Erkan Kardeşim,
Selamun aleykum. Öncelikle biz de buranın bir mesajlaşma yeri olmadığının farkındayız. Onun için buraya gelip kayıt yaptırdık. Yoksa internette 3-5 tane yere kaydımız var ve internet aleminin türlü derinlikleriyle herhangi bir ilişkimiz yok.
Sizin de hassasiyetleriniz olduğu gibi bizim de bu yaşamda belirli bir duruşumuz, amacımız, hassasiyetlerimiz var. Bunlardan birisi de "insanların birbirine yardımcı olabilmeleri". Bunu yaparken de sadece sanal alemde akıl vermekle değil, yorum yapmakla değil, teşekkür etmekle değil; insanlara gerçek alemde yardımcı olmakla bu işi yapmayı arzulamaktayız. Eğer ki belirli konularda insanların talepleri oluyorsa ve ihtiyaç varsa buna uygun çözümler üreterek insanların sıkıntılarını gidermek bizim boynumuza borçtur. "Ben kuralı koydum, kim ne yaparsa yapsın bana ne" demekle bu iş olmaz. Sözüm meclisten dışarı, pekçok websitesi sahibi bunu yapmakta.
Şöyle tarihin derinliklerine bakacak olursanız, pekçok kavmin yok oluş hikayesinde büyük ibretler vardır. Erkekler oğlancılık yaparlarken, kadınlar fuhşiyat içinde boğulurken, insanlar türlü kepazelik yaparlarken gece yarılarında ibade kalkan ve Allah'ı her daim anan Mümin kullar da vardı. Ancak onlar evlerine kapanmışlardı ve diğer sapkınlık içinde olanlara, yardıma muhtaç olanlara, sıkıntısına çare arayanlara umursamaz davranıyorlardı. Allah ta başlarına dünyalarını geçiriverdi. Demek ki amaç sadece kendimizi kurtarmaya çalışmak değil, kendi kurallarımıza göre kendi dünyamızda yaşamak değil, başkalarının sıkıntılarına boşverci, bananeci, amansendeci yaklaşmak ta değil. Elinizdeki gücü kontrol altında tutup en üst seviyede insanların yaşamlarını İslami ölçülerde daha yaşanabilir kılmaya gayret gösterebiliyorsanız size anca o zaman "akıllı" denilebilir (siz derken genel insanoğlundan bahsediyorum). Yoksa yapılan herşeyin enaniyetten, bencillikten, keyfiyetten öteye bir anlamı ol(a)maz. İşte bu noktada benim gibilerin diğer insanlardan zihniyet farkı doğar. "Ya hayr söyle ya sus" emri gereği ufak bir uyarıda bulunup siteden çekildim. Ancak bu konuda e-postamda mesajlar görünce dayanamayıp izahatta bulunmak istedim.
Bizim amacımız MSN veya mesaj arkadaşlığı değil, İslam Kardeşliğidir. Bu kardeşliği de sanal ortamda tahsis edemeyiz. Kaldı ki benim MSN veya mesaj arkadaşlığına da ihtiyacım yoktur elhamdülillah.
Kimseyi suçlayacak değilim. Herkes seçimleriyle yaşar ve bu seçimlerin sonucuna katlanır. İnşallah kimse üzülmez ve İnşallah Allah'ın sevdiği bir kula edebsizlik etmeyiz.
Sürç-ü lisan ettiysem affola. Bana yardımcı olmak isteyen kardeşimin de buyurduğu gibi "kardeşane diyaloğumuzun bu noktaya kadar gelmesini ben de beklemiyordum" ve rahatsızlık verdiğim için özür dilerim. Her Müminde olmasını beklediğim, dünyaya muhalif bir tarafımın olması münasebetiyle daha fazla burada vakit geçirmeyi pek istemiyorum. Ancak belli de olmaz. Belki yarın-öbürsü gün döner gelirim. Yaşamda herkesin maddi ve manevi sıkıntıları var. Bizim de birçok sıkıntımız var. Yarın-öbürsü gün bunları halledersem İnşallah bir uğrar halinizi hatırınızı sorarım.
"Kapıda duran bir leşin 40 mahalleye kokusu yayılır" ve "bir hanede bulunan kişiden 7 mahalle sorumlu tutulur" sözlerini de unutmayalım. Bir işe yaramayacaksa, gerçek dünyaya bir katkısı olmayacaksa sanal alemde durmanın bir anlamı yok bence. Bu faydaların oluşması için de gereken tedbirler alınmalı ve çalışmalar da yapılmalı.
Bütün bunlar benim kanaatimdir. Fikirlerim kimseyi bağlamaz, kimseye de suç isnat etmediğimi tekrar belirtmek isterim.
Saygıyla...
Bülent Turgut