Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Dini siirler (2 Kullanıcı)

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

Uyan İslam dünyası haçlılar Telafer’i yok ediyor.

Amerika vahşeti Telafer’de akıl almaz boyutta




Telafer’de vahşice katledildi kadında çocukta


Müslüman Türk ve Araba soy kırım uygulanmakta


Uyan İslam dünyası haçlılar Telafer’i yok ediyor.




Sokaklar Müslüman cesetleriyle dolmuş taşıyor


Kimyasal silahlar Telafer’de her an ölüm saçıyor


Telafer amerikan vahşetini korkunç şekilde yaşıyor


Uyan İslam dünyası haçlılar Telafer’i yok ediyor.




Tarihte hiçbir çağda görülmemiştir böyle bir zülüm


Ey modern dünya gidin Telafer’de vahşeti görün


Telafer’in her yanı Amerikan vahşetinden bölüm


Uyan İslam dünyası haçlılar Telafer’i yok ediyor.




Gökten her an Telafer vahşice bombalanıyor


Şerefsiz Amerikalı çoluk çocuk herkesi tarıyor


Zülüm satılmış Talabani ve Barzani’ye yarıyor


Uyan İslam dünyası haçlılar Telafer’i yok ediyor.




Analar feryat ediyor, zulümler arşa dayanıyor


Kundakta bebekler sahipsiz feryat figan ediyor


Geride kalanlar Müslümanlardan imdat bekliyor


Uyan İslam dünyası haçlılar Telafer’i yok ediyor.




Yarabbi bu zulümleri işitmek ten dünyaca bıktık


İnsanlığımızı kaybettik şuursuz bir hale geldik


Uyansın şu dünya Müslüman’a zulümler dursun artık


Uyan İslam dünyası haçlılar Telafer’i yok ediyor.




Horasan ereniyim bizi yaratandan dileğim benim


Şu zulmü görmeyenin iki gözü kör olsun derim


Duyarsız idarecilerin köpeklerce parçalansın derim



Uyan İslam dünyası haçlılar Telafer’i yok ediyor.
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

AFFET ALLAHIM



Ellerim,

Sana açılan bir dua,
Sen tutunamadığım.
Yüzümde bir mahçup haya,
Affet Allah`ım.


Gözlerim,
Karanlık bir gece,
Sabaha hasretim.
Ağladığım bu yürek,
Gaflette harap,


Affet Allah`ım.
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

CAN MUHAMMED(s.a.s)
İstemem ben inci güher,
Gönül gözüm seni ister,
Söyleyelim hep beraber,
Muhammedim, can Muhammed.

Sünnetinden aldık ilham,
Uzak düştü bize haram,
Getirelim salat, selam,
Muhammedim, can Muhammed.

Rahmet oldun alemlere,
Nurun doldu gönüllüre,
Rehber oldun alimlere,
Muhammedim, can Muhammed.

Kevser sana oldu şarab,
Senden uzak kullar harab,
Bizi yoldaş eyle ya Rab,
Muhammedim, can Muhammed.

Dermani'yim yok imkanım,
Cennet olsun tek mekanım,
Kalbimdeki hep yakanım
Muhammedim, can Muhammed.
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

İslam’ın nuru ile besle Allah’ım

Gönül dergahında senin ismin var
Kainatın her zerresinde güçün var
Her hikmetin içinde bin bir sırrın var
Sırlarından bilenlerinden eyle Allah’ım

Gözlerden akan yaşlar hep senin için
Kalplerde yanan ateş hep sevgin için
Yarattığın her nimet hep bizim için
Sırlarına vakıf olanlardan eyle Allah’ım

Müminin gayesi hep sana varmak
İslam’ın nuru ile kalbi süslemek
İyi bir amelle sırattan geçmek
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

ÜMMETI ÜMMETI diyerek dogdu alemlerin peygamberi,
o nûru ugruna yaratti mevla bu alemi...

Biz senin yolunda ilerleyerek sünnetlerinle,
aglayip gözyasi dökerek gecenin bir vaktinde,
düsünerek hâlimizi kiyamet gününde,
hasretini ekleyerek mahsul ibâdetimize,
sefâat edermisin bize, peygamberlerin peygamberi?!

