Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Filistinim...filistinim...filistinim (2 Kullanıcı)

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
israilboycot0ev.jpg

 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Direnişe Zafer Kazandıran En Güçlü Silah Neydi?


İsrail, her türlü teknolojiye dayalı gücüne rağmen Gazze'deki direnişi yenemedi. Hemam Said, direnişin en güçlü silahını açıkladı.

İhvan-ı Müslimin Ürdün Genel Murakıbı Hemmam Said, başta Hamas olmak üzere tüm Filistinli hareketlerin dünyanın gözleri önünde İsrail’e karşı zafer kazandığını söyledi.

Ürdün’de yapılan zafer kutlamalarında söz alan Said konuşmasını şöyle sürdürdü: “Dünyadaki herkes bu zafere şahid oldu. Bu, gerçek bir zaferdir. Bu zafer, hakkında yenilmez ordu denilen Yahudi ordusunu hezimete uğrattı. Gazze’deki kardeşlerimiz 22 gün direndi. İsrail'in kısa bir sürede hızlıca geri çekilmesi, yenilmez ordunun hezimetine delildir. Allah yolunda ölmeyi isteyen insan, en güçlü silahla silahlanmıştır. Gazze’de de görüldüğü üzere bu silahla silahlananın üzerinde otorite kurulamıyor, bu güç asla yenilemiyor. Hayata bağlanan, hayatı isteyenlerse tankların içerisinden çıkmaya cesaret edemiyor. Gazze’ye gelen askerlerin kalplerinden korku hakimdi.”

Savaş alanının Gazze’den tüm İslam dünyasına yayıldığını belirten Said “Ben inanıyorum ki ümmetin içerisindeki her bir birey, şimdiden gelecek savaştaki rolünü araştırmaya başladı” dedi.

Direnişin elde ettiği zafer üzerindeki çirkin kampanyaların normal karşılanmasını gerektiğini belirten Said, Hz. Paylamber’in zamanında da münafıkların olduğunu hatırlattı, bazı Arapların Hamas’ın yenilmesini istemesine, İsrail’in Filistin’deki kardeşlerine karşı zafer kazanmasını temenni ettiklerine dikkat çekti.

isra haber
 

Sehide_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Ocak 2009
Mesajlar
42
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Rabbim Yâr ve Yardimcilari olsun kardeslerimizin.. Bedenen orda degilsekte yüreklerimiz Gazze'de..

boykotediyoruz.biz adresinde Filistinli kardeslerimize imza kampanyasi baslatilmistir. Lutfen katilim saglayalim. Duyarsiz kalmayalim..
 

osman gazi

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
28 Ara 2008
Mesajlar
716
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
24 Ocak 2009 Cumartesi
ERZURUMLU ESNAFLAR İSRAİL MALI SATMIYOR!



Filistin'in Gazze kentini kana bulayan İsrail'e, tepki yağmaya devam ediyor. Mitingler, gıyabi cenaze namazları ve yürüyüşlerle protesto edilen İsrail'e, Erzurum esnafından da ilginç tepkiler geliyor. Esnafın kepenk indirme ve işyerlerini taziye evine dönüştürme şeklindeki tepkilerine, her geçen bir yenisi ekleniyor.
İSRAİL ÜRÜNLERİNE PROTESTO

Erzurum'da toptan ve perakende kuruyemişçilik yapan Adem Baba isimli esnaf, İsrail mallarının protesto edilmesi için adeta seferberlik başlattı. Kendi işyerinde sattığı İsrail menşeli ürünleri geri iade etmekle kalmayan ve aynı zamanda müşterileri için de broşür hazırlayan Adem Baba, kendisinden alışveriş yapan her müşterisine bu broşürlerden dağıtıyor. Üzerinde İsrail mallarının isimleri bulunan broşürleri müşterilerine dağıtan Baba, "Benim elimden de bu kadarı geliyor" diyerek, herkesi bu konuda duyarlı davranmaya davet etti.

