Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

ahmedi nejatın oğlunun sade düğünü UTANMALIYIZ!!! (1 Kullanıcı)

selimoglu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Ara 2006
Mesajlar
504
Tepki puanı
0
Puanları
0
Ya Sen Yaptiklarina Baksana Yaşadiği Hayati Bi Incele Ben şii Olduğuna Dair Hiç Bir şey Duymadim Ahmedi Nejatin Neden Ismi Zikredilirken şii Lider Diye Hitap Edilmiyor?.kanitiniz Varsa Yada Duyduğunuz Bişeyler Onlari Lutfederseniz Daha Iyi Olacak Kanimca.selamet Kalin.

Nevin hanım aslında sizi cezbeden iki şey var
1- İranın adının İslam cumhuriyeti olması
2- Ahmedi nejat'ın ABD ye kafa tutması

Bizim anlatmak istediğimiz ikiside değil..Bizim ortaya koymak istediğimiz iranın devlet politikası haline getirdiği, ehl-i sünnete ve alimlerine olan düşmanlığıdır..
sahabelere olan kinleri, hatta bazı sahabeleride kafir olarak suçlamalarıdır.
Ahmedi nejat şii dir ve cumhurbaşkanıdır..iranın şii lideri Ayetullah ali hamaney dir..Bu adamların Türkiye üzerinde kirli emelleri vardır.Yaptıklarına baksan dedinizya, bakalım şimdi..

Şu yazdıklarım alıntıdır..

onların şia inançlarının temellerinde "takiyyeyi terk etmek, namazı terk etmek gibidir." , "müslümanlığın onda dokuzu takiyyedir" gibi anlayışlar varken, siz hangi akla hizmetle bu insanlarla oturup, ümmetin geleceğini ilgilendiren meselelerde ortak karar vereceksiniz ? Nasıl bu insanlara güveneceksiniz? "Ayetullah" Sistani Irak'ta bedenini, ruhunu ve toprağını Haçlı askerlerine satmadı mı? Sistani Şiilerin ayetullahı değil mi?

Adamların akideleri "takiyye" üzerine kurulurken, akıl işi değil onlarla biraraya gelmek. Hatta saçma bile geliyor zaman zaman bana.

Allah aşkına biraz akl-i selim olun.
Gözümüzün önünde ırakta şii "direnişçiler" sünni kadınlara tecavüz ediyorken, Mukteda es-Sadr gibi pislik sadece "kutsal" şehirleri olan necef, kerbala gibi yerler işgal edildiğinde "direnişçi" oluyor. Diğer şehirlerde niye çarpışmalar olmadı? Felluce kan ağlarken fedakar şia neredeydi? Ahmedi nejatın bunlardan haberi yokmuydu?

ALINTI
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
41
Konum
sakarya
2598.jpg

Ahmedi Nejat’ın ABD’ye Nasıl Kafa Tuttuğu Şimdi Anlaşıldı!
“Dünyada seferi gibi olabilen” dünyaya bel bağlamayan, halkı gibi yaşayan liderler demek ki halkından aldığı destekle Rabbine güvenerek bütün tağutlara “La” diyebilme gücünü ve cesaretini kendilerinde hissedebiliyor
18 Mart 2007 Pazar 19:36

Reklam





Onlar öyle kimselerdir ki, şâyet kendilerine yeryüzünde imkan ve iktidar versek, namazı dosdoğru kılar, zekatı verir, iyiliği emreder ve kötülüğü yasaklarlar. Bütün işlerin âkıbeti Allah"a aittir.(Hacc 41)

Ele geçen fotoğraflardan sonra gerçek anlaşıldı. Firavun gibi yaşayıp Musa(a.s) gibi konuşmanın Firavunlara asla tesir etmeyeceğini karelerle anlatan fotoğraflar İslam tarihini okuyan bir çok mü"minin zihninde hatıralar tazeledi. Kırk yamalı raşid halifelerin Kisra ve Kayser"i nasıl dize getirip saltanatlarını sarstığını hatırlayıverdik.​