Cebrâil aleyhisselam vahiy getirmeyip,
Mikâil al. mevsimlere karismayinca,
Azrâil al. her an baska tarafta, insanlar can verip,
Isrâfil al. sûrunu üfledigi zaman hûû nidasiyla,
artik dünya yikilip ahiret kaldiginda,
benide ümmetin kabul edermisin ya RASULULLAH?!

O gün ki herkes birbirinden kacacak,
baba evladi tanimayip,
evlad ana, babadan hesap soracak,
kimse birbirine bakmayacak, hak arayip,
benide ümmetin kabul edermisin ya RASULULLAH?!

Mevlâmin önünde hesaba cekildigimde,
o inanilmasi güc sicaklikla eridigimde,
günahlarim bana gösterildiginde,
o benim ümmetimden deyip,
benide ümmetin kabul edermisin ya RASULULLAH?!
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

MEKANIN CENNET OLSUN

Dertli olduğunda bir dost arar durursun can ülkesinde
Öyle bir dost kazanırsın ki
Kaybetmek aklına bile gelmez
Lakin bilirsin ölüm bir çizgi kadar yakın
Lakin yine de inanamazsın ayrıldığına


Sonrası
Bir mesaj gelir telefona
‘YÜZÜNDE NUR
AKLINDA İLİM
KALBİNDE ALLAH
DİLİNDE LA İLAHE İLLALLAH
GÖNLÜN DE RESULULAH’
Eksik olmasın diye
Meğersem son dizeleri ve son mesajıymış


İşte sonrası
Bir kaza haberi duyulur
Dostun olan Recai vefat etmiş.
Hem de
Okulunun bitmesine yirmi gün kala
Şaka dersin kendi kendine
İnanamazsın.
Lakin bilirsin ki bu ölüm gerçek
ve öyle bir bıçak saplanır ki yüreğine
göz yaşların kurur
ve hasret bağrını yakar
ne yaparsan yap
dostun yoktur.
lakin dualarla sararsın dostunun hayalini
ve geriye
sadece rüyalar kalır özlemini dindirmek için
o da kısmet olursa
lakin ne olursa olsun
onu sevmeyi unutmazsın


İşte kardeş bu dizeler sana
Cenabı Allah seninledir inşallah
Bizden ayrılıp öbür dünyaya göçsen de
Dualarımız seninle.
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

MEKANIN CENNET OLSUN

Dertli olduğunda bir dost arar durursun can ülkesinde
Öyle bir dost kazanırsın ki
Kaybetmek aklına bile gelmez
Lakin bilirsin ölüm bir çizgi kadar yakın
Lakin yine de inanamazsın ayrıldığına


Sonrası
Bir mesaj gelir telefona
‘YÜZÜNDE NUR
AKLINDA İLİM
KALBİNDE ALLAH
DİLİNDE LA İLAHE İLLALLAH
GÖNLÜN DE RESULULAH’
Eksik olmasın diye
Meğersem son dizeleri ve son mesajıymış


İşte sonrası
Bir kaza haberi duyulur
Dostun olan Recai vefat etmiş.
Hem de
Okulunun bitmesine yirmi gün kala
Şaka dersin kendi kendine
İnanamazsın.
Lakin bilirsin ki bu ölüm gerçek
ve öyle bir bıçak saplanır ki yüreğine
göz yaşların kurur
ve hasret bağrını yakar
ne yaparsan yap
dostun yoktur.
lakin dualarla sararsın dostunun hayalini
ve geriye
sadece rüyalar kalır özlemini dindirmek için
o da kısmet olursa
lakin ne olursa olsun
onu sevmeyi unutmazsın


İşte kardeş bu dizeler sana
Cenabı Allah seninledir inşallah
Bizden ayrılıp öbür dünyaya göçsen de
Dualarımız seninle.
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

ŞEHİD ECDADIM

SELAM OLSUN SANA'' ŞEHİD ECDADIM''!..
HUZURUM,ONURUM,ŞEREFİM,ŞANIM...
KUTSAL HEDİYENDİR CENNET VATANIM.
ÖZGÜRLÜĞÜMÜZDÜR, AKAN KANLARIN...

