(O genc sözünü bitirir bitirmez Resulullah ürperdi, ayaga kalkti. bir yandan basini sağ sola sallıyordu. Bir yandan da soyle buyurdu:
-"Ey fasik, cehenneme oyle layıksın ki ! .. Derhal buradan çık.")
öncelikle selamun aleyküm yazdığın yazı çok güzel rabbimin merhametini anlatıyor fakat peygamber efendimiz (s.a.v.) böyle bir cümle buyurmamıştır diye düşünüyorum çünkü tövbe için gelmiş o genç ne günah işlerse işlesin peygamber efendimiz huzurundan kovmamıştır. sadece bir olay var:
ABESE SÛRESİ (1,2,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12. ayetleri)
1,2. Kendisine o âmâ geldi diye Peygamber yüzünü ekşitti ve öteye döndü.
3. (Ey Muhammed!) Ne bilirsin, belki de o arınacak,
4. Yahut öğüt alacak da bu öğüt kendisine fayda verecek.
5. Kendini muhtaç hissetmeyene gelince;
6. Sen, ona yöneliyorsun.
7. (İstemiyorsa) onun arınmamasından sana ne!
8,9,10. Allah’a karşı derin bir saygıyla korku içinde koşarak sana geleni ise bırakıp, ona aldırmıyorsun.
11. Hayır, böyle yapma! Çünkü bu (Kur’an) bir öğüttür.
12. Dileyen ondan öğüt alır.
bu olayda peygamber efendimiz (s.a.v.)'e gözleri görmeyen birisi geliyor iman edenlerden, Kuran dinlemek isteyen fakat peygamberimiz o sıra iman etmeyenlere Kuran'ı Kerimi anlatıyor.
Gözleri görmeyen içeri girdiğinde peygamberimize Kuranı Kerim dinlemek istiyorum diyor peygamberimiz meşkuliyetinden suratını eşkitiyor ve yüzünü iman etmeyenlere dönüp onlara anlatmaya devam ediyor fakat gözleri görmeyen olaydan habersiz yani kalbi felan kırılmıyor peygamber bana böyle yaptı diye üzülmüyor. daha sonrasında ''Abese suresi'' iniyor.
Peygamber efendimiz o sureden sonra her sohbetinde önce gözleri görmeyen o kişiyi sorarmış burdamı diye sonra sohbete başlarmış.
yani anlatmak istediğim Hz. Muhammed (s.a.v.) hiç kimseyi huzurundan kovmamıştır. o olayda farklı bişeyler vardır.