Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kamili Mürşid 'in İLMİNE ihtiyaç duymak... (4 Kullanıcı)

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
67
Allah C.C. Toprak yaratmış...
İnsan yaratmış...
Karga yaratmış...
Şimdi...;
İnsanlardan biri diğer insanı öldürmüş... Ne yapacağım diye feryat etmiş...
Allah C.C. bir Karga göndermiş...Karga çukur kazmış ölen yavrusunu gömmüş bunu görünce de İnsanda anlamış ve Öleni gömmüş...
Şimdi İnsan kendi kendine mi öğrendi ?...Allah C.C. mu öğretti ?...Bu aklı kim verdi..?Bu ilmi kim verdi...?Gayretullah dediğine saygısızlık mı oldu...?

Tefekkürü bilsen hiç söylemezdin...
Baykuş hiç aramadan rızkı ayağına gelir arkadaşım ...
Sadece ''vik ''diye öter...Kuş gelir beni ye diye yalvarır arkadaşım...unutmayalım...
Eğer Allah C.C. gerçekten İLİM verdi ise ,işte ne güzel konu açılıyor ...anlat bize, öğret ...Mürşid vs... demeye ne gerek var...Benlik yok...isim yok ne güzel değil ? mi yaz doğruyu öğret bize ...bizde sana dua edelim...
 

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
67
Sizin dediğiniz Mürşid den çok var...Bakın İki kişi konuşurken Üçüncü Allah C.C. ve diğerine öğretiyor...Onlarda Mürşid gibi olmadı mı ?...
Neyse...Hakkını helal et...Doğru bilgini yaz ....bizde okuyalım öğrenip sevinelim...Ama hiç kimseye paye vermeden...
 

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
67
Bizde İLME hasretiz ve Çinde bile olsa almaya hazırız...Yeter ki Kur'an-ı Kerime uygun ve çizgisinde olsun...
 

dermurat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ara 2010
Mesajlar
23
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
ALLAH’IN ZÂTI SIFATI BAŞ GÖZÜYLE
GÖRÜLMEZ.


Bu türlü tertibi tanzimi ilâhileri “çözeceğim” diye akıl ve mantık binitinin rahmet bahçesine girmesine rıza gösterme. ALLAH’ın zati sıfatlarını tefekkür dahi etmeyesin. Haramdır. Nefsinin kurduğu kurgu ile hiçbir yere varamazsın. “Baki ALLAH, fani evsaf ile düşünülemez. Fani malzeme ile ALLAH bilinmez” Musa (kelimullah) (aleyhisselâm)'ın konuştuğu ALLAH’ını baş gözü ile görmek istediğini, cümle ademde aynı istek ve arzunun zuhurunu görmek zor değil. Zuhuruna ademin mütehammil yaratılmadığını, Adem'in maddesinin “anasır-ı erbaa”dan (4 unsur: Toprak, hava, su, ateşin karışımından) müteşekkil olan Beniâdem’in yapısının ALLAH’ın zati sıfatlarının tecellisine tahammüllü olmadığını, örneğin dağa tecelli edince dağın ne hale geldiğini elçisi Musa aleyhisselâmın seyrine dahi tahammül edecek güçte yaratılmadığını teferruatı ile lutfediyor. Sonsuz hamdolsun. Hayat ve yaşantıları ile Rabbımızı bizlere her halükarda anlatmak vazifesi ile yükümlü cümle peygamberimiz efendilerimize ve Rusul-i kiram hazeratına, vârisleri bilcümle evliyaullaha, veli, şüheda ve mü’min kullarına selâm olsun.
Musa tayin ettiğimiz vakitte gelip de, Rabbı onunla konuşunca: "Rabbim! Bana göster, seni göreyim" dedi. "Sen beni asla göremezsin. Fakat şu dağa bak. Eğer o yerinde durabilirse sende beni göreceksin" buyurdu. Rabbi o dağa tecelli edince onu paramparça etti. Musa da baygın düştü. Ayılınca dedi ki: "Seni noksan sıfatlardan tenzih ederim. Sana tövbe ettim ve ben inananların ilkiyim." (A’raf Sûresi, 143)


Bildiğimiz bilemediğimiz, na-mütenahi yaratıkların efdali hazret-i insandır.
Hazret-i insanın kemalâlatına eşdeğer başka bir mahluk yaratmamıştır.
Şerefli mahluk, efdal-i mahluk, Hz. ALLAH’ın indinde, gerekse madde aleminde olsun ademlikten hazret-i insandır.
"Yer yüzünde halifemi yaratacağım." Hitabının zuhur mercii olarak yarattığı kamil hazret-i insandır.

"Yer yüzünde halifemi yaratacağım" müjdesinden nasibli olabilmen için, Hz. ALLAH’ın elçileri vasıtası ile gönderdiği mekarim-i ahlak üzere yaşamaya dikkat et.

Rahmet-i ilâhiye, sa’y-i gayretini sarfederek, elde edilen ademlikten sıyrılıp, insan olan, hatta kemalata ermiş, hazret-i insanda müşahede edilir.

Yaşadığı zamanın değerini müdrik, Hz. ALLAH tarafından ihsan edilen emr-i ilâhiyeye uyumlu güzelliklerden istifadeyi bilen bahtiyar insan.
İmanında amentünün şerhi, mekarim-i ahlak-ı hamide görülen kamil insan.
Sen yaratılışın sırrısın, iyi bilesin ve bildiğin zaman da sakın şımarmayasın.


Bilesin ki yerli yersiz, affolmayan şımaranları ararsan, meskenleri küfür bataklıklarıdır.
Buna rağmen merhamet-i ilâhi olan tövbe kapusu kıyamete kadar açıktır.

Geç kalma. Hemen mana yönünü rahmet kapısına yönelt. Kişinin günahından nedamet duyup, af dilemesini bekliyor affu mağfiret kapusu.
Hz ALLAH’ın zatına mahsus olan sıfatları, aciz ve naçiz şahsına maletmeye kalkışma, şirke düşersin.


Benî âdem için hasseten yaratılan ibadet ve taat güzelliklerini, ittika sahibi, müttaki, mü’min olmadan bu rahmet-i ilâhiyelerin lutuf ve ihsan olan zevkine nail olman mümkün değil.

Peygamber efendilerimizin de hayatları basma kalıp olmayıp, ALLÂH’ın elçileri rahmet-i ilâhî, kâffesi nûr-u Muhammedî’dir. Hepsinden mûcize yani metafizik olaylar zuhur etmiştir!

Ezel-i ervahda peygamber olarak, istisnâî, günah işlemeyecek kâbiliyette yaratılmışlar, dünyâya gelişleri dahi mûcizedir.
ALLAH tarafından gönderilen kitaplar ve suhuflar da mûcizedir. İnkârı küfürdür!.

“Veresetü’l-enbiyâ ” olan evliyâullahtan zuhur eden tabiîat üstü, hârikulâde haller olan kerâmeti inkar da küfürdür.
ALLÂH’a ve Resûlü’nün getirdiği şerîata inanmış, yaşamaya çalışan bahtiyar insanın hayâtında tecellî eden rahmet-i ilâhînin ismi “kerâmet”tir.
Aynı kerâmetin değişik sîmâlarda zuhûru “burhan”dır.
ALLÂH’a inanmayan bâzı kişilerde zuhûru görülen hârikulâde haller “istidraç” dır.

Bunları yapan Hazret-i ALLAH’tır.

Bu türlü halleri insan yapmaya muktedir değildir.
Muktedirmiş gibi göstermek cehâlettir, varlıktır; varlıksa ALLAH’a mahsustur, beşere maletmek zındıklıktır, küfürdür!

Yol kardeşlerimle sohbetimde, vazîfem îtibâriyle üzerinde hassâsiyetle durduğum esasın, “mutasarrıfı Hazret-i ALLAH”dır. İnsan âcizdir. Verilen cüz’î irâdenin dışında tasarrufâta muktedir değildir. Böyle biline!
 

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
67
Allah C.C. nu görecek alet sizde varsa görürsünüz...
Duyacak alet varsa da duyarsınız...
Yoksa heyhat nafile göremezsiniz...duyamazsınız...
Allah C.C. size sizi sevdiğini buyurmadı ise ...
Cennet Kapılarını açmadıysa....
Pehlivan 'ım diye hitap etmedi ise...
Muhammed Mustafa A.S. Ümmed 'inden olduğunuzu müjde etmediyse heyhat...
Ne yaparsanız yapın desise de kalırsınız...
Sonrada çıkıp ısrarla birilerini Allah C.C. nun Mürşidi ilan edersiniz...
Kendi yalanınıza ...kendiniz inanıp Allah C.C. onunla bütünleşmiş ...o e söylerse Allah C.C. söylüyor dersiniz...Ama benlik ve kibirden vaz geçmezsiniz...
Vesselam...
 

dermurat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ara 2010
Mesajlar
23
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Bir fıkra vardı. Severim bu fıkrayı. Rabbımdan bize bir uyarı bu fıkra.

Herkes tarafından çok sevilen bir adam vardı. Fakat kader ve dua anlayışı biraz farklıydı.
Bir gün yaşadığı ilçede sel felaketi yaşandı. Herkes kasabayı terk etmeye başladı. Ama adam yerinden kımıldamıyordu.
Sonunda en yakın komşusu arabasını onun evininin önüne çekerek kendisine seslendi.
'Haydi! Arabaya atla! Kasabada kimse kalmadı. Barajın kapakları patladı, büyük bir sel geliyor.'
Adam, 'Sen git. Allah beni kurtarır.' dedi. Sonra sular yükselmeye başladı.
Yardıma gelen bir kayığı ve onun ardından gelen tekneyi 'Allah beni kurtarır', diyerek geri çevirdi.
Sular o kadar yükselmişti ki sonunda evin bacasına çıktı. Kendisini kurtarmaya geleci helikopteri de aynı gerekçeyle uzaklaştırdıktan sonra boğularak öldü.

Ahirette Hz.Allah'a, 'Allah'ım sana güvenmiştim. Niçin benim dualarımı kabul edip beni kurtarmadın?'

Hz.Allah kendisine seslendi:
'Önce sana arabasıyla komşunu gönderdim. Sonra bir kayık, ardından bir tekne ve son olarak bir helikopter gönderdim. Ama sen hiçbirini kabul etmedin.'
 

melissa26

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,857
Tepki puanı
18
Puanları
36
Yaş
51
insana verdigimiz hazret sifatini Allah celle celaluna verilmesi yakisik almiyor
Allah celle celaluhu hiç duymadin mi hazretlerden???

Anlattiginiz kissa bazi insanlar için gecerlidir, hepimiz için gecerlidir
Aklini kullanamayan cahiller için gecerli degildir, onlar mursitlerine danismadan adim dahi atmazlar, her islerini Allah'a c.c danisir gibi danisirlar
bilmedigimiz sey degil kardesim, ne olur artik bu bahsi kapatin , yada kendinize bir saha bulup orda bahsedin, kimse birsey demez
 

dermurat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ara 2010
Mesajlar
23
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
“ ح ض رH D (Dad), R” harflerinden gelmiş olabilir. Bu sözcüğün anlamı, “Hazır olmak, mevcut bulunmak, göz önünde olmak” demektir. Bu sözcüğün türevlerinden bazıları (Hazır, hazırlık, hazır olmak, hakkı huzur, huzurda bulunmak gibi) öz anlamıyla Türkçemizde de kullanılır. Söylenişine dikkat edilmese de Arapça metinlerde “Hazret” ifadesi “حضرت” şeklinde “ حH, ضDad ve رR” harfleriyle yazılır. Kök sözcüğün sonundaki “ تT” harfi, mübâleğa (abartı) için eklenmiştir

İşte üzerinde durulması gereken bu kökten gelen “Hazret” ifadesidir. Bu ifade ilk önce Allah için kullanılmış olmalıdır ki, “Allah hazretleri, Hazreti Allah” denince, “Her zaman ve her yerde var olan Allah” denilmek istenmekteydi. Bu ifade “Allah, Hâzır ve Nâzır’dır” şeklinde de söylenip gelmektedir.

Kelimelere takılmayalım. Asıl olan amaçtır. Araç değil.
 

Dini_Güzel

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2013
Mesajlar
25
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Allah C.C. Toprak yaratmış...
İnsan yaratmış...
Karga yaratmış...
Şimdi...;
İnsanlardan biri diğer insanı öldürmüş... Ne yapacağım diye feryat etmiş...
Allah C.C. bir Karga göndermiş...Karga çukur kazmış ölen yavrusunu gömmüş bunu görünce de İnsanda anlamış ve Öleni gömmüş...
Şimdi İnsan kendi kendine mi öğrendi ?...Allah C.C. mu öğretti ?...Bu aklı kim verdi..?Bu ilmi kim verdi...?Gayretullah dediğine saygısızlık mı oldu...?

Tefekkürü bilsen hiç söylemezdin...
Baykuş hiç aramadan rızkı ayağına gelir arkadaşım ...
Sadece ''vik ''diye öter...Kuş gelir beni ye diye yalvarır arkadaşım...unutmayalım...
Eğer Allah C.C. gerçekten İLİM verdi ise ,işte ne güzel konu açılıyor ...anlat bize, öğret ...Mürşid vs... demeye ne gerek var...Benlik yok...isim yok ne güzel değil ? mi yaz doğruyu öğret bize ...bizde sana dua edelim...


Yalnız O kafirmiş kardeşim!
O kafir kardeşini öldürdüğünde üzülmemişite..yahu şu karga kadar aklım yok öldürğüm kardeşimi gömmeyi ondan önce öğrenemedim diye eseflenmiş! aklına teessüf etmiş! yazık yazık!

hakiki insan ise! onun bilmediği bir şey yok! onun öğretmeni allah
kafirinki karga, maymun.. vesaire..
 

El-Endulusi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
376
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
13
Mevlana hazretlerinin evliyası Şemsi Tebrizi dir. Orda yanılmışım. Haklısınız. Bakın kendiniz söylediniz işte ne güzel Taptuk Emre Yunus emrenin Mürşidi idi. Peki o zaman mürşit varda şimdi yokmu?. Hz.Allah o zamanda mürşit gönderdi de. Bu zamanda göndermedi mi? Var. Kıyamete kadar da devam edecek. İnşallah..

Kardeş bizde bir kapıya bağlıyız bu ayrıdır fakat Murşid bu zamanda yoktur demek şirktir sözünün kaynağı nedir? Hangi ehli sünnet müçtehid yada alim imamın fetvası vardır. Kaynağını alalım. Şirk lafı ağırdır insanı kafirliğe götürür biz ağzımızdan çıkan sözleri ehli sünnet alimlerinin süzgecinden geçirmek zorundayız. Bu murşid olsada böyledir.

İmam Rabbani k.s. mektubatında bir sözü vardır. Müçtehid içtihatda hata yaparsa 1 sevap isabet bulursa 2 sevap alır. Fakat keşif ehlinin ilhamları hatalı ise sorumlu olurlar ve tövbe etmeleri gerekir.
 

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
67
Kardeş bizde bir kapıya bağlıyız bu ayrıdır fakat Murşid bu zamanda yoktur demek şirktir sözünün kaynağı nedir? Hangi ehli sünnet müçtehid yada alim imamın fetvası vardır. Kaynağını alalım. Şirk lafı ağırdır insanı kafirliğe götürür biz ağzımızdan çıkan sözleri ehli sünnet alimlerinin süzgecinden geçirmek zorundayız. Bu murşid olsada böyledir.

İmam Rabbani k.s. mektubatında bir sözü vardır. Müçtehid içtihatda hata yaparsa 1 sevap isabet bulursa 2 sevap alır. Fakat keşif ehlinin ilhamları hatalı ise sorumlu olurlar ve tövbe etmeleri gerekir.


Bu zamanda değil her zamanda var...Bakın bizim bildiğimiz...Müceddidde var... ?........ 'de vesselam...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt