Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Esiniz ikinci hanım alırsa ne yaparsınız??? (1 Kullanıcı)

ishakyakup

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Tem 2007
Mesajlar
549
Tepki puanı
21
Puanları
18
Yaş
45
Konum
Gebze
bu konuya verilecek cevaplara dikkat edilmeli...ALLAHCC muhafaza vereceğiniz bir yanlış cevapta küfre girersiniz haberiniz ola...kafir olmak çok zor bir iş değil...bu konuyu açan zatta kimdir bilmiyorum ama böyle ahmakça ve rezil konuları açmak bir müslümana hiç yakışmıyor?böyle bir konuyu gündeme getirip zaten dini bilgisi çok az veya imanı eksik kişileri oltaya getirmek hoşunamı gidiyor böyle zatların anlamıyorum?farkındamıdırki bu konuyu açan zat bazı kişiler bilgisizliği sebebiyle yanlış cevap verecek ve küfre girecek...ve bu küfre sokma vebalide kendi günah hanesine yazılacak?
bu kadar aptalca bir soru olabilirmi?eşiniz ikinci hanım alsa ne yaparsınız?
ALLAHCC ın kitabı KURANI KERİMDE 2. hanıma müsaade vardır...
4. eşe kadar ruhsat verilmiştir...
bunun neresini tartışmaya açıyorsun...
eşlerin boşanma haklarıda vardır...dileyen boşanabilir...2. eşe razı olmayan boşanır olur biter...bu konunun tartışılacak yanımı varda böyle bir konu açıyorsunuz...
bu arad bu saçma konuyada yazanları uyarıyorum...aman ha sözlerinize dikkat edin...sakın ALLAHCC ın ayetine isyan etmeyin...isyanın sonu küfürdür...

selametle...

selamün aleyküm..ehlisünnet kardeşim..
hassasiyetiniz yerindedir..gerçekten tartışılacak bir konu değil...mevla ne dediyse o. ne bir eksik ne bir fazla..mevla emr etseydi hepimiz evlenirdik 4 hanımla..mevla emir değil müsade ettiği için dileyen evleniz dileyen evlenmez...bu kadar basit..

müsaadenizle, son cümlenizi düzeltmek istedim
ikinci hanımdan ötürü birinci hanımın boşanma hakkı yoktur böyle bi şey talep edemez...islamda nikah'ta anlaşma ile kadına talak hakkı verilmediyse, bu gibi sebeplerden dolayı kadın kocasından boşanamaz..ancak kocasından kendisini boşamasını talep eder( fakat bu da çok kerih bir iştir) lakin kendi başına boşanamaz...

kadın ancak şu hallerde kadı'dan(hakim) kendisini boşamasını ister..
* kocasının eve hiç gelmemesi durumunda
* kocasının kendisine tahammül sınırları dışında kötü muamelesinde
* kocasının sorumsuz, eşinin ve çocuklarının nafakasını temin etmekten bile aciz olmasında...
ve bunun gibi bir kaç konu..

bu hallerde de kadı(hakim) önce kocayı ihtar eder..bu hallerinden vazgeçmesini nasihat eder..buna rağmen kocanın hallerinde değişiklik olmazsa o zaman kadını boşar...,

selamün aleyküm...
 

leylifer

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 May 2008
Mesajlar
74
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
www.gonulbagim.com
bu konuya verilecek cevaplara dikkat edilmeli...ALLAHCC muhafaza vereceğiniz bir yanlış cevapta küfre girersiniz haberiniz ola...kafir olmak çok zor bir iş değil...bu konuyu açan zatta kimdir bilmiyorum ama böyle ahmakça ve rezil konuları açmak bir müslümana hiç yakışmıyor?böyle bir konuyu gündeme getirip zaten dini bilgisi çok az veya imanı eksik kişileri oltaya getirmek hoşunamı gidiyor böyle zatların anlamıyorum?farkındamıdırki bu konuyu açan zat bazı kişiler bilgisizliği sebebiyle yanlış cevap verecek ve küfre girecek...ve bu küfre sokma vebalide kendi günah hanesine yazılacak?
bu kadar aptalca bir soru olabilirmi?eşiniz ikinci hanım alsa ne yaparsınız?
ALLAHCC ın kitabı KURANI KERİMDE 2. hanıma müsaade vardır...
4. eşe kadar ruhsat verilmiştir...
bunun neresini tartışmaya açıyorsun...
eşlerin boşanma haklarıda vardır...dileyen boşanabilir...2. eşe razı olmayan boşanır olur biter...bu konunun tartışılacak yanımı varda böyle bir konu açıyorsunuz...
bu arad bu saçma konuyada yazanları uyarıyorum...aman ha sözlerinize dikkat edin...sakın ALLAHCC ın ayetine isyan etmeyin...isyanın sonu küfürdür...

selametle...

bence siz fikir beyan etmeden önce uslub ögrenin kardeşim..
 

havva8383

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Ağu 2008
Mesajlar
8
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
ben de uslüp konusuna katılıyorum . birçoğumuz yanılgıya düşebiliriz, yanılgıya düşsenlere karşı onları uyarmak gerekir hakaret etmek değil. 'Sen bir zorba değilsin'
 

Nur_u Secde

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Eki 2007
Mesajlar
5,266
Tepki puanı
3,644
Puanları
163
Yaş
47
benim söylemek istediğim de buydu leylifer kardeşim.konuyu açan kardeşimizin gerçekten belki kötü niyeti yoktu.yoksa ayetleri tartışmak kimin haddine.


bu benim camiye gidip hocaya hocam kaza namazlarım var nasıl kılabilirim dediğimde ters ters bakıp bana bu saate kadar kılmadında şimdimi aklına geldi demesi gibi.
çok kötü olmuştum ondan sonra hiç kimseye bişey soramaz olmuştum taki bu site karşıma çıkana kadar.şu an gittiğim kuran kursu hocam bu çekimser halimi anladı ki beni istediğin saatte arayıp danışabilirsin dedi.uslüp kardeşim uslüp.
biz demiyoruz ki işimize gelir gibi anlatın.
 

ekremeee

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eki 2007
Mesajlar
3,902
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
32
benim söylemek istediğim de buydu leylifer kardeşim.konuyu açan kardeşimizin gerçekten belki kötü niyeti yoktu.yoksa ayetleri tartışmak kimin haddine.


bu benim camiye gidip hocaya hocam kaza namazlarım var nasıl kılabilirim dediğimde ters ters bakıp bana bu saate kadar kılmadında şimdimi aklına geldi demesi gibi.
çok kötü olmuştum ondan sonra hiç kimseye bişey soramaz olmuştum taki bu site karşıma çıkana kadar.şu an gittiğim kuran kursu hocam bu çekimser halimi anladı ki beni istediğin saatte arayıp danışabilirsin dedi.uslüp kardeşim uslüp.
biz demiyoruz ki işimize gelir gibi anlatın.
selamun aleykum

o nasıl cami hocasıymış öle töbe töbe abla ALLAH yardımcın olsun sanırım nerde bi dengesiz insan varsa sizi buluyor


ALLAHA emanet olun

.: ABDURRAHMAN ÖNÜL / Mevlana Gibi (2007 Mart) :.
 

hale gül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Ağu 2008
Mesajlar
11
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
allah korusun başka birisiyle hayatta düşünemiyorum eşimi rabbim ne benim başıma nede kimsenin başına versin
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
Bu zamanda fazla evlilik zor tamam dört taneye kadar izin var deyipte alırsa onların geçimini temin etmek zorunda öyle bir zor zamanlarda yaşıyoruz ki bir taneyi bakmak bile zor yalnız eşler değil çocuklarda var bu zamanda koca olmak zor zenaat :a17:

tek evlilikte kalmak umudu ile :a26:
 

gecekondu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2007
Mesajlar
1,726
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Aşıklar Diyarı
benim söylemek istediğim de buydu leylifer kardeşim.konuyu açan kardeşimizin gerçekten belki kötü niyeti yoktu.yoksa ayetleri tartışmak kimin haddine.


bu benim camiye gidip hocaya hocam kaza namazlarım var nasıl kılabilirim dediğimde ters ters bakıp bana bu saate kadar kılmadında şimdimi aklına geldi demesi gibi.
çok kötü olmuştum ondan sonra hiç kimseye bişey soramaz olmuştum taki bu site karşıma çıkana kadar.şu an gittiğim kuran kursu hocam bu çekimser halimi anladı ki beni istediğin saatte arayıp danışabilirsin dedi.uslüp kardeşim uslüp.
biz demiyoruz ki işimize gelir gibi anlatın.


Merhabalar Adım Azra ve İstanbulda yasiyorum sizin web sitenize bu aksam uye oldum...özelikle bu konu üzerinde konusmak istiyorum.
Esiniz ikinci hata ucuncu hanım alırsa nasıl karsılarsınız?


selamun Aleyküm .. Mahsun Kul Abla tartışma derken benim yorumuma alındıysanız özür dilerim .. Hanfendi Üyelik Aldığı Gün konuyu açıp gitmiş bi daha uğramamış bu bir ve konu öylece kalmış konunun Amacı Ne Oda belli değil Yazılan yorumları okuyunca Sanki Bir fıkra Açıkmış da herkes gülüyo .. . Ben Yorumumu yaparken sizin yorumunuz yoktu o zaman inanın çokta şaşırdım sizin öyle bir yorum yapmanıza :) sorudada ben ne yapmalıyım demiyor siz ne yapardınız diyor ..

Konu Hakkındada Nisa Suresinde Ayrıntılı biçimde Açık açık Ayetler yazılı açıp okunsun ona göre Nasıl karşılayacağına karar versin bence ...

Allah'a emanet olunuz ..
 

Guo1903

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Haz 2008
Mesajlar
2,657
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
selamun Aleyküm .. Mahsun Kul Abla tartışma derken benim yorumuma alındıysanız özür dilerim .. Hanfendi Üyelik Aldığı Gün konuyu açıp gitmiş bi daha uğramamış bu bir ve konu öylece kalmış konunun Amacı Ne Oda belli değil Yazılan yorumları okuyunca Sanki Bir fıkra Açıkmış da herkes gülüyo .. . Ben Yorumumu yaparken sizin yorumunuz yoktu o zaman inanın çokta şaşırdım sizin öyle bir yorum yapmanıza :) sorudada ben ne yapmalıyım demiyor siz ne yapardınız diyor ..

Konu Hakkındada Nisa Suresinde Ayrıntılı biçimde Açık açık Ayetler yazılı açıp okunsun ona göre Nasıl karşılayacağına karar versin bence ...

Allah'a emanet olunuz ..


Arkadaşlar bu konunun açıldığı akşam siteye 2 kişi girdi ve ortalığı karıştıracak konular açmaya başladılar. Özellikle birbirleriye tartışıp görünerek bizleri de içine çekip tartışmayı uzatmak istediler. Bu arkadaşta onlardan mıdır biilmem ama onların kaybolduğu anda farklı bir kişiden böyle bir konu geldi.

Herkesi sağ duyulu olmaya ve özellikle bu konularda yorumlara dikkat etmeye çağırıyorum.

Allah yardımcımız olsun ve niyeti bozuk kişilerin oyununa gelmekten bizleri sakındırsın inşallah
..
 

Nur_u Secde

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Eki 2007
Mesajlar
5,266
Tepki puanı
3,644
Puanları
163
Yaş
47
selamun Aleyküm .. Mahsun Kul Abla tartışma derken benim yorumuma alındıysanız özür dilerim .. Hanfendi Üyelik Aldığı Gün konuyu açıp gitmiş bi daha uğramamış bu bir ve konu öylece kalmış konunun Amacı Ne Oda belli değil Yazılan yorumları okuyunca Sanki Bir fıkra Açıkmış da herkes gülüyo .. . Ben Yorumumu yaparken sizin yorumunuz yoktu o zaman inanın çokta şaşırdım sizin öyle bir yorum yapmanıza :) sorudada ben ne yapmalıyım demiyor siz ne yapardınız diyor ..



Konu Hakkındada Nisa Suresinde Ayrıntılı biçimde Açık açık Ayetler yazılı açıp okunsun ona göre Nasıl karşılayacağına karar versin bence ...


Allah'a emanet olunuz ..
aleyküme selam ablam yok niye kırılayım ki kardeşim.ben yazan kişinin iyi niyetle yazabileceğini düşündüm de uslübümüze biraz daha dikkat edelim dedim.ilk yazdığım da espiriydi ya:a17:ama sizde haklısınız ben iyi niyetle yaklaştım olaya.yoksa haşa ayetlerle dalga geçilse emin ol ben de tepkimi koyrdaım.ama bugün baktım da hanımefendi gerçekten konuyu açıp gitmiş.neyse sende Allaha emanet ol.. ablacım
 

Guo1903

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Haz 2008
Mesajlar
2,657
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
ve aleykümselam ishakyakup kardeşim...

bu konu daha önceleri kaç kere açıldı hatırlamıyorum...bakıyorumda beni eleştiren arkadaşlar ortaya çıkmış...uslubumu beğenmemişler...
az bile konuştum kusura bakmasınlar...iyi niyetle kocanız ikinci eş alsa ne yaparsınız başlıklı konu açılmaz...bunu açan şahıs 4 eşe kadar ALLAHCC ın ruhsat vermesi diye konu açıp bilgisi olmayan arkadaşları aydınlatsaydı iyiniyetle açılmış bir konu diyebilirdim...
ama şunu hiç anlayamadım...herkesin bu konuyu açan kişiye neden böyle bir konu açtın daha önceleride bu şekilde ALLAHCC ın ayetini insanların tartışmalarına vesile olup bir dünya günaha giren şahıslar çıktı...ayet açıktır...4 eşe kadar ruhsat vardır...dolayısıylada tartışılacak durum yoktur deneceğine beni üslubumu bozuk olmakla suçladılar...ben bir müslüman olarak haklı tepkimi verdiğime inanıyorum...rica ediyorum arkadaşlardan madem tepki vermeyip görevinizi yapmıyorsunuz görevini yapanlarıda suçlamayın...

son cümlemi düzelttiğin için ALLAHCC senden razı olsun...

fakat bende izin verirsen senin yazdıklarına bir ekleme yaparak düzeltme yapmak isterim...

Eşler arasındaki sevgi ve şefkat ortadan kalkınca ve bütün gayretlere rağmen durum düzeltilemeyince, boşanmaktan başka çare kalmamaktadır. Bu konuda tasarruf sadece erkeğin elinde bulunmamakta, kadına da bazı haklar tanınmaktadır.

Ashâb-ı kirâmdan Sâbit b. Kays’ın hanımı, Peygamber ((S.A.V).) Efendimiz’e gelerek:

"Yâ Rasûlallâh!

Kocamın huyu ve dindarlığı hakkında bir şikâyetim yoktur. Fakat onu sevemedim. Bir müslüman olarak nankörlük etmek de istemiyorum." dedi.

Peygamber ((S.A.V).) Efendimiz ona:

"Sana mehir olarak verdiği bahçesini geri vermek ister misin?" buyurdu.

O da:

"Evet.." deyince Peygamber ((S.A.V).) Efendimiz, onun kocasına:

"Bahçeyi kabul et ve onu boşa!" buyurdular.

şu hadiside unutmamak gerekir:

Hangi kadın kesin zorunluluk olmaksızın boşanmak isterse, Cennet kokusu ona haram olur...

selametle kardeşim...


Çok güzel açıklama ve de örnek olmuş.Allah razı olsun.
bence daha da cevap yazarak bu konun gündeme gelmesi çok hoş değil. Artık bu konu hakkında yorum yapmamak lazım diye düşünüyorum. zaten soru soran da piyasa da yok..
Herkese hayırlı günler olsun...
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
Cevâb: Poli-gami ya’nî çok evlenmek, Avrupalıların ve ilerici, ya’nî taklîdcilerin müslimânlara saldırdığı sebeblerden biridir. Hâlbuki, müslimânlar dörde kadar kadın alırken, Avrupalılar sayısız kadın ve metreslerle düşüp kalkıyorlar. Dörde kadar evlenebilmek için, islâmiyyet şartlar koymuşdur. Bu şartları herkes yerine getiremez. Bunun içindir ki, müslimân erkeklerin birden fazla evlenmesi sınırlıdır ve az kimselere nasîb olmakdadır. Zâten, birden fazla evlenmek, bir emr değil, şartlara bağlı bir izndir. Birden fazla evlenmek yasak olan yerlerde, fuhşun, zinânın çoğaldığı görülmekdedir.

Dinde reformcuların çok evlenmeği kötülemek için ileri sürdükleri biricik sebeb, bunun kadınlar üzerinde nâhoş te’sîr bırakmasıdır. Çok evlenmenin, nüfûsun artmasına yardım edeceğini onlar da söylüyor. Bu artışın sıcak memleketlere mahsûs olması sözü ve aklı, zekâsı işleyenlerde şehvânî kuvvetlerin azalması iddi’âsı, müşâhedeye ve mantığa sığmayan düşüncelerdir. Hattâ, medenî denilen soğuk memleketlerde, kadın haklarının tanınması, kadına hürriyyet verilmesi için yükselen seslerin, propagandaların sebebi incelenince, kadınlara karşı olan şehvânî arzûlar, maske altından meydâna çıkmakdadır.

Bizdeki Avrupa taklîdcilerinin de, bu konuda, şehvânî arzûların peşinde koşdukları meydânda ise de, bunların asl hedefi, başlıca gâyeleri, islâmiyyete saldırmak olduğu, her sözlerinden anlaşılmakdadır. Kadınlara hak verilmesi veyâ şehvânî, hayvânî arzûların serbest bırakılması, ikinci plânda kalmakda, bütün kuvvetleri ile, islâmiyyete mahsûs olan hükmlere, hattâ iznlere saldırarak, islâmiyyeti yok etmeğe, bunun yerine Avrupalıların ahlâksızlıklarını, hıristiyanlığı getirmeğe uğraşdıkları görülmekdedir. Milliyyetçi, türkçü perdesi arkasında çalışan çok sinsi ve usta bir dinde reformcu olan Ziyâ Gökalp, (Din ve İlm) adındaki manzûmesinde, bakınız nasıl zehr kusmakdadır:

Kadın temâm olmadıkça, eksik kalır bu hayât!
Âilenin adle uygun olmak için binâsı,
Nikâh, talâk, mîrâs, bu üç işde gerek müsâvât!
Bir kız, irsde yarım erkek, izdivâcda dörtdebir,
Bulundukca, ne âile, ne memleket yükselir.

Başka yazılarında, Kur’ân-ı kerîme, nemâza saldırdığı gibi, bu şi’rinde, kadın hakları perdesi altında, İslâmiyyeti lekelemeğe kalkışıyor. Kadınla erkeğin eşit olmasında direnen ilericiler, Allahü teâlânın yapdığı anatomik ve fizyolojik eşitsizliği de düzeltseler ya! Bir horoz, sekiz-on tavuğu idâre eder. Fekat bir tavuk sürüsü içinde iki horoz bir arada bulunamaz. Hayvânâtın hemen hepsinde de böyledir. Koyun yetişdirmekle geçinen insanlar, sürünün içinde birkaç koç bulundurarak, fazlasını keser veyâ satarlar.

Kadın ile erkek arasında her bakımdan müsâvât yokdur. Kadın, yalnız erkeği kendine çekecek kuvveti ile te’sîr edebilir. Birçok işlerde, hep erkekden aşağıdadır. Dünyânın her yerinde, kadın süslenmek ister. Ne kadar muhterem olsalar, kıymetli bir eşyâ gibi, başkalarına âid olmak durumundadırlar. Güzel görünmek arzûsunu hiçbir şeye fedâ edemeyen kadınlar, kendilerini erkeklerin ve erkekler arasında da seçilmiş olanların mükâfâtı gibi görürler. Ba’zı memleketlerde kadınlara verilen haklar, ya’nî erkeklerle müsâvî tutulmaları, yaratılışdaki noksanlıklarını gideremez. Erkeğin beyni, kadın beyninden büyük ve dahâ ağır olduğu hâlde, köylerde kadınlar erkek gibi ve onlardan dahâ çok çalışırlar. Fekat bu çalışmaları, onları hâkim ve âmir yapamamışdır. Kur’ân-ı kerîmde, erkeklerin kadınlardan üstün olduğu bildirilmişdir. Allahü teâlâ, erkekleri kadınlardan kuvvetli ve hâkim yaratmışdır. Dünyâya gelecek çocuğun anası ve babası dahâ ziyâde oğlan olmasını isterler. Bu da, erkeğin hayâtda bir dayanak, bir kuvvet ve kadının bir noksanlık olduğunu göstermekdedir. Kadının, ne yaparsa yapsın, bir senede ancak bir çocuğu olur. Erkeğin buradaki fe’aliyyeti hududsuzdur. Bir erkek, bir sene içinde kadınlarının sayısında çocuk babası olabilir. Bu çocukların babası ve anaları da bellidir. Çocuk yetişdirme bakımından bir erkek, âdetâ yüzlerce kadına bedeldir.