MERAM NACİZ KALIR MÜCADELENE!
KELAM ACİZ KALIR YÜCELTİLMENE!
ALEM HAYRAN KALIR ŞEHADETİNE!
MİLLİYETİMİZDİR, AKAN KANLARIN...

SELAMETİ SENSİN AL BAYRAĞIMIN.
BERKETİ SENSİN KAN TOPRAĞIMIN.
SEFALETİ OLMAZ Kİ VATANIMIN.
ZİYAFETİNİZDİR, AKAN KANLARIN...

DİNİM O ZAMAN TAM VARSA VATANIM.
DİLİM FİKRİM YARIM YOKSA VATANIM.
HÜRSEM SAYENDEDİR'' ŞEHİD ECDADIM''.
HÜRRİYETİMİZDİR, AKAN KANLARIN...

İDEALİMDİR O YÜCE MAKAMIN!
HÜR YAŞAMALIDIR ÇÜNKÜ YARINIM!
YOLUNDAN GİTMEKTİR SANA ŞÜKRANIM!
DİYANETİMİZDİR, AKAN KANLARIN...

ESARAET ALTINDA ÖLDE YAŞAMA!!!
MÜREKKEP KAN OLUR BU İHTİŞAMA!..
ŞANLI TARİHİMİZ KABUS DÜŞMANA!!!
UYGARLIĞIMIZDIR, AKAN KANLARIN
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

SEN DOĞDUN YA RESULULLAH

Hazreti Cebrail (a.s.) Beni Sa’d’ a geliyor,
Ya Resulullah, Sen çocuklarla oynuyorsun
Cebrail (a.s.) Seni çocukların içinden alıyor,
Usulca, İncitmeden yere uzatıyor,
Ya Resulullah, Sende ses yok,
Bedenin Cebrail’ e teslim,
Cebrail göğsünü yarıyor,
Kalbini dışarı çıkarıyor,
Şeytanın, Sen de olan nasibini alıyor,
Kalbini altın bir tasa koyup,
Zemzem suyuyla yıkıyor,
Ve kalbini yerine koyuyor...
Çocuklar Halime2 ye koşmuş,
Halime bin bir telaşla Sana koşuyor,
Çocuklarından ayırmadığı, çocuk güzeline,
Yaratılmışların en özeline koşuyor,
Kucağına alıyor,
Sarılıyor,
Öpüyor,
Kokluyor...
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

Alır mısın selamı?




Ey alemlerin rahmeti

Şefaat bekler kemter ümmeti
Kah gönderirim seher ile salavatı
Tenezzülen alır mısın selamı...


Ey bağrı yanıkların ilacı
Boynu bükük aşıkların sertacı
Çağlayanlarla gönderirim salavatı
Kabul eder misin; bu sefilden selamı


Bazan gün doğarken bazen geceden
Bazen söz ile de bazen heceden
Bazen kalp ile de bazen inceden
Ay ile gönderirim alır mısın selamı...


Bülbül kesilir zakirler
Yardımını umar fakirler
Ne yüzle sana gelir hakirlere
Rüzgar ile gönderirim alır mısın selamı...


Seherde yeller ile
Al kınlı turnalarla
Deryalara giden sular ile
Gönderirim alır mısın selamı...


Sensin sultanı aşıkların
Sensin dermanı maşukların
Sensin fermanı mahkumların
Bululara katarım alır mısın selamı...


Gülleri koklayıp, kokun alarak
Rüzgarı yüzüme sürüp, dermen bularak
Ravzana yönelip, yanarak
Güneş ile gönderirim alır mısın selamı ...


Kah ağlayarak kah gülerek
Pervane misali, huzurunda dönerek
İnleyip, can evinden gözyaşı dökerek
Meleklerle gönderirim alır mısın selamı...


Çok özlerim, arzular yanarım ama
Cismim ile yüz süremem ravzana
Ruhumu ile dururum yüce divana
Kabul eder misin bu garibi şefaatına


İdrake sığmaz, anlatamaz vasfını kelam
Yaratıldı şanına on sekiz bin alem
Cümle alemle gönderirim alır mısın selamı...(S.A)
Necati Çavdar
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

Seccaden kumlardı...
Devirlerden, diyarlardan
Gelip göklerde buluşan
Ezanların vardı!

Mescit mü’min, minber mü’min...
Taşardı kubbelerden Tekbîr,
Dolardı kubbelere “âmin!”

