Biliyorum, ölüp gideceğiz bu dünyadan nerede, nasıl, ne zaman kim bilir?
Bizi sorana:
"onlar öldü” diyecekler, arkamızdan kimler ağlar bilmiyoruz, cenazemizde kimler bulunur, kabre kimler koyar sonra bizi kimler hatırlar…
Bizi hatırlayanlar da kalmayacak; kimi unutur kimisi ölür!
Gider bizim gibi ahirete.
Öyle zaman gelecek ki dünyaya hiç gelmemişiz, hiç yaşamamışız gibi olacak.
Biz kabirde iken dünya yine dönecek, güneş yine parlayacak, geceler de yine yıldızlar olacak dört mevsim geçecek biz görmeyeceğiz.
Canımızın yaprakları birer birer dökülecekte ağlayamayacağız bile.
Neslimizden gelenler olacak çoğalacağız ama sevinemeyeceğiz.
Nasıl gömüldü isek öyle gömüleceğiz unutma.
Hele o tatlı can çıkarken!
Açlıktan mı öldük desem susuzluktan mı bilemeyiz.
Ey insanlar biz de bir zamanlar sizin gibiydik.
Dünya pınarından su içtik, yağmurunda ıslandık, yollarında yürüdük.
Sanki dünyaya hiç gelmemiş gibi herkes bizi unuttu.
Kimse hatırlamayacak BİR’İ hariç o bizi unutmayacak nerde olursak olalım.
Bizi bilecek acıyacak bize merhamet edecek tek dostumuz o kalacak.
Ne ana rahminde, ne bebekken, ne de başka zamanlarda bizi unutmayacak.
Tek tesellimiz O‘ olacak, tek ümidim O‘ ...
YaRAB’bi!
Zatının muhabbetini içimize ver.
Zatının Muhammed’ini ahlakımıza yerleştir.
Ve!
Bizleri bağışla resulünün şefaatına nail kıl.
Ona layık ümmet kıl.
Saadetin feyz ve bereketini üzerimize cezbet.
Ve!
Sıratı Müstekıymde RAHİM sıfatınla bağışla.
(Amin)