Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Başörtüsü mü? Kariyer mi? (1 Kullanıcı)

Gülüşü Yaralı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2008
Mesajlar
5,741
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
39
Konum
ha bura :)
Web Sitesi
www.facebook.com
Başörtüsü mü? Kariyer mi?

Esselamu aleykum değerli hocam, sizlere son günlerde kafamı karıştıran bir konuda ne düşündüğünüzü islamî perspektifte değerlendirmenizi arz edeceğim.
Hocam, benim Müslüman bir bayanla evlilik konusunda ciddi bir niyetim var ama bu müslüman bayan üniversitede Edebiyat okuyor ve öğretmenlik yapmak istiyor. Malûm o mesleği bir bayanın yapması için okul içerside başını açması ya da peruk takması gerekecek. Bu konu şuan bizim aramızda kalan tek mesele ve ben buna tek başıma karar verip üzücü bir karara varmak istemiyorum. Sizce müslüman bir bayan bu konuda ne yapmalı?

Hocam, bana söyler misiniz tavrım ne olmalı, yani öğretmenlik yapma konusunda o bayana müsaade edip evlilik için adım mı atmalıyım, yoksa şuan bulunduğu yerde bırakmalı mıyım?



Aziz mü'min,

Mutluluk ALLAH'tandır, rızık ALLAH'tandır. Sınırları ALLAH koyar. Müslüman bir bayan hakkında soruyorsunuz. Müslüman'ın açılımı "ALLAH'a kayıtsız şartsız teslim olan"dır. Ben bu konuda "ALLAH'a kayıtsız şartsız teslim olmasını" tavsiye ederim. ALLAH'ın çizdiği sınırlara riayet etmesini tavsiye ederim. Rabb’imizdir örtü farzını koyan. Çalışmak onun için zaruret değilse -ki zaruret bu konuda kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler o işi yapmazsa açlıkla karşı karşıya olmasıdır- bu caiz olmaz. Zaten bir müslüman yüreğine danışsa vicdanı ona bu konuda hakikati söyler.

Vesselam.



Mustafa İslamoğlu
 

gulen76

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 May 2008
Mesajlar
360
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
48
kesinlikle başörtüsü....:( ne yazıkki ben henüz bunu yapamadım...ama inanın kariyer olsun diye hırslarımda yok:( hergün dua ediyorum... inşallah bir gün başörtüsü olacak...
 

Gülüşü Yaralı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2008
Mesajlar
5,741
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
39
Konum
ha bura :)
Web Sitesi
www.facebook.com
kesinlikle başörtüsü....:( ne yazıkki ben henüz bunu yapamadım...ama inanın kariyer olsun diye hırslarımda yok:( hergün dua ediyorum... inşallah bir gün başörtüsü olacak...


inşaallah kardeşim... lakin şunu hepp akılda tutmaktada fayda var ki;

Dün geçti Bugünden nasıl olurum emin,
Genç bir delikanlının tabudu geçti demin


Necip Fazıl Kısakürek
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
46
kesinlikle başörtüsü....:( ne yazıkki ben henüz bunu yapamadım...ama inanın kariyer olsun diye hırslarımda yok:( hergün dua ediyorum... inşallah bir gün başörtüsü olacak...
gulencim ben de başörtüsü derim ama sen dr sun özellikle kadın doğumcu olarak bayan dr lara ihtiyacımız var ama nedense sayıları çok az. benim bulunduğum ilçede tam üç tane hastane var on taneden fazla kadın doğumcu var biri bayan onunda hikayeleri ilgisi kötü kimse tercih etmiyor. bütün kapalılar erkek dr lara gidiyor. bir de bu açıdan bakmak lazım. dr ve hemşire olarak bayan arıyoruz onun dışında herhangi bir tercih yok.
 

nuuur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Ara 2009
Mesajlar
166
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
bencede kariyer ikinci planda olması gerekiyo öncelikle rabbimin bizlere farz ettiği kuralları yerine getirmektir....bende kapalı değilim rabbim içime atttı inşallah yakın zamandada kapanırım ....ama iş için kariyer için asla açılmam işi bırakırım...o günahı almaya korkarım..
arkadaşım yazmış evlinicem kız çalışırsa açılıcak diye bence ona kendi karar versin ki biraz düşünürse rabbimle başbaşa kalınca dogru yolu bulacaktır kesin .....

