Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Hadislerde günah kavramı (1 Kullanıcı)

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
HASTALIKLARIMIZ BİZE SEVAP KAZANDIRIR MI?

Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Mü’min bir kişiye dokunan yorgunluk, üzüntü, hastalık ve kendisini üzecek her şeyden dolayı Allah onun bir kısım günahlarını silip örter.”
(Buhârî, Merda: 1; Müslim, Birr ve Sıla: 14)
Tirmîzî:
Bu konuda bu hadis hasendir.
Tirmîzî:
Carud’tan işittim Veki’den naklederek şöyle diyordu: Kederlenmenin günahlara keffâret olduğu ancak bu hadisle duyulmuş oldu.
Tirmîzî:
Bazı kimseler bu hadisi Atâ b. Yesâr ve Ebû Hüreyre’den de rivâyet etmişlerdir.

SÜNEN-İ TİRMİZİ
Cenaze bölümü
Bölüm 1 Hadis no 966
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
HASTALIKLARIMIZ BİZE SEVAP KAZANDIRIR MI?

Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Gece ve gündüz boyunca kulun işlediği amelleri muhafaza eden ve Allah’a sunan meleklerin bu sahifenin başında ve sonunda bir hayır varsa Allah şöyle buyurur: Ben bu kulumun bu sahifenin her tarafındaki günahlarını bağışladım.”
(Tirmîzî rivâyet etmiştir.)

SÜNEN-İ TİRMİZİ
Cenaze bölümü
Bölüm 9 Hadis no 981
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
ÖLÜM ANINDA ALLAH’IN RAHMETİNİ ÜMİD, AZABINDAN KORKU GEREKİR Mİ?

Enes (r.a.)‘den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) ölmek üzere olan bir gencin yanına girdi ve: “Kendini nasıl buluyorsun?” diye sordu. Genç: “Ey Allah’ın Rasûlü! Allah’a yemin ederim ki Allah’ın bağışlamasını umuyor günahlarımdan da korkuyorum” dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Böyle zamanlarda Allah, kulun kalbine gelen bu iki şeyden umduğunu kendisine verir korktuğu şeyden de onu kurtarır.”
(İbn Mâce, Zühd: 31)
Tirmîzî:
Bu hadis hasen garibtir. Bazıları bu hadisi Sabit vasıtasıyla mürsel olarak rivâyet ederler.

SÜNEN-İ TİRMİZİ
Cenaze bölümü
Bölüm 11 Hadis no 983
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
CENAZE NAMAZINDA OKUNACAK DUALAR

Avf b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) bir ölüye cenaze namazı kılarken şöyle söylediğini işittim namazında şöyle diyordu: “Allah’ım affet onu, acı ona, çamaşırın kirden temizlendiği gibi onu dolu (yağmur, kar) ile günahlarından arındır.”
(Müslim, Cenaiz: 26; İbn Mâce, Cenaiz: 23)
Tirmîzî:
Bu hadis hasen sahihtir.
Muhammed: Bu konuda en sahih hadis budur demektedir.

SÜNEN-İ TİRMİZİ
Cenaze bölümü
Bölüm 38 Hadis no 1025
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
İÇİNDEN KARISINI BOŞAMAYI GEÇİREN KİMSENİN DURUMU

Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Konuşmadıkça ve uygulamaya koymadıkça ümmetimin içinden geçirdiği kötü duygu ve düşüncelerine günah yazmaktan Allah vazgeçmiştir.”
(İbn Mâce, Talak: 14)
Tirmîzî:
Bu hadis hasen sahihtir. İlim adamlarının uygulaması bu hadise göredir. Bir kimse içinden boşamayı geçirir fakat bunu diliyle söylemezse hiçbirşey gerekmez.

SÜNEN-İ TİRMİZİ
Talak ve Lian bölümü
Bölüm 8 Hadis no 1183
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
HERŞEYDE VE ALIŞVERİŞTE YALANCILIK VE YALAN ŞÂHİDLİĞİN KÖTÜLÜĞÜ

Enes (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.) büyük günahlardan bir kaçını sayarak şöyle buyurdu: “Allah’a ortak tanımak,
anne babaya asi olmak,
adam öldürmek

ve yalan söyleyip yalan şâhidliği yapmak.”
(Buhârî, Şehâdât: 4; Müslim, İman: 38)
Bu konuda Ebû Bekre, Eymen b. Hureym ve İbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmîzî:
Enes hadisi hasen sahih garibtir.

SÜNEN-İ TİRMİZİ
Alış veriş bölümü
Bölüm 3 Hadis no 1207
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
DÜRÜST TİCARET YAPANLARA RASÛLULLAH (S.A.V.)’İN TAVSİYESİ

Kays b. Garaze (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.) yanımıza geldi bize simsarlar denilirdi. Bize daha güzel bir isim vererek; Ey Tüccarlar topluluğu! Şüphesiz şeytan ve günah, alışverişte daima bulunurlar siz alışverişlerinize sadaka karıştırmak suretiyle temizleyin.”
(Ebû Dâvûd, Büyü: 1; Nesâî, Eymân: 22)
Tirmîzî:
Bu konuda Berâ b. Âzib ve Rifâa’dan da hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmîzî:
Kays b. Gazare hadisi hasen sahihtir. Bu hadisi Mansur, A’meş, Habib b. ebî Sabit ve pek çok kimse Ebû Vâil’den ve Kays b. ebî Garaze’den rivâyet etmişlerdir. Kays’ın bu hadisten başka Rasûlullah (s.a.v.)’den hadis rivâyet ettiğini bilmiyoruz.
Hennâd, Ebû Muaviye yoluyla A’meş’den, Şakîk b. Seleme’den (Ebû Vâil) Kays b. ebî Garaze’den mana olarak bu hadisin benzerini rivâyet etmişlerdir.
Bu konuda Berâ b. Âzib ve Rifâa’dan da hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmîzî:
Bu hadis sahihtir.

SÜNEN-İ TİRMİZİ
Alış veriş bölümü
Bölüm 4 Hadis no 1208
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
DÜRÜST TİCARET YAPANLARA RASÛLULLAH (S.A.V.)’İN TAVSİYESİ

Rifâa (r.a.)’ın babasından ve dedesinden naklettiğine göre; kendisi Rasûlullah (s.a.v.) ile birlikte namazgaha çıkmıştı ki: Bazı insanların alışveriş yaptıklarını gördü ve onlara şöyle seslendi: “Ey tüccarlar topluluğu” onlarda Rasûlullah (s.a.v.)’e icabet ederek boyunlarını doğrultarak gözlerini ona çevirdiler. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Tüccarlar kıyamet gününde günahkar ve rezil bir vaziyette diriltileceklerdir. Ancak yolunu kitabla bulup günahlardan sakınanlar, yemininde durup iyilik yapanlar ve dürüst olanlar bunun dışındadır.”
(İbn Mâce, Ticarat: 3; Ebû Dâvûd, Büyü’: 1)
Tirmîzî:
Bu hadis hasen sahihtir.
İsmail b. Ubeyd b. Rifâa’ya, İsmail b. Ubeydullah b. Rifâa’da denilir.

SÜNEN-İ TİRMİZİ
Alış veriş bölümü
Bölüm 4 Hadis no 1210
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
TİCARETİNİ YALAN YEMİNLE YAPANIN DURUMU

Ebû Zerr (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Üç gurup insan vardır ki kıyamet günü Allah onların yüzüne bakmayacak onları günahlarından temize çıkarmayacak ve onlara acıklı azabını tattıracaktır. Biz de kimdir bu zarar ve ziyan da olanlar Ey Allah’ın Rasûlü! Dedik. Şöyle buyurdular:
1- Yaptığı iyiliği başa kalkan,
2- Kibir ve gururluluk için elbisesini yerlerde sürüyen kimse,
3- Ticari eşyasını yalan yeminle satıp tüketen kimse.”

(Müslim, İman: 46)
Tirmîzî:
Bu konuda İbn Mes’ûd, Ebû Hüreyre, Ebû Umâme b. Sa’lebe, Imrân b. Husayn ve Ma’kıl b. Yesâr’dan da hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmîzî:
Ebû Zerr hadisi hasen sahihtir.

SÜNEN-İ TİRMİZİ
Alış veriş bölümü
Bölüm 5 Hadis no 1211
 

ufuk1335

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Haz 2009
Mesajlar
168
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Teşeşkurler kardesımm allaha emanet
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
ufuk1335,
Allah CC razı olsun
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
İHTİKAR (STOKÇULUK) YAPARAK HAKSIZ KAZANÇ SAĞLAMAK

Ma’mer b. Fadle (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle derken işittim:
“Günaha batıp gidenlerden başkası stokçuluk yapmaz.” Saîd’e dedim ki: Ey Ebû Muhammed! Sen de stokçuluk yapıyorsun. Dedi ki: Ma’mer de stokçuluk yapardı.
(Müslim, Müsakat: 26; Ebû Dâvûd, İcara: 47)
Tirmîzî:
Saîd b. Müseyyeb’in sadece zeytin yağı buğday ve benzeri şeyleri stok ettiği rivâyet edilir.
Tirmîzî:
Bu konuda Ömer, Ali, Ebû Umâme, İbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiştir. Ma’mer hadisi hasen sahihtir. İlim adamlarının uygulaması bu hadise göre olup gıda maddesi stoklamayı hoş görmezler. Bazı ilim adamları ise gıda maddesi dışında stok yapılabileceğini söylemişlerdir.
İbn’ül Mübarek diyor ki: Pamuk, Deri, ve benzeri eşyaların stok yapılmasında bir sakınca yoktur.

SÜNEN-İ TİRMİZİ
Alış veriş bölümü
Bölüm 40 Hadis no 1267
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
YALAN YEMİNLE MÜSLÜMANIN MALINI ELİNDEN ALMAK

Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Kim bir Müslüman’ın malını elinden alabilmek için yalan yere yeminler ederse Allah’ın huzuruna Allah kendisine gazâblı olduğu halde varmış olur. Eş’as b. Kays diyor ki: Bu söz benim hakkım da söylenmiştir. Bir Yahudi ile aramızda toprak meselesi vardı. Yahudi benim hakkımı inkar edince onu Rasûlullah (s.a.v.)’in huzuruna çıkardım. Rasûlullah (s.a.v.) bana: “Delil ve şâhidin var mıdır?” buyurdu. Ben de hayır dedim. Sonra Yahudiye “Yemin et” buyurdu. Bunun üzerine ben yemin eder ve malımı alır götürür dedim. bunun üzerine Allah, 3 Âl-i İmrân sûresi: 77. ayetini indirdi; “Doğrusu Allah’a karşı verdikleri sözü ve yeminleri az bir menfaat karşılığında değiştirenler varya işte onlar öteki dünyanın nimetlerinden faydalanamayacaklardır. Allah kıyamet günü onlarla ne konuşacak ne de yüzlerine bakacak, ne de onları günahlarından arındıracaktır. Onlar için acıklı bir azâb vardır.”
(Müslim, İman: 61)
Tirmîzî:
Bu konuda Vâil b. Hucr, Ebû Musa, Ebû Umare b. Sa’lebe el Ensarî ve Imrân b. Husayn’dan da hadis rivâyet edilmiştir.
İbn Mes’ûd hadisi hasen sahihtir.

SÜNEN-İ TİRMİZİ
Alış veriş bölümü
Bölüm 42 Hadis no 1269
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
MÜŞTERİ ALDATMANIN CAİZ OLMAYIŞI

Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, -Kuteybe bu hadisi merfu olarak rivâyet etmiştir.- Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Bir kimseyi aldatmak için yapmacık olarak o malın fiyatını artırarak müşteri kızıştırmayınız.”
(Buhârî, Büyü: 60; Müslim, Büyü: 4)
Tirmîzî:
Bu konuda İbn Ömer ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmîzî:
Ebû Hüreyre hadisi hasen sahihtir. İlim adamlarının uygulaması bu hadise göre olup, müşteri kızıştırarak aldatmayı hoş görmezler.
Tirmîzî:
“Necş” Satıcının yanına müşteri geldiğinde o malın değerinden daha fazla fiyat vermek suretiyle kendisi alma niyetinde olmaksızın sadece o müşteriyi aldatmak için yapılan müşteri kızıştırma hareketine denir ki bu bir aldatma demektir.
Şâfii diyor ki:
Bir kimse satıcı için müşteri kızıştırırsa yaptığı bu işten dolayı günaha girer fakat alışveriş caizdir. Çünkü aldatmayı yapan satıcı değildir.

SÜNEN-İ TİRMİZİ
Alış veriş bölümü
Bölüm 65 Hadis no 1304
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
ALIŞVERİŞTE YUMUŞAKLIK VE ELİ DAR OLAN KİMSEYE ZAMAN TANIMAK

İbn Mes’ûd (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Geçmiş toplumlardan bir kimse hesaba çekildi, hayır adına hiçbir işine rastlanmadı. Zengin olan bu kimsenin insanlarla beraber olduğu görevli personeline eli dar olan kimselerin borçlarının ertelenmesi emrini verdiği bilinirdi. Allah; bu ikramı yapmaya biz o kimseden daha layıkız dolayısıyla onun günahlarından vazgeçin”
buyurdu.
(Müslim, Müsakat: 6)
Tirmîzî:
Bu hadis hasen sahihtir. Ebûl Yeser’in adı Ka’b b. Amr’dır.

SÜNEN-İ TİRMİZİ
Alış veriş bölümü
Bölüm 67 Hadis no 1307
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
VAKIF NEDİR?

İbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Hayber’de, Ömer’in hissesine bir toprak parçası düşmüştü. Ömer: Ey Allah’ın Rasûlü! Hayber’deki bana gelen maldan daha güzel hiçbir mala sahip olmamıştım. Şimdi bu mal hakkında bana ne emredersin? Rasûlullah (s.a.v.) buyurdular ki:
Dilersen aslını vakfet mahsulünü sadaka olarak dağıt. Bunun üzerine Ömer onu vakfetti şöyle ki: Aslı yani o arazi parçası satılmayacak, bağışlanmayacak ve miras olarak intikal etmeyecektir. Ömer bu arazinin gelirini fakirlere, yakınlara, köle ve esirleri hürriyetine kavuşturma yolunda, yolda kalmış kimselere ve misafirlere sadaka olarak verdi. O yere mütevelli olan kimsenin o vakfın gelirinden normal şartlarda yemesinde ve bir dostuna yedirmesinde bir günah yoktur.
İbn Avn diyor ki: Muhammed b. Sirîn’e bu hadisi hatırlattığımda “Mal toplayıcı olmayarak” dedi. İbn Avn şöyle devam ediyor: Başka bir kimse bu hadisi kırmızı bir deri parçasında “Mal biriktirmemek şartı ile mütevelli olan yiyebilir” şeklinde okumuştur. İsmail diyor ki: ben o hadisi Ubeydullah b. Ömer’in yanında okudum; orada “Sermaye biriktirmemek şartıyla” idi.
(Buhârî, Şurût: 19; Müslim, Vasıyyet: 4)
Tirmizî:
Bu hadis hasen sahihtir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından ve başkalarından ilim adamlarının uygulaması bu hadise göredir. Bu vakıf konusunda önceki âlimler arasında toprak veya başka şeyin vakfının caiz olduğu hakkında herhangi bir ihtilaf bilmiyoruz.

SÜNEN-İ TİRMİZİ
Ahkam bölümü
Bölüm 36 Hadis no 1375
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
KISAS VE YARALAMALARDA HAKİME İNTİKAL ETMEDEN BAĞIŞLAMAK

Ebûs Sefer (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: Kureyş’den bir adam Ensâr’dan bir adamın dişini kırmıştı. Muaviye dişi kıran kimseye arka çıkınca dişi kırılan adam Muaviye’ye:
“Ey Mü’minlerin emiri bu adam benim dişimi kırmıştır” dedi.
Muaviye de: “Seni razı edeceğiz” dedi.
Karşı taraf Muaviye üzerine baskın çıkıp Muaviye’yi bezdirip üstün çıkmaya çalışınca bu işe razı olmadı ve hasmınla ne halin varsa kendin hallediver dedi.
Muaviye’nin yanında oturmakta olan Ebû’d Derdâ şöyle dedi:
Rasûlullah (s.a.v.)’den işittim şöyle buyurmuştur:
İki kulağımın işittiği kalbimin ezberlediği o söz şöyledir: “Bir kimsenin vücuduna bir zarar gelir de onu bağışlarsa Allah bu yaptığı affetmeden dolayı onun derecesini yükseltir ve günahını siler.
Ensârlı adam:
“Bunu Rasûlullah (s.a.v.)’den bizzat kendin işittin mi?” diye sordu,
Ebû’d Derdâ:
“Kulaklarım dinledi kalbim kavradı” dedi.
Ensârlı:
“O halde o dişi ona bağışlıyorum” dedi.
Muaviye:
Seni mutlaka ödüllendireceğim dedi ve kendisine bir miktar mal verilmesini emretti.
(İbn Mâce, Diyât: 35)
Tirmizî:
Bu hadis garib olup sadece bu şekliyle bilmekteyiz. Ebûs Sefer’in, Ebû’d Derdâ’dan hadis dinlediğine ait bir bilgimiz yoktur. Ebûs Sefer’in adı; Saîd b. Ahmed İbn Muhammed es Sevrî olduğu da söylenmektedir.

SÜNEN-İ TİRMİZİ
Diyet bölümü
Bölüm 5 Hadis no 1393
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
MÜSLÜMANIN AYIP VE GÜNAHLARINI ÖRTMEK GEREKİR

Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Her kim bir mü’minin dünya sıkıntılarından bir sıkıntısını giderirse Allah’ta onun ahiretteki sıkıntılarından bir sıkıntısını giderecektir. Her kim de Müslümanın bir ayıp ve kusurunu örterse Allah’ta dünyada ve ahirette o kulunun ayıbını örter kul kardeşinin yardımında oldukça Allah’ta o kimsenin daima yardımında olur.”
(Ebû Dâvûd, Edeb: 60; İbn Mâce, Mukaddime: 17)
Tirmizî:
Bu konuda Ukbe b. Âmir ve İbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî:
Ebû Hüreyre’nin hadisini böylece pek çok râvî, A’meş’den, Ebû Salih’den, Ebû Hüreyre’den, Ebû Avâne’nin rivâyeti gibi rivâyet ettiler. Esbat b. Muhammed, A’meş’den, Ebû Salih’den ve Ebû Hüreyre’den benzeri şekilde aynı hadisi rivâyet etmiştir. bu rivâyet birinci rivâyetten daha sahihtir. Ubeyd b. Esbat b. Muhammed bu hadisi bize aktardı ve dedi ki: Babam bu hadisi bana A’meş’den aktarmıştır.

SÜNEN-İ TİRMİZİ
Hadler bölümü
Bölüm 5 Hadis no 1425
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
MÜSLÜMANIN AYIP VE GÜNAHLARINI ÖRTMEK GEREKİR

Sâlim (r.a.)’in babasından rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
Müslüman, Müslüman’ın din kardeşidir. Ona haksızlık edip zulmetmez. Müslüman, Müslüman’ı tehlikelerde de terk etmez. Her kim Müslüman kardeşinin bir ihtiyacını giderirse; Allah’ta onun bir sıkıntısını giderir. Her kim de bir Müslüman’ın bir sıkıntısını kaldırırsa Allah’ta onun kıyamette bir sıkıntısını kurtarır. Her kim dünyada, bir Müslüman’ın ayıp ve hatasını örterse Allah’ta onun bir hata ve kusurunu kıyamette örter, görmezden gelir.”
(Buhârî, Mezâlim: 3; Ebû Dâvûd, Edeb: 38)
Tirmizî:
Bu hadis hasen sahih garibtir.

SÜNEN-İ TİRMİZİ
Hadler bölümü
Bölüm 5 Hadis no 1426
 

tahsin33

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
2,697
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
69
DÜNYADA TATBİK EDİLEREK ÇEKİLEN CEZALAR SAHİBİ İÇİN KEFFÂRETTİR

Ubâde b. Sâmit (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.)’in yanında oturuyorduk… Derken Rasûlullah (s.a.v.): “Allah’ın hüküm ve otoritesinde hiçbir şeyi ortak koşmamaya hırsızlık yapmamaya zina etmemek üzere bana biat edeceksiniz yani siyasi otoritemi kabul edeceksiniz dedi ve: “…Allah’tan başka hiçbir şeye ilahlık yakıştırmayacaklarını, hırsızlık yapmayacaklarını zina etmeyeceklerini …” ayetini okudu.
(60 Mümtehine: 12) ve şöyle devam etti.
Sizden kim verdiği bu sözü tutarsa onun mükafatını Allah verecektir. Kim de bu suçlardan birini işlerde cezasını bu dünyada çekerse o ceza kendisi için keffarettir. Her kim de bir suç işler de Allah bu dünyada onun suçunu örterse onun suçunu örterse onun işi de Allah’a kalmıştır. Allah dilerse ona affeder dilerse ona azâb eder.”
(Buhârî, Hudûd: 9; Müslim, Hudûd: 10)
Tirmizî:
Bu konuda Ali, Cerir b. Abdullah ve Huzeyme b. Sabit’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî:
Ubâde b. Sâmit hadisi hasen sahihtir. Şâfii diyor ki: Cezanın uygulandığı kişi için keffâret olacağına dair bu konuda bundan güzel bir hadis işitmedim! Yine Şâfii diyor ki: Bir günah işleyen ve günahı Allah tarafından örtülen kişinin kendi günahını gizlemesi ve Rabbiyle baş başa kalıp tevbe etmesi bana göre daha hoştur. Ebû Bekir ve Ömer’in de bir adama günahını örtmesi için emir verdikleri de rivâyet edilmektedir.

SÜNEN-İ TİRMİZİ
Hadler bölümü
Bölüm 12 Hadis no 1439
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt