Arkadaşlar ben sormak istiyorum Allah için sevmek ne demektir.. Mesela annemizi severiz kardeşimizi severiz dostumuzu severiz eşimizi severiz Bunları kalpten severiz çok severiz Allah için bu saydıklarımı nasıl severiz.. Mesela kardeşimize duyduğumuz sevgi kardeş sevgisi adı var... Kardeşimi Allah için seviyorum dersem ne demiş oluyorum.. Allah için sevmek çok sevmek midir ya da belli bir sınırda az ama ölçülü sevmek midir.. Çünkü bu saydığım sevgiler çıkarsız sevgiler zaten.. Bunlarda çıkar yok..
Allah'ın selamı üzerinize olsun. Ben bu sorularınıza en güzel söz ile cevap vermek isterim ki en güzel sözü Rabbim birbirine benzeyen ve tekrarlanan ayetler olarak indirmiştir.Allah hakkında gerçeği söylemek benim üzerime bir haktır.
Kovulmuş şeytanın şerrinden,vesvesesinden ve yanımda bulunmasından Allah'a sığınırım.Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
38/30. Dâvûd’a Süleyman’ı bağışladık. O ne güzel kuldu! Şüphesiz o, Allah’a çok yönelen bir kimse idi.
38/31. Hani ona akşamüstü bir ayağını tırnağı üstüne dikip üç ayağının üzerinde duran çalımlı ve soylu atlar
sunulmuştu.
38/32,33. Süleyman, “Gerçekten ben malı, Rabbimi anmamı sağladığından dolayı çok severim” dedi. Nihayet
gözden kaybolup gittikleri zaman, “Onları bana geri getirin” dedi. (Atlar gelince de) bacaklarını ve
boyunlarını okşamaya başladı.
51/20,21. Kesin olarak inananlar için yeryüzünde ve kendi nefislerinizde birçok ayetler vardır. Hâlâ görmüyor
musunuz?
Bunlar çevrendeki varlıklara olan bir sevgi örneğiydi. Peki kendi aileni, dostlarını severken nasıl Allah için seveceksin? Aslında onları da bu örnekteki gibi sana Allah'ı hatırlattığı için seveceksin. İster söz ile İster görünüş ile olsun, önemli olan senin onlara baktığında, konuştuğunda Allah'ı hatırlayıp, O'nu övebilmendir Allah'ın izniyle. Örneğin; bir anne düşün seni zorluk üstüne zorlukla taşımış, sana karşı şefkatli. Peki bir anneyi yaratan, ona şefkati yerleştiren, seni bir damla sudan kendisine kul olasın diye en güzel şekilde yaratan Allah kullarına karşı daha şefkatli, daha merhametli değil midir? Yaratan hiç yaratmayan gibi olur mu? Bir baba düşün gücünün yettiği kadar koruyup kollayan. Peki Allah seni her türlü kötülüklerden koruyan, hastalandığında şifanı veren, gücü herşeye yeten,besleyen ama beslenmeyen, koruyan ama korunmayan değil midir?Her türlü canlıyı koruması altına alan ve her yaptığını bilen Allah'ın bir benzeri olabilir mi? Kardeşe gelince onunla paylaşmayı öğreniyorsun. Bu sana nefsinin cimriliğinden korunmanı öğretmiyor mu Allah'ın izniyle? Bil ki İnsan sevdiği şeylerden Allah yolunda harcamadıkca gerçekten iyiliğe kavuşmuş olamaz. Yakınların için harcadıklarında senin için bir iyiliktir. Bu Allah'ın gerçek vaadidir. İnananlar birbirlerinin de dostudur. Allah'da inananların dostudur. Kim Allah'ı dost edinirse Allah onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Kim de şeytanı dost edinirse o da onları aydınlıktan karanlığa çıkarır.Dost edindiğin kimselere de dikkat etmeli ve Allah'tan korkup sakınmalıyız inşaAllah. Allah aranızda sevgiyi ve saygıyı yaratıyor ki huzurlu bir şekilde geçinebilesiniz.
Ancak bu sevgiler ölçülüdür. Peki bu sevgilerin ölçüsü ne kadar olmalı, nasıl ayarlanmalı? Allah bunu da öğretiyor.
Kovulmuş şeytanın şerrinden,vesvesesinden ve yanımda bulunmasından Allah'a sığınırım.Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
2/165. İnsanlar arasında Allah’ı bırakıp da O’na ortak koşanlar vardır. Onları, Allah’ı severcesine severler.
Mü’minlerin Allah’a olan sevgisi daha güçlü bir sevgidir. Zulmedenler azaba uğrayacakları zaman
bütün kuvvetin Allah’ın olduğunu ve Allah’ın azabının pek şiddetli olduğunu bir bilselerdi!
2/166. Kendilerine uyulanlar o gün azabı görünce, kendilerine uyanlardan uzaklaşacaklar, aralarındaki bütün
bağlar kopacaktır.
2/167. Uyanlar şöyle derler: “Keşke dünyaya bir dönüşümüz olsaydı da onların şimdi bizden uzaklaştıkları
gibi, biz de onlardan uzaklaşsaydık.” Böylece Allah, onlara işledikleri fiilleri pişmanlık kaynağı olarak
gösterir. Onlar ateşten çıkacak da değillerdir.
29/8. Biz, insana, ana-babasına iyilik etmesini emrettik. Şâyet onlar seni, hakkında hiçbir bilgin olmayan
şeyi bana ortak koşman için zorlarlarsa, bu takdirde onlara itaat etme. Dönüşünüz ancak bana
olacaktır ve ben yapmakta olduklarınızı size haber vereceğim.
9/23. Ey iman edenler! Eğer küfrü imana tercih ederlerse, babalarınızı ve kardeşlerinizi bile dost edinmeyin.
İçinizden kim onları dost edinirse, işte onlar, zalimlerin ta kendileridir.
9/24. De ki: “Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, kesada
uğramasından korktuğunuz bir ticaret ve beğendiğiniz meskenler size Allah’tan, peygamberinden ve
O’nun yolunda cihattan daha sevgili ise, artık Allah’ın emri gelinceye kadar bekleyin! Allah, fasık(yoldan çıkmış)
topluluğu doğru yola erdirmez.”
58/22. Allah’a ve ahiret gününe iman eden hiçbir topluluğun, babaları, oğulları, kardeşleri yahut kendi soysopları
olsalar bile, Allah’a ve peygamberine düşman olan kimselere sevgi beslediğini göremezsin.
İşte Allah onların kalplerine imanı yazmış ve onları kendi katından bir ruh ile desteklemiştir. Onları,
içlerinden ırmaklar akan ve içlerinde ebedî kalacakları cennetlere sokacaktır. Allah onlardan razı
olmuş, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. İşte onlar, Allah’ın tarafında olanlardır. İyi bilin ki, Allah’ın
tarafında olanlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
Demek ki Allah için sevmek bazen sevdiklerinden Allah için vazgeçebilmektir.Allah için sevmek Allah'ı unuturcasına sevmek değildr.Unutmamak lazım ki her şey birer sınamadan ibarettir. Bu dünya gelip geçicidir, fakat çok cömert ve azametli olan Rabbim bakidir (ebedidir).O sevgiyi kendisine ilke edinen, seven sevilendir. O çok bağışlayan ve merhamet edendir. Böyle güzel, yüce yaratanımız herşeyden çok sevilmeye layık değil midir?
18/7. İnsanların hangisinin daha güzel amel yaptığını deneyelim diye şüphesiz biz yeryüzündeki şeyleri ona
bir zinet yaptık.
18/8. Biz, elbette yeryüzündeki her şeyi bir kuru toprak hâline getireceğiz.
18/46. Mallar ve evlatlar, dünya hayatının süsüdür. Baki kalacak salih ameller ise, Rabbinin katında, sevap
olarak da ümit olarak da daha hayırlıdır.
57/20. Bilin ki, dünya hayatı ancak bir oyun, bir eğlence, bir süs, aranızda karşılıklı bir övünme, çok mal ve
evlat sahibi olma yarışından ibarettir. Tıpkı şöyle: Bir yağmur ki,bitirdiği bitki çiftçilerin hoşuna gider. Sonra kurumaya yüz tutar da sen onu sararmış olarak görürsün. Sonra da çer çöp olur. Ahirette ise çetin bir azap ve(ya)
Allah’ın mağfiret ve rızası vardır. Dünya hayatı, aldanış metaından başka bir şey değildir.
57/21. Rabbinizden bir bağışlanmaya ve eni, gökle yerin genişliği kadar olan, Allah’a ve Resûlüne inananlar
için hazırlanan cennete yarışırcasına koşun. İşte bu, Allah’ın lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah,
büyük lütuf sahibidir.
3/95. De ki: “Allah, doğru söylemiştir. Öyle ise hakka yönelen İbrahim’in dinine uyun. O, Allah’a ortak
koşanlardan değildi.”