dilerim rabbimden dogru yolu bulur sonun da mutlu olursunu inşalllah
allaha emanet olun
 

gulen76

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 May 2008
Mesajlar
360
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
48
bencede kariyer ikinci planda olması gerekiyo öncelikle rabbimin bizlere farz ettiği kuralları yerine getirmektir....bende kapalı değilim rabbim içime atttı inşallah yakın zamandada kapanırım ....ama iş için kariyer için asla açılmam işi bırakırım...o günahı almaya korkarım..
arkadaşım yazmış evlinicem kız çalışırsa açılıcak diye bence ona kendi karar versin ki biraz düşünürse rabbimle başbaşa kalınca dogru yolu bulacaktır kesin .....

dilerim rabbimden dogru yolu bulur sonun da mutlu olursunu inşalllah
allaha emanet olun

yani katılıyorum... evet mecburi bitince inşallah istediğimiz gibi çalışabilirz...ne olursa olsun açık dr bayana ihtiyaç var diye benim açık olmam beni kurtarmayacak bir türlü uzmanlık belgesini alıp hem kendi hayatımı düzene sokacak hem de başkalarınada hizmet edecek düzeni kurmak için uğraşmak lazım.. nerden baksan 2 yıl daha var işte...:(
 

gulen76

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 May 2008
Mesajlar
360
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
48
gulencim ben de başörtüsü derim ama sen dr sun özellikle kadın doğumcu olarak bayan dr lara ihtiyacımız var ama nedense sayıları çok az. benim bulunduğum ilçede tam üç tane hastane var on taneden fazla kadın doğumcu var biri bayan onunda hikayeleri ilgisi kötü kimse tercih etmiyor. bütün kapalılar erkek dr lara gidiyor. bir de bu açıdan bakmak lazım. dr ve hemşire olarak bayan arıyoruz onun dışında herhangi bir tercih yok.

sılacım bu arada söyleyeyim kapalı bayan dr larda var hastalara kötü davranan, yalan konuşan, kariyer için her şeyi mübah sayan, vallahi kapalı bayan dr arkadaşımın kıyafeti ve makyajının yeminle benden pek farkı yok:)) o yüzden evet zorunlu olmadıkça erkek doktora gitmemek gerek... haklısın ama istanbulda bile alternatif o kadar varken... erkek kadın doğumcuya giden nice kapalı bayan da var inan... doğru tek ama... :))
 

Gülüşü Yaralı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2008
Mesajlar
5,741
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
39
Konum
ha bura :)
Web Sitesi
www.facebook.com
nuuur ve sıla kardeş...

Rabbim kuranda herşeyi açıklayıcı göstermiş. biz sadece o açıdan bakmalıyız..


bu açı o açı yok.. kuran açısı var..

ne olur bu şekilde konuşarak tehlikeye girmeyelim...

yaptığımız günahlar var mutlaka kul olarak , ama bu açı var diyemeyiz.

tek açı var oda Rabbim ne demişse o...

yanlış anlamayın beni... B) B)






.
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
46
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Bismillahirrahmânirrahîm

Mü'min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından, yahut babalarından, yahut, kocalarının babalarından yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut müslüman kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü'minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz!


Hein36.gif
kariyer yazıyormu ..
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
46
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
fetullah gülen hoca efendiyle başörtüsü konusunda yapılmış olan bir şöyleşi..


SORU:


Kız kardeşim lise son sınıfta… Kapanmak yasak olduğundan kapanamıyor. Kapansa bile alay ederler. Arkadaşının durumu böyle… Bu durumda ne yapmalıdır?


HOCAEFENDİ’NİN CEVABI:


Dinî emirlerini yerine getiremeyeceği bir okula bir kadının gitmesi câiz değildir. Ne pahasına olursa olsun, mücadele edip başını kapamalıdır.

Mektepte okumayı kendisine göre bir zaruret sayıyorsa; ki ben böyle bir zaruret bilmiyorum; “oradaki kızlara dini, diyâneti öğreteceğim; ileride inşaallah faydalı olacağım” gibi bana göre makbul olmasa da, kendine göre şahsî içtihadları var ise şayet, bunda büyük bir hayır umuyorsa, ne pahasına olursa olsun bu irşad yolunda cehenneme gitse bile azm-i ikdâmı var ise evvelâ kendisini düşünsün; daha işin başında dinî emirlerden taviz vermemeye kendisini alıştırsın.

Başın kapanması mevzuu Kur’ân-ı Kerim’in nassıyla sabittir. İnsan başını açık tutmakla, her dakika bir günah-ı kebâir işlemiş olur. Saçının bir telini gösterdiği her dakika bir günah-ı kebâir işlemiş olur.


Binâenaleyh, sonra yapacağı sevap, eyleyeceği cihad, edeceği hizmet meşkuktur, şüphelidir; semeresi belli değildir; kime etkisi olacak, kimi irşâd edecek, ortada henüz bir şey yoktur. Şüpheli bir semere için muhakkak bir günaha girilmez.

Din ve diyânete bağlılığı iddia ediyorsa evvela başını kapasın; bir mütedeyyine olarak bu mevzuda mücadele versin.


Okuldan atılması pahasına, “ben dinî emirlerden taviz vermeyeceğim” desin; azmetsin…



SORU:


Biz imam hatip okulunda okuyan, yüzümüz görünmeyecek şekilde örtünen dört arkadaşız. Fakat mecburiyet karşısında okulun bahçesine girince peçemizi indiriyoruz. Derse peçe takmadan, fakat örtülü giriyoruz. Erkek hocalarımız da var. İslâmî bakımdan sakıncalı, mahrem oluyorlar. Bu durum karşısında ne yapmalıyız? Kız talebeler için, tesettürlü kadın muallimler bulunan, dinî bakımdan terbiye verilen yetiştirici bir yurt veyahut dershane kurulması mümkün değil midir? Şayet böyle bir dershane kurulursa bizim gibi kardeşlerinizin yetiştirilmesi için çok faydalı olacağına eminiz. Bu konuda bizi irşâd ederseniz memnun oluruz.


HOCAEFENDİ’NİN CEVABI:


Bu bir sorudan daha ziyade, bir derde çare bulmamız hususunda bir fikir getiriyorlar.


Bazı vesileleri değerlendirerek bu mevzuda asıl nokta-i nazarımızı birkaç defa, dinleyenlere intikal ettirdik. İlerici olmanın ve Batı anlayışında bir cemaatin ferdi bulunmanın zarurî gereği ve muktezâsı olarak günümüzde kadının okuması üzerinde hassasiyetle, titizlikle duruyorlar. Bir toplulukta kadın okumuyorsa, o topluluk geridir diyorlar. Ve biz de hâliyle tabi bunu kabulleniyoruz. Bu, bu mevzuda bizim herhangi bir hesabımıza dayalı değildir. Bu hususun hesabını hiç yapmadık. İyi, terbiyeye vâkıf/nigehban, insan psikolojisine âşinâ, İslâm ahlâkiyâtını çok iyi bilen insanlardan müteşekkil encümen-i dânişlerimiz, bu meseleyi meclis-i meşverete getirip, enine boyuna müzâkeresini yapmadılar. Bizim bu mevzuda attığımız adımların arkasında Batı’da böyle bir şey yapılmış olması hususu vardır: “Kilise, kadınları okutuyor, biz niye okutmayalım!!!”; “Yahudi kadınları okuyor, biz niçin okumayalım!!!”; “Hep böyle kadınlarımız câhil kalacak da, Fatihsiz, Yavuzsuz mu kalacağız!!!”; “Analarımız okumuş olsaydılar bizim, şimdiye kadar çoktan birkaç tane Fatih yetiştirirlerdi!!!”… Herhangi bir hesabı yapılmadan söylenen sözlerdir bunlar…


Bu hususta büyük iddialarla ortaya çıkan herkesle, en âmî adam bile münakaşa yapıp aksini söyleyebilir. ‘Ana okumalı mı, okumamalı mı?’ rahatlıkla münakaşası yapılabilir bunun…


Bu mevzuda ikna edici hiçbir şey getirilememiştir. Halbuki aksine ikna edici çok şey söylenebilir.


Evvelâ ben bunun birkaç defa arz ettiğim şekliyle böyle bilinmesinde fayda mülâhaza ediyorum. Bu mevzuda rahat konuşurken devr-i Risâlet penâhideki tatbikata bakıyorum. ALLAH Resulü’nün devrine insanlar fikren, ruhen ve İslâmiyet’i pratik bakımından yaşayıp yaklaştıkları nisbette kurtuluşa doğru gidiyorlar demektir. Resulullah’tan uzak olduğu nisbette de, isterse hat uzatsın aya gitsin gelsinler yirmi dört saatte; baş aşağı gidiyorlar demektir. Resul-i Ekrem aleyhissalâtu vesselam, bizim için hiçbir zaman yanıltmayan bir ölçüdür. ‘İnne fi Resulullahi lekum usvetün hasene’: ‘ALLAH Resulü’nde, sizin için iktidâ edip örnek olarak alacağınız en güzel numûneler vardır’. Resul-i Ekrem sallallâhu aleyhi ve sellem, belli bir dönem için örnek ve numûne olup da, ondan sonraki devirler için tavırları demode olacaksa, O, kıyâmete kadar peygamber değildir.


Ben çok rahatlıkla size soru sorabilirim: ALLAH Resulü’nün üç tane muhtereme kerîmeleri vardı; hangisini nerede okuttu ALLAH Resulü? Ondan sonra, torunları vardı; hangisini aldı okuttu? Ve siz bana gösterebilir misiniz; Tâbiînin o muhteşem baş döndürücü imamlarını yetiştirmişlerden bir tane ana mektep ve fakülte bitirmiş olsun?


Fatih’in anasının adını biliyor musunuz? Elif-be okumasını bilmiyordu o kadın


Yıldırım Bayezid gibi dev bir adamı yetiştiren de hiçbir mektepte okumamıştı…


Yavuz’un anasını söyleyene mükâfat vereceğim ben… Mektebe gittiğini isbat eden olursa vâizlikten vazgeçeceğim…


Evvela kuru sevdayı bırakmak lazım


Boş hülyâlar…


Ana anadır. Ne yapar ana, benim anam? Çocuklarına çok güzel bakar. Onların terbiyesiyle meşgul olur. Efendisine karşı itaatkâr olur. Ana, babayı yıkmaz o evde; baba da anayı yıkmaz; ikisi de bir âbide hâlinde çocukların nazarında büyür. Efendiye çalışma gücü kazandırır ana…Eve geldiğinde “Efendi hizmet mevsiminde senin ne işin var burada? Gidip hizmet etsene!” der. Ana budur. İbadet-ü taatında aşk-şevk içindedir. Hususi hallerinden ibadetine mâni eyyâm ve saatler gelince yine seccâdesini serer oturur. “Rabbimle münâsebet anlarından birisi boş geçmesin” der. Gözünün yaşı, çocuklarında Cennet havası ve o iklimden esintiler meydana getirir.


Bu azize, şerife ana hiç mürekkep yalamasa, eline kalem-silgi almasa, yine cihânın en büyük imparatorlarını yetiştirecek anadır. Bunun böyle bilinmesinde fayda var.


Ama devrimizin ilcaatı karşısında arzedeceğim husus da var benim.


Batı ahlâkı ile ahlâklandık biz… Batı’dan bize gelen her ne olursa olsun, parola sormadan kabul ediyoruz. Gökten inmiş meseleler, altın yaldızla yaldızlanmış, müzehheb olsa dahi cenuptan gelse, Arap yarımadasından gelse, semâdan gelse, ALLAH’tan gelse biz onlara karşı tiksinti duyarak bakarız: “Ha şu bizim eski İslâm’dan!!!”


Serseri Fransızlardan gelse bir mesele, her gün beşere yeni bir sistem takdim eden İskandinav memleketlerinden gelse, eksantrik İngilizlerden gelse, henüz daha oturmamış, ayakta ‘otursam mı, kalksam mı’ diyen Rusya’dan gelse hiç parola sormadan kabul edilir. Necisin arkadaş sen? Bizim içtimâî yapımıza uyar mısın uymaz mısın? Ailelerimizin içine seni koysak yani evimize alsak rahat durur musun? Hiç sormadan alırız. Bu hastalık da öyle bir hastalıktır. Ve sârî hâlinde cemiyeti sardı.


Doğurduğu, tevlîd ettiği şeyler var bunun… Anormal bir antibiyotik almak gibi. Mikropları öldüreceğim, antikorlar îmâl etsin diye… Sonra o ayrı bir şey yapıyor; bir komplikasyonla karşı karşıya kalıyor. İçtimâî bünye öyle; ayrı ârızalar çıkıyor, bakan yok, gören yok!


Bu ârıza karşısında bizim akıllı arkadaşlarımız, erbâb-ı hizmet kardeşlerimiz, bu akıntı içerisinde bizim kız kardeşlerimize, hemşîrelerimize, nur-irfan hayatında bizimle beraber olanlara bir çare bulmaya çalışıyorlar. Diyorlar ki: “Bu Batı hayranlığı içinde, Batı adına çalkalanma içinde bizim bacılarımız da gidip okuyacaklar. Ne yapalım o zaman? O zaman bunlar için imam hatipler açalım; şubeler açalım. Aklı başında imam-hatip idârecileri, idârede yardımcı olan muâvinler, bu kız şubelerini müstakil bir binada yapsınlar. Bu umumî akış karşısında selden kütük kapar gibi bu hemşîrelerimize sahip çıkalım. ALLAH korusun bir muhalif rüzgârla soldurulmasın bunlar. Dinî hayat ve havaları öldürülmesin. Haysiyet, izzet ve iffetleri içinde okumalarına zemin hazırlayalım.”


İşte Türkiye’de böylesine acayip hayranlık karşısında, duyulan böyle arzu ve isteğe karşı bir sahip çıkma gayreti vardır.


Hayat-ı içtimâiyenin böyle ârızalı, zikzaklar çizerek yürümesi karşısında, kız mevzuu karşımıza bir müşkül, bir problem olarak çıkmıştır. Buna ehl-i hamiyet, dindar, samimi arkadaşlarımız, işte böyle oksijen çadırına alma gibi bir çare düşünmüşlerdir: “İşte ne yapalım? Ayrı şubeler açalım; ayrı öğretmen kadroları teşkil edelim; hemşirelerimizi okutalım” denmiştir.


Biz şimdi bunu yapıyoruz… Teşvik etmiyoruz; okutun demiyoruz; okuyacaklara sahip çıkma gayretini gösteriyoruz. Devrin muhalif rüzgârlarına kapılmasın, mânevî kâkülleri bozulmasın…


Hem durup hesabını yapalım. Kızın başında çarşafla, eşarpla oynamayı en vahşi demokrasiyle dahi telif etmek mümkün değildir. En iptidâî kabilelerin içine gitseniz, göstermelik bir demokrasiye rastlasanız, onlar arasında kadının eşarbına dokunacak kırılası bir eli bulmak mümkün değildir. Bu ne tuhaf şey!


Ama herkes kızına sahip çıkacak. Siz böyle akla, mantığa, anayasaya aykırı bir mesele karşısında hakkınızı arayacak, kızlarınızın, hemşîrelerinizin başlarının açılmasına meydan vermeyeceksiniz. Bu ciddi bir meseledir; bu bir inanç meselesidir.


…Âkideye, ibadete müteallik ilimleri öğrenmek, çocuklarını terbiye edecek kadar ruhiyata dair mâlûmata sahip olmak, erkek gibi kadına da farzdır. Kadın, bunları aile ocağında öğrenecek, efendisinden öğrenecek, ana-babasından öğrenecek, varsa, erkeklerle ihtilata girmeden, tecrid edilmiş bir muallimathanede öğrenecek. Fakat astronomi, fizik gibi sâir ilimleri öğrenmek farz değildir kadına. Hatta meşrû bir ortamda bunları öğrenecek olsa, bunun da kadına faydası olup olmayacağı tartışılır. Hiçbir feylesof çocuk yetiştirememiştir.


Devrin ilcaatı ne olursa olsun; devir pedagojik ve psikolojik kaideler olarak ne vâz ederse etsin, bunlar bizi bağlamazlar. Kayıtsız şartsız Batı’nın kültürünün esir ve zebûnu değiliz.


Ama ne acıdır ki, biz olmasak bile 150-200 yıldır Batı’dan çıkan her şeytânî şey dahi bizde hüsn-ü kabul görmüş, parola sormadan evlerimizin içine kadar girmiştir. Son fantezi de kadın imam-hatibi açma, kadınları okutma, kadınları kültürlü yapmadır.


Müslümanlık gidip Batı’dan gelse, bizim mukallidler o zaman kabul eder. Batı bunun için kabul etmez onu. Avrupa’nın kendisi zaten sallantıda… Avrupa, fazla değil 10 sene sonra çatır çatır yıkılırken bunu çok iyi hissedecek.


Bu iş de Batı’dan geldiği için hüsn-ü kabul görmüş ve herkes hasta olmuş. “Kız imam hatibi açalım; kızları okutalım” denmiş. “Niçin okutacaksınız?” diye sorsanız hepsi aynı şeyi söyler: “Efendim Fatihleri yetiştiren analar, Alparslanları yetiştiren analar…”


Hamâset ifade eden şâirâne ifadelerle…


Hiç bozmadan tavrınızı sorun: “Fatih’in anasının adını biliyor musun?”; yok…


“Ya Fatih’in anası hangi fakülteyi bitirdi?”; yok…


Fatih’in anası çok güzel bir ev kadınıydı. Kendilerinden ilim adına mervî hiçbir şey yoktur. Çocuk yetiştirmek için fünûn-u müsbete tahsiline gerek yoktur…


Murat Türker // KARAKALEM DERGİSİ
 

Gülüşü Yaralı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2008
Mesajlar
5,741
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
39
Konum
ha bura :)
Web Sitesi
www.facebook.com
Bismillahirrahmânirrahîm

Mü'min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından, yahut babalarından, yahut, kocalarının babalarından yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut müslüman kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü'minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz!


Hein36.gif
kariyer yazıyormu ..
:evet:TB)...........
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
46
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
yinede bizden ümit kesilmiş degil en azından vicdan mühasebesi yapıp emir ve yasakların dışına çıkarken kılıf arıyoruz .. buda birşey aslında tamamen futursuzca davranmıyoruz ..

içimizde rahat degil .. fakat bir zaman sonra bu tavizlerin ardı arkası gelmeyecek ozaman durum vahim .. vicdanda rahat bildigin gibi yaşa .. nasıl olsa her birinin bir kılıfı var !!
 
N

nida07

ben de aynı dertten muzdarip öğretmenim yetiştirdiğimiz cocuklarda ahlaki açıdan bir faydamız olurmu iyi örnek olurmuyuz diye de çalışmaya devam ediyoruz ama içim de rahat değil MEVLAM hayırlısını versin mühim olan onun rızasını kazanmak bu yazılanları okuyunca insan iyice pişman oluyor bekarım ve bazen diyorum ki inşaallah karşıma hayırlı iyi bir eş çıkarda çalışmama da gerek kalmayacak derecede durumu olan ben de istifa etsem bir yandan öğrencileri dini anlamda cok da rahat bilinclendiremiyorum branşım da müsait değil pek nerede kaldı başını açmak hayırlısı inşaallah RABBİM e havale ediyorum
 

nuuur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Ara 2009
Mesajlar
166
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
gülüşü yaralı kardeşim dogru diyon kuranı kerimde açıkça belirtiliyo kadının açık olması günah diye ....bende diyorum ki iş için kariye için kapalıysam asla açılmam ..
 

euzi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Ağu 2009
Mesajlar
12
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Vallahi,kariyeri yapana kadar da sevap işlemek var:)Hatta kariyeri yapmana kimdn söz aldın?.Ölüm her an kapıda.Ben bunları düşünerek kapandım.Üniversitede türlü zorlukları çeksekte.Allah yar ve yardımcımız olsun.
 

Gülüşü Yaralı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2008
Mesajlar
5,741
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
39
Konum
ha bura :)
Web Sitesi
www.facebook.com
Vallahi,kariyeri yapana kadar da sevap işlemek var:)Hatta kariyeri yapmana kimdn söz aldın?.Ölüm her an kapıda.Ben bunları düşünerek kapandım.Üniversitede türlü zorlukları çeksekte.Allah yar ve yardımcımız olsun.


Vallahi,kariyeri yapana kadar da sevap işlemek var derken kardeş ?

























 

euzi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Ağu 2009
Mesajlar
12
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Vallahi,kariyeri yapana kadar da sevap işlemek var derken kardeş ?







Yani şunu demek istiyorum. Bİr çok arkadaşımdan bizzat duydum.Yok okul bitsin ondan sonra kapanayım,yok annem izin vermiyor,yok babam.vs. Bende diyorum ki.Bunu emreden Allah.Neden başkalarının dedikleri ile hareket ediyorsun?. Birde okul bitene kadar yaşayacağının arantisi var mı?

Oradada şunu söyledim.misal okul 4 sene sürücek ve sen o 4 sene günahkar kul olacaksın.Needen olasın ki? Hem örtülü olupta basbaya çalışabilirsin.Yada çalışmayabilirsin.









 

basri1

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Ocak 2010
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
başörtüsü mü kariyer mi ikilemine düşmek mi ,

erkek adam allahın emrine taraf olur kariyerini mi al başıana çalsın ,bizim böyle bir müslüman bacımız yoktur ve olamaz da

erkek gibi müslüman ol bre kardeşim
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt