Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

kalbdenkalbe mesajlar(3 sual ve 1 cevap) (2 Kullanıcı)

ŞEB-İ ARUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Mar 2008
Mesajlar
1,904
Tepki puanı
0
Puanları
36
Yaş
36
Konum
"Lâ taknetû min Rahmetillâh"
emegine saglık aylin en güzel cevabı vermıs

ustanın incilerinden desek hakkını teslim etmiş oluruz...

çok güzel bir paylaşımdı allah razı olsun

selamün aleyküm.ALLAH razı olsun .gerçekten ne güzel cevaplar nasıl büyük bir zeka.çok ama çok güzl bir yazı.ALLAH razı olsun senden

Selamün aleyküm kardeşim emeğine sağlık....

Allah razı olsun kardeşim. Böyle düşünen insanlara böyle davranarak en güzeli yapılmış.keşke şuan içinde bu tür insanlara verebilcek güzel cevaplarımız olsa

Selam Aleyküm kardeşim Allah razı olsun çok güzel ve bir o kadar anlamlı paylaşımlardı emeklerinize sağlık.
Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun bu dünyada ve ahirette sevdiği razı olduğu kullar olmak nasip etsin selam ve dua ile Allah'a emanet olun herşey gönlünüzce olsun.

aleykum selam..
duanıza amin dıyorum hak teala razı olsun..
hayatımızın her anı ibret sahnesı..
farkına varmak farkında olup uygulamak duası ile..
 

Luvi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Ocak 2009
Mesajlar
1,209
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Şems'e felsefecilerden 3 soru, Şems'den tek cevap...

Şems'e felsefecilerden 3 soru, Şems'den tek cevap...

Üç Soru ve Tek Cevap Bir grup felsefeci, “Şems-i Tebrîzî” hazretlerine geldi bir gün. Bir tanesi öne çıktı:
- Size, üç suâlimiz var.
- Peki sor bakalım.
O esnada “bir kerpiç” vardı mübareğin elinde. Onunla talebesine teyemmüm dersi veriyordu. Felsefeci sordu:
- “Allah vardır, görünmez” diyorsunuz. Peki görünmeyen şeye nasıl inanıyorsunuz?
- Pekâlâ, ikinciyi sor.
- “Şeytan ateşten yaratıldı” dersiniz. Sonra da, onun ateşte yanacağını söylersiniz. Hiç ateş, ateşi yakar mı?

- Üçüncü suâlin nedir?
- “İslâmda kul hakkı var. Âhirette, hakkı olan hakkını alacak” dersiniz. Hâlbuki bırakın insanları kendi hâllerine. Canları ne isterse, yapsınlar.

- Başka var mı?
- Hayır, yok.

O zaman büyük velî, elindeki kerpici kaldırıp adamın başına vurdu.
Adamın başı acıdı tabii. Ve koşup kadıya şikâyet etti. Kadı, (hâkim) hazret-i

Tebrîzî’yi çağırdı mahkemeye.
- Bu kimseye vurdunuz mu?
- Evet.
- Niçin vurdunuz?
- Üç sualine tek cevap verdim.
- Nasıl yâni?
- Bu adam; “Görünmeyen Allah’ a nasıl inanıyorsunuz?” dedi. Cevâben kerpiçle vurup acıttım başını. Göstersin başının acısını.
Kadı felsefeciye döndü.
- Ne diyorsun?
- Başım acıdı, ama gösterilmez.
Buyurdu ki:
- Allah da vardır, ama görünmez.
Ve devam etti:
- Bu adam; “Şeytân, ateş cinsinden olunca Cehennem ateşinden zarar görmez”, diyor. Hâlbuki kendisi de topraktan yaratıldı. Bu kerpiçle niçin başı acıdı?
Sordu yine:
- Bu kişi, “Âhirette hesap falan yok. Bırakın, kim ne isterse yapsın”, diyor. Mâdem öyle, benim canım ona vurmak istedi ve vurdum. Niçin size şikâyet ediyor?
Felsefeci mahcuptu. Başını önüne eğdi.

Ve îmanla şereflendi.
 

Erzurumli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ağu 2007
Mesajlar
1,455
Tepki puanı
1
Puanları
0
Esselamu aleykum,
Güzel bir paylaşım kardeşim daha öncede bir arkadaş paylaşmışdı bizle,ne varki seni başka bir şey için uyarmak istiyorum,belki bilmiyerek yazmış olduğunu düşünerek sana bir tavsiyede bulunayımki, Rumuzun plan EN-EL-HAK arapçadan türkçeye çeviri BEN HAK 'IM diğer bir adı ile BEN ALLAH'IM (haşa) demiş oluyorsun senin bu söylediğini seyri sülükte birkaç veli kul Allah (c.c) da fani olmuş,kendilerinden başka birşey göremedikleri içinde SEKR denen sarhoşlukla ağızlarından böyle bir laf çıkmıştır,buna bir misal verirsek,
Kadının biri yanına alacalık hastalığı olan çocuğunu alarak bir veli kula gider,efendim dua edinde çocuğum iyileşsin der,veli zat be hey kadın bu alacalık hastalığını iyileştirmek Hz.İsa ya has bir mucizedir biz kimiz ki iyileştirelim,biz bunu yapamayız der,kadın boynunu büker tam çıkacakken aynı veli yüksek bir sesle BİZ YAPARIZ!!! der,kadın geri gelir,veli zat okur,çocuk iyileşir,kadın sevinerek gider,orada bulunan velinin müridleri evlatları sorar Efendim bu nasıl işdir?derki BİZ YAPARIZ lafzı benden ama benim iradem dışında çıkmıştır,demek istemiştirki benim iradem dışında Mevla Teala söyletti.
EN-EL-HAK diyen de aslında ne dediğini bilmeyecek kadar Allah Tealada fani olmuştur,onları bu SEKR hallerinden dolayı suçlamak zahiren doğru isede Mevla onlardan emin ol razıdır,eğer sende onlardan isen amenna ama değilsen,KÜFRE DÜŞERSİN bu kardeşin seni uyarıyor.Selametle kal...
 

Gök Kubbe

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Ara 2008
Mesajlar
3,422
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
29
selamun aleyküm paylaşım için teşekkürler
 

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
Üç Suale Tek Cevap

Üç Suale Tek Cevap

Bir grup felsefeci, “Şems-i Tebrîzî” hazretlerine geldi bir gün. Bir tanesi öne çıktı:
- Size, üç suâlimiz var.
- Peki sor bakalım.
O esnada “bir kerpiç” vardı mübareğin elinde. Onunla talebesine teyemmüm dersi veriyordu. Felsefeci sordu:
- “Allah vardır, görünmez” diyorsunuz. Peki görünmeyen şeye nasıl inanıyorsunuz?
- Pekâlâ, ikinciyi sor.
- “Şeytan ateşten yaratıldı” dersiniz. Sonra da, onun ateşte yanacağını söylersiniz. Hiç ateş, ateşi yakar mı?

- Üçüncü suâlin nedir?
- “İslâmda kul hakkı var. Âhirette, hakkı olan hakkını alacak” dersiniz. Hâlbuki bırakın insanları kendi hâllerine. Canları ne isterse, yapsınlar.

- Başka var mı?
- Hayır, yok.

O zaman büyük velî, elindeki kerpici kaldırıp adamın başına vurdu.
Adamın başı acıdı tabii. Ve koşup kadıya şikâyet etti. Kadı, (hâkim) hazret-i

Tebrîzî’yi çağırdı mahkemeye.
- Bu kimseye vurdunuz mu?
- Evet.
- Niçin vurdunuz?
- Üç sualine tek cevap verdim.
- Nasıl yâni?
- Bu adam; “Görünmeyen Allaha nasıl inanıyorsunuz?” dedi. Cevâben kerpiçle vurup acıttım başını. Göstersin başının acısını.
Kadı felsefeciye döndü.
- Ne diyorsun?
- Başım acıdı, ama gösterilmez.
Buyurdu ki:
- Allah da vardır, ama görünmez.
Ve devam etti:
- Bu adam; “Şeytân, ateş cinsinden olunca Cehennem ateşinden zarar görmez”, diyor. Hâlbuki kendisi de topraktan yaratıldı. Bu kerpiçle niçin başı acıdı?
Sordu yine:
- Bu kişi, “Âhirette hesap falan yok. Bırakın, kim ne isterse yapsın”, diyor. Mâdem öyle, benim canım ona vurmak istedi ve vurdum. Niçin size şikâyet ediyor?
Felsefeci mahcuptu. Başını önüne eğdi.

Ve îmanla şereflendi.​
Amentü, Ehli sünnet vel cemaat, İslamiyet, Kuran-ı Kerim - Üç Suale Tek Cevap
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Bir grup felsefeci, “Şems-i Tebrîzî” hazretlerine geldi bir gün. Bir tanesi öne çıktı:​


- Size, üç suâlimiz var.


- Peki sor bakalım.


O esnada “bir kerpiç” vardı mübareğin elinde. Onunla talebesine teyemmüm dersi veriyordu. Felsefeci sordu:


- “Allah vardır, görünmez” diyorsunuz. Peki görünmeyen şeye nasıl inanıyorsunuz?


- Pekâlâ, ikinciyi sor.


- “Şeytan ateşten yaratıldı” dersiniz. Sonra da, onun ateşte yanacağını söylersiniz. Hiç ateş, ateşi yakar mı?



- Üçüncü suâlin nedir?


- “İslâmda kul hakkı var. Âhirette, hakkı olan hakkını alacak” dersiniz. Hâlbuki bırakın insanları kendi hâllerine. Canları ne isterse, yapsınlar.



- Başka var mı?


- Hayır, yok.



O zaman büyük velî, elindeki kerpici kaldırıp adamın başına vurdu.


Adamın başı acıdı tabii. Ve koşup kadıya şikâyet etti. Kadı, (hâkim) hazret-i



Tebrîzî’yi çağırdı mahkemeye.


- Bu kimseye vurdunuz mu?


- Evet.


- Niçin vurdunuz?


- Üç sualine tek cevap verdim.


- Nasıl yâni?


- Bu adam; “Görünmeyen Allaha nasıl inanıyorsunuz?” dedi. Cevâben kerpiçle vurup acıttım başını. Göstersin başının acısını.


Kadı felsefeciye döndü.


- Ne diyorsun?


- Başım acıdı, ama gösterilmez.


Buyurdu ki:


- Allah da vardır, ama görünmez.


Ve devam etti:


- Bu adam; “Şeytân, ateş cinsinden olunca Cehennem ateşinden zarar görmez”, diyor. Hâlbuki kendisi de topraktan yaratıldı. Bu kerpiçle niçin başı acıdı?


Sordu yine:


- Bu kişi, “Âhirette hesap falan yok. Bırakın, kim ne isterse yapsın”, diyor. Mâdem öyle, benim canım ona vurmak istedi ve vurdum. Niçin size şikâyet ediyor?


Felsefeci mahcuptu. Başını önüne eğdi.



Ve îmanla şereflendi.

Amentü, Ehli sünnet vel cemaat, İslamiyet, Kuran-ı Kerim - Üç Suale Tek Cevap
............Allahcc razı olsun....ONLAR DERYA İDİLER...
 

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com

Amin.Cenab-ı Mevla cümlemizden razı olsun.
Allahü teâlâ, insanların Seyyidi “aleyhisselâm” hurmeti için, ecrinizi artdırsın. Kıymetinizi, derecenizi yükseltsin! İşlerinizi kolaylaşdırsın! Kalbinizi genişletsin!
Fârisî beyt tercemesi:

Vücûdümün her kılı, dile gelse de,
şükr etmiş olamam, ni’metlerine!
 

yalinsak

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Şub 2009
Mesajlar
120
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
çok güzel hikaye paylaşım için teşekkür ederim..
 

yarensin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Eyl 2008
Mesajlar
978
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
üç soru bir cevap...

üç soru bir cevap...

Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî'ye felsefecilerden bir grup geldi. Suâl sormak istediklerini bildirdiler. Mevlânâ hazretleri bunları Şems-i Tebrîzî'ye havâle etti. Bunun üzerine onun yanına gittiler. Şems-i Tebrîzî hazretleri mescidde, talebelere bir kerpiçle teyemmüm nasıl yapılacağını gösteriyordu. Gelen felsefeciler üç suâl sormak istediklerini belirttiler, Şems-i Tebrîzî;
"Sorun!" buyurdu. İçlerinden birini başkan seçtiler. Hepsinin adına o soracaktı.
Sormaya başladı:
"Allah var dersiniz, ama görünmez, göster de inanalım."
Şems-i Tebrîzî hazretleri;
"Öbür sorunu da sor!" buyurdu.
O,
"Şeytanın ateşten yaratıldığını söylersiniz, sonra da ateşle ona azâb edilecek dersiniz hiç ateş ateşe azâb eder mi?" dedi.
Şems-i Tebrîzî;
"Peki öbürünü de sor!" buyurdu.
O,
"Âhirette herkes hakkını alacak, yaptıklarının cezâsını çekecek diyorsunuz. Bırakın insanları canları ne istiyorsa yapsınlar, karışmayın!" dedi.
Bunun üzerine Şems-i Tebrîzî, elindeki kuru kerpici adamın başına vurdu. Soru sormaya gelen felsefeci, derhâl zamânın kâdısına gidip, dâvâcı oldu.
Ve;
"Ben, soru sordum, o başıma kerpiç vurdu." dedi.
Şems-i Tebrîzî;
"Ben de sâdece cevap verdim." buyurdu.
Kâdı bu işin açıklamasını istedi. Şems-i Tebrîzî şöyle anlattı:
"Efendim, bana Allahü teâlâyı göster de inanayım, dedi. Şimdi bu felsefeci, başının ağrısını göstersin de görelim."
O kimse şaşırarak;
"Ağrıyor ama gösteremem." dedi.
Şems-i Tebrîzî;
"İşte Allahü teâlâ da vardır, fakat görünmez.
Yine bana, şeytana ateşle nasıl azâb edileceğini sordu. Ben buna toprakla vurdum. Toprak onun başını acıttı. Hâlbuki kendi bedeni de topraktan yaratıldı.
Yine bana;
"Bırakın herkesin canı ne isterse onu yapsın. Bundan dolayı bir hak olmaz." dedi. Benim canım onun başına kerpici vurmak istedi ve vurdum. Niçin hakkını arıyor? Aramasa ya! Bu dünyâda küçük bir mesele için hak aranırsa, o sonsuz olan âhiret hayâtında niçin hak aranmasın?" buyurdu.


Felsefeci, bu güzel cevaplar karşısında mahcûb olup, söz söyleyemez hâle düştü
 

kardelele

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ocak 2009
Mesajlar
15,425
Tepki puanı
27
Puanları
0
Yaş
55
Konum
istanbul
"selamun aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü"
emeğinize sağlık allah yar ve yardımcınız olsun.
 

mst2005

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Mar 2009
Mesajlar
211
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Allah razı olsun çok güzel bir cevap.
 

Ayşegül00

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Şub 2009
Mesajlar
1,408
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
32
çok güzel cevap allah razı olsun ..........
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt