Mumtehine suresi ayet 11
Ve eğer eşlerinizden (kafirlere kaçmalarından dolayı) herhangi bir şey kafirlere geçer böylece siz de (savaşta onları yenip) ganimete kavuşursanız eşleri (kaçıp) gidenlere (mehir olarak) harcama yaptıklarının bir mislini verin. Kendisine iman ettiğiniz Allah'tan sakının.
Kadınlarınızdan bazılarının kaçması sebebiyle kâfirlere bir hakkınız geçecek olur da siz de onlardan bir şey elde ederseniz, karıları kaçan müslümaniara, harcadıkları kadar verin. İman ettiğiniz Allahtan korkun.
Ey iman edenler, şayet sizin kadınlarınızdan bazıları kâfirlere kaçar onlar üa sizin, kadınlarınız için verdiğiniz mehirleri geri vermezlerse siz de gerek savaşarak gerekse onların kadınlarının size kaçması sebebiyle kâfirlerden bir şey elde edecek olursanız bu maldan, karıları kaçan müslümanlann, kanlarına verdikleri mehirleri geri verin. Bu emri yerine getirme hususunda, kendisine iman ettiğiniz Allahtan korkun.
Âyet-i kerimede, müminlerin karılarının kaçtığı kâfilerden söz edilmektedir. Mücahid ve Katade'ye göre bu kâfirler, ResuluİIah ile Hudeybiye sulhün-Ue bulunmayan kâfirlerdir. Zühri'ye göre ise bunlar, ResuluİIah ile musalaha yapan Ktıreyş müşrikleridir. Müslümanlar, müşriklerden kendilerine kaçan mümin kadınların mehirlerini eski kocalarına iade ederken müşrikler aynı şeyi yapmamışlardır. Bu sebeple âyette, müminlerin kâfirlerden bir şey ekle etmeleri halinde, kaçan karılarının mehirlerini alamayan müminlere o şeylerden verilmesi emredilmiştir.
Müminlerin, kâfirlerden ekle edecekleri mal, Zühri'ye göre, müslüman olup da müminlere kaçan ve evlenen kadınlardan dolayı eski kocalarına verilmesi gereken şeylerdir. Zira müminler bu mehiri, kaçan--kadının eski müşrik kocasına vreme yerine, kansı müşriklere kaçan ve bu kadının mehirinio müşriklerden alamayan mümin kocaya verilir.
Abdullah b. Abbas, Mücahid, Mesruk ve İbrahim en-Nehai'ye göre, Zühri ve Katade'den de nakledilen ikinci bir görüşe göre müminlerin kâfirlerden elde ettikleri mallardan maksat, ganimet mallan ve Resulullaha mahsus olan "Fey" mallandır. Buna göre müslüman bir erkeğin kocasına ödemeyecek olurlarsa, müslümanlar, kâfirlerden aldıkları ganimet ve Fey mallarından, bu kadının me-hirini müslüman kocasına öderler.
İbn-i Zeyd'e göre ise burada zikredilen ve ınüslümanlann kâfirlerden elde ettikleri mallardan maksat, kâfirlerden kaçıp gelen müslüman kadınlardır. Buna göre herhangi bir müslümanin hanımı kâfirlere kaçar, kafirlerden de bir kadın müslüman olup gelecek olursa bu kadına, karısı kaçan müslümanla evlenmesi teklif edilir. Kabul ettiği takdirde başka birşey almasına gerek kalmza. Kabul etmezse gerek bu kadının evleneceği kocasından alacağı mehirderi, gerekse ganimet mallarından, kansı kaçan müslüman kocaya mehiri geri verilir.
Taberi, kansı kaçtığı için mağdur olan müslüman erkeğe, kâfirlerden elde edilen ganimetten veya onlardan kaçan kadınla evlenen kişiden alınan mehirden, kaçan karısına harcadığı kadar verilmesi gerektiğini söylemenin daha doğru olduğunu belirtmiştir.
Ve eğer eşlerinizden (kafirlere kaçmalarından dolayı) herhangi bir şey kafirlere geçer böylece siz de (savaşta onları yenip) ganimete kavuşursanız eşleri (kaçıp) gidenlere (mehir olarak) harcama yaptıklarının bir mislini verin. Kendisine iman ettiğiniz Allah'tan sakının.
Kadınlarınızdan bazılarının kaçması sebebiyle kâfirlere bir hakkınız geçecek olur da siz de onlardan bir şey elde ederseniz, karıları kaçan müslümaniara, harcadıkları kadar verin. İman ettiğiniz Allahtan korkun.
Ey iman edenler, şayet sizin kadınlarınızdan bazıları kâfirlere kaçar onlar üa sizin, kadınlarınız için verdiğiniz mehirleri geri vermezlerse siz de gerek savaşarak gerekse onların kadınlarının size kaçması sebebiyle kâfirlerden bir şey elde edecek olursanız bu maldan, karıları kaçan müslümanlann, kanlarına verdikleri mehirleri geri verin. Bu emri yerine getirme hususunda, kendisine iman ettiğiniz Allahtan korkun.
Âyet-i kerimede, müminlerin karılarının kaçtığı kâfilerden söz edilmektedir. Mücahid ve Katade'ye göre bu kâfirler, ResuluİIah ile Hudeybiye sulhün-Ue bulunmayan kâfirlerdir. Zühri'ye göre ise bunlar, ResuluİIah ile musalaha yapan Ktıreyş müşrikleridir. Müslümanlar, müşriklerden kendilerine kaçan mümin kadınların mehirlerini eski kocalarına iade ederken müşrikler aynı şeyi yapmamışlardır. Bu sebeple âyette, müminlerin kâfirlerden bir şey ekle etmeleri halinde, kaçan karılarının mehirlerini alamayan müminlere o şeylerden verilmesi emredilmiştir.
Müminlerin, kâfirlerden ekle edecekleri mal, Zühri'ye göre, müslüman olup da müminlere kaçan ve evlenen kadınlardan dolayı eski kocalarına verilmesi gereken şeylerdir. Zira müminler bu mehiri, kaçan--kadının eski müşrik kocasına vreme yerine, kansı müşriklere kaçan ve bu kadının mehirinio müşriklerden alamayan mümin kocaya verilir.
Abdullah b. Abbas, Mücahid, Mesruk ve İbrahim en-Nehai'ye göre, Zühri ve Katade'den de nakledilen ikinci bir görüşe göre müminlerin kâfirlerden elde ettikleri mallardan maksat, ganimet mallan ve Resulullaha mahsus olan "Fey" mallandır. Buna göre müslüman bir erkeğin kocasına ödemeyecek olurlarsa, müslümanlar, kâfirlerden aldıkları ganimet ve Fey mallarından, bu kadının me-hirini müslüman kocasına öderler.
İbn-i Zeyd'e göre ise burada zikredilen ve ınüslümanlann kâfirlerden elde ettikleri mallardan maksat, kâfirlerden kaçıp gelen müslüman kadınlardır. Buna göre herhangi bir müslümanin hanımı kâfirlere kaçar, kafirlerden de bir kadın müslüman olup gelecek olursa bu kadına, karısı kaçan müslümanla evlenmesi teklif edilir. Kabul ettiği takdirde başka birşey almasına gerek kalmza. Kabul etmezse gerek bu kadının evleneceği kocasından alacağı mehirderi, gerekse ganimet mallarından, kansı kaçan müslüman kocaya mehiri geri verilir.
Taberi, kansı kaçtığı için mağdur olan müslüman erkeğe, kâfirlerden elde edilen ganimetten veya onlardan kaçan kadınla evlenen kişiden alınan mehirden, kaçan karısına harcadığı kadar verilmesi gerektiğini söylemenin daha doğru olduğunu belirtmiştir.