Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Cennette Evlilik Nasıl? (2 Kullanıcı)

Mutlu Kul

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Şub 2007
Mesajlar
1,006
Tepki puanı
0
Puanları
0
Soru:
Cennette evlilik hadisesi nasıl olacak? Yani herkes dünyadaki zevcesi ile mi evlenecek? Bunda tercihlerin önemi var mı? Nisalar, eğer dünyada iki evlilik yapmış iseler hangi eşleri ile evlenecek?


Cevap:

Değerli Kardeşimiz;

Mükemmeliyetin ve güzelliğin her türlüsüne meyilli ve en yüksek derecesini aşk derecesinde arzulayan insan için, Kur’ân-ı Kerim’de Cennet nimetleri açısından detaylı bilgiler verilmiş ve onun da ötesinde Allah’ın rızâsı vaâd edilmiştir.

Ruhânî ve hissî bütün nimetleri içinde barındıran Cennet, aynı zamanda bedenî ve cismânî umum lezzetleri de ihtivâ eder. Yemek, içmek ve evlenmek Cennetin en yüksek nimetleri sırasında gösterilmiştir. Kur’ân-ı Kerim ve hadis-i şeriflerin beyânına göre; dünya hayatında kurulan âile hayatları, eşlerin her ikisi de Cennete liyakat kazanmaları halinde ebediyen beraber olacak ve karı-koca münasebetleri sonsuza kadar Cennette devam edecektir. Ancak, imandan nasibi olmayan ve inkâr üzerine ölen eş, Hazret-i Nuh ve Lût Aleyhisselâmların hanımları ve Âsiye’nin kocası olan Firavun da olsa ebediyen eşinden ayrı kalacak ve inkârının karşılığını dâimi olarak Cehennemde çekeceklerdir.

İman ve salih amellerinden dolayı Cennete giden mü’min kadınları, Cenâb-ı Hak rahmet ve kudretiyle her türlü dünyevî ârızalardan arındırarak, tertemiz eşler sûretinde kocalarına iâde edecektir. Hûrilerden daha güzel olarak yaratılan o dünyalı kadınlar, eşlerine ebedî bir hayat arkadaşı olacak ve hûrilere sultan yapılacaktır. Hiçbir kıskançlık ve rekâbet duygusu olmaksızın sonsuza kadar sevdikleriyle birlikte Cennetten istifâde edeceklerdir.

Dünya hayatındayken evlenemeden âhiret âlemine göçen iman etmiş erkek ve kadınlar, Cennette evlendirilecek ve orada evlenmemiş kimse kalmayacaktır. Fakat, çocuk olarak vefât edenler bu kayıttan âzâdedir. Kur’ân-ı Kerim’de geçen “Vildânün muhalledun” tâbirinden anlaşıldığına göre, mü’minlerin bulûğ çağından önce vefât eden çocukları doğrudan Cennete gidecek, lâkin dâimî çocuk olarak kalmak sûretiyle, çocuk sevmek ve okşamak zevkini anne ve babalarına tattıracaklardır. Ancak, bulûğ çağından önce ebeveynin teşvikiyle, mecbur olmadığı halde namaz kılan ve oruç tutan çocukları Cenâb-ı Hak büyükler gibi yaratacak ve amellerinin karşılığı bu farkı onlara ihsan edecektir. Kâfirlerin ölen çocukları da Cennete gidecek, fakat, hizmetçi olarak istihdam edileceklerdir. Akıl dengesi yerinde olmayanlarla hak dinden hâberdar olmayan Fetret Devri insanları da mükellef olmadıkları için Cennete gidecek ve kusurlarından muâheze olunmayacaklardır.

– Dünyada iken başından birkaç nikah geçen bir hanım Cennette bu beylerinden hangisiyle birlikte olacak?

– Efendim, önce Cennetin özelliğini hiç unutmamak gerekir. Bu özellik unutulursa bir çok sorunun cevabı da verilemez. O özellik şudur:

Cennet eksiksiz mutlululuk yeridir. Cennete giren insan artık orada mutluluğunu gölgeleyecek en küçük şeyle karşılaşmayacaktır. Tam aksine, kendisini ne mutlu edecekse onların hepsine de orada hem de istediği şekilde kavuşacak, mahrumiyet asla söz konusu olmayacaktır.

Bu temel ölçüden hareketle denebilir ki, hangi kocasıyla mutlu olacaksa, Cennette onunla olacaktır. Diğer bir ifadeyle dünyada hangi kocası kendisini memnun etmiş, mutlu kılmışsa Cennette de onunla olmayı tercih edecek; dünyadaki mutluluğuna ahirette daha da ileri safhada mutluluk katacaktır. Çünkü sevmediği, memnun olmadığı kimseyle birlikte olmak mutluluk yeri olan Cennette söz konusu olmayacaktır. Öyle ise sevenler Cennette de sevdikleriyle birlikte olacaklar, dünyadaki fani mutluluklarını Cennette ebedi mutluluğa çevireceklerdir. Bu konuda farklı manalara geldiği sanılan hadislerin verdiği özet hüküm budur.

Nitekim halk dilinde ata sözü halinde söylenen meşhur hadis de bunu ifade etmektedir:

– Kişi sevdiğiyle beraberdir!

Ne yazık ki dünya öyle her arzuyu yerine getirmeye müsait bir mekan değildir. İnsan bütün isteklerine rağmen dünyada sevdiğiyle beraber olmayabiliyor. Şu kesin ki, dünyada beraber olamasa da ahirette olacaktır.

Hatta içine hapsettiği aşkının icabını burada yaşayamayarak gidenler, orada sevdiklerine kavuşacaklardır.

Buraya şöyle bir nükte de ilave edebiliriz.

Madem kişi sevdiğiyle beraber olacaktır ahirette. Aman dikkat! Cennetlikleri sevin ki Cennette beraber olasınız. Allah korusun, Cehennemlikleri severseniz bu defa da sevdiğinizle birlikte olmak için Cehenneme girmek hiç de ihtimal dışı değildir. – Olur mu öyle şey demeyin? Olabilir. Sevginin gözü kördür derler. Kişi, kalkar Allahın sevmediğini sever. Onun gideceği yere de gider. Çünkü kişi sevdiğiyle beraberdir.

Öyle ise Allahın sevdiklerini sevin ki, onunla birlikte olasınız ahirette. Bir yersiz sevgi kurbanı, hissine mağlup duygu insanı haline gelmeyesiniz.

Burada hatırlanmasına ihtiyaç olan mühim bir başka husus ta şudur.

Maneviyat büyükleri diyorlar ki:

– Sakın dünyadaki evliliğinizde sevginizi kısa zamanda yok olacak suret ve dış güzelliğine bağlamayasınız. Tezden yok olacak olan yüz güzelliğini yegane sevgi sebebi saymayın. Çünkü bu dış güzellik kısa zamanda yok olur, sevmenizi gerektiren şey de yok olacağından aranızda sevgi sebebi kalmamış sayılır. Bu anlayış aileyi kısa zamanda sevgisiz bırakır. Halbuki sevgiyi kısa zamanda yok olacak dış güzelliğe değil de yaşlandıkça daha da artacak olan iman, ahlak, ihlas ve sadakat gibi güzel vasıflar üzerine inşa etme halinde, ailenin geleceği garanti altına alınır. Aradığı sevgi sebebinin ömür boyu sürdüğünü gören taraflar, aile bağını bir ömür boyu zayıflatmadan sürdürürler. Çünkü dindarlıktan kaynaklanan güzel ahlak, hanımla beyi cennette de birlikte kılar, dünyadan sonra ebedi hayatta da birlikte olmalarını sağlar, sevgilerini sanki ebedileştirmiş olurlar böylece. Bu yüzden de ebedi hayat arkadaşını kırmamaya, incitmemeye burada daha çok dikkat ederler.

Bu hususta şu nokta hatırdan hiç çıkarılmamalıdır:

– Cennette birlikte olacak hanımla bey, dünyadaki zaafların sahibi hanımla beyin aynısı olmayacaktır. İkisi de ayetin tabiriyle (tathir) olmuş, yani her türlü maddi manevi kirlerden kusur ve çirkinliklerden tümüyle temizlenmiş olarak Cennette birlikte olacaklardır. Hatta hayallerinde olan hanım ve bey nasıl idiyse, ikisi de aynen öyle duruma çıkacaklar, birbirlerini mutlu edecek cennet genciyle Cennet hurisi görüntüsüne gireceklerdir. Dünyada var olan bazı sevgiyi gölgeleyici görüntülerden de tümüyle arınmış halde buluşacaklardır Cennette..

Böylece beyin dünyadaki hanımı her manasıyla hayran kalacağı bir Cennet hurisi haline geleceği gibi, hanımın dünyadaki beyi de her manada hayran kalacağı bir Cennet genci haline gelecek; dünyadaki gölgeli mutluluklarını Cennette gölgesiz şekilde daha ileri safhada yaşama imkanı bulacaklardır.

Bu sebeple dünyadaki sevgilerini yalnız gençlik devresine ait geçici dış güzelliğe bağlamamalılar. Yaşlandıkça gelişen, Cennette ebedi hayat arkadaşlığını kazandıracak olan iman ve ahlak güzelliğine kilitlenmeliler ki, aile sevgisi ömür boyu sürmekle almasın, ebedi hayat arkadaşlığına dönüşme özellik ve güzelliği kazansın..


Alıntı: Ahmed ŞAHİN

allah razı olsun çok güzel bi paylaşım...
 

haticeislam

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
407
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
Allah razı olsun çok güzel bilgiler Allaha emanet ol kardeşim
 

cerennurum

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ara 2007
Mesajlar
1,298
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
allah razı olsun sayenizde bilgilendim hayırlı sabahlar
 

AY-YA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Ara 2008
Mesajlar
2,370
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
çok dikkatli okudum süper bir yazı allahım bizlerede cennetlik olmayı nasip etsin sevdiğimle beraber allahım sen çok büyüksün amin amin amin...

selam ve dua ile
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
33,069
Tepki puanı
8,128
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Selamünaleykum...

Selamünaleykum...

çok dikkatli okudum süper bir yazı allahım bizlerede cennetlik olmayı nasip etsin sevdiğimle beraber allahım sen çok büyüksün amin amin amin...

selam ve dua ile

Aminnn...
Allah CC. cümlemizden razı olsun kardeşim...
Gözlerinize sağlık...
 

MehmetSanli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ara 2008
Mesajlar
213
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
50
Esselam-um Aleykum. MasALLAH ne guzel yazi. Bunlarin bazilarini bilmiyordum.Elhamdullilah ogrendim.
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
33,069
Tepki puanı
8,128
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Ve Aleykumselam...

Ve Aleykumselam...

Esselam-um Aleykum. MasALLAH ne guzel yazi. Bunlarin bazilarini bilmiyordum.Elhamdullilah ogrendim.

Allah CC.cümlemizden razı olsun kardeşim...
Cenneti nasip etsin Hakk Teala CC. hepimize inşallah...
Allaha emanet olunuz...
 

su_sıla

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Eyl 2008
Mesajlar
291
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Selamün aleyküm
Emegine saglık çok güzel bir paylaşım
Bu yazıyı herkesin okuması lazım
Benim bildigim eşler birbirlerini dünya hayatında aldatmazsa diye biliyorum
Yazıyı okudum fakat kafam cok karışık oyle bir yer varsa gözden kacırmış olabilirim
Yazıyı daha sakın bi kafayla tekrar okumam lazım sagolasın mavci
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
33,069
Tepki puanı
8,128
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Ve Aleykumselam...

Ve Aleykumselam...

Selamün aleyküm
Emegine saglık çok güzel bir paylaşım
Bu yazıyı herkesin okuması lazım
Benim bildigim eşler birbirlerini dünya hayatında aldatmazsa diye biliyorum
Yazıyı okudum fakat kafam cok karışık oyle bir yer varsa gözden kacırmış olabilirim
Yazıyı daha sakın bi kafayla tekrar okumam lazım sagolasın mavci

Allah CC. cümlemizden razı olsun kardeşim...
İnşallah bu yazıda yazılanlar gibi Cenneti hakederiz...
Kafana takılan husus ile ilgili olarak aşağıdaki ayrıntıyı ekledim..
Allaha emanet olunuz...

Kur’ân-ı Kerim ve hadis-i şeriflerin beyânına göre; dünya hayatında kurulan âile hayatları, eşlerin her ikisi de Cennete liyakat kazanmaları halinde ebediyen beraber olacak ve karı-koca münasebetleri sonsuza kadar Cennette devam edecektir. Ancak, imandan nasibi olmayan ve inkâr üzerine ölen eş, Hazret-i Nuh ve Lût Aleyhisselâmların hanımları ve Âsiye’nin kocası olan Firavun da olsa ebediyen eşinden ayrı kalacak ve inkârının karşılığını dâimi olarak Cehennemde çekeceklerdir.​
 

su_sıla

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Eyl 2008
Mesajlar
291
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Benim anlatmak istedigim bu degildi cennet ehli olanın dışında eşini başka bir hanımla aldatan kişi eşi ile görüşemez diye biliyorum
 

su_sıla

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Eyl 2008
Mesajlar
291
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
bu konuda cevaplıyacak bir yazı varmıdır konunu içinde
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
33,069
Tepki puanı
8,128
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Selamünaleykum...

Selamünaleykum...

Benim anlatmak istedigim bu degildi cennet ehli olanın dışında eşini başka bir hanımla aldatan kişi eşi ile görüşemez diye biliyorum

bu konuda cevaplıyacak bir yazı varmıdır konunu içinde

...eşlerin her ikisi de Cennete liyakat kazanmaları halinde ebediyen beraber olacak ve karı-koca münasebetleri sonsuza kadar Cennette devam edecektir.

Aldatan eş zaten Cennete layık değildir...Liyakatı yoktur
 

mübin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Şub 2008
Mesajlar
219
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
57
Sayın Mavci
Ahmet Şahin kardeşten alıntı yapmışsınız ama ben bunun yanlış bölümleri olduğunu söylemek istiyorum orada yazılanların bir bölümüne katılmıyorum isterseniz ilk olarak Kurandan bana cennette geçen cinsel hayat ile ilgili ayetleri yazmakla başlayabilirsiniz tek tek yazarsanız bizde tek tek üzerinde düşüncelerimizi paylaşabiliriz
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
33,069
Tepki puanı
8,128
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Selamünaleykum...

Selamünaleykum...

Sayın Mavci
Ahmet Şahin kardeşten alıntı yapmışsınız ama ben bunun yanlış bölümleri olduğunu söylemek istiyorum orada yazılanların bir bölümüne katılmıyorum isterseniz ilk olarak Kurandan bana cennette geçen cinsel hayat ile ilgili ayetleri yazmakla başlayabilirsiniz tek tek yazarsanız bizde tek tek üzerinde düşüncelerimizi paylaşabiliriz

Ben Ahmed ŞAHİN hoca kadar bilemediğim için...
Güvendiğim ve takip ettiğim bir yazar ve hoca olduğu için aynen alıntı yaptım ve paylaştım...
Ve yazılanlar gayet normal geldi...
Kuran'a ters bir durum da yok...
 

mübin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Şub 2008
Mesajlar
219
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
57
Sayın Mavci
Kuran'a ters bir durumda yok derken ilk yazdıklarınıza ayetlerle kanıt getirebilirmisiniz.
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
33,069
Tepki puanı
8,128
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Selamünaleykum...

Selamünaleykum...

Sayın Mavci
Kuran'a ters bir durumda yok derken ilk yazdıklarınıza ayetlerle kanıt getirebilirmisiniz.

Ben yazmadım...

Sadece paylaştım...:a12:

Eğer ters bir durum var ise buyrun siz yazın...
 

mübin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Şub 2008
Mesajlar
219
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
57
Sayın mavci
Çok özür dilerim vaktim olmadığından internetten yazı yazma imkanım olmadı ve size cevabı erken gönderemedim. Sizden istediğim sadece şu mesela Cennette şu yiyecekleri yiyebileceğiz ve eşlerimizdende şu şekilde istifade edebileceğiz diye bir ayet bulmanız eğer bunları araştırıp bulursanız onları yazın yeter.
 

gurbette

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
2,850
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
50
Selamun Aleykum

Allah buyurur ki: "Oralarda bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş dilberler var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne cin dokunmuştur. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz. Ve sanki onlar yakut ve mercandırlar," [Rahman suresi 56-58]
Allah bu dilberleri üç yerde "bakışları eşine çevrili" olarak nitelemiştir: Birisi Rahman süresindeki bu ayet.

İkincisi Sâffât süresinde: "Onların yanında bakışları sırf eşlerine çevrili ceylan gözlü (hûri)ler vardır." (ayet 48)

Üçüncüsü Sâd suresindedir: "Onların yanında bakışları sırf eşlerine çevrili yaşıt (hûrî)'ler vardır." (âyet, 52)
Müfessirlerin hepsi bu âyetlerde geçen "kâsıratü't-tarfî" terkibinden (-ki anlamı bakışı bir yere çevirmiş, hasretmiş, kısmış, kısıtlamış kadınlardır-) maksadın, "bakışlarını sadece eşlerine çevirmiş başkalarına tamah etmeyen" olduğunu söylemişlerdir. Şöyle bir anlam da söylenmiştir: "Bakışı kısmış kısıtlamış yani kocalarının bakışlarını kendi üstlerine çevirmişler, çekicilikleri ve güzellikleri onları bırakmaz ki başkalarına baksınlar." Mana yönünden bu doğrudur. Söz (lafız) açısından düşünürsek kâsırat bir ism-i faildir, failine muzaftır, takdiri "kâsırun tarfühünne" yani bakışı çevrilmiş. Bu özellik o güzel yüzlülere ait bir özelliktir. Yani başkasının gözünü çevirmiş değil kendi gözleri çevrili, başkasına tamah etmez, haddi aşmaz.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt