Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kapanmak isteyipte kapanamayan arkadaşlar haydi buyrun... (5 Kullanıcı)

KatrePare

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Tem 2011
Mesajlar
4,014
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
29
Esselamu aleykum ve rahmetullah kardeslerim.
Bende size icinde bulundugum durumdan bahsedeyim biraz. 15 yasindayim ve Ramazan'in ilk gunu kapandim. Yurtdisina gelmek ya kuyudur ya da kurtulus bunu bilmenizi isterim. Ben kuyudakilere bakip kacanlardandim. Ama Rabbim nasip etti, tesettur oldum anlayacaginiz..
Okulda maglum -Fransa'da Arap cok fazla belirtmek isterim- Musluman cok.. Okuldan cikinca basimi kapattigimi goruyorlar. Cogu zaman kapinin esiginde besmeleyle basimi actigimda moralim bozuktur. Fasli arkadaslarimin bana farkli bakislari beni cok uzmustu. Muslumanligimin en hassas, en onemli tarafim oldugunu bildikleri icin ve muhafazakar dusuncelerle siniftaki bazi erkek arkadaslarimizla konusmadigimiz icin dalga geciyorlardi. Bir Musluman Arap kiz ve bir hristiyan erkek bilhassa..
Ki onlarin aralarina arkadaslik kurabilmek icin girmisligim vardi. Din, Ramazan onlar icin bana ifade ettigini etmedigini dusundukce bozuldum, kirildim. Sinifta yalnizdim. Ve birgun benim gibi Fransaya geleli 1 sene kadar olmus bir Musluman Fasli kiz geldi. Ayni tas, ayni hamam... Kiz yetim ve oksuz. Dinini tanimiyor cok, nereye yonlendirsen oraya gider cinsinden. Tesetturle ilgili konusmalarimizi yanlis anlamizi.. Cok tatli bir hristiyan arkadasima Islam tebligi yaparken onun agabeyiyle ilgilenmesi sabrimi tasirmisti. Konustum onunla hemde kizin yaninda.
Ama ben birgun okulda yokken arkadasima "O rasist" demis dusunun gerisini. Ve en ufak bir seyde yalana basvurmus. Bazen basortulu oldugum icin benden uzaklastigini, utandigini hissetsemde ona uzuluyorum. Hele ki Turkiye'deyken Antalya'da anneme bakis sekilleriyle karsi karsiya getirince, bu tip sehirler, kendi deyimleriyle gavur insanlar kaadar olamiyorlar! Allah yardimcimiz olsun.
Hayvanlar gibi acilmayi marifet sayanlara diyorum ki : BIZ SOKAKTA ORASINI BURASINI ACMAYACAK, RABBININ EMRINI BASINA ALACAK KADAR INSANIZ !!"

Feimanillah..
 

-seleme-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Mar 2010
Mesajlar
209
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33


Ümmü Seleme Efendimizin en son vefat eden hanımı.
Müslüman oldu diye bir yıl boyunca oğlundan koparılan hasret yüklü kadın.
Bu ismi görmek çok güzel.

Sevgili kardeşimm. o kadar güzel yazmışsınki.
herkesin okuyup bir kez daha kendisine bakmasına vesile yazmışsın.
....
geçen bir hastaneye gittim. hasta yönlendirmede bir bayan duruyor. kafasını çatlatacak derecede sıkan bir örtü
arkasında bir kayalık kadar topuz. alta bir pantolun (eşim tayt olduğunu söyledi) onun üstünde mini bir elbise ama bu kadar mı dar olur
ve bu kadar mı gösterişli ben burdayım diye bağıran bir renk.
3 kez yeltendim kendisiyle konuşmaya her defasın eşim beni durdurdu önüme geçti.
böyle bir giyimmi var bune alçakca bir hakaret. ,

Sizlere baktıkça Allah Celle celalüh ve Ayeltlerini hatırlatacaklara ihtiyacımız.
Musab bin Umeyrin Boynuna kılıç darbesi almayana kadar indirmediği islam sancağını
Düşürmedik... Biz Tutuyoruz işte AYAKTA DİM DİK diyeceklere ihtiyacımız var.

Rabbimz yolunuz açık eylesin.
Artık şeytanlara gerek kalmağı için Rabbimiz sizi insani şeytenlardan korusun amin.

Selam ve dua ile
[/
yorumlarınız için teşekkürler rabbim razı olsun hepinizden ben açıkken bile pantolon giyinen kapalılıları eleştiridim her zaman kapandığımda ben gerçekten bi tesetüre bürünücem dedim ve kimse inanmadı benim öyle olacağıma ve şu an hala inanmak istemiyorlar duyanlar görenler şaşırıyor artık pantolon giyinen kapalı kardeşlerimize laf söylemiyorum allah sizide bizide ıslah etsin diyorum tartışmaya bile girmekten çekiniyorum çünkü anlattıklarımı anlamak istemiyorlar yada anlıyorlar ama uygulamak zor geliyor rabbim bizi doğru yoldan ayırmasın (amin)
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
40
Ve aleykum selam..

Ve aleykum selam..

Selamün Aleyküm

"Allah, imanı tam olanlara Firavun'un karısını örnek verir; hani o demişti ki: "Rabbim! Bana kendi katında, cennette bir ev yap, beni Firavun ve işkencesinden ve onun zalimlerinin elinden kurtar!…"[Tahrim 11]

Sevgili kardeşlerim. Allah teala Ayetin başında Allah imanı tam olanlara ASiYE annemizi örnek veriyor.
Peki neden örnek veriyor. Ne yaptı da Allah teala onun Adını Zikretti Yüce kelamda.
Sıradan bir hayatmı.
Asiye Annemiz, Sümeyye Annemiz. hele Yoldaş olan
En sıkıntılı anlarda Efedimizile sıkıntıları göğüsleyen
onurlu vakarlı dik ve eşsiz duruşuyla örnekler ötesi olan Annemiz Hz. HATİCE...

bizleri bunları bilmiyorsak okumuyorsak yaşadıklarını yaşamayı göze alamıyosak diyecek birşey kalmıyor.
Bunları okursak bilirsek o zaman kararlarımız daha net kesin ve duruşumuz da daha dik ve o kadar da kararlı olur
Allah teala yar ve yardımcınız olsun bu kötü zamanda
ama üzülmeyin tasalanmayın. İnanıyorsanız üstün olan sizsiniz.

selam ve dua ile

Yürüyeceksin...
ağlayacaksın belki,
belki ağlatacaklar seni,
ama sen gözyaşını azığın yapıp yürüyeceksin....
belki kıymetin bilinmeyecek,
belki halin sorulmayacak,
belki vefasızlar seni unutacak ama,
sen en vefalı dostun yolunda yürüyeceksin...
 

kardelele

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ocak 2009
Mesajlar
15,425
Tepki puanı
28
Puanları
0
Yaş
56
Konum
istanbul
Bütün elbiseleri gördüm; iffet ve sakınmaktan daha iyi elbise görmedim...! Hz.ömer
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
40
Kapanmak özümüzle birdir...kalbimizle...ruhumuzla...

önceden düşündüğümüz tüm olumsuzlukları alır gider birden....
kendi içimizde yaşadığımız korkularımızın ne kadar da boş olduğunu gösterir bize....


hayat gibi...aynı...



yaşamımızı ne kadar içten yaşarsak...
islamı severek isteyerek öğreterek yaşarsak o kadar içten geçirmiş oluruz bu hayatı...yüzümüz gülen taraf olurken vicdanımızda rahatlayan taraf olur...



zorluklarla mücadelemi zor gelmiştir bizlere yoksa birkaç kişinin söylediği anlamsız cümleler mi????



başınızdaki eşarp içinmi dir bu korku..yüreğinize yerleşen islamı yaşama sevinci.....ya diğerlerinin korkusu.....



kendinize fırsat vermeden
soranlara güzelliği göstermeden bu kaçmak niye?



KENDİNİZE FIRSAT VERMEDEN...SONRASINI BİLMEDEN DENEMEMEK NİYE???



Biz bir EMİR den konuşuyoruz...FARZ olandan bahsediyoruz..yani..zevkimize kalmış,korkumuza kalmış,dillerin söylediklerine kalmış birşey değil bu..




ÇOK ÖNEMLİ...



1 adım atmadan
hiç karşımızdakine fırsat vermeden bu kaçış niye.??????



Allah c.c. siz hiç bir yapmadan bunca hayatı bahşederken......bu kaçış niye?
soruyorum tüm kardeşlerime.....



herkes bir düşünsün bakalım"

Berat ablamızdan alıntıdır..
Rabbim kendisindeN ve desteğini esirgemeyen tüm kardeşlerimizden razı olsun..
 

özgeöz

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
22 Ocak 2012
Mesajlar
186
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Esselamu aleykum ve rahmetullah kardeslerim.
Bende size icinde bulundugum durumdan bahsedeyim biraz. 15 yasindayim ve Ramazan'in ilk gunu kapandim. Yurtdisina gelmek ya kuyudur ya da kurtulus bunu bilmenizi isterim. Ben kuyudakilere bakip kacanlardandim. Ama Rabbim nasip etti, tesettur oldum anlayacaginiz..
Okulda maglum -Fransa'da Arap cok fazla belirtmek isterim- Musluman cok.. Okuldan cikinca basimi kapattigimi goruyorlar. Cogu zaman kapinin esiginde besmeleyle basimi actigimda moralim bozuktur. Fasli arkadaslarimin bana farkli bakislari beni cok uzmustu. Muslumanligimin en hassas, en onemli tarafim oldugunu bildikleri icin ve muhafazakar dusuncelerle siniftaki bazi erkek arkadaslarimizla konusmadigimiz icin dalga geciyorlardi. Bir Musluman Arap kiz ve bir hristiyan erkek bilhassa..
Ki onlarin aralarina arkadaslik kurabilmek icin girmisligim vardi. Din, Ramazan onlar icin bana ifade ettigini etmedigini dusundukce bozuldum, kirildim. Sinifta yalnizdim. Ve birgun benim gibi Fransaya geleli 1 sene kadar olmus bir Musluman Fasli kiz geldi. Ayni tas, ayni hamam... Kiz yetim ve oksuz. Dinini tanimiyor cok, nereye yonlendirsen oraya gider cinsinden. Tesetturle ilgili konusmalarimizi yanlis anlamizi.. Cok tatli bir hristiyan arkadasima Islam tebligi yaparken onun agabeyiyle ilgilenmesi sabrimi tasirmisti. Konustum onunla hemde kizin yaninda.
Ama ben birgun okulda yokken arkadasima "O rasist" demis dusunun gerisini. Ve en ufak bir seyde yalana basvurmus. Bazen basortulu oldugum icin benden uzaklastigini, utandigini hissetsemde ona uzuluyorum. Hele ki Turkiye'deyken Antalya'da anneme bakis sekilleriyle karsi karsiya getirince, bu tip sehirler, kendi deyimleriyle gavur insanlar kaadar olamiyorlar! Allah yardimcimiz olsun.
Hayvanlar gibi acilmayi marifet sayanlara diyorum ki : BIZ SOKAKTA ORASINI BURASINI ACMAYACAK, RABBININ EMRINI BASINA ALACAK KADAR INSANIZ !!"

Feimanillah..
selamu aleykum güzel kardeşim. duygulandım yazdıklarını okurken.. kalbini islama yerleştirmeye bu kadar hevesli bir insan olduğun için ve dini anlamda samimiyetine inandığım için, sana bir abla tavsiyesi vermek isterim. çok Kur'an-ı Kerim meali oku(bu yaşlar beyninin en verimli yaşları. arapçadan çok ne anlattığını bilmen senin için daha önemli) zaten okudukça bu aldığın eğitim sana o kadar ağır gelmeye başlayacak ki.. başka yönlere, Allah'ın emrettiğine, şeriati yaşayışa daha çok kayacaksın inşaAllah. kadınların okuması ve çalışmasının caiz olup olmadığını, bunun şeriata yani Allahu Tealanın kanununa uygunluğunu da araştırmanı ve hem senin hem tüm mümin kız kardeşlerimin o kurallara göre yaşamasını temeni ederim. Allah'a emanet ol..
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
40
Es selamu aleykum Berat Abla. Senden bir ricam olacak.
Mümkünse eğer, Sahabeler bölümündeki ''En Sevdiğiniz Sahebe'' adlı konumun başlığını,
''En Çok Etkilendiğiniz Sahabe'' olarak değiştirebilir misiniz?
Rahatsız oluyorum bu başlıktan. Hepsini seviyoruz. Bir ayırım olmaksızın..
Şimdiden teşekkür ederim..
 

berat05

Yönetici
Katılım
26 Eki 2007
Mesajlar
7,767
Tepki puanı
1,043
Puanları
163
Yaş
49
Konum
Gönlün olduğu yerde
ve aleyküm selam ve rahmetullahi ve berakatuhu

ve aleyküm selam ve rahmetullahi ve berakatuhu

Es selamu aleykum Berat Abla. Senden bir ricam olacak.
Mümkünse eğer, Sahabeler bölümündeki ''En Sevdiğiniz Sahebe'' adlı konumun başlığını,
''En Çok Etkilendiğiniz Sahabe'' olarak değiştirebilir misiniz?
Rahatsız oluyorum bu başlıktan. Hepsini seviyoruz. Bir ayırım olmaksızın..
Şimdiden teşekkür ederim..

Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berakatuhu

İsteğiniz hemen yerine gelmiştir efendim .... :)

Hayırlı sabahlar
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
40
images

ÖRTÜNÜN MUSÎKİSİNİ DİNLEMEK


-Yahut Başörtüsü Yasakçılarının Ruhunu Okumak-



Gülçin Şenel



Örtü, Perde, Sır…
Mevlana Hazretleri der ki: “İnsan görmediği ve işitmediği ve anlamadığı şeyin tâlib ve âşığıdır; ve gece ve gündüz onu arar durur.” (1)
Bilinmeyenin peşinden koşarken insanlık, ne şiirler söylemiş, ne şarkılar bestelemiş, ne kıtalar fethetmiş. Yahut şöyle söylemeli; her peşinden koştuğumuz şey, başka birşeye perde olmuş. Bilinenler aracılığıyla, yani bedahetlerle, bilinmeyene köprü kurarken aklımız, elimizde sadece bir “bilinmeyen” ve “meçhul” olan kalmış. Üstad Necib Fazıl, "perdeler hep perdeler / perdeler heryerdeler" diye yazar nefis şiirinde. Kainattaki herşeyi sır perdesiyle örtülü gören Necib Fazıl, bize sırrın önünde aklımızın düğmelerini iliklemeyi öğretmiştir. "Sırra açık müphemlik" diye yazar Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu, "görünen şey görünmeyenin ifadesidir".
“Eski anatomistler, işitme sinirinin beynin derinlerinde üç yahut daha fazla yola ayrıldığından söz ederlerdi. Bu yüzden, kulağın üç farklı seviyede işitebilecek bir yapıda olduğunu tahmin ediyorlardı. Bir yolun yeryüzündeki dünyevî konuşmaları işittiği söylenirdi. İkinci bir yol öğrenmeyi ve sanatı anlıyordu. Üçüncü yol ise ruhun kendisi burada, yani yeryüzündeyken, yüce rehberliği işitebilsin ve bilgi alabilsin diye vardı.”
Örtünün musikîsini dinlemek de böyle birşey olsa gerek. Ruh kulaklarını açanlar, mücerret mânâda örtünün söylediklerini duyabilir ve kadının örtüsüyle terennüm ettiği musikîyi dinleyebilirler ancak; ebediyet şarkısını… En azından, Jungçu bir psikanalistin duyabildiği kadar:
“Peçe, bir Tanrıça’nın mukaddes yolculuğunda seyahat ederken, tanınmamak yahut niyetinden caydırılmamak istediğinde giydiği başlıca giysidir. Yunanistan’daki sayısız heykel ve kabartma Eleusinian ayinlerinde olgunlaşan kişinin peçeler giyip olgunlaşmanın bir sonraki adımını beklediğini göstermektedir. Bu peçe takmak neyin sembolüdür? Gizlemeyle kılık değiştirme arasındaki farka işaret eder. Bu sembol, mahremiyeti korumakla, içine kapanmakla, gizemli tabiatını açığa vurmamakla ilgilidir. Vahşi tabiatın erosunu ve mysterium’unu (sır!) korumakla ilgilidir.
Birşeyin üstüne peçe örtmek, onun etkisini yahut duygularını güçlendirir. Bu, dört bir yandaki kadınlar arasında iyi bilinir. Büyükannemin kullandığı bir deyiş vardı: “Tasa peçe takmak”. Bu, ekmeği kabartmak için bir tas yoğrulmuş hamur üstüne beyaz bir bez sermeyi anlatır. Ekmek için peçe ile psişe için peçe aynı amaca hizmet eder. İniş sırasında kadınların ruhlarında güçlü bir mayalanma olur. Güçlü bir fermantasyon süregider. Peçenin ardından bütün insanlar sis varlıkları gibi görünür; bütün olaylar, bütün nesneler bir şafaktaymış, bir düşteymiş gibi renklenir.
1960’larda kadınlar kendilerine saçlarıyla peçe örttüler. Yüzlerini peçelemenin bir yolu olarak, sanki dünya çok fazla yarılıp açılmış, çok fazla çıplakmış gibi, sanki saçları nazik benliklerini ayrı tutup koruyabilirmiş gibi saçlarını uzatıp ütülediler ve onu bir perde gibi taşıdılar. Peçelerle yapılan bir Ortadoğu dansı vardır ve elbette modern müslüman kadınlar da peçe takarlar. Doğu Avrupa’daki Babuşka (başörtüsü) ile Orta ve Güney Amerika’daki kadınların başlarına taktıkları trajes de peçenin yadigarlarıdır. Doğu Hindistan’daki kadınlar peçeyi tabiî bir parçalarıymış gibi giyerler, Afrikalı kadınlar da öyle.
Dünyayı gözümün önüne getirdiğimde, giyecek peçeleri olmayan modern kadınlar için bir parça içim burkuldu. Çünkü özgür bir kadın olmak ve peçeyi kendi isteğiyle kullanmak Gizemli Kadının gücünü elde tutmaktır. Bu şekilde peçelerle örtülü bir kadını seyretmek güçlü bir deneyimdir.
Peçeli olanın çarpıcı bir ilahîliği vardır. Öyle bir huşu esinler ki, karşısına çıkan herkes donakalır; onun görüntüsüne duydukları derin saygıyla o kadar çarpılırlar ki, onun yanından ayrılmaları gerekir. Masaldaki kız yolculuğuna çıkmak üzereyken peçe takmıştır, bu yüzden de dokunulmazdır. Kimse onun izni olmadan peçesini kaldırmaya cesaret edemez. İblis’in bütün işgalciliğine rağmen, birkez daha korunmuştur.” (2)
Kadını tabiate benzeten filozof da aynı düşünceyi dile getirir: “Tabiat kendini gizlemeyi sever.” Örtünün fikir ve hikmet planındaki binbir mânâ ve tecellisinden bahsetmek için, “hicab” kelimesindeki utanma-haya ve örtü-perde-sır mânâları bile yeter ki; Allah’ın kadının örtünmesini emretmesindeki bir hikmet de, işte bu mânâların tecellisi olsa gerek. O ki, güzel isimlerinden biri de El-Bâtın...
Dilerseniz Eflatun’a kadar seyahat edebilirsiniz örtünün mânâlarını okumak, kainattaki herşeyin görünen örtüsü altındaki görünmeyen mânâlarını “duyabilmek” için. Ama o kadar uzağa gitmeye gerek yok; Üstad Necib Fazıl ve Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nun “başbaşa” sohbetlerine kulak vermek kâfi:
-“Mücerret mânâsıyla örtü ve perde, vardıkça varılacak olan ruh ve hakikatin kisvesidir; ve umumî mânâsıyla insandaki örtünme ve giyinme duygusu, kaba ihtiyaçtan öte, ruhumuzun ince yönüne hitâbeden bir hayâ mevzuu olarak o sırra bağlı!..”
-“Efendim, hayâ ve örtü…”
-“Hayâ; hicâb… Hic*âb; örtü… Hayâdan bahsederken bilmeli ki, o, bizzat örtü ve örtünmenin aynıdır; ve âlemde herşey örtü ve peçeye bürülüyken, insanda örtü sırrı ve örtünme sırrı öyle bir bedahet ki, kendisine aykırı oluşlar bile, tersinden onun hakikatini ve ona ihtiyacı delillendiriyor!..”
-“Efendim, aslında mücerret estetik gözüyle de mesele açık ama, Batıcılık adına…”
-“Anlaşılmıyor mu ki, diyeceğim ama, besbelli ki anlaşılmıyor işte… Bugün bütün dünyada, kaybedilmiş idealler ve onun neticesi ruhî nizâm buhranı yüzünden, ulvî mânâda insan hayatının varoluş gayesi üzerine düşünmenin yerini hiçlikte tutmayı ve yutulmayı mefkûreleştirmek, sadece ahmaklıktır; ve öyle bir ahmaklık ki, herşeyden önce örtü ve örtünmenin, nizâm sırrı ve sır nizâmı olduğunu bilmezler!.. oysa… Kelimenin kök delâletinde bile görünen odur ki, nizâm, “fikir” ve “güzel” demektir; ve fikir ve güzel, herşey gibi, hakikatin hakikati olarak İslâm nizâmında!”
-“Yani, başörtüsü, kadını fikirleştiren bir unsur, değil mi efendim?”
-“Örtü ve örtünmeyi, bir tecrit ve tecrit mevzuu olarak muhteşem muamma haysiyeti diye işaretledikten sonra, bütün bu mânâlara bir “alem” ve “remz” olan başörtüsünü, kadını fikirleştiren bir unsur olarak takdim etmekten daha tabiî ne olabilir?.. Ve derisi yüzülmüş cılk et ve bütün tılsım nahiyeleri galiz bir maddecik hâlinde, sadece gaseyan ettirmeye memur bir cifeden ibaret kadının, bir fikir ve tecrit mevzuu olan kadına nisbeti, bir bardak suyun okyanusa nisbetinden farksızdır!..”
-“Üstadım sizin o harikulade sözünüz: Mahfaza içinde mahfaza, perde ardında perde, binbir mefkûreleştirme vasıtasının sakladığı sonsuz bir kıymet gibi erkek ruhuna nakşedilmiş, çözülmesi gereken bir şifre, bir bilmece, bir sır olan kadın!”
-“Ya, ya, ya!.. Onu şöyle bir cümle ile bütünleyebilirsin: Öbür yanda da, bunu böylece idrak etmiş ve kadında kâinat muhasebesini hülâsalandırmış erkek ki, kadın gözünde mefkûreleştirilmesi gereken!.. Birbirinin şahsiyet aynasında kendini seyreden sahici insan cemiyetindeki şu nizâm şiirine bakın!.. Ve günün yırtık pırtık ve erkekten dönme kadınlarıyla, pestile dönmüş güdük ve kavruk kafalı erkeklerine!.. Bütün dava, o cemiyetle bu cemiyet arasında bir tercih meselesi!..” (3)
Başörtüsü ve Hürriyet
Salih Mirzabeyoğlu’nun Tilki Günlüğü isimli eserinden “başörtüsü” kelimesini takib edersek, “icaz”dan “hürriyet”e doğru bir yolculuğa çıkarız ki, başörtüsünün niçin İslâm’ın “hürriyet remzi” olduğunu, kâinatın dili-lûgatı da söyler bize:

“Tablo: Başörtüsü
İcaz... İcazet... İzin... Müsade... Şehâdetname... Diploma... “Olur!” demek... Destur vermek... Revâ görmek... İlmî ehliyet... Veciz bir tarzda... Kısa ifadelerle çok şey anlatmak hâlinde olan... Mucizeli olmak... Başkalarını acze düşürecek derecede olmak... Âciz bırakmak... Şaşırtmak... Hayran etmek... Mucize derecesinde düzgün söz söylemek... Güzel söz söylemekle insanların muktedir olamadıkları derece... Çok mânâya gelen kısa cümlenin hâli... Bilinen ve açık olan cümleden kısa bir cümle ile maksadı ifâde sanatı... Kabir... İstikbâl... Lisan... Her nesnenin dibi, kökü ve sonu... Küçük gömlek... Devenin göğsünde olan nişan ve alâmet... Hürriyet...” (4)

Bir Hatırlatma
Başörtüsünün önce üniversitelerde, sonra İmam Hatipler’de, sonra daha da genişleyerek “kamusal alan”da yasaklanışının tarihî geçmişi 1980’li yıllardan başlamaz. Yahut 1980’li yıllarda yapılan mücadele neticesinde serbest bırakılıp, 28 Şubat Kararları ile 1999’da yeniden yasaklanmasıyla da başlamaz. Bu yasak aslında “Kurtuluş Savaşı” sonrasında Türkiye Cumhuriyeti’nin “kendini ifade etmek için” yasakladığı “kılık kıyafet devrimi” ile başlar. Kurtuluş Savaşı’nın şehid anaları, şehid zevceleri ve şehid kızları, bu yasakla işte o zaman yüzleşirler. Mustafa Kemal şöyle çizer hududları:
“Uygarım diyen ve gerçekten de öyle olan Türk halkı, başından aşağıya dış görünüşüyle dahi uygar ve gelişmiş olduğunu fiilen göstermek zorundadır. Bu yolda ilerlemek istemeyenleri, direnenleri KURBAN ETMEKTEN başka çare olmayacaktır.” (Nutuk’tan)
İlk kurbanları verir “Türk halkı”; İskilipli Atıf Hoca, Şeyh Said, Esad Erbili ve daha nice isimsiz kahraman. İstiklal mahkemelerinde yargılanıp asılanlar, işte sözü edilen o “kurban”lardır.
Meseleyi açıkça görebilmek için bu hatırlatmayı lüzumlu görürüz. Çünkü Kubilay’ı hatırlatarak veya Menemen vakıasını yadederek, yüzümüze kanlı ellerini sallayıp tehditler savuranlar “başörtüsü yasağı”nın o zamanlardan, cumhuriyetin ilk yıllarından başladığını çok iyi biliyorlar.
Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’nde başbakan olan adamın başörtülü kızı, kendi ülkesinde okuyamıyorsa; eşi Çankaya Köşkü’ne alınmıyorsa, bu yasağın başka bir izahı var mıdır? Demokrasi mi? İnsan Hakkı mı? Din ve vicdan özgürlüğü mü?
Açıkça konuşalım öyleyse; başörtülü kızlar, üniversitede okuma hakları ellerinden alınmış “mağdur”lar değil, 80 yıllık bir “yasağın”, bir “düşmanlığın”, bir “kavganın”, “mağrur” direnişçileri ve kahramanlarıdır

Niçin Başörtüsü?
Gelgelelim, Türkiye’deki örtü düşmanlığı gözleri kör, kulakları sağır, düşünceleri donuk, kalpleri kara bir insanlık soytarısı biçiminde tezahür ettiğinden, hikmet planında söylediklerimizin onlara hitab etmediği açıktır. Çünkü onlar düşünmezler; onlar görmezler, onlar duymazlar, onlar ki, yaşamazlar... Onlara cevabımız anlayacakları dilden olacak elbette. Çünkü başörtüsü İslâm’ın “hürriyet sembolüdür” ve bu mânâda başörtüsü düşmanlığı yapmak İslâm’a ve müslümanlığa karşı alınmış bir tavırdır. İslâm tarihinde sayısız örneklerini bulabileceğiniz gibi “başörtüsü düşmanlığı” her zaman savaş sebebi olmuş; ardından bir fetih ve zafer gelmiştir.
Evet, müslüman kadının örtüsü semboldür. İnancımızın, düşünme ve yaşayış biçimimizin, nerede durduğumuzun sembolüdür. Kiminin kulağına ebediyet şarkısını söyler, kiminin kulağına “zafer türküsünü”, “fetih marşını”. Nerede durulduğu önemlidir; başörtüsü düşmanlığı yapanlar elbette “ebediyet şarkısını” duyacak kulaktan mahrumdur.

Müslüman kadın niçin mi örtünmektedir? Söyleyelim...
Biz, İlahî Kanun’la uyum içine girmek için, Allah’ın yeryüzündeki halifesi olan “insan”ın temsilcisi olma haysiyetini taşımak için örtünüyoruz, bu bir!
Biz, Allah Resulü’nün, Hayber’in fethinde Hz. Aişe’nin örtüsünden yaptığı “sancak-bayrak”ın, İslâm’ın “fetih ve zafer” sembolü olduğunun şuurunda olarak örtünüyoruz, bu iki!
Biz, Medine’de, müslüman kadının başörtüsüne hakaret eden yahudiyi bir kılıç darbesiyle yere seren yiğit sahabînin “şehadet”ine “şahidlik” etmek için örtünüyoruz, bu üç!
Biz, Maraş’ta müslüman kadının örtüsüne el uzatan Fransızları temizleyerek kurtuluş savaşını başlatan Sütçü İmam’ın “imân öfkesini” ve “vatan sevgisini”, vatan hainlerine her an hatırlatmak için örtünüyoruz, bu dört!
Daha sayalım mı niçin örtündüğümüzü, yoksa kifayet eder mi?
Fransa’daki başörtü yasağına gelince… “İnsan hakları ve özgürlüklerinin kısıtlanması” yahut “din ve vicdan hürriyeti” gibi laf kalabalığından öteye geçmeyen yorumların hepsini silen süpüren Oktay Sinanoğlu’nun altını çizdiği husus yeter:
“Tüm Batı ülkelerinde olduğu gibi, söylenmeyen asıl mesele, Fransızların genellikle koyu Hıristiyan olup Haçlı kafalı Müslümanlık düşmanlığının devam etmesi. (bakma sen “laiklik” edebiyatına).”
Ya ülkemizdeki “Haçlı kafalı” İslâm düşmanlarını ne yapmalı? Başörtüsü tartışmaları başlayınca, Kubilay’ı hatırlatarak müslümanlara gözdağı vermeye yeltenenler, önce Sütçü İmam’ın vatan sevgisini hatırlasınlar deriz.
Sahi vatana ihanetin bedeli çok mu ağırdır?
Dipnotlar

1- Mevlana, Fihi Ma Fih, İz Yay., İstanbul, s. 104
2- Clarissa P. Estes, Kurtlarla Koşan Kadınlar, Ayrıntı Yay., s. 490-491
3- Salih Mirzabeyoğlu, Necip Fazıl’la Başbaşa, İBDA Yay., 2 Basım, İstanbul, s. 333-334
4- Salih Mirzabeyoğlu, Tilki Günlüğü, İBDA Yay., İstanbul, c. 1, s. 31-32


Kadının güzelce örtünmesi ALLAH'ın yeryüzündeki çizgilerinden bir çizgi,işaretlerinden bir işaret,şiarlarından bir şiardır! Herşeyden önce yerine getirilmekte olan bu emir buna şahit olanlara derhal o emri vereni hatırlatır..Yine örtülü bir bayan hayvani şeytani ve nefsani çağrışım yapacak bütün görünümünü geri plana atmış olacağından,şeytani atmosferin yerini Rahmani bir atmosfer kaplayacaktır.
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
40
Sizi tesettüre bürünmeye davet ediyoruz!
Sizi tepeden tırnağa güzelce kapanmaya çağırıyoruz!
Vücut hatlarınızı belli etmeyecek bir şekilde giyinmeye,
Başörtülerinizi omuzlarınızın üzerine salıvermeye çağırıyoruz..
Çünkü ALLAH Teala böyle istiyor!
Sizi ta başlangıçta edep ve haya duygularıyla donatan,bu yüce duyguları fıtratınıza yerleştiren ALLAH istiyor..
Fıtratınıza yerleştirdiği hazinenin görkeminden haberdar olmanızı,o muhteşem hazineye sahip çıkmanızı istiyor!

Biliyor musunuz?Hz.Meryem sonradan kazandıklarıyla değil,sırf bu mevcud hazineyi koruduğundan dolayı bütün alemlere seçkin kılındı..
Sizleri utanma ve terbiye duygusuyla süsleyerek yeryüzüne gönderen ALLAH Azimüşşan şimdi sizden onları ortaya çıkarmanızı istiyor..
ALLAH örtünmemizi bizden ta ilk günden itibaren yeryüzüne ilk ayak basar basmaz istemiştir.Bunun böyle bilinmesini istiyoruz ve bu meselenin özellikle İslamda örtünme diye ele alınmaması gerektiğine inanıyoruz.Çünkü örtünme Muhammed as. ile başlamamış ALLAH Teala ilk günden itibaren örtünmeyi hayalı ve edepli olmayı emretmiş,daha sonra toplumlar ne zaman ki bu çizgiden ayrılmaya başlamış,gönderdiği rasullerle bu çağrıyı yenilenmiştir.

Bugün bizle beraber tüm dünya bilmektedir ki başlangıcından itibaren günümüze kadar müslüman bayanlar örtünmekle yükümlüdür.Bütün İslam mezhepleri şu konuda ittifak etmişlerdir:Müslüman kadının ellerinin ve yüzlerinin dışında kalan yerlerini yabancı erkeklere göstermeleri haramdır,vücut hatlarını belli edecek şekilde giyinmeleri haramdır,tenlerini gösterecek derecede ince giyinmeleri haramdır,giyim kuşamda kafirlere benzemeleri haramdır.
Bu konuyu bunu dışında başka bir şekilde anlamaktan hele pazarlık masasına yatırmaktan tartışmaktan ALLAH'a sığınırız.
Kadının güzelce örtünmesi ALLAH'ın yeryüzündeki çizgilerinden bir çizgi,işaretlerinden bir işaret,şiarlarından bir şiardır! Herşeyden önce yerine getirilmekte olan bu emir buna şahit olanlara derhal o emri vereni hatırlatır..Yine örtülü bir bayan hayvani şeytani ve nefsani çağrışım yapacak bütün görünümünü geri plana atmış olacağından,şeytani atmosferin yerini Rahmani bir atmosfer kaplayacaktır.

Rabbimiz Bizim İyiliğimizi İstiyor!
Sizin tesettüre bürünmenizde ALLAH Teala'nın bir çıkarı var mıdır?İyi biliniz ki şu anda yeryüzünde yaşayan milyarlarca bayan,istisnasız hepsi örtünse her biri birer insanlık abidesi olsa,birer Meryem olsa,Asiye olsa,Hatice olsa,Fatıma olsa milyarlarca bayan edep ve hayada birbirleriyle yarışa girseler..ALLAH yine aynı ALLAHtır.Onun büyüklüğüne yüceliğine en ufak katkıda bulunmuş olmazlar.Ve yine yeryüzünde ne kadar bayan varsa hepsi edepsizlik,fuhşiyat ve kötülük yarışına girseler akla hayale gelmeyecek ahlaksızlıkları yapsalar..ALLAH Azmüşşanın şanına en ufak bir zarar gelemez.Eğer ALLAH Teala bizim örtünmemizi istiyorsa,işin ahiret yönü bir tarafa tamamen bizim menfaatimiz,bizim iyiliğimiz,dünyevi mutluluk ve huzurumuz için istemektedir.
Hem ALLAH değil midir insanlardan bir şey istemeye emretmeye en çok hak sahibi olan..Onları yaratan,yaşatan değil midir?Şu hususu aklınızdan hiç çıkarmayınız ki,ALLAH'a kulluktan kaçınanlar,kesinlikle şu anda birilerinin bir yerlerin kuludurlar!Varsın onlar özgür olduklarını,özgürce yaşadıklarını,özgürce bir tercihte bulunduklarını zannederek kendi kendilerini avutsunlar! İyice düşündüklerinde göreceklerdir ki örtüsüz olarak sürdürdükleri bu yaşantıyla birilerinin çağrısına uymaktadırlar,birilerini memnun etmektedirler.Bu birileri onların nefisleridir,şeytani duygularıdır,içinde yaşadığı toplumdur,modadır,başkalarının beğenisidir,başkalarının dışlama korkusudur,bir takım güç odaklarıdır,paradır,diplomadır,iştir,makamdır..

''Seçilin ayrılın şöyle ey mücrimler!Ey Ademoğulları!Size şeytana kulluk etmeyin,çünkü o apaçık düşmanınızdır.Bana kulluk edin.Dosdoğru yol budur,diye and vermedim mi?''


Şeytana ibadet etmek nitelemesi gerçekten çok acı bir niteleme.Birilerine ağır gelebilir kabullenmeyebilirler.Fakat şeytanın çağrısına uyup hayatını ona göre şekillendirenleri ALLAH böyle niteliyor.

Evet anlamak isteyen için bir konu ancak bu kadar berrak olur hak ve batıl birbirinden ancak bu kadar ayrılır.Örtünmenin ALLAH'ın emri olduğu,hem de ilk ve çok önemli emri olduğunu,örtüsüzlüğün de şeytanın bir emri ve çağrısı olduğu konusunda acaba bir tereddüdünüz var mı?

Şu anda örtüsüzlüğe hangi gözle bakıyorsunuz?
Önce şu noktayı iyi tesbit edelim;örtüsüzlük bir hata değildir,bir anlık günah değildir,bir an için yapılan gıybet,öfkeyle işlenilen bir günah değildir.Kısacası ALLAH'ın yasakladığı haram olan ne varsa ara sıra işlenenlere benzemez.

Örtüsüzlük bir hayat tarzı,yaşam biçimidir.
Örtüsüzlük bir düşüncenin,bir felsefenin yaşama geçirilmiş halidir.
Verilmiş bir kararın düşünülerek varılmış bir kararın uygulanmaya konulmasıdır,bilinçli bir tercihtir.Örtüsüzlük başka bir yoldur,başka yolda seyretmektir.
Dahası örtüsüz hayat tarzı bir bütündür birazını alıp birazını bırakma imkanınız yok gibidir.

Bugün yeryüzüne egemen olan örtüsüzlüğün öne çıktığı,kadın vücudunun sergilendiği yaşama biçimi ne Musevi ne İsevi ne İslami kaynaklıdır.Vahye kapalı,ALLAH ile ilişkisi olmayan ,seküler,dinsiz bir hayat tarzıdır.Onlar istedikleri kadar güzel isim verseler de kendilerine cahili toplumlardır.Bu cahili toplumların ve küfür düzenlerinin hepsinin ortak bariz özellikleri,egemenliklerinin çıplaklık ve ahlaksızlık üzerine kurulmuş olmasıdır.En büyük sermayeleri budur.Siz bunları onların elinden alırsanız sistemlerinden geriye hiçbir şey kalmaz.Bundandır ki hayanın simgesi örtüye aşırı bir nefret duyarlar.Ticaretleri,edebiyatları,sanatları,medyal arı kısaca herşeyleri..
Durum böyle olunca elbette böylesi toplumların en amansız düşmanları tesettüre olacaktır,edebe utanma duygusuna,nikaha,temiz aile hayatına olacaktır.

Bütün bunlardan sonra sizi şimdi hemen şimdi örtünmeye çağırıyoruz!


Sizi hem örtünmeye çağırıyoruz,hemde örtündüğünüz takdirde karşınıza kimlerin dikileceğini nelerle karşı karşıya kalacağınızı baştan haber veriyoruz!
Örtünmenin hiçbir maddi getirisi olmadığı bir günde davet ediyoruz!

Öyle her türlü kapının açılmadığı günde ediyoruz!

Yıılarca hayalini kurup sonunda güçlükle ulaştığınız okulunuzdan,kariyerinizden olabileceğinizi hatırlatıyor bunu bile bile davet ediyoruz!
Evden dışarı çıktığınızda belki birileri alay edecekler,dudak büküp eğlenecekler..Hem bütün bunları baştan söylüyor hemde çağırıyoruz!
ALLAH Teala'nın tabiriyle ''karanlıklardan nura doğru'' yolculuğa çıkıyorsunuz..Elbette bütün bunlarla karşılaşacaksınız.Cennetin muhakkak bir bedeli olacak ve siz bunu ödeyeceksiniz..

ALLAH Rasulunun müminlere biat verirken söylediği sözleri hatırlayın.''Kınayanların kınamalarından korkmayacaksınız''...
Örtünün ve bundan sonra ki kınamalara hazır olun hatta dil uzatmıyorlarsa şaşırın.Ve güzellikle tebessüm edin.Kazanan sizsiniz!!
Belki de bunların hiçbiri olmayacak hatta..

Zamana ve mekana göre insanların örtünmeye karşı tavrı değişik olabilir.Belki birçokları sevinecek,tebrik edecek,gıpta edecek,özenip o da örtüncek..Olumlu veya olumsuz sizi bu durumlardan hangisi bekliyorsa beklesin önemli değil yükümlü olduğunuz örtünmeye davet var...!

Çünkü siz ALLAH'ı hatırlayacaksınız.

Haydi kalkın ve güzelce örtünün..Evet şimdi kalkın ALLAH için güzelce örtünün,bol bir elbiseyle vücudunuzu kapatın,başınızı mükemmelce örtün,sonra aynanın karşısına geçin ve seyredin..Şuan bu yazıyı okumayı kesin ve yapın bunu.Şu anda karşınızda duran bambaşka biri öyle değil mi?

Öncekiyle alakası olmayan başka bir dünya insanı değil mi?
Bırakın başkalarını şu an siz kendi kendinize ALLAH'ı hatırlatmıyor musunuz?Hatta iyice bakın etrafa odanızın atmosferi değişti değil mi?Çünkü şu anda orda melekler var,dilinizde ALLAH olduğu müddetçe,ALLAH'ı hesaba katma,ALLAHı dikkate alma düşüncesi olduğu müddetçe onlar sizinle olacak.Herşeyden önce siz şu ana kadar size bakan gözlere dişiliğinizi,cinselliğinizi,dış görüntünüzü sunuyordunuz,sizinle karşılaşanlar ister istemez bunlarla karşılaşıyordu.Şimdiyse cesedinizi perde ardına çektiniz ruhunuzu sundunuz.
O ALLAH ın üflediği ruhunuz..

şöyle bir kendinizi yoklayın bir emri yerine getirdiniz ve neler değişti.İnsani,melekut alemine ait duygularınız ön plana çıktı değil mi?Öyle ya bastırılan bu erdemleri kendiniz bile görememiştiniz.


Siz şu anda ALLAHı hatırlatan bir işaretsiniz.Muhatap olduğunuz herkesi İslama çağırıyorsunuz,hiç konuşmadığınız halde.Ne yazık ki sizinle muhatap olan bir takım zavallı nasipsizlerin kalplerinde ki marazları artacak,dertleri depreşecek.İç dünyalarında savaş başlayacak,kimisi sözleriyle kimisi gözleriyle sataşacak,güçleri neye yetiyorsa onu yapacaklar.
Ama siz ALLAH'ın yakınlığını,sıcaklığını,muhabbetini kazanacak ve bunu iliklerinize kadar hissedeceksiniz,,özel olmanın ayrıcalıklı olmanın tadına varacaksınız..
Şu noktayı da unutmayın ki herşeye rağmen bu toplumun önemli bir kesiminden ciddi bir saygı göreceksiniz.Sizi ciddiye alacak güven duyacak,sizi toplumu ayakta tutan direkler olarak görecekler..Kaliteli insanlar tarafından sevilecek boş manasız anlamsız hayat yaşayanlardan sıyrılacaksınız.

Ve siz bu arada sayısız kötülükten kurtulmuş olacaksınız,rahatsız edici bakışlardan,çirkin sözlerden uzak ve emin bir hayatınız olacak..
Ve birgün o çok da sevmediğiniz dünyadan ayrılma vakti gelecek..Onu tercih ettiniz bütün kavşaklarınız da..ve şimdi Ona gidiyorsunuz.Siz zannediyor musunuz ki,böylesi bir deönemde örtünme mücadelesiyle ömür geçirenlere ALLAH Teala kıyamet günü sadece emirlerinden birini yerine getirme sevabı verecek?

Size öyle bir amel defteri verilecek ki..!

Şaşıracaksınız belki de..ALLAH'ım bu defter benim değildir bunda ALLAH yolunda savaştığım yazılı ,kurşunlandığım yazılı,yıllarca durmadan tebliğ yaptığım yazılı..Bu benim olamaz diyeceksiniz.Size denilecek ki yanlışlık yok gençliğinizin en güzel dönemlerinde her pislik sizi kuşatıp kendine çekerken siz ALLAH'ı tercih ettiniz,sabrettiniz,mazlumdunuz.. ALLAH'ın bunları unutacağını ve karşılıksız bırakacağını mı sandınız?...

Akla hayale getiremediğiniz ebedi bir saadet yurdu sizin olacak..
____

Açılıp saçılarak varlığınızı ispat etmenin dışında yolunuz yokmu?Öne çıkaracağınız şahsiyetiniz karakterinize ait donanımlarınız yok mu?

____
Yaşlanınca örtünürüm mü diyorsunuz?
Hatta siz düşünmeseniz bile etrafınızda ki kodamanlar atılacaktır. Gençliğini yaşa ne alemi var bu yaşta öcü olmanın?diye.Genç bayanlara sesleniyoruz,sizi açılmaya sevkeden bu yaşlılara acıyın onlar acınacak durumdadırlar.
____
Peki siz cehennemin henüz teori aşamasında olduğunu ALLAHın birgün bundan vazgeçeceğini mi düşünüyorsunuz?Uygulamayacağı cezayla korkutan bir baba gibi mi tasavvur ediyosunuz?(HAŞA)Cehennemi bir blöf mü sanıyorsunuz?
____
Kendi kendimizi kandırmayalım.Örtüsüz hayat tarzı bütündür.Başınızı açmışsanız aşağısı ona uymak zorundadır.Siz hiç başı açık ama topuklara kadar elbiseli giyim tarzı gördünüz mü?

Ve soruyoruz siz kimsiniz?

alıntı_
 

mir_erhan

Moderator
Katılım
13 Ara 2008
Mesajlar
6,148
Tepki puanı
502
Puanları
83
Yaş
44
Selamün Aleyküm.
Bütün kardeşlerimizin Cuması mübarek olsun.
Rabbiz Bu mübarek günün hürmetine bizleri hidayet hediyeleriyle sevindirsin inşallah . amin.

Sevgili Kardeşim her iki paylaşım da çok güzel bir soluk da okudum. ellerinize sağlık.
tüm kardeşlerimin okumasını tavsiye ederim. inşallah okuyup uygulayanlardan oluruz amin.
Selam ve dua ile
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
40
Selamün Aleyküm.
Bütün kardeşlerimizin Cuması mübarek olsun.
Rabbiz Bu mübarek günün hürmetine bizleri hidayet hediyeleriyle sevindirsin inşallah . amin.

Sevgili Kardeşim her iki paylaşım da çok güzel bir soluk da okudum. ellerinize sağlık.
tüm kardeşlerimin okumasını tavsiye ederim. inşallah okuyup uygulayanlardan oluruz amin.
Selam ve dua ile

Ve aleykum selam ve rahmetullah..
Rabbim razı olsun kardeşim. Sizin de cumanız mübarek olsun..
Amiinn, inşaALLAH..
Rabbim cümlemize layıkıyla örtünenlerden eylesin..
 

KatrePare

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Tem 2011
Mesajlar
4,014
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
29
selamu aleykum güzel kardeşim. duygulandım yazdıklarını okurken.. kalbini islama yerleştirmeye bu kadar hevesli bir insan olduğun için ve dini anlamda samimiyetine inandığım için, sana bir abla tavsiyesi vermek isterim. çok Kur'an-ı Kerim meali oku(bu yaşlar beyninin en verimli yaşları. arapçadan çok ne anlattığını bilmen senin için daha önemli) zaten okudukça bu aldığın eğitim sana o kadar ağır gelmeye başlayacak ki.. başka yönlere, Allah'ın emrettiğine, şeriati yaşayışa daha çok kayacaksın inşaAllah. kadınların okuması ve çalışmasının caiz olup olmadığını, bunun şeriata yani Allahu Tealanın kanununa uygunluğunu da araştırmanı ve hem senin hem tüm mümin kız kardeşlerimin o kurallara göre yaşamasını temeni ederim. Allah'a emanet ol..

Ve aleykum selam ablacigim...
Allah razi olsun o guzel tavsiyelerin icin. Her sozunun basimin ustunde yeri var. Estagfurullah, biz sizin gibi ablalarimizdan ornek alip feyizleniyoruz, gonul veriyoruz dinimize. Meal okumaya aylardir devam ediyorum. Benim icin gercek anlamda cok onemli. Kalbim ISLAM olsa, ruhum ALLAHIM olsa, ah ne isterdim... Son nefesime kadar bu boyle biline, ben buna ugrasacagim insaAllah. Tum dualarina candan bir AMIN... Cennette bulusuruz seninle insaallah. Feimanillah.
 
G

gulcanm

bende yeni kapandım yaklaşık 15 gün oldu... hakkıyla kapanmayı nasip etsin inşallah bana ... allah
 

nisan21

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Ara 2009
Mesajlar
690
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
Canim kardesim.. N'olur dusun.. Seni boyle buyuk bir huzurdan, ibadetten, ayetten ayiran seyler daha mi ilerde Allah'in emrinden? Ya kapanamadan olursen ? O zaman ben ne yaparim ? O zaman biz ne yapariz ?

PEKI YA O ZAMAN SEN NE YAPARSIN ?

Gectiginde kurbani oldugum Rabbimin karsisinda, demeyecek mi saniyorsun ?

"Seyma.. Benim yarattiklarim, Benim sana, senin icin serdiklerim Benden ote mi gecti?"

Peki ya simdi kararsizligini yasadigin seyleri Rabbine de bu sekilde soyleyebilecek misin? Buna yuregin yetecek mi? Hani o imanini, Peygamber (s.a.v) askini icinden sokup atamadigin, bu atamayislarin yuzunden ,disaridaki gulluk gulistanlik (!) dunya hayatina dalamadigin imanini neden basina alamiyorsun?

Eminim ki ;

Zoruna gitmeyecek, Rabbinin emrini basina almak!
Hicbir kinayicinin kinamasi..
Garip bakislar..
"Ilkel" diyecekleri , ilkel dusunceleri..

Zoruna gitmeyecek Peygamber (s.a.v) 'in kizlarina ve esine Allah'tan soyledigi..
Fatima'nin gururu..
Aise'nin davasi..


Ve NEFSIM deyip, pesine dustugun neye surukluyor seni?

Allahin emrini ihlal etmeye, Peygamber sozune kulak tikamaya, gunaha ve yanlisa.. VE ATESE..

Her Musluman kizkardesimin sahip oldugu, dogarken alinlarina muhurlenmis o haya nurunu, atesle mi yakmak istiyorsun? Yoksa cennette, hurilerin ve nurdan yaratilmis meleklerin ozendigi, Peygamber kizlarinin tabiini mi olmak ?

Ben bu soruyu kendime sordum. 15 yasinda olan her kiz gibi, seytan oyunlarinin, nefsimin bana soylediklerini dinledim ve dedim ki sol yanimdaki iblise "Senin dediklerin Rabbimin dedikleri yaninda bir sey mi ifade eder saniyorsun? "

Hem de boyle Fasli, Cezayirli ve Tunuslu Musluman genclerin, gunahla somuruldugu Fransa'da yasamaya baslamisken..

Onlari kinarken, giydikleri kiyafetleri, curetkat hareketlerini gorurken, hem de hristiyanlarsan ve ateistlerden beter hallerde onu izlerken.. "Ne yapiyorsunuz siz? " diye, Turk kizlarini dusunup, bunu onlara konduramiyorken..

Aynaya baktim..

"Senin onlardan ne farkin var? " dedim.. Turk kizlarinin, bunlardan farki ne? " sonra bir ciglik yankilandi yuregimde, aci ve aci gercek gibi vurdu yuzume.. "YOK !"

Okulda yasanilanlari kinayip, kendi okulumu gorememistim. Bizi farkli daha imanli zannettmistim. Biz yalnizca Ramazan'da hatirlamiyoruz Rabimizi ! dedim. Sonra iste.. Kadir gecesine niyetle, sabredemeyip Ramazan'in 1. gunu 1 Agustos'ta Allahin izniyle kapaniverdim. Hem de butun bunlara.. kapilsam kapilirim dedigim bu gunah ve gayri muslim ulkesine ragmen..

"Yurtdisina gidince degisir, onlara ozenir.. " diye ruhumu karartmaya calisanlara tagmen..

Sen de, ozledigim ulkemdeki bazi modern (!) dusunceli insanlarin abuk sabuk dusuncelerine, televizyondaki moda programlarina, ustunde hicbir sey birakmayan defilelere gozlerini kapat !
Nefsinin agzina imanindan bir bez tika !

Ve.. Gonlunun derinliklerinde yatan, Rahman Rahmeti'nin fisiltisini dinle..

Ben oyle yaptim..
Simdi tek amacim, bu ayeti tasiyabilmek ve Allah'a layik kul, Muhammed Mustafa'ya (s.a.v) layik bir ummeti olabilmek..
Ve simdi, simdilik bu genc ve 15 yillik omru, Azrail'e "Hos geldin" geride kalanlara "Allah razi olsun" dedirterek gitmeye ugrasiyorum..

Seni tanimiyorum , ama gonlunu biliyorum..

InsaAllah cennette, Aise, Fatima ve Hatice Validelerimiz gibi saliha kadinlarla, oksarken cennetin tatli ruzgari basortumuzu, el ele, can cana konusabilmek dilegiyle..

Guzel haberlerini can kulagiyla bekliyorum, tum kardeslerimle birlkte dualarim seninle..

Allah'a emanetsin..
Hepimizin oldugu gibi..


Esselamu aleykum ve rahmetullah..


Selamun aleyküm herkese... Bazı yazılanları ağlayarak okudum, etkilenmemek elde değil. Rabb'im tesettürümüzü hakkıyla taşıyanlardan eylesin bizleri...


Katrepare güzel kardeşim maşallah barekallah sana dini o kadar güzel yaşıyorsun ki bu yaşta, ALLAH sana uzun ve hayırlı, kendin gibi bilinçli insanlar yetiştirebileceğin bir ömür versin inşallah. Seni gördükçe yazılarını okudukça ne olur ALLAH'ım benim kızım da böyle olsun diyorum. Şimdiden bazı şeyler öğretmeye çalışıyorum ama ne kadar başarabilirim bilmiyorum zira kendimde yeterince ilmi bilgiye sahip değilim. 10 yaşında henüz bazen başını kapatıyor oyun olsun diye . bir sürü dua ezberledi din dersini seviyor ayetel kürsiyi ezberlemiş din öğretmeni beğenmiş 8. sınıf dersi demiş o aferin sana demiş kızımın hoşuna gitmiş ama kapanmam ben diyor bazen bu da beni üzüyor. nette bulduğum güzel dini videoları gösteriyorum ona ilahileri seviyor. peygamberimizle s.a.v. ilgili şarkıları seviyor. Sizler bana yardımcı olursunuz belki bu konuda ne yapmam nasıl davranmam gerekir.
 

KatrePare

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Tem 2011
Mesajlar
4,014
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
29
Selamun aleyküm herkese... Bazı yazılanları ağlayarak okudum, etkilenmemek elde değil. Rabb'im tesettürümüzü hakkıyla taşıyanlardan eylesin bizleri...


Katrepare güzel kardeşim maşallah barekallah sana dini o kadar güzel yaşıyorsun ki bu yaşta, ALLAH sana uzun ve hayırlı, kendin gibi bilinçli insanlar yetiştirebileceğin bir ömür versin inşallah. Seni gördükçe yazılarını okudukça ne olur ALLAH'ım benim kızım da böyle olsun diyorum. Şimdiden bazı şeyler öğretmeye çalışıyorum ama ne kadar başarabilirim bilmiyorum zira kendimde yeterince ilmi bilgiye sahip değilim. 10 yaşında henüz bazen başını kapatıyor oyun olsun diye . bir sürü dua ezberledi din dersini seviyor ayetel kürsiyi ezberlemiş din öğretmeni beğenmiş 8. sınıf dersi demiş o aferin sana demiş kızımın hoşuna gitmiş ama kapanmam ben diyor bazen bu da beni üzüyor. nette bulduğum güzel dini videoları gösteriyorum ona ilahileri seviyor. peygamberimizle s.a.v. ilgili şarkıları seviyor. Sizler bana yardımcı olursunuz belki bu konuda ne yapmam nasıl davranmam gerekir.

Estagfurullah estagfurullah ve estagfurullah ablacigim...
Siz benden daha hayirlisiniz. Ne guzel dualar etmissin, benden senin yuregine kocaman bir AMIN... Kizin icin insallah tavsiyelerim, dualarim olacak. Onunla ilgili soyledigin seyler, ilerde olacaklarin bir baslangicidir.
Hem biliyor musun ki, kizinin da olmasini istedigin ben... Kuzenlerime diyordum ki "Demek ki ailenin ilk acik gelini ben olacagim. Universite, lise derken ne ara kapanirim" diye dusunuyordum. Ve aynen soyledigin gibi, kizin gibi biriydim. 10 yasindaki kizinin kapanmamak istemesi normal... Ama takdir edersin ki, namaz yasi gelmis catmis.
Peygamber Efendimiz (sallahu aleyhi vessellem)'in dedigi gibi 7 yasinda namaza alistirilmaya baslanmadim ben. 14-15 'li yaslarimda tam kilmaya basladim. Oncekiler tek tuktu ve tek basima basladim.
Ona ornek olman, en buyuk gelisme olacaktir kucuk kardesimiz icin...
Siz kendinizi gelistirirken (kitap okumalar, Kur'an okumalari ve dinletileri vs.) kizinizda sizin yolunuzda gidecektir, emin olun. Benim canim annemde uzulurdu ben kucukken oyle deyince... Ama is degisti elhamdulillah.
Kur'an okuyun o evdeyken..
Dini kitaplar...
Efendiler Efendisini (sallahu aleyhi vessellem) anlatan kitaplar okuyun. (bazen sesli okuyup ona dinletebilirsiniz).
O'na once Allahu Teala'yi ve Resullullah'i sevdirirsen, yasi da kucuk oldugundan cabucak kavrayabilecektir bazi seyleri. Sonra ona "Bak yavrum, o cok sevdigimiz Rabbimiz, Peygamberimize "tesettur" demis, O da bize bunu emretti. Onlari cook sevende bunlari harfiyen yerine getirdi ve cennette yerini hazir etti insaallah" dersiniz.
Gelismelerden beni de, bu aciz kardesinizi de haberdar edin olur mu?
Allah yardimciniz ollsun.
Dualarda bulusmak dilegiyle..
Feimanillah.
 

nisan21

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Ara 2009
Mesajlar
690
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
Canım benim ALLAH razı olsun senden dediklerini yapıyorum sesli olarak kuran okuyorum ilahiler dinliyorum seviyor ilahi dinlemesini kendiside söylüyor bazen sevdim seni mabuduma ilahisini çok seviyor. Bir kaç kere abdest aldı benimle beraber yanımda namaza durdu beni taklit etti ama çabuk sıkıldı bende ısrar etmedim yavaş yavaş olacak herhalde... onun yaşına uygun kitaplar almayı düşünüyorum inşallah Rabb'im istediği gibi yetiştirebilirim kızımı...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt