Söyleyen Güzel Söylemiş
Söyleyen Güzel Söylemiş
Amerika'lı iş adamı, bir Çinli'yle alay ederek sormuş:> - Ölüleriniz, mezarlarına koyduğunuz pirinçleri ne zaman yiyecek?> Çinli, başını kaldırmadan cevap vermiş:> - Sizin ölüleriniz, koyduğunuz çiçekleri kokladığı zaman.
> HAYAT NE ZAMAN BAŞLAR?>
- Hayat kırkından sonra başlar, diyen bir kişiye Said Turhan şu>karşılığı vermiş:> - Eğer otuz beşinde ölmezsen!..
> HER KOYUN>
Harun Reşit, kendisini sık sık ikaz eden Behlül Dânâ Hazretlerine:> - Sen kendi işine bak, dermiş. Her koyun kendi bacağından asılır.> Bir gün sarayı pis bir koku kaplamış. Sebebini araştırdıklarında, üst>kattaki bir odada bacağından asılı bir koyun bulmuşlar. Bu işi yapanı da>keşfetmişler tabi ki: Behlül.> Halife, kendisini sıkıştırdığında:> - Gördüğünüz gibi, her koyun kendi bacağından asılır efendim, demiş.>Fakat etrafı kokuttuğu için, herkesi rahatsız eder.
> SUSTURUCU TEDAVİ>
Zamane gençlerinden biri, bir toplantıda Mehmed Âkif'i küçük düşürmeye>çalışıp:> - "Affedersiniz, demiş. Siz baytar mısınız?"> Mehmed Âkif, hiç istifini bozmadan şu cevabı vermiş:> - Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?
> MÜJDE>
Harun Reşid'in vezirlerinden biri, Behlül Dânâ'ya latife yollu>takılarak:> - "Müjde sana ey Behlül, Sultanımız seni, domuzlarla maymunlara çoban>tayin etti" dediğinde, Behlül şu cevabı vermiş:> - Öyle ise kulaklarını aç da emirlerimi yerine getirmeye hazırlan
> YETMEZ Mİ?>
Asr-ı saadetteki muhteşem hadiselerden duygulanan bir genç:> - "Keşke Peygamberimiz'in (sav) devesi olsaydım" deyince, Ali Suad>atılmış:> - Ümmeti olman yetmiyor mu?
> KAZA ETMEK>
Yolculardan biri, otobüs şoförünün yanına gider ve namaz vakti>geçmeden bir mola vermesini rica eder.> Şoför sinirlenerek:> - Kaza edin efendim, der. Ne olur yani?> Adam, sakin sakin cevap verir:> - Ben kaza etmeden, ya sen kaza edersen?
> İFTİHAR>
Şeyh Şâmil, çarlık idaresi tarafından yakalanıp esir edildiğinde, Çar>II. Aleksandır:> - Sizin gibi büyük bir insanı misafir etmekle iftihar ederim deyince,>Şeyh Şâmil'in cevabı şu olmuş:> - Siz benim misafirim olsaydınız, ben daha çok iftihar ederdim.
> İNSAN ve TANSİYON>
- "İnsan, kâinata hakim bir varlıktır" diyen felsefe öğretmenine,>öğrencilerden biri, şu cevabı vermiş:> - Tansiyonuna bile hakim olamayan insan, kâinata nasıl hakim olur?
> KORKUYA GEREK YOK>
Bir Rus generali, Şeyh Şâmil'in iştahını abartarak "Beni yemenizden>korkuyorum" deyince, Şeyh Şâmil:> - Boşuna korkmayın efendi, demiş. Bizim dinimizde domuz eti yemek>haramdır.
> OLMADIĞI YERİ GÖSTERİN>
Materyalist öğretmen, öğrencisine:> - Söyle bakalım, demiş. Allah nerede? Eğer bilirsen portakal>vereceğim.> Öğrencinin cevabı şu olmuş:> - Siz bana O'nun olmadığı yeri gösterin, ben size bahçe dolusu>portakal vereyim
> NE OLUYOR!>
Mehmet Kırkıncı: "Hocam, ben namaz kılmakla Allah'a ne faydam oluyor?">diye soran birine şu cevabı vermiş:> - Senin namaz kılmamakla kendine ne faydan oluyor?
> İÇİMİZDEKİ HOROZ>
Çocuk:> - Babacığım, demiş. Bana bir horoz alsan da, sabahları ötüp beni>namaza kaldırsa.> Adam:> - Canım oğul, diye cevap vermiş. Senin içindeki horoz ötmedikten>sonra, dışarıdaki horozun fayda vereceğini mi sanıyorsun?
> YEMEĞE YENİLMEK>
Sasani hükümdarlarından Ardşir Babegân, doktoruna, "Bir günde ne kadar>yemek yemeli?" diye sordu. Doktoru:> - Üçyüz gram kadar yeter, dedi.> Babegân> - Bu kadarcık şey insana ne kuvvet verir ki? diye bunu az bulunca,>doktor şu karşılığı verdi:> - Bu kadarı seni taşır. Bundan fazla olursa sen onu taşırsın.
> AT NALI UĞUR GETİRİR Mİ?>
Kadıköy Camiinde vaaz vermekte olan Osman Demirci Hoca'ya:> - Hocam, diye sormuşlar. At nalını evimizin kapısına asarsak uğur>getirir mi?> - Demirci Hoca:> - Zannetmiyorum, diye cevap vermiş. O nallardan her atta dört tane var>ama, bütün gün kamçı yiyip duruyorlar
> SELÂMDAKİ İNCELİK>
Muzaffer Ozak Hoca'nın sahaflar çarşısındaki dükkanına giren bir genç:> - Selâmunaleyküm babalık... diye selâm verince, hazret selâmı alır:> - Aleykümselâm kurukalabalık..
.> MEZARTAŞI YAZISI>
Behlül Dânâ'ya biri sorar:> - Oğlum öldü. Mezar taşına ne yazdırayım?> Behlül Dânâ şu cevabı verir:> - Şunu yazdır: "Dün altında olan çimenler bugün üstünde yeşerdi. Ey>yolcu anla ki, şu toprak günahtan gayri her şeyi örter."
__________________