Selamün Aleyküm
Demek istediğim şuydu.
Mesela ben abdest almasını ilmihalden öğrendim ve bu şekilde abdest alıyorum.
Maide surasi altıncı ayette abdestin farz olduğunun, nasıl alındığının anlatıldığını bilmem gerekiyormu.Gerekiyorsa bu farzmıdır vacipmidir sünnetmidir müstehabmıdır.Aynı şekilde islamdaki bütün uyguladığımız kuralları bu şekilde öğrenmemiz bizim üzerimizdeki yükümlülüğü nedir.Demek istediğim buydu.
x kişiye bağlanırsam hata ederim demişsin.Biz burda x kişiden değil Ebu Hanife veya Eş-Şafi gibi alimleden bahsediyoruz.
Eğer bunlar hata etmemişse biz onlara uyduk diye hiç hata etmiş olurmuyuz.
kardeş sorunu anladım....yukarıda abdes konusunda verdginiz ornegi de anladım...Sorunuza verecek cevabim yok inşallah....ÇÜNKİ bilmiyorum...
bunu solemekteki maksadim, ebu hanifenin bir sozuydu...durun aktarayim...
İmam Ebu Hanife. Bütün insanlar Fıkıh'ta O'nun talebesidir:
1- "Nereden aldığımızı bilmedikçe, hiç kimse*ye bizim görüşümüz ile amel etmesi helal olmaz."
2- "Dayandığım delili bilmeden benim görü*şüm ile fetva vermek haramdır. Biz birer insanız, bu*gün bir söz söyleriz yarın ise ondan vazgeçeriz."
3- Allah'ın kitabına ve Rasulullah'tan gelen ha*bere aykırı bir sözüm olursa onu terk edin.
4- İbn Âbidin şöyle diyor: "Hadis sahih olduğu zaman, mezhebin görüşü ile çatışsa da onunla amel edilir ve kişinin mezhebi hadisin hükmü olur. Hadis ile amel etmek, mezhep taklitçisi kişiyi Hanefî olmaktan çıkarmaz. Nitekim Ebu Hanife'den şöyle nakle*dilmiştir: "Eğer hadis sahih olursa, benim görüşüm odur."
İmam Mâlik, Medine'nin İmamı:
Ben bir beşerim. Doğruyu da bulurum, hata da ederim. Sizler benim görüşlerime bakın. Kur'an ve sünnete uyanı alın, uymayanı bırakın."
"Peygamber hariç her bir kişinin sözünü ister alırsın ister terk edersin."
İmam Şafiî. Ehl-i Beyt'tendir:
1 - Hiç kimse yoktur ki Peygamberin bir sünne*ti kendisine gizli kalmamış ve ulaşmamış, {Yani her*kese her hadis ulaşmamış olabilir.) Ben bazen bir söz söylemiş, bir kural tesbit etmişimdir de, o konu*da benim görüşüm hilâfına Peygamber'den nakledi*len bir hadis bulunmuştur. Bu durumlarda benim gö*rüşüm, Peygamberin sözüdür."
2- "Bir kimse için, Peygamber'den nakledilen bir sünnetin açıkça belirlenmesi halinde, onu bir baş*kasının sözünden ötürü terk etmenin helal olmadığı konusunda müslümanlar ittifak halindedirler."
3- "Benim kitabımda Peygamberin sünnetine aykırı bir şey bulursanız, Peygamber'in sözünü alı*nız, benim görüşüm de odur."
4- Ahmed b. Hanbel'e şöyle demiştir: "Siz ha*disi ve ravileri benden daha iyi bilirsiniz. Hadis sahih olduğu zaman bunu bana bildiriniz ki, ben de onun*la amel edeyim."
5- "Eğer hadis sahih olursa, benim mezhebim odur."
6- "Hakkında görüş beyan ettiğim herhangi bir meselede hadis alimleri tarafından benim görüşleri*me aykırı bir hadis rivayet edilirse, ben sağlığımda da öldükten sonra da o görüşümden vaz geçerim."
İmam Ahmed b. Hanbel. Ehli sünnetin imamı:
1- "Beni taklid etme. Mâlik'i, Şafiî'yi, Evzâî'yi ve Sevrî'yi de taklid etme. Sen de onların aldığı kay*naktan a!."
2- "Kim Rasûlullah'ın hadisini reddederse o, helakin eşiğindedir."
..gordugunuz gibi kardeşim ..İmamlar diyor ki, hadis sahihse onla amel edin...ve benim dayandgim delili bilmeden amel etmen helal degildir diyor..ben de sirf o yuzden soyledim kardeşim...yoksa munakşa olsun ve ya karşı çıkayim dige degil.. sizin verdginiz sorunun cevabini bilmedim...bilmedgim şeye de bilmedgimi soylerim...Allah dan korkarim bu konuda...
şimdi ben size yazdım neden delilini bilerek amel edelim dedgimi...siz bu konuda beni aydinlatrsaniz sevinirmş...
bu arada altıni ettgim yazilarin kaynagini da vereyim... (
Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 212-214.)