Bütün bunlardan başka, dünyâya gelen kız sayısı, oğlandan fazladır. Muhârebelerde de erkekler dahâ çok azalmakdadır. Ba’zan da, erkeklerin evlenmek istememesinden, evlenecek kadın sayısı erkek sayısından binlerce fazla oluyor. Böyle olduğunu gazetelerde sıksık okuyoruz.

Aşağıdaki yazı, 3 Receb-ül-ferd 1393 ve 2 Ağustos 1973 Perşembe târîhli Türkiye gazetesinden alınmışdır:

Amerikada mevcûd yaşama istatistiklerine göre, kadınlar erkeklerden dahâ uzun bir hayât süresine sâhibdirler.

İstatistikler, kadın sayısının erkek sayısını iki milyon geçdiğini ve 25 yaşından yukarı her yaş grubunda, kadın sayısının erkek sayısından dahâ fazla olduğunu göstermekdedir.

Dünyâda yapılan istatistiklere göre, 65 yaş ve yukarısı her 1000 erkek için, 1275 kadın mevcûddur. 1980 yılında, bu yaş grubunda olan her 1000 erkek için 1500 kadın mevcûd olacak ve bu büyüme, kadınlar lehine dahâ da artacakdır. 65 ve yukarısı yaşda bütün kadınların 2/3’ü duldur ve her üç dul kadına karşı bir dul erkek mevcûddur. 1950-1960 arasında dul kadınların sayısı% 17,7 çoğaldığı hâlde, buna karşılık dul erkek sayısı % 2,4 azalma göstermişdir.

Yine Amerikada, erken doğumlarda kız çocuklarının ölüm oranı, erkek çocuklara nazaran % 50 azdır. Doğumu ta’kîb eden ilk ay içinde meydâna gelen ölümlerdeki kız çocukların sayısı, erkeklerden % 50 azdır. Doğumu ta’kîb eden bir yıl içinde ölen her 100 çocukdan 75’i erkekdir.

Büyüme çağında kızlar, oğlanlardan dahâ çabuk gelişir, konuşur ve muayyen bir yaşa kadar dahâ çabuk büyür. Beş ilâ dokuz yaş arasındaki çocuk ölümlerinde, erkek çocuk ölümleri kızlara nazaran iki mislidir. 10 ilâ 19 yaş arasında bu oran % 145 olarak kendini göstermekdedir.

Bütün yaş grubları içinde kalb hastalıklarına en fazla yakalananlar, erkeklerdir. 40 ilâ 70 yaş arasındaki kritik yaş grubu içinde bir kadına karşılık iki erkek bu hastalıkdan ölmekdedir. Ülser, kanser, zâtürrie, tüberküloz ve gut hastalıklarına erkekler kadınlardan dahâ fazla yakalanmakdadırlar. Meselâ, kadınlarda görülen kanser tiplerinden rahim ve göğüs kanserleri, erkeklerde görülen akciğer, mi’de ve prostat kanserlerinden dahâ kolay tedâvî edilmekdedir.

Kadınlar erkeklerden belki dahâ sık fekat dahâ ufak tefek hastalıklara yakalanmakdadırlar. Kayd edilen 365 hastalıkdan erkeklerin 245, kadınların ise sâdece 120 dânesine dahâ kolay yakalandığı tesbît edilmişdir.

İstanbulda neşr edilen 5 Receb-ül-ferd 1404 ve 18 Nisan 1983 târîhli Hürriyyet gazetesinde diyor ki, (Nüfus sayımının kesin ve resmî sonuçlarına göre, İstanbulda her dört dul erkeğe 17 dul kadın düşdüğü anlaşılmışdır.) Bu netîce, dul kadın sayısının, dul erkek sayısından dört kat fazla olduğunu gösteriyor.

Kadınların fazla olduğunu gösteren vesîkalardan biri de, nâmûsunu satarak yaşıyan kadınların sayısının çok olmasıdır. Böyle kadınların, hele ilerici memleketlerde, çok olduğu meydândadır. Bu kadınlarla münâsebetde bulunmakdan kendini koruyamayan erkekler, evli iseler de, bekâr iseler de bunlarla evlenseler, bunlara verecekleri nâmûssuzluk parasını, âile nafakası yapsalar fenâ mı olur? Dinde reformcular, ilericiler bu soruya, fenâ olmaz, iyi olur, diyemiyorlar. Çünki bunlar, kadınların dâimâ değişdirilebilecek hâlde kalmasını istiyorlar. Çok evlenmeği beğenmiyenler, belki de zevklerini yapabilmek için kendilerine bol sayıda kadın kalmamasından korkanlar olsa gerek.

Devamı var...
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
Erkeğin, gayr-i meşrû’ münâsebetde bulunduğu kadınları görüşü başka olur, âilesine karşı görüşü başka olur, denilirse; bu sözden de anlaşıldığı üzere gayr-ı meşrû’ çalışan kadınlar, değerini kaybetmiş, aşağı kimselerdir. Bunun içindir ki, yüksek mevkı’li bir kadınla münâsebetde bulunmak, katkat dahâ fenâ, dahâ ayb bir iş sayılmakdadır.

Kadınlar zarûret ve ihtiyâc ile veyâ aldatılarak fuhşa sürükleniyor, erkekler için böyle şey düşünülemez. O, bu işde, para kazanmıyor. Üstelik para vermekdedir. Kadının erkekle müsâvî olamıyacağı buradan da anlaşılmakdadır.

Kadın ne kadar güzel olsa, yine erkeğe karşı matlûb mevki’inde görünmekden vaz geçmez. Hayâsı azalmış olanlar, kadınlığı ticâret malı hâline getirir. Demek ki, kadın erkekden dahâ çekingendir. Bu çekingenlik, şehvetlerinin azlığından değil, hislerini gizlemeğe erkeklerden fazla muktedir olmalarındandır. Kadınlarda şehvet dahâ fazla olduğu gibi, hayâları da erkeklerden dahâ fazladır. Hayâsı azalan kadın bile, genelevde oturur. Onun ayağına kadar gelen, üstelik para da veren erkekdir. Dünyânın hiçbir yerinde, müşterileri kadın olan, sermâyeleri erkek olan bir genelev yokdur.

Kadınların hayâsı, erkeklerden dahâ çok sabrlı ve metânetli olmalarını sağlar. Onların birçok ağır işlere atılmalarını da önler. Kadına da, erkeğe de, bir hayvan kadar kıymet vermiyen belli komünistleri ve müslimânları aldatmak için, hükûmetlerine (Sosyalist İslâm Cumhuriyyeti) ismini takan komünist uşaklarını bir tarafa bırakırsak, bugün en sıkışık durumdaki milletler bile, kadınlarına silâh takarak cepheye göndermiyor. Erkekler azalınca, kadınları geri ve hafîf işlerde kullanıyor. Erkekler, bu ağır ve tehlükeli işleri yüklenmelerine ve vatanları, evlâdları için canlarını vermelerine karşılık; harblerin, ağır sanâyi’in sebeb olduğu nüfus kaybını önlemek için, kadınlardan da, çok evlenmeğe karşı üzülmeyecek kadar bir fedâkârlık bekleyebilir.

Erkeklerin düşmanla cihâdı ile kadınların nefsleri ile savaşmaları, bizim burada bildirdiğimiz gibi, şu hadîs-i şerîfde de birbiri ile karşılaşdırılmakdadır:

(Allahü teâlâ, kıskançlığı kadınlara ve cihâdı erkeklere yükledi. Hangi kadın, bu emre îmân ederek vazîfesinde sabr gösterirse, şehîd olan mücâhid kadar sevâb kazanır). Bu hadîs-i şerîfde, kadınların çok evlenmeğe sabr göstermelerine işâret buyurulmakdadır. Kadın, hem kıskanacak, hem de buna katlanacakdır. İşte bu büyük fedâkârlık, erkeklerin cihâdı gibi tutulmuşdur. Cihâd ile teaddüd-i zevcâtin birbirine karşı tutulmasının uygun olduğu şuradan da anlaşılıyor ki, teaddüd-i zevcât, nüfusun artmasına, harb ise azalmasına sebeb olur. Mustafâ Sabri “rahmetullahi aleyh” efendinin (Beyân-ül Hak) adındaki mecmû’adaki yazısında, teaddüd-i zevcâtin cihâd karşılığı olarak düşünülmesi, çok açık îzâh edilmişdir.

İslâmiyyet, teaddüd-i zevcâti emr etmemiş, izn vermişdir. Bu izni kullanmamak elbet günâh olmaz ise de, bu iznin sosyal hayâta, ilme ve akla uygun olduğuna inanmak, böyle olmadığını söyliyenleri haksız bilmek dînî bir vazîfedir. Bundan başka, islâmiyyetin bu izninden istifâde etmek istemiyenlerin teaddüd-i zevcât ihtiyâcını karşılamak üzere, bunun yerine günâh olacak başka yolları aramamaları da şartdır. Şimdi, bu iznden istifâdeye kalkışanlar yok iken, dinde reformcuların bu izn üzerinde ileri geri konuşmaları, bölücülerin, bindörtyüz sene önce olmuş bitmiş ve islâm âlimlerince hükmü verilmiş olan hazret-i Alî ile hazret-i Mu’âviyenin muhârebelerini ortaya çıkararak, Eshâb-ı kirâma dil uzatmalarına benzemekdedir. Böyle yersiz ve zemânsız çekişmeler, müslimânlar arasına fitne sokmakdan, islâm düşmanlarını harekete getirmekden başka birşeye yaramaz. Teaddüd-i zevcât emr değil, bir izndir. Müstehab bile olmayıp, mubâh olduğu, türkçe (Ni’met-i islâm) kitâbında yazılıdır. Allahü teâlânın bu iznini kötülemenin câiz olmadığına inanmak da farzdır. Kur’ân-ı kerîmde açıkca bildirilen bu izni kabûl etmemek veyâ beğenmemek de küfrdür. Şurasını da söyliyelim ki, kanûn yasak etdiği için veyâ zevcesinin hâtırını gözeterek, yalnız onunla yaşamağı tercîh eden zevc, teaddüd-i zevcâtdan vaz geçdiği için sevâb kazanır. Dîn-i islâmın teaddüd-i zevcâta izn vermesi iffeti korumak ve nüfusu artdırmak içindir. Teaddüd-i zevcâti beğenmiyenlerin sözlerini incelersek, onların asl canını sıkan şey, birden fazla evlenmek değil, dörde kadar evlenmekdir. Çünki, teaddüd-i zevcâti beğenmiyenlerin dörtden katkat fazla metresleri olduğu, gayr-i meşrû’ kadınlarla yaşadıkları meydândadır. Bütün genelevler kapatılarak, umûmî ve husûsî fuhşlar yasak edilirse, teaddüd-i zevcâtı beğenmeyenler, fikrlerini derhâl değişdirirler. Teaddüd-i zevcât, gayr-i tabî’î birşey olduğu için, müslimânlar arasında da kalmamış gibi sözler, ortadan kalkar. Teaddüd-i zevcât kendiliğinden yayılmağa başlar.

Çok evlenmek uygunsuz bir iş olduğu için tutunamamış da, onun yerine, tabî’î, medenî insanlara uygun olan fuhş, zinâ yer almış, öyle mi? Birçok erkekler, inkâr edemiyecek bir hâldedirler ki, teaddüd-i zevcâtın boşluğunu sefâhetle dolduruyorlar. Bunun için de, kadın erkek arasındaki perdeleri yırtarak, kadınların hayâları, şerefleri ile oynuyorlar. Kadınlara tam hürriyyet veren Avrupa memleketlerinde, erkeklerle kadınlar karmakarışık olmuşdur. İslâmiyyet ise, kadınları erkeklere taksîm etmiş ve düzeni korumak için, kadınların örtünmelerini emr etmişdir.