İSRAİL ÜRÜNÜ SİGARALAR SATILMIYOR

"İsrail menşeli ürünleri geri iade ettikten sonra insanların marka takıntısından dolayı işlerimiz ciddi manada düştü. Ama olsun, ben hizmet ettiğim bu amacın çok daha kıymetli olduğuna inanıyorum" diyen Erzurumlu esnaf Adem Baba, İsrail ürünü sigaraları bile satmadığını dile getirdi. Vatandaşların bu konuda gün geçtikçe duyarlılık kazandığını ve hatta bu protesto nedeniyle tebrik bile edildiğine dikkati çeken Adem Baba, "Artık İsrail'in ne sigarasını satıyorum, ne meşrubatını. İşyerimi yerli ürünlerle doldurdum. Hazırladığım el ilanlarıyla hangi ürünlerin İsrail menşeli olduğunu halka anlatmaya çalışıyorum" dedi.

TOPLUMSAL VİCDAN

İsrail'e tepki göstermenin ve protesto etmenin, vicdan taşıyan herkes için artık sorumluluk haline geldiğini ifade eden Baba, "Ben bu konuda kazancımdan feragat ettim. Vatandaşlarımız da marka takıntılarından vazgeçmelidir. Müslümanlar olarak İsrail'e işte böyle ders verelim" şeklinde konuştu.

Etiketler: BOYKOT, erzurum, esnaflar, israil

posted by HABERCİ at 1/24/2009
 

osman gazi

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
28 Ara 2008
Mesajlar
716
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
24 Ocak 2009 Cumartesi
İsrail'i eleştiren Türk öğrenciye ceza!



İngiltere'de, “Türk askerleri Filistinli çocukları kurtaracak" diyen 14 yaşındaki Türk öğrenciye, okul yönetimi tarafından disiplin cezası verildi.
Londra'nın Walthamstow bölgesindeki Kelmscott ortaöğrenim okulu 10'uncu sınıf öğrencisi Barış Can Kuş, sınıf arkadaşlarıyla yaptığı bir sohbette, "Türk askerlerinin Gazze şehrine giderek, Filistinli çocukları kurtaracağını" söyledi.

Konuşmayı dinleyen Yahudi asıllı öğretmen, Barış'ı bu sözleri üzerine "ırkçılık"la suçlayarak disipline verdi.

Yahudi asıllı fen bilgisi öğretmeninin dersinde gerçekleşen olayda, sınıftaki diğer arkadaşlarının, “Türkler de İsrail'e gidip savaşacakmış orada neler oluyor biliyor musun?" sözleri üzerine, “Evet biliyorum. Türk askeri gidip Filistinlilerle savaşacak. Gazze'de ölen çocukları kurtaracak" dediğini söyleyen Barış, arkadaşları ile konuşmasını dinleyen öğretmeninin kendisini sınıftan hemen uzaklaştırdığını ve okul müdürüne şikayet ettiğini, sınıfta ırkçılık yaptığı için cezalandırılmasını istediğini söyledi.

Okul disiplin kurulunun hemen toplanarak kendisini bir gün sınıftan uzaklaştırma kararı aldığını ifade eden Barış, disiplin odasında bekletilerek cezalandırıldığını suçunun sadece arkadaşlarının konuşmalarına katılmak olduğunu iddia etti.

Barış, “Sınıftaki sohbete katıldım ve o an hissettiklerimi söyledim. Bu şekilde cezalandırmak beni çok etkiledi" diyerek üzüntüsünü dile getirdi.

Okul müdüründen aileye uyarı mektubu

Okul müdürü Lynnette Parvez, Barış'ın ailesine bir uyarı mektubu göndererek, Barış'ın sınıf içinde sarf ettiği sözlerin "ırkçılık"la ilişkisi olduğunu yazdı.

Mektupta şu açıklamalar yer aldı:

“Barış fen bilgisi dersinde Gazze'de devam eden çatışmalarla ilgili uygun olmayan sözler sarf etmiştir. Fen dersi bu tür konuşmalara açık bir ortam sağlamamakla birlikte, Barış'ın sarf ettiği sözler direk ırkçılıkla bağlantılıdır. Bu sebepten dolayı Barış sınıfından ve arkadaşlarından bir gün uzak kalacaktır."

Oğullarının sınıfından uzaklaştırılmasının psikolojisini bozduğunu ve olayın kendilerini olumsuz etkilediği ifade eden anne Nimet Kuş ve baba Rahmi Kuş, disiplin cezasından, okulda eğitim veren bir Türk öğretmen aracılığı ile haberdar olduklarını, daha sonra da okul müdürlüğünden mektup aldıklarını belirttiler.

Anne Nimet Kuş, “Okul yönetiminden böyle bir yazı geldiği zaman gözlerimize inanamadık. Her gün televizyonlarda ölen Filistinli çocukları görüyoruz ve doğal olarak evde düşüncelerimizi paylaşıyoruz. Oğlumuz da evdeki konuşmalardan etkilenmiş olabilir" dedi.

Baba Rahmi Kuş da, “Barış konu açıldığı için okulda arkadaşları ile düşüncelerini paylaştıysa ve eğer yanlış sözler söylediyse öğretmenlerinin doğrusunu anlatması gerekiyordu. Oğlumuzun kötü bir amacı olduğunu sanmıyorum. Ama yine de konuya duyarlı olduğunu bildiğim için mutlu oldum. Kendisine hiç kızmadım" şeklinde konuştu.

Okul müdürü konuyla ilgili açıklama yapmaktan kaçınırken, yaşanan bu tür olaylarda okul disiplin kurulunun öğrenciyi haksız bulduğu durumlarda 15 güne kadar sınıfından uzaklaştırma kararı verebileceğine dikkat çekerek, bütün gerekçelerin aileye gönderilen mektupta yer aldığı ve bunun disiplin kurulunun kararı olduğunu ifade etti.
Etiketler: Büyük israil, ceza, ingiltere, öğreciye ceza

posted by HABERCİ at 1/24/2009
 

osman gazi

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
28 Ara 2008
Mesajlar
716
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
23 Ocak 2009 Cuma
‘Gazze saldırısı direnişi güçlendirdi’


‘El Kuds El Arabi’ gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdulbari Atwan, İsrail’in Gazze’deki saldırıların Filistin sorununu yeniden vitrine taşıdığını, direniş kültürünü güçlendirdiğini, Arap sokaklarını canlandırdığını ve kenetlenmeyi sağladığını savunuyor.


Abdulbari Atwan *
İsrail Başbakanı Ehud Olmert ve Savunma Bakanı Ehud Barak tek yanlı ateşkes ilan ederken, yüzlerini sevinç belirtileri kaplamıyordu. Zira bu savaştan elde ettikleri kazanım azdı ve hatta utanç vericiydi. Çünkü kazanımları yüzlerce çocuk, kadın ve sivilin öldürülmesi, bazı evlerin, camilerin ve hükümet binalarının yıkılmasından ibaretti.



Sayın Tzipi Livni, Gazze Şeridi’nde denklemi değiştirme ve direniş gruplarını ortadan kaldırma tehdidinde bulunmuştu. İlkinde başarılı oldu, ancak tersi yönde. İkincisinde ise başarısız oldu ve Arap bölgesindeki bütün kartları, umut verici değişimlerin yaşanacağına dair en fazla ümit besleyenlerin beklemediği şekilde kardı.

KİMSE BU KADARINI TAHMİN ETMİYORDU
Çatışmaların tozunun dinmesi, füzelerin, tank mermilerinin, İsrail gemilerinin, şehitlerin bedenlerini parçalayan bombaların ve fosfor bombalarının binlerce bedenin yakmasının durması sonrasında, Gazze Şeridi’nin bu savaşın bedelini en hayırlı evlatlarıyla ağır şekilde ödediğini itiraf etmek gerekli. Hiç kimse İsrail vahşetinin kan dökme, cesetlerle oynama ve abluka altındaki aç kişilerin evlerini başına yıkma derecesine çıkacağını tahmin etmiyordu. Fakat bu kurbanlar, İsrail’i dünyanın güvenliğini tehdit eden terörün merkezi ve istikrarsızlığın etkeni olarak bütün dünyanın önüne koydu.

Savaş kesinlikle birbirine denk iki taraf arasında olmadı. Arap resmi hükümetleri ise saldırganlarla işbirliği yaptı. Bazen sessiz kalarak, bazen de misyonlarını yerine getirmeleri için daha fazla zaman vererek, şaibeli diplomatik hareketlerle işlerini kolaylaştırdılar.

