Sad suresi ayet 71
Ve hatırla o zamanı ki, Rab'bin meleklere demişti ki: Şüphe yok, ben çamurdan bir insan yaratacağım.
Bu mübarek âyetler de Melei âlâya dair ayrıntılı şekilde bilgi veriyor. Adem Aleyhisselâm'ın yaratılış şekline ve Allah katındaki ehemmiyetine işaret buyuruyor, meleklerin ilâhi emre olan itaatlarını, Iblis'in de bu itatten kaçınmış olduğu için kovulmuş ve ebediyyen lanete mâruz bulunmuş olduğunu beyan ediyor, kibr ve hasedin kötülüğünü ihtar buyurmaktadır. Şöyle ki: (Ve) Yüce Resulüm! (hatırla o zaman ki, Rab'bin meleklere demişti ki) yani: Yüce sânına lâyık bir şekilde onları haberdar buyurmuştu ki: (şüphe yok ben çamurdan) toprak ile sudan (bir insan yaratacağım) Adem adındaki bir zât, meydana getirilmiş olacaktır.
Sad suresi ayet 72
onun yaradılışını tamamladığım ve içerisine ruhumdan üfürdüğüm zaman hemen onun için secde ediciler olarak yere kapanın.
(İmdi onun yaradılışını tamamladığım) Cismini yoğun bir surette şekillendirip (içerisine ruhumdan) ilâhi kudretimle yaratmış olduğum ruh adındaki latif cisimden, hayat kuvvetinden (üfürdüğüm zaman) yani: O ruhun geçişi ile, yayılmaya başlamasiyle o insana hayat vermiş olduğum vakit (hemen onun için secde ediciler olarak yere kapanın) onun bir yaratılış harikası olduğunu, Allah'ın feyzine kavuşmuş bulunduğunu dikkate alarak ona karşı bir selâm ve dua makamında olmak üzere secdeye varın. Bu bir hürmet secdesidir, bir ibadet ve tanrılaştırma secdesi değildir. Allah'ın emnine uymanın mükemmel bir nişanesidir.
Sad suresi ayet 73
Bunun üzerine melekler hepsi de cümleten secde ediverdiler.
(Bunun üzerine) Hz. Adem'in vücudu yaratılmış kendisine hayat ihsan olununca bütün (melekler) almış oldukları ilâhi emre uyarak (hepsi de cümleten) birlikte olarak Hz. Adem için (secde ediverdiler) hiçbiri geri kalmaksızın aynı zamanda o hürmet vazifesini yerine getirmiş oldular.
Sad suresi ayet 74
iblis müstesna. O böbürlenmek istedi ve kâfirlerden oldu.
(iblis müstesna) Melekler arasında bulunduğu için o secde ile kendisi de mükellef bulunmuş olan şeytan ise bu secdeye iştirak etmedi (o böbürlenmek istedi) kendisini daha büyük gördü, secdeye tenezzül etmedi (ve) öyle ilâhi emre karşı kibirlenip muhalefet ettiği için (kâfirlerden oldu) işte Allah'ın emrine muhalefetin neticesi!.
"Deniliyor ki:
Bu gibi kıssaların tekrar edilerek anlatılması, insanlığı uyandırmak hikmetine dayanmaktadır. Şeytan, kibir ve hasedinden dolayı ilâhi emre muhalefet ettiği için ebediyyen lanete hedef olmuştur. Bir takım kâfirler de Resûl-i Ekrem'e karşı sırf kibir ve hasetlerinden dolayı muhalif bir cephe almış, onun peygamberliğini tasdik etmez olmuşlardı. İşte bu gibi kıssalar, onları uyanmaya davet etmekte bulunmuştur.
Sad suresi ayet 75
-Cenab-ı Hak- buyurdu ki: Ey İblis!. İki elimle yarattığıma secde etmekten seni, ne şey alıkoydu?, kibirlenmek mi istedin, yoksa sen yükseklerden mi oldun?.
Cenab-ı Hak, mukaddes zatına lâyık bir şekilde (Buyurdu ki: Ey İblis!. İki elimle) yani: Bir kimsenin yardımı ve ana baba vasıtası olmaksızın sırf ilâhi kudretimle, hikmet gereği olan ilâhi irademle (yarattığıma) insanlığın babası olan Adem Aleyhisselâm'a karşı (secde etmekten seni ne şey alıkoydu?.) hâlbuki, hiçbir şey seni, o husustaki ilâhi emre riayetten geri bırakmamalı idi. Hiçbir nefsani tesir altında kalmamalı idin, yoksa (kibirlenmek mi istedin?.) Yüce Yaratıcının emrine karşı kibirlenmek hiç uygun olabilir mi?. (Yoksa sen yükseklerden mi oldun?.) kendisine karşı secde ile emr olunduğun zatın üstünde bir mertebeye sahip bulunduğuna mı inandın da böyle bir muhalefete cür'et gösterdin. Bu ne kadar cahilce bir hareket!. Allah Teâlâ Hz. Adem'i iki mübarek eliyle yaratmış olduğunu beyan buyuruyor. Bu ise Hz. Adem'in kadrinin yüceliğini, onun yaradılışına itina buyurulduğunu misâl yoluyla göstermektedir. Cenab-ı Hak'kın ele ihtiyaçtan uzak olduğu açıktır. Bundan asıl maksat, Adem Aleyhisselâm'ın ne kadar ilâhî lütfa mazhar bulunmuş olduğuna işarettir. Artık öyle bir zata karşı, kibirli bir vaziyet almak, herhangi bir mahlûk için nasıl uygun olabilir?.
Sad suresi ayet 76
-iblis- dedi ki: Ben ondan hayırlıyım. Beni ateşten yarattın, O'nu ise çamurdan yarattın.
iblis ise kendi cehaletini teşhir ederek (Dedi ki: Ben ondan hayırlıyım.) kendisine karşı secde ile emrolunduğum zâttan daha üstün bulunmaktayım. Çünki (Beni âteşten yarattın, O'nu ise çamurdan yarattın) o bana denk bile değildir. Artık ona nasıl secde edebilirim?. Halbuki, Mel'un İblis, büyük bir hataya düşmüş bulunuyordu. Birşeyin kıymeti yalnız meydana geldiği madde ve unsur itibariyle değil, belki ona Cenab-ı Hak'kın verdiği bir şeref ve üstünlük itibaniyledir. Ateşin bazı özellikleri olduğu gibi, toprağın da birçok özellikleri vardır. Toprak bir nice faideli şeylerin büyüyüp gelişmesine hizmet etmektedir. Bununla beraber her ilâhi emir bir hikmete dayanmış olduğundan mahlûkun vazifesi o emre itaat etmektir. Hikmet sahibi Yaratıcının hiçbir emr ve yasağını hiçbir mahlûkun tenkide, redde selâhiyeti olamaz.
Sad suresi ayet 77
-Allah Teâlâ'da- buyurdu ki: Hemen oradan çıkıver. Çünki sen şüphe yok ki, kovulmuşsundur.
Şeytan öyle kibirli bir ifade de, bozuk bir kıyasta bulununca Allah Teâlâ da (Buyurdu ki: Ey İblis!. (Hemen oradan çıkıver) Cennetten ayrıl veya melekler arasında durma, onların topluluğu arasından çık git veya vücudun güzeliğinden, beyazlığından; nuraniyetinden mahrum kal, çirkin, karanlık bir manzara teşkil et. Bencilliğin cezasına uğramış ol. (çünkü sen, şüphe yok ki, kovulmuşsundur.) Sen ilâhi emre muhalefetinden dolayı kovulmuşsun, her hayr ve kerametten mahrum bırakılmışsındır. Artık sen cennette, seçkin topluluklar arasında bulunamazsın.
Sad suresi ayet 78
Ve muhakkak ki, lanetim kıyamet gününe kadar senin üzerinedir.
(Ve muhakkak ki,) Ey İblis!, (lanetim kıyamet gününe kadar senin üzerinedir) Kıyamete kadar lanete uğramış kimseler ise ebedî azabı hak etmiş şahıslardan ibarettir. Binaenaleyh şeytan da ahiret âleminde lanetin üstünde azaplara tutulacak, Cenâb-ı Hak'kın emrini uygun görmemesinin ebedî cezasına mâruz kalacaktır.
Sad suresi ayet 79
-iblis de- dedi ki: Yarabbi. Öyle ise bana tekrar diriltilecekleri güne kadar mühlet ver.
Bu mübarek âyetler de Mel'un Iblis'in kıyamete kadar yaşaması hakkındaki temennisinin kabul buyurulmuş olduğunu ve onun kimleri aldatıp kimleri aldatmayacağını bildiriyor. 0 kovulmuş İblis, ile aldatacağı kimselerin cehenneme atılacaklarını ihtar ediyor. Resûl-i Ekrem'in de tebliğ ettiği dinî hükümler karşılığında insanlardan bir ücret istemediğini ve onları zorluklara düşürmediğini beyan buyuruyor. Kur'an-ı Kerim'in de nasıl bir gerçek öğüt olduğunu ve onun haber verdiği şeylerin gelecekte gerçekleşip bilineceğini ilân buyurmaktadır. Şöyle ki: İblis de cennetten kovulunca (Dedi ki: Yarabbi öyle ise) madem ki, beni kovdun ve lanete mâruz kıldın (bana) Adem'in ve zürriyyetinin (tekrar diriltilecekleri güne kadar mühlet ver.) beni ikinci sûra üfürülünceye kadar yaşat. İblis, bu temennisiyle ölümden kurtulmak ve Adem oğullarını devamlı olarak aldatmaya çalışmak istemiştir.
Sad suresi ayet 80
Cenab'ı Hak da buyurdu ki: Haydi, sen muhakkak ki, mühlet verilenlerdensin.
Cenab-ı Hak da, Iblis'in uzun bir müddet yaşaması zaten hikmet gereği takdir edildiği için (Buyurdu ki: Haydi sen, muhakkak ki, mühlet verilenlerdensin) senin uzun bir müddet yaşamana müsaade olunmuştur. Senin bunu temennide bulunman, fazladır.
Ve hatırla o zamanı ki, Rab'bin meleklere demişti ki: Şüphe yok, ben çamurdan bir insan yaratacağım.
Bu mübarek âyetler de Melei âlâya dair ayrıntılı şekilde bilgi veriyor. Adem Aleyhisselâm'ın yaratılış şekline ve Allah katındaki ehemmiyetine işaret buyuruyor, meleklerin ilâhi emre olan itaatlarını, Iblis'in de bu itatten kaçınmış olduğu için kovulmuş ve ebediyyen lanete mâruz bulunmuş olduğunu beyan ediyor, kibr ve hasedin kötülüğünü ihtar buyurmaktadır. Şöyle ki: (Ve) Yüce Resulüm! (hatırla o zaman ki, Rab'bin meleklere demişti ki) yani: Yüce sânına lâyık bir şekilde onları haberdar buyurmuştu ki: (şüphe yok ben çamurdan) toprak ile sudan (bir insan yaratacağım) Adem adındaki bir zât, meydana getirilmiş olacaktır.
Sad suresi ayet 72
onun yaradılışını tamamladığım ve içerisine ruhumdan üfürdüğüm zaman hemen onun için secde ediciler olarak yere kapanın.
(İmdi onun yaradılışını tamamladığım) Cismini yoğun bir surette şekillendirip (içerisine ruhumdan) ilâhi kudretimle yaratmış olduğum ruh adındaki latif cisimden, hayat kuvvetinden (üfürdüğüm zaman) yani: O ruhun geçişi ile, yayılmaya başlamasiyle o insana hayat vermiş olduğum vakit (hemen onun için secde ediciler olarak yere kapanın) onun bir yaratılış harikası olduğunu, Allah'ın feyzine kavuşmuş bulunduğunu dikkate alarak ona karşı bir selâm ve dua makamında olmak üzere secdeye varın. Bu bir hürmet secdesidir, bir ibadet ve tanrılaştırma secdesi değildir. Allah'ın emnine uymanın mükemmel bir nişanesidir.
Sad suresi ayet 73
Bunun üzerine melekler hepsi de cümleten secde ediverdiler.
(Bunun üzerine) Hz. Adem'in vücudu yaratılmış kendisine hayat ihsan olununca bütün (melekler) almış oldukları ilâhi emre uyarak (hepsi de cümleten) birlikte olarak Hz. Adem için (secde ediverdiler) hiçbiri geri kalmaksızın aynı zamanda o hürmet vazifesini yerine getirmiş oldular.
Sad suresi ayet 74
iblis müstesna. O böbürlenmek istedi ve kâfirlerden oldu.
(iblis müstesna) Melekler arasında bulunduğu için o secde ile kendisi de mükellef bulunmuş olan şeytan ise bu secdeye iştirak etmedi (o böbürlenmek istedi) kendisini daha büyük gördü, secdeye tenezzül etmedi (ve) öyle ilâhi emre karşı kibirlenip muhalefet ettiği için (kâfirlerden oldu) işte Allah'ın emrine muhalefetin neticesi!.
"Deniliyor ki:
Bu gibi kıssaların tekrar edilerek anlatılması, insanlığı uyandırmak hikmetine dayanmaktadır. Şeytan, kibir ve hasedinden dolayı ilâhi emre muhalefet ettiği için ebediyyen lanete hedef olmuştur. Bir takım kâfirler de Resûl-i Ekrem'e karşı sırf kibir ve hasetlerinden dolayı muhalif bir cephe almış, onun peygamberliğini tasdik etmez olmuşlardı. İşte bu gibi kıssalar, onları uyanmaya davet etmekte bulunmuştur.
Sad suresi ayet 75
-Cenab-ı Hak- buyurdu ki: Ey İblis!. İki elimle yarattığıma secde etmekten seni, ne şey alıkoydu?, kibirlenmek mi istedin, yoksa sen yükseklerden mi oldun?.
Cenab-ı Hak, mukaddes zatına lâyık bir şekilde (Buyurdu ki: Ey İblis!. İki elimle) yani: Bir kimsenin yardımı ve ana baba vasıtası olmaksızın sırf ilâhi kudretimle, hikmet gereği olan ilâhi irademle (yarattığıma) insanlığın babası olan Adem Aleyhisselâm'a karşı (secde etmekten seni ne şey alıkoydu?.) hâlbuki, hiçbir şey seni, o husustaki ilâhi emre riayetten geri bırakmamalı idi. Hiçbir nefsani tesir altında kalmamalı idin, yoksa (kibirlenmek mi istedin?.) Yüce Yaratıcının emrine karşı kibirlenmek hiç uygun olabilir mi?. (Yoksa sen yükseklerden mi oldun?.) kendisine karşı secde ile emr olunduğun zatın üstünde bir mertebeye sahip bulunduğuna mı inandın da böyle bir muhalefete cür'et gösterdin. Bu ne kadar cahilce bir hareket!. Allah Teâlâ Hz. Adem'i iki mübarek eliyle yaratmış olduğunu beyan buyuruyor. Bu ise Hz. Adem'in kadrinin yüceliğini, onun yaradılışına itina buyurulduğunu misâl yoluyla göstermektedir. Cenab-ı Hak'kın ele ihtiyaçtan uzak olduğu açıktır. Bundan asıl maksat, Adem Aleyhisselâm'ın ne kadar ilâhî lütfa mazhar bulunmuş olduğuna işarettir. Artık öyle bir zata karşı, kibirli bir vaziyet almak, herhangi bir mahlûk için nasıl uygun olabilir?.
Sad suresi ayet 76
-iblis- dedi ki: Ben ondan hayırlıyım. Beni ateşten yarattın, O'nu ise çamurdan yarattın.
iblis ise kendi cehaletini teşhir ederek (Dedi ki: Ben ondan hayırlıyım.) kendisine karşı secde ile emrolunduğum zâttan daha üstün bulunmaktayım. Çünki (Beni âteşten yarattın, O'nu ise çamurdan yarattın) o bana denk bile değildir. Artık ona nasıl secde edebilirim?. Halbuki, Mel'un İblis, büyük bir hataya düşmüş bulunuyordu. Birşeyin kıymeti yalnız meydana geldiği madde ve unsur itibariyle değil, belki ona Cenab-ı Hak'kın verdiği bir şeref ve üstünlük itibaniyledir. Ateşin bazı özellikleri olduğu gibi, toprağın da birçok özellikleri vardır. Toprak bir nice faideli şeylerin büyüyüp gelişmesine hizmet etmektedir. Bununla beraber her ilâhi emir bir hikmete dayanmış olduğundan mahlûkun vazifesi o emre itaat etmektir. Hikmet sahibi Yaratıcının hiçbir emr ve yasağını hiçbir mahlûkun tenkide, redde selâhiyeti olamaz.
Sad suresi ayet 77
-Allah Teâlâ'da- buyurdu ki: Hemen oradan çıkıver. Çünki sen şüphe yok ki, kovulmuşsundur.
Şeytan öyle kibirli bir ifade de, bozuk bir kıyasta bulununca Allah Teâlâ da (Buyurdu ki: Ey İblis!. (Hemen oradan çıkıver) Cennetten ayrıl veya melekler arasında durma, onların topluluğu arasından çık git veya vücudun güzeliğinden, beyazlığından; nuraniyetinden mahrum kal, çirkin, karanlık bir manzara teşkil et. Bencilliğin cezasına uğramış ol. (çünkü sen, şüphe yok ki, kovulmuşsundur.) Sen ilâhi emre muhalefetinden dolayı kovulmuşsun, her hayr ve kerametten mahrum bırakılmışsındır. Artık sen cennette, seçkin topluluklar arasında bulunamazsın.
Sad suresi ayet 78
Ve muhakkak ki, lanetim kıyamet gününe kadar senin üzerinedir.
(Ve muhakkak ki,) Ey İblis!, (lanetim kıyamet gününe kadar senin üzerinedir) Kıyamete kadar lanete uğramış kimseler ise ebedî azabı hak etmiş şahıslardan ibarettir. Binaenaleyh şeytan da ahiret âleminde lanetin üstünde azaplara tutulacak, Cenâb-ı Hak'kın emrini uygun görmemesinin ebedî cezasına mâruz kalacaktır.
Sad suresi ayet 79
-iblis de- dedi ki: Yarabbi. Öyle ise bana tekrar diriltilecekleri güne kadar mühlet ver.
Bu mübarek âyetler de Mel'un Iblis'in kıyamete kadar yaşaması hakkındaki temennisinin kabul buyurulmuş olduğunu ve onun kimleri aldatıp kimleri aldatmayacağını bildiriyor. 0 kovulmuş İblis, ile aldatacağı kimselerin cehenneme atılacaklarını ihtar ediyor. Resûl-i Ekrem'in de tebliğ ettiği dinî hükümler karşılığında insanlardan bir ücret istemediğini ve onları zorluklara düşürmediğini beyan buyuruyor. Kur'an-ı Kerim'in de nasıl bir gerçek öğüt olduğunu ve onun haber verdiği şeylerin gelecekte gerçekleşip bilineceğini ilân buyurmaktadır. Şöyle ki: İblis de cennetten kovulunca (Dedi ki: Yarabbi öyle ise) madem ki, beni kovdun ve lanete mâruz kıldın (bana) Adem'in ve zürriyyetinin (tekrar diriltilecekleri güne kadar mühlet ver.) beni ikinci sûra üfürülünceye kadar yaşat. İblis, bu temennisiyle ölümden kurtulmak ve Adem oğullarını devamlı olarak aldatmaya çalışmak istemiştir.
Sad suresi ayet 80
Cenab'ı Hak da buyurdu ki: Haydi, sen muhakkak ki, mühlet verilenlerdensin.
Cenab-ı Hak da, Iblis'in uzun bir müddet yaşaması zaten hikmet gereği takdir edildiği için (Buyurdu ki: Haydi sen, muhakkak ki, mühlet verilenlerdensin) senin uzun bir müddet yaşamana müsaade olunmuştur. Senin bunu temennide bulunman, fazladır.