Bir dinde reformcu, (Erkeklerin dörde kadar evlenmesi, kadın haklarını çiğnemekdir. Bir erkeğe bir kadın olması, hakların eşit ve insanların adâlet üzere taksîmidir. Teaddüd-i zevcât, bu müsâvâtı ve adâleti bozmakdadır) diyecek olursa, yukarıdaki yazılarımız buna gerekli cevâbı vermekde ise de, birkaç satır dahâ yazmak fâideli olacakdır:

Teaddüd-i zevcât olmıyan memleketlerde, bunun yerine sefâhetin, fuhşun yayıldığı meydândadır. O hâlde, kadınların böyle fuhşa sürüklenmesinin, onlara bir hak ve müsâvât kazandırmak olduğu nasıl söylenebilir? Bütün bu yaygaraların, kadınlara hak vermek perdesi altında, erkeklerin sefâhetini ve zevkini sağlamak için olduğu anlaşılmakdadır. Dünyâda kadın sayısının erkeklerden çok olduğunu, her sene gazetelerde okuduğumuz istatistikler de göstermekdedir. Bunun için, bir erkeğe birden çok kadın düşecekdir. Eğer düşmez ise, çok evlilik, kendiliğinden ortadan kalkacakdır. Böylece haksızlık, müsâvâtsızlık sözleri sebebsiz kalacakdır. Erkek, fazla kadın bulamayınca, bir kadınla yaşayacakdır. Fekat, fazla kadın bulduğu ve onunla münâsebetde bulunmak arzûsunu yenemediği hâlde, meşrû’ yolda mı, yoksa meşrû’ olmayan yolda mı bulunsun? İşte, dinde reformcularla müslimânlar arasındaki bütün ayrılık buradadır. Meşrû’ yolu mu, meşrû’ olmayan yolu mu kapamak lâzımdır? Birini kapamak, ikincisini yaymak ve kolaylaşdırmak elbette lâzımdır. Fekat hangisini? Müslimânların ilerlemeleri, müslimânlığa yapışmakla olabilir. Müslimân olmıyarak kurtulmalarına, ihtimâl yokdur.

(Nikâh yapılırken, islâmiyyetde her dürlü şart yapılabilir. Bir kadın, nişanlısından evlilikleri boyunca tek evli kalmasını, boşama hakkının kendisine verilmesini istiyebilir) diyorlar. Bu sözleri doğrudur. İslâmiyyet kadına bu hakkı da vermekdedir. Bu husûsda (İbni Âbidîn)de geniş bilgi vardır.

Erkek, ilk zevcesinin hâtırını sayarak bir dahâ evlenmesin. Öte yandan şehvetlerine kapılarak, arzûlarını başka yerlerde arasın bulsun? Kendi iffetine nâmûsuna kıysın? Başka bir kadının nâmûsunu, iffetini de bozsun. Boyunca da, günâha girsin. Yukarıda yazdığımız hadîs-i şerîflerde bildirilen azâbları kazansın. Erkeklerin bu bozuk, kötü işlerini anlayan kadınlarında da kötü hisler uyansın? Hâtırlarına kıyılamadığı hâlde, iffetlerine kıyılmış olsun? Erkeğin kötü kadınlarla düşüp kalkdığını işiten zevcesi acabâ ağır bir darbe yimiş olmayacak mıdır? Nâmûssuz bir erkeğin zevcesi olmak felâketi de, buna eklenmiyecek midir? Bundan başka, zevcenin de iffeti bozulmak zararı, bu yüzden zevcin zararı, zevcin münâsebetde bulunduğu kadının zevci varsa onun zararı, zevcenin münâsebet kuracağı erkeğin zevcesi varsa, onun zararı, bu işlerde yok edilen çocukların zararı ve ayrıca tehlükeye atılan sıhhatler de düşünülürse, insâflı, doğru karar vermek çok kolay olur. Gayr-i meşrû’ buluşmalardaki frengi, belsoğukluğu ve muhakkak öldürücü olan aids hastalıkları, bütün dünyâyı tehdîd etmekdedir. Allahü teâlânın hikmetinin büyüklüğüne bakınız ki, en fenâ, en tehlükeli hastalıkları, islâmiyyetin dışındaki hareketlere musallat etmişdir. Bu yolsuz işlerde gayb olan çocukları, doğmayan çocuklar sanmayınız. İslâmiyyetin emri burada çok incedir. Zinâya karşı evlileri (Recm) ederek öldürmek emri, bundan hâsıl olacak çocuğun, soysuz bir piç bırakılarak, insanlıkdaki şerefi yok edilmiş olduğu için konulmuş bir cezâdır. [Recm, üzerine taşlar atarak öldürmek demekdir.] Böyle münâsebetlerden alınacak tehlükeli hastalıklar, evdeki çocuklara da bulaşınca, bütün âile maddeten ve ma’nen ölüme sürüklenmiş olur. Bütün bu zararları önleyen teaddüd-i zevcâtda yalnız birinci kadının ufak bir zararı var. Bu zarar da hissî bir zarardır. Vicdânî bir zarar değildir. Çünki, cânından çok sevdiği Allahın izn verdiği, hoş gördüğü bir şeydir.

Yukarıda bildirilen fâciaları, zararları önlemek için, bu fedâkârlığı islâmiyyet kadınlardan bekliyor. Bu fedâkârlıklarından dolayı çok sevâb kazanacaklar. Nüfûsun artmasına, kendi cinsi olan kadınların koca bulmalarına yardım etmiş olacaklardır. Kadınlar, fâideleri meydânda olan öyle mukaddes ve millî bir fikr terbiyesi ile yetişdirilirse, bunun, hisse ve nefse güç gelmekden ibâret olan zararı da ortadan kalkar. İlericiler, her zorluğa katlanarak yükselmeğe söz verdik diyorlar. Erkekler muhârebede cân vermeğe hâzırlanırken, kadınlardan da ufak bir fedâkârlık, beklenilemez mi? Zevclerinin âdet hâline gelen sefâhetlerini, kötü ve zararlı hareketlerini bilmemezlikden gelmek gibi bir aşağılık ve alçaklık yerine, nefslerini, fâideli, necîb bir hisse alışdırsalar iyi olmaz mı?

İttihâdcılar zemânında, millet meclisinde Manisa meb’ûsü Mensûrî zâde Saîd, teaddüd-i zevcâtın yasak edilmesi için kanûn çıkarılmasını teklîf etmişdi. Meb’ûslerin çoğu böyle şey olamaz dediler. Kanûn çıkarılamadı. Böyle kanûn bulunan bir memleketdeki müslimânlar ne yapmalı süâline gelince: Müslimânlar, kanûna karşı gelmezler. Suç işlemezler. Nikâh ile ve belediye kaydı ile dîne ve kanûna uygun olarak evlendikleri tek kadınla yaşarlar. Birden fazla evlenmezler. Kanûna, hükûmete karşı gelmek, cezâ, sıkıntı çekmeğe, fitne çıkarmağa yol açar. Bu ise câiz değildir. Bir hadîs-i şerîfde, (Fitne uykudadır. Fitneyi uyandırana, Allahü teâlâ la’net etsin!) buyuruldu.

Osmânlı devleti zemânında evlenme işi belediyeye veyâ evlenme me’mûrluğuna kayd etdirelerek, buradan evlenme cüzdânı alınır ve mezhebindeki din bilgilerini doğru olarak bilen ve nemâzlarını terk etmiyen sâlih bir müslimân, şartlarına uygun olarak, şer’î nikâhlarını yapardı. Nikâh yapılırken zevc ile zevcenin karâr verdikleri (Mehr-i mu’accel) ve (Mehr-i müeccel) denilen altın para mikdârları evlenme cüzdânına yazılırdı. Zevc, mehr-i mu’acceli düğünden evvel zevcesine öderdi. Mehr-i müecceli ise, zevcesini boşarsa ödemek mecbûriyyetinde idi. Bu altınları ödemezse ve çocuklarının nafakalarını her ay annelerine ödemezse ma’âşından kesilerek ödetilir veyâ habs olunurdu. Bu kadar çok parayı ödemek ve bekârlık sefâletini çekmek ve bir dahâ evlenememek korkusundan dolayı kimse zevcesini boşayamazdı. Çünki zevcesini haksız olarak boşayan erkeğe kimse kızını vermezdi. Her müslimân, nikâhın kerâmeti olarak hâsıl olan muhabbet ve huzûr içinde, ölünciye kadar, zevcesi ve çocukları ile berâber mes’ûd ve bahtiyâr olarak yaşardı. Muhîti, tanıdıkları arasında kıymetli olup, herkesden hürmet ve i’tibâr görürdü.

02-Fideli Bilgiler
 

eslem 2

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Tem 2008
Mesajlar
13
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
s a yaxmıyım diyordum ama dayanamadım şimdi yaxıları okudum da bayanlar adına çok üxüldüm lütfen kocalarına olan sewgilerinde haddi aşmasınlar çünkü sewdikleriyle we korktuklarıyla muhakkak imtihan olurlar
teslim olmayı deneseler aslında hiçbir xorluk yok çünkü Rabbim yarattığına asla xulmetmex kullar kendi kendine xulmeder we unutmayın sixin için belki şer olarak göxüken bi olay da hayır wardır six bilemessinix Allah bilir gelin kur ana toptan inanıp sarılalım sahabe sadece işittik we itaat ettik derdi asla gerisini getirmexdi bakın ben hayatımda başıma gelen ewlilik olayına sabrettim teslim oldum we inanırmısınıx şuan ne eşim war nede kumam ben we 2 çocuğum warıx olayım birax derin ama şöyle söyliyim sabrımın ecrini aldım inşaallahdua ile
 

AzraMeryem

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Ağu 2008
Mesajlar
4
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Selamun aleykum...oncelikle bir kac gun foruma giremedim icin cok ozur dillerım ancak fırsatım olmadı...benim musulman kardeslerim bu konu actım zaman soru yaratmak icin acmadım sadece ben bu drumuda oldum icin actım ve sizin bir turk toplumu olarak fikrını gormek istedim asında herkesınde İSLAMın olcusuda cikmıs ortaya,gordumki bazen bayanlar cok sacma cevaplar yazmıslar...siserım ve ya bilmem kapatırım ...cok ayip inanın...

simdi yorumlarızı okudum icin ben size aciklama yapacam cunki yapmak zorunda olduguma dusuniyorum ...

Avrupalıyim ve allhamdullilALLAH 10 seneden biri musulmanım,islamiyetı cok kucuk yasda sectım ve cok mutluyum bundan olayi,secetım zaman ben İSLAMI herseyle kabul ettim ve herseyden farkındaydım ve butunumle kabul ettim...

bir evlilik yaptım bir arapla,yapamadık anlasamadık ve bosandık,iki tane kızım var ve 4 ay once yani nisan ayinda turkeyde evlendim,bir bey efendin ikinci es olmaya kabul ettim...
onun evinde baze seyler bitmis ama kesinlikle bosanması istemedim cunki onun ilk esini yalnız kalması istemedim en azında basında bir erkek olsun dusundum,dul kaldım icin zamanlarda ve iki cocukla birlikte ne demeki olduguna cok iyi biliyorum ve o kadına acıdım...beyim baze seyler anlattı ve ikinci hanım almak icin inanınki cok buyuk sebeplerı var tabiki bunları burda aciklamam...simdi ailesıne tanıstırdı beni yani beni hic saklamadı bir ese nasıl davranılırsa ainedavraniyor,allhamdullilALLAH...

bu konuyu nedem actım?cunki istanbula yasamaya baslıyinca fark ettimki genelde turk toplumda islam birsey kalmadı yani yeri geldı zaman QURAN diyorlar yeri geldı zaman KANU diyorlar...icten hersey kabul etmisler degil...ilk zamanlarda insanlar tarafında cok elestırdım ve bana kotu gozle bakıyorlardı genelde kadınlar,evimde cikmaz oldum,komuslarımla hic biriyle konusmiyorum cunki yeminımki beni kıracaklar,bastan cok zor oldu ama allhamdulliALLAH alıstım cunki eşim durmadan diyor...(Senin sayende yuvamı kurtAriyorum ve unutmaki yanlıs birsey yapmiyoruz kendini icin yasa insanları icin degil) ve evet hesap gunu gelecek zaman herkes kendi gunahları icin hesap verecekler onun icin inanın artık insanları dediklerı hic kafama takmiyorum cok dogru yoldayim...

SİZDEN cok ozur dillerım ama sizin yorumları okudum zaman bazen kisiler imamin zayiflı eksikligı ortaya cikiyor genelde hanımların...size cok seyler yazmak isterdım ama benim turkce ancak bu kadar ve inshALLAH ne demeki istediğime anlamıstınız...

size kırdıysam cok ozur dillerım,bilerek degil ...

size hayirlı sabahlar diliyorum simdi ve sabah namazı 3 sat kaldı icin inshALLAH ALLAH size sabah namazı kıldırmaya nasip etsın...

selamun aleikum
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
Selamun aleykum...oncelikle bir kac gun foruma giremedim icin cok ozur dillerım ancak fırsatım olmadı...benim musulman kardeslerim bu konu actım zaman soru yaratmak icin acmadım sadece ben bu drumuda oldum icin actım ve sizin bir turk toplumu olarak fikrını gormek istedim asında herkesınde İSLAMın olcusuda cikmıs ortaya,gordumki bazen bayanlar cok sacma cevaplar yazmıslar...siserım ve ya bilmem kapatırım ...cok ayip inanın...

simdi yorumlarızı okudum icin ben size aciklama yapacam cunki yapmak zorunda olduguma dusuniyorum ...

Avrupalıyim ve allhamdullilALLAH 10 seneden biri musulmanım,islamiyetı cok kucuk yasda sectım ve cok mutluyum bundan olayi,secetım zaman ben İSLAMI herseyle kabul ettim ve herseyden farkındaydım ve butunumle kabul ettim...

bir evlilik yaptım bir arapla,yapamadık anlasamadık ve bosandık,iki tane kızım var ve 4 ay once yani nisan ayinda turkeyde evlendim,bir bey efendin ikinci es olmaya kabul ettim...
onun evinde baze seyler bitmis ama kesinlikle bosanması istemedim cunki onun ilk esini yalnız kalması istemedim en azında basında bir erkek olsun dusundum,dul kaldım icin zamanlarda ve iki cocukla birlikte ne demeki olduguna cok iyi biliyorum ve o kadına acıdım...beyim baze seyler anlattı ve ikinci hanım almak icin inanınki cok buyuk sebeplerı var tabiki bunları burda aciklamam...simdi ailesıne tanıstırdı beni yani beni hic saklamadı bir ese nasıl davranılırsa ainedavraniyor,allhamdullilALLAH...

bu konuyu nedem actım?cunki istanbula yasamaya baslıyinca fark ettimki genelde turk toplumda islam birsey kalmadı yani yeri geldı zaman QURAN diyorlar yeri geldı zaman KANU diyorlar...icten hersey kabul etmisler degil...ilk zamanlarda insanlar tarafında cok elestırdım ve bana kotu gozle bakıyorlardı genelde kadınlar,evimde cikmaz oldum,komuslarımla hic biriyle konusmiyorum cunki yeminımki beni kıracaklar,bastan cok zor oldu ama allhamdulliALLAH alıstım cunki eşim durmadan diyor...(Senin sayende yuvamı kurtAriyorum ve unutmaki yanlıs birsey yapmiyoruz kendini icin yasa insanları icin degil) ve evet hesap gunu gelecek zaman herkes kendi gunahları icin hesap verecekler onun icin inanın artık insanları dediklerı hic kafama takmiyorum cok dogru yoldayim...

SİZDEN cok ozur dillerım ama sizin yorumları okudum zaman bazen kisiler imamin zayiflı eksikligı ortaya cikiyor genelde hanımların...size cok seyler yazmak isterdım ama benim turkce ancak bu kadar ve inshALLAH ne demeki istediğime anlamıstınız...

size kırdıysam cok ozur dillerım,bilerek degil ...

size hayirlı sabahlar diliyorum simdi ve sabah namazı 3 sat kaldı icin inshALLAH ALLAH size sabah namazı kıldırmaya nasip etsın...

selamun aleikum


Allahü teala razı olsun. İki cihan seadeti nasib etsin.

İnşaallahü teala aşağıdaki linki okumanızı tavsiye ederim. Akranlarınıza bayanlara daha çok faideli olacağınızı düşünüyorum. Hatta mümkünse linki açtıktan sonra o kitabın tamamını okumanızı tavsiye ederim.

Allahü teala yardımcınız olsun.

Dua eder dua beklerim.

02-Fideli Bilgiler
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
benim söylemek istediğim de buydu leylifer kardeşim.konuyu açan kardeşimizin gerçekten belki kötü niyeti yoktu.yoksa ayetleri tartışmak kimin haddine.


bu benim camiye gidip hocaya hocam kaza namazlarım var nasıl kılabilirim dediğimde ters ters bakıp bana bu saate kadar kılmadında şimdimi aklına geldi demesi gibi.
çok kötü olmuştum ondan sonra hiç kimseye bişey soramaz olmuştum taki bu site karşıma çıkana kadar.şu an gittiğim kuran kursu hocam bu çekimser halimi anladı ki beni istediğin saatte arayıp danışabilirsin dedi.uslüp kardeşim uslüp.
biz demiyoruz ki işimize gelir gibi anlatın.

Kaza namazları .:.: www.dinimizislam.com :.:.

Mail Grubu .:.: www.dinimizislam.com :.:.
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
Selamun aleykum...oncelikle bir kac gun foruma giremedim icin cok ozur dillerım ancak fırsatım olmadı...benim musulman kardeslerim bu konu actım zaman soru yaratmak icin acmadım sadece ben bu drumuda oldum icin actım ve sizin bir turk toplumu olarak fikrını gormek istedim asında herkesınde İSLAMın olcusuda cikmıs ortaya,gordumki bazen bayanlar cok sacma cevaplar yazmıslar...siserım ve ya bilmem kapatırım ...cok ayip inanın...

simdi yorumlarızı okudum icin ben size aciklama yapacam cunki yapmak zorunda olduguma dusuniyorum ...

Avrupalıyim ve allhamdullilALLAH 10 seneden biri musulmanım,islamiyetı cok kucuk yasda sectım ve cok mutluyum bundan olayi,secetım zaman ben İSLAMI herseyle kabul ettim ve herseyden farkındaydım ve butunumle kabul ettim...

bir evlilik yaptım bir arapla,yapamadık anlasamadık ve bosandık,iki tane kızım var ve 4 ay once yani nisan ayinda turkeyde evlendim,bir bey efendin ikinci es olmaya kabul ettim...
onun evinde baze seyler bitmis ama kesinlikle bosanması istemedim cunki onun ilk esini yalnız kalması istemedim en azında basında bir erkek olsun dusundum,dul kaldım icin zamanlarda ve iki cocukla birlikte ne demeki olduguna cok iyi biliyorum ve o kadına acıdım...beyim baze seyler anlattı ve ikinci hanım almak icin inanınki cok buyuk sebeplerı var tabiki bunları burda aciklamam...simdi ailesıne tanıstırdı beni yani beni hic saklamadı bir ese nasıl davranılırsa ainedavraniyor,allhamdullilALLAH...

bu konuyu nedem actım?cunki istanbula yasamaya baslıyinca fark ettimki genelde turk toplumda islam birsey kalmadı yani yeri geldı zaman QURAN diyorlar yeri geldı zaman KANU diyorlar...icten hersey kabul etmisler degil...ilk zamanlarda insanlar tarafında cok elestırdım ve bana kotu gozle bakıyorlardı genelde kadınlar,evimde cikmaz oldum,komuslarımla hic biriyle konusmiyorum cunki yeminımki beni kıracaklar,bastan cok zor oldu ama allhamdulliALLAH alıstım cunki eşim durmadan diyor...(Senin sayende yuvamı kurtAriyorum ve unutmaki yanlıs birsey yapmiyoruz kendini icin yasa insanları icin degil) ve evet hesap gunu gelecek zaman herkes kendi gunahları icin hesap verecekler onun icin inanın artık insanları dediklerı hic kafama takmiyorum cok dogru yoldayim...

SİZDEN cok ozur dillerım ama sizin yorumları okudum zaman bazen kisiler imamin zayiflı eksikligı ortaya cikiyor genelde hanımların...size cok seyler yazmak isterdım ama benim turkce ancak bu kadar ve inshALLAH ne demeki istediğime anlamıstınız...

size kırdıysam cok ozur dillerım,bilerek degil ...

size hayirlı sabahlar diliyorum simdi ve sabah namazı 3 sat kaldı icin inshALLAH ALLAH size sabah namazı kıldırmaya nasip etsın...

selamun aleikum

Azra Meryem yazını okudum çok üzüldüm Allah yar ve yardımcın olsun seni de doğru yoldan ayırmasın Allaha emanet olsun
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt