RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.
abim bari cevaplayım mücadele suresi 22. ayet
22. Allah'a ve ahiret gününe iman eden hiçbir kavmi Allah'a ve Resulü'ne karşı düşmanlık eden kimselerle sevişir bir halde bulamazsın. Öyle kimselerle sevişmek Allah'a ve ahirete imanın gerekleriyle taban tabana zıttır. Zira, onlara o durumda dostluk yapmak küfre sevgi göstermektir. Çünkü Allah ve Resulü'ne düşmanlık etmek, küfrün en şiddetlisidir. Küfre muhabbet ise, iman ile bir arada bulunmaz. Âyetin zahirî anlamı için bu mânâ daha uygundur. Mamafih müfessirlerin bir çoğu kelâmi bir nükte üzerine oturtarak bunu şu mânâ ile tefsir etmişlerdir. "Sevmemeleri gerekir, sevmemelidirler." "İsterse onlar, babaları veya oğulları veya kardeşleri, yahut hısımları olsun..." Bu âyetin anlamı ile ilgili olarak Mümtehine Sûresi'nin "Allah, sizinle din uğrunda savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlara iyilik yapmanızı ve âdil davranmanızı yasaklamaz.." (Mümtehine, 60/8), "Allah, yalnız sizinle din uğrunda savaşanları, sizi yurtlarınızdan çıkaranları ve çıkarılmanız için yardım edenleri dost edinmenizi yasaklar. Kim onlarla dost olursa, işte zalimler onlardır." (Mümtehine, 60/9) âyetlerini de burada düşünmek gerekmektedir. İşte onlar, o Allah ve Resulü'ne karşı yarışa kalkışan kimseleri sevmeyen müminler yok mu Allah onların kalplerine iman yazmıştır. Yalnız lisanlarında değil, kalplerinde de tesbit etmiş ve yerleştirmiştir. Bundan anlaşılır ki asıl iman kalp işidir. Ve kendilerini tarafından bir ruh ile güçlendirmiştir. Kalplerine hayat veren ilâhî bir irfan nuruyla kuvvetlendirmiştir. Onun için Allah'ı unutmazlar. Ahiret yolunu görür, sevilecek ve sevilmeyecek kimseleri tanırlar. Allah ve Resulü'ne itaat eder ve Allah yolunda her fedakârlığa katlanırlar. Hem Allah onları altından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. O suretle ki içlerinde sonsuza dek kalmak üzere öyle ki Allah onlardan hoşnut, onlar da Allah'tan hoşnut oldular, hem kendilerinden razı olunmuş hem de kendileri ondan razı olmuş olarak Allah'ın rızasına erdiler. İşte bu özelliklerini işittiğin müminler, Allah'ın partisidir. Allah'ın askerleri, Allah dininin yardımcıları ve Allah yolunda cihad eden mücahidlerdir. Uyanık ol ki Allah'ın partisi, taraftarları, muhakkak hep felah bulanlardır. Dünya ve ahirette hayır ve isteklerine kavuşanlar ancak onlardır. "Allah'ım bizi de onlardan kıl."
İşte Mücâdele Sûresi bu şekilde son bulmaktadır. Bunu aşağıda gelen Haşr Sûresi'nin tesbih ve tenzih ile başlayarak takib etmesi, ne kadar güzel ve ne kadar yerindedir. Bunu izah etmeye ihtiyaç bile yoktur. "Ey Allah'ım bizi de iyiler topluluğuna kat."