amin kardeşim cümlemizden..
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark
Küsmeyelim kardeşlerim hepimiz kardeşiz (1 Kullanıcı)
- Konuyu başlatan -Ammar Bin Yasir-
- Başlangıç tarihi
ve aeykümselam hayırlı akşamlar dilerim inşaallah..
Selemü alayküm ve rahmetullahi vebereketüh
Elinize,yüreğinize sağlık kardeşim güzel konu üzerine güzel paylaşımdı.Allah c.c. beni affetsin nadiren ben çar çabuk sinirleniyor ve çevremdeki insanların kalbini kırıyorum:a17:.Daha sonra yaptığımdan dolayı üzülüyorum ama iş işten geçiyor bu hal müslümana hiç yakışmıyor bununda bilincindeyim ama bir türlü tam manasıyla bırakamıyorum.Yolu yolumuz olan peygember efendimiz s.a.v nede güzel buyurmuş Gerçek pehlivan öfkelendiği zaman nefsine hakim olabilen kimsedir.
Müslim, Birr 30, 2608
inşallah dengeli bir insan olabilir ve dengede kalabiliriz.Rabbim size dünyada ve ahirette iyilikler güzellikler versin amin Allah c.c. emanet ol kardeşim, hayırlı günler.
Elinize,yüreğinize sağlık kardeşim güzel konu üzerine güzel paylaşımdı.Allah c.c. beni affetsin nadiren ben çar çabuk sinirleniyor ve çevremdeki insanların kalbini kırıyorum:a17:.Daha sonra yaptığımdan dolayı üzülüyorum ama iş işten geçiyor bu hal müslümana hiç yakışmıyor bununda bilincindeyim ama bir türlü tam manasıyla bırakamıyorum.Yolu yolumuz olan peygember efendimiz s.a.v nede güzel buyurmuş Gerçek pehlivan öfkelendiği zaman nefsine hakim olabilen kimsedir.
Müslim, Birr 30, 2608
inşallah dengeli bir insan olabilir ve dengede kalabiliriz.Rabbim size dünyada ve ahirette iyilikler güzellikler versin amin Allah c.c. emanet ol kardeşim, hayırlı günler.
eline sağlık alllah razı olsun kardeşim.
ben bi konuyu paylaşmak istiyorum sizlerle,bir kaç akrabamla görüşmüyorum epey bir zaman oldu yani küsüz dyim. bu konuda hatalı yı aramak çözüm değil ama ben her elimi uzatışımda ters tepki aldım ki ortada hiç bir şey yokken böyle uzak kaldık akrabamızla..şimdide gurur yapıyorum ben artık gördüğüm yerde dahi slm vermiyorum ne kadar büyük bir günah işlediğimide fark ediyorum ama elimden bişey de gelmiyo
arkadaşımın yazısından alıntı)
Üç günden fazla dargın duran kimse, şefaat olunmazsa, affolunmazsa, Cehennemde azap görecektir. Günah işleyene, ona nasihat olmak niyeti ile ondan uzak durmak iyidir. Allahü teâlâ için darılmak olur.
bunu okuduktan sonra ne kadar büyük günah işlediğimin farkında oldum çok üzülüyorum bu duruma rabbim bana yardım eder inşallah......
ben bi konuyu paylaşmak istiyorum sizlerle,bir kaç akrabamla görüşmüyorum epey bir zaman oldu yani küsüz dyim. bu konuda hatalı yı aramak çözüm değil ama ben her elimi uzatışımda ters tepki aldım ki ortada hiç bir şey yokken böyle uzak kaldık akrabamızla..şimdide gurur yapıyorum ben artık gördüğüm yerde dahi slm vermiyorum ne kadar büyük bir günah işlediğimide fark ediyorum ama elimden bişey de gelmiyo
arkadaşımın yazısından alıntı)
Üç günden fazla dargın duran kimse, şefaat olunmazsa, affolunmazsa, Cehennemde azap görecektir. Günah işleyene, ona nasihat olmak niyeti ile ondan uzak durmak iyidir. Allahü teâlâ için darılmak olur.
bunu okuduktan sonra ne kadar büyük günah işlediğimin farkında oldum çok üzülüyorum bu duruma rabbim bana yardım eder inşallah......
Eline sağlık güzel bir konu lakin gelgelelim ölsemde affedemeyeceğim hayatımda iki kişi var birinle konuşuyorum eşimin dayısı mecburiyetten ama asla hakkımı helal etmiyorum ikincisi kardeşimin kocası anneme çok hakaretler yaptı kızsamda hep üstüne sünger çektim annecim üzülmesin diye ama annemi kaybettikten sonra dünya malı için bize yaptıklarını hiç affedemem onu Allaha havale ettim ne ölüme ne ölüsüne aslında çok çabuk affeden herşeye iyi yönden bakan birisiyim kimseyi kırmam ama bu başka çok kızgınım Rabbim affetsin Allaha emanet olun
aynı şeyi bende oğlumun bakıcısı için söylüyorum.ancak söylememek lazımmış.allah günahlarımızı af etsin selamlar
Y
evet MAVCİ kardeş haklısın gidenler döner inşALLAH..
Böyle bir konu açtığı için açan arkadaşımızdanda ALLAH razı olsun..
Yaratılanı Yaratan’dan ötürü seven Yunus Emre’nin öğütlerine kulak verelim:
"Bin kez hacca vardun ise bin kez
kaza kıldun ise,
Bir kez gönül sıdun ise gerekse yüz yıl yol dokı
Gönül mü yeg Kabe mi yeg eyit
bana aklı eren,
Gönül yegdür zira ki Hak gönülde tutar durakı."
"Bin kez hacca gitsen, bin kez kaza namazı kılsan bir gönül yıktıysan yüz yıl yol tepsen yararı yoktur. Gönül mü üstün, Kabe mi üstün, aklı eren söylesin.Gönül Kabe’den üstündür,çünkü gönül Hakk’ın durağıdır."
(Süleyman Ateş'in yazısından alıntıdır)
=Keşke dargınlıklar hiç olmasa ama oluyor işte.Yıkılan gönül eski haline çok zor geliyor...
"Bin kez hacca vardun ise bin kez
kaza kıldun ise,
Bir kez gönül sıdun ise gerekse yüz yıl yol dokı
Gönül mü yeg Kabe mi yeg eyit
bana aklı eren,
Gönül yegdür zira ki Hak gönülde tutar durakı."
"Bin kez hacca gitsen, bin kez kaza namazı kılsan bir gönül yıktıysan yüz yıl yol tepsen yararı yoktur. Gönül mü üstün, Kabe mi üstün, aklı eren söylesin.Gönül Kabe’den üstündür,çünkü gönül Hakk’ın durağıdır."
(Süleyman Ateş'in yazısından alıntıdır)
=Keşke dargınlıklar hiç olmasa ama oluyor işte.Yıkılan gönül eski haline çok zor geliyor...
Kendinizi Daha Çok Affedin, İşlerinizi Daha Az Erteleyin
Kendinizi ne kadar çok suçlarsanız, görevlerinizi erteleme davranışınız o kadar artar. İnsanlar yapmaları gereken işleri sonraya bıraktıkça, bu durum beraberinde suçluluk duygusu getirir. Bu suçluluk duygusu da gelecekte yeni bir işe yaklaşırkenki tavrımızı belirler. Sonuç olarak tüm bunlar zamanla bir suçluluk-motivasyonsuzluk döngüsü yaratır.
Wohl ve ekibi yaptıkları yeni bir araştırmada (2010), kendini suçlama davranışının zarar veren bir durum olup olmadığını bulmayı hedeflediler. 119 üniversite öğrencisini iki ara sınav dönemi boyunca inceleyen araştırmacılar, ilk sınava çalışmayı geciktiren ve sorumluluğunu erteleyen öğrencilerin yaşadıkları suçluluğun, ikinci sınavlarından önce yaşadıkları duyguları ve çalışma motivasyonlarını nasıl etkilediği araştırıldı.
Kendimizi fazla rahat bıraktığımız zaman, işlerimizi yapmayı daha çok erteleyeceğimiz ve sorumluluklarımızı yerine getirmeyi geciktireceğimiz düşünülür. Fakat Wohl ve ekibi bunun tam tersini buldular:
“Daha önce ertelenmiş, geciktirilmiş bir görevden sonra suçluluk duymaktansa kendini affetmek, kişinin bu istenmeyen davranışını unutmasını ve yeni hedeflere çok daha sorunsuz bir şekilde ilerleyebilmesini sağlar.”
Bu sonuç doğru olabilir, çünkü:
“İşlerinizi son ana bırakarak sürekli ertelemenize rağmen kendinizi affetmek, bir sonraki sefer erteleme davranışınızı azaltmanızı ve bunun sizde yarattığı negatif etkilerin daha az olmasını sağlar.”
Buna bir de yaklaşımlar ve kaçınma davranışları açısından bakabiliriz. Kendimizi kötü hissetmemize sebep olan şeylerden kaçınmak isteriz, çünkü vaktinde yapmadığımız bir işin ileride yaratabileceği suçluluk duygusunu bastırmaya çalışırız. Fakat bu duyguyla yüzleşerek kendini affetmek, suçluluk duygusunu azaltabilir ve bir başka işe rahatlıkla girişmemizi sağlayabilir.
Bu sonuç bir başka gerçeği daha ortaya çıkarıyor; sadece insanlarla duygusal ilişkilere girmeyiz, görevlerimizle de aynı ilişkiyi kurarız. Hevesle beklediğimiz ve sevdiğimiz kimi işler güvendiğimiz dostlarımız gibiyken; diğer görevler yaşantımızdan zaman çalan birer hırsız gibidirler.
Bu araştırma neden kimi insanların daha çok suçluluk duygusu hissettiğini açıklamıyor olsa da, suçluluk duygusunu yenebilmek ve çalışma motivasyonu kazanmak arasındaki ilişki hakkında bilgiler veriyor. Kişi zamanında yapamadığı görevler için suçluluk hissettikçe, gelecekte yaptığı işlerde gösterdiği performans düşüyor. Fakat kişi bu davranışlarını affeder ve suçluluk duygusundan kurtulmayı başarabilirse, gelecekte yapacakları işlerin kalitesi de artıyor.
Kendinizi ne kadar çok suçlarsanız, görevlerinizi erteleme davranışınız o kadar artar. İnsanlar yapmaları gereken işleri sonraya bıraktıkça, bu durum beraberinde suçluluk duygusu getirir. Bu suçluluk duygusu da gelecekte yeni bir işe yaklaşırkenki tavrımızı belirler. Sonuç olarak tüm bunlar zamanla bir suçluluk-motivasyonsuzluk döngüsü yaratır.
Wohl ve ekibi yaptıkları yeni bir araştırmada (2010), kendini suçlama davranışının zarar veren bir durum olup olmadığını bulmayı hedeflediler. 119 üniversite öğrencisini iki ara sınav dönemi boyunca inceleyen araştırmacılar, ilk sınava çalışmayı geciktiren ve sorumluluğunu erteleyen öğrencilerin yaşadıkları suçluluğun, ikinci sınavlarından önce yaşadıkları duyguları ve çalışma motivasyonlarını nasıl etkilediği araştırıldı.
Kendimizi fazla rahat bıraktığımız zaman, işlerimizi yapmayı daha çok erteleyeceğimiz ve sorumluluklarımızı yerine getirmeyi geciktireceğimiz düşünülür. Fakat Wohl ve ekibi bunun tam tersini buldular:
“Daha önce ertelenmiş, geciktirilmiş bir görevden sonra suçluluk duymaktansa kendini affetmek, kişinin bu istenmeyen davranışını unutmasını ve yeni hedeflere çok daha sorunsuz bir şekilde ilerleyebilmesini sağlar.”
Bu sonuç doğru olabilir, çünkü:
“İşlerinizi son ana bırakarak sürekli ertelemenize rağmen kendinizi affetmek, bir sonraki sefer erteleme davranışınızı azaltmanızı ve bunun sizde yarattığı negatif etkilerin daha az olmasını sağlar.”
Buna bir de yaklaşımlar ve kaçınma davranışları açısından bakabiliriz. Kendimizi kötü hissetmemize sebep olan şeylerden kaçınmak isteriz, çünkü vaktinde yapmadığımız bir işin ileride yaratabileceği suçluluk duygusunu bastırmaya çalışırız. Fakat bu duyguyla yüzleşerek kendini affetmek, suçluluk duygusunu azaltabilir ve bir başka işe rahatlıkla girişmemizi sağlayabilir.
Bu sonuç bir başka gerçeği daha ortaya çıkarıyor; sadece insanlarla duygusal ilişkilere girmeyiz, görevlerimizle de aynı ilişkiyi kurarız. Hevesle beklediğimiz ve sevdiğimiz kimi işler güvendiğimiz dostlarımız gibiyken; diğer görevler yaşantımızdan zaman çalan birer hırsız gibidirler.
Bu araştırma neden kimi insanların daha çok suçluluk duygusu hissettiğini açıklamıyor olsa da, suçluluk duygusunu yenebilmek ve çalışma motivasyonu kazanmak arasındaki ilişki hakkında bilgiler veriyor. Kişi zamanında yapamadığı görevler için suçluluk hissettikçe, gelecekte yaptığı işlerde gösterdiği performans düşüyor. Fakat kişi bu davranışlarını affeder ve suçluluk duygusundan kurtulmayı başarabilirse, gelecekte yapacakları işlerin kalitesi de artıyor.