Ve mübarek geceler, dualarımız,
Geri gelmeyen dualardı...
Geceler, ki pırıl pırıl,
Kandillerin yanardı.

Kapına gelenler, yâ Muhammed,
-Uzaktan, yakından-
Mü’min döndüler kapından!

Besmele, ekmeğimizin bereketiydi,
İki dünyada aziz ümmet;
Muhammed ümmetiydi.

Konsun –yine- pervazlara güvercinler,
“Hû hû”lara karışsın âminler...
Mübarek akşamdır;
Gelin ey Fâtihalar, Yâsinler!

Şimdi seni ananlar,
Anıyor ağlar gibi...
Ey yetimler yetimi,
Ey garipler garibi;
Düşkünlerin kanadıydın,
Yoksulların sahibi...
Nerde kaldın ey Resûl,
Nerde kaldın ey Nebi?

Günler, ne günlerdi, yâ Muhammed,
Çağlar ne çağlardı:
Daha dünyaya gelmeden
Mü’minlerin vardı...
Ve bir gün, ki gaflet
Çöller kadardı,
Halîme’nin kucağında
Abdullah’ın yetimi
Âmine’nin emaneti ağlardı.
Hatice’nin goncası,
Aişe’nin gülüydün.
Ümmetinin gözbebeği
Göklerin resûlüydün...

Elçi geldin, elçiler gönderdin...
Ruhunu Allah’a,
Elini ümmetine verdin.
Beşiğin, yurdun, yuvan
Mekke’de bunalırsan
Medine’ye göçerdin.
Biz bu dünyadan nereye
Göçelim, yâ Muhammed?

Yeryüzünde riyâ, inkâr, hıyanet
Altın devrini yaşıyor...
Diller, sayfalar, satırlar
“Ebu Leheb öldü” diyorlar.
Ebû Leheb ölmedi, yâ Muhammed
Ebû Cehil kıt’alar dolaşıyor!

Neler duydu şu dünyada
Mevlidine hayran kulaklarımız;
Ne adlar ezberledi, ey Nebî,
Adına alışkın dudaklarımız!
Artık, yolunu bilmiyor;
Artık, yolunu unuttu
Ayaklarımız!
Kâbe’ne siyahlar
Yakışmamıştır, yâ Muhammed
Bugünkü kadar!

Hased gururla savaşta;
Gurur, Kafdağı’nda derebeyi...
Onu da yaralarlar kanadından,
Gelse bir şefkat meleği...
İyiliğin türbesine
Türbedâr oldu iyi.

Vicdanlar sakat
Çıkmadan yarına,
İyilikler getir, güzellikler getir
Âdem oğullarına!

Şu gördüğün duvarlar ki
Kimi Tâif’tir, kimi Hayber’dir...
Fethedemedik, yâ Muhammed,
Senelerdir.

Ne doğruluk, ne doğru;
Ne iyilik, ne iyi...
Bahçende en güzel dal,
Unuttu yemiş vermeyi...
Günahın kursağında
Haramların peteği!

Bayram yaptı yapanlar;
Semâve’yi boşaltıp
Sâve’yi dolduranlar...
Atını hendeklerden -bir atlayışta-
Aşırdı aşıranlar...
Ağlasın Yesrib,
Ağlasın Selman’lar!

Gözleri perdeleyen toprak,
Yüzlere serptiğin topraktı...
Yere dökülmeyecekti, ey Nebî,
Yabanların gözünde kalacaktı!

Konsun -yine- pervazlara güvercinler,
“Hû hû”lara karışsın âminler...
Mübarek akşamdır;
Gelin ey Fâtihalar, Yâsinler!

Ne oldu, ey bulut,
Gölgelediğin başlar?
Hatırında mı, ey yol,
Bir aziz yolcuyla
Aşarak dağlar, taşlar,
Kafile kafile, kervan kervan
Şimale giden yoldaşlar!

Uçsuz bucaksız çöllerde,
Yine, izler gelenlerin,
Yollar gideceklerindir.

Şu tekbir getiren mağara,
Örümceklerin değil;
Peygamberlerindir, meleklerindir...
Örümcek ne havada,
Ne suda, ne yerdeydi;
Hakkı göremeyen
Gözlerdeydi!

Şu kuytu cinlerin mi;
Perilerin yurdu mu?
Şu yuva -ki, bilinmez-
Kuşları Hüdhüd müdür, güvercin mi, kumru mu?
Kuşlarını, bir sabah,
Medine’ye uçurdu mu?

Ey Abvâ’da yatan ölü,
Bahçende açtı dünyanın
En güzel gülü;
Hâtıran, uyusun çöllerin
Ilık kumlarıyla örtülü!

Dinleyene, hâlâ,
Çöller ses verir;
“Yaleyl!” susar,
Uğultular gelir.
Mersiye okur Uhud,
Kaside söyler Bedir.
Sen de bir hac günü,
Başta Muhammed, yanında Ebû Bekir;
Gidenlerin yüz bin olup dönüşünü
Destan yap, ey şehir!

Ebû Bekir’de nûr, Osman’da nûrlar...
Kureyş uluları, karşılarında
Meydan okuyan bir Ömer bulurlar;
Ali’nin önünde kapılar açılır,
Ali’nin önünde eğilir surlar,
Bedir’de, Uhud’da, Hayber’de
Hakk’ın yiğitleri, şehîd olurlar...
Bir mutlu günde, ki ölüm tatlıydı,
Yerde kalmazdı ruh... kanatlıydı.

Konsun –yine- pervazlara güvercinler
“Hû hû”lara karışsın âminler.
Mübarek akşamdır;
Gelin ey Fâtihalar, Yâsinler!

Vicdanlar, sakat çıkmadan,
Yâ Muhammed, yarına;
İyiliklerle gel, güzelliklerle gel
Âdem oğullarına!

Yüreklerden taşsın
Yine, imanlar!
Itrî, bestelesin Tekbîr’ini;
Evliyâ, okusun Kur’ân’lar!
Ve Kur’ân-ı göz nûruyla çoğaltsın
Kayışzâde Osman’lar
Na’tını Galip yazsın,
Mevlid’ini Süleyman’lar!
Sütunları, kemerleri, kubbeleriyle
Geri gelsin Sinan’lar!
Çarpılsın, hakikat niyetine
Cenaze namazı kıldıranlar!

Gel, ey Muhammed, bahardır...
Dudaklar ardında saklı
Âminlerimiz vardır...
Hacdan döner gibi gel;
Mi’râc’dan iner gibi gel;
Bekliyoruz yıllardır!

Bulutlar kanat, rüzgâr kanat;
Hızır kanad, Cibril kanad;
Nisan kanad, bahar kanad;
Âyetlerini ezber bilen
Yapraklar kanad...
Açılsın göklerin kapıları,
Açılsın perdeler, kat kat!
Çöllere dökülsün yıldızlar;
Dizilsin yollarına
Yetimler, günahsızlar!
Çöl gecelerinden, yanık
Türküler yapan kızlar
Sancağını saçlarıyla dokusun;
Bilâl-i Habeşî sustuysa
Ezânlarını Dâvûd okusun!

Konsun –yine- pervazlara güvercinler,
“Hû hû”lara karışsın âminler...
Mübarek akşamdır;
Gelin ey Fâtihalar, Yâsinler!
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

SEN DOĞDUN YA RESULULLAH

“Ve ma erselnake illa rahmeten lil alemin”

Seni anlayabilmek,
Seni anlatabilmek, Seni yaşayabilmek,
Seni canından çok sevebilmek,
Anam babam Sana feda olsun diyebilmek,
Canımı yoluna serebilmek,
Getirdiklerini benimsemek,
Ayaklarının altına aldıklarını terk edebilmek,
Seni yazabilmek,
Yürekler güç yetirdiğince,
Kalemler yazabildiğince,
Denizler mürekkep olup yettiğince,
Senden kat reler yazabilmek,
Yoksa Seni yazabilmek MÜMKÜN MÜ?
Mümkün değil YA RESULULLAH !..


SEN DOĞDUN YA RESULULLAH

Sen doğmadan kararmıştı dünya !
Huzur şahdamarından kesilmiş,
Mutluluk kayıp adreslere gizlenmiş,
İnsanlar, insanlıktan vazgeçmişti...
Emniyet denen olay yok olmuştu.
Güven ve itimat öldürülmüştü.
Asayiş keenlemyekün...
Kızlar diri diri toprağa gömülüyor.
Analıklar miras diye alınıyor.
İnsanlar putlara tapıyor.
Kendi yaptıkları taştan putlara tapıyorlar...
Güçlü zayıfı eziyor, Hak, hak sahibine değil,
Güçlü olana veriliyor...
İnsanlar, İnsanlar vahşete birbirleriyle yarışıyor !..


SEN DOĞDUN YA RESULULLAH

Beni Sa’d b.Bekir Kabilesinden,
Halime binti Ebi Züeyb Seni alıyor,
Sana süt annelik yapacak,
Halime korkuyor,
Beni Sa’d yurdu kıtlık kıran,
Beni Sa’d yurdu perişan,
Korkma ya Halime !
Korkma ya Halime !
Ya Resulullah, beni Sa’d yurduna geliyorsun,
Beni Sa’d Seni Selamlıyor
Ben Sa’d yeşilleniyor,
Koyunların karnı doyuyor,
Koyunların memeleri süt doluyor,
Halime’ nin evi bereketleniyor !
Beni Sa’d bereketleniyor !
Dünya bereketleniyor !..
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

Buydu istedigimiz!!!
Gelmisse insan dedigin varligin zamani,
fayda etmez ecele karsi isyani,
herhangi bir yol degil, bizim bu sectigimiz,
haykira, haykira diyecekler,
bizim iste buydu istedigimz,
cennet ve ALLAH cemali,
her varlik olmayacak bu zevkin kemali!
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

SEN YOKTUN

Sen yoktun...
Hz Âdem’deydi nurun
Önce cenneti,
Sonra yeryüzünü şereflendirdin.
Âdem nuruna affedildi
Arafat bu affa şâhitti

Sen yoktun
Nuh’un gemisindeydi Nurun...
Dalgalar yeryüzünü boğarken
Taprağın bağrındaki su
Gökyüzüyle buluşurken
Ve bu bir ilahi azap derken,
Allah nurunu taşıdı binbir sebeple
Tûfan, nurunu selamladı edeple...

Sen yoktun...
Hz.İsmail’in alnındaydı Nurun

İbrahimî bir dua yükseldi kimsesiz çöllerden
“Rabbimiz” dedi,
“Onlara kendi içlerinden
Senin ayetlerini okuyacak
Kitap ve hikmeti öğretecek onlara,
Onları temizleyecek bir elçi gönder,
Amin dedi on sekiz bin âlem
Nurunla aydınlanan minicik ellerini semaya kaldırarak
Amin dedi İsmail.
Hira Nur dağı amin diyerek ayağa kalktı
Medine’den adı Uhud olan bir amin yankılandı sevr dağında.

Sen yoktun...
Hz.İsa “Ahmed” diye muştuladı seni
Alemlerin efendisi diye sana seslendi.
Artık ben sizinle çok söyleşmem, dedi havarilerine..
Çünkü bu âlemin reisi geliyor...
Bekleyin Ahmed geliyor.
Kainata rahmet geliyor.
Havarilerin yüzünü okşayan,
Ölüleri dirilten bir nefes oldun
Ama sen yoktun...


Sen yoktun Sultânım,
Hz. Abdullah’ın alnındaydı Nurun
Başı eğik gezerdi mazlum
Kuteyle göklerden seni sorardı
Varaka seni arardı semada
Anneler kız çocuklarını hep ağlayarak sevdiler.
Ağlayarak süslediler ölüme...
Ağlayarak hadi dayına gidiyorsun dediler.
Sen yokken,
Canlı canlı toprağa gömülmenin adıydı dayıya gitmek.
Anne yüreğinin çıldırtan çaresizliğiydi.
Ve yavrusunun ölüme gidişini seyretmesiydi...
En son çocuk atılırken çukura
Annesinin suretinde bir melek tuttu onu
Ve tebessüm ederek hira nur dağını gösterdi.
Melekler süslüyordu hirâyı.
Efendisine hazırlanıyordu cebel-i nur,
Efendisine hazırlanıyordu mekke.
Âlem Efendisine hazırlanıyordu
Kainatın gözü Hz. Aminedeydi.
Toprak yalvarıyordu rabbine,
Allahım gönder artık diyordu.
Gel diye ağlıyordu mazlumlar, gözleri semada


Ve bir gelişin vardı ya rasulallah,
Bir inişin vardı yer yüzüne...
Önünde cebrail!
Ardında yalın kılıç melekler!
Bir inişin vardı yer yüzüne...
Yetimler en huzurlu geceyi geçirdi belki de
Öksüzler annelerine sarıldı doya doya.

Sonra bir sessizlik kapladı seher vaktini.
Herşey sus pus olmuştu.
Hadi diyordu yıldızlar, Hadi diyordu ay!
Kainat bir isim duymak istiyordu.
Ve bir ses yükseldi Âmine’nin evinden;
Muhammed!
Karanlıklar aydınlığa bıraktı yerini.
Muhammed!
Melekler öptü o nurdan ellerini.
Muhammed!
Seni yaratan Allah’a kurbânız ey dürri yekta!
Sana o adı veren rahmana kurbanız


Artık sen vardın
Susuz topraklara rahmet indi seninle
Annenden sonra anne halime sevindi seninle
Yağmura mı ihtiyaç var?
Kaldır şehadet parmağını,
Yağmurları salsın Allah.
Sonra tut ağacın yaprağını,
Köklerini çıkarttırıp yanında yürütsün Allah.
Yeterki sen iste,
Sen iste yarasulallah
Deki ben kimim?
Dağlar, taşlar dile gelsin,
Dilsiz çocuklar ellerinden tutup,
Ente Rasulullah desin.

Sen vardın
Bedir kârdı,
Uhut dardı
Hendek yârdı.
Yiğitlerin vardı.
Ölmek için yarışan yiğitler...


Hele bir enesin vardı senin.
Enes bin malik...
Uhut’ta öldüğünü duyunca arkadaşlarına,
Niye burada oturuyorsunuz diye sormuştu.
Onlar da
“Allah’ın Rasulü öldürülmüş deyince
Enes kükremiş:
“ Peki o öldükten sonra yaşayıp da ne yapacaksınız?
Kalkın ve O’nun gibi ölün! Demişti.
Ve savaşın en yoğun olduğu yerde şehit düşmüştü.
Hem de ne şehit ey nebi!
Vücudu yaralardan tanınmaz haldeydi.
Kızkardeşi ancak parmaklarından tanıdı onu...

Musab Bin Umeyr’in vardı senin.
Uhut’ta sancağını taşıyan.
Öyle bir aşkla sana bağlıydı ki
Allah o gün melekleri Musab’ın suretinde indirdi.

Ebu hureyren vardı...
Acıkınca mescidin önünde durur sana bakardı.
Sen anlardın,
Ya Ebâhir gel! Derdin.


Ve sen gittin...
Bir gidişle gittin
Ardında hüznün kaldı.
Hasretin kaldı göklerde.
Bilal ezan okuyamaz oldu
Ne zaman teşebbüs etse
Muhammed rasulullah demeye
Dizleri üstüne çöker, kendinden geçerdi.

Sonra günler ay,
Aylar yıl oldu.
Ve asırlar oldu
Sensizliğe açtık gözlerimizi.
Ama sen bırakmazsın bizi.
Sen varsın ey şehitlerin sultanı
Sen varsın!
Bir şehit bile ölmezken
Sana nasıl yok deriz.
Ebutalip şama giderken devesinin önüne geçip
Beni burda kime bırakıp gidiyorsun demiştin.
Ne anam var ne babam...
Ebutalip bırakmamıştı bu yüzden .


Sensizliğin ızdırabıyla inleyen ümmetini kime bırakıp gidiyorsun Ya Rasûlallah!
Bırakma bizi ki; Allah;
Sen onların içindeyken onlara azab edecek değiliz buyuruyor.
Bırakma bizi!
Hayatı seninle öğretti Rahman.
Kulluğu seninle tanıdık.
Duayı senden öğrendik sevgili!
Hz Ömer umre için senden izin isteyince,
“Kardeşcik” dedin ona,
Kardeşcik, duanda bana da yer ayırır mısın?
Bizler Ömer değiliz ama
Bütün dualarımız senin için

Ey Rabbimiz!
Rasulünü anışımızdan haberdar et!
O’na binler salat, binler selam!
Habibine Makam-ı Mahmut’u ver
O’na vesileyi lutfet.
O’nu refik-i Âlâya yükselt
Bizi de affet
O’nun hatrına affet
Zatının hatrına Affet.
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

Bana namaz kılmaz diyen
Ben kılarım namazımı
Kılarısam kılmazısam
Ol Hak bilir niyazımı

Hak'tan ayrı kimse bilmez
Kafir müselman kimdürür
Ben kılarım namazımı
Hak geçirdiyse nazımı

Ol nazı dergahtan geçer
Ma'ni şarabından içer
Hicabsız can gözüm açar
Kendisi siler gözümü

Gizli sözü şerheyleyip
Türlü nükteler söyleyip
Değme arif şerhetmeye
Bu benim gizli razımı

Sözüm ma'nisine erin
Bi-nişandan haber verin
Dertli aşıklara sorun
Bu benim dertli sözümü

Dost isteyen gelsin bana
Göstereyim dostu ona
Budur sözüm önden sona
Ben bilirim kendözümü

Yunus şimdi söyle sözün
Münkir ister istemesin
Pişir kurtar kendi özün
Arifler tatsın tuzunu
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

Sabrın kendisi acıdır ama
meyvesi tatlı mı tatlıdır
İnsanı kederden koruyan
sabırla süslü aklıdır
Bu bekleyişlerde kim bilir
ne hikmetler saklıdır
Her şey ALLAH'ın takdiri
O her zaman haklı mı haklıdır
Zorluklara sabreden yiğit kişi
mahşerde koşan bir atlıdır
Cennet semâlarında uçan
melekler gibi kanatlıdır
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

ASLA UNUTMA

Aklını kullan bir defada olsa
Hatırlamak şuurun olsun üç günlük dünya da
Kerimine dönen yüzün hep güler yüzlü olsun
İşte yaşadın
Aşkı da gördün
Dostluklar gibi
Unutuldun birer birer
Keriminin kapısından başka
Kimin kapısı var yalvarmak için
Sende nankörlerden olma
Asla unutma sultanını


Adımların yorulsun onun hizmetindeyken
Gözlerin bitsin onu okurken
Dilinden dökülen sözler de her zaman
Rahman ve Rahim olan Allah olsun.
Dizlerin gecelerin elçileri olsun
Kıl kılabildiğin kadar
Yeter ki
O secde
Göz yaşlarınla ıslansın
Kalbinde bir tek korku olsun
O da
Son anda
İmanınla gidememek es-selam olan ALLAHA
Kendini her zaman sıfır kabul etki
İmanına olan iştahın açılsın
Aşkı tat damarlarındaki kanda
Kork
Kork ki
Alnın açık başın dik çıkasın evrenin sultanının karşına
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

Affet Allahım Affet

Bitti bende hevesler
Bir mekan beni sesler
Değişecek adresler
Affet Allahım affet

Artık yaklaştı ölüm
Nefsime ettim zulüm
Çok günahkar bir kulum
Affet Allahım affet

Bu gidiş değil bitiş
Bu gidiş Hakka gidiş
Rabbim sana kaldı iş
Affet Allahım affet

Bir canım var vereyim
Rahmetine ereyim
Günahkar biçareyim
Affet Allahım affet

Ben hazırım ölmeye
Huzuruna gelmeye
Rahmetine ermeye
Affet Allahım affet

Her şeyi bilen sensin
Günahı silen sensin
Akla ilk gelen sensin
Affet Allahım affet

Sen affet Mikdat kulu
Defteri günah dolu
Sana ulaştı yolu
Affet Allahım affet
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

ZEKAT

Zengin sayılan mümin,
Kırkta bir zekat verir.
Muhtaç olan fakirse,
Mutlu olur, sevinir.

Zekat malı temizler,
Fakire destek olur.
Zengin, fakir kaynaşır,
Toplum huzuru bulur.

İslam’ın şartlarından,
Biridir zekat vermek.
Muhtaca yardım edip,
Sevinmek, sevindirmek.

Zekat, fitre, sadaka,
Fakire yardım eli.
Toplum dayanışmayla,
El ele yükselmeli.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt