TESETTÜR (ÖRTÜNME)
* Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına dış elbiselerinden üstlerine giymelerini (vücutlarını örtmelerini) söyle; bu, onların hür ve nâmuslu olarak tanınıp eziyet edilmemeleri için en uygundur... Ahzâb 33/59 (Bkz. 33. âyet)
* Mü’min kadınlara da söyle; gözlerini haramdan sakınsınlar, nâmuslarını korusunlar. Süslerini, kendiliğinden görünen kısmı müstesnâ, açmasınlar. Başörtülerini yakalarının üstünü kapatacak şekilde örtsünler. Zînet yerlerini kendi kocalarından, babalarından, kayınpederlerinden, oğullarından, kocalarının oğullarından, kendi kardeşlerinden, kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, diğer kadınlardan, câriyelerinden, erkekliği kalmamış hizmetçilerden ve henüz aklı ermeyen çocuklarından başkalarına göstermesinler. Gizledikleri zînetleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey inananlar! Hepiniz tevbe ederek Allah’ın hükmüne dönün ki, korktuğunuzdan emin, umduğunuza nâil olasınız.Nur: 31
* Ey Âdemoğulları! Size çirkin yerlerinizi örtecek bir elbise, bir de giyinip süsleneceğiniz elbise (örtü) indirdik. Takvâ elbisesi ise, o daha hayırlıdır. A’raf: 26
* Allah, gözlerin hâin bakışını ve kalplerin gizlediğini bilir. Mü’min: 19 (Bkz. Kaf 50/16, Âl-i İmrân 3/5)
* Kadın avrettir (örtünmesi gerekir). Sokağa çıkınca şeytan onu daha câzib gösterir. Kadının Allah’a en yakın olduğu zaman ise, evinin en derin yerinde olduğu vakittir. Kütüb-i Sitte
* Avret yerini örtmeye dikkat ediniz; küçüğün avret yeri de büyüğün avret yeri gibidir. Münâvî
* Hayâ imandandır. Tirmizî,Tac
* Zînetini kocasından başkasına gösteren (yani açık-saçık gezen) kadın, kıyâmet gününün karanlığında kalacak, aydınlığa kavuşmayacaktır. Tirmizî,Tac
* Cehennem ehlinden iki sınıf vardır ki (dünyada henüz) görmedim. Birisi, yanlarında sığır kuyrukları gibi kamçılar bulundurarak onlarla insanları döverler. Diğeri birtakım kadınlardır ki, gerçi giyinmişlerdir fakat çıplak görünürler. Kırıtarak yürür ve başka kadınları da kendileri gibi yapmaya teşvik ederler. Başları ve saçları da, Horasan develerinin eğilmiş hörgüçlerine benzer. İşte bunlar ne cennete girer, ne de çok uzak mesâfelerden duyulan kokusunu koklayabilirler. Müslim 9/516
* Hz. Âişe Vâlidemiz, kendisini ziyârete gelen Teym Kabilesi kadınlarının elbiselerini görünce: “Eğer mü’mineler iseniz, bu elbise mü’minelerin elbiseleri değildir” buyurmuştur.
* Şeffaf ve ince bir başörtüsü giymiş bir gelin, Hz. Âişe Vâlidemiz’in odasına getiriliyor. Hz. Âişe (r.anhâ) şöyle buyuruyor: “Bunu giyen bir kadın Nûr sûresine inanmamıştır.”
* Hz. Ebûbekir’in kızı ve Peygamber Efendimizin baldızı Esmâ, birgün ince bir elbise ile Rasûlullah’ın huzuruna çıkmış. Durumu gören Rasûlullah, ondan yüzünü çevirerek: “Ey Esmâ, kadın bulûğa erdikten sonra (mübârek el ve yüzünü göstererek) şuralardan başka yerlerini açmamalıdır” buyurdu. Ebû Dâvud
* Ümmü Seleme’den (bazı rivâyetlerde Hz. Âişe’den) gelen bir habere göre, Hz. Meymune (Allah onlardan razı olsun) ile birlikte Hz. Peygamberin yanında bulundukları bir anda, Hz. Ümmü Mektum çıkageldi. Ümmü Mektum a’mâ idi, gözleri görmezdi. Allah’ın Rasûlü, kadınlara emretti: “Örtününüz.” Ümmü Seleme: “Ey Allah’ın Rasûlü! Onun gözleri görmez, bize baksa da tanıyamaz ve bilemez!” deyince, Kâinâtın Efendisi şu cevabı verdi: “Siz de mi körsünüz? Onu görmüyor musunuz?” Tirmizî
* HAYÂMI DA KAYBETMEDİM YA: Bir kadın herşeyini kaybedebilir. Ancak hayâsını kaybedemez, kaybetmemelidir. Birgün Ümmü Hallâd adında bir hanım, yüzünü örterek Hz. Peygamber’e gelmiş, oğlundan haber soruyor .. Oğlu Hz. Peygamberin de bulunduğu bir savaşta şehit olmuştu. Ashabdan bazıları ona: “Oğlunu sormaya geldin, yüzün de örtülü! demişler. O da: “Oğlumu kaybettimse hayâmı da kaybetmedim ya!” cevabını vermiş. Mevdûdî, Nur Suresinin Tefsîri
* Hz. Âişe Vâlidemizden: Allah, ilk büyük muhâcir kadınlara selâmet versin; onlar, tesettür âyeti inince en kalın örtülerini yarıp içine bürünmüşlerdi. Tac
* Şeybe kızı Safiye rivâyet ediyor ki: Biz Hz. Âişe’nin yanındayken bir kısım hanımlar, Kureyş kadınlarının durumunu ve fazîletini anlatmışlardı. Bunun üzerine Hz. Âişe (r.anhâ) buyurdu ki: “Muhakkak ki Kureyşli kadınların üstünlüğü vardır, amma, Allah’a yemin ederim ki, ben Ensar’ın kadınlarından daha çok, Allah’ın Kitabını tasdik eden ve Kur’an’a inanan fazîletli kimseler görmedim. Nûr sûresindeki “Başörtülerini yakalarının üstüne koysunlar!” âyet-i kerîmesi nâzil olduğunda kocaları onların yanına gittiler ve kendilerine Allah’ın bu konuda buyurduğu âyetini okudular. Bir kişi karısına, kızına, bacısına ve yakınlarına bu âyeti okuyordu. İçlerinden hiçbir hanım başörtüsünü yakasının üstüne koymamazlık etmedi. Allah’ın indirdiği Kitabındaki hükmüne inanıp tasdik ettiklerinden örtülere büründüler. Ve sanki başlarında birer karga varmış gibi, örtülü olarak, Peygamberin arkasına geldiler. Ebû Dâvud
* Aslında Hıristiyanlıkta da örtünme emri vardır: “Eğer kadın örtünmüyorsa saçı da kesilsin; fakat kadına saç kesmek, yahut traş olmak ayıp ise, örtünsün. İncil, Pavlos’un Korintoslular’a Birinci Mektubu:11/6 ”
* Kadının korunmasının en etkili ve sâlim yolu örtünmedir.
* Zamanımızda örtünme konusunda müslümanlar arasında bazı fikir ayrılıklarının olduğu görülmektedir. Bir gurup, İslâm’ın şekle değil de kalbin temizliğine önem verdiğini öne sürerek, kadınların kapanmasının çok önemli olmadığını savunmaktadır. Gittikçe yaygınlaşan bu fikrin, İslâmî hiçbir dayanağı yoktur. Zamanın değişmesiyle örtünme şeklinde bazı değişiklikler olabilir. Bu, gâyet normaldir. Hattâ bölgeden bölgeye de değişebilir. Fakat hiçbir zaman örtünmenin önemi azalmaz. Bil’akis, bütün haber alma vâsıtalarının, insanı fuhşa sürüklediği zamanımızda örtünmenin önemi daha da artmaktadır. A. B. İslâm İlmihâli
* Kadının Kur’an’la sâbit olan örtüsünü inkâr küfürdür; kadının örtünmemesi günâh ve haramdır. A. Şeref Güzelyazıcı
* Başörtüsü âdet değil, ibâdettir; Allah’a iman ve itaatin bir sembolüdür.
* İslâmda giyim; bedeni sergilemek için değil, örtmek içindir.
* Aç gezilir fakat açık gezilmez. Atasözü
* İslâm hanımı; yerlere kadar uzanan bol bir elbise ile omuzlara sarkan zarîf, kibar başörtüsünün çerçevelediği kibar varlıktır. Stanley Lane Poll
* Kadınları “reklâm aracı bir metâ olarak kullananlar”; aslında kadınlara en büyük hakareti yapıyor, onların “kişiliğini” değil, “dişiliğini” öne çıkarıyor ve böylece, erkeklere bir tuzak kuruyorlar!.. Hasan Karakaya
* Bir kadının edeb ölçüsü, giyiniş ve davranışlarındaki ölçü ile belli olur.
* En güzel kadın, hayâ perdesi ile mestûr olan kadındır. Sokrat
* Kapandıkça güzelleşen, açıldıkça çirkinleşir.
* Kısa eteğini toplantılarda, otobüste, yolda, belden aşağı doğru çekip durmak nâmus riyâkârlığıdır. Kısa etek uzamaz .. örtünmeyi, rahatsız edilmemeyi ve hakkında kötü zanda bulunulmamasını isteyen uzun giyer. Mustafa Öselmiş
* Viyana Sefîri Arif Efendi, kendisine müslümanlar arasında düello yapılmamasının sebebini soran hıristiyanlara: “Kadınlarımızın örtülü olmalarıdır” cevabını vermiştir.
* III. Selim, ahlâk adına kadınların kıyâfetleri üzerinde durmuş, kadınların açık giyinmelerini, çarşı ve pazarda edepsizlik etmelerini, terzilerin açık elbise dikmelerini yasaklamıştır. 1791’de çıkardığı bir fermanla kadınların sokak ve pazar yerlerinde iştah çekici, tahrik edici tavırlarla dolaşmalarını yasaklamıştır. Vezirine, edebe uygun elbiseler giymeyenlerin cezalandırılmalarını emretmiştir.
* Eski hanımların yüzleri kapalı idi, ama gönülleri ferah idi.Burhan Felek
* Açık-saçık gezen kadın saygı telkin etmez.
* Bazıları “sanat için” soyunuyor da, Allah için giyinmiyor!
“Bu sıcakta başörtüsüne nasıl dayanılır, kızım?” sorusuna, Mısırlı bir müslüman kız, şu âyetle cevap vermiş: “De ki: Cehennem ateşinin sıcaklığı daha şiddetlidir. Tevbe: 81”