Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Dinde şahsi görüş olmaz (2 Kullanıcı)

gülivefa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ara 2008
Mesajlar
199
Tepki puanı
0
Puanları
16
Yaş
39

Dinde şahsi görüşlerin yeri yoktur. Dinde nakil esastır. Akla göre din olmaz. İslâmiyet, nakle dayanan, selim akıl dinidir. Selim akıl, yanılmayan akıldır. Birinin aklına uygun gelmeyen bir şey, selim akıl sahibi için uygun gelebilir. Akla göre din olsa, insan sayısı kadar din olur. İslâmiyette aklın ermediği şey çoktur. Fakat, selim akla uymayan bir şey yoktur.
Bazıları, (İslam artık toplumun gereklerine göre değişmelidir. Mesela (Teknoloji ilerledi, Avrupa uygarlığı benimsenmelidir, kadınlar daha özgür olmalıdır) diyorlar. İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki: (Yapacakları değişiklikle, dîni düzelteceğini sanıp dînin noksanlığını tamamladığını söyleyenler çıkıyor. Hâlbuki din noksan değildir. Kur’ân-ı kerimde, (Bugün sizin için dîninizi ikmâl eyledim, üzerinize olan ni’metimi tamamladım, size din olarak İslâmiyeti vermekle râzı oldum) buyuruldu. Dîni noksan sanıp, tamamlamaya [reform yapmaya] çalışmak, bu âyeti inkâr olur.) [m. 260]
Dini insanlar çıkarmadı ki insanlar değiştirsin. Kadının nasıl giyineceğini insanlar tespit edemez ki. Allah’a inanan kimse, O ne demişse ona inanması gerekir, uyarsa daha büyük nimettir. (Ben hepsini uygulayamıyorsam da hepsine inandım) demelidir. Yoksa, günaha alışıp da bu günah mubah olmalıydı veya (bu asırda bu da günah olur mu) demek Allah’a inanmamak olur.
Böyle söyleyenler Allah’a inanmıyorlar, inansalar böyle demezler. Allah her şeyi bilmez mi bugünkü toplumu bilmiyor muydu? İslam’da reform demek ben Allah’a inanmıyorum demektir, yahut Allah’ı basit bir varlık gibi görüp bu işi iyi yapmamış demektir.
Hâşâ Allah yirminci, otuzuncu asırlarda toplumların duyacakları ihtiyaçları bilememiş mi?Toplumun ihtiyacı var diye dini değiştirmek dini yıkmak olur. Birinin çıkıp açıktan açığa, (ben İslam dinini yıkacağım) dediğini gördünüz mü hiç. Elbette demez. Niye desin ki, o zaman onu herkes tanıyacak, gerçek suratını herkes görecektir. Ama dinî kuralları bozarak bu çirkin emeline ulaşmaya çalışır.
Peygamber efendimiz, (Âlimler benim vârisimdir) buyuruyor. Mezhepsizler ise, düşünce özgürlüğü diyerek Ehl-i sünnet âlimlerine saldırıp, (Âlimlere göre değil, hakka göre ölç!) diyorlar. Hakkı biz biliyoruz da, âlimler bilmiyor mu? Hakkı, âlimler bilemezse biz nasıl bileceğiz? (Elimizde temel ölçü olarak Kur’an olduğuna göre hakkı bâtıldan ayırırız) diyorlar. Peki, âlimlerin ellerinde Kur’an-ı kerim yok muydu? Onlar yanılabiliyor da mezhepsizler niye yanılmıyor? Bütün maksatları âlimler köprüsünü yıkmaktır. Bunlar, fikir anarşisi çıkartmak, hak ile batılı karıştırmak ve hak yol üzerindeki köprüleri yıkmak istiyorlar. Ehli sünnet âlimlerinin kurduğu köprüleri yıkıp, bid’at denizinde insanları boğmak istiyorlar. Fakat, âlimlerimizin kurduğu bu köprüler, bid’at ehlinin üfürmesiyle yıkılacak kadar zayıf değildir. Ama, kime ve neye hizmet ettikleri malum olmayan bu mezhepsizlere inanan zavallılara yazık oluyor. Bunu bildiği halde susanlar da vebal altındadır. Çünkü bir hadisi şerifte buyuruluyor ki:
(Bid’atler yayılıp, bu ümmetin sonra gelenleri, öncekilere lânet edince, ilim sahipleri bunu herkese bildirsin! Bildirmeyip ilmini gizleyen, Kur’an-ı kerimi gizlemiş sayılır.) [İ. Asakir]
Her Müslüman gücü nispetinde Ehl-i sünnet âlimlerinin eserlerini yaymaya çalışarak bu vebalden kurtulmaya çalışmalıdır. Bozuk kitapların dağılmasına sebep olmak ayrıca vebaldir.
Yanlış vasıtaya binen istediği yere değil, vasıtanın gittiği yere gider. Mesela Paris’e giden uçağa binen, Kâbe’ye varamaz. Ehli sünnet yolu kurtuluş ve saadetin tek vasıtasıdır.


Bizim Sahife'ye hoş geldiniz...
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
(Bid’atler yayılıp, bu ümmetin sonra gelenleri, öncekilere lânet edince, ilim sahipleri bunu herkese bildirsin! Bildirmeyip ilmini gizleyen, Kur’an-ı kerimi gizlemiş sayılır.) [İ. Asakir]
Her Müslüman gücü nispetinde Ehl-i sünnet âlimlerinin eserlerini yaymaya çalışarak bu vebalden kurtulmaya çalışmalıdır. Bozuk kitapların dağılmasına sebep olmak ayrıca vebaldir.

...............ALLAHCC YAR VE YARDIMCINIZ OLSUN...Besmele..Selam...Dua ile..
 

titretttinhoca

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2009
Mesajlar
298
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
87
(Bid’atler yayılıp, bu ümmetin sonra gelenleri, öncekilere lânet edince, ilim sahipleri bunu herkese bildirsin! Bildirmeyip ilmini gizleyen, Kur’an-ı kerimi gizlemiş sayılır.) [İ. Asakir]
Her Müslüman gücü nispetinde Ehl-i sünnet âlimlerinin eserlerini yaymaya çalışarak bu vebalden kurtulmaya çalışmalıdır. Bozuk kitapların dağılmasına sebep olmak ayrıca vebaldir.

...............ALLAHCC YAR VE YARDIMCINIZ OLSUN...Besmele..Selam...Dua ile..

o halde `imanli gayri muslim` `ahirzamanda Isa HRISTIYANligin dini hakikisiyle hukmedecek Islamiyetle omuz omuze gelecek ` ruhbanlar nurcular misyonerler ittifak edin ` gibi kufur ifadeleri soyleyenleri bile bile baskalarini bu konuda uyarmayanlar icin soylenmistir bu hadisler

bu kufur ifadeleri dogru kabul edip bunlari soyleyen yalanciyi -deccali kufru iman imani kufur olarak gosterenleri bagrina basanlara degill
cunku boylelerin once tevbe edip yeniden iman etmeleri gerekiyor
 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
Dinde şahsi görüşlerin yeri yoktur. Dinde nakil esastır. Akla göre din olmaz. İslâmiyet, nakle dayanan, selim akıl dinidir. Selim akıl, yanılmayan akıldır. Birinin aklına uygun gelmeyen bir şey, selim akıl sahibi için uygun gelebilir. Akla göre din olsa, insan sayısı kadar din olur. İslâmiyette aklın ermediği şey çoktur. Fakat, selim akla uymayan bir şey yoktur.
 

titretttinhoca

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2009
Mesajlar
298
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
87
Dinde şahsi görüşlerin yeri yoktur. Dinde nakil esastır. Akla göre din olmaz. İslâmiyet, nakle dayanan, selim akıl dinidir. Selim akıl, yanılmayan akıldır. Birinin aklına uygun gelmeyen bir şey, selim akıl sahibi için uygun gelebilir. Akla göre din olsa, insan sayısı kadar din olur. İslâmiyette aklın ermediği şey çoktur. Fakat, selim akla uymayan bir şey yoktur.

yani ne diyorsunuz `imanli gayri muslim` akli selimin urunu mu ? bu konuda nakiller nedir ? akil durup durken selim olmaz kalb selim olduktan sonra baslar aklin selameti...
Islamda dort kaynak vardir Kuran Sunnet ve bunlara dayanan Icma ve Kiyas
akli selim olan bunlara uyar , degil mi ?
 

titretttinhoca

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2009
Mesajlar
298
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
87
he ...cok uzulerek soyluyorum ki cevab yok cunku sizde butun bu kurallar Said Nursiye kadar gecerli kaliyor
Nursi deyince iptal oluyor Nursi imanli gayri muslim dese de olur , ahirzamanda Isanin hristiyanlikla hukmedecegini soylese de ...


koydugunuz hadisi tekrar ekliyorum


(Bid’atler yayılıp, bu ümmetin sonra gelenleri, öncekilere lânet edince, ilim sahipleri bunu herkese bildirsin! Bildirmeyip ilmini gizleyen, Kur’an-ı kerimi gizlemiş sayılır.) [İ. Asakir]
Her Müslüman gücü nispetinde Ehl-i sünnet âlimlerinin eserlerini yaymaya çalışarak bu vebalden kurtulmaya çalışmalıdır. Bozuk kitapların dağılmasına sebep olmak ayrıca vebaldir.
 

kardelele

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ocak 2009
Mesajlar
15,425
Tepki puanı
28
Puanları
0
Yaş
55
Konum
istanbul
"selamun aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü"
paylaşımınız için allah razı olsun.konuyu biraz daha açabilirmisiniz.tam anlamak istiyorum.selametle kalın.
 

gülivefa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ara 2008
Mesajlar
199
Tepki puanı
0
Puanları
16
Yaş
39
Din ne diyor, o önemli

Din ne diyor, o önemli

Din ne diyor o önemli


Sual: Benim şahsi kanaatime göre eğer insanlara zarar vermiyorsan, etrafındakilerle iyi geçinip kargaşa çıkarmıyorsan, sayılı biri olmaya çalışıyorsan, yalan söylemiyorsan yani kısaca iyi biri olmaya çalışıyorsan örtünmek o kadar önemli değil. Aklıma da bu uygun geliyor. Acaba bu düşüncelerim sizce doğru mu?
CEVAP
Bence sizce diye bir şey olmaz, o zaman insan sayısı kadar din olur. Din ne diyor o önemli. Allah ne diyor o önemli. Eğer akıl ile din olsa, herkese göre din farklı olur. Mesela nataşanın biri gazetelerde şöyle diyordu: (Ben yalan söylemem, hırsızlık etmem, kimseye zararım olmaz, saygılı birisiyim, kimseye zarar vermeden az içki içerim, erkeklerin gönlünü yaparım, erkeklerle buluşmama niye karışan oluyor ki?) Eğer ortada din ve Allah’ın hükmü olmasa, nataşa doğru söylüyor. Ama Allah öyle demiyor. Kimseye zararı olmasa da bir damla içki içmek haram diyor. Kimseye zararı olmasa da kadın, saçının telini gösterse haram diyor. Evet kadın saçını göstermekle size göre bir şey olmaz. Nataşaya göre de zina edince bir şey olmaz.

Ölçü başkalarına zararlı olup olmamak da değildir. Ölçü Allah’ın emrine uymakta olur. Besmelesiz kesilen kuzu eti de yenmez. Ha besmeleli kesilmiş, ha besmelesiz demek yanlış olur? Kadın ha başını açmış, ha açmamış ne fark eder denmez. Denirse Allah’ın emrine inanılmamış olur. Ya Allah’a inanılır veya inanılmaz. İnanılırsa Onun dediklerine uymak gerekir. İnanılmazsa, bu daha kötü. Sonsuz ahiret hayatında şiddetli azaplara kim nasıl dayanabilir ki? Bu insanların yoktan yaratılması, hayvanların, çiçeklerin yoktan yaratılması tesadüf müdür? Ya Allah’a inanılacak ya Allah’a inanılacak, başka yol var mıdır?


Aklın dindeki yeri .:.: www.dinimizislam.com :.:.
 

kardelele

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ocak 2009
Mesajlar
15,425
Tepki puanı
28
Puanları
0
Yaş
55
Konum
istanbul
"selamun aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü"
insanlara merhamet etmeyen,allah (cc) rahmet etmez.
En güzel yol islamiyet yoludur.Allah bizleri bu yoldan ayırmasın.amin
 

gülivefa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ara 2008
Mesajlar
199
Tepki puanı
0
Puanları
16
Yaş
39
"selamun aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü"
insanlara merhamet etmeyen,allah (cc) rahmet etmez.
En güzel yol islamiyet yoludur.Allah bizleri bu yoldan ayırmasın.amin

Ve aleyküm selam ve rahmetullahi ve berakatüh. mübarek olsun efendim. Cenabı Hak bizleri, doğru oldukları müjdelenmiş olan ehli sünnet vel cemaat Aimlerinin nurlu yolunda bulundursun, daim eylesin, ayırmasın.inşaallahü teala. selametle kalınız...
 

gülivefa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ara 2008
Mesajlar
199
Tepki puanı
0
Puanları
16
Yaş
39
(Bid’atler yayılıp, bu ümmetin sonra gelenleri, öncekilere lânet edince, ilim sahipleri bunu herkese bildirsin! Bildirmeyip ilmini gizleyen, Kur’an-ı kerimi gizlemiş sayılır.) [İ. Asakir]
Her Müslüman gücü nispetinde Ehl-i sünnet âlimlerinin eserlerini yaymaya çalışarak bu vebalden kurtulmaya çalışmalıdır. Bozuk kitapların dağılmasına sebep olmak ayrıca vebaldir.

...............ALLAHCC YAR VE YARDIMCINIZ OLSUN...Besmele..Selam...Dua ile..

Amin efendim. cenabı hak cümlemizden razı olsun inşaallahü teala dua ederiz, dualarınızı bekleriz efendim. selametle kalınız...
 

titretttinhoca

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2009
Mesajlar
298
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
87
Amin efendim. cenabı hak cümlemizden razı olsun inşaallahü teala dua ederiz, dualarınızı bekleriz efendim. selametle kalınız...

bende size sinsliginizle kaliniz diyorum hersey apacik ortada iken ustelik kendiniz de o hadisleri yazarken bunlardan muaf tuttugunuz Nursi, Kuran ve Sunetten ustun tuttugunuz Saiti Nursi ile hasrolunuz kiyamet gunu

tevbe edip hatanizdan donup tecdidi iman yapmazsaniz zaten oyle olacakda
mahserde `bize kimse soylemedi` demiyesiniz diye hatirlatayim dedim

Nisa Suresi 115: "Kim Kendisi için doğru yol belli olduktan sonra,
(Hz. Muhammed) karşı çıkar ve müminlerin yolundan başka
bir yola tabi olursa, onu o saptığı yönde bırakırız ve cehenneme
Sürükleriz ; o ne kötü biryerdir."
Nisa Suresi 13-14: "Bunlar, Allah'ın (koyduğu) sınırlardır. Kim kendisi için yol belli olduktan sonra Peygambere (Hz. Muhammede)'ine itaat ederse Allah onu, ırmaklar akan cennetlere koyacaktır; onlar orada devamlı kalıcıdırlar ; işte büyük kurtuluş budur."

Fetih Suresi 13: "Kim Allah'a ve Resulü (Hz. Muhammed)'ine iman etmezse bilsin ki biz, kâfirler için çılgın bir ateş hazırlamışızdır."
Cin Suresi 23-24: "Artık kim Allah'a ve Resulü (Hz. Muhammed)'ine karşı gelirse, bilsin ki ona, (kendi gibilerle birlikte) içinde ebedi kalacakları cehennem ateşi vardır."
Maide Suresi 19: "Ey ehl-i kitap! Peygamberlerin arası kesildiği bir vakitte elçimiz size elçimiz (Hz. Muhammed) geldi. O (Hz. Muhammed) size hakkı- hakikatı açıklıyor ki (kıyamette) ;”Bize müjdeleyici ve uyarıcı gelmedi” demiyesiniz .İşte size müjdeleyici ve uyarıcı gelmiştir. Allah herşeye hakkıyle kadirdir.”





bu ayetleri iyi okuyun bu Allahin kelamidir

duydunuz mu ey `imanli gayri muslimlere `inananlar ?
 

gülivefa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ara 2008
Mesajlar
199
Tepki puanı
0
Puanları
16
Yaş
39
bende size sinsliginizle kaliniz diyorum hersey apacik ortada iken ustelik kendiniz de o hadisleri yazarken bunlardan muaf tuttugunuz Nursi, Kuran ve Sunetten ustun tuttugunuz Saiti Nursi ile hasrolunuz kiyamet gunu

tevbe edip hatanizdan donup tecdidi iman yapmazsaniz zaten oyle olacakda
mahserde `bize kimse soylemedi` demiyesiniz diye hatirlatayim dedim

Nisa Suresi 115: "Kim Kendisi için doğru yol belli olduktan sonra,
(Hz. Muhammed) karşı çıkar ve müminlerin yolundan başka
bir yola tabi olursa, onu o saptığı yönde bırakırız ve cehenneme
Sürükleriz ; o ne kötü biryerdir."
Nisa Suresi 13-14: "Bunlar, Allah'ın (koyduğu) sınırlardır. Kim kendisi için yol belli olduktan sonra Peygambere (Hz. Muhammede)'ine itaat ederse Allah onu, ırmaklar akan cennetlere koyacaktır; onlar orada devamlı kalıcıdırlar ; işte büyük kurtuluş budur."

Fetih Suresi 13: "Kim Allah'a ve Resulü (Hz. Muhammed)'ine iman etmezse bilsin ki biz, kâfirler için çılgın bir ateş hazırlamışızdır."
Cin Suresi 23-24: "Artık kim Allah'a ve Resulü (Hz. Muhammed)'ine karşı gelirse, bilsin ki ona, (kendi gibilerle birlikte) içinde ebedi kalacakları cehennem ateşi vardır."
Maide Suresi 19: "Ey ehl-i kitap! Peygamberlerin arası kesildiği bir vakitte elçimiz size elçimiz (Hz. Muhammed) geldi. O (Hz. Muhammed) size hakkı- hakikatı açıklıyor ki (kıyamette) ;”Bize müjdeleyici ve uyarıcı gelmedi” demiyesiniz .İşte size müjdeleyici ve uyarıcı gelmiştir. Allah herşeye hakkıyle kadirdir.”





bu ayetleri iyi okuyun bu Allahin kelamidir

duydunuz mu ey `imanli gayri muslimlere `inananlar ?

bizim şu anda paylaştığımız konu ''dindi şahsi görüş olmaz'' konusudur. lütfen başka konularla karıştırmayın. bi'alaka mevzularla bizleri meşkul etmeyın, kafaları karıştırmayın lütfen. konuyla alakalı, ilave etmek istediğiniz birşey varsa, nakilleriyle, delilleriyle, ekleyın beraber paylaşalım.yok eğer maksadınız,yok eğer maksadınız, birilerini töhmet altında bırakmaksa, şucu bucu demekse, yanlış adrestesiniz...

ayrıca,biz hadis yazmadık,bilinen,sahih hadisleri nakil ettik. siz o hadislere kendinizce mana veriyorsanız, yorumluyorsanız, birşey söyliyemeyiz. herşeyın en doğrusunu, ALLAH'ü teala bilir... selametle kalın.
 

gülivefa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ara 2008
Mesajlar
199
Tepki puanı
0
Puanları
16
Yaş
39
Hadis-i şerifle amel etmek

Hadis-i şerifle amel etmek

Hadis-i şerifle amel etmek

Sual: Herhangi bir hadisle amel etmemiz caiz midir?
CEVAP
Müctehid olmayan, herhangi bir hadis-i şerifle amel edemez. Müctehidlerin âyet ve hadislerden çıkararak, verdikleri fetva ile amel etmesi gerekir. (Kifaye)
Muhammed Hadimi hazretleri buyuruyor ki:
(Dindeki dört delil, müctehidler içindir. Bizim için delil, mezhebimizin bildirdiği hükümdür. Çünkü bizler, âyet ve hadisten hüküm çıkaramayız. Mezhebin bir hükmü, âyete, hadise uymuyor gibi görünse de yanlış değildir. Çünkü âyet ve hadis ictihad isteyebilir, başka bir âyet veya hadisle değişmiş olabilir veya bilmediğimiz bir tevili vardır.) [Berika s. 94]

Müctehid olmayanın dindeki bu hükümleri hadis-i şeriflerden anlaması mümkün olmaz. Bunun için, müctehid olmayan, hadis kitabı okursa, ya hadislerin uydurma olduğunu zanneder veya kendi aklına göre, yanlış bir hüküm çıkarır. Her ikisi de felaketine sebep olur. O halde bir Müslümana yapılacak en büyük bir kötülük, (Kütüb-i sitteyi al, hadisleri oku ve buradan dinini öğren) demektir. Zaten art niyetli olanlar da altın kupa içinde zehir sunuyorlar, (Meal veya hadis okuyarak dinini öğren) diyorlar.


Biz ne yapmalıyız
Sual: Biz Hanefiyiz, Hanefi’de hadise aykırı bir hüküm görürsek ne yapmalıyız?
CEVAP
Kitaplarda diyor ki:
Hadise aykırı bir hüküm varsa hadisle amel edilir. Ancak bu söz nazari olarak böyledir. Mezhep imamları hadis-i şerife aykırı olarak söz söylemezler. Onlar âlimdir. Kafadan rastgele konuşmazlar.

Mesela hadis-i şerifte, (Fatihasız namaz olmaz) buyuruluyor. Halbuki görünüşte Hanefi mezhebinin âlimleri bu hadis-i şerife aykırı olarak imam arkasında fatiha okumayı yasaklıyorlar. Tahrimen mekruhtur, harama yakındır diyorlar. Şimdi biz hadisle amel edeceğiz diye imam-ı a’zamın ictihadını kabul etmeyecek miyiz? O zaman mezhepsiz oluruz.

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Namazda kıraat farzdır ve hadis-i şerifte (Fatihasız namaz olmaz) buyuruluyor. Neden Hanefilerin, hakiki kıraati [cemaatin hepsinin okumasını] bırakıp, kıraati hükmiye [İmamın okuyup, cemaatin susmasına] karar vermelerinin sebebini tam anlayamadım.

İmam arkasında sükut etmeye dair açık bir delil bulamadım. Buna rağmen, mezhebime uyarak imam arkasında Fatiha okumadım. Çünkü, delili zayıf diye, mezhebimin hükmü ile amel etmemenin ilhad olduğunu biliyordum. Mezhepsiz olmamak için Hanefi mezhebinin hükmüne uyarak imam arkasında Fatiha okumadım. Nihayet Allahü teâlâ, mezhebe uymanın bereketi ile, Hanefi mezhebinde imama uyan cemaatin kıraati terk etmelerindeki hakikati izhar eyledi. İmam, sanki cemaatin dilinden okuyor. Bu şuna benzer: Bir köy halkı, köyün ortak bir meselesi için, köylünün tamamı kaymakama gitmez. Birkaç kişilik bir heyet seçerler. Bu heyetin hep bir ağızdan meseleyi anlatmaları da doğru olmaz. İçlerinden birini, temsilci seçerler. Temsilci, istekler aynı olduğu için, hepsinin dili ile ihtiyaçlarını arz eder. Kendilerine temsilci kabul ettikleri bu kimse, onların adına konuşur. Seçilen bu temsilcinin hepsinin adına ihtiyaçlarını arz etmesi şeklinde olan, cemaatin hükmi konuşması, onların hakiki konuşmalarından daha iyidir. İmam ile cemaatin hâli de böyledir. (Mebde ve Mead f.30)

İmam-ı a'zam hazretlerinin, (Cemaatle namaz kılarken, imama uyanlar, Fatiha ve zammı sure okumaz) dediğini duyanlardan on kişi, Hazret-i imamın huzuruna gelip derler ki:
- İmamın okumasını kâfi görüp, cemaate Kur'an okutmadığını işittik. Halbuki, Fatihasız namaz olmaz. Elimizde bunu ispat eden kuvvetli deliller vardır. Hakkın ortaya çıkması için tartışmaya geldik.

Hazret-i imam der ki:
- Ben bir kişi, siz on kişisiniz, hepinizle aynı anda nasıl tartışayım?
- Nasıl tartışmak istiyorsunuz?

- İçinizden en bilgili, âlim olanı seçin, onunla konuşayım. O, kendi ile birlikte hepinizin adına konuşsun.
- Teklifiniz uygun...

- O beni yenerse, hepiniz beni yenmiş olacaksınız, ben onu yenersem, hepiniz yenilmiş olacaksınız. Kabul mü?
- Peki kabul ettik.

- Tartışmayı ben kazandım.
- Nasıl olur, daha başlamadık bile...

- Siz, seçtiğiniz âlimin hepinizin adına konuşmasını kabul etmediniz mi?
- Evet...

- Ben de, sizin kabul ettiğinizi kabul ediyor, aynı şeyi söylüyorum. Herkesin tâbi olduğu imam, kendi adına ve ona uyup, imam kabul edenler adına Kur’an-ı kerim okur, cemaat okumaz. Anlaşamadığımız bir nokta kaldı mı?

Dinimiz İslam .:.: www.dinimizislam.com :.:.
 

titretttinhoca

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2009
Mesajlar
298
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
87
bizim şu anda paylaştığımız konu ''dindi şahsi görüş olmaz'' konusudur. lütfen başka konularla karıştırmayın. bi'alaka mevzularla bizleri meşkul etmeyın, kafaları karıştırmayın lütfen. konuyla alakalı, ilave etmek istediğiniz birşey varsa, nakilleriyle, delilleriyle, ekleyın beraber paylaşalım.yok eğer maksadınız,yok eğer maksadınız, birilerini töhmet altında bırakmaksa, şucu bucu demekse, yanlış adrestesiniz...

ayrıca,biz hadis yazmadık,bilinen,sahih hadisleri nakil ettik. siz o hadislere kendinizce mana veriyorsanız, yorumluyorsanız, birşey söyliyemeyiz. herşeyın en doğrusunu, ALLAH'ü teala bilir... selametle kalın.

ne demek bil alaka ? senin paylastigin konunla ilgili sordum
nakilleri size sordum ? sen benim maksadimi ne biliyorsun ? Musluman icin tek maksad var Allah rizasi

sana imanli gayri muslimi sordum

lutfen bu soruya cevab ver 2 +2= ?

bu soruya cevab veren bu soruya cevab verebilecek akla sahiv demektir

yani ne diyorsunuz `imanli gayri muslim` akli selimin urunu mu ? bu konuda nakiller nedir ? akil durup durken selim olmaz kalb selim olduktan sonra baslar aklin selameti...
Islamda dort kaynak vardir Kuran Sunnet ve bunlara dayanan Icma ve Kiyas
akli selim olan bunlara uyar , degil mi ?


yoksa bir koltuga iki karpuz sigmaz bunu unutmayin
hem boyle konulari konusacaksiniz diger yandan da `imanli gayri muslim` ifadesini dogru bulacaksiniz
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Hadis-i şerifle amel etmek

Sual: Herhangi bir hadisle amel etmemiz caiz midir?
CEVAP
Müctehid olmayan, herhangi bir hadis-i şerifle amel edemez. Müctehidlerin âyet ve hadislerden çıkararak, verdikleri fetva ile amel etmesi gerekir. (Kifaye)
Muhammed Hadimi hazretleri buyuruyor ki:
(Dindeki dört delil, müctehidler içindir. Bizim için delil, mezhebimizin bildirdiği hükümdür. Çünkü bizler, âyet ve hadisten hüküm çıkaramayız. Mezhebin bir hükmü, âyete, hadise uymuyor gibi görünse de yanlış değildir. Çünkü âyet ve hadis ictihad isteyebilir, başka bir âyet veya hadisle değişmiş olabilir veya bilmediğimiz bir tevili vardır.) [Berika s. 94]

Müctehid olmayanın dindeki bu hükümleri hadis-i şeriflerden anlaması mümkün olmaz. Bunun için, müctehid olmayan, hadis kitabı okursa, ya hadislerin uydurma olduğunu zanneder veya kendi aklına göre, yanlış bir hüküm çıkarır. Her ikisi de felaketine sebep olur. O halde bir Müslümana yapılacak en büyük bir kötülük, (Kütüb-i sitteyi al, hadisleri oku ve buradan dinini öğren) demektir. Zaten art niyetli olanlar da altın kupa içinde zehir sunuyorlar, (Meal veya hadis okuyarak dinini öğren) diyorlar.


Biz ne yapmalıyız
Sual: Biz Hanefiyiz, Hanefi’de hadise aykırı bir hüküm görürsek ne yapmalıyız?
CEVAP
Kitaplarda diyor ki:
Hadise aykırı bir hüküm varsa hadisle amel edilir. Ancak bu söz nazari olarak böyledir. Mezhep imamları hadis-i şerife aykırı olarak söz söylemezler. Onlar âlimdir. Kafadan rastgele konuşmazlar.

Mesela hadis-i şerifte, (Fatihasız namaz olmaz) buyuruluyor. Halbuki görünüşte Hanefi mezhebinin âlimleri bu hadis-i şerife aykırı olarak imam arkasında fatiha okumayı yasaklıyorlar. Tahrimen mekruhtur, harama yakındır diyorlar. Şimdi biz hadisle amel edeceğiz diye imam-ı a’zamın ictihadını kabul etmeyecek miyiz? O zaman mezhepsiz oluruz.

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Namazda kıraat farzdır ve hadis-i şerifte (Fatihasız namaz olmaz) buyuruluyor. Neden Hanefilerin, hakiki kıraati [cemaatin hepsinin okumasını] bırakıp, kıraati hükmiye [İmamın okuyup, cemaatin susmasına] karar vermelerinin sebebini tam anlayamadım.

İmam arkasında sükut etmeye dair açık bir delil bulamadım. Buna rağmen, mezhebime uyarak imam arkasında Fatiha okumadım. Çünkü, delili zayıf diye, mezhebimin hükmü ile amel etmemenin ilhad olduğunu biliyordum. Mezhepsiz olmamak için Hanefi mezhebinin hükmüne uyarak imam arkasında Fatiha okumadım. Nihayet Allahü teâlâ, mezhebe uymanın bereketi ile, Hanefi mezhebinde imama uyan cemaatin kıraati terk etmelerindeki hakikati izhar eyledi. İmam, sanki cemaatin dilinden okuyor. Bu şuna benzer: Bir köy halkı, köyün ortak bir meselesi için, köylünün tamamı kaymakama gitmez. Birkaç kişilik bir heyet seçerler. Bu heyetin hep bir ağızdan meseleyi anlatmaları da doğru olmaz. İçlerinden birini, temsilci seçerler. Temsilci, istekler aynı olduğu için, hepsinin dili ile ihtiyaçlarını arz eder. Kendilerine temsilci kabul ettikleri bu kimse, onların adına konuşur. Seçilen bu temsilcinin hepsinin adına ihtiyaçlarını arz etmesi şeklinde olan, cemaatin hükmi konuşması, onların hakiki konuşmalarından daha iyidir. İmam ile cemaatin hâli de böyledir. (Mebde ve Mead f.30)

İmam-ı a'zam hazretlerinin, (Cemaatle namaz kılarken, imama uyanlar, Fatiha ve zammı sure okumaz) dediğini duyanlardan on kişi, Hazret-i imamın huzuruna gelip derler ki:
- İmamın okumasını kâfi görüp, cemaate Kur'an okutmadığını işittik. Halbuki, Fatihasız namaz olmaz. Elimizde bunu ispat eden kuvvetli deliller vardır. Hakkın ortaya çıkması için tartışmaya geldik.

Hazret-i imam der ki:
- Ben bir kişi, siz on kişisiniz, hepinizle aynı anda nasıl tartışayım?
- Nasıl tartışmak istiyorsunuz?

- İçinizden en bilgili, âlim olanı seçin, onunla konuşayım. O, kendi ile birlikte hepinizin adına konuşsun.
- Teklifiniz uygun...

- O beni yenerse, hepiniz beni yenmiş olacaksınız, ben onu yenersem, hepiniz yenilmiş olacaksınız. Kabul mü?
- Peki kabul ettik.

- Tartışmayı ben kazandım.
- Nasıl olur, daha başlamadık bile...

- Siz, seçtiğiniz âlimin hepinizin adına konuşmasını kabul etmediniz mi?
- Evet...

- Ben de, sizin kabul ettiğinizi kabul ediyor, aynı şeyi söylüyorum. Herkesin tâbi olduğu imam, kendi adına ve ona uyup, imam kabul edenler adına Kur’an-ı kerim okur, cemaat okumaz. Anlaşamadığımız bir nokta kaldı mı?
Dinimiz İslam .:.: www.dinimizislam.com :.:.
.....Allahcc razı olsun...BESMELE...SELAM..DUA...
 

oksiyus

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Şub 2008
Mesajlar
94
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
selamun aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü
paylaşımınız için allah razı olsun
 

gülivefa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ara 2008
Mesajlar
199
Tepki puanı
0
Puanları
16
Yaş
39
Hazrett-i İsa islamiyet'i yayacak

Hazrett-i İsa islamiyet'i yayacak

Hazret-i İsa İslamiyet’i yayacak


Sual: Hoşgörülü kimseler, (İsa gelince, hakiki Hıristiyanlığı yayacak, biz de Hıristiyanlarla omuz omuza verip, dinsizliği yok edeceğiz) diyorlar. Hazret-i İsa, Hıristiyanlığı mı yayacaktır?
CEVAP
Hâşâ, bu çok yanlıştır. İsa aleyhisselam geldiği zaman, Hıristiyanlığı ortadan kaldıracak, bu ümmetin bir ferdi olarak İslamiyet’i yayacaktır. İki hadis-i şerif meali şöyledir:

(İsa, benim dinim üzerine gelir.) [İ. Ahmed]

(İsa, âdil bir hakem olarak gökten inecek, haçı kıracak [Hıristiyanlığı kaldıracak], domuzu öldürecek [domuz etini yasaklayacak], İslam’dan başka şeyi yasaklayacaktır.) [Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İbni Ebi Şeybe]


İslamiyet gelince, Hıristiyanlık ve önceki bütün dinler nesh edilmiş, yürürlükten kaldırılmıştır. Hakiki Hıristiyanlık da olsa, hakiki İncil ve Tevrat da bulunsa, bunlar artık geçerli değildir. Hakikisi geçerli olacak olsaydı, Allahü teâlâ İslamiyet’i göndermez, (Hakiki İsevilik şudur, İsevi dinine devam edin) derdi. Böyle demeyip, (Hak din, yalnız İslamiyet’tir) buyurdu. (İslamiyet’ten başka din, kabul etmem) buyurdu. İslamiyet’in hükmünüyse, kıyamete kadar geçerli kıldı.

Hıristiyanlar, tahrif edilmeyen İncil’i bulsalar, aynen İsa aleyhisselamın bildirdiği gibi ibadet etseler de, Muhammed aleyhisselamı hak peygamber ve Müslümanlığı hak din olarak kabul edip Müslüman olmadıkları müddetçe, küfür üzere olurlar. Çünkü imanın altı şartından biri, bütün peygamberlere inanmaktır. Birini kabul etmeyen kâfir olur. Ehl-i kitab kâfirdir. Hoş gören çıksa da, kâfirlik asla hoş görülmez. Bir ayet-i kerime meali şöyledir:

(Elbette, ehl-i kitaptan [Yahudi ve Hıristiyan] olsun, müşriklerden olsun bütün kâfirler Cehennem ateşindedir, orada ebedi kalırlar. Onlar yaratıkların en kötüsüdür.) [Beyyine 6]

Peygamberimize ümmet olmak için
Hakiki İncil’de Muhammed aleyhisselamın üstünlüklerini gören Hazret-i İsa, ona ümmetinden olmak için çok yalvardı, dua etti ve duası kabul edildi. Allahü teâlâ, Onu diri olarak, göğe yükseltti. Kıyamete yakın, Muhammed aleyhisselamın ümmeti olmak için yeryüzüne inecek, onun dinine uyacak ve onu yayacak, Hıristiyanlık ve Yahudilik gibi bozuk dinleri kaldıracaktır. (H.L.O.İman)


İki hadis-i şerif meali şöyledir:
(Ruhum yed-i kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki, Meryem’in oğlu İsa, adil bir hakem olarak aranıza inecek, haçı kıracak [Hıristiyanlığı kaldıracak], domuzu öldürecek [domuz eti yemeyi yasaklayacak], İslam’dan başka bir dini kabul etmeyecektir.) [Buhari]

(Vallahi Meryem’in oğlu adil bir hakem olarak inecek, haçı parçalayacak, domuzu öldürecek, kin, nefret ve haset ortadan kalkacaktır.) [Müslim]

Kitab-ül-vefa fi-fedail-il-Mustafa kitabında şöyle yazıyor: Bir gün Ka’bül-Ahbar, bir Yahudi âliminin ağladığını gördü. (Niçin ağlıyorsun?) diye sordu. Yahudi âlim söylemedi. Ka’b, (İstersen seni ağlatan şeyleri sana söyleyeyim) dedi. Yahudi âliminin, (Söyle) demesi üzerine, şöyle dedi: (Musa aleyhisselam Tevrat’tan okuyarak: “Yâ Rabbi! Ben bir ümmet gördüm ki, onlar ümmetlerin hayırlısıdır. İman etmeleri için insanlara emr-i maruf ve nehy-i münker yaparlar. İlk ve son kitaba inanırlar. Deccal ile savaşırlar. Bunları bana ümmet eyle” dedi. Allahü teâlâ, “Yâ Musa, Onlar Ahmed’in ümmetidir” buyurdu.) Bunları dinleyen Yahudi âlimi, (Doğru söyledin yâ Ka’b) diyerek, onu tasdik etti. Ka’b dedi ki: (Musa aleyhisselam, “Yâ Rabbi, o ümmet, çok hamd eder. Bir iş yapmak isteyince inşallah derler. Onları bana ümmet eyle” dedi. Allahü teâlâ, “Yâ Musa, Onlar Ahmed’in ümmetidir” buyurdu.) Yahudi âlimi, (Doğru söyledin ya Ka’b) dedi. Yine Ka’b şöyle devam etti: (Musa aleyhisselam Tevrat’a bakıp, “Yâ Rabbi, ben bir ümmet görüyorum ki, onlar yükseğe çıksa tekbir getirirler, alçak yere inseler hamd ederler. Onlar için yeryüzünün toprağı temiz kılındı. O toprakla necasetten ve hadesten, cünüplükten, suyla temizlendikleri gibi temizlenirler. Yeryüzü onların mescitleridir. Yani, nerede dilerlerse, orada ibadet ederler. Onları bana ümmet eyle” dedi. Allahü teâlâ, “Yâ Musa, Onlar Ahmed’in ümmetidir” buyurdu.) Yahudi âlimi, (Doğru söylüyorsun ey Ka’b) dedi. Yine şöyle anlattı: (Musa aleyhisselam, Tevrat’ta görerek, “Yâ Rabbi, bir ümmet ki, onların Mushafları kalblerindedir. Namaz kılarken melekler gibi saf tutarlar. Mescitlerinde bal arısı gibi sesleri işitilir. Onlardan pek azı Cehenneme gider. Onları bana ümmet eyle” diye arz edince, Allahü teâlâ, “Yâ Musa, Onlar Ahmed’in ümmetidir” buyurdu.) Yahudi âlimi, (Doğru söyledin yâ Ka’b) dedi. Musa aleyhisselam, Muhammed aleyhisselamın ümmetine verilen hayırları görünce, Onun ümmetinden olmak istedi. Allahü teâlâ onu teselli etti. (Şevahid-ün-nübüvve)

Dünyaya gelmiş olan 124 binden fazla Peygamberin en büyükleri, Muhammed aleyhisselama tâbi olmayı istemiştir. Musa aleyhisselam, Onun zamanında bulunsaydı, O büyüklüğü ile beraber, Ona tâbi olmayı istedi. İsa aleyhisselamın gökten inip, Onun dini yolunda yürüyecektir. Onun ümmeti olan Müslümanlar, Ona tâbi oldukları için, bütün insanların hayırlısı ve en iyileri oldu. Cennete gireceklerin çoğu bunlar oldu ve Cennete herkesten önce gireceklerdir. (S. Ebediyye)
Hazret-i İsa’nın gelişi
Sual: Bazıları, (Hazret-i İsa gelince, hakiki Hıristiyanlıkla hükmedecek, İslamiyet’le omuz omuza gelecektir) diyor. Böyle söylemek küfür değil midir? Böyle söylemekle hem bu konudaki hadis-i şerifler inkâr edilmiş oluyor, hem de Hazret-i İsa, ilga edilen [yürürlükten kaldırılan] bir dini tavsiye etmiş oluyor ki, bu da Hazret-i İsa’ya iftira olmuyor mu? Hazret-i İsa ilk geldiğinde, ne diye kendisinden önce olan Museviliği yaymadı? Çünkü o ilga edilmişti. Peygamberimiz, neden hakiki İseviliği değil de Müslümanlığı yaydı? Çünkü İsevilik ilga edilmişti. İslamiyet’ten başka hak din olmayacağına göre, bunların Hıristiyanlık propagandası yapması, İslamiyet’le omuz omuza gelecek demesi küfür olmuyor mu?
CEVAP
Üç hadis-i şerif meali şöyledir:
(İsa, âdil bir hakem olarak gökten inecek, haçı kıracak, [Hıristiyanlığı kaldıracak] domuzu öldürecek, [domuz etini yasaklayacak] İslam’dan başka şeyi yasaklayacaktır.) [Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İbni Ebi Şeybe]

(İsa benim dinim üzerine gelir, Deccalı öldürür, sonra kıyamet kopar.) [İ.Ahmed]

(İsa, inince İslamiyet ile hükmedecektir. O zaman Allahü teâlâ, Müslümanlardan başka herkesi helak edecektir.) [Ebu Davud]

Bu hadis-i şerifleri Müslüman bir kimse inkâr edemez. İslamiyet’ten başka hak din de arayamaz. Çünkü Allahü teâlâ buyuruyor ki:
(Allah indinde hak din ancak İslam'dır.) [Al-i İmran 19]

(Sizin için din olarak İslam'ı beğendim.) [Maide 3]

(İslam'dan başka din arayanın bulacağı din asla kabul edilmeyecektir.) [Al-i İmran 85]

Bu âyet-i kerimeleri ve yukarıdaki hadis-i şerifleri hiçbir Müslüman inkâr edemez.

 

gülivefa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ara 2008
Mesajlar
199
Tepki puanı
0
Puanları
16
Yaş
39
Hazret-i İsa islamiyet'i yayacak

Hazret-i İsa islamiyet'i yayacak

Hazret-i İsa İslamiyet’i yayacak


Sual: Hoşgörülü kimseler, (İsa gelince, hakiki Hıristiyanlığı yayacak, biz de Hıristiyanlarla omuz omuza verip, dinsizliği yok edeceğiz) diyorlar. Hazret-i İsa, Hıristiyanlığı mı yayacaktır?
CEVAP
Hâşâ, bu çok yanlıştır. İsa aleyhisselam geldiği zaman, Hıristiyanlığı ortadan kaldıracak, bu ümmetin bir ferdi olarak İslamiyet’i yayacaktır. İki hadis-i şerif meali şöyledir:

(İsa, benim dinim üzerine gelir.) [İ. Ahmed]

(İsa, âdil bir hakem olarak gökten inecek, haçı kıracak [Hıristiyanlığı kaldıracak], domuzu öldürecek [domuz etini yasaklayacak], İslam’dan başka şeyi yasaklayacaktır.) [Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İbni Ebi Şeybe]


İslamiyet gelince, Hıristiyanlık ve önceki bütün dinler nesh edilmiş, yürürlükten kaldırılmıştır. Hakiki Hıristiyanlık da olsa, hakiki İncil ve Tevrat da bulunsa, bunlar artık geçerli değildir. Hakikisi geçerli olacak olsaydı, Allahü teâlâ İslamiyet’i göndermez, (Hakiki İsevilik şudur, İsevi dinine devam edin) derdi. Böyle demeyip, (Hak din, yalnız İslamiyet’tir) buyurdu. (İslamiyet’ten başka din, kabul etmem) buyurdu. İslamiyet’in hükmünüyse, kıyamete kadar geçerli kıldı.

Hıristiyanlar, tahrif edilmeyen İncil’i bulsalar, aynen İsa aleyhisselamın bildirdiği gibi ibadet etseler de, Muhammed aleyhisselamı hak peygamber ve Müslümanlığı hak din olarak kabul edip Müslüman olmadıkları müddetçe, küfür üzere olurlar. Çünkü imanın altı şartından biri, bütün peygamberlere inanmaktır. Birini kabul etmeyen kâfir olur. Ehl-i kitab kâfirdir. Hoş gören çıksa da, kâfirlik asla hoş görülmez. Bir ayet-i kerime meali şöyledir:

(Elbette, ehl-i kitaptan [Yahudi ve Hıristiyan] olsun, müşriklerden olsun bütün kâfirler Cehennem ateşindedir, orada ebedi kalırlar. Onlar yaratıkların en kötüsüdür.) [Beyyine 6]

Peygamberimize ümmet olmak için
Hakiki İncil’de Muhammed aleyhisselamın üstünlüklerini gören Hazret-i İsa, ona ümmetinden olmak için çok yalvardı, dua etti ve duası kabul edildi. Allahü teâlâ, Onu diri olarak, göğe yükseltti. Kıyamete yakın, Muhammed aleyhisselamın ümmeti olmak için yeryüzüne inecek, onun dinine uyacak ve onu yayacak, Hıristiyanlık ve Yahudilik gibi bozuk dinleri kaldıracaktır. (H.L.O.İman)


İki hadis-i şerif meali şöyledir:
(Ruhum yed-i kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki, Meryem’in oğlu İsa, adil bir hakem olarak aranıza inecek, haçı kıracak [Hıristiyanlığı kaldıracak], domuzu öldürecek [domuz eti yemeyi yasaklayacak], İslam’dan başka bir dini kabul etmeyecektir.) [Buhari]

(Vallahi Meryem’in oğlu adil bir hakem olarak inecek, haçı parçalayacak, domuzu öldürecek, kin, nefret ve haset ortadan kalkacaktır.) [Müslim]

Kitab-ül-vefa fi-fedail-il-Mustafa kitabında şöyle yazıyor: Bir gün Ka’bül-Ahbar, bir Yahudi âliminin ağladığını gördü. (Niçin ağlıyorsun?) diye sordu. Yahudi âlim söylemedi. Ka’b, (İstersen seni ağlatan şeyleri sana söyleyeyim) dedi. Yahudi âliminin, (Söyle) demesi üzerine, şöyle dedi: (Musa aleyhisselam Tevrat’tan okuyarak: “Yâ Rabbi! Ben bir ümmet gördüm ki, onlar ümmetlerin hayırlısıdır. İman etmeleri için insanlara emr-i maruf ve nehy-i münker yaparlar. İlk ve son kitaba inanırlar. Deccal ile savaşırlar. Bunları bana ümmet eyle” dedi. Allahü teâlâ, “Yâ Musa, Onlar Ahmed’in ümmetidir” buyurdu.) Bunları dinleyen Yahudi âlimi, (Doğru söyledin yâ Ka’b) diyerek, onu tasdik etti. Ka’b dedi ki: (Musa aleyhisselam, “Yâ Rabbi, o ümmet, çok hamd eder. Bir iş yapmak isteyince inşallah derler. Onları bana ümmet eyle” dedi. Allahü teâlâ, “Yâ Musa, Onlar Ahmed’in ümmetidir” buyurdu.) Yahudi âlimi, (Doğru söyledin ya Ka’b) dedi. Yine Ka’b şöyle devam etti: (Musa aleyhisselam Tevrat’a bakıp, “Yâ Rabbi, ben bir ümmet görüyorum ki, onlar yükseğe çıksa tekbir getirirler, alçak yere inseler hamd ederler. Onlar için yeryüzünün toprağı temiz kılındı. O toprakla necasetten ve hadesten, cünüplükten, suyla temizlendikleri gibi temizlenirler. Yeryüzü onların mescitleridir. Yani, nerede dilerlerse, orada ibadet ederler. Onları bana ümmet eyle” dedi. Allahü teâlâ, “Yâ Musa, Onlar Ahmed’in ümmetidir” buyurdu.) Yahudi âlimi, (Doğru söylüyorsun ey Ka’b) dedi. Yine şöyle anlattı: (Musa aleyhisselam, Tevrat’ta görerek, “Yâ Rabbi, bir ümmet ki, onların Mushafları kalblerindedir. Namaz kılarken melekler gibi saf tutarlar. Mescitlerinde bal arısı gibi sesleri işitilir. Onlardan pek azı Cehenneme gider. Onları bana ümmet eyle” diye arz edince, Allahü teâlâ, “Yâ Musa, Onlar Ahmed’in ümmetidir” buyurdu.) Yahudi âlimi, (Doğru söyledin yâ Ka’b) dedi. Musa aleyhisselam, Muhammed aleyhisselamın ümmetine verilen hayırları görünce, Onun ümmetinden olmak istedi. Allahü teâlâ onu teselli etti. (Şevahid-ün-nübüvve)

Dünyaya gelmiş olan 124 binden fazla Peygamberin en büyükleri, Muhammed aleyhisselama tâbi olmayı istemiştir. Musa aleyhisselam, Onun zamanında bulunsaydı, O büyüklüğü ile beraber, Ona tâbi olmayı istedi. İsa aleyhisselamın gökten inip, Onun dini yolunda yürüyecektir. Onun ümmeti olan Müslümanlar, Ona tâbi oldukları için, bütün insanların hayırlısı ve en iyileri oldu. Cennete gireceklerin çoğu bunlar oldu ve Cennete herkesten önce gireceklerdir. (S. Ebediyye)
Hazret-i İsa’nın gelişi
Sual: Bazıları, (Hazret-i İsa gelince, hakiki Hıristiyanlıkla hükmedecek, İslamiyet’le omuz omuza gelecektir) diyor. Böyle söylemek küfür değil midir? Böyle söylemekle hem bu konudaki hadis-i şerifler inkâr edilmiş oluyor, hem de Hazret-i İsa, ilga edilen [yürürlükten kaldırılan] bir dini tavsiye etmiş oluyor ki, bu da Hazret-i İsa’ya iftira olmuyor mu? Hazret-i İsa ilk geldiğinde, ne diye kendisinden önce olan Museviliği yaymadı? Çünkü o ilga edilmişti. Peygamberimiz, neden hakiki İseviliği değil de Müslümanlığı yaydı? Çünkü İsevilik ilga edilmişti. İslamiyet’ten başka hak din olmayacağına göre, bunların Hıristiyanlık propagandası yapması, İslamiyet’le omuz omuza gelecek demesi küfür olmuyor mu?
CEVAP
Üç hadis-i şerif meali şöyledir:
(İsa, âdil bir hakem olarak gökten inecek, haçı kıracak, [Hıristiyanlığı kaldıracak] domuzu öldürecek, [domuz etini yasaklayacak] İslam’dan başka şeyi yasaklayacaktır.) [Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İbni Ebi Şeybe]

(İsa benim dinim üzerine gelir, Deccalı öldürür, sonra kıyamet kopar.) [İ.Ahmed]

(İsa, inince İslamiyet ile hükmedecektir. O zaman Allahü teâlâ, Müslümanlardan başka herkesi helak edecektir.) [Ebu Davud]

Bu hadis-i şerifleri Müslüman bir kimse inkâr edemez. İslamiyet’ten başka hak din de arayamaz. Çünkü Allahü teâlâ buyuruyor ki:
(Allah indinde hak din ancak İslam'dır.) [Al-i İmran 19]

(Sizin için din olarak İslam'ı beğendim.) [Maide 3]

(İslam'dan başka din arayanın bulacağı din asla kabul edilmeyecektir.) [Al-i İmran 85]

Bu âyet-i kerimeleri ve yukarıdaki hadis-i şerifleri hiçbir Müslüman inkâr edemez.

 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt