Ve Aleykumselam...
Ve Aleykumselam...
Ve Aleykumselam...
Selamun Aleykum
Allah buyurur ki: "Oralarda bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş dilberler var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne cin dokunmuştur. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz. Ve sanki onlar yakut ve mercandırlar," [Rahman suresi 56-58]
Allah bu dilberleri üç yerde "bakışları eşine çevrili" olarak nitelemiştir: Birisi Rahman süresindeki bu ayet.
İkincisi Sâffât süresinde: "Onların yanında bakışları sırf eşlerine çevrili ceylan gözlü (hûri)ler vardır." (ayet 48)
Üçüncüsü Sâd suresindedir: "Onların yanında bakışları sırf eşlerine çevrili yaşıt (hûrî)'ler vardır." (âyet, 52)
Müfessirlerin hepsi bu âyetlerde geçen "kâsıratü't-tarfî" terkibinden (-ki anlamı bakışı bir yere çevirmiş, hasretmiş, kısmış, kısıtlamış kadınlardır-) maksadın, "bakışlarını sadece eşlerine çevirmiş başkalarına tamah etmeyen" olduğunu söylemişlerdir. Şöyle bir anlam da söylenmiştir: "Bakışı kısmış kısıtlamış yani kocalarının bakışlarını kendi üstlerine çevirmişler, çekicilikleri ve güzellikleri onları bırakmaz ki başkalarına baksınlar." Mana yönünden bu doğrudur. Söz (lafız) açısından düşünürsek kâsırat bir ism-i faildir, failine muzaftır, takdiri "kâsırun tarfühünne" yani bakışı çevrilmiş. Bu özellik o güzel yüzlülere ait bir özelliktir. Yani başkasının gözünü çevirmiş değil kendi gözleri çevrili, başkasına tamah etmez, haddi aşmaz.
Allah CC. razı olsun kardeşim...