“Dünyada seferi gibi olabilen” dünyaya bel bağlamayan, halkı gibi yaşayan liderler demek ki halkından aldığı destekle Rabbine güvenerek bütün

tağutlara “La” diyebilme gücünü ve cesaretini kendilerinde hissedebiliyor






Ne diyelim. Maşallah, tebarekallah. Darısı diğer İslam halklarının başına olur inşallah. Birazda bizde kabahat galiba “Yahu bizim Musa diye ortaya çıkanlar neden Firavun saltanatı yaşıyor” diye kendimize bir an sormamız gerekmiyor mu?


Tevhidhaber
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
~*~*~*~*~*~*~*~

Selamün Selam Nevin Ablacım..
Emeğinize, yüreğinize sağlık.. İbret ve örnek alınması gereken bir hayat, Ahmedinejad'ın hayatı...İran'da görmek nasip oldu kendisini..Bir konferansına katılmıştık..Misafirlerine kendi elleriyle ikramda bulunacak, hizmet edecek kadar mütevazi bir insan...Tüm dünyaya da sergilemiş olduğu tavrı ise bugün müslüman olmayanlarca dahi takdir ve hayretle karşılanmaktadır.. Müstekbirlere karşı böylesine açık yürekli ve cesur liderleri Allah c.c bizlere de nasip eylesin inşallah..Avatarınız da çok güzel ablacım:G..Allah c.c razı olsun paylaşımınız için..En Emin'e emanetimsiniz..Selam ve baki dua ile inşallah..B)B)

~*~*~*~*~*~*~*~

2004488971348690908_rs.jpg

 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
41
Konum
sakarya
ve aleyküm selam kardeşim benim demek irana gittin çok güzel.Sen arapçada biliyorsundur ozaman:)Bi kişi var bu sitede habire bana ahmedi nejatın şii olduğunu söyleyip duruyor oraları gezip gören ve bi zati ahmedi nejatı gören biri olarak ne düşünüyorsun?eğer bu yazıyı görürsen düşüncelerini yazarsan sevinirim.selametle kal kardeşim
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
ve aleyküm selam kardeşim benim demek irana gittin çok güzel.Sen arapçada biliyorsundur ozaman Bi kişi var bu sitede habire bana ahmedi nejatın şii olduğunu söyleyip duruyor oraları gezip gören ve bi zati ahmedi nejatı gören biri olarak ne düşünüyorsun?eğer bu yazıyı görürsen düşüncelerini yazarsan sevinirim.selametle kal kardeşim


~*~*~*~*~*~*~*~

Selamün Selam Nevin Ablacım..
İran'ı gördüm, evet:) Arapçam var ama İran'ın resmi dili olan Farsça'yı çok az biliyorum malesef..Yani günlük bir konuşma yapabilecek kadar değil.. Ablacım İran şiidir..Resmi olarak mezhepleri de Caferiliktir.. Lakin orada kaldığım süre içerisinde, İranlı arkadaşlarım oldu.. Ve üzülerek yazıyorum, sünnetleri bizden çok daha iyi uyguluyorlar birçok konuda..Bizden daha hassas ve duyarlılar.. Bilhassa tesettür konusunda, adalet konusunda, toplumsal olarak insan hakları konusunda da Kur'an'ın dışında hükmetmediklerini çok rahat ifade edebilirim.. İran'ın itikadi konusunda herhangi bir şey söylemek istemiyorum, dediğim gibi takvaca bizlerden çok daha ileride ve sünnetlere de dikkat eden, bizdeki Ehl-i Sünnet'e çok yakın itikatleri olanlar var. Ama ben, İran'ın siyasi duruşunu ve tavizsizliğini takdir ediyorum.. Siyasi olarak misyonu ve çizgisi çok çok güzel..İnşallah, müstekbir kuvvetlere karşı bu güzel duruşunu hep devam ettirir..Siyasi olarak İran'ı desteklemek gerektiğinden yanayım..dinci kardeşimizin bahsettiği gibileri de var, benim gördüklerim gibileri de var Nevin ablacım..Kesin olarak bir şey söylemek zor bu konuda..Bir önceki mesajımda da siyasi olarak duruşunu sevdiğimi yazdım İran'ın..Bilhassa Ahmedinejad'ın... Bir insan olarak ve aldığı tavır olarak takdir edilmesi gereken bir kişi.. Ahmedinejad ve onun gibi olanları, itikadinden bağımsız bir şekilde değerlendirmemiz gerektiğini düşünüyorum..Lakin itikadi, kendileri ile Rabbimiz arasındadır.. Ama tavır aldıkları ABD ve İsrail tüm ümmetin düşmanıdır.. Bizim de siyasi olarak İran'ın yanında olmamız gerekir.. Şahsi düşüncem budur ablacım..Rabbimize emanetimsiniz inşallah..Baki dualarım ile..B)B)

~*~*~*~*~*~*~*~

2004482362262213736_rs.jpg

 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
41
Konum
sakarya
çok sağol aliye kardeşim gerçi iran hep kötü lanse ediliyor bize.Özellikle çarşaf giyen kadınlar...

Mezheplerine gelecek olursak,sonuçta bizimde anayasamızda dinimiz İSLAMDIR diye yazmıyor.Ama müslüman bir ülke olarak biliniyoruz dünyada.Nekadar müslümani yaşıyoruz orasıda ayrı bir konuya...Tekrar tekrar teşekkür ediyorum sağol varol:)Rabbime emanetsinB)
 

selimoglu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Ara 2006
Mesajlar
504
Tepki puanı
0
Puanları
0
çok sağol aliye kardeşim gerçi iran hep kötü lanse ediliyor bize.Özellikle çarşaf giyen kadınlar...

Mezheplerine gelecek olursak,sonuçta bizimde anayasamızda dinimiz İSLAMDIR diye yazmıyor.Ama müslüman bir ülke olarak biliniyoruz dünyada.Nekadar müslümani yaşıyoruz orasıda ayrı bir konuya...Tekrar tekrar teşekkür ediyorum sağol varol:)Rabbime emanetsinB)

Allah akıl versin sana...seni tasdikleyen o, şahidinede...
Sorsaydın, kimden rivayet edilen hadislere inanırlar diye..
Hz Ömeri nasıl bilirler diye.
HZ Ebu bekir hakkında ne düşünüyorlar diye ve bir çok sahabe hakkındaki fikirlerini soraydın..
Peygamber efendimizin kaç kızı varmış onlara göre sordunmu? bunları sor...
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
41
Konum
sakarya
hayır yanlış biliyosun 6666 değildir bu uydurmadır.rahmetli Esad coşandamı şiiydi?Size son yazışım bu.

Prof. Dr. M. Es’ad Coşan (Rh.A.) Hocaefendi’nin, 29 Eylül 1998- 30 Ocak 2001 tarihleri arasında “Kur’an-ı Kerim’in Meal ve Manayı Münifi ve Tefsiri” başlığı ile AKRA FM’e yaptıkları tefsir sohbetlerinden 6 Ekim 1998 tarihli olanını, Kur’an ayı Ramazan vesilesiyle sadeleştirerek yayınlıyoruz.

VAHİY
Kur'an-ı Kerim, yeri göğü yaratan, ins ü cinni var eden, âlemlerin rabbi Allah-u Teâlâ Hazretleri'nin kelâm-ı kadîmidir. Bu bakımdan son derece önemlidir, konu son derecede ciddîdir.


Allah-u Teâlâ Hazretleri lütfuyla, keremiyle, rahmetiyle, insanoğlunu yarattığı zamandan beri rehbersiz, irşadsız bırakmamıştır. İlk insan Adem Aleyhisselam, aynı zamanda ilk peygamberdir.

Asırlar boyunca insanoğulları var oldukça, yaşadıkça, onlar doğru yolu görsünler, bulsunlar, iyi kulluk yapsınlar; birbirleriyle insânî münâsebetleri güzel olsun, hem dünyaları hem ahiretleri ma'mur olsun diye, Allah-u Teâlâ Hazretleri nice mübarek kullarını, seçkin kullarını, yüksek kullarını, pür-nûr kullarını peygamber göndermiştir. Bu peygamberlerin sonuncusu ahir zaman peygamberi, efendimiz, serverimiz, önderimiz Muhammed-i Mustafâ Sallallahu Aleyhi Vesellem'dir.

Asırlar boyu nice peygamberler gönderen Allah-u Teâlâ Hazretleri, en son peygamber olarak, ahir zaman peygamberi olarak Peygamber-i Zîşânımızı göndermiş ve bundan önceki peygamberlere inen melekler ona da inerek, vahiy yoluyla Allah'ın emirlerini, yasaklarını getirmiştir.

İşte bu çeşitli vahiy şekilleriyle, Cebrâil (AS) vasıtasıyla peygamberimiz, ahir zaman nebîsi Muhammed-i Mustafâ Sallallahu Aleyhi Vesellem Efendimiz'e de Kur'an-ı Kerim'i zümre zümre, küme küme 23 yılda, Allah-u Teâlâ Hazretleri indirmiştir. Bugün bizim kullandığımız milâdî tarihe vuracak olursak, 610 tarihinden Efendimiz'in vefat ettiği 632 tarihine kadar, Kur'an-ı Kerim'in inmesi devam etmiştir.

Böylece vahyin şiddetine dayanılması, Efendimiz'in gönlünün kuvvetlenmesi, hükümlerinin, konularının iyi anlaşılması, ayetlerinin ezberlenmesi ve hayata geçirilip uygulanması da kolay olmuştur. 23 yılda indirilmesi büyük bir hikmettir.

Tabii hemen hatırlatalım, 610'la 632 arası 22 eder ama, milâdî sene ile hicrî sene arasında fark olduğundan, birisi 365 gün diğeri 354 gün oduğundan, 11 günlük fark böyle senelerce birikince, ikisi arasında yıl farkı meydana getiriyor. Hicrî 23 yılda indirilmiş, yâni 40 yaşında peygamberlik gelmiş, 63 yaşında irtihâl-ı dâr-ı bekâ eyleyinceye kadar vahiy devam etmiştir.

Biliyorsunuz vahiy denilen olay, başkalarının da görebildiği, hissedebildiği, insanın duyularını zorlayan şiddetli bir olaydır. Vahiy geldiği zaman Peygamber Sallallahu Aleyhi Vesellem Efendimiz'e, arı vızılıtısına benzeyen bir ses duyulurdu. Bunları bilmek önemli, zamanımızın insanları bunları daha iyi anlarlar.


Peygamber Efendimiz'e değişik bir hal gelirdi, terlerdi. Mübarek terleri anlında boncuk boncuk görünürdü. Devenin üzerinde iken vahiy gelse, deve bu vahye dayanamaz ve çökmek zorunda kalırdı. O dayanıklı, kuvvetli çöl hayvanı deve yere çökerdi. Peygamber Efendimiz ashabı ile topluca sıkışık bir vaziyette otururken vahiy geldi. O zaman Peygamber Efendimiz'in dizinin değdiği bir kişi çok ızdırab çekti ve sanki dizi ezilecek, dağılacak, parçalanacak gibi oldu.

Yâni bu vahiy denilen, Allah-u Teâlâ Hazretleri'nin Cebrâil AS'la Peygamber Efendimiz'e gönderdiği ahkâmın gelişi, böyle çevreyi de etkileyebilen bir şekilde olurdu, görülebilen bir şekilde olurdu.

AYET
Kur'an-ı Kerim sûrelerden, sûreler de ayetlerden meydana gelmiştir. Müstakil bir varlığı olan Kur'an-ı Kerim parçalarınaayet denilir. Kur'an-ı Kerim ayetlerine, bu küçük harf veya kelime gruplarına ayet denilmesi, Allah-u Teâlâ Hazretleri'nin bizzat kendisi tarafındandır.


Kur'an-ı Kerim ayetleri çoklukla ibretli, hikmetli anlamlı bir cümledir. Fakat bazan anlamı iyi anlaşılamayan rümuzlu, müteşâbih birkaç harf de ayet olabilir. Meselâ: Elîf lâm mîm, Hâ mîm, Tâhâ. vb. Bunlar birer harf grubudur, ama sonuç itibariyle harftir ve ayettir. Bunlara hurûf-u mukattaa deniliyor. Esrârını, rumûzunu Peygamber-i Zîşânımız Sallallahu Aleyhi Vesellem Efendimiz biliyor. Ama herkes bilmiyor. Bazen ayet-i kerime bir tek kelime olur. Meselâ: ‘er-Rahmân’ kelimesi bir ayettir.

Ayet ille cümle olacak diye bir kural yok. Bazen ayet bir tek kelime olabilir, hattâ rümuzlu birkaç harf olabilir. Bazen de bir çok kelimeden veya cümleden oluşan uzun bir cümleler topluluğu olabilir. Meselâ Ayetel-Kürsî bir ayettir. Kur'an-ı Kerim'in en büyük ayeti, tek bir sayfa tutan, Bakara Sûresi'nin sonunda, Amenerrasûlü'den bir sayfa önceki Ayet-i Müdâyene'dir. Borçlanmanın ahkâmını, borçluların, alacaklıların bunu nasıl tesbit edeceğini bildiren uzun bir ayettir.

Ayetlerin birbirinden ayırım işaretleri vardır, fasılaları vardır. Kur'an-ı Kerim basmalarında ve yazmalarında, bazen buralara ayetin numarası yazılır.

Ayetlerin sayısı konusunda alimlerin görüşlerinde bazı küçük değişiklikler olabilir. Bizim kendi din tarihimizde, Orta Asya'dan Ortadoğu'ya, Hindistan kıtasına, Osmanlı bölgesine, bugünkü Türkiyemize kadar ehl-i sünnet ulemasının kullandığı Kur'an-ı Kerim baskıları ve yazmalarında ayetlerin sayısı, bugün okuduğumuz Kur'an-ı Kerim'deki numaralamaya göre 6236 dır.


Bazı arkadaşlara soruyorum, "Kur'an-ı Kerim kaç ayet?" diye; "6666" diye, dört tane altıyı sıralıyorlar. Bu doğru değildir, gerçekleri yansıtmıyor. Kur'an-ı Kerim'in ayet sayısı 6236'dır.
 

selimoglu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Ara 2006
Mesajlar
504
Tepki puanı
0
Puanları
0
hayır yanlış biliyosun 6666 değildir bu uydurmadır.rahmetli Esad coşandamı şiiydi?Size son yazışım bu.

Prof. Dr. M. Es’ad Coşan (Rh.A.) Hocaefendi’nin, 29 Eylül 1998- 30 Ocak 2001 tarihleri arasında “Kur’an-ı Kerim’in Meal ve Manayı Münifi ve Tefsiri” başlığı ile AKRA FM’e yaptıkları tefsir sohbetlerinden 6 Ekim 1998 tarihli olanını, Kur’an ayı Ramazan vesilesiyle sadeleştirerek yayınlıyoruz.

VAHİY
Kur'an-ı Kerim, yeri göğü yaratan, ins ü cinni var eden, âlemlerin rabbi Allah-u Teâlâ Hazretleri'nin kelâm-ı kadîmidir. Bu bakımdan son derece önemlidir, konu son derecede ciddîdir.


Allah-u Teâlâ Hazretleri lütfuyla, keremiyle, rahmetiyle, insanoğlunu yarattığı zamandan beri rehbersiz, irşadsız bırakmamıştır. İlk insan Adem Aleyhisselam, aynı zamanda ilk peygamberdir.

Asırlar boyunca insanoğulları var oldukça, yaşadıkça, onlar doğru yolu görsünler, bulsunlar, iyi kulluk yapsınlar; birbirleriyle insânî münâsebetleri güzel olsun, hem dünyaları hem ahiretleri ma'mur olsun diye, Allah-u Teâlâ Hazretleri nice mübarek kullarını, seçkin kullarını, yüksek kullarını, pür-nûr kullarını peygamber göndermiştir. Bu peygamberlerin sonuncusu ahir zaman peygamberi, efendimiz, serverimiz, önderimiz Muhammed-i Mustafâ Sallallahu Aleyhi Vesellem'dir.

Asırlar boyu nice peygamberler gönderen Allah-u Teâlâ Hazretleri, en son peygamber olarak, ahir zaman peygamberi olarak Peygamber-i Zîşânımızı göndermiş ve bundan önceki peygamberlere inen melekler ona da inerek, vahiy yoluyla Allah'ın emirlerini, yasaklarını getirmiştir.

İşte bu çeşitli vahiy şekilleriyle, Cebrâil (AS) vasıtasıyla peygamberimiz, ahir zaman nebîsi Muhammed-i Mustafâ Sallallahu Aleyhi Vesellem Efendimiz'e de Kur'an-ı Kerim'i zümre zümre, küme küme 23 yılda, Allah-u Teâlâ Hazretleri indirmiştir. Bugün bizim kullandığımız milâdî tarihe vuracak olursak, 610 tarihinden Efendimiz'in vefat ettiği 632 tarihine kadar, Kur'an-ı Kerim'in inmesi devam etmiştir.

Böylece vahyin şiddetine dayanılması, Efendimiz'in gönlünün kuvvetlenmesi, hükümlerinin, konularının iyi anlaşılması, ayetlerinin ezberlenmesi ve hayata geçirilip uygulanması da kolay olmuştur. 23 yılda indirilmesi büyük bir hikmettir.

Tabii hemen hatırlatalım, 610'la 632 arası 22 eder ama, milâdî sene ile hicrî sene arasında fark olduğundan, birisi 365 gün diğeri 354 gün oduğundan, 11 günlük fark böyle senelerce birikince, ikisi arasında yıl farkı meydana getiriyor. Hicrî 23 yılda indirilmiş, yâni 40 yaşında peygamberlik gelmiş, 63 yaşında irtihâl-ı dâr-ı bekâ eyleyinceye kadar vahiy devam etmiştir.

Biliyorsunuz vahiy denilen olay, başkalarının da görebildiği, hissedebildiği, insanın duyularını zorlayan şiddetli bir olaydır. Vahiy geldiği zaman Peygamber Sallallahu Aleyhi Vesellem Efendimiz'e, arı vızılıtısına benzeyen bir ses duyulurdu. Bunları bilmek önemli, zamanımızın insanları bunları daha iyi anlarlar.


Peygamber Efendimiz'e değişik bir hal gelirdi, terlerdi. Mübarek terleri anlında boncuk boncuk görünürdü. Devenin üzerinde iken vahiy gelse, deve bu vahye dayanamaz ve çökmek zorunda kalırdı. O dayanıklı, kuvvetli çöl hayvanı deve yere çökerdi. Peygamber Efendimiz ashabı ile topluca sıkışık bir vaziyette otururken vahiy geldi. O zaman Peygamber Efendimiz'in dizinin değdiği bir kişi çok ızdırab çekti ve sanki dizi ezilecek, dağılacak, parçalanacak gibi oldu.

Yâni bu vahiy denilen, Allah-u Teâlâ Hazretleri'nin Cebrâil AS'la Peygamber Efendimiz'e gönderdiği ahkâmın gelişi, böyle çevreyi de etkileyebilen bir şekilde olurdu, görülebilen bir şekilde olurdu.

AYET
Kur'an-ı Kerim sûrelerden, sûreler de ayetlerden meydana gelmiştir. Müstakil bir varlığı olan Kur'an-ı Kerim parçalarınaayet denilir. Kur'an-ı Kerim ayetlerine, bu küçük harf veya kelime gruplarına ayet denilmesi, Allah-u Teâlâ Hazretleri'nin bizzat kendisi tarafındandır.


Kur'an-ı Kerim ayetleri çoklukla ibretli, hikmetli anlamlı bir cümledir. Fakat bazan anlamı iyi anlaşılamayan rümuzlu, müteşâbih birkaç harf de ayet olabilir. Meselâ: Elîf lâm mîm, Hâ mîm, Tâhâ. vb. Bunlar birer harf grubudur, ama sonuç itibariyle harftir ve ayettir. Bunlara hurûf-u mukattaa deniliyor. Esrârını, rumûzunu Peygamber-i Zîşânımız Sallallahu Aleyhi Vesellem Efendimiz biliyor. Ama herkes bilmiyor. Bazen ayet-i kerime bir tek kelime olur. Meselâ: ‘er-Rahmân’ kelimesi bir ayettir.

Ayet ille cümle olacak diye bir kural yok. Bazen ayet bir tek kelime olabilir, hattâ rümuzlu birkaç harf olabilir. Bazen de bir çok kelimeden veya cümleden oluşan uzun bir cümleler topluluğu olabilir. Meselâ Ayetel-Kürsî bir ayettir. Kur'an-ı Kerim'in en büyük ayeti, tek bir sayfa tutan, Bakara Sûresi'nin sonunda, Amenerrasûlü'den bir sayfa önceki Ayet-i Müdâyene'dir. Borçlanmanın ahkâmını, borçluların, alacaklıların bunu nasıl tesbit edeceğini bildiren uzun bir ayettir.

Ayetlerin birbirinden ayırım işaretleri vardır, fasılaları vardır. Kur'an-ı Kerim basmalarında ve yazmalarında, bazen buralara ayetin numarası yazılır.

Ayetlerin sayısı konusunda alimlerin görüşlerinde bazı küçük değişiklikler olabilir. Bizim kendi din tarihimizde, Orta Asya'dan Ortadoğu'ya, Hindistan kıtasına, Osmanlı bölgesine, bugünkü Türkiyemize kadar ehl-i sünnet ulemasının kullandığı Kur'an-ı Kerim baskıları ve yazmalarında ayetlerin sayısı, bugün okuduğumuz Kur'an-ı Kerim'deki numaralamaya göre 6236 dır.


Bazı arkadaşlara soruyorum, "Kur'an-ı Kerim kaç ayet?" diye; "6666" diye, dört tane altıyı sıralıyorlar. Bu doğru değildir, gerçekleri yansıtmıyor. Kur'an-ı Kerim'in ayet sayısı 6236'dır.

Nevin hanım bunu fazla uzatmayalımki...inanın günahkar oluyoruz...
Ben kopyala-yapıştır yaparak kimsenin kafasını karıştırmak istemedim, görüyorumki siz o niyette değilsiniz.........
 

selimoglu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Ara 2006
Mesajlar
504
Tepki puanı
0
Puanları
0
Selamün aleyküm Kardeşim, yazdığınıza karşılık Allah c.c'nin selamı ile giriş yapıyorum.. Allah c.c hepimizi akıl sahibi yaratmış zaten.. Mesele, Allah c.c'nin verdiğini kullanabilmek..
Kelimelerinizde dikkatli olursanız sevinirim kardeşim. Kırıcı olmak istemem..Mesele şu ana kadar itikadi olarak değil, siyasi olarak değerlendirildi zaten.. Demagoji yapıp da yargılayıcı kelimeler kullanmayın.. Herkes fikrini söylemekte özgürdür..Ben sizin yazdıklarınıza cevap dahi vermedim yukarda yazdığım yerlerde..Aynı saygıyı sizden de beklemek benim hakkımdır..Selam ve dua ile.

Efemdim aynı sözlerim sizede geçerli hayırlı akşamlar...
 

akın.

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Haz 2008
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
Rabbim bizlerede islamiyeti en güzel şekilde yaşamayı nasip etsin
 

erdal

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Nis 2006
Mesajlar
3,212
Tepki puanı
1
Puanları
38
SEVGİLİ KARDEŞLERİM YAZDIKLARINIZI TİTİZLİKLE OKUDUM.
NE KADAR SAF VE TEMİZ KALPLİYİZ.
GEÇMİŞİMİZİ NE KADAR ÇABUK UNUTUYORUZ.

İRANIN TÜRKİYE ÜZERİNDEKİ EMELLERİNİ ÖĞRENMEK İÇİN TARİHİ ŞÖYLE BİR ARAŞTIRALIM,GÖZDEN GEÇİRELİM.

MEZHEBİNİ BİLE BİLMEDEN ABD YE KAFA TUTUYOR DİYE VEDE NAMAZ KILIYOR DİYE BAŞKA BİR ÜLKENİN DEVLET ADAMINA BU İLTİFATI İÇİME SİNDİREMEDİM.

BİZİM CUMHURBAŞKANIMIZIN VE BAŞBAKANIMIZIN NESİ VAR ?
ALLAH (c.c.) BAŞIMIZDAN EKSİK ETMESİN...

İBADETİN REKLAMI OLMAZ.RABBİ İLE KUL ARASINDA BİR RABITADIR O..

SELAM VE DUA İLE KALINIZ...
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
41
Konum
sakarya
selamun aleykum kardeşim.Evet ibadetin reklamı olmaz haklısınız.Bizim başbakan ve cumhurbaşbakınızın malesefki hiç bişeyi yok!!!onlar halit meşali kovmaktan beter edip yahudi devlet adamını ve eli kanlı elfetih başkanını tbmmye getiren insanlar onlarla şu durumdan sonra işim olamaz.çok sağolun kardeşim genede.SELAMETLE KALIN.
 

erdal

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Nis 2006
Mesajlar
3,212
Tepki puanı
1
Puanları
38
aleyküm Selam ....

.........................................
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
41
Konum
sakarya
Yahudi Gazetecinin Sorularını Cevapladı
İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad, Roma’da BM Gıda Zirvesinde Yedioth Ahranot muhabirinin sorusuna...
05 Haziran 2008 / 16:49





İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad, Roma'da BM Gıda Zirvesinde Yedioth Ahranot muhabirinin sorusuna "İsrail, dünyadan silinecek. Bu İran ile veya İran'ın karışmaması ile olacak" dedi.

Yedioth Ahranot Muhabirinin "Siz buraya kardeşlik ve barış mesajları ile geldiniz. Fakat dün İsrail devlerinin yakında haritadan silineceğini vaat ettiniz. Bir çok kişi şimdi bu sözünüzü anlamaya çalışıyor. Bizden niçin nefret ediyorsunuz. Niçin bizim yok oluşumuza davet ediyor bunun için çalışıyorsunuz?" sorusuna Ahmedinecad'ın cevabı şöyle oldu:
"Dün söylediklerim gerçektir. Açıklamalarımda bir anlaşmazlık yoktur. Avrupalılar, Siyonistlerden gelen zarardan bıktılar. Bugün çok zor durumdalar. Çünkü onlara çok fazla ödemede bulundular. Avrupalıları, Siyonistleri sevmiyor ve onların Avrupa'da yaşamasını istemiyorlar" dedi.
Ahmedinecad, "Gazze'yi ziyaret etmek istiyor musunuz?"sorusuna da "Ben, bunu düşünüyorum elbette. Neden olmasın" dedi.
İsra Haber
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt