Ancak, Allah'ın teminatı, şartın tam ve noksansız olmasına bağlıdır. Makinenin düğmesine hafifçe dokunulur ve güzelce basılmazsa makine çalışmaz. Namaz da tembel tembel ve gelişigüzel kılınırsa, sahibini kötülüklerden koruyamaz.
Çünkü "essalâtü"deki Lâm, ahd (belirlilik) içindir. Yâni Kur'an'ın ve Sünnet'in belirlediği kurallar çerçevesinde, inanç, bilinç, huşû ve ihlâsla namazını dosdoğru ve güzelce kıl demektir.


Bu şartların doğrultusunda kılınan namazın, sahibini, kılan kişiyi her türlü fuhşiyattan, yüz kızartıcı, çirkin günahlardan ve münkerattan, diğer kötülüklerden koruyacağı, Allah'ın kesin teminatı altındadır.


Hz. Enes bildiriyor; "Ensârdan bir genç hakkında peygamberimize: 'Yâ Resûlullah! Falan genç burada (mescidde) beş vakit namazını çok güzel kılıyor; ama geceleri de bazı fuhşiyattan geri kalmıyor.' diye şikâyette bulundular. Peygamberimiz:
"Onun (güzel kıldığı) namazı, yakında onu her türlü fuhşiyattan alıkoyacaktır." dedi ve gerçekten öyle oldu.


Yüce Allah, Mü'minûn sûresinin başında, "Kurtuluşa eren gerçek mü'minlerin namazlarını huşû ile kıldıklarını ve lağviyattan, boş sözlerden ve gereksiz işlerden kaçındıklarını bildiriyor." Cehennemden kurtularak, cennete ve Cemâlullah'a kavuşan ve ebedî kurtuluşa, mutluluğa eren gerçek mü'minler, namazlarını huşû, huzur ve ihlâsla, dosdoğru ve güzelce kılar, günah olmadığı hâlde her türlü boş sözlerden, gereksiz ve anlamsız işlerden kaçınır ve Allah yolunda din için çalışırlar. Altınlı, marklı gün yapıp, doyasıya eğlenenlerin, belirli kanallardaki sapık yayınları ve müstehcen filmleri kaçırmayanların, beş yıldızlı otellerde eğlenenlerin, futbol maçlarını nefeslerini keserek izleyenlerin, Kur'an Kursları'nı kapatıp, Kur'an öğrenimini engelleyenleri, İmam Hatipleri kapatıp, inançlı, ahlâklı ve dürüst bir gençliğin yetişmesini engelleyenleri ve inançlı kızlarımızı, eli kanlı teröristler gibi yerlerde sürükleyenleri alkışlayanların kulakları çınlasın.
 

@ebruli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2006
Mesajlar
811
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
Konum
belcika /bursa
RE: NAMAZ KILMAYANDA BULUNAN EKSİKLİKLER.....

RE: NAMAZ KILMAYANDA BULUNAN EKSİKLİKLER.....

ALLAH razi olsun.ellerinize saglik.yuce rabbim kildigimizi tuttugumuz dergahi izzetinde kabul eylesin insaallah
 

chocolate

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Eyl 2006
Mesajlar
255
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: NAMAZ KILMAYANDA BULUNAN EKSİKLİKLER.....

RE: NAMAZ KILMAYANDA BULUNAN EKSİKLİKLER.....

çok güzel yaaa :D
 

hasan68

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eyl 2006
Mesajlar
67
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: NAMAZ KILMAYANDA BULUNAN EKSİKLİKLER.....

RE: NAMAZ KILMAYANDA BULUNAN EKSİKLİKLER.....

1)SABAH NAMAZI KILMAYANIN:Yüzünde nur kalmaz.
2)ÖĞLE NAMAZI KILMAYANIN:Rızkından bereketi kaldırılır.
3)İKİNDİ NAMAZINI KILMAYANIN:Vücudunda kuvvet olmaz.
4)AKŞAM NAMAZINI KILMAYANIN:Evladının hayrını göremez.
5)YATSI NAMAZINI KILMAYANIN:Uykusunda rahat edemez

kısaca namaz kılmayan insan gibi kalamaz, davranamaz
 

lapsat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Eyl 2006
Mesajlar
5
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: NAMAZ KILMAYANDA BULUNAN EKSİKLİKLER.....

RE: NAMAZ KILMAYANDA BULUNAN EKSİKLİKLER.....

allah razi olsun cok güel bi konuya deinmisiniz sagolun..
 

toprak75

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Eyl 2006
Mesajlar
39
Tepki puanı
0
Puanları
0
namazın anlamı

namazın anlamı

Namazın manası, Cenab-ı Hakk'ı tesbih ve ta'zim ve şükürdür. Yani, celaline karşı kavlen ve fiilen 'Sübhanallah' deyip takdis etmek. Hem kemaline karşı, lafzan ve amelen 'Allahü Ekber' deyip ta'zim etmek. Hem cemaline karşı, kalben ve lisanen ve bedenen 'Elhamdülillah' deyip şükretmektir. Demek tesbih ve tekbir ve hamd, namazın çekirdekleri hükmündedirler. Ondandır ki, namazın harekât ve ezkârında bu üç şey, her tarafında bulunuyorlar. Hem ondandır ki, namazdan sonra, namazın manasını te'kid ve takviye için şu kelimat-ı mübareke, otuzüç defa tekrar edilir. Namazın manası, şu mücmel hülâsalarla te'kid edilir.

Namaz dinin direğidir. (Hadisi Şerif)

Namaz, ne kadar kıymetdar ve mühim, hem ne kadar ucuz ve az bir masraf ile kazanılır, hem namazsız adam ne kadar divane ve zararlı olduğunu, iki kerre iki dört eder derecesinde kat'î anlamak istersen; şu temsilî hikâyeciğe bak, gör:

Bir zaman bir büyük hâkim, iki hizmetkârını, -herbirisine yirmidört altun verip- iki ay uzaklıkta has ve güzel bir çiftliğine ikamet etmek için gönderiyor. Ve onlara emreder ki: 'Şu para ile yol ve bilet masrafı yapınız. Hem oradaki meskeninize lâzım bazı şeyleri mübayaa ediniz. Bir günlük mesafede bir istasyon vardır. Hem araba, hem gemi, hem şimendifer, hem tayyare bulunur. Sermayeye göre binilir.'

İki hizmetkâr, ders aldıktan sonra giderler. Birisi bahtiyar idi ki, istasyona kadar bir parça para masraf eder. Fakat o masraf içinde efendisinin hoşuna gidecek öyle güzel bir ticaret elde eder ki; sermayesi birden bine çıkar. Öteki hizmetkâr bedbaht, serseri olduğundan; istasyona kadar yirmiüç altununu sarfeder. Kumara-mumara verip zayi' eder, birtek altunu kalır. Arkadaşı ona der: 'Yahu, şu liranı bir bilete ver. Tâ, bu uzun yolda yayan ve aç kalmayasın. Hem bizim efendimiz kerimdir; belki merhamet eder, ettiğin kusuru afveder. Seni de tayyareye bindirirler. Bir günde mahall-i ikametimize gideriz. Yoksa iki aylık bir çölde aç, yayan, yalnız gitmeye mecbur olursun.' Acaba şu adam inad edip, o tek lirasını bir define anahtarı hükmünde olan bir bilete vermeyip, muvakkat bir lezzet için sefahete sarfetse; gayet akılsız, zararlı, bedbaht olduğunu, en akılsız adam dahi anlamaz mı?

İşte ey namazsız adam ve ey namazdan hoşlanmayan nefsim!

O hâkim ise; Rabbimiz, Hâlıkımızdır. O iki hizmetkâr yolcu ise; biri mütedeyyin, namazını şevk ile kılar. Diğeri gafil, namazsız insanlardır. O yirmidört altun ise, yirmidört saat her gündeki ömürdür. O has çiftlik ise, Cennet'tir. O istasyon ise, kabirdir. O seyahat ise kabre, haşre, ebede gidecek beşer yolculuğudur. Amele göre, takva kuvvetine göre, o uzun yolu mütefavit derecede kat'ederler. Bir kısım ehl-i takva, berk gibi bin senelik yolu, bir günde keser. Bir kısmı da, hayal gibi ellibin senelik bir mesafeyi bir günde kat'eder. Kur'an-ı Azîmüşşan, şu hakikate iki âyetiyle işaret eder. O bilet ise, namazdır. Birtek saat, beş vakit namaza abdestle kâfi gelir. Acaba yirmiüç saatini şu kısacık hayat-ı dünyeviyeye sarfeden ve o uzun hayat-ı ebediyeye birtek saatini sarfetmeyen; ne kadar zarar eder, ne kadar nefsine zulmeder, ne kadar hilaf-ı akıl hareket eder. Zira bin adamın iştirak ettiği bir piyango kumarına yarı malını vermek, akıl kabul ederse; halbuki kazanç ihtimali binde birdir. Sonra yirmidörtten bir malını, yüzde doksandokuz ihtimal ile kazancı musaddak bir hazine-i ebediyeye vermemek; ne kadar hilaf-ı akıl ve hikmet hareket ettiğini, ne kadar akıldan uzak düştüğünü, kendini âkıl zanneden adam anlamaz mı?

Halbuki namazda ruhun ve kalbin ve aklın büyük bir rahatı vardır. Hem cisme de o kadar ağır bir iş değildir. Hem namaz kılanın diğer mubah dünyevî amelleri, güzel bir niyet ile ibadet hükmünü alır. Bu surette bütün sermaye-i ömrünü, âhirete mal edebilir. Fâni ömrünü, bir cihette ibka eder.
 

goNuL_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
551
Tepki puanı
0
Puanları
0
NAMAZI KAZAYA BIRAKMAK

NAMAZI KAZAYA BIRAKMAK

Namaz, Islâm’in ilk sartlarindan biridir. Bu sartta ihmal ve kusur mâzur görülemez. Ancak, ihmal edenler daha fazlasina gitmeyip tevbe, istigfarla hemen namaza baslamali, geçmis namazlarini da kaza etmeliler.
Vaktinde kilinamayan namazlari, kaza etmekle namaz borcundan kurtulunur, üzerinde ibâdet mükellefiyetinin yükü kalmaz. Lâkin, bu kaza namazlari, vaktinde kilinan namaz gibi sevaba vesile olmaz.

Yâni, kaza namazinda sadece borçtan kurtulmak bahis mevzuu iken, vaktinde kilmakta, hem borçtan kurtulma, hem de sevabina nâil olma bahis mevzuudur.

Ayrica namazlari kazaya birakmak da günah-i kebâirdendir.

— Bir vakit namazi terkedene seksen sene azâb olunacaktir, seklinde hüküm yer almistir.

Buradaki seksen sene, çokluktan kinâyedir. Kesin müddet degildir. Zaten hadîslerdeki vakit, tarih gibi belli gün ve müddetler, kinâye ve mecâz olurlar, çizgi seklinde belli vakti, belli tarihi bildirmezler.

Sabah namazini günesten sonraya birakanin da ayni uzunlukta azâba çarpilip çarpilmayacagi sualine gelince:

Hadîste zikri geçen uzun zaman azâbi, namazi kaza eden için olmayip, terk eden içindir. Tamamiyle terk baska, kaza baska. Bu sebeple, bâzen namazi vaktinde kilamayip da günesten sonraya birakmis olanlar, hemen sünnetiyle birlikte günesten 45 dakika sonra kaza edecekleri için, azaba ugramazlar. Ama, vaktinde kilmis sevabi da alamazlar.

Çünkü kaza etmelerde tehir günahindan kurtulur, ama vaktinde kilma sevabi alamaz.

Nitekim bir mâneviyat büyügünün gece evinde yangin çikmis, konu komsu birlesip sabaha kadar esyasini kurtarmis, yangindan ziyan görmesine mani olmuslar. Ama o zat bütün bunlardan sonra yine durmadan gözyasi döküyormus. Sormuslar:

— Hazret, neden aglayip duruyorsunuz, baksaniza bütün esyaniz günes doguncaya kadar disari çikarildi, tamamen kurtarildi? Siz aglamali degil, sevinmelisiniz.

O zat su cevabi vermis:

— Ben onlar için aglamiyorum. Beni aglatan sey, kirk senedir günesten sonraya birakmadigim namazimi bugün kazaya birakmis olmamdir. Onun için agliyorum.

Esya dedigin ne ki, el kiri, bugün var, yarin yok, yahut bugün yoksa yarin vardir.... Ama namazi kazaya birakmanin günahi!...

KARDEŞLERİM NAMAZLARIMIZI KAZAYA BIRAKMAMAK İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPALIM YANİ BULUNDUĞUMUZ ORTAMDA NAMAZIMIZI KILMAK İÇİN TÜM İMKANLARI YARATMAYA ÇALIŞALIM BİZ GERÇEKTEN KALBİMİZLE İSTERSEK NAMAZIMIZI KAZAYA BIRAKMAMAYI EMİN OLALİMKİ RABBİMİZ BİZE MUHAKKAK YARDIMCI OLACAKTIR..Bİ GÜN BEN BABAMLA ÇANAKKALEYE GİTMİŞTİM YOLDA NAMAZIMI GEÇİRİCEM DİYE KENDİ KENDİME İÇ GEÇİRİYODUM SONRA BU DÜŞÜNCE İÇİNDE GİDERKEN Bİ BAKTIM YOLUN KENARINDA MESCİD VAR ŞÜKÜRLER OLSUN RABBİME HEMEN İNDİM ARABADAN İÇERİYE GİRİP NAMAZIMI KILDIM İÇİMDEKİ YAŞADIĞIM HUZURU ANLATAMAM AMA BAZENDE BU İMKANIMIZ OLMAYABİLİYO NAMAZI KAZAY BIRAKMAK ZORUNDA KALABİLİYORUZ RABBİM KABUL ETSİN İNŞALLAH SELAM VE DUA İLE..
 

gurbetten

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Tem 2006
Mesajlar
1,474
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
46
Konum
ALMANYA/MANISA
RE: NAMAZI KAZAYA BIRAKMAK

RE: NAMAZI KAZAYA BIRAKMAK

S A GÖNÜL KARDE$IM BIZ ESNAFLIK YAPTIGIMIZ ICIN BENDE HEP TASA ICINDE ACABA ÖGLEN NAMAZINI NERDE KILICAM DIYE SABAHTAN TASALANIYORUM.BEN CAREYI SÜREKLI ABDESTLI OLMAKTA BULDUM.CÜNKI HAZIRSIN NAMAZA VE ILK FIRSATI DEGERLENDIRIYORUM.GECENLERDE COK UZAK BIR YERE I$ ALMAYA GITMI$TIK ÖGLE VAKTI GIRDI BEN KIVRANIYORUM TÜRK MARKETIYDI(ALMANYA)HADI HÜLYA BIR CESARET DEDIM BIR BAYANI KOLUNDAN YAKALADIM AFEDERSINIZ BURDA NAMAZ KILABILECEGIM BIRYER VARMI DEDIM.BIZIM BURDA CAMIMIZ VAR DEDI
DI$ARIYA BIR CIKTIM TAHTADAN 4 DUVARI VAR ICINDE SADECE 1 KISI KILABILIR.KILDIM NAMAZIMI O KADAR HUZURLUYDUM KI TESBIH ASILIYDI TAKKE ASILIYDI KABE RESMI VARDI PERDENIN ÜZERINDE CANLI KOCAMAN BIR ÖRÜMCEK VARDI TEVAFUK ESERI ORADAYDI COK $A$IRDIM MINARE OYMU$LAR TAHTADAN.RABBIM O BILINCLI ABIMDEN RAZI OLSUN.ONA BOL DUADA BULUNDUM.ALLAH KABUL ETSIN.B)
 

goNuL_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
551
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: NAMAZI KAZAYA BIRAKMAK

RE: NAMAZI KAZAYA BIRAKMAK

NE KADAR GÜZEL HÜLYA ABLACIM EVET ABLACIM BAK ÇOK DOĞRU SÖYLÜYOSUN HER AN ABDESTLİ OLMAK ÇOK GÜZEL HER AN HAZIRSIN NAMAZ KILMAYA İŞTE KALPTEN İSTEYİNCE RABBİM NASİP EDİYOR ÇOK ŞÜKÜR
 

@hazal@

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ağu 2006
Mesajlar
61
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: NAMAZI KAZAYA BIRAKMAK

RE: NAMAZI KAZAYA BIRAKMAK

yazdıkların söyledikleri doğru namazı kazaya bırakmamak lazım.ama paylaşımın için sağol.B)
 

VEYS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
1,350
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: NAMAZI KAZAYA BIRAKMAK

RE: NAMAZI KAZAYA BIRAKMAK

SAOL GÖNÜL KARDEŞİM ALLAH RAZI OLSUN TABİ HER AN ABDESTLI OLMAK LAZIM BIR SANIYE SONRA OLMEYECEGIMIZ NE MALUM DEĞİL Mİ NAMAZI KAZAYA BIRAKMAK DOĞRU DEĞİLDİR.ALLAH KAZAYA KALAN NAMAZLARIMIZI VEYA KILAMDIGIMIZ NAMAZLARI EDA ETMESINI NASIP EYLESIN BİZLERE.
 

chocolate

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Eyl 2006
Mesajlar
255
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: NAMAZI KAZAYA BIRAKMAK

RE: NAMAZI KAZAYA BIRAKMAK

amin olabildiğince namazlarımızı kazaya bırakmamaya çalışalım rızkıda veren allah alanda.
 

dost_37

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 May 2006
Mesajlar
463
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Teravih Namazı Nasıl Kılınır?

Teravih Namazı Nasıl Kılınır?

Teravih namazı yatsı namazından sonra kılınır. Yatsıdan önce kılınması caiz değildir. Vitir namazı teravihten sonra kılınır.

Yirmi rek'at olan teravih namazı her iki rek'atın sonunda selâm verilerek kılındığı gibi, dört rek'atta bir selâm verilerek de kılınır. Her iki durumda da namaza devam edilir ve yirmi rek'at tamamlanır.


İki Rek'atın Sonunda Selâm Verilerek Teravihin Cemaatle Kılınışı

Yatsı namazının farzı ve son sünneti kılındıktan sonra teravih namazına başlanır.

Namazı kıldıracak imam:

"Niyet ettim Allah rızası için teravih namazını kılmaya, bana uyanlara imam oldum" diye niyet ederek iftitah tekbirini alıp ellerini bağlar.

İmamın arkasında kılan cemaat de "Niyet ettim Allah rızası için teravih namazını kılmaya, uydum imama" diyerek niyet eder ve imamın tekbirinden sonra "Allahü Ekber" diyerek tekbir alır ve ellerini bağlar.

Bundan sonra imam ve cemaat gizlice "Sübhaneke"yi okur. Sübhaneke'nin okunması bitince (cemaat ayakta başka bir şey okumaz, sadece imam Fatiha'yı bitirince gizlice "amin" der.) İmam gizlice Eûzü-Besmele, açıktan fatiha ve bir sûre okur. Cemaatle birlikte rükû ve secdeleri yaptıktan sonra ikinci rek'ata kalkılır.

Burada yine imam gizlice besmele, açıktan fatiha ve bir sûre okuyup cemaatle birlikte rükû ve secdeleri yaparak oturulur.

Bu oturuşta imam ve cemaat Ettehıyyatü, Allahümme salli, Allahümme bârik ile Rabbena âtina... duasını okuyarak selâm verirler. Böylece iki rek'at kılınmış olur.

Ayağa kalkılarak tarif ettiğimiz şekilde ikişer rek'at kılınmaya devam edilerek yirmi rek'at teravih namazı tamamlanmış olur. Bundan sonra üç rek'atli vitir namazı da cemaatle kılınır.


İki Rek'atın Sonunda Selâm Verilerek Teravihin Tek Başına Kılınışı

"Niyet ettim Allah rızası için teravih namazını kılmaya" diyerek niyet edilir ve aynen sabah namazının iki rek'at sünneti gibi kılınır.

Yirmi rek'at tamamlanıncaya kadar ikişer rek'at kılınmaya devam edilir, teravih bitince de vitir namazı kılınır.


Dört Rek'atın Sonunda Selâm Verilerek Teravihin Cemaatle Kılınışı

Namazı kıldıracak imam ve cemaat yukarıda tarif ettiğimiz gibi niyet ederek iftitah tekbirini alır ve ellerini bağlar. İmam ve cemaat gizlice Sübhaneke'yi okuduktan sonra (Cemaat başka bir şey okumaz) İmam gizlice Eûzü-Besmele, açıktan fatiha ve bir sûre okuyup rükû ve secdeler yapılarak ikinci rek'ata kalkılır.

Burada imam gizlice Besmele'yi, açıktan fatiha ve bir sûre okuyup rükû ve secdeleri yapar ve otururlar. İkinci rek'atın sonundaki bu ilk oturuşta imam ve cemaat Ettehıyyatü, Allahümme salli ve Allahümme bârik'i okur ve üçüncü rek'ata kalkarlar.

Üçüncü rek'atın başında hem imam, hem de cemaat gizlice sübhaneke'yi okur. Sonra imam gizlice Eûzü-Besmele, açıktan fatiha ve bir sûre okur. Sonra rükû ve secdeleri yaparak dördüncü rek'ata kalkarlar.

İmam gizlice Besmele'yi, açıktan da fatiha ve bir sûre okuyarak yine rükû ve secdeler yapılıp oturulur.

Bu oturuşta da imam ve cemaat Ettehıyyatü, Allahümme salli, Allahümme bârik ile Rabbenâ âtina... duasını okuduktan sonra selâm verirler. Böylece teravih namazının ilk dört rek'atı kılınmış olur.

Bundan sonra ayağa kalkılarak tıpkı tarif ettiğimiz gibi dörder rek'at kılınmaya devam edilir. Beş defa dört rek'at kılınınca yirmi rek'at teravih namazı tamamlanır.

Sonra da yine cemaatle vitir namazı kılınır.


Dört Rek'atın Sonunda Selâm Verilerek Teravihin Tek Başına Kılınışı

"Niyet ettim Allah rızası için teravih namazını kılmaya" diye niyet edilir ve aynen ikindi namazının sünneti gibi kılınır. Aradaki fark sadece niyetin değişik olmasıdır. Böylece dörder rek'at kılınarak yirmi rek'at tamamlanır. Bunun peşinden de vitir namazı kılınır.

Kaynak.Diyanet
 

Ecrin Hicran

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Nis 2006
Mesajlar
2,624
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Teravih Namazı Nasıl Kılınır?

RE: Teravih Namazı Nasıl Kılınır?

SELAMUN ALEYKÜM KARDEŞİM.ALLAH(CC) RAZI OLSUN.SELAM VE DUA İLE
 

goNuL_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
551
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Teravih Namazı Nasıl Kılınır?

RE: Teravih Namazı Nasıl Kılınır?

ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞİM FAYDALI BİR PAYLAŞIMDI.BİŞEY SORMAK İSTİYORUM PEKİ 4 REKATTA SELAM VERMEKLE İKİ REKATTA SELAM VERMENİN ARASINDA NASIL BİR FARK VAR YANİ HANGİSİ BİZİM İÇİN DAHA YARARLI YADA HERHANGİ BİŞEY FARKETMİYOMU SELAM VE DUA İLE
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
HZ Ömer ve namaz

HZ Ömer ve namaz

HZ Ömer Radıyallahü Anh Efendimiz kölelerinden namaz kılanları çok sever ve onlardan çok hoşnut olurdu Köleler de bundan dolayı namaz kılmak için cemaate devam ederlerdi HZ Ömer Radiyallahü Anh böyle namaza devam eden kölelerini çok zaman geçmeden azad ederdi Fakat köleler azad edildikten sonra çoğu namazlarını doğru dürüst kılmazlardı HZ öMER bunları gördüğü ve bildiği halde böyle namaz kılan kölelerini hep azad ederdi Bir gün kendi akrabalarından bazıları
Ya Ömer Bu köleler seni aldatıyorlar onlar ancak azad olmak için namaz kılıyorlar Allah için kılmıyorlar sen onları azad ettikten sonra namaza gitmiyorlar bunlar seni aldatıyor lar HZ Ömer R A onlara şu cevabı veriyor
Aldanırsam Allah için aldanayım Aldatırsa beni Rabbim ile aldatsınlar Dostla aldanan aldanmaz beni dost ile aldatıyorlarsa ben aldanmış sayılmam diyor s a :DB):p
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt