osman gazi
Yasaklı Kullanıcı
- Katılım
- 28 Ara 2008
- Mesajlar
- 716
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 54
* Yüce Allah, bir ayeti kerimede şöyle buyuruyor: "Mü'minlerden öyle adamlar vardır ki, Allah'a verdikleri söze sadık kaldılar. Onlardan kimi (Allah yolunda şehid edilmek suretiyle) adağını yerine getirdi, kimi de (şehid olmayı) beklemektedir. (Ahidlerinde) hiçbir değişiklik yapmamışlardır." (Ahzab, 33/23)
Bu ayetin nüzul sebebiyle ilgili olarak, Buhari, Müslim, Tirmizi ve daha başkalarının Enes ibnu Malik (r.a.)'ten rivayet ettiklerine göre, Enes ibnu Malik (r.a.)'in amcası Enes ibnu Nadr (r.a.) Bedir savaşında bulunamayınca: "Resulullah (a.s.)'ın girdiği ilk çarpışmada bulunamadım. Eğer Allah bana Resulullah (a.s.) ile birlikte bir çarpışmaya katılmak nasip ederse, mutlaka nasıl (kahramanca) hareket edeceğimi görecektir" dedi. Bu kişi Uhud savaşında şehid edildi. Bu savaşta öldürülünceye kadar kahramanca savaştı. Bedeninde kimi gürz, kimi kılıç, kimi de ok yarası olmak üzere seksen küsur yara görüldü. Bu ayeti kerime de onun hakkında indirildi. (Bu konudaki rivayeti Buhari, Cihad, 12; Tefsir, Ahzab suresi tefsiri, 3; Tirmizi, Ahzab suresi tefsiri, 2,3'de rivayet etmiştir.)
Dikkat edilirse ayetin metninde Yüce Allah, Allah yolunda şehid oluncaya kadar çarpışmayı adayanlardan ve bu adağını yerine getirenlerden övgüyle söz etmektedir ki, bu onların intihar edenler gibi olmadıklarını gösterir. Ayetin nüzul sebebiyle ilgili rivayet de, şehid olmayı göze alarak kahramanca çarpışmanın övgüye değer bir amel olduğunu ortaya koyuyor. Fakat bilmek gerekir ki, cihadın gayesi ölmek değildir. Ama düşmanın zayıf düşürülmesi veya İslam kuvvetlerinin bir zarardan korunması mücahitlerden birinin veya birkaçının öldürülmesiyle ancak mümkün olacaksa bundan dolayı bazılarının kendilerini şehadete atmaları intihar değil aksine büyük bir kahramanlıktır. Aşağıda vereceğimiz rivayetler de bunu ortaya koymaktadır.
Arkasaşlar bu yazılar NEVİN KARDEŞİMİZDEN ALINTILARDIR...HERHALDE OKUNMADAN İTİRAZ EDİLMİŞ...