KAYBEDENLERİ BELİRLEMEK KOLAY
Bu savaşın kazananlarını saymak, uydu kanallarının korkunç ayrıntılarıyla aktardığı Gazze Şeridi’ndeki trajik tablo gereği hem çok zor, hem de tartışma konusu. Fakat en azından kendi bakış açımıza göre kaybedenleri belirlemek daha kolay. Bunu şu noktalar ile özetlemek mümkün:

1- İsrail’in kaybı, askeri olmasa da siyasi olarak çok büyük. Zira üç haftadan fazla bir süre sonra direnişçiler, tünellerinden ateşkes için yalvararak ve beyaz bayrak çekmiş vaziyette çıkmadılar. Füzeler durmadı ve Gazze halkı yıkılan evlerinin enkazları arasındaki büyük felaketlerine rağmen Hamas yönetiminin kovulması, Ramallah yönetiminin ve adamlarının dönmesini istemek için sokaklara dökülmediler. İsrail yönetimi, Gazze Şeridi’ne silah kaçırılmasının takibi için güvenlik anlaşması imzalamak amacıyla Washington’a gitti. Bütün dünyanın gözü önünde çocuk ve sivil kurbanlarının kanlarını içmeye susamış, nefret edilen bir güç olarak belirdi. İsrail dünya kamuoyunun büyük bölümünü kaybettiği gibi, Arap dostlarını da kaybetti, barış girişimini öldürdü, aşırılıkçılığı cesaretlendirdi, terörü yapılandırmakta ve binlerce olmasa da yüzlerce genci silahlandırmak için Arap sokaklarına hakim olan hayal kırıklığı havasını kullanmakta tereddüt etmeyecek Filistinli ve İslamcı örgütlerin gelişiminin temelini attı. Tıpkı Haziran 1967’deki alçaltıcı yenilgi sonrası yaşandığı gibi…

EN ÇOK KAYBEDEN MISIR
2- Arap bağlamında ise Mısır rejimi en fazla kayıpla çıktı. Öncü bölgesel gücünü kaybetmesi sonrası, arabuluculuk rolünü kaybetti. En yakın müttefikleri Amerikalılar ve İsraillilerden öldürücü ve alçaltıcı darbelere maruz kaldı. Bu darbeler şu iki konuda kendini gösterdi. İlki İsrail dışişleri bakanı Tzipi Livni ve Amerikalı meslektaşı Condaleezza Rice’ın Mısır hükümetine danışmaksızın, hatta anlaşmanın ayrıntılarını bilgisine sunmaksızın Gazze sınırının kontrolü ve kaçakçılığın engellenmesi için bir güvenlik anlaşması imzalaması. Bu durum Mısır rejiminin rolünün saygı değer stratejik bir ortak değil de hizmetleri yerine getiren manda rejimi olduğunu teyit ediyor. İkincisi ise İsrail’in, Mısır’ın ateşkes girişimine sırtını kasıtlı şekilde dönmesi, bu girişimi belirlemek için iki hafta süren Mısır çabalarını itibara almaması.

3- Ramallah’taki Filistin yönetimi sadece bizim açımızdan değil, kendi yetkilileri açısından da feci şekilde zayıfladı. Arapların en az yarısının, Türkiye, İran ve Endonezya gibi büyük İslam ülkelerinin desteğini kaybetti. Gazze Şeridi’ne dönme rüyası gerçekleşmedi ve Ramallah’ta bu şekliyle varlığını sürdürmesi şüphe konusu oldu. Başkanı Mahmud Abbas’ın Şarm El Şeyh’teki konuşması bu gerçeğin açık yansımasıydı. Bütün konuşmalar arasında en zayıf olanıydı. Gazze’nin evlatlarının sıkıntısından bahsetmedi, kapıların açılmasını istemedi, barış girişimindeki hayal kırıklığını ortaya koymadı.

ILIMLI MEDYA DA KAYBETTİ
4- Arap ılımlılar ekseni fiili hiçbir hareketlenmede bulunmadı. Krizi BM Güvenlik Konseyi’ne taşıyarak, acil Arap zirvesinin yapılmasını engelleyerek ve İsrail’in çöp sepetine attığı Mısır girişimine tutunarak, kendi vatandaşları karşısında ağır bir darbe aldılar.

5- Arap Birliği Genel Sekreteri Sayın Amr Musa kişisel olarak Gazze savaşının en belirgin kurbanı olabilir. Zira bu adam aynı anda birkaç ipte oynamaya ve düşmemeye çalıştı, ancak girişimleri başarısızlıkla sonuçlandı. Başından beri ılımlılar eksenine bağlı olduğu gerçeği ortaya çıktı. Direniş ve mücadele etrafındaki süslü ifadelerle, ustaca bu bağlılığını gizledi. Sayın Musa’nın Arap Birliği, halkların desteğini kaybetti, Arap sokaklarında bulunan az sayıdaki kredisi, dramatik şekilde bitti ve bu tökezlemesinden çabucak çıkacağını düşünmüyoruz.

ARAP SOKAKLARI YENİDEN CANLANDI
6- Ilımlılar ekseni medyası, Irak’taki Amerikan işgalinin yanında yer alması ile doğruluğunu bitiren büyük darbeden kurtulma umutlarını yitirdi. Gazze’ye yönelik İsrail saldırısına gizli bağlılığından kendisini temize çıkarma yönündeki bütün mesleki iddiaları, gerçekleşmedi. Oysa direnen ülkelerin medyası az olmalarına ve imkanlarının kısıtlılığına karşın yanlarında duran Arap sokaklarındaki varlıkları ikiye katlandı.

Gazze savaşı Filistin sorununu yeniden vitrine taşıdı, öncesindeki müzakerelerin boşuna, barış girişiminin aldatmaca olduğunu gösterdi, direniş kültürünü güçlendirdi ve Filistin halkının direnişçi madenini su yüzüne çıkardı. Arap sokaklarını yeniden canlandırdı, evlatları arasında ve temel sorunları etrafında kenetlenmeyi sağladı, sokaklar ile kendilerini yöneten irade ve egemenlik yoksunu aciz diktatör rejimleri arasındaki uçurumu genişletti.

* Londra’da Arapça yayımlanan El Kuds El Arabi gazetesi, genel yayın yönetmeni, 19 Ocak 2009, Arapçadan çeviri: HALİL ÇELİK / NTV
 

osman gazi

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
28 Ara 2008
Mesajlar
716
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
24 Ocak 2009 Cumartesi
ABDULLAH GÜL'DEN YAHUDİLERE :DİRENÇLİ OLUN!



Gül,Yahudi Leyla Navaro'nun sözleri üzerine kendisine telefon etti.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bir yahudi olan Prof. Leyla Navaro'nun "Bugün içimde bir şeyler kırıldı... Kendimi ait addettiğim ülkem beni eşit vatandaş olarak görmüyor, din hanemde yazılı olan ibareden dolayı zımnen taraf yapıp düşmanlaştırıyor" sözleri üzerine telefona sarıldı.

Başbakan Erdoğan'ın Gazze'deki İsrail operasyonuna yönelik eleştirileri sırasında söylediği "Biz 500 yıl önce sizlere kapılarımızı açtık" sözleri en çok Türkiyede ki Yahudiler tarafından tepkiyle karşılanmıştı. Navaro da tepkisini yazıya döktü.


Navaro'nun, Radikal gazetesinde 22 Ocak'ta çıkan "Türkiye'de Yahudi olmak: 500 yıllık yalnızlık" başlıklı yazısının ardından telefon açan Gül, önce sitemle karşılaştı. Ancak Gül, "Irkçılığı kışkırtanlar, bu söylemleri dile getirenler marjinal gruplar. Siz müsterih olunuz. Başbakan da bu marjinal gruplara karşı ciddi çaba içerisinde, ancak bu grupların sizleri etkilemesine izin vermeyin, dirençli olun" dedi.

FİLMDEN ÖRNEK VERDİ

Yahudi düşmanlığından duyduğu rahatsızlığı vurgulayan Gül, "Irkçılık yükselen bir tehlike. Ama Türkiye Cumhuriyeti, kendi vatandaşlarına her zaman sahip çıkacaktır. Türkiye'de çok farklı sesler dile getiriliyor, birçok güzel şey de oluyor. Siz müsterih olun" dedi. Cumhurbaşkanı Gül, sinemalarda gösterime giren ve bir Rum ile bir Türk arasındaki aşkın anlatıldığı "Güz Sancısı" filmini de bu değişime örnek olarak anımsattı.
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Rabbim Yâr ve Yardimcilari olsun kardeslerimizin.. Bedenen orda degilsekte yüreklerimiz Gazze'de..

boykotediyoruz.biz adresinde Filistinli kardeslerimize imza kampanyasi baslatilmistir. Lutfen katilim saglayalim. Duyarsiz kalmayalim..


Amin amin inşallah Can Şehide'm..
Katıldık inşallah.. Bizlerle paylaştığın için Rabbimiz c.c razı olsun inşallah..
Selam ve baki Dualarımla..B)
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
2021.jpg
90 LI YILLARIN İslamcı TARAF DERGİSİ..................HİÇ DEĞİŞMEYEN HAKİKAT....
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Gazze Bize Dua Et
http://bennur76.blogcu.com/siir/
[FONT=arial black,avant garde]Uzeyir YİĞİT


Gazze’de bir ananın gözyaşıyım,
Yiğit oğlunun toprağına dökülen

Dudağında bir çift sözüm,
Boğazına düğümlenenlerden kurtulan

Haykırışım!
İsyanım!
Davetim!
İntizarım!

Ama asla! Ezilmişlik değilim dudaklarında
Bir sözüm semaya doğru yükselen

Ama asla! Korku değilim yüreğinde.
Bir kahramanlık sesiyim gözyaşları ile

Gazze

Bir kuş konar yüreğine her sabah
Bir kuş uçar avuçlarından her sabah
Bir kuş ki semaya doğru bedeninden
Cennet kanatları var omuzlarında
Bir kuş uçar anne bir cennet kuşu
Her sabah ve her akşam, koynundan

Ey Gazze
Senin çığlığına susan bedenlere
Armağan olsun
Her minnacık bedenlerin ruhu

Ey Gazze
O yüzden
Kırılmasın dudaklarında kelimeler

Ey Gazze
İşte o zaman belki
Çığlıkların dize getirir yürekleri

Ey Gazze
Topraklarına ekilen özgürlük tohumları
Kalbimin mevsimlerinde boy versin

Ey insanlık
Aç bırakılmış yavruların ağlama seslerinden
Kaçamayan GAZZE

Aç bırakılmış yavruların feryadından
Kaçamayan GAZZE

Aç bırakılmış yavruların çaresiz babalarının yutkunmalarından
Kaçamayan GAZZE

Aç bırakılmış yavruların analarının hıçkırıklarından
Kaçamayan GAZZE

Ve onlara kucak açan GAZZE

Size ağlar
Bütün insanlığa sessiz sessiz ağlar
Ağlamaz koynuna düşen yiğide
Ağlamaz içinde yiten hayatlara
Ağlamaz yâri şehit düşen genç kızlarına

Size ağlar
Sizin kayıp ettiklerinize ağlar
Dirilin der her sabah koynuna ektiği canlarla
Dirilin ey insanlık Gazze’nin sessiz dili ile

Ayağa kalk, Ey Kudüs
Ayağa kalk, Ey Medine
Ayağa kalk, Ey Mekke

Kimsesiz(miş) Gazze ye
[/FONT]
 

sınan_06

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2009
Mesajlar
466
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
pfff ne sölesem az rabbim yar ve yardımcıları olur inşallah amin...
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Sabret Gazze!

Bekle bizi Gazze!

Çünkü ALLAH(cc)AZZE VE CELLE
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Yaran kabuk tutmasın her an deş tazelensin!
Sen ağla gafil gülsün, nadan yelpazelensin!NFK
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
aliye_aliye´isimli üyeden Alıntı
gazze'de insanlığın bittiği an: Izzet ve zillet bir arada


insanlığın bittiği an, izzet ve zilletin apaçık ortaya çıktığı yer “gazze”

bir tarafta yıllardır muhasara altında inim inim inleyen izzetli ve onurlu filistin halkı!..

Diğer tarafta ise saltanat ve koltuk uğruna izzetsizliğe razı olmuş liderler.

Bir taraftan açlığın, sefaletin, ilaçsızlığın kısacası her türlü çaresizliğin hakim olduğu “gazze” ve bir avuç müslüman!..

Diğer tarafta ise zalimlerle her türlü işbirliğine razı olan kukla yöneticiler!..

Bir tarafta onuru ve izzetleriyle şehit olanlar!..

Diğer tarafta izzetsiz ve onursuzca kendi kardeşlerini suçlamanın onursuzluğunu yaşayanlar!..

Izzetsizliğe razı olup, zalimlerle işbirliği yapanlar bunu iyi bilmeliler ki, zalimler sistemlerini kurarlarken kullandıkları malzemeleri, sistemlerini kurduktan sonra çöpe atarlar.

şu anda filistin halkına ihanet edenler gün gelecek kendisi ve kendisi gibi ihanet çeteleri tarihin zalimler çöplüğünde yerlerini alacaklardır. Buna mukabil izzet ve şerefleriyle ayakta durmasını bilenler, izzet ve şereflerinin mücadelesini verenler mutlaka kazanacaklardır.

Izzeti ve onuruyla yaşamakta olan müslümanın kaybettiği/kaybedebileceği hiçbir şey yoktur. Onları ölü saymayın onlar, çünkü yüce rabbimiz onlar hakkında şöyle buyurmaktadır: “ALLAH yolunda öldürülenleri sakın 'ölüler' saymayın. Hayır, onlar, rableri katında diridirler, rızıklanmaktadırlar.(al-i imran:169)”

şu anda dünya ülkelerinin liderlerinden bir kısmının insanlığın kanını durduran bu vahşeti sadece sözle kınamaları zalim israil’in saldırılarını durdurmaya yetmez. Zalim israil’in yaptığı vahşetin yanına kar kalmaması için başta türkiye olmak üzere arap ülkelerinin liderlerine müslümanlar gerekli yaptırımları yapmaları için baskı uygulamak zorundadırlar. Söylenecek söz bulamıyor ve rabbimize havale ederek hep birlikte duaya davet ediyorum. Ancak şunu da belirteyim ki, dua aynı zamanda harekete geçmektir. Aksi halde sadece telaffuz yetmiyor çünkü yüce rabbimiz: “onlarla çarpışınız. ALLAH, onları sizin ellerinizle azaplandırsın, hor ve aşağılık kılsın ve onlara karşı size zafer versin, mü'minler topluluğunun göğsünü şifaya kavuştursun.(tevbe:14)

eğer ne yapabiliriz diyorsanız:

Katil ve rezil siyonist rejim gazze’den zillet içinde defoluncaya kadar tüm sorumlu ve duyarlı müslümanları yarından itibaren protestolar yaparak tepkilerinizi ortaya koyun.

Başta kendi bulunduğunuz bölge milletvekillerine telefonlar mesaj yollamak yoluyla, internetten e-mail yoluyla, forum sayfaları aracılığı ile ve daha başka yollarla ALLAH rızası için mutlaka ulaşın.

Hükümet temsilcilerinin harekete geçmesi ve israil’le diplomatik ilişkileri askıya almaları konusunda harekete geçirin.

Yahudi ve işbirlikçilerinin gazete, dergi ve mallarını almayarak ekonomik destek sağlamayın.

Ve dua edelim, çünkü duadan başka silahımız yok:

Ey kendisinden başka ilah olmayan ALLAH’ım!..

Ey hannan, mennan olan rabbimiz!..

Ey merhametlilerin en merhametlisi!..

Ey celal ve ikram sahibi ALLAH’ım!..

Ya rabbi, ya rabbi islam ümmetine yardım et gazze’deki müslüman kardeşlerimizin çığlıklarına imdat et!..

Ya rabbi, şu anda yeryüzünde bulunan müslümanlar senin yardımına muhtaç ne olur ya rabbi yardım et!..

Eğer sen müslümanlara yardım etmezsen kim yardım edecek!..

Suudi krallığı mı?..

Diğer arap kralları mı?..

Ihanetçi mahmud abbas mı?..

Yoksa batılılaşmak adına, laiklik adına bütün bu olanlara sessiz kalan kukla yönetimler mi?..

Kim yardım edebilir sen yardım etmezsen!..

Sen dilersen bütün bunları müslümanın ayağına düşürür kahhar edersin ya rabbi!.

Ey alemlerin rabbi olan ALLAH’ım, ey celal ve ikram sahibi, ey kimsesizlerin kimsesi, ne olur şu anda zulme uğramakta olan filistin’deki kardeşlerimize yardım et!..

Ey rabbimiz islam düşmanlarına ve senin düşmanlarına hem bu dünyada hem de ahirette azap ver, onları rezil rüsva et!..

Ya rabbi, onları kahhar isminle kahret, muzill isminle zillete düşür, müntakim isminle ceza ver, onlara ad kavmine gönderdiğin fırtınayı, semud kavmine verdiğin çığlığı, nuh kavmine verdiğin tufanını gönder. Bütün müslümanların dualarını kabul et.

Amin, amin, amin!...

Nasihatlerin musibetlerden evla olması dileğiyle.


Albdülhalim almalı

 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt