Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Namaz Kilmaya Gidiyoruz.Gaflette Olan,Nefsine Yenik Düşen Kalmasın. (1 Kullanıcı)

SerkanMuhammedSAV

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 May 2012
Mesajlar
332
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
30
Bursa okunalı çok oldu Abi :) havadan sesler geliyor şimşek çakması gibi hava açık oysa :)
 

berat05

Yönetici
Katılım
26 Eki 2007
Mesajlar
7,764
Tepki puanı
1,036
Puanları
163
Yaş
48
Konum
Gönlün olduğu yerde
Genç kardeşim...

Biz sevdiklerimize daima namazı hatırlatmakla görevliyiz...Elimizden geldiğince tebliğ edecek,öğrenecek ve öğreteceğiz... ;)
 

SerkanMuhammedSAV

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 May 2012
Mesajlar
332
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
30
Abi zaten Hep Allahı düşünmeye çalışıyorum ben Peygamberimizi özeniyorum Karekter olarak İbadet olsun elimden geldiği kadar Onu Özenmeye çalışıyorum Merak etme ayırmıyacağım Allah izni ile bilgin için çok saol :)
 

berat05

Yönetici
Katılım
26 Eki 2007
Mesajlar
7,764
Tepki puanı
1,036
Puanları
163
Yaş
48
Konum
Gönlün olduğu yerde
Abi zaten Hep Allahı düşünmeye çalışıyorum ben Peygamberimizi özeniyorum Karekter olarak İbadet olsun elimden geldiği kadar Onu Özenmeye çalışıyorum Merak etme ayırmıyacağım Allah izni ile bilgin için çok saol :)


ALLAH Celle Cellauhu senden asıl razı olsun kardeşim...senin gibi genç kardeşlerimle dolsun taşsın burası inşallah...bizlere de örnek olursunuz böylelikle ;)
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39
[h=2] [/h]
Namaz...
Zulmetten nur'a aşıkare bir çıkış..
Kalma karanlıklarda nur'a çıkmaya çalış...



Vakit İkindi

Haydi Namaza!!
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39


Selamün Aleyküm...

Vanın minarelerinden yükseliyor Arşa sesler
o Muazzam Çağrı ile serinliyor yürekler...

Nasip Eyle Mevlam Alnımı hasret kaldığım Secdenin huzuruna süreyim.
Nasip eyle Arşa yükselen sesler ile dualarımı yollayayım.
Nasip eyle Miracıma yükseleyim...
AMİN...

Vakit.. İKİNDİ NAMAZI vakti...Haydı en güzel soluk ile biraz soluklanalım...

Ve aleykum selam ve rahmetullah..

Haydiii...

En güzel solukla biraz soluklanalım..

Çok güzel bir paylaşım olmuş. Rabbim razı olsun..
 

berat05

Yönetici
Katılım
26 Eki 2007
Mesajlar
7,764
Tepki puanı
1,036
Puanları
163
Yaş
48
Konum
Gönlün olduğu yerde

"Hayye âle's-salâh, Hayye âle's-salâh!
"Hayye âle'l felâh, Hayye âle'l felâh!

EY YÜCE RABBIM.BENİ DAVETİNDEN MAHRUM BIRAKACAK TÜM ŞERLERDEN SANA SIGINIRIM.
(kasım hadi)


"Namazlarımızı Vaktiyle Eda edelim"
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39
2334486-mugdat-cami.jpg


Sizin dostunuz ancak Allah'tır, Resûlüdür ve Allah'ın emirlerine

boyun eğerek namazı kılan, zekâtı veren mü'minlerdir.


*Maide/ 55*


Akşam Namazı Vaktidir..


 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39
:evetNamaz Kılmaya Gidiyoruz.Gaflette Olan,Nefsine Yenik Düşen Kalmasın.:H
Vakit YATSI
Haydi Namaza!!!



Ezan Duası

"Allahumme Rebbe hazihi'd-da'veti't-tamme. Vesselatil kâimeti ati Muhammedenil vesilete vel fazilete ved-dereceter-refîate. vebashu makamen Mahmudenillezi veadteh. İnneke lâ tühlifü'l-mîâd
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
Anneannesinin sözleri yankılandı kulaklarında:

— Oğlum, namaz hiç bu vakte bırakılır mı?

Anneannesinin yaşı yetmişe dayanmıştı, ama ezan okunduğu vakit yerinden sıçrar, yaşından beklenmeyecek bir hızla abdestini alır ve namazını kılardı.

Kendisi ise, nefsini bir türlü yenemiyordu. Hep ‘ne oluyorsa?’ namaz son dakikalara kalıyor, bu sebeple namazını alelacele eda ediyordu. Bunu düşünerek kalktı yerinden, gözü saate kaydı. Yatsı ezanının okunmasına onbeş dakika kalmıştı. Başını her iki yöne pişmanlıkla sallayarak, “Yine geciktirdim namazı,” dedi kendi kendine....

Kıvrak hareketlerle abdestini aldı ve daha elini yüzünü tam kurulamadan kendini odasına attı. Mecburen, hızlı hareketlerle namazını edâ etti. Tesbihatını yaparken anneannesini düşünmeden edemedi.... “Bu halimi görse, tatlı-sert kızardı yine bana.” dedi. Çok seviyordu onu... Hele öyle bir namaz kılışı vardı ki, onu hep bir gökkuşağı hayranlığıyla seyrederdi. Namazda öyle bir mahviyeti vardı ki, hicâbından renkten renge girerdi.

O gün akşama kadar derse girmişti. Müthiş bir ağırlık vardı üzerinde... Duasını yaparken, başını ellerinin arasına alıp secdeye durdu. Namazdan sonra bir süre bu şekilde tefekkür etmeyi severdi. Gözleri kapanır gibi oldu. “Ne kadar da yorulmuşum.” dedi. Daldı gitti öylece...

Kıyamet kopmuştu. Mahşeri bir kalabalık vardı. Her yön insanlarla doluydu. Kimi dona kalmış, hareketsiz bir şekilde etrafı izliyor; kimi sağa sola koşturuyor, kimisi de diz çökmüş, başı ellerinin arasında bekliyordu.

Yüreği, yerinden fırlayacak gibi atıyor, adeta kafesinden kurtulmaya çalışıyor, soğuk soğuk terler döküyordu. Hayattayken kıyamet, sorgu sual ve mizan hakkında çok şey duymuş ve ahiret hayatı adına bu kavramlar kendisi için köşe taşı olmuşlardı. Ama mahşer meydanındaki ürperti, korku ve bekleyişin bu denli dehşet vereceğini düşünmemişti.

Hesap ve sorgu devam ediyordu. Bu arada onun ismini de okudular. Hayretle bir sağa, bir sola baktı. “Benim ismimi mi okudunuz?”, dedi, dudakları titreyerek....

Kalabalık birden yarılmış, bir yol oluşmuştu önünde... İki kişi kollarına girdi. Mahşer meydanının vazifelileri oldukları belliydi. Kalabalık arasından şaşkın bakışlarla yürüdü. Merkezi bir yere gelmişlerdi. Melekler her iki yanından uzaklaştılar.

Başı önündeydi. Bütün hayatı, bir film şeridi gibi geçiyordu gözlerinin önünden.... “Şükürler olsun.” dedi, kendi kendine ve devam etti; “Gözlerimi dünyaya açtım, hep hizmet eden insanları gördüm. Babam sohbetlerden sohbetlere koşturuyor, malını İslâm yolunda harcıyordu. Annem eve gelen misafirleri ağırlıyor, yemek sofralarının biri kalkıp, bir yenisi kuruluyordu. Ben ise, hep bu yolda oldum. İnsanlara hizmete çalıştım. Onlara Allah’ı anlattım. Namazımı kıldım. Orucumu tuttum. Farz olan ne varsa yerine getirdim. Haramlardan kaçındım.”

Kirpiklerinden aşağıya gözyaşları dökülürken, “Rabbimi seviyorum, en azından sevdiğimi zannediyorum.” diyordu. Ama bir yandan da “O’nun için ne yapsam az, Cennet’i kazanmama yetmez.” diye düşünüyordu. Tek sığınağı Allah’ın rahmetiydi.

Hesap sürdükçe sürdü. Boncuk boncuk terliyor; sırılsıklam olmuş, zangır zangır titriyordu. Gözleri terazinin ibresindeki neticeyi bekliyordu.

Sonunda hüküm verilecekti. Vazifeli melekler ellerinde bir kâğıt, mahşer meydanındaki kalabalığa döndüler. Önce ismi okundu. Artık ayakları tutmaz olmuştu. Neredeyse yığılıp kalacaktı. Heyecandan gözlerini kapamış, okunacak hükme kulak kesilmişti.

Mahşeri kalabalıktan bir uğultu yükseldi. Kulakları yanlış mı duyuyordu? İsmi Cehennemlikler listesindeydi. Dizlerinin üstüne yığıldı. Hayretten donakalmıştı.

“Olamaaaaz.” diye bağırdı. Sağa-sola koşturdu. İnanamıyordu. “Ben nasıl Cehennemlik olurum? Hayatım boyunca hizmet eden insanlarla birlikte oldum. Onlarla beraber koşturdum. Hep Rabbimi anlattım.” diyordu. Gözleri sağanak olmuş, titrek vücudunu ıslatıyordu. Vazifeli iki melek kollarından tuttu. Ayaklarını sürüyerek ve kalabalığı yararak alevleri göklere yükselen Cehenneme doğru yürümeye başladılar. Çırpınıyordu. Medet yok muydu? Bir yardım eden çıkmayacak mıydı?

Dudaklarından kelimeler kırık dökük, yalvarmayla karışık döküldü.

“Hizmetlerim... Oruçlarım…Okuduğum Kur’ân‘lar... Namazım... Hiçbiri beni kurtarmayacak mı?” , diyordu...

Bağıra bağıra yalvarıyordu. Cehennem melekleri onu hiç dinlemediler, sürüklemeye devam ettiler. Alevlere çok yaklaşmışlardı. Başını geriye çevirdi. Son çırpınışlarıydı.

Resûlullah, “Evinin önünde akan bir ırmak içinde günde beş defa yıkanan bir insanı o ırmak nasıl temizler, günde beş vakit namazda insanı günahlardan öyle temizler.” buyuruyordu. “Oysa ki benim namazlarım da mı beni kurtarmayacak?” diye düşünüyordu.

“Namazlarım... Namazlarım... Namazlarım.” diye diye hıçkırdı. Vazifeli melekler hiç durmadılar. Yürümeye devam ettiler; Cehennem çukurunun başına geldiler. Alevlerin harareti yüzünü yakıyordu. Son bir defa dönüp geriye baktı, Artık gözleri de kurumuştu. Ümitleri sönmüştü. Başını öne eğdi. İki büklüm oldu.

Kollarını sıkan parmaklar çözüldü. Cehennem meleklerinden birisi onu itiverdi. Vücudunu birdenbire havada buldu. Alevlere doğru düşüyordu.

Tam bir iki metre düşmüştü ki, bir el kolundan tuttu. Başını kaldırdı. Yukarıya baktı. Uzun beyaz sakallı bir ihtiyar onu düşmekten kurtarmıştı. Kendisini yukarıya çekti. Üstündeki başındaki tozu silkerek ihtiyarın yüzüne baktı. “Siz de kimsiniz?” dedi.

İhtiyar gülümsedi:

“Ben senin namazlarınım.”

“Neden bu kadar geç kaldınız? Son anda yetiştiniz. Neredeyse düşüyordum.” dedi... İhtiyar yüzünü gererek, tekrar güldü; başını salladı;

“Sen beni hep son anda yetiştirirdin, hatırladın mı?..”

Secdeye kapandığı yerden başını kaldırdı. Kan-ter içinde kalmıştı. Dışarıdan gelen sese kulak kabarttı. Yatsı ezanı okunuyordu. Bir ok gibi yerinden fırladı. Abdest almaya gidiyordu...
 

melissa26

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,857
Tepki puanı
18
Puanları
36
Yaş
51
Allah kabul etsin kardeslerim, yuzunu ona surenlerin
ne guzelsiniz ah bir bilseniz...
Rabbim yine nasip et ezanlari duymayi, dayanamiyacagim galiba , Rabbim yardim et (ozur dilerim)
Ben istedim guya sevdiklerimi ozlemistim; Rabbim ben sana susamisim, gerisi... bos
Hala aksam olmasini bekliyorum...
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39
Allah kabul etsin kardeslerim, yuzunu ona surenlerin
ne guzelsiniz ah bir bilseniz...
Rabbim yine nasip et ezanlari duymayi, dayanamiyacagim galiba , Rabbim yardim et (ozur dilerim)
Ben istedim guya sevdiklerimi ozlemistim; Rabbim ben sana susamisim, gerisi... bos
Hala aksam olmasini bekliyorum...

Amiinnn, inşaAllah Rabbim kabul eder..
Rabbim o güzel ezan sesinden mahrum kalan cümle kardeşlerimizin yardımcısı olsun...
Çok zor.. Ezan sesi olmadan yaşamak çok zor..
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt