Kuranda şe-fe-a kökünden gelen ayetler 26 yerde geçer. Bu ayetler şunlardır: Bakara/255, Nisa/85, Araf/53, Enbiya/28, Şuara/100, Müddesir/48, Enam/51, Enam/70, Yunus/3, Secde/4, Mü’min/18, Rum/13, Zümer/43, Enam/94, Yunus/18, Bakara/48, Bakara/123, Bakara/254, Meryem/87, Taha/109, Sebe/23, Zümer/44, Zuhruf/86, Yasin/23, Necm/26, Fecr/3.
Çok ilginçtir ki, Kur’andaki şefaat kavramı tek istisna dışında bütünüyle müşriklerin söz konusu edildiği yerde geçer. Sadece tek istisna olarak Bakara/254. ayette mü’minler muhatap alınarak söz konusu edilir:
“Ey iman edenler! İçinde hiç bir alışverişin, dostluğun ve şefaatin olmadığı diriliş günü gelmeden önce size verdiğimiz rızıktan hayır yolunda harcayın. Gerçekleri görmezlikten gelen(kafirler)ler zalimlerin ta kendileridir” (Bakara/254)
Benim itirazım kuranda anlatılan şefaat kavramına değil, sizin beynimizdekine
1-Allah merhametlilerin en merhametlisi olduğu için O’nun vereceği hüküm en merhametli karar olmayacak mı?
2-Allah kullarının niyetlerine varana kadar her şeylerini bildiği için onlar hakkında vereceği karar en doğru karar olmayacak mı? (Çünkü biz ne kadar iyi niyetli olursak olalım çoğu zaman insanların niyetlerini bilmediğimiz için doğru karar veremiyoruz.)
3- Allah’ın eşi, çocukları, anne-babası, akrabası, arkadaşları, köylüsü…vs. olmadığından kimseyi kayırmayacağı için vereceği karar en adaletli karar olmayacak mı? (Çünkü biz dünyada hep bu sebeplerden dolayı birilerini kayırmaya kalkar ve adaleti katlederiz)
Bu sorulara istisnasız herkesin vereceği cevap “Evet” tir. O halde tekrar soruyorum: Böyle bir durumda hüküm günü araya birilerinin girip şefaat etmesine gerek var mı? Kesinlikle hayır.
Hadi diyelim bütün bunlara rağmen sizin dediğiniz gibi şefaatçiler devreye girdiler. Peki, bu şefaatçiler yukarıda bahsettiğimiz Allah’ın verdiği en merhametli, en doğru ve en adaletli kararı bozdurmuş olmayacaklar mı? Evet, bozdurmuş olacaklar!
Zaten dünya hayatı da böyle değil miydi? Onun bunun araya girmesiyle adalet kalkıyordu ve suçlular korunuyordu. Yapmayın Allah aşkına! Bari orada Allah’ı rahat bırakın da! adalet tecelli etsin. Kendi içinde çelişkili şefaat inancınızla ahiretinizi de dünyanıza benzettiğinizin farkında mısınız?