Yaratılış melekelerinden biri olan nefsin doyumsuzluğuna karşı, iç Huzur temini ve tatmin olmak için: İMAN VE ZİKİR (Allahı anmak); Sonsuzluğa ulaşmak için de, İBADET (Allah Kulluk) ve AHLAK (Davranış Güzelliği) tüm dini kaynaklarda temel kurallar olarak takdim edilmiştir
Nefsin Üstün Egosu, Çıkarcılık, Şehvet, Tûl-u Emel (Büyük Arzular) vb. gibi davranışlar, gerçekte hepside o istenen, arzu edilen İç Huzurun temini, mutluluğun hazzı ve Sonsuzluk anlayışındaki bu zevklerin devamını isteme arayışıdır.
Fıtrattaki sapmalar, Nefsin yanıltıcı ve geçici hazları, aynen; yoldaki yanlış işaret tabelaları gibidir.İÇ HUZUR ararken, tatminsizlik ve doyumsuzluğa; SONSUZLUK ararken yok oluşve boşluğa götürür.Geçici haz ve zevkler anlık mutluluk ve moral verir.Fıtrata ters düşen her yanlış-günah- vicdanla çatışır. İç huzur arayan insanın Ruhî dengesi, gel-gitlerle, keşmekeş ve buhranlı yaşantısıyla bozulur. Huzursuzluk, Kaygı, Ruhî çöküntü kişiyi asabiyet ve sonucunda önü alınamayan haksızlıklara götürür.
Arayış sürecini olumlu sonlandırmak, istenilen İÇ HUZUR ve SONSUZLUĞA ulaşmak için ; arzettiğimiz üzre Ruhsal yeti ve sezilerin farkında olmak gereklidir. Kainatın en muhteşem varlığı olarak yaratılan ve takdim edilen insanın, başıboş bırakılmadığının ve bırakılmayacağının idrâkinde olunmalı…Fıtratın bozulmaması, Ahlakî erdemlerin korunması için Vicdanî -Aklî kanaat, İlahî İrade rehber kılınmalı ki; gerçek huzur temini ve Sonsuzluğun kapısı açılmış olsun.