Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İçinden geçeni paylaş... (2 Kullanıcı)

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
39,167
Tepki puanı
5,689
Puanları
163
Yaş
51
Allahım senin affına, bize sağlık ve gönül huzuru vermene bizden razı olmana muhtacız . Allahım bizi sevip hoşnut olacağın salih amellere
muvaffak kılmanı dileniyoruz. bu acizane dua mı ümmeti muhammed için diliyorum . sevgili peygamberim Muhammed Mustafa sav. yüzü suyu hürmetine kabul eyle ya rahim! Amin
 

ecthelion

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2008
Mesajlar
531
Tepki puanı
0
Puanları
0
Şefaat inancının mantığını sorgulayalım

Bizler dünya hayatında hangi durumlarda aracılar(şefaatçiler)edinerek işlerimizi hallederiz? İki durumda aracılar(şefaatçiler) ediniriz:
1-Bize haksızlık yapıldığında ve hakkımızı alma konusunda gücümüz yetmediğinde araya daha güçlü aracılar(şefaatçiler) koyarak haksızlık yapılmasını önleriz. Burada doğru hareket etmiş oluruz.
2-Biz başkalarına haksızlık yapacağımızda araya aracılar(şefaatçiler) koyarak onun gücünden faydalanarak amacımıza ulaşırız.
Mesela, bir yerde çok büyük ve kârlı bir ihale vardır. Ancak bir çok şirket arasından almamız neredeyse imkansızdır. Böyle bir durumda ihale layık olana değil de adamımız (şefaatçimiz)sayesinde bize verilir.
Hatta bırakın böyle büyük ihaleleri, hayatın günlük normal prosedürüyle yapılabilecek işlerde dahi sırf sırada beklememek ve daha erken bitirmek için aracılar(şefaatçiler)ediniriz. Bu sayede bir çok kimsenin önüne geçerek haksızlık ederiz.
Bu iki durumun dışında aracılar(şefaatçiler) edinme ihtiyacı hissetmeyiz. Çünkü her şey olması gereken şekilde yürümektedir.
Şimdi sormak gerekir, “Din gününün sahibinin Allah olduğu” bir hayatta acaba Allah bizleri yargılarken haksızlık mı edecek ki şefaatçiler edineceğiz? Oysa Allah Kur’anda açıkça “O gün bütün insanları önderleriyle beraber çağıracağız. O gün kitabı sağından verilenler, işte onlar kitaplarını okurlar. Onlara kıl kadar haksızlık edilmez.”(İsra/71) buyurmaktadır.
Ya da biz yaşadığımız hayatla Allah’ın o sonsuz merhametine layık olamamışken, Allah’ın hakkımızda vereceği kararı bozduracak başka “Din günü sahipleri” mi edineceğiz? Oysa Allah her gün defalarca okuduğumuz Fatiha süresinde buyurduğu gibi, “Din gününün sahibidir”, yani tek yetkilisidir.
Yine sormak gerekir; eğer biz Allah’ın merhametine layık olamayıp, O’nun katında bizi kurtaracak şefaatçi arayışına gireceksek, bizim bu tavrımız, o şefaatçilerin Allah’tan daha merhametli oldukları anlamına gelmeyecek mi? Öyle ya, bu durumda şefaatçiye, “Sen olmasaydın yanmıştım!” dememiz gerekmeyecek mi?
Bu durumda bazı ayetlerden yanlış çıkarımlar yaparak, “Şefaat Allah’ın izniyle ve rızasıyla olacak, yani kimin şefaat edeceğini ve kimlere şefaat edileceğini Allah belirleyecek” diyorsanız, ben de size şunu sorarım: Allah bir kimseden razı olduktan sonra ona birinin el atıp şefaat etmesine gerek var mı? Yani “mağfiret olunmak” anlamındaki Allah’ın şefaati gerçekleştikten sonra, bu yetmiyor mu ki başka şefaatçiler aranacak?
Bugün müslüman insanların çoğuna baktığımızda her vesile ile Allah katında kendilerini kurtaracak şefaatçi arayışına girdiklerini görüyoruz.

Bu akşamki beyin fırtınasından
 

melissa26

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,857
Tepki puanı
18
Puanları
36
Yaş
51
Öyle ya, bu durumda şefaatçiye, “Sen olmasaydın yanmıştım!” (anlatmaya değermisin bilmem?)

biraz kıssalar oku..Peygamber efendimizin tavsiyelerini oku ..Şefaat haktır aklımız ermese, de bende anlamazdım ama bolca salavat ederdim ederim, beklediğimden mi ?
hayır sevdiğimden.. bir kıssa vardı yazıyordum , vazgectim inanmamanızı pekiştirir diye korktum ..
Adamın biri rüyasında Peygamber efendimizi görmüş ' efendim beni tanımadınızmı demiş?
Hayır tanımadım demiş... seni tanımam için salavat getir demiş..aradan zaman gecmiş tekrar rüyasında görmüş bu sefer tanımış.. ne alaka? hımm ne desem boş bilirim .. o kadar çok kıssa varki şefaat için bu şuna benzer..
tartı olur, az kalır ,çok az mesela belçikada olurdu bir frangı yetmez aldıklarına
elinden bırakmasın diye verirsin gibi ..kim verir? elinde olan
Peygamber efendimizin elinde mi ki ? işte burda dur!!!
kim salavat getirir, sever ise, günahlardan kaçındıgı halde biryerde bilmediği yerde
eksik kalırsa ? ne olacak yahu ver gitsin bir frank , yani bir kuruş değeri yok ama tartıya eksik gelmek olmaz gibi bir şey...
Ve Rabbim izin verir ise çünkü tartıda iltimas yok kasadaki derse iyi siz verin
sadece o mu? nice insan var sırada yoksa halimiz yaman orada..
yok yine adam kayırma sayılmamalı...
o dedikleriniz asla değil...
Şefaatin oluşma şartları da ayrı tabiki..
olmaz demek ayrıdır, anlamıyorum, demek ayrıdır..
şefaat haktır, ister inanın ister inanmayın siz en iyisi salavata başlayın ne olur, ne olmaz... dua denen silah elinde..
Ya Rab..Makamı mahmudu ver Muhammede s.a.v...
Peygamber efendimiz, dileğini duasını ahirete ertelemiştir ...
 

ecthelion

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2008
Mesajlar
531
Tepki puanı
0
Puanları
0
Kuranda şe-fe-a kökünden gelen ayetler 26 yerde geçer. Bu ayetler şunlardır: Bakara/255, Nisa/85, Araf/53, Enbiya/28, Şuara/100, Müddesir/48, Enam/51, Enam/70, Yunus/3, Secde/4, Mü’min/18, Rum/13, Zümer/43, Enam/94, Yunus/18, Bakara/48, Bakara/123, Bakara/254, Meryem/87, Taha/109, Sebe/23, Zümer/44, Zuhruf/86, Yasin/23, Necm/26, Fecr/3.
Çok ilginçtir ki, Kur’andaki şefaat kavramı tek istisna dışında bütünüyle müşriklerin söz konusu edildiği yerde geçer. Sadece tek istisna olarak Bakara/254. ayette mü’minler muhatap alınarak söz konusu edilir:
“Ey iman edenler! İçinde hiç bir alışverişin, dostluğun ve şefaatin olmadığı diriliş günü gelmeden önce size verdiğimiz rızıktan hayır yolunda harcayın. Gerçekleri görmezlikten gelen(kafirler)ler zalimlerin ta kendileridir” (Bakara/254)

Benim itirazım kuranda anlatılan şefaat kavramına değil, sizin beynimizdekine
1-Allah merhametlilerin en merhametlisi olduğu için O’nun vereceği hüküm en merhametli karar olmayacak mı?
2-Allah kullarının niyetlerine varana kadar her şeylerini bildiği için onlar hakkında vereceği karar en doğru karar olmayacak mı? (Çünkü biz ne kadar iyi niyetli olursak olalım çoğu zaman insanların niyetlerini bilmediğimiz için doğru karar veremiyoruz.)
3- Allah’ın eşi, çocukları, anne-babası, akrabası, arkadaşları, köylüsü…vs. olmadığından kimseyi kayırmayacağı için vereceği karar en adaletli karar olmayacak mı? (Çünkü biz dünyada hep bu sebeplerden dolayı birilerini kayırmaya kalkar ve adaleti katlederiz)
Bu sorulara istisnasız herkesin vereceği cevap “Evet” tir. O halde tekrar soruyorum: Böyle bir durumda hüküm günü araya birilerinin girip şefaat etmesine gerek var mı? Kesinlikle hayır.
Hadi diyelim bütün bunlara rağmen sizin dediğiniz gibi şefaatçiler devreye girdiler. Peki, bu şefaatçiler yukarıda bahsettiğimiz Allah’ın verdiği en merhametli, en doğru ve en adaletli kararı bozdurmuş olmayacaklar mı? Evet, bozdurmuş olacaklar!
Zaten dünya hayatı da böyle değil miydi? Onun bunun araya girmesiyle adalet kalkıyordu ve suçlular korunuyordu. Yapmayın Allah aşkına! Bari orada Allah’ı rahat bırakın da! adalet tecelli etsin. Kendi içinde çelişkili şefaat inancınızla ahiretinizi de dünyanıza benzettiğinizin farkında mısınız?
 

ecthelion

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2008
Mesajlar
531
Tepki puanı
0
Puanları
0
Melisa 26 bir frank örneği veriyor. Eksik kalırsa 1 frank ı birisi verir diyor.
Anladığım kadarı ile bunu ahiret için örnekliyor orada da tartı eksikse, birileri tamamlar diyor, yanlış anlamadım isem melisa 26 böyle diyor mesajında.

Bakalım Allah ne diyor

Bakara - 48:Ve hiç kimsenin, hiç kimse adına bir şey ödemeyeceği, hiç kimsenin şefaatinin kabul edilmeyeceği, hiç kimseden bir fidye alınmayacağı ve yardım görülmeyeceği bir günden sakının.

Abese-33,34,35,36,37: Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır.

Ayrıca bakara-123. Ayete de bir anladığın dilden bakıver.

Önerim şefaat kavramını kurandan öğren. Hikayelerden değil. O zaman doğru şefaat algısını kazanırsın.

Son tavsiyede Zümer - 44
 
Son düzenleme:

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
39,167
Tepki puanı
5,689
Puanları
163
Yaş
51
Allah hiç kimseyi tek başına sahipsiz bırakmasın...
 

BASKENTLI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2006
Mesajlar
1,653
Tepki puanı
23
Puanları
0
Nisa (48)
Şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz. Bunun dışında kalan (günah) ları ise dilediği kimseler için bağışlar. Allah'a şirk koşan kimse, şüphesiz büyük bir günah işleyerek iftira etmiş olur.
 

BASKENTLI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2006
Mesajlar
1,653
Tepki puanı
23
Puanları
0
116. Allah kıyamet günü şöyle diyecek: "Ey Meryem oğlu İsa! Sen mi insanlara Allah'ı bırakarak beni ve anamı iki ilah edinin dedin?" İsa da şöyle diyecek: "Seni bütün eksikliklerden uzak tutarım. Hakkım olmayan bir şeyi söylemem benim için söz konusu olamaz. Eğer ben onu söylemiş olsaydım elbette sen bunu bilirdin. Sen benim içimde olanı bilirsin, ama ben sende olanı bilemem. Şüphesiz ki yalnızca sen gaybları hakkıyla bilensin."

117. "Ben onlara, sadece bana emrettiğin şeyi söyledim: Benim de Rabbim, sizin de rabbiniz olan Allah'a kulluk edin (dedim.) Aralarında bulunduğum sürece onlara şahit idim. Ama beni içlerinden aldığında, artık üzerlerine gözetleyici yalnız sen oldun. Sen her şeye hakkıyla şahitsin."


Dikkatle okuyunuz..
İsa A.S. 118 nci ayette yazılı olduğu şekli ile Allahu Tealaya arz etti..
Allahu Tealada onlardan iyileri bağışladı..
Şefaat etti..

İsa A.S. Şefaate vesile oldu..


Maide (118)
. "Eğer onlara azap edersen, şüphe yok ki onlar senin kullarındır. Eğer onları bağışlarsan, yine şüphe yok ki sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin."

119. Allah şöyle diyecek: "Bugün, doğrulara, doğruluklarının yarar sağlayacağı gündür." Onlara içinden ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetler vardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah'dan razı olmuşlardır. İşte bu büyük başarıdır.
 
Son düzenleme:

BASKENTLI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2006
Mesajlar
1,653
Tepki puanı
23
Puanları
0
Tegabun (14)
Ey iman edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olabilecekler vardır. Onlardan sakının. Ama affeder, hoş görüp vazgeçer ve bağışlarsanız şüphe yok ki Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
 

BASKENTLI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2006
Mesajlar
1,653
Tepki puanı
23
Puanları
0
Yani bazı kişiler ,
Bağışlanmaya vesile olabilir..

Peygamber A.S. ların tamamı vede AF etmeyi sevenler gibi..
 

BASKENTLI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2006
Mesajlar
1,653
Tepki puanı
23
Puanları
0
Keşke İNSAN olabilsek..

'' İYİ İNSAN ''

Allahu Tealanın övdüğü..
 

BASKENTLI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2006
Mesajlar
1,653
Tepki puanı
23
Puanları
0
Hicr (29)
Hani Rabbin meleklere, "Ben kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş balçıktan bir insan yaratacağım Onu düzenleyip içine ruhumdan üflediğim zaman, onun için hemen saygı ile eğilin" demişti.
 

BASKENTLI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2006
Mesajlar
1,653
Tepki puanı
23
Puanları
0
Bakara suresi;
33. Allah şöyle dedi: "Ey Adem! Onlara bunların isimlerini söyle." Adem, meleklere onların isimlerini bildirince Allah, "Size, göklerin ve yerin gaybını şüphesiz ki ben bilirim, yine açığa vurduklarınızı da, gizli tuttuklarınızı da ben bilirim demedim mi?" dedi.
 

BASKENTLI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2006
Mesajlar
1,653
Tepki puanı
23
Puanları
0
Bakara suresi;
37. Derken, Adem (vahy yoluyla) Rabbinden birtakım kelimeler aldı, (onlarla amel edip Rabb'ine yalvardı. O da) bunun üzerine tövbesini kabul etti. Şüphesiz o, tövbeleri çok kabul edendir, çok bağışlayandır.
 

BASKENTLI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2006
Mesajlar
1,653
Tepki puanı
23
Puanları
0
Bakara suresi;
38. "İnin oradan (cennetten) hepiniz. Tarafımdan size bir yol gösterici (peygamber) gelir de kim ona uyarsa, onlar için herhangi bir korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir" dedik.
 

BASKENTLI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2006
Mesajlar
1,653
Tepki puanı
23
Puanları
0
Peygamberler.. ( Aleyhisselam )

İnsan için kurtuluş MÜJDESİDİR.
Bilesiniz..

Onlara uyarak..
Allahu Tealanın AFFINA mazhar olabilirsiniz..
 

BASKENTLI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2006
Mesajlar
1,653
Tepki puanı
23
Puanları
0
Sorulara CEVAPLAR için en emin müracaat yeri..

Allahu Tealanın KELAMI..
Kitapları..

Yani..

Sahifeler, Zebur, Tevrat, İncil ve Kuran..

Biz öyle yapıyoruz..
Doğru tercüme edilmiş Mealden okuyup..
AKIL sahiplerinden olmaya çaba sarf ediyoruz..
 

ecthelion

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2008
Mesajlar
531
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yani bazı kişiler ,
Bağışlanmaya vesile olabilir..

Peygamber A.S. ların tamamı vede AF etmeyi sevenler gibi..

Beni sadece Allah bağışlar ve affeder, bu dunyadaki hayatimin hesabını verdikten sonra hakkimdaki kararda sadece Allah a aittir.

Onun verdigi bir kararda baska ne bir nebi, ne bir peygamber, ne bir temsilci, ne bir kurtarıcı, ne bir mehdi, ne bir evliya, ne bir seyh, ne bir hoca, ne bir haci , soz sahibi olamaz.

Din gününün tek sahibi Allah tir. Hicbir araci ve sefeatci Allah in karari üzerinde tasarrufta bulunamaz.

Size kurtarıcılarinizla bol şans... Yanlız sizi kimden , kimin kararından kurtardığını iyi düşünün..

İsa nebinin ayette anlatilan duasi bağışlanma içindir. Her mumin her mumine dua eder ve etmelidir. Bagislayan sefeat eden Allah tir.

Benim itirazim sefeatin Allahin verdigi hukum uzerine olan, Allahin cehennem e attigini sefeat ederek ordan cikaran beyinlere ...
 
Son düzenleme:

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt